Şimdi Ara

1 Yıl Arayla İnanılmaz Bir Bozgun ve İnanılmaz Bir Zafer Geldi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
42
Cevap
0
Favori
1.333
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Geçen yıl bütün muhalefet kazanmayı bekliyordu ancak muhalefet TBMM seçiminde adeta yokoldu, Cumhurbaşkanlığını ise neredeyse ilk tur kaybediyordu. Eğer linç kültürü İnce'den basarılı olduğu gibi Oğan'a da basarılı olsaydı.


    Bu yıl ise muhalefet parçalanmış gibi görünüyordu, kimsede bir umut yoktu ancak tam tersi müthiş bir Zafer geldi. AKP adeta yokoldu.


    1 yıl içerisinde ne değişti sizce, ne farklı yapıldı ?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • KK gitti, Özgür Özel geldi. En büyük faktör bu. Herkes CHP'de değişim istiyordu, bu gerçekleşti. Bir de Meral Akşener çok saldırgan bir politika izledi. İktidara saldıracağına muhalefete saldırınca ters tepki oldu, oy kaybetti. CHP daha uzlaşmacı, birleştirici bir çizgi benimseyince oylarında artış oldu.

    Ayrıca KK'nın 40'a yakın vekilliği bol keseden dağıttığı partilerin gerçek oy oranlarını da görmüş olduk.

    Gelecek partisi: %0.07 yani onbinde 7
    Deva partisi: %0.25 yani onbinde 25
    Demokrat parti: %0.14 yani onbinde 14
    Saadet partisi: %0.88. yani yüzde 1'in altında
    Toplam: %1.34 yapıyor. oyların çoğu da saadet partisinden geliyor. saadet partisi %0.88 oya karşılık 10 milletvekili alırken, deva partisi %0.25 oya karşılık 14 vekil kapmıştı. seçimden sonra da bizim %10 oyumuz vardı, biz zararlı çıktık, 14 vekilden fazlasını almamız lazımdı dedi utanmadan. işte oyu yüzde birin dörtte biriymiş.
    kılıçdar gitti, bundan sonraki seçimlerde bu partilere beleşe vekillik dağıtmazlar umarım.
    bu akşam canlı yayında Ali Tarakçı şöyle söyledi: 2023 seçimlerinin öncesinde 20 ay boyunca dolar'ı 18'de sabit tuttu RTE. ekonomik durum olarak bu sene ile arada fark var. ve en büyük etken KK.

    bu seçimin öncesinde Şimşek'in IMF ile anlaştığı söyleniyor. IMF emekli ek zammını yasaklamış: "RTE eğer zam yapacak olura seçim sonrası beş kuruş yok" demişler. bunlar kulis tabi. %100 yalan da olabilir.
    Bugünde icraatı mülk Allah'ın dır diyen ve Mahsur başkanın yoğun baskıları sayesinde foyası ortaya çıkan arka planda çaktırmadan kendi derebeyliğini kurmuş rakibi olan zatı sandıkta farkı 2 ye katlayarak siyaset çöplüğüne postalamış oldu

    Üstüne belediye meclisinde çoğunluğu da ele geçirdi malum sen unutmuş olabilirsin çünkü işinize gelenleri hatırlıyorsunuz birileri topal ördek diyerik milletin hizmet alması gereken belediyeleri tehdit ediyordu

    Sırf kendi partisine ait olmadığı için zamanında artık şimdi bu engellemede olmayacak o yüzden hazırlan birden fazla hizmet görmeye

    Bak Mansur başkan bugün ki zaferi ve belediye meclisinde çoğunluğu ile seçim gününde bile sizin gibileri uyku uyutmayarak icraatlerine devam ediyor helal olsun Mansur başkana 😂🙂

    Sosyal bilimlerde genelde bir olay tek bir değişken veya nedenle açıklanamaz. Tek bir sebep söylemek bilimsel bir tutum teşkil etmeyecektir. Ancak pek çok kişinin cebini ilgilendirmesinden dolayı şunu söyleyebiliriz: Yaklaşık bir sene önce seçim ekonomisi denilen bir muslukları açma yöntemiyle düşük tutulan faizi ve yüksek enflasyonu kucaklamış devamlı ücret zamlarının yaşandığı enflasyon sarmalı bir ortamda insanlarda iktisadi sorunların aynı iktidar odağı tarafından düzeltilebileceğine dair kısmi bir inanç teşvik edildi ve bu muhalif rakibin kendi faaliyetleri de uyarınca muhalif adayın dekredibil algılanmasıyla veya lanse edilmesiyle pekiştirildi - hani kısaca çözüm de aslında bende mesajı verildi. Muhalefette yapılan stratejik hatalarla iktidar tarafından milliyetçi hislere ve korkulara hamle yapıldı. Haliyle genel seçimlerden bildiğimiz o tablo çıktı.


