Bir gün 14 Şubat'da ne yapıcam telaşıyla oturdum stres atmak için yazmaya başladım. Saçmaladım saçmaladım saçmaladım... Sonradan aklıma şu video geldi ve bir baktım bu yazdıklarım kağıtta.. Daha insanlara söyleteceğim yerleri yazmak kısmet olmadı ama bu yazının ne tepkiler alacağın şimdiden merak etmiyorum değil
Sevgilim... Sen Kıbrıs'da tatil yaparken; beni evde yatan, açlıkla boğuşan, dağınıklıkla savavşan bir Canberk olarak hayal ettin biliyorum. Ama ben; 7 farklı semt, 21 mahalle ve yaklaşık 58 sokak gezdim. Kaç kilometre yürüdüm bilmiyorum ama botumun 4 santimlik topuğu artık yok... Bu seyehatimde yaklaşık 12 saat otobüsle gezdim, 39 tane ego kartı harcadım. Pasom olmadığı için çoğunda iki kere basmak zorunda kaldım. Bu bana bayaa bir pahalıya patladı... Bir bindiğimde şoföre basmak istemediğimi söylediğimde ise hayatımda ilk defa kızılcık sopasını gördüm... Sokak aralarında gezerken 3 köpeğin saldırısına uğradım ve erkekler 100m koşusunda yeni bir rekora imza attım. Seyehatimde karnımı sadece simit ve su ile doyurdum. Akşam 5 den sonra simitler ucuzladığı için çoğu zaman 3 simit fiyatına 6 simit aldım. Bu sayede bayaa bir kâra geçtim. Bana en büyük kazığı atan durasel pilleriydi... Şuan izlediğin ve bundan sonra izleyeceğin görüntüleri çekebilmek için 18 tane pil değiştirdim. 20 kat daha az dayanıklı ama 20 kat daha pahalı olan pilleri tercih etmem ise en büyük hatam dı... Sana gittiğim yerlerden ufak hediyeler de aldım. Asker çarşısından içlik, Ulus'dan kaçak ayfon, hergele meydanından sigara tütünü vs... Aslında sen...
quote:
Orijinalden alıntı: çekov Aslında sen...
bi moka değmezsin
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme