Şimdi Ara

YERÇEKİMİ MOTORU (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
152
Cevap
4
Favori
22.065
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Physicist_Emre

    Maalesef hocam yerçekiminden extra enerji sağlamak mümkün değil.


    Aynen hocam ve bunun en net farkındalığının yerçekimine dik kuvvetlerin doğru hesaplanmasına bağlı olduğunu farkettim. :) yani bir kütle yerden ne kadar yüksekse o kadar potansiyel enerjisi vardır ve fazlasını yada eksiğini kinetik enerjiye dönüştürmek mümkün değildir. Kuvvetin etki edeceği yolu zamanı değiştirmek sonucu değiştirmeyecektir.
  • Yerçekimini , hareket eden cisimlerin yaratabileceği hesaba katılmadı hiç.

    YÇM olamaz diyenler en çok burada yanıldı..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yerçekimi motoru aslında çok eski bir buluş, çocukken dedemin hacdan getirdiği guguklu bir saati vardı. Şimdikiler gibi pilli değildi. Zincirleri ve zincirlerin ucunda da kurşun bir ağırlık vardı. Dedem her gece, zinciri ucundan çekerek saati kurardı, yerçekimi kuvveti ile ağırlık aşağı doğru hareketi sağlardı. Sanırım Saatin içindeki çark sistemini de bu zincir harekete geçirirdi. 18-20 saat sonra zincirin ucundaki ağırlık aşağı iner, yeniden zincir yukarı çekilerek saat kurulurdu :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ozan Artun

    Yerçekimini , hareket eden cisimlerin yaratabileceği hesaba katılmadı hiç.

    YÇM olamaz diyenler en çok burada yanıldı..

    Şimdi Ozan mesele yerçekimini kimin veya neyin yarattığı değil.

    Esas mesele yerçekimi alanında PERİYODİK bir değişim olmadığı için bu tarz alanlardan ekstra enerji sağlanamaması.

    Yani yerçekimi alanının değeri/kuvveti 2 değer arasında sürekli gidip gelip değişmediği müddetçe bu yerçekimi alanını kim yaratırsa yaratsın veya hareket eden bir cisim yaratsın veya yaratmasın hiçbir fayda sağlamaz.

    Dolayısıyla yerçekimi alnını ister güneş yratsın, ister dünya yaratsın, ister hareket eden başk bir cisim yaratsın gereken hesabı yaparsan b alan değerleri eğer 2 değer arasında dediğim gibi değişmediği müddetçe (ki değişmiyor) herhangi bir fayda sağlanması mümkün değil.

    Burdaki herkezin gözünden kaçırdığı (büyük ihtimalle sen dahil) kritik nokta yerçekimi alanını hareket eden cisimlerin yaratıp yaratmadığı değil, bizzat bu her ne şekilde olursa olsun varolan yerçekimi alanının 2 değer arasında sürekli PERİYODİK olarak değişip değişmediği.

    Lisede (ve hatta üniversitede) size fizik formüllerini öğretiyorlar gösteriyorlar eywallah. Ancak şunu da bilmelisiniz ki bu formüllerin matematiksel olarak daha da üst katmanında yer alan cebirsel hakikatleri kuvvetli bir matematik bilgisiyle incelersen herhangi bir alandan ekstra enerji elde etmenin tek yolu olarak çıkan formülde o alanda PERİYODİK bir değişimin olması gerekliliği zorunluluğudur. Bu matematiksel gerçeklik de tüm Fizik formülleri kadar hakiki bir formül olduğu gibi tüm fizik formüllerine neredeyse hükmeden de bir gerçektir.

    Sizin şansızlığınız ufak tefek birtakım fizik formüllerini bilmek ancak ötesini görememek bilememek ve maalesef yetersiz matematik bilgisi ve öngörüsü.

    Mekaniğin temellerini vaktiyle 300~400 sene evvel atmış Galile, Newton ve Leibnitz bu hakikatlerin gayet farkında idi ve bu tarz işin matematiğine yönelik genel kavramları matematiksel olarak gayet estetik bir şekilde vaktiyle ortaya koymuşlardır.

    Ben bu yayınları okumuş kendimi şanslı sayan kitledenim. Keşke sizlerde okuyabilseydiniz mekanikle ilgili bu işi keşfeden üstadların bu konuya nasıl yaklaştıklarını.

    Öyle 1~2 tane fizik formülü bilmekle de olmaz. Bu formüller kendi içlerinde nasıl bir matematiksel yapı oluşturuyor onu görebilmek yüksek derecede hayal gücü, matematik bilgisi, motivasyon, yaratıcılık ve çok çalışma gerektirir. Hattı zatında bilim böyle yapılıyor. Ki yapmışlar 300~400 sene evvel mekaniği mükemmelleştirip bu olayı kapatmışlar. Artık çağ kuantum mekaniği ve relativite çağı. Eğer bu işi dikte eden matematiksel denklemler yerçekiminden herhangi bir şekilde ekstra enerji elde edilebileceğine dair en ufak bir ipucu verselerdi şimdiye kadar bunca Nobel ödülü almış Fizikçi bu tarz bir iş üzerinde çalışıyor olurdu. Ancak ne var ki HİÇBİR tane aklı başında fizikçi bu konuda çalışmıyor ve kafa yormuyorlar. Neden acaba ? Bu adamlar işte bütün bu fizik formüllerini, bilimsel yasaları bulan adamlar.. Siz ne yaptınız bu konuda ?

    Herhangi ciddi bir üniversitenin Fizik bölümüne gidip o verilen ağır fizik ve matematik derslerini bir takip edin, hocalarla görüşün bir görün bu ortamları belki bu konuda dünya görüşünüz değişebilir. Kimsenin kimseden birşey sakladığı yok, sizde öğrenin diğer fizikçilerin bildikleri şeyleri...




  • Selam;

    Bayağı ara verdik konuya. Bu süre zarfında , yerçekimi motoru ile ilgili bir deneme yaptım.Maliyeti bana 2000-2.500 tl civarında oldu.. Başarı şansımın 1/10.000 den daha düşük olduğunu biliyordum. Ama bu ufak ihtimali de denemek istedim. Eğer bunu denemeseydim hayatım boyunca bu soru işaretiyle yaşayacaktımki bunun maliyeti bana daha ağır olurdu. Denedim ve deneme başarısız oldu. Pişmanmıyım ? değilim. Bir daha aklıma böyle birşey gelirse bir daha denerim sorun değil...

    Ardından güneş enerjisiyle merkezi kaloriferi ısıtma sistemimi yazın nasıl değerlendirebilirim diye araştırma içine girdim. Çünkü Mayıstan sonra Ekime kadar güneş enerji sistemimizin ürettiği enerji ,(su sıcaklığı 80 dereceye kadar çıkıyor)boşa gitmekte bunu nasıl kullanabilirim sorusuna cevap ararken absorbsyonla soğutma sistemiyle tanıştım...

    İlginç.. Klimalarımızda kompresörün yaptığı ısıtma ve basınç görevini absorbsyonlu soğutmada sıcaklık kaynağı yapıyor.

    Yani ısıtılmış suyun yüksek basıncı ve ısısı kullanılarak karışım düşük basınçlı ortama geçince kaynıyor ve bunun için gerekli ısıyı ortamdan çekip ciddi anlamda soğuma sağlıyor...

    Demekki günümüzde soğutma için 2 yol var.

    1-)Elektrik enerjisi kullanarak kompresörle ısıtma ve basınçla soğutma sağlamak
    2-)Kompresörün yaptığı işi, ısıtma kaynağının yapmasıyla soğutma sağlamak...

    peki bir 3. seçenek varmı? Olabilirmi bulabilirmiyiz? Belki evet belki de hayır...

    Tartışma başlasın

    3-) Şebeke suyunun basıncını ,kompresörü çalıştırmak için kullanırsak böyle bir soğutma döngüsü sağlanabilirmi?

    Bunun için, boştaki su hattıma bir manometre bağlattım ve şebeke su basıncını gözlemledim. Yaklaşık 6-7 bar arasında gidip geliyor...

