Şimdi Ara

ZAMAN MAKİNESİ YAPILABİLİR Mİ? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
357
Cevap
3
Favori
44.635
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadasım ilahi dinden maksat su bircok tanrı vardır fakat asıl tanrı(yunanlılıarda zeus gibi)mısırda RA dır tektir ve en güçlüdür
  • uzun lafın kısası olamaz... aksını ıdda edenler TEORIK olsa bıle ıspatlasın... yanı ben gelecege gıdıcem... ama gelecek gelmeden gelecege nasıl gıdıcem ? yoksa gelecek var mı hersey yasanmıs bıtmıste ben bır bantta kı fılm mıyım ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: diablo666

    arkadasım ilahi dinden maksat su bircok tanrı vardır fakat asıl tanrı(yunanlılıarda zeus gibi)mısırda RA dır tektir ve en güçlüdür



    Ya kardeş aynı şeyi söylüyoruz zaten. Hem bak tektir demişsin! Buda tek tanrı inancı değilmidir. Yani benim söylediğime uyan bir şey
  • İnsan zamansızlığı yaşayabilir fakat bunu makineyle keşfedileceğini sanmıyorum. Çünkü makine maddi bir nesne. Madde zamana mahkumdur. Zamansızlık ise maddi olmayan şeyler için geçerli bir durumdur. Mesela rüyada zamansızlığı yaşıyorsun zaten makineye gerek yok.
  • arkadaslar geçmiştede su anki kullanılan aygıtlar konusulsaydı eminim herkez imkansız diyecekti çünkü teknoloji yoktu(orta çağdan bahsediyorum)bizde öle diyoruz bence mümkün olabilir
  • zamanda yolculuk olabilir peki ama gecmişe yada gelecee gidildiğinde
    orda kimse olmzazki
    ne bir madde nede canlııı
    hepsini aynı anda almak gerek ozman
    bence olamaz öle bişey
  • imkansız diye birşey yoktur



    IMPOSSIBLE IS NOTHING
  • Bilim adamları zaman makinesi denildiğinde ne anlıyor?
    Üç uzay boyutu ve bir de zaman boyutundan oluşan bir koordinat sistemine uzay-zaman adı verilir.Bu koordinat sisteminde bir olay ,gerçekleştiği noktanın uzaysal koordinatları ve gerçekleştiği anı gösteren dört sayı ile temsil edilir.Bu durumda örneğin bir parçacığın hareketi dört boyutlu uzayda bir eğri ile temsil edilir.
    Bir parçacığın zamanda geri dönmesi demek bu uzay zaman eğrisinin kendi kendisini kesmesi anlamına gelmektedir.İçinde hiç madde olmayan bir evrende bu mümkün değildir.Oysa içinde madde bulunan bir evrende, bazı kozmoloji (evren) modelleri bunu mümkün kılmaktadır.İşte bu tür evren modellerine "zaman makinesi" adını veriyor fizikçiler.
    Bu anlamda ilk zaman makinesi 1949 yılında, matematikçi Kurt Godel tarafından bulunmuştu.Ancak o ve Einstein bu modeli ilginç ama gercekçilikten uzak bularak bir kenara koydular.
    Bundan sonra bir başka "zaman makinesi" 1988 yılında Kip Thome tarafından öne sürüldü.Bu modele göre birbirine yakın iki kara delik arasında bir bağlantı oluşabilir ve böylece bir delikten giren bir cisim diğer delikten çıkarsa iki delik arasındaki mesafeyi ışıktan daha hızlı kat etmiş olur.Böylece örneğin kendisi ilk deliğe henüz yaklaşırken yansıtmış olduğu ışınlardan daha hızlı yol almış olduğu için onları ikinci delikten çıktığında yakalayabilir ve böylece geçmişteki halini uzaktan seyredebilir. Tabi bu durumda kendisinden çok uzakta olduğu için herhangi bir şekilde "eski kendisinin" deliğe girmesini önleyemeyecektir.Yani nedensellik ilkesi korunur.
    Bu tarz bir zaman yolculuğu ile yapılabilecek şey geçmişte olanları uzaktan seyretmek olabilir ki bunun bile uygulamada çok büyük sorunları vardır.Örneğin kara deliklerin etrafında çok büyük bir çekim alanı vardır.Öyle ki teorik olarak bir kara deliğe giren bir cismin oradan tekrar çıkması mümkün görülmemektedir.Öte yandan iki kara delik arasındaki bağlantı kuantum etkileri sonucu ortaya çıktığı için bu bağlantının içinden bir insanın geçebileceği kadar büyük olduğunu düşünmek çok zor olur.




