Şimdi Ara

‘Yerli oto’yu yapacaklar perşembe açıklanacak (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
46
Cevap
1
Favori
2.551
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • yerli otoya isim olarak toynak blue energy düüşnüyorlarmış,,

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türkiye’nin otomobili için imzalar atılıyor: 5 babayiğit kolları sıvadı

    Türkiye’nin otomobili için yola çıkılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çağrıyı yaptı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TOBB koordinasyonunu yürüttü. 5 firma elini taşın altına koydu ve Ortak Girişim Grubu’nu oluşturdu. 60 yıllık rüya için imzalar bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli otomobili üretecek şirketleri açıkladı. Erdoğan 2021 yılında yerli otomobilin satışa çıkmasının beklendiğini söyledi.

    5 BABAYİĞİT

    Ortak Girişim Grubu’nda 5 babayiğit bulunuyor. Anadolu Grubu (Isuzu), BMC, Kıraça Holding (Karsan Otomotiv), Turkcell ve Zorlu Holding (Vestel), Ortak Girişim Grubu içerisinde tecrübelerini, güçlerini birleştirecek. Hedef 2018’in başında Türkiye’nin Otomobili’ni yapacak şirketi kurmak.Türkiye’nin otomobili için imzalar atılıyor: 5 babayiğit kolları sıvadı

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KONUŞUYOR / CANLI

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli otomobili üretecek '5 babayiğiti' şu sözlerle açıkladı:

    Hep babayiğitlerden söz ettik. şimdi size ortak girişim grubumuzda yer alan beş şirketimizi tanıtmak istiyorum.

    İlki Anadolu Grubu'dur, bu grubumuz bünyesindeki 80’e yakın şirket ve 50 bin çalışanıyla ekonomiye çok önemli katkılarda bulunuyor. Anadolu Grubu’nun 'Türkiye’nin Otomobili' projesinde yer almasını isabetli buluyorum.

    İkinci babayiğidimiz, BMC Grubudur. Türkiye’nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden BMC de yarım asırlık geçmişe sahip. Şirket mülkiyeti 2014 yılında değişen BMC’nin vizyonunu da genişleterek, savunma sanayiinin yanında Türkiye’nin Otomobili projesinde yer alma kararını memnuniyetle karşıladım. Katar ve Türk ortaklığı olan BMC grubu da bu katılımda bir babayiğidimiz.


    Üçüncü babayiğidimiz ise Kıraça Holding’dir, her ne kadar 20 yıl görünüyorsa da İnan Kıraç ile bir birikimi ifade ediyor. Kıraça Holding yenilikçiliğiyle kısa sürede sektörde hak ettiği yeri almıştır. Bu birikimin Türkiye’nin Otomobili projesinde yer almasını çok çok önemli görüyorum. Kendilerini tebrik ediyorum.

    Dördüncü babayiğidimiz Turkcell Grubu. Malum yazılımın ve yüksek teknolojinin önemi olduğu projede Turkcell’in yer alması yapılan işin doğruluğuna işaret ediyorum. Ben bu kuruluşumuzu da tebrik ediyorum.

    Beşinci diğer babayiğidimiz Zorlu Holding’tir. Zorlu, Denizli’den başladığı sanayi serüvenini tüm dünyaya yaymış bir başarı hikayesinin adıdır. Geniş bir alanda faaliyet yürüten Zorlu Holding’in burada yer alması sahip olduğu büyük birikimle, Türkiye’nin Otomobili projesi için önemli bir şanstır.

    Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu mesajları verdi:

    Sayın Başbakan, değerli misafirler, hanımefendiler beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Öncelikle Hakkari ve Tunceli’de teröristlerle çıkan çatışmalar neticesinde 8 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Teröristlerden ise 17’si Hakkari, 5’i Tunceli olmak üzere 22 terörist de bu çatışmalarda etkisiz hale getirilmiştir. Şuanda da çatışmalar yine aynı şiddette devam ediyor. Hep söylediğimiz gibi biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız. Sonuna kadar bu teröristleri bitirinceye kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Zira bu ülkede terörün egemen olmadığını bu zihniyetlere göstereceğiz. Onun için de ben şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum.

    "MİLLETİMİZİN HAYALİYDİ"


    Türkiye’nin otomobili için elini taşın altına koyan babayiğitlerimizi ilan edeceğimiz bu toplantının bu vesileyle ülkemize milletimize sektörümüze girişim grubumuzu oluşturan şirketlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Merhum Muhammed Ali, “Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur” diyor. Bizim de bugün ortak girişim grubunun tanıtımı için bir araya geldiğimiz markası Türk, tasarımı Türk, mühendisliği Türk, üretimi Türk, pazarlaması Türk bir otomobile sahip olma hayalimiz vardı. Aslında bu milletimizin de hayaliydi.

    Bundan 20 yıl 30 yıl önce yerli otomobil konusundaki tereddütleri anlayabiliyorum. Ülkemizde toplam 91 bin otomobilin satıldığı 2001 yılında böyle bir teşebbüsün ekonomik bulunmaması gayet tabiidir. Ama geçtiğimiz yıl itibariyle yılda 757 bin otomobil satışına ulaşmış bir Türkiye’de hala adım atılmıyor olması artık ülkemizin bir ayıbı haline gelmişti. Bugün tarihi bir adıma atıyoruz.

    Biraz sonra isimlerini tek tek açıklayacağım ortak girişim grubumuzdan beklentimiz, hazırlık sürecini hızla tamamlayarak en geç 2019’da otomobilimizin prototipini tamamlaması, 2021’de de ticari satışına başlamasıdır. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında özel bir yere sahip olduğuna inandığım bu projede en küçük bir gecikme istemiyoruz. Karşınıza çıkacak sorunların çözümü, engellerin aşılması noktasında cumhurbaşkanı olarak bizzat yanınızda yer alacağımı belirtmek isterim.

    "İLK OTOMOBİLİ BEN ALACAĞIM"

    Hatta gerekiyorsa sırf bu projenin takibi ve sıkıntıların bertaraf edilmesi için cumhurbaşkanlığında da şöyle bir ekibi görevlendireceğimi bilmenizi istiyorum. Artık zaman kaybına tahammülümüz bulunmuyor. Madem ki bu babayiğit arkadaşlarımız ellerini taşın altına soktular, bize de onlara gereken her yerde destek vermek düşer. Şimdiden açıklıyorum, piyasaya süreceğiniz ilk otomobilin bedelini ödemek şartıyla taliplisi de benim.

    "İLK ÜÇ DÖNEMİ KAÇIRDIK"


    İkinci dünya savaşına olan dönemi otomobil sektörünün başlangıç ylı olarak ifade etmek mümkündür. 1945’ten 80’lere kadar olan dönem sıçrama dönemidir. 80’den günümüze süreçte sektör küreselleşirken, diğer yandan da Güney Kore Çin Hindistan gibi yeni aktörler devreye girmişler. Hibrid otomobiller, elektrikli otomobiller, sürücüsüz otomobillerle sektörün farklı dönemine şahit oluyoruz. İlk üç dönemini kaçırdık. Terör olayları, darbeler, toplumsal huzursuzluklar gibi faktörler buna imkan vermedi. Aynı hatayı bir kez daha yapmayacak, sektörün dördüncü dönemini inşallah ıskalamayacağız.

    Dolayısıyla üretilecek otomobilin de bugünün değil geleceğin ihtiyaçlarına uygun olacağından şüphe duymuyoruz. Bu otomobilin öncü ve taşıyıcı gücü ortak girişim grubu olacaktır. Bu otomobil tüm Türkiye’nin katkısıyla ortaya çıkacaktır. Ortaya doğru dürüst bir ürün konduğunda milletimiz buna dört elle sarılacak tercihini bu araçtan yana kullanacaktır. Dünyaya pazarlanması konusunda da her türlü desteği vereceğimizden emin olunuz. Tüm markaların ortaya çıkışlarında devlet desteği aldıklarını biliyoruz. Bizim de bu şekilde hareket etmemizden daha tabii bir şey olamaz.

