Şu an pes diyorum, ne diyeceğimi bilemiyorum. Tamamen yanlış anlamışsın. Benim vurguladığım o mu? Halkın seçtiği liderin zorla çekilmesi mi? Artık zihnen ve bedenen ülkeye katkı yapamayacak birinin çekilmesini yani liyakat esasını vurgulamak istedim. Ecevit'in iyiliği için de istedim. Onun bir duruşu, karakteri, karizması, bir entelektüel düzeyi vardı. Zamanında cekilmedigi için şimdi çoğu kişi onu farklı hatırlayacak. Bu zamanı gelince bayrağı devretmeyen her lider için geçerli. Bir de düzene, gidişata çomak sokmaktan bahsetmişsin ya, kısaca söyleyeyim, o dönemi pek anlamamışsın, ya da yanlış anlamışsın. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
adamlar ülkeyi yiyip bitirmekle meşgul (5. sayfa)
-
-
Bak gene konuyu kıvırdın :) Adam sana ne sordu neyi anlatıyorsun. Keşke azcık Atatürk'ün Vizyon ve misyonunu alsaydınız diye boşuna demedim.
Vermen gereken cevap CEBİNE ATMIYOR YA DEVLETİN YATI O Devlet işlerinde kullanılacak OLMALIYDI.
Atatürk çok vizyoner bir adam o yatı savaştan yeni çıkmış bir millete israf olsun veya zevk sefa için kendi şahsı için almıyor veya meclis parayı saçalım diye aldırmıyor bir hikayesi var.
Yeni Kurulmuş Türkiye Cumhuriyetini ziyarete Üst düzey devlet adamları krallar başbakanlar Cumhurbaşkanları oluyor hatta İngiltere Kralı geliyor. Onu eski püskü Türk gemisi Ertuğrulda ağırlamaya çalışıyor bizimkiler. Gemi eski düzgün gidemiyor güvenlik zayıf batar mı korkusu var yemekler masalarda durmuyor bacasından tüten duman kurum kralın üstüne geliyor etraf batıyor flan RESMİ TEMASLAR ZEHİR OLUYOR ve bizim yetkililer rezil oluyor tabiri cahiz ise.
O dönemki meclis Türk milletini bu gemi temsil edemez ayrıca Atatürk'e deniz havası iyi gelir diyor doktorlar onlarda hem Atatürk'te yeni yat ile deniz havası alır deyip zamanın EN İYİ GEMİSİNİ daha doğrusu YATINI sipariş ettiriyorlar flan. Sonuçta o yatla yazları köye gitmeyecek Atatürk. Devlet işleri ve resmi görüşmeler için kullanacaktı. Aynı şuan ki Cumhurbaşkanlığı binası gibi veya Erdoğan'ın uçağı diye dalga geçtiğiniz gibi veya yazlık saray edebiyatı yaptığınız gibi.
Putin Geldimi Türkiye'ye Otelde mi kalıyor sanıyorsunuz. Veya üst düzey görüşmeler temaslar nerleerde yapılıyor sanıyorsunuz siz. Bu ucuz saray edebiyatından bıkmadınız gitti.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 0zkanK. -- 26 Kasım 2024; 18:55:30 >
-
Dünyanın en büyük yatı şart mıydı? Daha küçüğü yetmiyor muydu? Hadi Çankaya köşkü yine ayrı, ona karşı değilim de sizin mantığınızla sordum onu da. Erdoğan yapılanları kefenin cebinde mi götürecek? Erdoğan'ın görev süresi boyunca 1 gün oturduğunu, keyif yaptığını gördünüz mü? Adamın şu yaşında yaptıklarını biz genç olarak kaldıramayız. Doğru düzgğn uyku uyumadan sürekli kameralar karşısında, aynı gün farklı şehirlerde farklı ülkelerde yıllarını geçirdi. Başka sebeplerden kaynaklı düşmanlığınızdan bu gerçekleri görmek istemiyorsunuz.
Ayrıca 1950'den sonra her 10 yılda 1 Atatürk adına darbe yapan cuntacı zihniyet ülkenin kaymağını bir avuç azınlık olarak yerken, en güzel yerleri askeri bölge olarak çevirip oralarda keyif yaparken, ordunun imkanlarını şahsi işlerinde kullanırken, devletin kasasını ve bankaları hortumlayıp ceplerine akıtırken neden bugün bu israf muhabbeti yapanların hiç sesi çıkmıyordu?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Üstteki mesajımda da yazdığım gibi Erdoğan'a düşman olmalarının başka alt sebepleri var. O yüzden değerlendirirken çifte standart uyguluyorlar, objektif olamıyorlar. Erdoğan yine aynı icraatleri yapsaydı ama Sezer ya da darbeciler gibi elinde kadehlerle poz verseydi, rakı içseydi, sürekli "irtica, türban" cart curt diye gündem oluşturan biri olsaydı, dinle imanla alakası olmasaydı aynı kişilerin gözünde "çok büyük devrimci" olurdu kesinlikle.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Atatürk, Savarona’yı keyif için değil, diplomatik araç olarak kullandı ve sadece birkaç ay yaşadı. Oysa bugün lüks saraylar, uçaklar ve araçlar israfın sembolü olmuş durumda. Erdoğan’ın çalışma temposu, halkın sırtına yüklenen ekonomik zorlukları ve bu harcamaları haklı çıkarmaz.
