sonunda olacak olanı bu hükümet yapamayacak. büyük bir meydan okuma ile kuzey ırak ın kuzeyi süpürülecek ve gerekli yerlere ordu yerleşecek. muhtemel kukla devlet ile aramızda bir bölge oluşacak.görüşmeler uzun sürecek.hani şimdi bizi oyalıyorlar ya.ona benzer bir süreç.ne kadarda korkuyorlar kuzey ıraktaki halkın bize karşı durmasından.orada da bizden yana olan gruplar var. amerikanın adamının kafasınada teknik bir arıza sonucu bomba düşerse bize diş bileyebilir bu barzani. ama biz her zaman oradaki halk ile dost kalabiliriz. bazıları amerika çekildikten sonra kuzeyi bize bırakmak istiyor,onun için bizi ırak a çekmeye çalışıyorlar diyorlar.bence bu saçma.
Genel Kurumay Başkanımız, Başbakanımızın MEMURU değil mi?
Memur kendi başına hareket edebilir mi? Başbakanın kimliği nerede kalır?
Asker emir almadan kışlasından çıkabilir mi? Çıkar ise suç işlemez mi?
Lütfen terörle mücadele yasasını okuyun. Askerlerin elinde bulundukları yeri savunmadan başka yasa var mı?
Elinden bütün imkanlarını almışlar, ellerini kollarını bağlamışlar. Şimdi eliniz kolunuz neden bağlı diye mi eleştireceğiz? Yoksa askerimizi yıpratmak için mi eleştireceğiz?
Oradaki karakolun halini görüyorsunuz! Bunun için askerlerimizi mi eleştireceğiz? Böyle birşey düşünen, ot kafalıdır!
Resmi kurumlar, buna Askerler de dahil her yıl sonunda bütçelerini yaparlar ve hükümete (hükmedenlere) bildirirler. Yapmak istedikleri şeylerin karşılığında ödenek isterler. Hükmedenlerin verdikleri ödenek çerçevesinde (Ödenek hangi iş için verildi ise) harcanır. Ödeneği verilen işin haricinde kullanır iseler suç işlemiş olurlar!
Bu karakolların, karakol gibi karakol olması için Genel Kurumay Başkanlığına, K. K. K.'lığına veya J. G. K.'lığına ödenek verilipde, parayı diledikleri gibi kullandılar ise, ELEŞTİRİNİZE gerek yoktur.
Askerleri yargılayacak YARGI vardır!
Hükmedenler bu parayı vermediler ise ve bugüne kadar bu vatan evlatlarının ŞEHİT olmasına sebep olan Hükmedenlere YARGI yolu açık mıdır?
Hele, hele bu hükmedenlere oy veripde, bu şehit olan evlatlarımızın CENAZE törenlerinde bağırmaya hakkı var mıdır?
Hükmedenlerin, cenaze törenlerine katılmasını ne olarak algılar sınız? ____________________________________
"Türk, dünyayı aydınlatan Güneştir!"
quote:
Orjinalden alıntı: lehrer35 Yobaz dezenformasyonların ağına takılmamak gerek. İlkel sistemlerini kurmalarının önündeki en büyük engel olan kahraman askerimizin halk gözündeki itibarını zedelemek istedikleri için emperyalistlerle birlikte bu tuzağı tertip ediyorlar. Unutmayın ki büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK'te işbirlikçi hainler tarafından vatan haini ilan edilmiş ve hakkında idam fermanı hazırlanmıştı.
Kahramanlık icraat ister..Türkiye Cumhuriyeti ordusu ve başındaki paşalar 25 yıldır çapulcularla baş edemediler..Hükümet destekçisi olmayışıma rağmen bu hükümetin işbaşında olmadığı 1984-2002 arasında da kahraman paşaları hep beraber izledik..Sonuç:FISS
Ergenekon iddanamesi de her ne kadar bitmemiş bir davaya konu olsa da bana göre ""TSK PAŞALARININ GÖREVİ SUİSTİMAL VE VATANA İHANET"" suçlamalarını içerdiği için çok kolay sonuçlandırılamayacak..Paşaların darbelerle kendilerine açtıkları "HUKUKSUZ" alan her türlü suça müsait durumda ve sivillerin bu hukuksuz alana yasal olarak müdahale etmesi mümkün değil!!