    "HİBRİD VE ELEKTRİKLİ OTOMOBİLE YÖNELMEK İSTERLERSE MEMNUN OLURUZ"

    Halen TÜBİTAK bünyesinde üzerinde çalışmalar yapılan platform girişim grubumuzun emrine amadedir. Doğrudan hibrid ve elektrikli otomobile yönelmek isterlerse daha da memnun oluruz. Kararları ne olursa olsun, biz kendilerine her türlü desteği vereceğiz. Yeter ki Türk milletini bu büyük hayaliyle buluştursunlar. Bizim bu heyecanımız ve destek beyanımız ortak girişim grubuna özel değildir. Biz ülkemizi geleceğe taşıyacak, hedeflerini yaklaştıracak adım atma niyetine ve samimiyetine sahip herkes için aynı hissiyata sahibiz. Eğer bu proje için daha önceleri başkaları aynı iradeyi ve kararlılığı göstermiş olsalardı onların da yanında yer alacaktık. Bundan sonra da hangi alan olursa olsun projesi olanlara kapımız açıktır.

    Konvansiyonel yöntemlerle geldiğimiz yer elbette önemlidir. Türkiye’yi 15 yılda üç kat büyütme başarısını bu şekilde gerçekleştirdik. Ancak orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelirli ülkelere çıkmanın yolunun tasarımdan yüksek teknolojiden geçtiğini de çok iyi biliyoruz. Ne pahasına olursa olsun üretim ve bu noktada yüksek teknolojiye sahip üretim bu anlayışla yapılacak yatırımlara hep birlikte öncelik tanımalıyız. Çünkü bu işin aktörleri şu anda bu salonda.

    Bunun yolu örneğin madenlerimizi taş ve toprak karışımları olarak değil mamul olarak ihraç etmekten geçer. Otomobilin parçalarını üretmekten değil, yazılımının da kendimizin geliştirmesinden geçiyor. Sonuçta ekonominin ve teknolojinin gittiği yön bellidir. Bizim de kendimizi buna göre ayarlamamız şart. Daha önceki fırsatları, girişimcilerimizin ayağına pranga vurarak, işlerini zorlaştırarak, kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan dolayı kaçırmıştık. Milletimiz hala merhum Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası projesinin niçin neticeye ulaşmadığını anlamakta zorlanıyor. Uçaklardan birinin düşmesi olsa da işin gerisinde başka tezgahlar bulunduğu da ortadadır. Girişimin akamete uğramasının şirketin iflası olarak gerekçesi de kimseyi ikna etmemiştir. Devrim otomobilinin deposuna yakıt konmadığı için yolda kalması gerçek sebebi asla olamaz.

    “BU KADAR NAZI ÇEKMEYE NE GEREK VAR?”

    Aradan 60 yıla yakın süre geçti ve biz Nuri Killigil’in ulaştığı seviyeye daha yeni yeni geliyoruz. Bu soruyu kendimize sormamız lazım. Yerli piyade tüfeğimizi, füzelerimizi henüz yeni yeni ticari düzeye ulaştırabildik. İşte şurada Amerika’dan polis teşkilatımız tabanca, 1500 tane tabanca alacak. Verilen cevap “Kongreden geçmedi” Biz tabancayı yapıyoruz aslında. Dedik ki bundan böyle gerek yok, Amerika’dan tabanca almayacaksınız. Bizim kendi ürettiklerimizle artık bu süreci devam ettireceksiniz. Ne gerek var? Bu kadar nazı çekmeye ne gerek var?

    KONUŞMANIN DEVAMI GELİYOR...