1950 sonrası darbecileri eleştirmene katılıyorum, ancak geçmişteki yanlışlar bugün yapılan israfı aklamaz. Geçmişte sustuğumuz için değil, artık daha bilinçli olduğumuz için bu harcamaları sorguluyoruz. Savunduğunuz lider, halkın gerçek sorunlarına çözüm üretmek yerine israfın ve lüksün merkezi haline gelen bir yönetimle eleştiriliyor.
-
Alıntı
metni:Artık zihnen ve bedenen ülkeye katkı yapamayacak birinin çekilmesini yani liyakat esasını vurgulamak istedim. Yahu Ecevit sanki ne kadar süre görev yaptı ki bunu yazıyorsun :) Eğer böyle bir durum vardıysa baştan seçime girmemesi gerekirdi. 3 yıl 10 ay görevde kalmış. 2 ay için mi yazıyorsun bunları? Ecevit devletin içindeki derin yapılarla ilgili konuştuğu için hedef oldu. Tapınakçı M.Haberal'ın hastanesinde adamı iyice kötü ettiler, elden ayaktan düştü. Asıl o dönemi sen bilmiyor gibisin.
Türkiye'de Avrupadaki gibi ya da Osmanlı'daki gibi oturmuş bi idari sistem hiç olmadı. O dediğin bayrağı devretme olayı, işleyen sistemlerde ve demokrasilerde olur. Türkiye darbeler ülkesi. Halen bile fırsatını bulsa darbe yapmaya hevesli bi zihniyet var. Çünkü adamlar "bu ülkenin gerçek sahipleri biziz" kafasında.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Atatürk'ün 3 tane mi yatı vardı, ya da 3 tane mi köşk yaptırmıştı?
Atatürk, şahsi servetini millete bağışlayan bir liderdi. Bugün ise halkın vergileri, yandaş müteahhitlere ve gereksiz projelere akıtılıyor. Saraylarda lüks içinde yaşayanların halkın sırtından geçindiği bir düzende, bu israfı savunmak vicdanlara aykırıdır. Milletin alın teri, yandaşa peşkeş çekilmek için değil, halkın refahı için kullanılmalıdır.
-
Bugünün saraylarını uçaklarını arabalarını harcamalarını görmeyip de ulus kahramanının yatından bahseden herkes hain oğlu haindir. Atatürk ülke kurdu, savaş kazandı siz ne yaptınız la? Bu ülkeye felaket dışında ne getirdiniz? Atatürk işgali bitirdi siz Suriyeli Afganlı kardeşlerinizle ülkeyi işgal ettirdiniz. Utanmaz arlanmaz edepsizler bir de Atatürk’ten dem vuruyorlar adamı katliama zorlarlar
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bu konuda objektif olduğunuzu düşünmüyorum. Tarafgirlikle yorum yapıyorsunuz. Elbette gereksiz harcamalar, israflar oluyorsa eleştirilmeli ama siz saray dediğiniz külliyenin önemini anlamak istemiyorsunuz mesela.
Ben Ankaralıyım. Eskiden Ankara'ya gelen her diplomatik misafir, Esenboğa'dan Çankaya köşküne kadar gecekondu manzaralarında götürülürdü. Rezalet bi görüntüydü. Burası senin başkentin. Bu bile daha ilk baştan senin ülkenin imajını, ciddiyetini yerle bir eden bir durumda. M.Gökçek değiştirdi o imajı, Ankarayı gecekondu şehri olmaktan kurtardı. Ona da malum cenah engel olmak için her yolu denemişti.
Neyse bu konu sabit fikirlerin, başka sebeplerle oluşan algıların kolay değişeceği bi konu değil zaten. Siz yine istediğiniz açıdan bakmaya devam edeceksiniz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Zor sorular sorduğunu sanıyorsun ama :D Cevapları ters köşe olacağın şeyler.
Evet Cumhurbaşkanlığının birden fazla yatı katı vardı. Cumhuriyet ile bir sürü devlet kurumu yapılıldı o dönemde. Cumhurbaşkanlığı işlerinde ve resmi temaslarda da bir çok saray köşk ve YALI kullanılıyordu.
MEsela hiç Anıtkabire gittin mi ? Orada Atatürk'ün arabalarıda sergilenir gördün mü mesela ?
AMA BUNLAR BOŞ MUHABBETLER KOCA DEVLET 2 ARABA 1 YAT İLE BATMAZ BUNLAR DEVLETİ TEMSİL EDEN İTİBAR GÖSTERGELERİ. Sizin inatla anlamadığınız bu.