Sayın Massaimassai
Şüphep yok ki, istediği gib düşüneceksin.
Yazının devamı:
ERGENOKAN Savcısı'nı tanıyor musunuz?
- Daha önce alıntı yapmış olduğum yazının baştarafı!
"... Teyze oğlu Seyfulla Vatansever, Zekeriya Öz'ün İmam Hatip'te (İHL) okuduğu yıllarda Fethullah tarikatı tarafından 'devşirildiği' anlatıyor. Zekeriya Öz. o yıllarda Fethulla Gülen'in finanse ettiği Yeşilırmak Dersanesi'nde eğitim gördü. Kurban Bayramı'nda vatandaşlardan kurban derileri toplar Fethullahçıların vakfına verirdi."
- Önceki yazdıklarımın devamı!
... Yıl 1995, Çine girişindeki Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Odası Kıraathanesi'nin önü. Savzı Öz, oğlu ve babasııyla birlikte ordan geçiyordu.
Mehmet Ocak adlı bir işadamı, silahını çekip Savcı Öz'ün ensesine dayadı! İşadamı Ocak, Savcı Öz'ü kolundan tutup sürükliyerek kıraathaneye soktu. İşadamı Mehmet Ocak, kıraathanede bulunan Çinelilerin dışarı çıkarırken, Savcı Öz'ü rehin aldığını bildirdi.
Çineliler eylemi hayretler içinde izliyorlardı.
Zira Mehmet Ocak, aynı yıl Çine vergi roketmeni olmuştu, Çinelilerin yakından tanıdığı bir işadamıydı.
Yirmi kadar polis kıraathanenin etrafını çevirdi. Ocak'a Savcıyı bırakmasını söylediler, bırakmadı... Dah sonra dönemin kaymakamı, savcısı ve komiseri araya girdiler. İşadamı Mehmet Ocak yatıştırıldı.
Mehmet Ocak, tam ikibuçuk saat Zekeriya Öz'ü rehin tutmuştu...
Olaya tanık olan Çineliler, ertesi günü gazetelerde bu olayı bulamadılar. Ne işadamı Ocaklı hakkında ne de Savcı Zekeriya Öz hakkında soruşturma açılmamıştı. Bu durum Çinelilerin merakını daha da artırdı.
Neden sonra öğrendiler ki; Savcı Zekeriya Öz, işadamı Mehmet Ocak'ı haraç vermeye zorluyordu. Savcı Öz, arabasının benzinini de, yine Ocak'ın benzin istasyonundan bedava dolduruyordu... Savcı Zekeriya, Öz'ün, kendisini ikibuçuk saat rehin tutan işadamı Mehmet Ocak hakkında neden şikayetçi olmadığı da böylece anlaşılıyordu!..
Çinelilerin, Savcı Zekeriya Öz hakkında kullandıklar iddia edilen sıfatları yazmak dahi istemiyorum.
Adalet Bakanı Mehmet Şahin izin vermediği için hakkında soruşturma yapılamayan Savcı Zekeriya Öz'ün, Aydınlık Dergisi'nde yazılanların doğru olup olmadığını derhal açıklığa kavuşturması gerekiyor. İddialar çok vahim ve Zekeriya Öz'ün bu iddialara karşı ne diyeceği gerçekten merak ediyorum." diyor!
Vural SAVAŞ Onursal Yargıtay C. Başsavcısı
quote:
Orjinalden alıntı: kommodor
Kahramanlık icraat ister..Türkiye Cumhuriyeti ordusu ve başındaki paşalar 25 yıldır çapulcularla baş edemediler..Hükümet destekçisi olmayışıma rağmen bu hükümetin işbaşında olmadığı 1984-2002 arasında da kahraman paşaları hep beraber izledik..Sonuç:FISS
Bu saptamalar doğru değil. Saptamadan çok dilek ve temenniler gibi duruyor. Kahraman Türk ordusu terörle mücadelede dünyanın en başarılı ordusudur. Ağır kayıplar terörle mücadelenin doğasında vardır. Terörle mücadelede başarı eşiği 1/8 iken bizim kahraman Mehmetçiklerimiz 1/1 in altında bir dereceye sahiptir.