    -TÖRENDEN NOTLAR-

    YERLİ OTOMOBİL MESAJI

    Beştepe'de düzenlenen Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım Toplantısı'nda yerli otomobili için şu ifadeler yer aldı:

    "Türkiye'nin markası, Türkiye'nin tasarımı, Türkiye'nin teknolojisi, hür olmak, hür yaşamak. Dışa bağımlılığı, fosil yakıtlara ihtiyacı azaltmak... Ekonomik anlamda da tam bağımsızlığı sağlamak. Türkiye'nin kaynaklarıyla üretilmiş yüksek katma değerli ihracat gerçekleştirmek... Yüz binlere iş, milyonlara aş olmak... Sürdürülebilir, yenilenebilir çevreci çözüm, elektronikli motor ve batarya teknolojisi, küresel ölçekte de ticari başarı..."

    HİSARCIKLIOĞLU: “TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİNİN DE TAM ZAMANIDIR”

    Toplantıda ilk olarak kürsüye TOBB başkanı Rıfat Hisarcılıoğlu çıktı.

    İşte Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasından satır başları:

    Bugün çok büyük bir hayali gerçekleştirmek için yola çıkıyoruz. 1690’larda başlayan rüyayı, 2017’de gerçeğe dönüştürmek için önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’nin otomobilleri için varım diyen babayiğitlerle beraber buradayız. Biz de elimizi taşın altına koyduk, yaklaşık 5 aydır yüze yakın toplantı yaptık. Planlamasını gerçekleştirdik.

    Bir ülkenin müteşebbisi ne kadar güçlüyse o ülke de o kadar güçlü oluyor. Girişimcilerimiz bizim övünç kaynağımız. Ülkemizin tarımsal toplumundan sanayi toplumuna geçmiş, bizler ülkemizin müteşebbisleri olarak bugün 200 ülkeye mal satar hale gelmişiz. Avrupa’da tüketilen her üç beyaz eşyadan birini burada üretiyoruz. Dünyanın en büyük havaalanını İstanbul’da inşa ediyoruz. Katar’da Tunus’ta havaalanı inşa ediyoruz. Milyar dolarlık satın almalar yapıyoruz.

    Öte yandan Türk profesyonellerimiz, uluslararası kuruluşları yönetiyor. Bunları yapan Türk iş dünyasının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye’nin küresel devlerle rekabet edecek teknoloji geliştirme zamanı gelmiştir.

    Yüzyıldır yollarda arabaların gezdiğini biliyoruz. Türkiye’nin bu teknolojiyi üretme noktasında geride kaldığının da farkındayız. Ama bugün küresel ekonomik sektörü ciddi dönüşüm içinden geçmektedir. Tesla gibi yeni bir şirket, yüzyıllık devlere kafa tutabiliyor. O yüzden Türkiye’nin otomobilinin de tam zamanıdır. Kendi markasıyla, kendi tasarımıyla, teknolojisiyle bu sektörde yer alacaksa bu dönüşüm sürecini yakalamalıdır. Bu proje aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik dönüşümü için de bir model olacaktır. Bu proje kapsamında geliştirilecek teknolojiler yeni ürün geliştirilmesini de tetikleyecektir. Türkiye’nin otomobil projesi için geliştirdiğimiz bu yapı eminim ilerleyen yıllarda ülkemizin ihtiyaç duyduğu teknolojik sıçramak için model olacaktır.

    Ben bu vizyon için cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Doğruya doğru, kendisinin ısrarlı çağrılar olmasaydı bugün bu salonda Türkiye’nin otomobili diye oturamazdık. Liderlik ve vizyon böyle bir şey. Gerçekten bizi yüreklendirdiniz, tüm desteğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

    “OTOMOBİL GİRİŞİM GRUBUNDA BEŞ ORTAĞIMIZ VAR”