  • ZAMAN BÜKÜLMELERİ

    özel bir sistemle veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü manyetik bir alan gemiyi saracak, ışınları veya radar dalgalarını büker ya da kırarken gemi görünmez olacaktı.

    Dr. Alfred Bielek her 10 yılda bir Ağustos’un 12'sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu.1943'ten sonra 1963 ve 1983'te aynı olay olmuştu. Sebebi ise "Senkronizasyon”du. Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986'da ölen Bielek'in anılarından yazdığına göre bu olayları doğrulamıştı. İfadesi teyp bantlarında vardı. Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda sekronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve "Yönsüz dalgalar”a dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Senkronize dalgalar zamanı eğiyor ve büküyordu.

    Başka bir fikir de, Wisconsin Üniversitesi Matematik Profesörü olan Henry Levenson'dan gelmişti. Bu fikre göre zamanın merkezi bir alanın çevresinde yoğunlaştığını ve bir "Zaman Saati" oluşturarak, tüm varoluşun gerçekleştiği ve gerçekleşeceği şifrelerle çalıştığını söylüyordu. Dediğine göre "Şifrelerin içinde yaşayan herşey vardır, dünyadaki bütün maddesel varoluş dünya saat ve zamanına göredir; dünya, Güneş saatine göre, Güneş de galaktik saate göre ayarlıdır. Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa,ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar. Ta ki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulana dek."

    Biz bir zaman dizisi içerisinde yaşıyoruz her hareketimizde bir an geçiyor ve zamanı olmadan süregelen uzayla çevriliyiz. Uzay-Zaman içinde bir yerde, bir an için var olduğumuzda, oluşan zaman karesi yani o anın resmi, lokal uzay / mekan koşulları gereğince yakalanır ve dünyadan çıkarak güneş sistemine yayılır ama uzaya gitmez ve Güneş sisteminin çevresinde yörüngeye girer. Bu, "Işınlanma" gibidir. Yani her hareketimizin bir resmi çekilip, uzaydaki albümde yerini almıştır. Bu sonsuz zaman resimleri veya dilimleri Yaradılıştan beri vardır. Yani dünya zamanı içinde değil de, uzay zamanı içinde geri dönüp tüm resimleri görebiliriz. Bu oluşumun diğer koşulu bugünün emilme özelliğidir, içinde bulunduğumuz an bir balon gibi şişerek holografik bir görüntü oluşturur; bu tek bir anlık resimlerin biriktiği bir alandır ve özel bir uzay alanındadır. Yani o alanda bu an geçmişteki tüm anlar vardır.

    Eğer zaman alanını yeterince bozabilirsek, bir yerde görünebilir, dünya-zamanda değil, uzay-zamanda yer değiştirebiliriz. Elridge de öyleydi. Sebebi daha önce oradaydı. Eğer olay sırasında ve transfer tamamlanmadan önce birisi enerjiyi durdursaydı, madde parçacıkları ışınlanarak emilecek kaynağına doğru, yani geriye vakumlanarak bu andaki orijinal yerine dönecekti. İki tane balon düşünün; birisinin içinde Philadelphia'da USS Eldridge bulunsun; diğer balon ise Norfolk'ta ama içi boş. Bu boş balonda madde olmayan holografik görüntü beliriyor ve bu görüntü geçmişte bir yerde olan uzaysal bir imaj.