Sonuç emperyalistler ve onların işbirlikçisi hain maşalar açısından sıfırdır.
quote:
Orjinalden alıntı: lehrer35
quote:
Orjinalden alıntı: kommodor Kahramanlık icraat ister..Türkiye Cumhuriyeti ordusu ve başındaki paşalar 25 yıldır çapulcularla baş edemediler..Hükümet destekçisi olmayışıma rağmen bu hükümetin işbaşında olmadığı 1984-2002 arasında da kahraman paşaları hep beraber izledik..Sonuç:FISS
Bu saptamalar doğru değil. Saptamadan çok dilek ve temenniler gibi duruyor. Kahraman Türk ordusu terörle mücadelede dünyanın en başarılı ordusudur. Ağır kayıplar terörle mücadelenin doğasında vardır. Terörle mücadelede başarı eşiği 1/8 iken bizim kahraman Mehmetçiklerimiz 1/1 in altında bir dereceye sahiptir.
Sonuç emperyalistler ve onların işbirlikçisi hain maşalar açısından sıfırdır.
Bu söylediğini uluslararası bir ""terörle mücadele ölçütüne"" göre kanıtlayamazsan en başta yazdığın sıfatları kendin haketmiş olacağın gibi hangi duruma düşeceğini çok iyi biliyorsun..
En yakın örnek Irak'ı ele alırsak durum şöyle.
Irakta 2003 yılından itibaren yaklaşık 19.450 direnişçi (yani terörist) öldürülmüş buna karşılık verilen kayıplar şöyle.
3921'i amerikan askeri olmak üzere toplam 4228 koalisyon askeri, 1128 adet özel güvenlik şirketlerinde çalışan asker, Irak polisi ve ordusu ise 10823 kayıp vermiş. Toplam: 16179
Yani Irakta öldürülen her bir teröriste karşılık 0.85 güvenlik gücü öldürülmüş. Ayrıca Irak'ta insan hakları ve sivillerin korunması yönündeki yasaların Türkiye'de uygulananlardan çok daha kötü olduğunu ve bunun da güvenlik güçlerinin işini kolaylaştırdığını hesaba katarsak Türk ordusunun pkk'ya karşı verdiği savaşta yabancı devletlerin Iraktaki terörizm'e karşı verdikleri savaştan çok daha başarılı olduğu ortaya çıkıyor. Ayrıca Türk ordusunun bu savaşı çok daha kısıtlı bir bütçe ile gerçekleştirdiğini söylemeye bile gerek yoktur herhalde.
Şimdi orduyu suçlama gafletine düşmeden önce oturun ve kendinize şu soruları sorun. Terörle mücadele sadece ordunun işi midir? Ordu sinekleri ne kadar başarılı bir şekilde avlarsa avlasın bataklık kurutulmadığı sürece bir anlamı olur mu? Terörün bitme noktasına geldiği yıllarda hükümet bu fırsatı değerlendirecek bir şeyler yaptı mı? Teröristler için cennet halini alan Kuzey Irak konusunda elle tutulur bir önlem alındı mı? Bu soruların hiç birisini sormadan hemen orduya yüklenmek kolay olanı. Nede olsa son yılların modası bu oldu. Orduya saldırda ne dediğinin doğruyu söyleyip söylemediğinin bir önemi yok yeterki saldır.
Bu bilgiler güvendiğim bir kaynak olan emekli asker sn. Armağan Kuloğlu'nun bir açıkoturumda verdiği bilgilerdir. Doğruluğundan kuşku duymuyorum zira İsrail'in Filistin'de, ABD'nin Irak ve Afganistan'da içinde bulundukları durum ortada.
Ayrıca; terörle mücadele tek başına askerlerin işi değildir. Özellikle siyaset ayağı çok daha önemlidir. Büyük ölçüde küllenmiş olan terör birazda siyasilerin açıklamalarından cesaret bularak hortladı. Bu katkıların herkes farkındadır. Şehit cenazelerindeki halkın tepkileri buna en iyi kanıttır. Siyasiler bu nedenle şehit cenazelerine bile katılmaktan kaçınmaktadırlar.
