2005 yılı forumdaki araba muhabbeti(nostalji ve hüzün içerir)

Eski mesajlara bakarken böyle bir konuya denk geldim.

Arkadaş 2.el piyasası ölmüş arabamı satamıyorum falan demiş.

Başka bir arkadaşta araba artık değer kazanmıyor kaybettiriyor demiş.

Hey gidi günler...

Merak edenler için konu linki : https://forum.donanimhaber.com/ikinci-el-mahvolmus-yaw--1721039

2005'den beri DH üyesiyim.

Otomobil hep pahalıydı.

Yakıt hep pahalıydı.

Bilgisayar ve donanımları hep pahalıydı.

Kiralar hep yüksekti.

Sanılanın aksine dolar 1tl olduğunda bile (evlendiğimde bu fiyattı) aman yarabbi ne ucuzmuş diye alışveriş yapamıyorduk.

Evet hayattan şikayet ediyorduk çünkü bu saydıklarım birer lütuf değil, olması gerekendi.

2005 yılında Hyundai Accent admire aracı 12bine almıştı arkadaşım. Biz 2004 yılında VW Golf FSI almıştık sanırım 20bin civarına. 4 yıl kullanıp aynı fiyata satabildik ve zarar ettirmedi demiştik.

Eskiden bu forumda kontağı çevirdiğin anda 5 bin tl değeri düşüyor diye bir tabir vardı. Gidip bayilerden araba bakmaya giderdik ve iyi ağırlanırdık. Doğuş bayisi ikram olarak tek şekerli çay veriyor diye espri konusu olurdu çok tok satıcı diye.

VW'de istediğiniz donanımda araç yoksa sıra beklerdiniz. Kimse eldeki tüm araçları yüzer yüzer alıp piyasaya salma gibi ahmaklık yap(a)mazdı.

Hyundai, Kia tenekeydi. Reno ikinci eliyle garibanın ayağını yerden kesen, sıfırı ile memurların, OYAK üyelerinin yüzünü güldürürdü.

Evet 80 bine 2012 Mercedes C serisi satılıyordu sıfır ancak o rakam zaten iki Passat veya birçok şehirde sıfır daire ediyordu.

Yukarıda saydıklarım halka uzak değildi çünkü çoğu beyaz yakalı 2000 dolar maaş kazanıyordu. Alın verin ekonomiye can verin demeye başlamadan önce zaten millet alıp veriyordu. Mesela 7tl'ye saç tıraşı oluyorduk ve o berber 7 tane süt alabiliyordu emeğinin karşılığında. Bugün 50TL'ye tıraş edince 4 kutu süt ancak alabiliyor.

Türkiye eskiden günlük gülistanlık değildi ancak emeğinin değerini bir şekilde aldığın için çok çalışıp elde edebiliyordun bir şeyler. Şu anda sıfırdan başlayanların işi çok zor.

o zaman beyaz yaka maaşların alım gücü bugünün 1.5- 2 katıydı. 1.6 litre arabanın vergisi bugünkü gibi %80 değil, %27 idi.

araba almak yarı yarıya kolaydı kısaca.

15 yıl sonra da bugüne refere edilerek benzer konu açılabilir çünkü o zaman henüz yeni başlamıştı, önce birikmişler, sonra cariler tükendi, son dönemde de gelecek tüketiliyor.

bu arada çok anormal ucuz alınmadığı veya vergiler değişmediği sürece kazandıran araba yoktur, hesap bilmez tüketici vardır.

yanılıyorsun hocam.

2009 yılında öğretmen bir arkadaşa 1 yıllık maaşıyla Toyota Auris almıştık.

Şimdi mümkün mü?

Mesela 2013te maaşım 1500 dolar ediyordu; şuan 480 dolar ediyor.

Yani şu enflasyonda 22.000 TL maaş almam gerekirken 7000 lira alıyorum.

2009 öğretmen maaşı 1350 tl -1600 tl arası - sıfır 2009 auris boş donanım 33 bin tl başlıyormuş. 2 yıl sürerdi yemeden içmeden. Konu bu değil tabi.

Mesajımın hangi bölümü için dediniz bunlari bilmiyorum ancak ben de zaten dolar bazında yüksek maaş aldığımızı belirttim.

Ancak şunu unutmayın. 1000 dolar 1200tl ederken iki tane çekyata 1200 TL ödemiştim. Dolar düşükken dolar bazında yüksek maaş alsak da bazı şeylerin maaşa göre oranı yine yüksekti. 2300tl ye İnegöl’den yemek odası takımı almıştım 2008 sonu. Neredeyse 2000 dolar. Bunun sebebi şu, herkes dolar bazında iyi kazanıyordu. Esnaf, zanaatkar.

Markasız ama deri el yapımı kundura ayakkabıya 150tl veriyordum. Şu an satabilir mi 150 dolara? 2000 TL den fazla ediyor, satabilir mi sizce? Satamıyorsa yaşadığı gelir kaybını düşünün.

İthal ürünler bu şekilde piyasayı mahvetti. Paramız güçlü olduğu için dışarıdan getirmek bir süre sonra üretmekten ucuza gelmeye başladı. Paralarımız döviz olarak hem perakende hem de üretici bazında yurt dışına aktı.

Turkiye o dönem üretime yatırım yapsaydı şu an ikinci Güney Kore olabilirdik. Her türlü zirai makineyi, sanayi ve endüstri cihazlarını yurt dışından getirme imkanın vardı. Üstelik yurt dışından ülkemize kalifiye insan da geliyordu. Normal vatandaşa ayda 2000 dolar verdiğin beyaz yaka işlerinde bizim ülkemize çalışmaya gelenler vardı. Mis gibi beyin göçü. 2006-2009 arası dış ülkeler ile de çok iyiydik. Suriye’ye günü birlik turlara katılıyordu millet. Ben ABD vizeme zeval gelir diye gitmemiştim.

Demem o ki ürettiğimiz değeri yanlış politikalar ile, günü kurtarma pahasına betona, inşaata harcadık. Özelleştirme yerine modernizasyon yapılmalı idi.

Ben askerdeyken sıfır cliolar 30 bin lira felandı sanırım, şimdi keşke o zamanlara dönebilsek diyorum.

Liste fiyatı 31.600 idi. (Mart ÖTV'sine göre) Dediğiniz Corolla Comfortun fiyatıdır.

Antakya 30 civarı çekti, Adana Onatçadan 29 küsür gibi bir fiyattan aldık.

Hesapladığınız ekderssiz 9/1 yeni başlayan öğretmen maaşıdır. Eşi de çalışıyorsa, yeme içme o yıllarda oldukça ucuzdu.

neyse konu tabiki bu değil.

Tek bir sorum var 2005'te sıfır otomobil pahalıysa, günümüz piyasası için ne dememiz gerekiyor? 

2012 Ekim 12..

Sıfır kilometre Toyota Auris 1.33 almıştım halen biniyorum 70.000 KM'de.

36.750 liste fiyatı vardı.

36.250'ye anlaşmıştık.

Vay be...

pek anlattığınız gibi değildi. hiçbir şey bu kadar ulaşılmaz olmamıştı. kamu personeliyim

10 yıl önce maaşım 1330 dolardı bugün 675 dolar.

10 yıl önce bir yıllık maaşımla sıfır otomobil alabiliyordum bugün 2 yıllık maaşımla en ucuz sıfır otomobili bile alamıyorum.

Ben su anda daha ucuz mu demişim? Yoksa paramız daha değerli mi demişim? Alım gücümüzün nasıl düştüğünü anlatmışım. Lütfen dikkatli okuyun.

güzel, bilgilerin paylaşıldığı ve saygılı bir forum ortamıydı.

yeni yetmelerin milleti kışkırtması ve birçok değerli üyenin ceza alması ile yavaş yavaş o ortam kayboldu. kimi küstü, kimi gücendi, çekildi.

15-16 sene önce online kişi rekorları kırıyordu bu site. şimdi 40 da bir zekatını ancak alıyor.

neyse konu o değil.

o gün de pahalıydı çoğu şey şimdi de.

ama o zamanlar alım gücü daha iyi idi. dolar bazında herkes iyi kazanıyordu.

o zaman 1 dönere millet 5 dolar verebiliyordu, işyerleri de kazanıyordu.

bugün internetten sipariş verdim 330 ml kola ile birlikte zurna tavuk döner dürüm 1,5 dolara.

bu adam bundan ne kazanıp hangi ürünü satın alacak.

Evet her daim pahalı geliyordu ama artık eskiye göre daha pahalı. Özellikle 2018 Papaz Krizinden sonra her şeyin fiyatı ciddi olarak arttı.

Mesela Clio dizel otomatik full paketi 60 bin lira olduğunda ben 2000 lira maaşla çalışıyordum. Clio'nun artık dizeli yok ama turbo benzinli otomatik full paketi 450 bin lira. Hesap çok basit; 450/60 = 7,5. Yani benim maaşım 15 bin lira olmadıysa -ki olmadı- otomobil benim için pahalılaşmış demektir. Yine çok uzağa gitmeye gerek yok 2020 yazında 125 bin liraya sıfır km Urban Plus Egea satılıyordu. O dönem de 6000 lira civarı maaşım vardı. Bugün sıfır km Urban paket Egea 315 bin lira falan. Yine hesap basit; 315/125=2,52. Onu da 2,5 kabul edip 6000 lira maaşımı 2,5 ile çarparsam, maaşım 15 bin lira olmadıysa gene otomobil pahalılaşmıştır.

Yani 2013'den 2018'e araç fiyatları artsa da alım gücü korunmuştu. 2018'den sonra pahalılaştı. 2013 yılında sıfır km Golf 43 bin liraydı, maaşım 1500 lira falandı. 2016 yılında Golf 60 bin lira maaşım 2000 liraydı. Benim için pek değişen bir şey yoktu. Orada sadece arabanın zamlanma periyodu sık olduğu için aynı maaşla çalışan bir kişi 60 bin liraya alırken diğer kişi 2 ay geç kaldığı için aynı maaşı alırken aynı arabaya 63 bin lira veriyordu.

Dediğim gibi 2018'deki krizden sonra ekonomi bir daha toparlanamadı. O zamana kadar psikolojik olarak her şey pahalı gelse bile alınabilir durumdaydı dediğiniz gibi. Ben iyi hatırlıyorum 2015 senesinde tek maaşımla LG G4 alabilmiştim. O dönem için amiral gemisi bir telefondu. Bugün tek maaşımla ancak orta segment telefon alabiliyorum.

Yani her zaman pahalıydı ama şimdi gerçekten pahalılaştı. Ben 2020'de Egea aldığım dönemde hanımla kredi çekip 1.3 TCE icon (full) paket Megane mı alsak ya da imkanları zorlayıp bir çılgınlık yapıp Talisman mı alsak diye kritik yapıyorduk. Şimdi altımda Egea olduğu halde değil D sınıfı araba, C sınıfı dahi bakamıyorum. O söz konusu krediyi çektiğimde boş paket B sınıfı 65 beygir Clio alabiliyorum. Bakın 2 sene öncesi bile değil D sınıfı arabayı gözüme kestirebiliyordum ben. Bugün B sınıfı bile hayal benim için.