    Geçmişteki her zaman resmi bir holografik bir imaj balonu olarak vardır. Bunu bir çizgi filmin kareleri olarak da düşünebilirsiniz. Bu resim dizisi her varolan her şey için oluşmaktadır. Eğer biz Philadelphia' da bulunan USS Eldridge'nin kendisinin bulunduğu dolu balonu sıkıştırırsak, Norfolk'daki boş balona giden maddi bir bağlantı koridoru yada madde tüpü oluştururuz. Yani imaj gemiye doğru...
    Bu noktada, kaynağın dörtte biri boş, hedefin dörtte üçü doludur. İşte tam bu anda birisi balonu sıkıştırmayı durdurursa ne olur? Işınlanmış madde dalgalar halinde geri dönerek orijinal uzaysal alanına geri döner, yine vakum yaparak balonunu doldurur. Basınç yani sıkıştırma enerjisi "Yüksek şiddette titreşen manyetik alanlar" transferden önce serbest kalmıştır. Sonuç dalgaları dev bozucu veya distortional etkiler yaratarak kütleyi alanında hacimsiz bırakırlar. Canlı organizmaların kayıt alanındaki etkileri kağıt gibi incedir, dalga yerini alırken tüm dalgaların kaydı sırasında kurbanlar hayalet kayıtlara dönüşürler. Bu bio-plazmik alanın bozulması ciddi fiziksel sorunlara yol açabilir. Bu olasılık öldürücü ve şaşırtıcıdır; ama yapacak bir şey olamaz.

    Bazı bilim adamları atomun temel yapısının, madde parçacıklarından değil, elektromanyetik alanlarda oluştuğu görüşündeler. Bu çok karmaşık enerji alanlarının birbirlerini etkilemesi olayıdır. Eğer böyle bir evrenin içinde maddenin katlı fazları bulunmasaydı, şaşılırdı. Bu fazların birisinden birisine geçilmesi bir yaşamdan ötekine geçmeye benzer. Boyutlar arası değişmedir yani dünyalar içinde dünyalar olabilir. Manyetik alanların karıştırıcı olarak değişimler yaratabileceğinden kuşkulanılıyordu. Maksatlı olarak, olağan dışı manyetik koşullar yaratılması hem fiziksel, hem de yaşamsal olarak maddenin fazını değiştirebilir. Bu durumda da, bağımsız bir varlık olmayan, ama içinde bulunduğumuz yaşama benzer belirli bir madde / zaman / enerji boyutunun bir parçası olan zaman faktörünü de çarpıklaştırır.




  • bu durumda bılım adamlarının dusundugu zaman makınesı ıle bızım kafamızda kurguladıgımız olay bırbırınden farklı sanırım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sakruh

    Bilim adamları zaman makinesi denildiğinde ne anlıyor?
    Üç uzay boyutu ve bir de zaman boyutundan oluşan bir koordinat sistemine uzay-zaman adı verilir.Bu koordinat sisteminde bir olay ,gerçekleştiği noktanın uzaysal koordinatları ve gerçekleştiği anı gösteren dört sayı ile temsil edilir.Bu durumda örneğin bir parçacığın hareketi dört boyutlu uzayda bir eğri ile temsil edilir.
    Bir parçacığın zamanda geri dönmesi demek bu uzay zaman eğrisinin kendi kendisini kesmesi anlamına gelmektedir.İçinde hiç madde olmayan bir evrende bu mümkün değildir.Oysa içinde madde bulunan bir evrende, bazı kozmoloji (evren) modelleri bunu mümkün kılmaktadır.İşte bu tür evren modellerine "zaman makinesi" adını veriyor fizikçiler.
    Bu anlamda ilk zaman makinesi 1949 yılında, matematikçi Kurt Godel tarafından bulunmuştu.Ancak o ve Einstein bu modeli ilginç ama gercekçilikten uzak bularak bir kenara koydular.
    Bundan sonra bir başka "zaman makinesi" 1988 yılında Kip Thome tarafından öne sürüldü.Bu modele göre birbirine yakın iki kara delik arasında bir bağlantı oluşabilir ve böylece bir delikten giren bir cisim diğer delikten çıkarsa iki delik arasındaki mesafeyi ışıktan daha hızlı kat etmiş olur.Böylece örneğin kendisi ilk deliğe henüz yaklaşırken yansıtmış olduğu ışınlardan daha hızlı yol almış olduğu için onları ikinci delikten çıktığında yakalayabilir ve böylece geçmişteki halini uzaktan seyredebilir. Tabi bu durumda kendisinden çok uzakta olduğu için herhangi bir şekilde "eski kendisinin" deliğe girmesini önleyemeyecektir.Yani nedensellik ilkesi korunur.
    Bu tarz bir zaman yolculuğu ile yapılabilecek şey geçmişte olanları uzaktan seyretmek olabilir ki bunun bile uygulamada çok büyük sorunları vardır.Örneğin kara deliklerin etrafında çok büyük bir çekim alanı vardır.Öyle ki teorik olarak bir kara deliğe giren bir cismin oradan tekrar çıkması mümkün görülmemektedir.Öte yandan iki kara delik arasındaki bağlantı kuantum etkileri sonucu ortaya çıktığı için bu bağlantının içinden bir insanın geçebileceği kadar büyük olduğunu düşünmek çok zor olur.