    Bir sene ardından ama sorunlar neredeyse değişmediği gibi faizlerin yükseltilmesi gibi yeni sorunlarla beraber katlanarak çoğaldı, kemikleşmiş hale gelen enflasyon zaten - bu kadar kısa sürede ve başka zorluklar altında - kayda değer bir biçimde düşmedi ve sermaye destekli Mehmet Şimşek gözetimindeki ortodoks çizgide modele dönüş aynı seçim ekonomisinin uygulanmasına mani oldu - aksi şekilde o model terk edilmeliydi ama bu sefer Türkiye tamamen Arjantin'e döner ve iktisadi açıdan çökerdi. Bir yandan insanlar aynı muslukları açma yöntemine kanmayacak bir ruh haline evrildiler çünkü o zaman seçimler sırasında ceplerine para konması fazla işe yaramadığı gibi sonrasında hayat onlar için daha da zor oldu. Dahası hükümet önceki seçim ekonomisi uygulamasının altından da zar zor kalktı ve kaynakları kurumanın eşiğine geldi. Bu sefer ama artık bir süredir bonkör bir seçim ekonomisini kaldıramayacak durumdaydı. Tüm bunlara mukabil muhalefet başarısız olan liderliğini yenileyip küskün - ama iktidara her şeyden daha fazla kızgın - seçmenini tekrar konsolide etmeyi ve sandığa çekmeyi başardı. Yenilenme becerisini ve uluslararası gözlemcilerin de onayladığı bir takım iyi performanslı belediyelerini de göstererek memnun olmayanları da alternatif opsiyon olarak kendisine çekti. Ortaya genel anlamda böyle - büyük şehirler konusunda tahmin ettiğim ve yerelde tahminlerimin de ötesine geçen - bir tablo çıktı.


    Başka daha birçok sebep sayılabilir. İlgili partilerdeki zihin yapıları veya uygulamalarla ya da dinamiklerle ilgili sebepler, partilerin veya belediyelerin problem çözme vasıflarını sergilemiş - veya yitirmiş - olmaları, bunların seçmen tarafından fark edilmesi, ideolojik kaymalar, yozlaşma, rant, bencil konformist umursamaz insan doğası, vaatler, vaatlerin tutmaması hatta Türk spor aleminde yaşanan skandallar ve Türk futbolunun rayından çıkması vs vs vs.


    Kısaca seçmen bu kadar çoğalan negativite altında birinci sorumlu olarak algılamaya en müsait odaktan - iktidar partisinden - fatura kesmeye hazır ve nazır hale geldi. Özellikle büyük şehirlerde oldukça büyük ve modern bir tüketim toplumu yaşıyor. Bu toplumun bireylerinin çağdaş iktisadi beklentileri, çağdaş ihtiyaçları ve nispeten modern bir dünya görüşleri var. Kompleks sorunlar karşısında yoğun bir problem çözme kabiliyeti talep ediyorlar. Bunlarla ters düşüldüğü takdirde, hakiki problem çözüme ciddi bir ağırlık verilmediği zaman bunun sandıkta bir faturası olacaktır. Şu an gördüğümüz kaba hatlarıyla bence budur.

    Ekonomi iyi olsa ak parti yine kazanırdı, doğru ama ekonomi dışında dış politika ve mülteci meselesi de ak partinin ayağına dolanmaya başladı. Düne kadar mülteciler bizim kardeşimiz diyen muhafazakar kesim bile "ülke yol geçen hanına döndü, iti kopuğu buraya doldu" demeye başladı.

    Diğer hususlarda biraz abartmıssınız bence. Neredeyse ak parti öncesi açtınız, elektrik, su yoktu diyeceksiniz. Kanser hastası ve yeni beyin kanaması geçirmiş babama nöroloji randevusu alamazken, gözümün önünde suriyeli aileye verdiler.

    Yol, köprü edebiyatını 65 yaş üstüne devrettik artık bence siz de bırakın. Zaman ilerliyor, yaşıyoruz ölmedik. Yol, köprü olacak park bahçe yapılacak elbette. Niye vergi veriyoruz?