Onları O makamda olanlar giderken sırtlamayacak evine götürmeyecek. 90 milyonluk ülke 2 Auidi ile batacak sanıyorsanız işimiz var. Koca ülke 1 uçak 1 Misafir konuk evi ile yok olacak sanıyorsunuz yanmışık biz. Azcık şu algınızı VİZYONUNUZU genişletin artık. Hep fakir edebiyatı yüzünden kaybediyor Solcular. İşin kötüsü en zengin tayfada onlar.
-
Ya küfür, hakaret vs. olmadığı için ben de cevaplıyorum. Sonuçta saygılı bir şekilde mesaj yazmaları bile güzel bir şey. Hakaret falan olsa hiç mesaj yazmakla uğraşmazdım. Belki fikirlerini değiştiririm diyorum ama asıl sabit fikirli olanlar onlar haberleri yok
-
-
Onlar da aslında kendilerinin ne kadar sabit fikirli, tamamen saçmalıklar dolu mesajlar yazdıklarını çok iyi biliyorlar ama akp için mecbur bu şekilde yazmak zorundalar. Cevap veremedikleri zaman bloklayıp kaçmayı tercih etmezlerdi böyle olmasa.
-
Sabit fikirlimi :)
Bizimkiler Yerli ve milli gibi davransa CHP'yede oy verir körlemesine değiliz bazıları gibi. Ama muhalefette ışık yok halen daha.
Zamanında Ecevit'e de oy veriyordu bizim aile. Solcu diye mi CHP'li diye mi verdiler sence ? Yoksa yerli milli başarılı Liderlik kumaşı var diye mi bunu ayırt edebilseniz yetecek.
Birileri sürekli saldırarak hakaret ederek küfür ederek aşağılayarak dalga geçerek Gel gel KK'ye oy ver diyordu verirler mi sizce bu insanlar ? Bak KK gitti protesto etti en kötü bir gurupta AKP belediyeleri kaybetti. Mesela Orada KK kalsaydı o protesto edenler gene koşa koşa AKP'ye oy verirdi.
-
Burası da fakir ülke Japonya. Japon imparatoru yazık yokluk içinde misafirlerini ağırlıyor.
-
yanlis yapmis itibardan tasarruf olmaz halbuki
-
Bak bunlar hep ucuz söylemler. Ve yıllardır söylenir. Adamların Kültürü öyle. Japonlar başlı başına farklı bir medeniyet. Dünyada 200 e yakın ülke var.
Ama Japon imparatorunun sarayını gördün mü sen ? Mal varlıklarından veya Devasa saraylarının kaç tane olduğundan haberin var mı ? kameralar önünde resmi görüşmeleri böyle yapıyorlar nedense. Saçma sapan işler işte.
-
Birisi Çankaya Köşkü ile Beştepe Sarayını ciddi ciddi bir mi tutmuş yoksa benim gözüm mü yanlış görüyor? İnsan şunu yazmaya utanır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DarkTechno -- 26 Kasım 2024; 23:17:22 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Zaten partisini bir önceki kurultayda bırakmalıydı. O dsp kurultayını bilir misin? aday olan kadını konusturmadılar, oğlunun burnunu falan kırdılar. Haberal olayını falan ayrı tutarsak, Ecevit zaten ülkeyi yönetecek durumda değildi. O dönem hedef de ecevit değil, koalisyondu. Koalisyonlar bazıları tarafından istenmiyordu. Koalisyonların çok berbat ve zararlı olduğu tüm topluma inandırıldı. Tek parti iktidarının faziletine herkes ikna oldu. 2001 krizi bile doğal bir kriz değildir.
Ben ilke ve prensip insanıyım. Bizde sistem oturmadı diyoruz ya, sistem bizim irademizdedir aslında. Biz ayrı bir tür değiliz, uzaydan da gelmedik. Başkasında olan bizde de olabilir, yeter ki inanalım, korkmayalım, bahane bulmayalım.
Siyasette çekilme, devretme konusuna gelirsek, ben bu yaşıma kadar 2.dönemden sonra başarılı olan muhtar bile bilmiyorum. Bu nedenle 3 değil 2 dönem kuralının uygulanmasının doğru olacağına inanıyorum. Olmaz diye birşey yok, olur, iyi de olur. Hep aynı insanlara, düşüncelere mahkum olmayız, daha dinamik ve gelişmelere açık bir toplum oluruz.
Darbe konusuna girmek istemiyorum, bizim için çok karışık bir konu. "Darbeye meyilli insanlar da var, darbe paranoyasını kullanan insanlar da var". Bu darbe paranoyası sana, beni bile darbe zihniyetinde olmakla itham ettiriyor. Gerçek zihniyetin ortaya çıktı falan diyorsun. Ben ise inadına demokrasi, hukuk ve özgürlük diyen bir insanım. Bir darbenin bu ülkede uzun dönemde başarılı olma ihtimaline inanmıyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Navi -- 26 Kasım 2024; 22:17:43 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X