Şimdi Ara

15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi - Bastırıldı [ANA KONU] / 3 Ay OHAL İlan Edildi (1085. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21.766
Cevap
75
Favori
851.883
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
67 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 10831084108510861087
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • lorde L kullanıcısına yanıt
    Lorde sen gokuba nin fake hesabımisin? Ama doğruyu söyle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lorde

    Bak güzel bir soru çok önemli gerçekten, şimdi böyle bir soruya en az sorunun kendisi kadar önemli bir cevap vermek gerekir.

    "SANANE LAN?"




    Verdiğin cevapla ne kadar da doğrunun peşinde olduğunu gosterdin.

    Senin ve gokuba nin aynı kullanıcıya ait olup olmadığı konusunun incelenip kurallarin uygulanması konusunda forum yönetimine çağrı da bulunuyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lorde

    yav olm sen geçen herkes tarafından ağzı paylanan velet değilmisin? Bu gokuba ne koymuş lan size acısı buradan hissediliyor Elleri dert görmesin gokubacığımın sizin gibi yobazlardan zopayı eksik etmsin, ömrü uzun olsun

    Kimden yada hangi mesajları kasdederek " herkes tarafından ağzı paylanan velet " olduğumu çıkardın bilmiyorum.

    Bu konuda itiraz ettiğim konular bellidir. İslam dini ile ilgili hususlar da kişilerin yaptığı hatalar dine mal edilemez. Hak ile batilin savaşı ilk insandan beri vardır. Hz. Muhammed zamanında bile hakaret edenler olduğu gibi. Hak için bunun bedelini gogusleyenler, caniyla ödeyen ler olmuştur. Benim ağzım paylanmis çokmu? Şunu iyi bilinki bu ülkeyi asla duslediginiz karanlığa suruklemeye gücünüz yetmeyecek.

    Zamanı geldiğinde bu millet iktidar verir. Zamanı geldiğinde iktidarı alır. Iktidarlar gelip gecicidir. Fakat bu ülkede Müslümanlık asla bitmez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: halil altın

    Lorde sen gokuba nin fake hesabımisin? Ama doğruyu söyle

    sormana gerek mi var, nerede emevi muhabbeti varsa orada gökuba, görmüyormusun aynı edebiyata devam ediyor, kendini aydınlatmış sıra başkalarına gelmiş, millete inancına küfrede ede hesap falan kalmayınca gökkubbeden düşmüş lordluğa terfi etmiş...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ertewas -- 20 Kasım 2016; 19:5:33 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Far Beyond Driven

    Çözüm süreci hata ab hata pkk hata fetö balyoz darbe hata hep kandırılan siz olun suç yok sizde saf kardeşlerim benim &#128512; ne olmuş yani şurda yani pkk çözüm sürecinde güç kazandıysa akp yapmış bi hata affetmek lazım&#128512; sözde sayın öcalanda aldığı kellelerin hesabını ödüyor zaten

    hatasız kul olmaz arkadaşım, hata ede ede doğruyu bulursun, mesele samimi olmak, sizin gibi ona buna trol koyun öküz diyerek kendimizi yüceltmeye çalışmayız. burada saydığın adamlarla beraber yürüyosun daha 5 sene önce olup bitmiş işlerle kendini kandırıyorsun, eski çamlar bardak oldu, reis başkan oluyor sen öcalanla beraber yürüyorsun. dün söylediğiniz herşeyi bugün yutan sizsiniz. şu mitingden iki görüntü atmadınızya şu pkk chp bayrakları yanyana ne ahenk oluşturmuştur....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Far Beyond Driven

    Birde ölüsü bile %40 alıyor partinin diyip övünüyorlar.Tuh hastası hitlerde %80 almıştı

    birini hitlere benzeteceksen o sizin zihniyet olmasın, tek parti döneminde reisiniz inönüye bak, adam bıyığını bile hitlere benzetmiş musoliniye selam çakıyor. Kaç tane parti ile seçime giriyoruz hepisini toplasan bi reis etmiyor. öyle bi adam yetiştirseniz sokak başına heykelini dikerdiniz. Adam son yüzyıla damgasını vurdu, darbe bile adamı deviremedi siz devam edin pkk ile yanyana yürümeye...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lorde

    Ne oldu ertewas yalak ve aptalca propagandandan vazgeçip, iftirayı daha kârlımı buldun Hatasız kul olmazzzzzz sizde ölün benimmm içinnnnn,, gemiciklere yakıt dayanamazzz sizde çalışın benim içinnnnnnnnnnnn Bunu görüyonmu? baş parmağı

    biz ülke için ölürüz, vatanımız için can feda, o parmağı görüyorum da kime ait çözemedim, bu işte de emevilerin parmağı olmasın...




  • lorde L kullanıcısına yanıt
    senin gibilerin sözünün hiçbir zaman itibarı olmaz. sebebine gelince hem milletin dinine imanına, ülküsüne ilkesine söversiniz ama tüm fetöünn yalanlarınına da inanır aklın sıra onlarla dalga geçmeye kalkarsınız. hepsi cahil dediğin adamlar bile yutmadı o sıfırla makara muhabbetini, senin gibi allameyi cihanlar bunlarla kendini avutuyor. sıfırla gökuba sıfırla, hesapları sıfarla, olmadı kafayı da sıfırla, atarlar senin gibilerin önüne iki tape, makara kukara kendinizi avutursunuz. ilke olmadığı zaman ülkü de olmaz...
  • Fake hesabı sildigi için forum yonetimine teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu konuda yani herifin fake hesap kullandıgı konusunda en az 10 mesaj attım sanıyorum aylardır yönetime hiç birini kale almayan moderatörler ne oldu da böyle bir atraksiyon geliştirdiler hayret :D

    bunların genetik kodlarında var zaten biliyorsunuz ben müftü karısıyım ama ak partiden nefret ediyorum diyen bir satılmış vardı aslında ne oldugunu iki güne ögrenmiştik hala bu ülkede yaşıyor bir de aynı gökyüzünün altında nefes alıyoruz satılmışlarla
  • Bunu ilkdefa duydum, gerçekmidir!

    quote:


    Türkiye’nin kara kutusu, Hakan Fidan’ın Karanlık Geçmişi
    25 Kasım 2016

    Resmi özgeçmişine göre 1968 Ankara doğumlu. İlçesi belli değil. Anne ve babasının adı belli değil. Aslen nereliler belli değil. Hangi ilkokul, orta okul, liseyi bitirdiği belli değil. Üniversiteye gitmiyor veya gidemiyor o da belli değil. Hatta sınava girip girmediği de belli değil.