    Sorumuz şu: Şebeke tarafından bedavaya bize sağlanan bu su basıncını kompresörleri çalıştırmak için kullanabilirmiyiz?
    Eğer başarırsak bedava soğutma sistemi geliştirmiş olacağız

    Kompresörler nasıl soğutuyor
    https://www.youtube.com/watch?v=nA-XbfxqgRo

     YERÇEKİMİ MOTORU
     YERÇEKİMİ MOTORU



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ozan Artun -- 18 Mayıs 2016; 18:10:07 >




  • 1 Bar = 10 Newton /cm2 imiş.
    6,7 Bar =67 newton/cm2 yapar..

    1 kg=9,8 Newton olduğuna göre 67/9,8=6,83 kg yapar..

    Yani 6,7 barlık şebeke basıncı , 1cm2 lik bir borunun ucundaki 6,83 kglık bir yükü havaya kaldırabilecek kadar kuvvetlidir diyebilir(miy)iz ?
  • şebeke suyunun basıncıda şebeke suyuda bedava değil sağlayacağın enerjiden çok daha pahalı !


  • Ben de böyle bir itiraz bekliyordum.
    Evin 3. Katında bir tonluk bir su deposu olacak. Kompresör basma çekme yaptığında çekme hareketinden gelen su bu depoya düşecek ve evin kullanım suyuna bağlanarak evde kullanılacak. Yani suyu atmayacağız... başka itirazlar?

    1 barın 10metre su sütunluk basıncı olduğunu öğrendim eğer düzeneği 8 metre yükseğe kurarsak, ozaman 0.8 barlık basıncı suyu yukarı çıkarmak için vericez. Geriye yine 5.8 barlık bir basınç kalıyor kompresörü çalıştırmak için. Bu hesap doğrumu sizce?

    Yine aklıma glen bir diğer proje ise şebeke suyu basıncı ile ısıtma desteği. Bunu yapmak daha kolay benim için çünkü bu gördüğünüz resimin hemen yanında ,güneş enerjisinin ısıttığı ve merkezi kalorifer sistemine verdiğimiz suyun bulunduğu 1500 litrelik akümülasyon tankı var... ısıtıcı gazın dolaştığı boruları bu tankın etrafında gezdirip 6.7 barlık basınçla ısıtma sağlayabilirim. Su ev içinde kullanıma geçtiğinde kompresör pistonu geri gelir. Musluğu kapattığımızda sıkışmaya geçer ve buradan elde edeceğimiz ısıyla tankı daha da fazla ısıtabiliriz .. bu da kayıtlara geçsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ozan Artun -- 22 Mayıs 2016; 10:37:06 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Madem bu konuda bu kadar heveslisiniz hidrojen teknolojileri üzerinde çalışın soğuk füzyon geliştirilebilene kadar geleceğin enerji kaynağı hidrojendir şebeke suyu basıncının kullanılıp enerji kazanmak çok komik bir düşünce.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Belki güneşten de enerji elde etmek komik gelmişdi eskiden insanlara..

    Bugün geldiğimiz noktada bırakın ısıtmayı, güneş enerjisiyle soğutma yapılıyor elektrik üretiliyor. .

    Adam 8 barlık kompresyonla 100 dereceye kadar ısı üretmiş. Bizim elimizin altında 6.7 barlık basınç var neden bunu gazı sıkıştırmak için kullanamayalım?

    Biraz hayal gücü lütfen
    Bu mesaja eklenen görseller:

     YERÇEKİMİ MOTORU

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Güneşden enerji elde etmek hiçbir zaman komik gelmedi insanlığa aksine geceleri güneş kaybolduğu zaman enerji ihtiyaçları için ateşi keşfettiler. Bu enerjiden ne anladığınla alakalı birşey basınç dediğin enerji kuvveti şebeke suyunu sağlayanlar tarafından çeşitli mekanızmalar ile elektirik enerjisinin hareket enerjisine hareket enerjisininde mekanik fonksiyonlar sonucu basınç enerjisine dönüşmüş şeklidir ve bu boşa sağlanmış bir enerji değildir olmazsa evine su gelmez ve bu enerji sonsuzda değildir potansiyel olarak musluğun ucunda bekler ihtiyacın olduğunda kullanırsın hatta evine gelen sudan çok sağlanan o basınca ücret ödersin çünki insani yasalara göre suya en asgari ücreti ödenir yada hiç ödenmez. Yaptığın şey şu açıdan komik bir kovadan su alıp diğerine boşaltıyorsun suyu taşıma aracında delik neticede iki kova suyum olacak diyorsun ordan oraya elindekide bitecek haberin yok.
    O basıncı kullanacağına elektirik enerjisini doğrudan kullan sistemin için daha az ücret ödersin. Benim evime hiç su faturası gelmez diyorsan ayrı mesele tabi o takdirde belediyeden izin al büyük uzun bir kule yap su kaç metreye çıkıyorsa orda aksın sende o enerjiyi elektirik enerjisine çevir o zaman en temizi mis gibi yaşar gidersin fazlasınıda satar para kazanırsın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vflzfv -- 24 Mayıs 2016; 10:34:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Anlatamıyorum. peki şu aşamada önümüzde 2 proje oldu .1.si soğutma 2.si ısıtma..

    2. proje daha mantıklı gibi görünüyor şuanda... Peki nasıl olacak? ısıtma yapacağım tankı çevrelediğim bakır boruya ısıtıcı gaz dolduracağım. Bu gazı sıkıştırmam lazım. Bu sıkıştırmayı yapmak için de genleşme tankından faydalanacağım. Hatta hidrofor genleşme tankı bu konuda daha mantıklı gibi geliyor...

    Tankı çevreleyen bakır borudaki gaz, basınçla sıkışınca, ciddi bir sıcaklık artışı sağlayacak bu şekilde tankı ısıtıp ısıttığım tankdaki sıcak suyu da eve vereceğim.. Şuanda o tanktaki su güneş enerjisiyle ısınmakta ancak kışın güneş az olduğu için sistemi bu yeni sistemle destekleyeceğim..

    sorunlar
    1-) Tankımız çok büyük . Yükseklik 2,30 metre çapı 1,12 metre yarı çapı 0,56 metre yani tankın etrafında bakır boruyu dolaştırmak için dış cephe alanı kadar bir boru lazım... Bu da 2pi r *yükseklik =2*3,14*0,56*2,3= 8,08 metre kare bakır boru kullanmam lazım

    2-) Gaz sıkıştıktan sonra , ısınan gaz molekülleri tankın üst tarafında toplanıp alt tarafta ısıtma sağlamayacak . Bunun için de bir gaz sirkulasyon pompası koymayı düşünüyorum. Bu şekilde genleşme tankının çıkışına koyacağım sirkulasyon pompasıyla gazın homojen dağılmasını hedefliyorum.yani gaz sürekli genleşme tankıyla bakır borular arasında gidip gelecek..

    3-) Gazın sıvılaşma riski var bu şekilde sirkulasyonun durma ihtimali var...




  • Güzel. Suyun kaldırma kuvveti yukarı, yerçekimi aşağı.
  • Dostum bahsettiğin "sonsuz enerji" ümidi ne yazıkki doğruluğu binlerce kez ispatlanmış, termodinamik yasalarına aykırıdır.Dünya nın Güneş etrafındaki dönüşü kendi etrafındaki dönüşü veya herhangi hareketli sistem günün birinde enerjisi tükenerek duracaktır.Bahsettiğin mıknatıslarla çok uzun dönen çarklarda çok verimli oldukları için hep dönecekmiş gibi duruyor :).Ancak onu bir mille jeneratöre bağlarsan sürtünmenin artması dolayısıyla yine kısa sürede duracaktır.
    Ancak enerji üretimi konusundaki mühendislik problemleri verimle ilgili olduğundan çok büyük kaynakları örn.Güneş çok yüksek verimle kullanılabilir enerjiye dönüştürebilirsek, 7 sülelemize yetecek enerji kaynağı sağlamış oluruz pratikte sonsuz gibi birşey.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yıl 2016 ,acaba ne zaman biticek .
  • İşe termodinamik olarak bakarsan sana şunu söyleyim. Hareket etmeyen bir cisim olmadıgı surece enerji elde edemezsin. Cismin enerjisini örnegin elektrik enerjisine çevirdin o zaman cisim yavaşlar.yavaşlamıyorsa o bir guç harcayan bir sistemdir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ozan Artun O kullanıcısına yanıt
    hocam şebeke suyunun basıncının yeterli olacağını sanmıyorum.belki soğuma gözlenebilir ancak bu şebeke suyuna su değirmeni kurup elektrik üretmek gibi.
    harcanan enerji>üretilen enerji. yine de hiçbir şey imkansız değildir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ozan Artun