  • bu akşam canlı yayında Ali Tarakçı şöyle söyledi: 2023 seçimlerinin öncesinde 20 ay boyunca dolar'ı 18'de sabit tuttu RTE. ekonomik durum olarak bu sene ile arada fark var. ve en büyük etken KK.

    bu seçimin öncesinde Şimşek'in IMF ile anlaştığı söyleniyor. IMF emekli ek zammını yasaklamış: "RTE eğer zam yapacak olura seçim sonrası beş kuruş yok" demişler. bunlar kulis tabi. %100 yalan da olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 1 Nisan 2024; 1:9:39 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Asil bozgun ekonomiyi iyice sarpa sardirip bi halt yapamadiklarinda olacak.

    cunku ekonomiye dair hic birsey yapilmiyor...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 8 senedir ekonominin içinden geçip 4 senede çözmelerini beklemek için ancak ah parti seçmeni gibi düşünmek ve yaşamak lazım.KK'nın aday olmaması gerekiyordu kesinlikle ama yine ah partinin bu denli yıkılmasını açıklamıyor tek başına.Bana kalırsa %90 ekonomi %10 kk.Genel seçimden sonra ekonomiyi toplamak için tüm ekonomiyi kilitlediler.Enflasyonu düşürmek içinde enflasyon altı zam verme yönteminin hepten bokunu çıkardılar sonuç olarak da yüz şeklinden bile yaşadığı sıkıntı anlaşılacak bir halk kitlesi çıktı ortaya.


    Bu sıkı para politikaları devam ederse ki ben devam edeceğini hiç sanmıyorum, 3-4 aya meclis önünde kendini yakan mı ak parti avına çıkan iç anadolu şehirleri mi ne ararsanız görürsünüz.

  • - KK gitti (bunun bu kadar etkili olacağını tahmin etmemiştim).

    - Kısmi acı reçete uygulamaları başladı, emekliler kaderine terk edildi.

    - YRP gibi AKP seçmeninin oy verebileceği alternatif bir parti ortaya çıktı.

  • Bunu bir zafer olarak görenler yanlış analiz yapar. Bu bir bozgun değil, seçmenin Ak Parti'ye verdiği bir ayardır.

    Sağ seçmen hakkaniyetli seçmendir, gerektiği zaman gönül verdiği partiye oy atmayarak partisine ayar çeker, sol seçmen gibi tıpış tıpış nato kafa nato mermer kafalı değildir.

    2019 yerel seçimlerde de benzer bir pahalılık vardı ve yine Ak Parti İstanbul ve Ankara'yı kaybetmişti ama sonraki genel seçimde yine ekonomi kötü olmasına rağmen yine gitti oyunu Ak Parti'ye RTE'ye verdi.

    Yine benzer senaryo, CHP ana muhalefet olduğu için kazanmış gibi görünüyor sadece ama 2028'de senaryo yine değişmeyecek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • KK gitti, Özgür Özel geldi. En büyük faktör bu. Herkes CHP'de değişim istiyordu, bu gerçekleşti. Bir de Meral Akşener çok saldırgan bir politika izledi. İktidara saldıracağına muhalefete saldırınca ters tepki oldu, oy kaybetti. CHP daha uzlaşmacı, birleştirici bir çizgi benimseyince oylarında artış oldu.

    Ayrıca KK'nın 40'a yakın vekilliği bol keseden dağıttığı partilerin gerçek oy oranlarını da görmüş olduk.