Terör, çok boyutludur. Dağdaki çapulcuya bağdaki destek araçlarıda yazılarla kamuoyu yaratarak destek sağlamaya çalışmaktadırlar. Askeri halkın gözünde küçük düşürerek olası bir kalkışmada halk desteğinden yoksun bırakmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu oyunların tümü boşa çıkmaya mahkumdur. Güneş balçıkla sıvanmaz.
Psikolojik savaş ( Psychological war), karşı ülke halkının ve askeri güçlerinin direnme gücünü zayıflatmak, moralini bozmak birlik ve bütünlüğünü yıpratmak amacıyla yürütülen propaganda çabaları. Karşı tarafın iç sorunlarının abartması, askeri başarısızlılıklarının vurgulanması, acılarının sergilenmesi, kültürel nüfuzla gençlerinin etkilenmesi gibi yöntemler kullanılmaktadır. En önemli araç, propaganda ve sansürdür.
Görüldüğü üzere propaganda ve sansür psikolojik savaşın en etkili araçlarıdır. Propaganda tarifine geçmeden önce psikolojik harekât kavramına değinmekte fayda olacaktır. Psikolojik harekât (Psychological Operations ), savaş ve barış zamanında, politik ve askeri hedeflere ulaşmak için, dost, düşman ve tarafsız çevrelerde, uygun tutum ve davranış ortamı yaratmak amacıyla planlanan ve uygulanan, siyasal, ekonomik ideolojik ve askeri faaliyetleri kapsayacak şekilde planlanan ve uygulanan her türlü psikolojik etkili faaliyetlerdir. Psikolojik-ideolojik savaşı düşmana karşı bir manada kitlevi bir hipnotizma ameliyesi olarak görmek mümkündür. Saldırgan emelleri taşıyan düşman, kurbanına karşı yönettiği psikolojik-ideolojik savaşta onu uyutma, aldatma, uyanıp tedbir ve tepkiye yönelmesini önleyecek uyuşturma, zehirleme gayretlerini sürdürür. Düşmanın ideolojik-psikolojik savaşla almak istediği ilk netice kurban seçilen ülke halkının, aydınlarının, yöneticilerinin salim, serinkanlı muhakeme yeteneğini, itidalini bozmak mümkün olan en büyük boyutlar içinde bu insanları kızgın, kırgın, karamsar, ümitsiz, gayri memnun, kendi değer ve sistemlerine karşı inançsız ve güvensiz hale getirmektir. Kendi devletine, milletine, topluma karşı körü körüne bir yıkıcı tavra, açık düşmanlığa veya umursamazlığa dönüştürür. Bu safhada saldırının hedefi milletin yönetici kadroları, kendi halkı, kendi toplumu, kendi teşkilatı üzerinde fikri, ruhi, manevi yönden etkili bir rehberlik ve deneticilikten yoksundur.
quote:
Orjinalden alıntı: lehrer35 Bu bilgiler güvendiğim bir kaynak olan emekli asker sn. Armağan Kuloğlu'nun bir açıkoturumda verdiği bilgilerdir. Doğruluğundan kuşku duymuyorum zira İsrail'in Filistin'de, ABD'nin Irak ve Afganistan'da içinde bulundukları durum ortada.
Ayrıca; terörle mücadele tek başına askerlerin işi değildir. Özellikle siyaset ayağı çok daha önemlidir. Büyük ölçüde küllenmiş olan terör birazda siyasilerin açıklamalarından cesaret bularak hortladı. Bu katkıların herkes farkındadır. Şehit cenazelerindeki halkın tepkileri buna en iyi kanıttır. Siyasiler bu nedenle şehit cenazelerine bile katılmaktan kaçınmaktadırlar.
Terör, çok boyutludur. Dağdaki çapulcuya bağdaki destek araçlarıda yazılarla kamuoyu yaratarak destek sağlamaya çalışmaktadırlar. Askeri halkın gözünde küçük düşürerek olası bir kalkışmada halk desteğinden yoksun bırakmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu oyunların tümü boşa çıkmaya mahkumdur. Güneş balçıkla sıvanmaz.
