Şimdi Ara

YOLCU 1

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
270
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ey bu dünya kapısından içeri adımını atmış yolcu.
    Nereye, nereye gidiyorsun.?
    Sağına ve soluna bakınmadan,
    Etrafında yaşanan hadiseleri tanımadan
    Görmeden nereye gidiyorsun.?
    Nereye gittiğini zannediyorsun?
    Nedir bu telaşın ey yolcu.?
    Dur.!
    Biraz dertleşelim.
    Çünkü bende senin gibi ölümün araladığı perdeden içeri süzülmeye aday birisiyim.
    Yani seninle yoldaşız.
    Hele dur biraz dertleşelim.
    Dertleşelim de, hissettiğimiz yalnızlığın
    yada hissedemediğimiz bizi bekleyen akıbetimizin ne olduğunu,
    bizi neyin beklediğini anlamaya çalışarak hayatımızı gözden geçirelim.


    Ey yolcu:
    Allah seni kendisine itaat eden kullarından kılsın
    ve kendisinin tayin ettiği yoldan yürümeyi nasip etsin.
    Nasip etsin çünkü o'nun çizdiği yolun dışındaki yollar nereye çıkar, nereye çıkmaz bilinmez.
    Bu bilinmezlikler içinde nasihatlerin en durusuna,
    En berrak olanına
    En mükemmeline,
    Seçilmişlerin en şereflisine,
    Yani kainatın efendisi,
    H.z Muhammed (S.A.V.)'e uymayı ve onu dinlemeyi nasip etsin…


    Ey yolcu:
    Bu yaşına kadar,
    O’ndan bir şeyler öğrendin,
    O’nu dinlediysen ne mutlu sana.
    Yok eğer bu güne kadar,
    bu pınardan su içmedin,
    O’nun gül kokusunu içine çekmedin,
    Kâinatı aydınlatan aydınlığına gözlerini kapadıysan,
    Bunca yıl ne yaşadın,
    Ne gördün,
    Ne kazandın,?
    Düşün, düşün be yolcu...


    Ey yolcu:
    Hatırlar mısın?,
    Kâinatın biriciği bir gün şöyle buyurmuşlardı:
    "Allah'ın Kulundan yüz çevirme sebeplerinden biri de,
    kulun kendisini faydasız ve yararı olmayan işlerle meşgul etmesidir…"
    Eyvah,
    Eyvah ey yolcu,
    Geçen ömrümüze eyvah
    Zayi ettiğimiz ömrümüze eyvah….. eyvah.
    Zaman atı aldı başını gidiyor sonsuza doğru ey yolcu.
    Unutma ki sende bu atın üzerindesin.
    Ve hala,
    ve hala etrafını seyrederken boş şeylere dalıp gidiyorsun be ey yolcu.
    Unutma!
    Sen zaman atına binip,
    ölüm durağında inecek ve hesaba çekileceksin …


    Ey yolcu:
    Nasihat vermek kolay,
    Nasihati kabul ederek yaşamak ise zordur.
    Zordur, Çünkü:
    Dünya işlerine dalıp, aralarında kaybolan
    Dünya işlerine bakmaktan etrafa bakmayı unutan için nasihatler acı ve ağırdır.
    Olsun be Yolcu.
    Varsın yaramızı kanatsın nasihatler,
    Varsın acılarımızı derinleştirsin
    Derinleştirsin de taa ummanların ötesinden işitilsin sızılarımız
    İşitilsin be yolcu..
    Doymayan nefsin
    Kamçılanan şehvetin
    Esir alınan benliğin çığlıkları…
    işitilsin, işitilsin…


    Olsun be yolcu.
    Bu güne kadar kimlerin sesine kulak vermedik
    Kimlerin sözünü baş tacı etmedik ki...
    Farkında mısın?
    Ömrün demi kaçıyor be yolcu,
    Heybemizde ne var
    Neyi taşıyoruz be yolcu.
    Varsın,
    Varsın yüce Resulün nasihatleri
    Sızılarla,
    Acılarla,
    Hakikatlerle gelsin
    Gelsin de yıllardır taşıdığımız
    Yıllardır boş yere besleyip büyüttüğümüz boş umutları yeşertsin
    Onlara hayat, gönlümüze huzur versin.