    Gelecek partisi: %0.07 yani onbinde 7
    Deva partisi: %0.25 yani onbinde 25
    Demokrat parti: %0.14 yani onbinde 14
    Saadet partisi: %0.88. yani yüzde 1'in altında
    Toplam: %1.34 yapıyor. oyların çoğu da saadet partisinden geliyor. saadet partisi %0.88 oya karşılık 10 milletvekili alırken, deva partisi %0.25 oya karşılık 14 vekil kapmıştı. seçimden sonra da bizim %10 oyumuz vardı, biz zararlı çıktık, 14 vekilden fazlasını almamız lazımdı dedi utanmadan. işte oyu yüzde birin dörtte biriymiş.
    kılıçdar gitti, bundan sonraki seçimlerde bu partilere beleşe vekillik dağıtmazlar umarım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Sosyal bilimlerde genelde bir olay tek bir değişken veya nedenle açıklanamaz. Tek bir sebep söylemek bilimsel bir tutum teşkil etmeyecektir. Ancak pek çok kişinin cebini ilgilendirmesinden dolayı şunu söyleyebiliriz: Yaklaşık bir sene önce seçim ekonomisi denilen bir muslukları açma yöntemiyle düşük tutulan faizi ve yüksek enflasyonu kucaklamış devamlı ücret zamlarının yaşandığı enflasyon sarmalı bir ortamda insanlarda iktisadi sorunların aynı iktidar odağı tarafından düzeltilebileceğine dair kısmi bir inanç teşvik edildi ve bu muhalif rakibin kendi faaliyetleri de uyarınca muhalif adayın dekredibil algılanmasıyla veya lanse edilmesiyle pekiştirildi - hani kısaca çözüm de aslında bende mesajı verildi. Muhalefette yapılan stratejik hatalarla iktidar tarafından milliyetçi hislere ve korkulara hamle yapıldı. Haliyle genel seçimlerden bildiğimiz o tablo çıktı.


    Bir sene ardından ama sorunlar neredeyse değişmediği gibi faizlerin yükseltilmesi gibi yeni sorunlarla beraber katlanarak çoğaldı, kemikleşmiş hale gelen enflasyon zaten - bu kadar kısa sürede ve başka zorluklar altında - kayda değer bir biçimde düşmedi ve sermaye destekli Mehmet Şimşek gözetimindeki ortodoks çizgide modele dönüş aynı seçim ekonomisinin uygulanmasına mani oldu - aksi şekilde o model terk edilmeliydi ama bu sefer Türkiye tamamen Arjantin'e döner ve iktisadi açıdan çökerdi. Bir yandan insanlar aynı muslukları açma yöntemine kanmayacak bir ruh haline evrildiler çünkü o zaman seçimler sırasında ceplerine para konması fazla işe yaramadığı gibi sonrasında hayat onlar için daha da zor oldu. Dahası hükümet önceki seçim ekonomisi uygulamasının altından da zar zor kalktı ve kaynakları kurumanın eşiğine geldi. Bu sefer ama artık bir süredir bonkör bir seçim ekonomisini kaldıramayacak durumdaydı. Tüm bunlara mukabil muhalefet başarısız olan liderliğini yenileyip küskün - ama iktidara her şeyden daha fazla kızgın - seçmenini tekrar konsolide etmeyi ve sandığa çekmeyi başardı. Yenilenme becerisini ve uluslararası gözlemcilerin de onayladığı bir takım iyi performanslı belediyelerini de göstererek memnun olmayanları da alternatif opsiyon olarak kendisine çekti. Ortaya genel anlamda böyle - büyük şehirler konusunda tahmin ettiğim ve yerelde tahminlerimin de ötesine geçen - bir tablo çıktı.


    Başka daha birçok sebep sayılabilir. İlgili partilerdeki zihin yapıları veya uygulamalarla ya da dinamiklerle ilgili sebepler, partilerin veya belediyelerin problem çözme vasıflarını sergilemiş - veya yitirmiş - olmaları, bunların seçmen tarafından fark edilmesi, ideolojik kaymalar, yozlaşma, rant, bencil konformist umursamaz insan doğası, vaatler, vaatlerin tutmaması hatta Türk spor aleminde yaşanan skandallar ve Türk futbolunun rayından çıkması vs vs vs.


    Kısaca seçmen bu kadar çoğalan negativite altında birinci sorumlu olarak algılamaya en müsait odaktan - iktidar partisinden - fatura kesmeye hazır ve nazır hale geldi. Özellikle büyük şehirlerde oldukça büyük ve modern bir tüketim toplumu yaşıyor. Bu toplumun bireylerinin çağdaş iktisadi beklentileri, çağdaş ihtiyaçları ve nispeten modern bir dünya görüşleri var. Kompleks sorunlar karşısında yoğun bir problem çözme kabiliyeti talep ediyorlar. Bunlarla ters düşüldüğü takdirde, hakiki problem çözüme ciddi bir ağırlık verilmediği zaman bunun sandıkta bir faturası olacaktır. Şu an gördüğümüz kaba hatlarıyla bence budur.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Geçen seçim muhalefet kazanıyordu zaten. Taa ki KK çıkıp ben adayım diyene kadar. Buda seçmeni böldü. ( Özellikle milliyetçi muhafazakar seçmen KK varsa ve HDP varsa biz yokuz havasına girdi. )