    Bak işte biraz bu teori üstünde düşünürsen benim yukarda yazdıklarımın haklılık payı olduğunu görürsün! Çünkü bu teoride zamanda yolculuk olarak belirtilen şeyin sadece geçmişi görme olarak nitelendirilmesi aslında zamanda yolculuk değil geçmiş olduğumuz ışığın bizim gözümüze geç gelmesinden kaynaklanır! Çünkü bizim bir nesneyi görmemiz için önce ona çarpan ışığın gözümüze gelmesi gerekir! Yani eğer ışık hızını geçerseniz arkada bıraktığınız cismi göremezsiniz! bu da zamanda yolculukla alakalı bir şey değildir!

    Burdaki teoriye baktığımız zaman geçmişi görme olayı, bugünkü yıldızlara baktığımızda nasıl milyon yıl önceki hallerini ve yerlerini görüyorsak (ışığın hızından) o teoride aynı sistemi kullanmıştır! Ve kesinlikle zamanda yolculuk olarak nitelendirilemez!

    Bu zaman konusu oldukça ilgimi çektiğinden bir zamanlar bayağı araştırmalar yapmıştım. Bir de siz kontrol edin acaba sisnde mantığınıza uyacak mı yukarda yazdıklarım!
    ( bu arada yukarıda bahsi geçen zamanda yolculuk kitabını okumuştum, ondaki sistemide anladım)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Özgürkan911 -- 9 Nisan 2005, 14:48:39 >




  • Molecular Transpotation To Future:
    Moleküler hücresel bölünme sonucu zaman ve mekan değiştirme şu an için mümkün olmamakla beraber.İleride bulunsa dahi kaçınılması gerken bir eylemdir.Nedeni ise şu an klonlama ile eş değer ve hatta ahlaki çerçevede çok tartışılacak bir konu.Bunun yanında da etrafoında bir sürü kaos ve komplo teorisi toplayabilen bu açılım kesinlikle bilim çevrleri tarafından kabul görmemeli.
    Bir düşünün ,şu an zengin değilsiniz,fakat zaman makinası sayesinde zamanın bir dilim ötesine geçerek tüm yaşamsal konforunuzu değiştirme imkanınız var.Bunu herkesin aynı anda düşünüp uyguladığını varsayalım sonuç...?
  • Cogu insanoglunun kendi terimleri ve adi ustunde teori,boyle bir sey mumkun degil,kainatin kimyasina aykiri..
  • bizbukonuyugörmüştük.com

    işte linki ... yalnızca 2 ay önceye ait ve orada çok bilgi var.

    http://forum.donanimhaber.com/m_1990547/mpage_1/key_//tm.htm#1990547
  • zaman diye birşey yoktur, zaman günlük işlerimizi kolaylaştırmak için bir araçtır, dünyadaki ömrümüz aslında bir andır...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: GurkanLee

    Zaman konusunda Albert Einstein'ın bir teorisi var;

    "Madde ışık hızına yaklaştığında zaman onun için yavaşlar, ışık hızına geldiğinde zaman onun için durur, ışık hızını geçtiğinde de zaman gerilemeye başlar"

    Bu teori kısmen deneylerle ıspatlanmıştır. Şöyleki; 2 adet saat saniyesine kadar herşeyi aynı olmak koşuluyla alınmış. ve bu saatlerin biri dünya üzerinde sabit herhangi bir noktaya ve diğeride çok süratli bir jet uçağına konulmuş! Jet son sürat havada bir müddet seyahat etmiş. Ve geri geldiğinde jette olan saatin yerde olanınkinden daha geride olduğu gözlemlenmiş!
    Buradan çıkarılacak sonuç ışık hızına kısmen de olsa yaklaşmış olan jet için zaman Einstein'ın teorisinde olduğu gibi yavaşlamıştır! Şuan ki teknoloji Eistein'ın teorisini tamamen ıspatlamaya yetmemektedir.