Karşılaştırmalı Uluslararası ölçüt getireceksin..Getiremiyorsan eğer,onun bunun beyanını yazmayacaksın!!
Necib Türk Milleti birilerinin samimiyetini ve içtenliğini 70 senedir test etmiş notunu vermiştir...O kadar!!
Yeryüzündeki tüm sıfatlar hak edilir!!Hediye edilmez..
quote:
Karşılaştırmalı Uluslararası ölçüt getireceksin..Getiremiyorsan eğer,onun bunun beyanını yazmayacaksın!!
Irak örneğinin nesini beğenmediniz?
quote:
Orjinalden alıntı: vasago
quote:
Karşılaştırmalı Uluslararası ölçüt getireceksin..Getiremiyorsan eğer,onun bunun beyanını yazmayacaksın!!
Irak örneğinin nesini beğenmediniz?
Verdiğiniz bilgi karşılaştırmalı terörle mücadele tablosu değildir.. Bir savaş,hatta bir işgalin kısmi istatistiki bilgileridir..Irakta ölenler milyonlarla ifade edilmiştir..Konuyla ilgisi yok maalesef..
quote:
Orjinalden alıntı: kommodor
quote:
Orjinalden alıntı: vasago
quote:
Karşılaştırmalı Uluslararası ölçüt getireceksin..Getiremiyorsan eğer,onun bunun beyanını yazmayacaksın!!
Irak örneğinin nesini beğenmediniz?
Verdiğiniz bilgi karşılaştırmalı terörle mücadele tablosu değildir.. Bir savaş,hatta bir işgalin kısmi istatistiki bilgileridir..Irakta ölenler milyonlarla ifade edilmiştir..Konuyla ilgisi yok maalesef..
Burada kimse terör uzmanı olduğu iddiasında falan değil. Ama bilmediğimiz konularda bildiğine inanılan uzmanların verilerini kullanabiliriz. Konu gayet açık. Siz alenen ordumuzu haksız bir şekilde itham ediyorsunuz.
Diğer yandan, son gönderide savunduğunuz şey doğru. Irakta 2003 ten bu yana terör nedeniyle ölen insan sayısı 100.000 civarında. Ancak bunların sorumluluğuda ABD ve Irak güçlerine ait. Hesaplamada 120.000 e karşılık 20.000 olarak alınması gerek. Tıpkı Darfur'da teröristlerce öldürülen 300.000 insanında devlet güçlerinin hanesine eksi olarak yazıldığı gibi. 1/8 rakamı böyle elde ediliyor olmalı.
Hem necip Türk milletinden bahsedeceksiniz hemde O'nun evlatlarının oluşturduğu kahraman ordumuzu küçümseyeceksiniz. Tam skolastik çelişki...
quote:
Verdiğiniz bilgi karşılaştırmalı terörle mücadele tablosu değildir.. Bir savaş,hatta bir işgalin kısmi istatistiki bilgileridir..Irakta ölenler milyonlarla ifade edilmiştir..Konuyla ilgisi yok maalesef..
Hayır yanılıyorsunuz. Verdiğim bilgi terör saldırıları düzenleyen gruplar (insurgent diye tabir edilen) ile güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar sırasında ölmüş insan (sivil olmayan) sayısıdır. Sivil ölü sayılarının dahil edilmediği bir istatistiktir. Siz kabul etmek istemesenizde şuanda dünyada aktif olarak terörle savaşılan bir kaç yerden birisi Iraktır ve bu konudaki istatistikler verdiğim şekildedir. Ama siz illaki 1970'li yıllardan kalma askeri eğitim veya doktrin kitaplarından alınmış sayılar istiyorsanız orasını bilemem. Ayrıca karşılaştırmalıdan kastınız ne onu anlamış değilim. Türkiyenin pkk ile mücadeledeki kayıplarını mı istiyorsunuz?