    1986 yılında Kara Kuvvetleri Muharebe Okulu’ndan mezun oluyor. Yani subay değil astsubay olabiliyor ancak. Ama Kara Kuvvetleri Muharebe Okulu’na ne şekilde girdiği de belli değil, orayı nasıl tamamladığı da belli değil. Okul hayatının hiçbir alanına ilişkin bir başarı veya başarısızlık bilgisi elimizde yok. Şimdiye kadar herhangi bir ilkokul, ortaokul, lise, askeriye okul arkadaşı ortaya çıkmadı.

    Bilen yok, gören yok…

    Astsubay olduktan sonra, tüm hayatı boyunca yükselebileceği en yükse rütbe de belirlenmiş oluyor: Ast subay. Yani çavuşlukla başlayacağı kariyerinin son noktası başçavuşluk. 1986 sonrasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın Dil Okulu’nu tamamlıyor. Kaç yılda bitirdiği, hangi dereceyle bitirdiği belli değil. Hatta hangi dili öğrendiği de belli değil. Aynı dönemde yine Kara Kuvvetleri Komutanlığı Otomatik Bilgi İşlem Merkezi’nde teknisyen oluyor. Bu dönemde (1986-2001) arası herhangi bir dönemde -elbette o dönem de belli değil- 3 yıl NATO görevi için Almanya’da bulunuyor. Ne tür bir görev için hangi meziyeti nedeniyle seçildiği belli değil. NATO’ya onca subay varken bir astsubayı neden gönderdiğimiz ise ayrı bir muamma. Bugüne kadar bu tür görevlere hiç astsubay gönderilmiş mi ayrı bir soru işareti. Ne oluyorsa oluyor ve orada birden zekası açılıyor ve o 3 yıllık dönemde University of Maryland University College’da lisans eğitimi yapıyor.

    Türkiye’de üniversiteye giremeyen birinin Almanya’da mesai yaparken Amerika’daki bir üniversitede, hem de 3 yılda lisans diploması almasını da elbette büyük bir takdir ve hayranlıkla kaydetmek gerek. 1999’da Türkiye’de Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans tezini verdiğine göre, 1996’da Türkiye’de olduğunu ve yüksek lisans programına kaydolduğunu tahminen çıkarabiliriz. Bu arada -ya da hangi arada bilmiyoruz- Hakan Fidan’ın evlendiğini ve 3 çocuğu olduğunu da öğreniyoruz.

    Elbette eşi kimdir bilmiyoruz. Çocuklarını tanımıyoruz. Bugüne kadar eşini veya çocuklarından birini tanıyan biri de kamuoyuna yansımadı. 2001 yılında askeriyeden astsubay rütbesi ile emekli oluyor. Ama daha emekli olmadan 1999’da veya 2000’de OYAK Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçiliyor. Bir astsubay için görülmemiş bir uygulama ve başarı ile! Sivil hayata geçinde Avustralya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde danışmanlığa başlıyor.

    Dikkat edin Türkiye’nin Avustralya elçiliğinde değil.

    Avustralyalıların Fidan’ı nasıl keşfettiğini de, ne meziyeti dolayısıyla danışman atadıklarını da, biz kıt aklımızla bilemiyoruz tabi… Bülent Arınç’ın Süpermen iddiasını doğrularcasına, 2001-2003 arasında aynı anda Viyana’daki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Cenevre’deki BM Silahsızlanma Enstitüsü (UNIDIR) ile Londra merkezli Verification Research, Training and Information Center’da (VERTIC) akademik çalışmalarını sürdürüyor.

    Bu akademik çalışmaların konusunu, yıllarını, süresini, sonucunu da elbette bilmiyoruz. 2003 yılında Abdullah Gül tarafından keşfediliyor ve TİKA Başkanlığı’na atanıyor. Abdullah Gül’ün bu başçavuşu nerede, nasıl tanıdığı da elbette bilmiyoruz. Bu arada 2006 yılında doktorasını da Bilkent’te tamamlıyor. Hem okuyor, hem çalışıyor, hem ev geçindiriyor.

    Tam bir Türk filmi gibi…

    Sonra bu astsubay Başbakanlık Danışmanlığı’na atanıyor, yıl 2007. Ve 2008 yılına Türkiye’yi Atom Enerjisi Kurumu’nda temsil ediyor. Fizik okumamış, atom fiziğini elbette bilmiyor, uluslararası ilişkiler de okumamış ama bu uluslararası sır kurumda Türkiye’yi temsil edecek kadar kendisini geliştirmiş… Takdir etmekten başka ne gelir elden… 2009 yılında MİT Müsteşar Yardımcısı oluyor, 2010’da ise Müsteşar oluyor.

    MİT Müsteşarı olduğunda yaşı henüz 42…

    Ama bu 42 yıl boyunca, arkasında tek bir iz bile bırakmadan, hayalet bir adam olarak bence MİT Müsteşarlığını hak ediyor. Herhangi bir köklü devleti geçtik kabile devletinde bile olamayacak, bir başçavuşun, MİT Müsteşarı yapılması ise, sanırım gizli niyetlerle değil, Türkiye’nin Anadolu’nun bu keşfedilmemiş pırlanta çocuklarını yükseltme ve onlara şans tanıma geleneği ile açıklanmalı.

    Tayyip Erdoğan da öyle değil mi? Onun da tüm geçmişi karanlık değil mi?

    Sır küpü nitelemesi son derece doğru. Tayyip Erdoğan’ın da, Hakan Fidan’ın da, tüm geçmişleri tam bir sır… Ve akıllı devletler de işte bu geçmişleri sır dolu, kapkaranlık insanları MİT’in başına, olmadı Başbakanlığa, hatta Cumhurbaşkanlığına taşırlar…

    Dünyaya model olduk. Sır modeli…

    Gökçe Fırat

    http://biliyomuydun.com/turkiyenin-kara-ku/




  • quote:


    15 Temmuz için şüphelerim var
    15 Temmuz’dan bugüne kadar 4,5 aydır yaşadıklarımız, analizimizin doğru olduğunu gösteriyor. Bilmem siz ne dersiniz?

    Dünyada hiçbir şey, size sunulduğu ve medyada size algılatılmaya çalışıldığı gibi değildir. Arkasındaki gerçekler, çok olası olarak, tam tersidir. Bu gerçek, ülkemiz için de geçerlidir. Hele hele patronları dolayısıyla ülkemizin değil, sahiplerinin çıkarları peşinde koşan merkez akım medyamız buna cuk oturur!

    11 Eylül 2001 saldırısı ABD’nin Afganistan’a, Irak’a müdahalesinin, Ortadoğu’ya kalıcı olarak yerleşmesinin, daha da önemlisi kural tanımaz bir biçimde, dünyanın her köşesine istediği gibi terörü gerekçe ederek saldırabilmesinin önünü açtı.

    ÖNCEDEN PLANLARI VARDI

    11 Eylül 2001 saldırısı üzerinden daha bir ay geçmeden,ABDAfganistan’a müdahale etti. Bu kadar kısa sürede müdahale edebilmek için, daha önceden hazırlanmış planlarınızın olması gerekirdi.

    11 Eylül 2001’den başlayarak,Başkan Bush tarafından yapılan açıklamayla birlikte ABD, tüm yer kürede teröre karşı bir savaş başlatmıştır. O günden bugüne uluslararası hukuk hiçe sayarak, dünyanın her yerine müdahale etmektedir.

    HALK DESTEĞİ İÇİN GEREKLİYDİ

    Bir düşünün; 11 Eylül 2001 saldırısı olmasaydı,ABD bu denli kolay dünyanın her deliğine girebilir, müdahale edebilir ve yerleşebilir miydi?Afganistan ve Irak’la başlayan ve halenSuriye ile devam eden seri savaşlariçin demokratik yetki ve halk desteği sağlanabilir miydi?

    Soğuk Savaş sonrasında oluşan tek kutuplu dünya düzeninin ve küresel liderliğin sonsuza dek sürdürülmesi, tüm enerji ve ham madde kaynaklarının üretiminden pazarlara ulaşana dek denetlenmesi, hegemonyaya ve Amerikan Barışı’na (PaxAmericana) direnenlerin ezilmesi istenmekteydi. Fakat bunların açıkça söylenmesi olanaklı değildi. Tüm dünya için kan, kin gözyaşı demek olan bu emperyalist idealler;terörizme ve kitle imha silahlarının yayılmasına karşı tüm dünyada sürdürüldüğü söylenen savaşla, demokrasi ve insan hakları bahaneleri ile örtülmekteydi.

    ESASINDA SALDIRI HAZIRLIĞI FARK EDİLMİŞTİ

    Tabii ki, 11 Eylül 2001 saldırısını ABD planlayıp icra etmedi. ABD;sadece daha önce işbirliği yaptığı, fakat Soğuk Savaş sonrasında değişen koşullar nedeniyle terk ettiği ve bu yüzden ihanet duygusu ile ABD çıkarlarına zarar vermeye çalışan El-Kaide lideri Usame BinLadin’in militanlarının işlerini kolaylaştırdı ve önlerindeki engelleri bir bir ortadan kaldırdı.

    Esasında,planlama aşamasında bu saldırı hazırlığı fark edilmişti. Onları yakalamak ve dünya kamuoyuna afişe etmek, sonuçları itibarıyla yarar sağlamayacaktı. Bu nedenle saldırı planının gerçekleşmesine yardım edildi. Bu vahşet dolu kararı,ABD derin devlet sisteminin bir bölümü aldı ve uyguladı. Sonrasında olanlar, beklenebilecek ve tahmin edilebilecek tepkiler ve gelişmelerdi.

    BENZERLİKLERİ ÇOK FAZLA

    Demem o ki; 15 Temmuz, 15 yıl önce yaşanan 11 Eylül’e çok benziyor. Her ikisinin de arkasında;ABD derin devletinin bir bölümü ve Neocon’lar var. Diğer büyük benzerlik ise;saldırıların önlerinin açılması ve ardından gelen fırsatçılık.

    “15 Temmuz Darbe Girişimi”ni yapanların Fethullah Gülen Cemaati olduğu konusunda asla şüphemiz yok. Darbe Girişimi’nin üzerinden 4,5 ay geçmesine ve yeni bilgilerle analizlerimizi geliştirmemize rağmen; hala aynı noktadayız. Ama bu sürede başka bir sonuca da ulaştık. Sanki sonrasında yapılmak istenenler için, darbenin önü açılmış gibi!

    BANA İNANDIRICI GELMEDİ!

    15 Temmuz gündüz saatlerinde;TSK’nın bazı üs ve kışlalarında, özellikle Ankara’da Hava Kuvvetleri’nin Akıncılar Üssü’nde hareketlilik başlamış ve bu hareketlilik fark edilmiş. Zaten TSK bir bütün halinde hareket etmediği için, fark edilmemesine imkan yok.

    Hareketlilik başladıktan Darbe Girişimi’nin başladığı saate kadar geçen, hala açıklanamayan, kafaları karıştıran, sağduyulu ve akıllı insanları şüphelere gark eden ve bilinmeyen o kadar uzun bir gri zaman dilimi var ki! Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimini, başladıktan sonra eniştesinden öğrendiğini söylüyor. Bana inandırıcı gelmedi. Size geldi mi, bilmiyorum!

    MİT BAŞKANI OLSAYDIM!

    MİT Başkanı Hakan Fidan hareketliliği istihbar etmesine, askerlerle görüşmeler yapmasına rağmen; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Başbakan Binali Yıldırım’a rapor vermemiş!

    Devlet deneyimi olan birisi olarak söyleyebilirim ki; bu gelişmeler sırasında MİT Başkanı ben olsaydım; hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ı emniyetli hattan (Secureline) arar, gelişmeleri rapor eder, üzerinde çalıştığımı, daha sonra kısa aralıklarla gelişmeleri rapor edeceğimi söyler, acilen yer değiştirmelerini ister ve yakın güvenlikleri için hemen tedbir alırdım.

    CUMHURBAŞKANI OLSAYDIM!

    Eğer Hakan Fidan bunları yapmadıysa, darbe günü kafasının gittiğini geldiğini düşünür, hain olduğunu değerlendirir ve 15 Temmuz sonrası onu görevden alır ve hakkında Cumhurbaşkanı olarak yasal işlem başlatılmasını sağlardım.

    Eğer bunlar yapılmamışsa; Hakan Fidan hain değildir ve üzerine düşeni yapmış, hatta düşmeyeni bile yapmış ve 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasının esas darbesini yapabilmek için gerekli tedbirleri alarak, FETÖ’nün darbe girişimine imkan sağlayacak faaliyetlerin içinde bulunmuştur. 15 Temmuz’dan bugüne kadar 4,5 aydır yaşadıklarımız, analizimizin doğru olduğunu gösteriyor. Bilmem siz ne dersiniz?

    http://odatv.com/15-temmuz-icin-suphelerim-var-2811161200.html




  • soundofthesea kullanıcısına yanıt
    Sen halamı buralardasın lan çakma cehapeli :D Neydi senin gibi çakma cehapeli olan arkadaşının lafları "bende cehapeliyim düşündümde bu akepe Büyük parti aslında :D " Bunu ben demiyorum bu forumlarda artık efsane olmuş arkadaş diyor bah bah bah :D ( Bakın o söylemiyor başka bir arkadaşmış örnek alalım) haaaa düşünebiliyormusuz? Akepe kandırıldı hak var hukuk var :D Düşünebiliyorsanız akepelisiniz haaaa! Akepeli olmayanlar düşünmüyor lütfen utanmadan gelmiş buraya mesaj atabiliyor hala... yüz yok ki akepeli adam :D bunun bir mesajını daha paylaşayım arkadaşlar ""Tüm cihan benim ülkemdir hakkım vardır" Bunu diriliş dizisinde izlemiş, bu şu demek bütün topraklar zaten bizim canımızı sıkan olursa saldırırız. Bütün dünya senin ülken saldırıcanmı Sound diriliş hemi? :D Efendileri ingiliz ve abd nin emri üzerine Suriye'ye girmek için bunların beynini yıkadılar böyle böyle diriliş miriliş bu osm çocuklarıda kendini kaptırıyor böyle :D Şu düşünebiliyormusunuz diye başlayan kendin gibi çakma cehapeli arkadaşının mesajlarını tekrar paylaş buraya okudukça gülüyorum :D ha birde arada bütün dünya bizim ülkemizdir filan gene yaz, terapi oluyor :D Sahte hesaplardan medet uman zavalılar sizi, siz gerçeklerin üzerini örtecek fitneci bir siyaseti oluşturacak kapasiteye sahip değilsiniz ki bunu hiç bir siyaset yapamaz, sadece insanları inandırır ve yönlendirir. Bütün kanıtlar ve kaynaklar sadece gerçeğe çıkar, bu nedenle beni durduramazsınız, siz hiç bile değilsiniz siyasetin ve ideolojilerinin kullandığı robotlarsınız bu nedenle bana tehtid teşkil etmiyorsunuz sizin kapasiteniz bellidir. Böyle sahte hesaplarla abuk subuk şeylerden medet umuyorsunuz ama sayın aktroller bu beni durdurmaya yetmez :D Ne pisliğiniz varsa bana gösterin bunları tınlamam bile, suratınıza kaynakları yapıştırırım. Tarih ve kanıtlı kaynaklar ile muhatap olacaksınız benimle değil, sözleriniz ve tartıştığınız tarih olacak ben değil. Gerçeği çok sağlam ortaya koyduğum için, şahısları kirleterek yazdıklarınıda kirletiriz diye düşünüyorsunuz klasik bir akepeli olarak, fakat kanıtlı tarih kimin paylaştığına bakmaz siz ne kadar pislik atarsanız atın demogoji yaparsanız yapın tarih oradadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokuba -- 13 Aralık 2016; 17:38:3 >




  • Evet ülkemizin içinde olduğu sorunun temelini ve karanlığı kanıtlarıyla anlatmaya devam ediyorum. Arkadaşlar bazı gafillerin bilim ve tarih yalandır, bunlar dini kötülemek için uydurmuşlardır gibi söylemleri var. Ne kadar komik gibi görünsede aslında çok önemli yüzlerce yıldır bizi bunlarla kekliyorlar, bu bizim ne kadar aciz ve saf olduğumuzun kanıtı. Bu yazımda Türklerin çocukları ve bu coğrafya nasıl emevi dinine geçti bunun kanıtlarını ve tarihini paylaşıcam, Şimdi arkadaşlar tarihde türklerin nasıl müslüman olduğu size üstü kapalı bir çok şey anlatılır işte Türkler müslümanlıkla tanıştı baktılar kendilerinin tanrısıda tek tanrı geçerken zorlanmadılar :D Araplar gelmiş müslümanlığı tebliğ etmiş :D onlarda hemen kabul etmişler? Türklerin islam anlayışının İran' dan etkilenmesiyle olduğunu hikayesini filan yazarlar halbuki iran o zaman emevi hakimiyetindedir :D

    Bildiğiniz gibi türkler savaşçı boyun eğmez asi bir yapıya sahip topluluktur. Heleki gelip onlara kendi inançlarını, kültürlerini adetlerini sileceksiniz, kendi arap dininizi ve el-ilah'ı dayatacaksınız kabul ettireceksiniz?


    Şimdi burada bazı cahiller kanıtların ve bilimin mantıklı gelmesi, kurandan dahi ayet paylaşmama rağmen hem kurana, hem akla ve bilime muhalefet ediyor. Bir göz gezdirip araştırmaktansa şöyle söylüyor " Bu adam yalan söylüyor koyduğu kanıtlar gerçek değil, din iman elden gidiyor
    uyananın ey cemaat, hiç bir kanıt koymadı yazdığı şeyleri kendi gibi düşünenlerin sayfalarından almış buraya koymuş" gibi insanları aptal bırakmak için uğraşmasını artık görmezden gelmeyeceğim çünkü hangi bilimsel ve tarihsel kanıtı
    koyarsam koyayım bazı saflar hiç akıl yürütmeden aynı şeyi yazmaya başladı. Aklı sıra akepe propagandası yapıyor. Bundan sonra yazdığım her bilimin bilinen kaynaklarınıda buraya ekleyeceğim, bu konunun kaynakları aşağıdadır.


    ^ History of Civilizations of Central Asia, Editörler: M. S. Asimov and C. E. Bosworth, UNESCO Publishing, s. 29
    ^ Namık Kemal Zeybek, "Neden İslam düşmanlığı", Radikal, 7 Mart 2009.
    ^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 67.
    ^ Türkler, Cilt 4, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 414
    ^ Türk Tarihinin Ana Hatları, 1930, İstanbul, s. 463.
    ^ H. A. R. Gibb, Orta Asya'da Arap Fetihleri, Çağlar yayınları, s. 51.
    ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 37, s. 349.
    ^ Tarih II, Orta Zamanlar, 1931, Devlet Matbaası, s. 144.
    ^ Nicolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Yeditepe yayınları, s.46-47
    ^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 1315.
    ^ a b c d Zekeriya Kitapçı, Türkistan'ın Müslüman Araplar Tarafından Fethi, Yedikubbe Yayınları, s. 185-186.
    ^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 68.


    Bakalım hem arap hem, Türk tarihi ne diyor? Türkler nasıl emevi dinine geçmiş! Okuyalım.


    KAN VE GAZAPLA GELEN YENİ TANRI!... ( Burada okuaycağınız özet gerçekler bilinen ve okulda çocuklara öğretilen tarihden silinmiştir kaynakları yukarıdadır )

    Türk beylikleri, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamuktan kâğıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı.. Emeviler
    Suriye ve İran'ı hâkimiyetlerine alarak Maverâünnehir bölgesine ulaşmışlardı. Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki bu bölgede Türkler bulunmaktaydı. Böylece Araplar ile Türkler ilk defa temasa geçmişlerdi.

    Emeviler bölgede dinlerini yaymaktan çok, yeni katliamlar ve yağma peşinde koşmuşlar; boyun eğip dinlerine geçmelerine rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bildiğiniz gibi türkler savaşçı boyun eğmez asi bir yapıya sahip
    topluluktur. Heleki gelip onlara kendi inançlarını, kültürlerini adetlerini sileceksiniz, kendi arap dininizi ve el-ilah'ı dayatacaksınız kabul ettireceksiniz? Türkler tabiki boyun eğmedi,
    emevi her zaman yaptığı gibi zenginlik ve talan uğruna binlerce insanı teslim olanlarda dahil kesmiş doğramış, sırf ibret olsun, insanlar dehşete kapılsın diye, ya böyle bir ölümü seçsinler yada bana boyun eğsinler diye
    yol ve dere kenarları boyunca asmış, o kadar çok insan asmış ve insan parçalamışki bunları sergilemek için kilometrelerce mesafeye ihtiyacı olmuş. İnsan cesetleri et parçaları yurdun yeni manzarasıymış artık, dereler kızıl akmış.

    Binlerce genç çocuğu köle olarak almış, binlerce güzel kızı seçip evlerinde fahişe yapmış, yıllık şu kadar bana vergi ödeyeceksin diye sizi haraca bağlamış, bu da demiş benim dinimdir çocuklarına bunu öğreteceksin, cami ( Camileride emevi geliştirmiştir islamda yani kuranda mescid vardır orada da sadece Allaha ibadet yapılır, müşrik emeviler ise camileri Allahın ve peygamberin ağzından kendi rant ve siyasetini yapmak için geliştirdi, yani şirk şubesine çevirdi ) yaptıracaksınız, sizler ve çocuklarınız
    bu camilerde benim bıraktığım arap hocalarıma biat edip dinimi öğreneceksiniz, bu camilerden çıkmayacaksınız, sizler benim dinime geçeceksiniz, benim adetlerimi benimseyeceksiniz...

    Bunları kabul ediyorsanız yaşarsınız, yoksa ölürsünüz. Seç bakalım şimdi ölümmü benim dinimmi? Yaşamayı seçen Türk'ler islam dini adı altındaki emevinin dinini kabul ediyor. ( islam dini değil, peygamberin düşmanı ve soyunun katili olanların dini, emeviden kaçan peygamber soyu kaçıp türklere sığınmıştır, bu ayrı bir konu. Peygamber soyunu yok etmek istemesinin nedeni Allahın ve peygamberin ağzından istedikleri gibi konuşabilmek içindir, kendi rant dinlerini ifşa edecek kimseyi bırakmamak içindir. Bu dinin islamla alakası yoktur, islama çökmüş olan müşrik emevilerin dinidir ) Daha ayrıntılı burada

    http://www.altayli.net/turkler-nasil-musluman-oldu.html

    Feto ve ortakları gibi iktidarların emevi misyonunun, temellerinin nereden geldiğini anlayın ve bir sonuç çıkarın diye bunları paylaştım, gün gerçeğin hak edilene gösterilmesi günü değil, herkese anlatılması gereken bir zaman olduğu için yazıyorum.

    Burada bir ton saf var, vay efendim 15 temmuz, ( 12 eylül, 11 eylül abd ikiz kuleler aynı tezgah ), şehitlerine hakaret etti bilmem şiyaket edeceğim, yandın sen bittin
    bu adamların hepsi saftır kendilerini fitne siyaseti yapıyor sanıyorlar, sonsuza kadar yal yiyeceğini, bazı saflara görede yüce osmanlı devleti görkemine sahip olacağını filan sanıyor ( Zaten bu safları iki ideoloji ile
    kekliyor biri din, diğeri osmanlı halbuki ikisinide satması saniyelerini alır bunların. Aynı şekilde akıldan uzaklaştığı için osmanlı zaten ayrı bir batık ) hizmetleride babanızın parasıyla yapmadı, o hizmetler onun saltanat garantisidir.

    Arkadaşlar bu ülkeyi abd din ve benzeri ideolojiler (sağ - sol) ile ve iktisadi bağımlılık ile 100 yıldır yerinde sabit tutuyor, [ideolojileri kendi besliyor sonra birbirine kırdırıyor] şimdide akıl sahiplerini din idelojisi
    pompalanmış cahiller ile birbirine kırdırmak istiyor. Sağ sol olayları aynısı, aynı tertip. Akıl edemez üretemez durumda tutuyor sizi din ile besliyor. Akıldan ve bilimden uzak tutuyor. Abd neden dinci yapılanmalarla feto ve
    akepe ile çalışıyor ve iktidar yapıyor sanıyorsunuz? islam sevgisindemi? :D
    ( bana biri Abd neden dinci yapılanmalarla çalışır açıklasın )

    Elinizdeki teknolojiler taklit teknolojiler, akıl edenlerin, aklı özgür olanların bulduğu geliştirdiği temeller üzerinde sizin değişiklik yaparak oluşturduğunuz taklit teknolojiler, sadece bir düğmeye basarak sizden 200 sene
    önde ulan bu ülkeler sizi yeryüzünden siler. İdeoloji akıl ile mücadele edemez akıl ve bilim her şeydir, gerçektir. İdeoloji ise sadece bir yansımadır, sahtedir, gerçekliktir, geçicidir, bu nedenle bir ideoloji ile zihni yıkanmış
    insan yönlendirilebilir, bu abd nin en sevdiği şeydir. Hep var olacak olan şey bilimdir, tarihdir, mantıkdır,

    Sadece özgürce, gerçek dünyanın kuralları ile yapılanan zihinler üretebilir ve gelişebilir, sizi o kadar aptallaştırırlarki 800 yıldır çivi bile çakamadığınızı göremezsiniz. Akıl etmediğiniz sürece bunlarla baş edemezsiniz.
    Düğmeye basıyorlar binlere insan ölüyor, düğmeye basıyorlar sizi 100 yıllık bir kısır döngüye hapsediyorlar bunu görün artık. Kurtuluşun tek çaresi var ideolojilerden kurtulmak, özgür bir zihne akla ve adalete yönetilen bir sistemin oturtulması,

    Hiç bir ideolojinin olmadığı bir sistem. Bu bir toplum için en gelişmiş yönetim sistemi olacaktır, Çünkü tarafsızca algılayamayan hiç bir şey göremez, tarafısızca algılamak sizin doğal öğrenme şeklinizdir, gerçekten anlamanızı ve kendinizi geliştirmenizin, gerçeği öğrenmenin tek yolu tarafsız yani doğal öğrenme yoludur. İdeolojiler insanın zihnini şekillendirir düşünce yapısını ve mantığını kafanıza sokulmuş ideolojiye yönlendirir, elbette ideolojiler insanları programlamak için taraf yapmak için geliştirilmiştir.

    https://sendvid.com/va9jbyyn İngiliz ve abd nin ÖZELLİKLE ŞU AN din ideolojisini akepe, feto, işid ve diğer din kotarıcısı kuklalar aracılığı ile dinini bilmeyenler üzerinde nasıl kullandığı? Günümüzde din ideolojisinin yeri ve zihni bağımsızlıklarına kavuşamayan toplumların olmayan geleceğine dair kısa bir video.

    Her türlü dini ve milli ideolojiyi bir kenara bırakın, zihninizi kontrol etmelerine izin vermeyin, birlik olun, insan olun yeter, görmüyormusunuz sizi ne hale getirdiler? Uyanın artık. İdeolojiler ile zihni şekilendirilmemiş bir nesle ne abd ne ingiliz hiç bir şey yapamaz. Adam ben kürdüm diyor dnalarını inceliyorlar kafkasyalı türk çıkıyor, adam ben türküm diyor dnasını inceliyorlar ermeni çıkıyor. Hepinizin dnası birbirine karışmış tek fark kafaınıza soktukları ideolojinin farklı olması. Tarafsız ve özgür görebileceğiniz bir zihin seviyesine çıkmanın bir yolunu bulmak zorundasınız.




  • Tarihde sorgulama ve özgürlüğün yok edilişinin simgesi kimdir? http://i.hizliresim.com/MkB702.jpg Bundan yaklaşık 1600 yıl önce Mısır’ın İskenderiye kentinde korkunç bir cinayet işlenir; ‘iffetsiz’ ve ‘günahkâr’ olmakla suçlanan bir kadın toplumun gözleri önünde, kendi dinlerini bile bilmeyen ama cennete gideceklerini sanan Allah ile kandırılmış bir güruh tarafından linç edilir. İşte bu nedenle Allah ile kandıranlar asla Türkiye olamaz tek nedeni budur arkadaşlar, başka hiç bir nedeni yoktur. Bunu görürsünüz görmesiniz, görmediğiniz taktirde karşınızdaki insanların sizi neden anlamadığını düşünmeye devam edersiniz Yazının tamamını okuyun.... Taşa tutulan, parçalara ayrılıp yakılan kadın, matematikçi, gökbilimci, filozof Hypatia’dır.
    Büyük İskender’in M.Ö. 332 yılında kurduğu İskenderiye, yüzyıllarca barış içinde yaşadı. M.Ö. 30’larda Roma’nın hâkimiyetine geçen kentte barış ortamı M.S. 300’lerde bitti. Limanları, bilginleri, kültür merkezi, dev kütüphanesi ve üniversitesiyle İskenderiye o dönem ticaretin ve aydınlanmanın merkeziydi. Başında ünlü matematikçi Theon’un bulunduğu okulda kızı Hypatia da matematik, felsefe ve astronomi dersleri veriyor, Platon, Aristo ve Oklid’in fikirlerini tartışmaya açtığı bu dersler dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle dolup taşıyordu…
    Kentin dokusu Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından hızla değişti. İktidara egemen olan Hıristiyanlar, Pagan ve Yahudiler başta olmak üzere farklı inançlara sahip kim varsa hedef aldı.
    Kentte ardı ardına cinayetler işlenirken Hypatia çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Her gün bir çember çizerek; dünyanın, güneşin, gezegenlerin hareketlerini yeniden hesap ediyor, öğrencilerine “Bizi birleştiren şeyler ayıranlardan daha fazla; tüm insanlar eşittir, kardeştir…” tavsiyesinde bulunuyordu.
    ***
    İskenderiye Üniversitesi’ni inançsızlığın merkezi olarak gören Hıristiyanlar, Serapis tapınağı, müze ve dev kütüphanenin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Kitapların parçalandığı, heykellerin yıkıldığı, insanların öldürüldüğü kanlı saldırıda yüzyılların bilimsel birikimi de yok edildi. En sevdiğini; babasını da kaybeden Hypatia, artık yapayalnızdı…
    Ancak babasına söz verdiği gibi gerçeği aramaktan asla vazgeçmedi. Hypatia “Dünya hareket ederken daire mi çiziyor, elips mi, yoksa güneş dönüyor dünya yerinde mi duruyor” diye düşünürken kötülük yerinde durmuyor, örgütleniyordu…
    ***
    İskenderiye Patrikhanesi’nin ise o bilimsel çalışmalarını sürdürürken Hypatia’ya duyduğu kin her geçen gün artıyordu. ( Bunun nedeni Özellikle Hristiyanların, tepsi gibi düz Dünya anlayışı tümüyle onların Tevrat'ta okudukları "Yaratılış Destanı (Genesis)" anlatısından kaynaklanıyordu.
    Batılı kaynaklarda yer alan Tevrat'taki Dünya ve Güneş sistemi anlayışı (Bkz. Hebrew Cosmology).

    Buna göre Dünya düzdü, çevresi sularla kaplıydı, Dünya kıpırdamadan duruyor, Güneş doğudan batıya doğru gidip geliyordu. Aslında bu durum, yalnızca Hristiyanlığa özgü bir durum değildir; Tevrat'tan kaynaklanan bu durum önce Hristiyanlığa geçmiş ve oradan da Kuran-ı Kerim'e geçip tüm tek tanrılı dinlere nüfuz etmiştir. Fakat bu durum Tevrat ve İncil'de kolaylıkla görülebilirken, Kuran-ı Kerim'de ayetlere dağıtılarak gizlenmiştir. Sure 13-Ayet 3: Yeri yayan (düzleyen) odur.
    Sure 15-Ayet 19: Yeri yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik.
    Sure 50-Ayet 7: Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk.
    Sure 79-Ayet 30: Ardından yeri (Dünya'yı) yaydı, uzattı.
    Sure 88-Ayet 20: Ve yer (Dünya) nasıl yayılmış?

    Burada "Yaymak" kelimesi ilk 3 ayette "Maddah" olarak kullanılmıştır. Bu kelime aynı zamanda, Sure 25-Ayet 45'te Allah'ın gölgeyi sabit kılmaktansa nasıl uzatıp gerdiğini anlatmak için de kullanılmıştır.

    Bu ayetlerin hepsi eski tefsirlerin (İbn Abbas-7. yy, İbn Kathir-14. yy, Al Jalalayn-16. yy) hepsinde, Dünya'nın düz olduğu şeklinde çevrilmiştir. Fakat her nasılsa yeni çevirilerde (20. yy tefsirleri. Örneğin Mariful Quran), anlamı "Dünya'nın yuvarlak olduğu"na getirilmiştir. http://www.youtube.com/v/kjjYXOIHCaY&hl=en ve Suudi Arabistanın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvası şöyle:Tarih: 1975 Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanlar’ın hazinesine katılır.
    Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.”)
    Eski öğrencisi olan kent valisinin onun tesirinde olduğunu ve bu sayede farklı inançların korunduğunu düşünüyordu.
    Hypatia’nın öldürülmesi için tezgâh kuruldu. Başpiskopas Kril’in talimatıyla papaz pazar ayininde bir konuşma yaptı; kadının toplumda olması gerektiği yeri tanımladı önce, asla bir erkekle eşit olamayacağını, erkeğe akıl veremeyeceğini, kıyafetlerinden hareketlerine kadar dikkat edeceğini anlattı uzun uzun. Ardından Hypatia’yı hedef göstererek İskederiye’de haddini aşmış bir kadının yaşadığını, büyücü, günahkâr bir şeytan olduğunu söyledi.
    Kalabalık soluğu Hypatia’nın kapısında aldı.
    Önce saçından sürüklediler. Haypatia’yı çırılçıplak soyup en acı şekilde nasıl ölebileceğini tartıştılar; biri “Taşlayalım”, diğeri “Derisini yüzelim” dedi, öteki ateşe vermekten bahsetti. Karar veremediler, sırayla hepsini yaptılar…
    ***
    Tarihte bilinen ilk kadın matematikçi olan Hypatia’nın yazdığı kitaplar kütüphane saldırısında yok edildi. Feminist sanata da konu olan Hypatia hakkında çok sayıda roman, Oyun ve şiir yazıldı… Hypatia’yı “Bağnazlığın masum bir kurbanı” diye tarif eden Voltaire, öldürülmesini ise ‘SORGULAMA VE ÖZGÜRLÜĞÜN YOK EDİLİŞİNİN SİMGESİ’ olarak görmüştür.
    ***
    Derler ki Hypatia’nın katli sadece bir bilim insanın ölümü değil daha fazlasıdır; aydınlıkla karanlığın savaşında bir dönemeç kabul edilir.
    Hypatia’nın; insanlığa büyük bir dersi daha vardır; tüm karanlığa inat ‘Göğe bakalım…’
    Dini kullanan ama din ile alakası olmayan müşrik iktidarlara karşı olan ruh Hypatia'dır ve siz hypatia'nın dengi değilsiniz. Sizin kafanızda oluşturulan gerçeklik ve neye inandığınızın bir önemi yok, asıl gerçeği görmezseniz gerçek duvarına toslamaya ve dağılmaya devam edersiniz. Artık ders alın, akıl etmeye bakın, bilim ve tarih ile görün.
    Dip not: Hypatia'nın hikayesini anlatan müthiş bir film vardır.
    Seyretmek isteyenler için filmin adı: "Agora"
    Şiddetle tavsiye ediyorum.




  • soundofthesea kullanıcısına yanıt
    Tarihe ve kaynaklara yorum yapacaksın diriliş sound Bana değil
  • gokuba kullanıcısına yanıt
    sana bir cevap vereceğim şimdi hakettiğin bir cevap ve iki ay foruma giremeyecegim yine..

    oysa abonesi oldugum ve ilgilendiğim bazı konular var ve buna değmez ..

    o yüzden sana aylar önce söylediğim gibi cahil bir şahısla ben tartışamam çünkü cehalet tartışma ahlakını yoksun kılar.. adımı kullanma, yazılarımı alıntılama yeterli ...

    alıntı yapsan bile saçma sapan kişisel yeterliliğinle bir şeyler ekleme üzerine oldugu gibi kes yapıştır (ki sen bunu çok seversin ) okuyan bir şahıs varsa senin yüzünden bataklığa batmasın ..

    her neyse sana hayırlı işler ...
  • ZİYAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!
    quote:

    Dilek ‏@dilekfalan 14 sa.14 saat önce

    + kahramanlık hikayesi. Öyle ki, Akıncılar Üssü'nü basıyorlar. yaklaşık 400 hain 15 dakika boyunca üzerlerine ateş açıyor +
    2 retweet 3 beğenme
    Dilek ‏@dilekfalan 14 sa.14 saat önce

    + koşturmaca, sağı solu, lastikleri tarlaları ateşe veriyorlar, elektrikleri kesiyorlar. F-16'larla mücadeleye giriyorlar ve kalkmalarına +
    3 yanıt 3 beğenme
    Dilek ‏@dilekfalan 14 sa.14 saat önce

