Bildirim
Yeni bir savunma sanayii ve av silahları sitesi: Milli Güç (http://www.milliguc.net)
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
ASELSAN "Korkut"u Teslim Etti..
KORKUT Kundağı Motorlu Namlulu Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi Seri Üretim Projesi’nin başlayan 1. teslimat kabul faaliyetleri, 3 adet Silah Sistemi Aracının ve 1 adet Komuta Kontrol Aracının Kabulü ile başarı ile tamamlandı. Kabul faaliyetleri kapsamında en zorlu aşama olan Havadan Karaya Füzelere Etkinlik Gösterimi Testi, yaklaşık 200 m/s hıza sahip hızlı hedef uçağın başarılı bir şekilde düşürülmesiyle tamamlandı. Testler esnasında KORKUT, yüksek performansı ile kabul heyetinin büyük beğenisini kazandı. Kabul testleri başarı ile tamamlanan KORKUT Sistemleri, Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığına teslim edildi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dil-edebiyat -- 10 Mayıs 2019; 1:50:20 >
-
12 Eylül 1980 Döneminin İşkenceleri Solla Sağı Birleştirdi
Türkiye’nin 1980 öncesi “sağ” ve “sol” hareketlerinin mensupları bir cenazede birleşti. Ancak bu kez “İyi biliriz!” ve “Helal olsun!” demediler. “Helal etmiyoruz!” dediler.
İlk hareket İYİ PARTİ milletvekili Ahmet Çelik’ten geldi: 12 Eylül askeri darbesinin simge isimlerinden biri olan, işkenceci Mamak Cezaevi Müdürü Emekli Albay Raci Tetik, 2012 yılından bu yana kaldığı Çamlıca Bakım ve Rehebilitasyon Merkezi’nde 88 yaşında öldü. 12 Eylül darbe döneminde Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olan Emekli Albay Raci Tetik’in cenaze töreninde protesto yaşandı. Bozkurt işaretleri yapan grup, “İşkenceci Raci” diyerek sloganlar attı. Protestocu grubun ardından, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik de, Raci Tetik’in cenazesinin başına gelerek “işkenceci” dedi. Çelik, “Binlerce kişiye işkence yaptı. İnsanların ölümüne neden oldu. Biz buraya hakkımızı helal etmemeye geldik. Mekanı cehennem olsun inşallah” ifadelerini kullandı.
Ülkücü hareketin cezaevlerinde yıllarını geçiren, işkence gören mensupları sosyal medya hesaplarından “Zalimler için yaşasın cehennem…” paylaşımları yaparken benzer bir mesaj da soldan geldi. Oral Çalışlar, serbestiyet .com sitesinde şöyle yazıyordu:
“12 Eylül’ün ardından Mamak Cezaevi… Copla üzerimize saldıran askeri cezaevi görevlisi er, elimize bir kart tutuşturdu. “Atatürk kimdir?” diye başlayan 12 maddelik listeyi ezbere saymamız isteniyordu. Hatırlamakta zorlanan, sesini yeteri kadar yükseltmeyen tutuklu, ağır bir dayaktan geçiriliyordu.
Mamak Askeri Cezaevi’ndeki zulmün başında Albay Raci Tetik bulunuyordu. “Kafes” bu eziyetin, insanlık dışı vahşetin simgesiydi. Tutuklananlar, ilk önce maymun gibi kafesin içine konuyor, sürekli küfür ve hakaret eşliğinde dövülüyordu. Yayıncı İlhan Erdost’un öldürülmesine giden süreç kafeste başlamıştı.
12 Eylül döneminde, 50’nin üzerinde genç, doğru dürüst yargılanmadan idam edildi. Cezaevi yönetimlerinin saldırılarında onlarca tutuklu hayatını kaybetti. Bu memleketi zulümle, baskıyla yönetebileceğini sanan bir grup cuntacı, amacına ulaşamadı. Türkiye demokrasi yolculuğuna devam etti.
Darbeciler, tarihin utanç sayfalarında yerlerini aldı. Üç gün önce ölen ve cenazesinde protesto gösterisi yapılan Raci Tetik, bu utanç listesinin önde gelen isimlerindendi. Mamak’ta onun kurduğu işkenceci sistemin bir mağduru olarak, “Bu dünya sana da kalmadı Raci Tetik. Tarihe bir zalim olarak geçerek bu dünyadan göçtün gittin” dedim.”
Ankara Mamak Askeri Cezaevi’ne getirilen dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, adına “C-5” denilen işkencehanede gördüğü işkence 13 Şubat 1981 tarihli “ilk muayene” kaydında, “dirseklerinde yara, parmaklarında yanık izleri ve idrarında kan” tespit edildi bilgisiyle yer alıyordu.
Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasından sonra 12 Eylül döneminde yapılan işkencelere ilişkin açılan soruşturmanın bir ayağını da Mamak Askeri Cezaevi oluşturdu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Şubat 2013’te talimatla Raci Tetik’in ifadesini aldı. “Cezaevinde görev yaptığım sürede Askeri Cezaevi Yönetmeliğinin gereklerini yerine getirdim, disiplini sağladım” diyen Tetik, görevi süresince cezaevine 31 bin tutuklunun girip çıktığını, kimseye işkence yapmadığını, personeline işkence yapılması talimatı vermediğini iddia etti. O dönemde emrinde yüzlerce personel olduğuna işaret eden Tetik, hepsinin tek tek ne yaptıklarını bilemeyeceğini söyledi. Savcılık, soruşturma sonucunda 30 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle Tetik hakkında takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.
“TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından 20 Ekim 2012’de dinlenen işkenceci Tetik, Mamak’ta işkence görenlerden HDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile de yüzleşmişti. Tetik ile Önder arasında şu dialog geçmişti:
Önder: Beni tanıyor musunuz?
Raci Tetik: Kılığınızdan, kıyafetinizden ve şeklinizden -kusura bakmayın- şöyle bir baktım “Dışarıda bana söylenilen kimdi?” diye, sizi tanıdım. Orada yatanlardan birisiymişsiniz. Ben açık söylerim, hiç yalanım yoktur.
Önder: Kılığımdan kıyafetimden mi tanıdınız?
Tetik: Evet, çünkü burada herkes efendi gibi giyinmiş, ben bile efendi gibi. Siz böyle biraz daha halkvari giyinmişsiniz. “Olsa olsa budur” diye düşünerek, tanıdım. İçten söylüyorum.
Önder: Mamak’ta da böyle bir histeri içindeydiniz. Herkesi tek tip elbiseye sokmak yani niye milletvekili deyince “Efendi gibi giyinmek ve halk tipi giyinmek” diye tasnif ediyorsunuz. Tek tip elbise giydirilme zamanını hatırlıyor musunuz Sayın Tetik?
Tetik: Konusu çıktı ama benim zamanımda tek tip elbise giydirilmedi.
Önder: Peki, hiç kendiniz bizzat tutukluları cezalandırdınız mı? Mesela dövdünüz mü?
Tetik: Hayır. Ben niye döveyim.
Önder: Şerefiniz üzerine bunu söyler misiniz?
Tetik: Şerefim üzerine, Tanrı üzerine, milletim, vatanım üzerine yemin ederim. Dövmedim, fiske vurmadım.
Önder: Şimdi, birincisi, beni dövdünüz, ben kendimi katmayacağım işin içine ama yüzlerce…
Tetik: Hayır, hayır, hayır. Ben niye döveyim seni?
Önder: Esas duruş göstermediğim için.
Tetik: Oradaki görevli, subay, astsubay ve erlere belki hata yaptığı için kötü muamele yaptım ama hiçbir tutukluya ben manyak mıyım tutukluya… Askeri cezaevinin bir yönetmeliği var, ben aynen ona uydum kelime kelime.
Önder: Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nde ‘Tabutluk’ tabir edilen zemin 1, 2, 3’ün altındaki yerleri…
Tetik: ‘Tabutluk’ siz tabir ediyorsunuz, orası ‘hücre’. Orayı yaptırdıktan sonra uslandınız. İçeride bir vukuat işleyen birisini zabıt tutuyorlar, getiriyorlar, ben de onaylıyordum.
Önder: Peki, hiç gözünüzün önünde tutuklular dövüldü mü?
Tetik: Benim gözümün önünde tutuklular dövülmedi. Ha, şunu söyleyeyim: Şu anda da belki kusura bakmayın sesim biraz fazla çıktı…
Başkan: Evet, çok yükseldi.
Tetik: Benim sesim çok gürdür. Benim sesim duyulunca herkes titrer.
Önder: Biz titremiyoruz öyle pek yani…
Tetik: Amma titremiyordunuz. Ha, bırak şimdi palavrayı bırak.”
Tetik’le yaptıkları görüşmeyi değerlendiren MHP’li Atilla Kaya, şu gözlemi paylaştı: “Bir dönem işkenceleri ile ünlü Mamak Cezaevi’nin komutanıyla görüştük. Aradan 30 seneden fazla zaman geçmesine rağmen, en küçük pişmanlık hatta üzüntü emaresi bile göstermeyen tutumu var. Biyografisi bu iş için seçildiğini gösteriyor.”
Aynı komisyonda dinlenen eski MHP’li Yılma Durak, “Hakikaten zulüm etmekten, işkenceden zevk alıyordu” demişti. Tetik’in sıradan bir asker olmadığını vurgulayan Durak yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
“İşkenceden öldürülen arkadaşlar oldu, sakat kalanlar… İşkence tekniğini bilmedikleri için bazı arkadaşlarımızın ağzına 10 gün sadece pamukla su verip hayatta kalmalarını sağladık. Ülkücü de solcu da Raci Tetik adını duyduğunda aynı ürpertiyi yaşıyor. Bir albay nasıl işkencenin emrini verip onu seyreder?”
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X