    Ama bana sorarsanız bu teoride yanlış olan bir şeyler var! Şayet ışık hızında zaman duracak olsa, ışığın saniyede 300.000 km gibi bir hıza sahip olmaması gerekir! (yani hız kavramını aşmış olur) Bu da demektir ki ışık geleceğe nakletmez yani görmemizi sağlayan ışık duramayacağı için o zaman dilimide kalması gerekir. Oysaki ışık için zaman durmuyor. ve böyleyse cisim için de durmaz! ( maddenin ışık hızında enerjiye dönüşme olayına girmiyorum, onun da deneyi yapılmış)

    Kanaatimce zamanda yolculuk olamaz! Nedeni; zaman diye tarif edilen olgunun aslında var olmayıp sadece insanlar tarafından araç olarak kullanılmak üzere icat edilmesindendir! asıl var olan eskimedir. ve bu mekan farklılıklarında değişim gösterebilir.


    aynen katılıyorum ben de aynı şeyleri yazıcaktım




  • "Zaman Makinası yapmak bir elektrik motoru yapmaktan daha zor değildir!!! Bir elektrik motoru fikrine ulaşmadan önce elektrik hakkında net bir fizik bilgisine sahip olmalıyız.Elektriğin fiziğini kavradığımızda ve onunla ilgili mıknatısı, bobin telinide tanıyaraktan inceliyerekten ortaya bir elektrik motoru fikrini koyabiliriz.İşte bu gibi bir zaman makinası fikrini ortaya koymadan önce zamanın fiziksel boyut düzeyindeki kavrayışına sahip olmamız lazım. Eğer maddeleri zaman içinde hareket ettirmeyi düşünüyorsak zamanın maddeyle olan bağlantısını sorgulamalı ve araştırmalıyız.Eğer zihinsel anlamda bir zamanda bilgi naklini düşünürsek o zaman zihin ve zaman arasındaki bağlantıyı sorgulamamız gerekirdi.Öylese doğru soru şu ‘ZAMAN’ maddeye nasıl bağlıdır? Bu anlamda ana düşünce zamanı değil asıl proplemin maddeyi, maddesel boyutu aşmak olduğu gerçeği ortaya çıkar.Dolayısıyla maddesel parametreye bağlı bir zaman mevhumu anlayışından hareketle yine maddedeki bir reaksiyonik çevrim ve dönüşüm sonucu ona bağlı olan zaman boyutunuda değiştirmiş olacağız.Sonuçta zamanın felsefesini, soyut düzeydeki kavrayışını ve anlayışını ortaya koymadan bir zaman makinesi fikrini ortaya süremeyiz.Nasıl ki insanlığın ilk zamanlarında ; Suyun yoğunluğu, kaldırma kuvveti, ve madde hakkındaki öz kütle kavramları...vb gibi olmadan suyun üstünde bir gemiyi bir maddeyi hareket ettirmeyi düşünmek temelsiz ve havada kalan bir sav(düşünce) ise aynı şekilde zaman’ ı tanımadan, bilmeden, çözmeden, kavramadan bir zaman makinasını yapmayı düşünmek elbette havada kalan bir iddia olur.Eğer gerçek anlamda hayalperestlikten bahsedeceksek işte bu tam bir hayalprestliktir.Olmaz yani yapamazsın.!! Demek’ ki önce zamanı ve zamansızlığı anlayacağızki ancak sonra zaman dediğimiz bu boyutları aşacak bir makine yapabilelim.Başka türlü olmaz..Zaten başka türlü olmasıda mümkün değil."
    "Nasıl’ ki elektriği bilmeden, mıknatısı bilmeden, bobin telini bilmeden elektrik motorunu yapmak değil kurgulamak bile mümkün değilse, zaman kavramını ve onun fizik maddeyle bağlantısını, kuantum elektrodinamiğini, sinkrotron ışınım motorlarını, ‘Dairesel plazma akım sistemini’, -Manyetik elektron plazması tüplerini- anlamadan, Kristalleri bilmeden, elektronları ışık hızının üstüne çıkaracak teknikleri bilmeden , boyutları ve ışık frekansları olgusunu bilmeden anlamadan bir Zaman Makinasını yapmak