    + müsade etmiyorlar. o ara Başkan, Tüğgeneral'a mesaj atıyor, "10 bin kişiyle geliyor sık hadi" diyor. Akıncılar Üssü'nü basıyorlar +
    2 retweet 0 beğenme
    Dilek ‏@dilekfalan 14 sa.14 saat önce

    + falan filan işte olaylar. Hikaye inanılmaz. Sonra ortaya çıkıyor ki Başkan o gece Kazan'da değilmiş. Uyduruyormuş. Sonunda da +
    2 yanıt 5 retweet 8 beğenme
    Dilek ‏@dilekfalan 13 sa.13 saat önce

    + itiraf etmek zorunda kalıyor. "Oradaydım" diye anlattığı hikayelerin sonunda "ben yoktum yoldaydım sabah 6'da geldim Kazan'a" diyor.
    2 yanıt 9 retweet 17 beğenme
    Dilek ‏@dilekfalan 13 sa.13 saat önce

    ZORÂKÎ KAHRAMAN / KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKARhttp://www.enpolitik.com/kose-yazisi/648/zork-kahraman-korle-yatan-sasi-kalkar.html


    quote:



    16.12.2016 14:32 Karakter boyutu :

    Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananları TBMM Darbe Komisyonu’nda anlattı. Ertürk Kazan garnizon komutanı olan Tuğgeneral Hakan Evrim'e de gece boyu ulaşmaya çalıştığını, birçok kez mesaj gönderdiğini, Evrim'in darbeci olduğunun anlaşılması üzerine de son olarak "10 bin kişiyle geliyorum, hadi sık" mesajını gönderdiğini söyledi. Kazan'da 9 şehit, 92 gazi verdiklerini ve şehitlerden 6'sını ailecek tanıdığını anlatan Ertürk, ilçede halen yüksek sesli uçak geçmesiyle kendini sokağa atan, psikolojik tedavi gören insanlar bulunduğunu kaydetti.

    KAZAN’DA DEĞİLMİŞ

    Ancak; Darbe Komisyonu’nun Başkan Yardımcısı AKP Milletvekili Selçuk Özdağ’a yakınlığıyla bilinen Enpolitik.com sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Kerime Yıldız, Ertürk’ün ifadelerinin ardından bir yazı kaleme aldı. “Zoraki kahraman” başlığını taşıyan yazıda Yıldız, daha önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in danışmanlığını da yapan Ertürk’ün 15 Temmuz gecesi Kazan’da olmadığını söylediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Komisyon üyelerinin ısrarlı soruları üzerine o gece Kazan’da olmadığını; yolda olduğunu ve ancak sabah 6’da Kazan’a ulaştığını, ‘zoraki’ ifade etti.

    Haklısın sayın başkan!

    Sen kahraman değilsin!

    Kazan kahramanlarının ayağının tozu olamazsın!

    Tamam anladık, körle yatan şaşı kalkar da…

    Sen başkanını da geçtin!

    Hiç olmazsa O, gecekonduya sığındığını peşinen söyledi!”


    Kahramankazan Belediye Başkanı'nın bu tavrı ünlü Yeşilçam filmi "Neşeli Günler"i hatırlattı. Filmde "Ziya" karakterini oynayan Şener Şen, sürekli abartarak başından hiç geçmeyen olayları geçmiş gibi etrafındaki anlatır.
    http://odatv.com/ziyaaaaaa-1612161200.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Merkur -- 17 Aralık 2016; 13:46:6 >




  • gokuba kullanıcısına yanıt
    Cocuga bile goz diktiler Allah belasini versin.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Parola_18 kullanıcısına yanıt
    Dostum şia emevinin ta kendisidir Sahte resimler hangisiyse koy görelim? Şia = emevi = feto = feto ortakları = herhangi dini tarikat ve onların ideolojisini çözemediğin sürece pislikten kurtulamayacaksın. Şimdi sizi uyutacak fetonun ortakları şu kadar yaralı şu kadar ağır yaralımız var diye, soğutacak olayı, alıştıracak sizi teröre, ülkeyi ayrıştırma sözü verdi bir kere ingilize... ( Çünkü yeniden çizilmesi için sınırların ayrışması parçalanması gerekir milletlerin ki tayibin lafını unutmayalım bop projesi kapsamında Diyarbakır çok önem arz edebilir ) O yaralananların hepsi parçalanan insanlar. Emevi ile mutlumuyuz? Herkes konuşur akepe yapar arkadaşlar oy veren ellerinize sağlık. Akepeye oy veren her kim varsa ölen her insanın kanında payı vardır bunu unutmasın, o bombalar hangi süreçde depolandı unutmasın. Biz sizi uyardık bize kin kusmayın, sizi uyaran akıl edenlere kin kusmayın aldanmışlar... Kaynaklara ve tarihe kulak verin zira tarih kendini tekrar eder. Yukarıda yazdığım cümleyi tekrar buraya yazmak isterim " Fetonun ortakları ile hiç bir şey daha iyi olmayacak kendinizi hazırlayın " Fetonun ortakları sizden devleti yönetme yetkisini aldı daha iyi bir hizmet, yol, vs bunların hepsini para ile yaptı ülkenin birikimlerini sattı, bir yerlerden para geldi, ama neden? Akepeye oy verirken gerçekten neyi sattığınızı düşündünüzmü?, siz milli benliğinizi, zaten kırık dökük olan adaletinizi ve huzurunuzu, gerçeğe yani laikliğe olan bağlılığınızı sattınız. Siyasi partilerin elinde kukla oldunuz, ipinizi nereye çekerlerse oraya koştunuz insanlık yada ülkeniz için değildi yaptıklarınız kendi ideolojiniz ve çıkarlarınız içindi... bunlar daha iyi günleriniz, kendi yaptığınız şeyler için başkalarını sakın suçlamayın, oy veren ellerinize sağlık. Benim gerçekleri böyle ulu orta yazmam canınızı sıkar sıkmaz ama şunu unutmayın eğer gerçekleri kimse yazmasa neden bedel ödediğinizi bilmezdiniz, gene sizi yöneten yozlaşmış iktidarlar onu bunu suçlar ve siz gene inanırdınız. Hepimiz daha iyisini hak ediyoruz ama bu ancak akepenin istediği ve övdüğü cahillikten kurtulduğunuzda olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokuba -- 17 Aralık 2016; 23:59:10 >




  • 
Sayfa: önceki 10831084108510861087
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.