    Bizzat kendimdem veya yakın çevremdem biliyorum yılbaşından önce bir umutsuzluk bir yılgınlık vardı tanıdığım bir çok kişide artık AKP'ye oy vermeyecem derken KK aday çıkınca üstüne bir HDP güzellemesi yok bir selam gönderme sevdası Selahattin Demirtaş Osman Kavala sevgisi başlayınca söve söve gitti gene ne yapalım deyip AKP'ye oy verdi insanlar. ( Yaa deprem bile döndüremedi o insanları o dönemde gerisini siz hesap edin. KK nefreti depremin önüne geçti 13 yılda 12 seçim kaybetmek ve söylemleri o kadar kötüydü ki siyaseten halkta karşılığı yoktu.)


    Bugün içinde AKP gene aşağı yukarı alacağı oyu aldı. ( YRP böldüryse yüzde 2-3 bölmüştür AKP'den. ) Asıl muhalefete seçimi kazandıran birleşebilmeleri oldu. Birleştilkleri illerde de YRP'nin aldığı yüzde 3-5 bile kaderini değiştirdi seçimin.


    AKP çoğu ilde zaten bu ekonomide bu şartlarla ve 22 yıllık yorgunluk ile alabileceği maksimum oyu aldı. YRP her ilde oyları 3-5 bölmesi üstüne TİP HDP ve özellike İYİ parti ve Zafer partisi seçmeninin kendi adaylarına değilde CHP adayları etrafında kenetlenmesi ilçeleri illeri CHP'ye kazandırdı bu bir gerçek.





  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    2028’de senaryonun değişmeyeceğini düşünmek (ki 2028’de Erdoğan dahi aday olamayacak) fazla iyimser bir beklenti akape seçmeni olarak.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Ankara ve İstanbul'un kaybı zaten çok fenaydı iktidar için çünkü rant - iş - ihale dağıtma imkanlarını kısıtlamıştı, şimdi bu sonuçlarla adeta Akp'nin halkla olan doğrudan bağı kesilip atılmış gibi.


    Dediğiniz gibi sadece Kılıçdaroğlu faktörüne bu kadar büyük bir değişimi bağlamak fazla uçarı bir yorum olur , o seçim ile bu seçim arasında neredeyse bir yıldır oldukça yüksek faiz döneminde yaşıyoruz ve bu faizin etkisi gerçekten yıkıcı olmuş gibi börünüyor.


    Önümüzdeki süreçte anayasa konusu tamamen rafa kalktı, Ekrem İmamoğlu ise artık doğal Cumhurbaşkanı adayı ve hatta favori haline geldi diyebiliriz nitekim Kurum çok düşük profilli bir aday olduğu için Erdoğan'a karşı kazandı gibi bir hava oluşmasına neden oldu bu sonuçlar.

  • Sucre Maricruz kullanıcısına yanıt

    CHP'ye kimse gel ülke yönet demez 100 yıldır dememiş bundan sonra da demez.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Valla Keçiören'i Chp almış ben ömrü hayatımda böyle birşey olacağına olasılık dahi vermezdim. Keçiören Akp'nin kalesidir bu saniyeden sonra hiçbirşeye olmaz demem artık.

  • Periah kullanıcısına yanıt

    Yerel seçimde alır geçmişte çok örnek var. CHP sadece ana muhalefet olma özelliği ile kazanmış gibi görünüyor ana muhalefet meşe odunu olsa bugün meşe odununu konuşuyorduk


    Mansur Ankara'da hiçbir şey yapmadığı halde %60'a yakın oy aldı bunun açıklaması CHP'nin sadece ana muhalefet olması yoksa Mansur %10 luk icraatı yok Ankara'da.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 1 Nisan 2024; 2:15:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt
    Kendini kandır dinazor maketleri rant ihaleler üzerinden belediyenin ve Ankaralının parasını hiç edenleri engellemesi bile yeterli Ankaralılar için



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi harce74 -- 1 Nisan 2024; 2:29:40 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt
    Demezse yok olmaya mahkum olur ikinci bir Atatürk gelmez Afganistan gibi yaşarsın :) Ayrıca Chp 1979’dan beri iktidar olamamış

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bozgun inanilmaz değildi ki
    Kemo aday olmadan 2 sene once aday olacagini ve yenilecegini söylemiştim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • harce74 kullanıcısına yanıt

    Evet hiçbir icraatı olmayınca Gökçek'i kötülemeye sarılmaca.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.