    Çok büyük bir otomobil sanayimiz var. Her 13 saniyede araç üretiyoruz, 18 saniyede de ihraç ediyoruz. Yan sanayimiz zaten tüm dünya devlerine mal satar hale geldi. Tek eksiğimiz, kendi tasarımımız, kendi markamız, kendi teknolojimiz. Bu işin sonucunun kazan kazan olduğunu da hep beraber göreceğiz. Ama en büyük teşekkürü de ortaklara yapmak istiyorum. Otomobil girişim grubunda beş ortağımız var. İçinde otomotiv sektörünü yakından tanıyan gruplar da var, teknoloji devlerimiz de var. Böyle bir karma gruba ihtiyacımız vardı, bunu da başardık. Her biri ülkemizin ayrı birer değeri. İyi ki onlar varlar ve bugün de bu salonu onların sayesinde bir araya geldik. Bugün atacağımız ortak girişim grubu imzası bir başlangıç. İşimiz yeni başlıyor, 3-4 ay çok yoğun çalışacağız. Bu projeye ilişkin devlet desteklerini, cumhurbaşkanımızın talimat doğrultusunda hükümetimiz ve bakanlığımızla birlikte yapacağız. 2018’in ilk aylarında şirketi kurmuş olacağız.

    Biz bu işi gerçekten memleket sevdasıyla yapıyoruz, günün sonunda 80 milyonun her bir ferdinin gurur duyacağı bir ürün çıksın diye uğraşıyoruz. Allah yolumuzu açık etsin.

    BİNALİ YILDIRIM: 5 BABAYİĞİDE DE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM

    Binali Yıldırım ise konuşmasında şunları söyledi:

    Bugün ülkemiz için önemli bir toplantıdayız. Önemli bir proje için bir araya geldik. Sayın cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin potansiyelini değerlendirerek yerli marka otomobil için artık vakti geldiğini söylemesi aslında bu süreci resmen başlatmış oldu. Türkiye’nin geleceği için projenin ilk adımını attığımız bugün de, cumhurbaşkanımız ve bilim sanayi teknoloji bakanımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca ‘yok mu babayiğit’ çağrısına cevap veren 5 babayiğide de teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün imzaları atacaklar.

    Bu önemli projenin otomotiv sektörüne ve iş dünyamıza da yeni bir heyecan getireceğinden endişem yok. Bu proje büyüyen kalkınan geleceğe kararlılıkla yürüyen Türkiye’nin başarılarına yeni bir başarı da ilave edecektir.

    “TÜRKİYE’NİN YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİL YAPAMAMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ”

    Son 10 yılda ihracatımız içerisinde otomotiv sanayi payı yüzde 17 seviyelerine ulaştı. İhracat kalemlerimiz için bir numara. Dün ihracat rakamları açıklandı, otomotiv endüstrisi 2 milyar 632 milyon 111 bin dolarla yine başı çekti. Bu gayet sevindirici bir durumdur. Hal böyleyken Türkiye otomobilde bu kadar yetkin hale gelmişken, ihracatta bir numara olmuşken, Türkiye’nin yerli ve milli otomobil yapamaması söz konusu olamaz.

    Ancak neden gecikti derseniz, tabi bu iş otomobil yapıp yapmama meselesi değil. Bu iş ekonomi ölçeği bulma meselesidir. Bütün çalışmalar bunu temin etme yönünde ince ve detaylı bir şekilde yapıldı. Başından beri bir şeyi söylüyoruz, biz devlet olarak bu imalatın içinde olmayız. Bu sürdürülebilir bir yol değil. Ama biz destek veririz, engelleri kaldırırız, ürünü geliştirmek ve dünya çapında markaya dönüştürmek sizin işiniz. Çünkü siz bu işi biliyorsunuz, sahadasınız. Böylece bu projeye resmen bugün sayın cumhurbaşkanımızın direktifleriyle başlamış oluyoruz.