mümkün değildir.En azında doğru yada yanlış olsada insanlık kavramsal düzeyde de olsa zamanda yolculuk olayını gündeme getirebiliyorlar. E’ artık bu kadar anlattıktan sonra size sadece geriye Zaman Makinasını yapmak kalıyor!! Size şimdiden başarılar dilerim. Zaten sistemi ben olmadanda kurabilirsiniz sanırım.E artık birde İngiltereye gelip bahsettiğim bu sistemleri bana monte ettirmezsiniz sanırım.Artık o kadarıda ayıp olur heralde!Zaten siz bu bahsettiğim sistemleri kurduktan sonra nasıl’ ki bir elektrik motorunu fişe takınca kendiliğinden sihirli bir şekilde çalışıveriyor ve size sadece seyretmek düşüyorsa bu gibi Zaman Makinasının iç donanımına ait bu helozonik plazma tüplerini çalıştırdığınızda manyetik helezon tüpler boyunca dolanan plazmatik enerji akımları ışık hızı ve (üst boyuta geçmek isterseniz ışık hızının üstünde bir hızla) üstü hızlarda devresini tamamlayarak tüm sistemi içine alan yüksek vibrasyonlu bir küresel enerji alanı meydana getirir. Bu alan gücü sistemin içerisinde yer aldığı uzay/zaman levhasına manyetik rezonans prensiplerince bağlanır.Ve araç alansal enerjinin genişleyen hacmi oranında havaya yükselir( alın size yıllardır laboratuvarlarda aradığınız karşıt çekim jenaratörü / Antigravity) ve bu küresel alan gücü hareket yönünde yeterince asimetrik bir şekilde huniye benzer şekilde bükülürse uzay/zaman levhası o yönde bir karadeliksel çekim potansiyeli yaratarak aracı proğramlanmış bilgisayarlar yardımıyla yönlendirerek ( tabiki bu sevk sistemi yolda araba kullanmaya yada uçak kullanmaya benzemez) bir zaman /uzay noktasından belirlenmiş olan diğer bir zaman /uzay noktasına doğru sevk eder.Bundan sonra geriye size sadece—gideceğiniz zaman /uzay noktasına transfer işlemi gerçekleşti—sesini bilgisayardan duymak kalıyor.Bir de unutmadan söyleyeyim de aklınızda bulunsun ZAMAN MAKİNASI ELEKTRİKSEL VE ELEKTROMANYETİK ALAN ENERJİSİ AKTİVİTESİYLE ÇALIŞAN BİR MAKİNADIR..(Bu alan frekansları belli bir eşik değerden sonra takyomanyetik bir enerji şekline dönüşüyor). Birde dikkat edeceğiniz bir husus daha varki bu Zaman makinasını çalıştırmak için evinizdeki elektrik prizini her zaman yanınızda taşıyamazsınız!!Onun için zaman makinesinin içerisinde -elektromanyetik bir havuz olan uzay /zaman dokusundan- enerji çeken ‘Kristal Prizmalar’ ı kullanmalısınız.Valla onu nasıl kullanacağınızı, yapacağınızı siz kendiniz çözün.Ben çözemedim!! zaman yolcuları anlattı ama benim kafam basmadı!! (tabi ki bu bir espiriydi).Bu sisteme spekülasyon aleminde serbest enerji sistemi yada FREE ENERGY diyorlar.Boşluk tıka basa enerji dolu diyorlar ama nerde bu enerji! ben göremiyorum.Eğer siz bu enerjiyi görürseniz benden selam söyleyin.)) Suyun içerisinde yaşayıpta suyu bilmeyen balıklar gibi!!)) Enerji uzay/zamanın kendisi!! Zaten. Tüm maddeler atomlarından molekül bağlarına kadar uzay/ zaman’ dan yapılmışlardır.Yani madde yoğunlaşmış uzay/zamandır.Tüm evrenin her noktası evimizdeki priz gibidir. Yalnız proplem bu prizden bedava enerjiyi çekmek için uygun bir fiş bulmakta gizli. Bu ‘fişte’ Kristal Prizma’ lardır.Ama bu iş nasıl oluyor onu anlamak zor. "

    Yukarıdaki yazıwww.zamandayolculuk.com adresinden alıntıdır..