    1 Bar = 10 Newton /cm2 imiş.
    6,7 Bar =67 newton/cm2 yapar..

    1 kg=9,8 Newton olduğuna göre 67/9,8=6,83 kg yapar..

    Yani 6,7 barlık şebeke basıncı , 1cm2 lik bir borunun ucundaki 6,83 kglık bir yükü havaya kaldırabilecek kadar kuvvetlidir diyebilir(miy)iz ?

    Selam uzun zamandır kafa yormuyorum. Ama yukarıdaki tesbitim ilginç..
    Peki şöyle bir şey nasıl olur?
    Bu sistemin üstüne mesela 100 kglık demir bir ağırlık koysam, ozaman bu ağırlık aşşağıya doğru 100×9,8=980 newtonluk bir kuvvet uygular.1 cm'2 ye uygulanan 10 newtonluk kuvvet , 1 barlık basınç yaratırsa, 980 newtonluk kuvvet 98 barlık basınç yaratır. Alın size bedavadan 98 barlık bir basınç. Şimdi bu 98 barlık basınçla gazı sıkıştıracağız. Pv=nrt formülüne göre basınç mesela 98 kat artacak hacim yarı yarıya azalsa yine sıcaklıkta 49 kat bir artış meydana gelmesi gerekir. Bu sistemde şebeke suyuyla falan da uğraşmayacağız. Peki ilk soru da şu.. böyle bir sistemde kullanılacak gaz nedir? R410a mı yoksa azotmu?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ozan Artun -- 21 Ağustos 2016; 1:03:06 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 3dfx

    Yıl 2016 ,acaba ne zaman biticek .

    2016 mi ? araligin sonuna dogru biter ..
  • basit bir şekilde:

    Tankımızda gaz var . Diyelimki 2 metre küp gaz. Kolay olması için tankımız kare olsun . 0.5x0.5x8 = 2 metre kup luk bir tank. yani 50 santim genişlik, 50 santim boy ve 8 metre yükseklik. ağırlık bu tankın üztünde .. evet .. üstünde .. yani yerden 8 metre yukarıda .. 100 kg lık ağırlığı yerden 8 metre yukarı çıkartmak için ne yaptık? enerji harcadık. peki sıkıştırma olduğunda ne olacak ? gazın hacmi azalacak . sıkıştırmayı demir ağırlık yapıyor ise demir ağırlığın bulunduğu eksenden yapılması gerekecek. yani demir ağırlığın yüksekliği azalacak. ne olacak ? demir ağırlık tekrar yer seviyesine kadar inecek . tekrar sıkıştırma yapabilmek için o ağırlık tekrar 8 metreye çıkmalı yani tekrar enerji harcanmalı. su için de durum aynı idi. baınçlı olabilir, ancak şebekeden çektiğinde basıncını kaybedecek, ve iş yapmak için şebekteden surekli basıçlı su alman gerekecek.

    öncelike şunu kabul ederek düşün projelerini. Eneri yoktan var olmaz, olan eneri de kaybolmaz. form değiştirir (hatta maddeye bile dönüşür) . bu dönüşümler her zaman kayıplar ile olabilir ancak. gezegenimiz için en önemli ve en uzun süre enerji sağlayacak kaynak güneşdir. şu an kullandığımız , doğal gaz, kömür, petrol, hidroelektrik sistemlierinin ana kaynağı güneştir. bunlar en basit tabir ile güneş enerisini depolanmış halidir. güneş enerisini en az kayıpla depolamak için bulunacak bir metod temiz eneri konusunda çığır açacak bir teknoloji olacaktır, ve binlerce bilim insanı bunu ekonomik ve efektif olarak yapabilmek için araştırma yapıyorlar.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.