    Türkiye’de ARGE merkezleri içerisinde 83 ARGE merkezi var. bu ne demek? Otomotivle ilgili ARGE merkezleri sayısı toplam içerisinde 1 numaraya oturuyor. Dolayısıyla otomotiv sanayi üretiminin imalat sanayi üretiminde payı da oldukça iyi konumda. Toplam istihdamın da yaklaşık yüzde 6’sı otomotiv sektöründen geliyor.

    Sürücüsüz otomobilden tutun, elektrikli otomobile varıncaya kadar birçok yenilik hayatımıza girmeye başladı. Bu alana yatırım yapmanın ve kamu özel iş birliğini geliştirmenin önemini önümüzdeki yıllarda açık bir şekilde göreceğiz. Türkiye otomotiv sektörünün küresel rekabet gücünü de sürdürmek için böyle bir adımı atmaya ihtiyacımız vardı. Geleceğin kritik teknolojilerine uyum sağlamak, yazılım sektörleriyle arasındaki ilişkileri şimdiden görüp bunlara yatırım yapmak en önemli ve öncelikli hedeflerimiz arasındadır.

    Ülkemizin ekonomik sıçramayı gerçekleştirmesi için önemli gördüğümüz yerli otomobil projesinin resmen başlangıcını yapmış oluyoruz. Çıktığımız bu yol, Türk mühendisliği ve sermayesi açısından da önemli bir dönüm noktasıdır. Teknik elemanlarımızın, tasarımcılarımızın diğerlerinden eksiği yok fazlası vardır. Milli tankı, gemiyi, uçağı, İHA’yı, teknolojik projeler, köprüler, tüp geçitler yapan elbette yerli otomobili de haydi haydi yapar.

    15 yıldır karşılaştığımız onca engele rağmen ülkemize yaşatılan darbe vesayet girişimlerine rağmen Türkiye büyümeye, bölgesinde istikrar ve güven adası olmaya devam ediyor.

    Kaynak: Hürriyet




  • 5 yandaş artı Katar.



    İlk cümleleri teşvikler ne kadar olmuş. Sonra laf edince istemiyorsunuz diyorsunuz arkadaş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elektrikli otomobilde zaten ÖTV yuzde 3. Bu tum hepsi için sıfıra indirilir muhtemelen

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt
    CHP-HDP yapmak istedi de engel mi olundu?
    olmaz masal deniyordu, şimdi de yapacak adamları beğenmiyorlar.
  • Noah. kullanıcısına yanıt
    Anladığım kadarı ile bayağı bir bilgin ve ilgin var bu konuya... Ben çok basit şeyler sormuştum. Cevabını biliyor musun? Biliyorsan bize de anlatabilir misin?

    Ben ülkede yapılacak her türlü yatırıma destek veririm. Bunun için gidip ayarı bozuk bir partiye oy vermem, boş yere dökülen betonlara, parsel parsel peşkeşlere, bozuk imar planlarına, katledilen ormanlara sinir olmam ayrı, kalıcı ve gerçek bir yatırım ise ayrı bir konu. Kalıcı, üretime dönecek, ihracat artışı yaratabilecek her türlü yatırıma çakılan her çiviyi desteklerim tabii ki... Ama o çiviler için betonlaşan şehirlerimizi, gelir adaletsizliğinde dünyanın en kötü ikinci ülkesi olmamızı, Türkiye tarihinde hiçbir zaman yüksek olmamış yargıya güvenin %30'ların da altına düşmüş olmasını falan atlayacak değilim. Ben akıllı biri olarak projeye değil, sisteme oy veririm. Çünkü sistemi düzgün kurarsan, gerisi gelir. Ama tabii ki üretime dönecek her türlü yatırımı desteklerim.

    Üstelik benim için platformun yerli olmaması, teknolojinin yerli olmaması gibi şeyler de önemli değil. Marka bile yerli olmayabilir. Yeter ki bu ülkede üretim olsun. Yatırımı çıkaracak iyi bir hızlı başlangıç yaratacaksa, tabii ki platform ve teknoloji dışarıdan satın alınabilir. Ben de üreticiyim, ihracatçıyım. Anlarım bu işlerden. Bir ürünü nihai tüketiciye hazır hale getirmek 50 milyona mal olacaksa ve sonunda yarattığın ürün bu hazır aldığın prototipten daha iyi olmayacaksa, niye emeğini ve paranı boşa harcayacaksın? Hazırı alırsın. Onu üretirsin. Lafım yok.