Ayrıca burada sorumluluk sadece idda sahibine değil iddayı kabul etmeyen kişiyede düşmektedir. Sizinde aksini ispatlamak için deliller sunmanız gerekmekte böyle önünüze konulan bilgileri "cık beğenmedim" diye geri çevirerek hiç bir şey ispatlamış olmuyorsunuz.
pkk terör örgütü ve arkasındakiler başarısız olmuştur.başlangıçta sokaklarda ve ilçelerde gündüz bile hareket ediyordu.ülkeyi yönetenlerde ilk başta basiretsiz davrandılar.basit örnek. özal ın içişleri bakanı yıldırım akbulut şehit cenazelerinden sonra "son çırpınışları" diyerek engin devlet tecrübesi ile derin fikirler söylüyordu.sonra herkesin bildiği üzere o bölgede alan hakimiyeti dedikleri olaydan sonra pkk iyice zayıfladı.özel yöntemlerle, örneğin batman kırsalını terketmek zorunda kaldığını o dönemin valisi tv de açıkladı.2002 ye kadar geldik.sonrası malum. pkk ile o bölgede hakimiyet kuramayacağını anlayanlar taktik değiştirdi.çünkü hesapları tutmadı.mehmetçiği hesaba katmamışlardı.madem maşalarımız vasıtası ile bu işi yapamadık,bari doğrudan biz yerleşelim fikri ortaya çıktı.zaten ırak müdahalesi de işin içindeydi. hükümetin getirdiği 1 mart tezkeresi ile güneydoğuya yerleşmek isteyen abd nin isteği yine olmadı. pkk nın beceriksizliği! neticesi bu sefer bayrağı barzani alacak gibi görünüyor. bu oyun bozulabilir.ama devlet adamlığı gerekir bunun için.onun bunun ağzının içine bakarak veya "höt möt "diyerek olmaz.
öldürülen asker/terörist oranında türkiye BM standartlarına göre iyi bir seviyede ama bence yeterli değil.öncelikle bölgeniz kendi bölgeniz yani terörist ne kadar hakimse sizde ondan iyi biliyorsunuz.amerika ırak durumu yok.hem t.c.nin istihbarat ağı yeterince geniş.bu şartlara çok daha yüksek oranların olması beklenir.
Şimdi ne olur derseniz; Döngü yine başa döner,gene şehitler veririz,devlet adamlarımız çıkar kanları yerde kalmayacak der,gider dağları bombalarız,arada teröristte öldürürüz,gene tezkereden bahsedilir,çıkarılır ama K.Irak şöyle bir ziyaret edilip gelinir,derken Genek Kurmay Başkanı emekli olur,teröristlerle çatışmada olduğundan büyük tehlike altındadır,kendilerine full artı full bir zırhlı CHERY alınır ( Çin arabaları artık Avrupalı rakiplerini geçmiştir),birileri TV ye çıkar bölgenin ne kadar sarp,keskin olduğunu anlatır ( Gerçi biz operasyon yapınca da o bölgeler sarp,Terörist saldırınca da sarp ve elverişsiz,ama nedense hep bize KARŞI ARAZİ, hiç teröriste karşı değil),MGK toplanır ki o esnada mutlaka bir devlet büyüğü yurtdışı gezisini iptal edip toplantıya gelmiştir,medyada bunun üzerinde durur,Terörün belinin kırılmak üzere olduğu belirtilir ( 1990 larda çok meşhurdu bu söz,hatırlayanlar varsa),ertesi gün medya olay bölgesindedir,Mehmetçiğin ne kadar kahraman olduğundan bahsedilir ( MEHMETÇİK kahramandır,başlarındaki adamlarda iş olmayınca garibim mehmetçik ne yapsın,iptidai karakolu elinden geldiğince korumaya çalışıyor, RUHLARI ŞAD,MEKANLARI CENNET OLSUN),bölgenin sarp kayaları ekrana yansır,neyse hayat tekrar normale döner ki,bahmışsınız bir yerlerde bombalar patlamaya başlamış,artık Barzani,Talabani aranır,bunlar çok korkmuşlardır,ABD nin BAŞCONİSİ aranır, Irak ın en istikrarlı bölgesinde ,nasıl istikrarlı ve güvenliyse artık,en çok terör olayları hem İRAN hem de TC ye karşı buradan oluyor, TC nin istikrarı bozmaması istenir,buna karşı Türkiyeye anlık 5-6 resim,bir-iki askeri malzeme gönderilir.O fotoğrafla gider sağı solu bombalar,görüntüleri de medyaya veririz. Bizi Biri Dolduruşa getiriyor evi havasına geçeriz ki yaniden bir karakol basılır ve süreç başa döner. Şimdi derseniz hiç ümit yok mu diye, ümit var nasıl Abdullah Öcalan ın miadı dolduğunda bize teslim edildiyse,nasıl Ermeni Terör Örgütü ASALA artık çok gelmeye başladığından dışgüçler bunu bitirdilerse ,PKK da zamanı gelince kendi kendini fesh edecek veya dışgüçler desteğini çekince bitecek. O zamanda bir devlet büyüğü çıkıp BU İŞİ BEN BİTİRDİM ( Bkz. APO Yakalandığı zaman ki afra tafraya,asamadık gittik adiyi bi de hava atıyoruz sağa sola) havasıyla dolaşırsa şaşırmayın. Kıssadan hisse,bu mantalite ile PKK nın kendi kendini bitirmesini beklemekten başka çare yok Allah tüm şehitlerimizin ruhlarını ŞAD, mekanlarını cennet eylesin.
Ben askerliğimi Şırnak'ta jöh taburunda yaptım arkadaşlar,orayada meşhur yenifoçadan gitmiştim her nekadar iyi bir komando eğitimi alsakta,20 yaşındaki çocuğu sokaktan alıp 2 ay eğitim verip, hiç bilmediği bir coğrafyada teröristin önüne atan zihniyet durdukça daha analar çok ağlar bu ülkede...O halde;
1-Derhal profesyonel orduya geçilmeli,bu çocuklar kesinlikle örgütle sıcak temas sağlamamalı.O coğrafyada normal askerin yağacağı tek şey pusu atmak ve a.t. yapmak olmalı,çatışma ve operasyonlara sadece uzmanlar gitmeli...
2-Uzman ordunun masrafını karşılıyabilmek için askerlik süresi düşürülmeli, bir insanın askerlik sanatının temel prensiplarini öğrenmesi için 6 ay yeterde artar bile,peki geri kalan 9 ay sen bu çocuğu ne diye zorla alıkoyuyorsun bırak gitsin çalışsın,ekonomiye katkısı olsun..
3-Güneydoğudaki halk cahil,halk aç,halk sefil...İzmirdeki askeriyenin yemekhaneleri artıkları çöpe dökerken bidonların etrafında köpekler bekliyor,Orada insanlar bekliyor arkadaşlar...Güneydoğuda fabrika açandan 5 yıl vergi alınmasın gerekirse,elektrik,su ,arsa bedava verilsin,orada bir ekonomik hamleye ihtiyac var ancak o zaman genclerin dağa çıkmasını engelliyebilirsiniz.Bu masraflar devlet için hiçbirşeydir,güneydoğudaki 1 komando tugayının 1 yıllık masrafıyla 20 tane fabrika açarım ben oraya...
4-Çocuklar türkçe bilmiyor,tek bildikleri cümle ''Asker abi şeker,asker abi para''Benim burdaki yeğenlerimde kolejlerde üçüncü dillerini öğreniyorlar...Bunun hesabını biz ahirette veremeyiz arkadaşlar,bu çocuklarda bizim çocuklarımız,bakın bir bebek doğuyor ve 20 yıl sonra terörist oluyor fakat her bebek masum değilmidir,her bebek güzel değilmidir??Öyleyse ne oluyorda bu bebekler bize kurşun sıkıyor...Her köye,her mezraya okul kurulmalı,öğretmenler gitmeli,sağlık ocakları kurulmalı,doktorlar gitmeli.Ben izmirde oğlum için hastahane,doktor seçme lüksüne sahipken o bebekler orda ilaç bulamadıklari için ölüyorsa,biz bunun hesabını ahirette veremeyiz arkadaşlar...
5-Siz kurşun sıkmaya devam ettikçe karşınızdada size hep kurşun sıkan bir topluluk olucaktır.Bunların arkası kurşun sıkarak kesilmez arkadaşlar...
