Şimdi Ara

353. Dönem (Kasım 2013) K.D ve Yedek Subay Aday Adayları ( 741 CENGAVER ASKER ) (1691. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34.095
Cevap
207
Favori
1.528.036
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 16891690169116921693
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Askerlik durum belgesi aldım beyler edevletten.

    AŞAĞIDA KİMLİĞİ YAZILI YÜKÜMLÜNÜN, ASKERLİK İŞLEMLERİ YÖNÜNDEN BİR SAKINCASI
    YOKTUR.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fumebjk

    Merhaba Arkadaşlar

    Malkarada biz herzaman maaşları elden aldık.Erken teskere aldım 26 sı yerine 17 sinde cıktım.Ne maaş ne yol parası aldım.
    Bizim maaş ve yol paraları postahaneyi mi yatıyor yoksa ziraat te actıkları hesabamı?Bilen varsa cevaplayabilir mi acaba?

    Ben de Malkara'da Eken kışlasındaydım. Biz de hep maaşları elden aldık ve yazıcı yol parasını postahaneye yatacak demişti. 1-2 ay sonra gidip sor diye de eklemişti. Maaşı ise arkadaşa bıraktım.
  • Bizden iban numarası istemişlerdi ama nerdeyse 1 ay olacak ne yol parası var ne maaş Bimere şikayet mi etsem
  • :S kullanıcısına yanıt
    bizim dosyalar daha gelmemiş herhalde nerede yaptınız askerliği?
  • Ne biksi ne keleş :) Sadece 5
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hirotaro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Angelica


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yazılımcı Online

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hirotaro

    16 Bursa

    öyle şafak mı olur ya



    Şimdi 07 Antalya

    @Yazılımcı Online

    Ben de sizin gibi iskenderundaydim. safak 15 kalmisken 15 gunluk hava degisimi aldim. sivil hayatin keyfini cikariyorum valla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Or_By

    bizim dosyalar daha gelmemiş herhalde nerede yaptınız askerliği?

    Kenan Evren Kışlası İkmal Maliye ve Loj.Des.Kom.lığı
    Küçükyalı/İstanbul
  • 740 cengaver hepsi unuttu buraları
  • herkes işine gücüne geçti unutur buraları :) askerde olsaydılar ben mi gireyim bu şafakdan sonra derlerdi....
  • ben hala askerim anasını satayım en son ben çıkıyorum atarsa 12 daha
  • ekşi sözlükten alıntıdır başlık askerliği bitirmek


    atarsa 12'den sonra 20 diyen bir er olarak diyebilirim ki; ben de bittim..

    her sabah tıraş olmaktan, küçücük bir karakolun içerisinde uyuklamaktan, günde 8 saat nöbet tutan askerlere bakıp da içerlemekten.. neyse ki ben delirmeden bitti nöbet eylemim. ya da delirdiğimi hissettikleri için elimden aldılar 13c332 nolu piyade tüfeğimi. 7,62 lik yüz mermiyle huduttaki bir çelik kuleye beni göndermenin asıl tehlike olduğunu anladı sanırım birileri. ya karakol komutanımız olacak, general olma hayali kuran 23 yaşındaki çocuk kabul etti bu gerçeği. ya da ayda iki kez karakolumuzu ziyaret eden alay komutanına eşlik eden bölük komutanımız olacak yüzbaşı omuzlarındaki üçer yıldıza bakıp da hissetti bakışlarımdaki, tavırlarımdaki bitikliği. böylece alındı elimden tüfeğim.. onun yerine çay bardakları verildi.. yeni gelen alt devrelere sunduğum çekpaslar, paspaslar, fırçalar... ve televizyon kumandası bir de!!

    orospu çocuğu televizyon kumandası sunuldu elime.. bir de haftada üç kez ikmalle gelen hürriyet gazetesinin kelebek eklerini saklama görevi.. kamuflajlarının cebine koydukları kadınların fotoğraflarına bakıp 31 çeken piyadelerin o gazete küpürlerini lavabolara atıp da tuvaleti ve banyoyu tıkamaları zoruna gitti birilerinin..

    bilmiyorum..

    kim kardashian'ın vücut hatlarını erkek arkadaşından daha iyi bilen piyadelerin kadınsızlığının son noktası benim gözlerimde belirdi belki de..
    hatta bir nöbet dönüşü her hangi bir nöbetçinin g-3'ünü tüm karakolun üzerine boşaltma fikrim hissedildi.. kim bilebilir?

    beynimde cam sehpalar kırdığımı anladı işte birileri. beynimdeki bardakları duvarlara vurup da parçaladığım anlaşıldı işte..