    Hazır aldığın dizaynı veya teknolojiyi kendi ürünün gibi kaskallamaya çalışmak ise ayrı bir mesele... Bu insanın biraz midesini bulandırıyor. Bu işi populist bir yaklaşım ile mi yapıyorlar, sonrasında da bir yandan da yüksek ciro sayesinde (kar marjının yüksek olacağını sanmıyorum; ama cironun çok yüksek olacağından eminim) havuza yeni bir musluk ekleyip, bir yandan da cukkalarına mı bakacaklar? Yoksa memlekete bir hayırları olsun, safi vatan sevgisinden hareketle mi bu işi yapıyorlar şüphelerim var...

    O yüzden bu şüpheleri bir nebze azaltmak amacı ile sorularımı tekrarlayayım:

    Söz konusu araç GM platformu. Şansa bakınız ki aynı platformda üretilmiş Saab'ı da bir Çin'li firma satın almıştı ve şansa bakınız ki hibrit araç üretecekti ve hatta teknolojisi de hazırdı.

    1) Acaba bizimkiler o teknolojinin kullanım hakkını da satın mı aldı? Çünkü çok tesadüf böyle üst üste... Eğer durum bu ise, açıklamaktan neden imtina ediyorlar? Ayıp mı bu? Platformun kullanım hakkını satın aldığınızı, aracın dizaynının bizim olmadığını millet dalga geçtikten sonra zaten açıklamıştı hükümet. Biz de kabul ettik. Eyvallah dedik. Baştan yapsanıza? Kokusu çıkacak zaten eğer böyle bir durum varsa... Böyle yapınca güvenilirlik kalmıyor. Bak şimdi, teknolojinin de yerli olduğuna inanmıyorum mesela. Sorguluyorum. Baştan dürüst olursan desteğin daha fazla olur.

    2) Eğer platform gibi, teknolojiyi de aldıysak, bunu üretecek firmaya hibe mi edecekler? Yoksa onlara devrettiğiniz bu değer karşılığında devletin üretimde ciro veya kar payı ortaklığı mı olacak? Hibe edeceklerse aklıma ilk şu soru gelir: Peşkeş mi çekildi? Yoksa teşvik mi edildi? Arada fark var bak. Güya hiçbir çıkar beklemeden, ama alttan "yan cebime koy" dersen peşkeş olur. Hiçbir çıkar gözetmeksizin hibe yaparsan teşvik olur. Benim kanaatim ise bir ortaklık modeli kurulması yönündedir. Yardım edilir, karşılığında ortak olunur. Melek yatırımcı gibi. Daha dürüst bir yaklaşım. Çünkü devletin parası aslen devletin değil, HALKINDIR. Birilerinin zengin olması için araç olarak kullanılmamalıdır. DEVLET HALKIN PARASI İLE BİR ZENGİNLİK YARATIYORSA, BU ZENGİNLİĞE ORTAK OLUP HALKI DA ORTAK ETMELİDİR. Yoksa milyonlarca asgari ücretlinin boğazından kesip verdiği vergilerle 3-5 kişi zengin olmuş olur. Dolayısı ile geliyorum üçüncü soruma...

    3) Ortaklık modeli mi kuracaklar, yoksa işi bir özel konsorsiyuma devredip onları mı nemalandıracaklar?

    Sorularım çok açık. Çok net.

    Bu sorulara cevap verilmediği sürece, muhalif kanatta bu proje ile ilgili şüpheler bitmeyecektir.

    Basit bir şey benim talebim. Dürüstlük istiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 3 Kasım 2017; 9:48:29 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.