Farukaan
Sayın Başbakanımız: Genel Kurumay Başanı benim MEMURUM demedi mi?
Memurdan ne beklersin? Memur, müdürünün verdiği görevi yapar. Vermediği görevi yaparsa, bu da suç olur ve yargılanır!
İstesen de, istemesen de, sevsen de, sevmesende: Ne Mutlu Türküm diyen her Türk genci 19-45 yaşları arasında ASKERDİR! Ey Türk İstikbalinin evladı! Bunu bil ve unutma!
Atatürkçü ile Ergonakoncuyu, dtp'ci ile Türk'ü, sapla- samanı bir birine karıştırmayın.
Karakolların yapımaması konusuna gelince: Hükümetler bütçelerinde o karakolların yenilenmesi için G:K:B:'lığına veya J:G:K:'lığına ödenek vermişler mi?
Verim de Askerler bu parayı yemişler ise, asker suç işlemiştir! Hükümet bu karakolların yapımı için ödenek vermemiş sie, suçlu hükümettir!
Asker, Askeri yargıtay da yargılanır! Senin vekillerin olan VEKİLLERİNİ yargılayabiliyor musun?
Artık Türkiyede darbe yapılmaz diyorlar! Yapılırsa bu vekillerin hali ne olur acaba?
İktidarın vermediği yetkiyi, G:K:B:'lığı ve Kuvvet Komutanlıkları kullanamazzzzzzzzzzzzzzzzzzzz!
Sayın, Osman Pamukoğlu komutanımız da pkk'ya karşı verilen emrin dışına çıktığı için EMEKLİYE sevk edilmiştir! Yani pkk'aya ağır kayıplar verdiği ve ocağını bastığı için!
Vekiller ise işledikleri suçlardan kurtulmak için Vekil dokunulmazlık zırhının arkasına saklanıyorlar!
Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararlar ve yargılanmak için dosyaları olduğu halde yargılanamuyorlar!
Bunları unutup veya unutturmaya çalışıp, Ergenekon konusunda suçlanmak istenen komutanlarımız gibi Göerevlerinin başında bulunan komutanlarımıza da çamur atmayın.
Birçok soru sormuşsun haklı olarak,bizde soruyoruz ama bu soruları yönelticek ve cevaplıyacak bir merci yok.İşte Türkiye HUKUK DEVLETİ olsa ki maalesef GUGUK devleti olmuş durumda, herkes bu soruların cevabını öğrenir. Örneğin Hükümet diyor ki, geçen sene asker için ayrılan bütçenin 1.5 milyar dolarlık kısmını asker kullanmadı.Şimdi kim doğru söylüyor ? Asker mi yoksa hükümet mi ? Bunu kim öğrenecek, hadi diyelim kim yargılayıp hesap soracak. Hava kuvvetleri komutanının GOLF merakını duymayan kalmadı! Hatta GOLF sevdası savaş halinden bile önemli.Hadi AKTÜTÜN e gitmedin, Dibinde SERİK teki ŞEHİT CENAZESİNE niye gitmiyorsun ? Şimdi bu komutanın görevini ihmal edip etmediğini kim yargılayacak.Askeri yargı ise eğer hiçbir sonuç çıkmayacağı şimdiden belli zaten. GOLF e meraklı paşanın,hava kuvvetleri tesislerinde GOLF sahaları yaptırma projesi olduğu hatta yaptırdığı söyleniyor.Bu doğru mu ? Doğruysa eğer demekki birileri yalan söylüyor.Peki bunu kim tespit edecek ? Kim yargılayı ceza verecek ? Soruları arttırmak mümkün,fakat ADALET in herşeyden önemli olduğu gün gibi aşikar.Tarihte varolan güçlü devletlere bakın,en güçlü oldukları zamanlar ADALET sisteminin en iyi işlediği zamanlardır. Herkes soruyor,ne olacak TÜRKİYE nin hali diye,ne zaman ki ADALET sistemimiz düzelir işte o zaman TÜRKİYE huzura ermiş demektir.Acı ama gerçek bu.