    sırf bu yüzden çekilip alındım bir yerlerden.. başka yerlere salınmak için.. bu yüzden de ne kadar boş iş varsa üzerime yıkıldı. gel ki nöbet de boştu. sadece dolu olan zihnimdi. içindeki kanlarla midemdi. içindeki kanlarla gözlerimdi.. çelik kulelere attığım şafaklardı.. karakolun her köşesinde etrafımı saran kürt çocuklarına okuduğum yazılarımdı.. onlardan ezberleyip de onların yüzüne bağırdığım kürtçe türküler ve azer bülbül şarkılarıydı..

    belki eğitim seviyemiz aynı değildi, gördüklerimiz ve yaşadıklarımız aynı değildi. fakat hissettiklerimiz kardeşti. aynı beyinlerde ceninlikten çıkıp, birer bebek olmuşlardı. hatta bebekliği ve ergenliği hızla geçip askere gelmişlerdi..

    askerlik bitiyordu işte tüm keşmekeşler içerisinde. oysa daha sağ dirseğimdeki yara izi duruyor.. oysa daha avuç içlerim soyuk.. ne kadar hatalı bir üretimmiş insan bedeni ve zihni..
    oysa daha gözlerimin altı bir göçük.. dişlerim sarı.. dudaklarım kuru.. uyku beni terketti. her gece 12 buçukta beni görüp de yolunu değiştiren karakol komutanı da anladı nereden gelip nereye gittiğimi. kürt çocukları da bildi deliliğimi.. ve yazdıklarımın nereden gelip nereye gittiğini..

    zihinlerimiz birleşti bir sınır karakolunda. denizden yüksekliği 1200 metre olan, ve hep yağmur yağan bu boktan yerin belki de vatanla hiçbir alakası olmama ihtimalini onlar da ilk günden düşündü.. benim gibi..

    belki..

    askerlere kızdığı zaman "bu amına koyduğumun yerinde olmaktan ben memnun muyum sanıyorsunuz?" diye çemkiren rütbelilerin üzerlerine giydikleri kişiliğin ve kamuflajın onları da delirttiği bir öğlen içtimasında anlaşıldı işte..

    bitiyor askerlik.. her günü sivil hayatın bir yılına bedel olan soğuk ve ruhsuz bir sınır karakolunda.. geriye kalan ise koca bir sıfır.. koca bir hiç!!!

    askerliğin insanı adam ettiğine dair söylenen her şey ütopya ve göz boyama.. hepsinin olmasa da birilerinin arabalarının markalarını yükseltmesi için burada olduğumuzdan herkes haberdar.. bu yüzden her nöbet saatinde en aşağı bi' asker uyurken basılıyor rütbelilerden birisine.. bu yüzden her gün tartışma çıkıyor karakolun ön bahçesinde.. ve ilk tehdit cümlesi "kafana sıkarım" oluyor.. bu yüzden eriyoruz bal mumu heykeller gibi..

    ben de eriyorum. hatta eridim. ve kendimden yeni bir ben yarattım.. biraz eciş-bücüş oldu.. kusura bakmayın..
    bitiyor işte.. bittikten sonra arzuladığım ne var diye düşündüğümde zihnim silikleşiyor.. sadece uyku.. benimle şafak sayan insanların bile duyguları ve kavramları aynı algılamadığı bir zaman diliminde istediğim tek şey uyku.. lütfen sessiz olun bu yüzden.. 20 gün sonra uyuyacağım.. hiç uyanmak istememecesine..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haziranyagmuru

    ekşi sözlükten alıntıdır başlık askerliği bitirmek


    atarsa 12'den sonra 20 diyen bir er olarak diyebilirim ki; ben de bittim..

    her sabah tıraş olmaktan, küçücük bir karakolun içerisinde uyuklamaktan, günde 8 saat nöbet tutan askerlere bakıp da içerlemekten.. neyse ki ben delirmeden bitti nöbet eylemim. ya da delirdiğimi hissettikleri için elimden aldılar 13c332 nolu piyade tüfeğimi. 7,62 lik yüz mermiyle huduttaki bir çelik kuleye beni göndermenin asıl tehlike olduğunu anladı sanırım birileri. ya karakol komutanımız olacak, general olma hayali kuran 23 yaşındaki çocuk kabul etti bu gerçeği. ya da ayda iki kez karakolumuzu ziyaret eden alay komutanına eşlik eden bölük komutanımız olacak yüzbaşı omuzlarındaki üçer yıldıza bakıp da hissetti bakışlarımdaki, tavırlarımdaki bitikliği. böylece alındı elimden tüfeğim.. onun yerine çay bardakları verildi.. yeni gelen alt devrelere sunduğum çekpaslar, paspaslar, fırçalar... ve televizyon kumandası bir de!!

    orospu çocuğu televizyon kumandası sunuldu elime.. bir de haftada üç kez ikmalle gelen hürriyet gazetesinin kelebek eklerini saklama görevi.. kamuflajlarının cebine koydukları kadınların fotoğraflarına bakıp 31 çeken piyadelerin o gazete küpürlerini lavabolara atıp da tuvaleti ve banyoyu tıkamaları zoruna gitti birilerinin..