    Ey yolcu:
    Bir baksana!
    Ne amel konusunda zengin,
    Ne de ilimde ileri
    Bu güne kadar hep söz oldu sermayemiz.
    Ne öğrendik, nede öğrettik.
    Faydasız şeylerle gün geçti,
    Ömür zayi oldu.
    Hesap günü, ceza ve mükafat günü
    Kapımızı çalıyor
    Heybende ne var,
    bir bak,
    bir bak be ey yolcu…







  • YOLCU2

    Eşi ve benzeri olmayan Rahman ve Rahim olan rabbimiz buyurmuştu ki:
    "Her kim Rabbine kavuşmayı istiyorsa Salih amel işlesin"
    "Samimiyetle iman edip, Salih amel işleyenlere, konak olarak firdevs cennetleri vardır. Onlar o cennetlerde ebediyen kalacaklar, oradan hiç ayrılmayacaklardır."
    Emirlerin en büyüğü
    En kutsalı
    Hakikatin odak noktası
    Kainatın sahibi ve sahibimiz emrediyor… vadediyor…
    Ne dersin ey yolcu
    Bu emirleri dinledik mi?,
    Duyduk mu?,
    İlgilendik mi??
    Yoksa, yoksa dünyevi hazlar bize bu vaatleri unutturdu da
    Yaşadıklarımızı,
    Yaşayacaklarımıza tercih mi ettik
    Ne dersin ey yolcu.
    Hala nasıl bir ticaret,
    Hala nasıl bir kazanç içerisinde olduğumuzun muhasebesini yapmıyor
    Şaşkın ve şaşmış şeytanın
    Çizmiş olduğu yol üzerinde
    Nefis atının vurdumduymaz adımlarıyla
    Kabrin kapısını çalıp,
    Eli boş, sermayeyi tüketmiş biri olarak
    Gittiğimizi görmüyor musun?
    Ne dersin be ey yolcu.?
    Ne olur söyle, Allah aşkına söyle
    Eli boş, sermayeyi tüketmiş biri olarak
    Gittiğimizi görmüyor musun?
    Ey yolcu:
    Yoksa Yine Yüce Rahman'ın Buyurduğu gibi:
    "Bu peygamberlerin ardından öyle bir nesil geldi ki namazı terk ettiler, heva ve heveslerine uydular. Onlar bu taşkınlıklarının cezasını yakında göreceklerdir."
    Yoksa sende,
    Sende namazı,
    Salih amelleri terk edip dünyaya dalanlardan mısın ey yolcu.
    Yoksa,
    Bu Rahman'ın tehditleri,
    yoksa senide mi korkutmuyor
    Nedir bu cüretkarlık ey yolcu….
    Yüceler yücesine
    İradelerin ezeli ve ebedi sahibine
    Yoktan vareden
    Bütün mahlukatın efendisine
    Efendimiz'e karşı
    Nedir bu cüretkarlık
    söyle bana ey yolcu.
    Ne oluyoruz,
    Neye, kime, niçin kanıyoruz…?
    Halbu ki ey yolcu ayetin devamında buyrulduğu gibi:
    "Fakat tövbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. İşte onlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır."
    Vaadi yüreğini titretmiyor
    heyecanlandırmıyor mu seni?
    Ölü toprağa mı serpildi üzerine?
    Pırangalar mı vuruldu yüreğine
    Yoksa, yoksa sende mi sağar oldun?
    Ne oldu sana ey yolcu,
    Yoksa sende mi ölümün araladığı perdenin ötesini görmüyor,
    Hissetmiyor…
    İdrak etmiyorsun…

    Ey yolcu:
    Hatırlıyor musun?.
    Yüce Rasul bir gün şöyle buyurmuştu:
    "İslam beş şey üzerine bina edilmiştir.
    Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (S.A.V.)'in Allah'ın resulu olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucu tutmak ve imkanı varsa hacca gitmek"
    Sende bunları duydun değil mi ey yolcu.
    Duymayan, işitmeyen de kalmadı zaten
    Dünden beri Mes'uliyet, sahip olanın hala sırtında
    Ne değişti?,
    Ne unutturdu bunları bize?,
    İmansız, namazsız, oruçsuz nereye gidilir,
    ne yüzle gidilir.
    Ne söylenir zekatsız ve hacsız
    Ne yaparsın ölüme karşı hazırlıksız.
    Ne cevap verirsin Rahman'a ey yolcu
    Hiç düşünmüyor
    Hiç kaygı etmiyor musun
    Ne oldu sana be yolcu?. Ne oldu sana böyle…




  • Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
    Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
    Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
    Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.


    Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
    Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
    Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
    İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?


    Adam olduysan hesap ver kendine:
    Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
    Şarap içersem ölürüm diyorsun:
    İçsen de öleceksin, içmesen de!
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.