  • Suyun yoğunluğu, kaldırma kuvveti, ve madde hakkındaki öz kütle kavramları...vb gibi olmadan suyun üstünde bir gemiyi bir maddeyi hareket ettirmeyi düşünmek temelsiz ve havada kalan bir sav(düşünce) ise aynı şekilde zaman’ ı tanımadan, bilmeden, çözmeden, kavramadan bir zaman makinasını yapmayı düşünmek elbette havada kalan bir iddia olur

    Yahu hiç öyle şey olur mu
  • quote:

    Orjinalden alıntı: squ@dron

    quote:

    Orjinalden alıntı: GurkanLee

    Zaman konusunda Albert Einstein'ın bir teorisi var;

    "Madde ışık hızına yaklaştığında zaman onun için yavaşlar, ışık hızına geldiğinde zaman onun için durur, ışık hızını geçtiğinde de zaman gerilemeye başlar"

    Bu teori kısmen deneylerle ıspatlanmıştır. Şöyleki; 2 adet saat saniyesine kadar herşeyi aynı olmak koşuluyla alınmış. ve bu saatlerin biri dünya üzerinde sabit herhangi bir noktaya ve diğeride çok süratli bir jet uçağına konulmuş! Jet son sürat havada bir müddet seyahat etmiş. Ve geri geldiğinde jette olan saatin yerde olanınkinden daha geride olduğu gözlemlenmiş!
    Buradan çıkarılacak sonuç ışık hızına kısmen de olsa yaklaşmış olan jet için zaman Einstein'ın teorisinde olduğu gibi yavaşlamıştır! Şuan ki teknoloji Eistein'ın teorisini tamamen ıspatlamaya yetmemektedir.

    Ama bana sorarsanız bu teoride yanlış olan bir şeyler var! Şayet ışık hızında zaman duracak olsa, ışığın saniyede 300.000 km gibi bir hıza sahip olmaması gerekir! (yani hız kavramını aşmış olur) Bu da demektir ki ışık geleceğe nakletmez yani görmemizi sağlayan ışık duramayacağı için o zaman dilimide kalması gerekir. Oysaki ışık için zaman durmuyor. ve böyleyse cisim için de durmaz! ( maddenin ışık hızında enerjiye dönüşme olayına girmiyorum, onun da deneyi yapılmış)

    Kanaatimce zamanda yolculuk olamaz! Nedeni; zaman diye tarif edilen olgunun aslında var olmayıp sadece insanlar tarafından araç olarak kullanılmak üzere icat edilmesindendir! asıl var olan eskimedir. ve bu mekan farklılıklarında değişim gösterebilir.


    yalnız bir hatan var hocam zaman vardır zaman olmasaydı yukarıda yazdığın şeylerde olmazdı
    ayrıca ışık hızına yaklaşıldıkça zaman yavaşlar ve cisimlerin uzunlukları kısalır.Fakat dediğin gibi zamanın durması söz konusu değil.Ve madde ışık hızına eriştiğinde madde niteliğini kaybeder ve enerjiye dönüşür bu yüzden bir cismin(örn:kitap)ışık hızına ulaşması mümkün değildir.Ayrıca söylediğin deneyin sonucunun nedeni
    jetteki zamanın geriye gitmesi değil yavaşlamasıdır

    sevgilerle




    Einstein'ın bugun soylediklerinin nerdeyse hepsine bütün ünlü kuramcılar katılıyor. Ama dikkat ederseniz einstein'ın teorisinde bir nokta var. Sadece gelecege gidebilirsiniz. Asla geçmişe gidemezsiniz. Dünyayı jetle dönen saat duran saatten daha geridedir cünkü gelecege gitmiştir. Yani yarı zaman makinamız var, einstein sagolsun.

    Bir ikinciside einstein asla maddenin ışık hızına çıkamayacağını söylememiştir. Onun E=mc2 sinin söylediği tek şey maddeyi asla ışık hızına kadar hızlandıramazsınız. Eger bunu yaparsanız enerjiye dönüşür. Ama ağzından asla ışık hızına çıkılamaz lafı cıkmamıştır. Işık hızını yenmek için patentini almadığı bircok teorisi vardı ama en ünlüsü uzay zamanı sıkıştırmaktı. Böylece e=mc2 yi kandırmış oluyordu.




  • henüz yaşanmamış bir zamana gidilemez çünkü daha öyle bir zaman yoktur.
    daha önce yaşanmış bir zamana dönülemez.

    belki şu olur; geçmiş zaman canlandırılabilir.

    ışık hızına elbet 1 gün ulaşılacak ama ışık hızı uzayda yolculuk yapmak için bile yetersiz bir hızdır.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.