    bilmiyorum..

    kim kardashian'ın vücut hatlarını erkek arkadaşından daha iyi bilen piyadelerin kadınsızlığının son noktası benim gözlerimde belirdi belki de..
    hatta bir nöbet dönüşü her hangi bir nöbetçinin g-3'ünü tüm karakolun üzerine boşaltma fikrim hissedildi.. kim bilebilir?

    beynimde cam sehpalar kırdığımı anladı işte birileri. beynimdeki bardakları duvarlara vurup da parçaladığım anlaşıldı işte..

    sırf bu yüzden çekilip alındım bir yerlerden.. başka yerlere salınmak için.. bu yüzden de ne kadar boş iş varsa üzerime yıkıldı. gel ki nöbet de boştu. sadece dolu olan zihnimdi. içindeki kanlarla midemdi. içindeki kanlarla gözlerimdi.. çelik kulelere attığım şafaklardı.. karakolun her köşesinde etrafımı saran kürt çocuklarına okuduğum yazılarımdı.. onlardan ezberleyip de onların yüzüne bağırdığım kürtçe türküler ve azer bülbül şarkılarıydı..

    belki eğitim seviyemiz aynı değildi, gördüklerimiz ve yaşadıklarımız aynı değildi. fakat hissettiklerimiz kardeşti. aynı beyinlerde ceninlikten çıkıp, birer bebek olmuşlardı. hatta bebekliği ve ergenliği hızla geçip askere gelmişlerdi..

    askerlik bitiyordu işte tüm keşmekeşler içerisinde. oysa daha sağ dirseğimdeki yara izi duruyor.. oysa daha avuç içlerim soyuk.. ne kadar hatalı bir üretimmiş insan bedeni ve zihni..
    oysa daha gözlerimin altı bir göçük.. dişlerim sarı.. dudaklarım kuru.. uyku beni terketti. her gece 12 buçukta beni görüp de yolunu değiştiren karakol komutanı da anladı nereden gelip nereye gittiğimi. kürt çocukları da bildi deliliğimi.. ve yazdıklarımın nereden gelip nereye gittiğini..

    zihinlerimiz birleşti bir sınır karakolunda. denizden yüksekliği 1200 metre olan, ve hep yağmur yağan bu boktan yerin belki de vatanla hiçbir alakası olmama ihtimalini onlar da ilk günden düşündü.. benim gibi..

    belki..

    askerlere kızdığı zaman "bu amına koyduğumun yerinde olmaktan ben memnun muyum sanıyorsunuz?" diye çemkiren rütbelilerin üzerlerine giydikleri kişiliğin ve kamuflajın onları da delirttiği bir öğlen içtimasında anlaşıldı işte..

    bitiyor askerlik.. her günü sivil hayatın bir yılına bedel olan soğuk ve ruhsuz bir sınır karakolunda.. geriye kalan ise koca bir sıfır.. koca bir hiç!!!

    askerliğin insanı adam ettiğine dair söylenen her şey ütopya ve göz boyama.. hepsinin olmasa da birilerinin arabalarının markalarını yükseltmesi için burada olduğumuzdan herkes haberdar.. bu yüzden her nöbet saatinde en aşağı bi' asker uyurken basılıyor rütbelilerden birisine.. bu yüzden her gün tartışma çıkıyor karakolun ön bahçesinde.. ve ilk tehdit cümlesi "kafana sıkarım" oluyor.. bu yüzden eriyoruz bal mumu heykeller gibi..

    ben de eriyorum. hatta eridim. ve kendimden yeni bir ben yarattım.. biraz eciş-bücüş oldu.. kusura bakmayın..
    bitiyor işte.. bittikten sonra arzuladığım ne var diye düşündüğümde zihnim silikleşiyor.. sadece uyku.. benimle şafak sayan insanların bile duyguları ve kavramları aynı algılamadığı bir zaman diliminde istediğim tek şey uyku.. lütfen sessiz olun bu yüzden.. 20 gün sonra uyuyacağım.. hiç uyanmak istememecesine..

    birader şöyle şeyler okuyup psikolojinizi alt üst etmeyin aynı bölükte olan kişiler için bile askerlik bambaşka olabiliyor. öyle ya da böyle bu boynumuzun borcu yapıp geleceğiz bi şekilde. gönlümüzü ferah tutmalıyız yoksa bu askerlik bitmez.




  • 4 Haziran'da çıkıyoruz hayırlısıyla.
  • Son saatler arkadaslar saka maka bitiyor...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2
  • atarsa ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ beylerrrrrrrr
  • Şafak DOĞAN GÜNEŞ.
  • beyler aylar geçti ya askerlik nası bişey anlatsanıza :D 353 kd :D
  • SONUNDA ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • veeeeeeeeeee ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ
  • 
Sayfa: önceki 16891690169116921693
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.