Şimdi Ara

ALDATMA ALDATMACASI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
77
Cevap
0
Favori
2.265
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • insan eşini neden aldatır? heyecan için mi? yoksa eşinde olmayan, aldattığı şahıslarda mı var? yada eşinden isteyemediği onunla yaşayamadığı bazı fantezileri aldattığı kişi ile mi yaşıyor? bu ise aldatmak için bir sebep mi?

    aldatmak bir hak mı? "ben sende bulamadığımı onda buldum" diyerek kişi eşini aldatabilir mi? aldatan kişiyi haklı çıkaracak ne gibi bir mazeret olabilir?

    aldatmalar bir aileyi, toplumu nereye götürür? yoksa aldatma dediğin öylesine bir olaydır ve fazlaca bir zarar vermez mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 10 Mayıs 2007; 2:01:22 >



  • Önemli ve ciddi bir konu bu.

    Bıkmak, yeni arayışlara girmek insanın doğasında var ve bu insani birşey. Ama dürüst olup bırakıp gitmek mi daha insanı yoksa karşıdaki insanı yüzüstü bırakıp gitmemek adına dürüst olmamak mı...

    Bunlar tartışıladursun "bıkma" tehlikesini en aza indirgemek asıl mesele...

    Büyük Yazar Anton Çehov'un bir sözü var.

    "Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir". Bu nedenle "sevmeden evlenme" yi önlemektir asıl mesele...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    Önemli ve ciddi bir konu bu.

    Bıkmak, yeni arayışlara girmek insanın doğasında var ve bu insani birşey. Ama dürüst olup bırakıp gitmek mi daha insanı yoksa karşıdaki insanı yüzüstü bırakıp gitmemek adına dürüst olmamak mı...

    Bunlar tartışıladursun "bıkma" tehlikesini en aza indirgemek asıl mesele...

    Büyük Yazar Anton Çehov'un bir sözü var.

    "Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir". Bu nedenle "sevmeden evlenme" yi önlemektir asıl mesele...
    kaotika peki bırakıp gitmek dürüstlük olarak adlandırılabilir mi? zira giden için aldatmayıp gittiğinden dolayı dürüstlük bir yere kadar düşünülse de bırakılanın hali düşünüldüğü zaman bunun hiçte dürüstçe bir hareket olmadığı görülüyor. senin sözlerinden, yüzüstü bırakıp gideceğine dürüstlüğü terketmek daha iyidir manasını çıkardım.

    insanlar bırakıp gitmeyi göze alamadıkları yada eşlerine acıdıkları için mi "eşimi terkedeceğime dürüstlüğü terkedeyim" diyorlar ve aldatma yoluna sapıyorlar?

    bıkmak, eşini terkedip başkalarına gitmek için yeterli bir sebep mi? yoksa dürüst dediğimiz insan, ölene kadar bıksa da eşini terketmeyen insan mı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    Önemli ve ciddi bir konu bu.

    Bıkmak, yeni arayışlara girmek insanın doğasında var ve bu insani birşey. Ama dürüst olup bırakıp gitmek mi daha insanı yoksa karşıdaki insanı yüzüstü bırakıp gitmemek adına dürüst olmamak mı...

    Bunlar tartışıladursun "bıkma" tehlikesini en aza indirgemek asıl mesele...

    Büyük Yazar Anton Çehov'un bir sözü var.

    "Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir". Bu nedenle "sevmeden evlenme" yi önlemektir asıl mesele...
    İnsanoğlunun nefsi vardır.

    Bildiğiniz üzere saldırganlık ve cinsellik gibi iç güdelerinin ön plana çıktığı benlik sınıfı id’dir.

    Süper ego ile -toplumsal ahlak yargıları- olan düzenlemeyi ego yapar.

    Kişi aldatıyorsa öncelikli olarak cinsellik arzusu tabanlı aldatmaktadır. Bunun aksi durumları da bulunabilir.
    Ancak aldatan kendisi olmasına rağmen gerçek aldanan da kendisidir.

    Selam ile.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: C4

    kaotika peki bırakıp gitmek dürüstlük olarak adlandırılabilir mi? zira giden için aldatmayıp gittiğinden dolayı dürüstlük bir yere kadar düşünülse de bırakılanın hali düşünüldüğü zaman bunun hiçte dürüstçe bir hareket olmadığı görülüyor. senin sözlerinden, yüzüstü bırakıp gideceğine dürüstlüğü terketmek daha iyidir manasını çıkardım.

    insanlar bırakıp gitmeyi göze alamadıkları yada eşlerine acıdıkları için mi "eşimi terkedeceğime dürüstlüğü terkedeyim" diyorlar ve aldatma yoluna sapıyorlar?

    bıkmak, eşini terkedip başkalarına gitmek için yeterli bir sebep mi? yoksa dürüst dediğimiz insan, ölene kadar bıksa da eşini terketmeyen insan mı?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    yüzüstü bırakıp gideceğine dürüstlüğü terketmek daha iyidir manasını çıkardım.



    Aslında biraz tersini düşünmüştüm. Bana göre olayın etik yanı şöyle olmalı. Ama bu medeni kanunda böyle olmalı demiyorum o bambaşka bir alan ve başka kriterleri var. Ben sadece fikirlerimi söylüyorum. Bedelin ne olduğuna da ben karar veremiyorum para ya da başka birşey olabilir.

    Her insanın her koşulda bıkma ve bırakıp gitme özgürlüğü vardır ve olmalıdır diyorum. Ama öyle elini kolunu sallayarak değil. Duruma ve şartlara göre bedelini ödeyerek, cezasını ve tazminatını çekerek sonunda özgürlüğüne kavuşur. Özgürlüğüne kavuşmak deyince bu biraz yadırganabilir. "ne bu, hapisten mi kaçıyor" diyebilirsiniz.

    Şöyle bir giriş yapayım. En başından tek taraflı bir sevgi ile olaya girilmiş ise, taraflardan birisi karşı tarafın sevgisinin az olduğunu biliyor ise ve buna rağmen sırf kendi sevgisi için, duygu sömürüsü ile evlenmeye ikna etmiş ise bu bencillikten başka bir şey değildir ve ilerideki sonuçlarına katlanmak zorundadır. Diğer taraftan karşı taraf da bunu bile bile evlenmiş ise bencilliğe ortak olmuş demektir, onda da suçluluk payı vardır. Bu durumda ahlaki olarak iki taraf da suçludur. Bu durmda bırakıp giden az da olsa bir bedel ödemek zorundadır.

    Ama karşılıklı sevgi ile olaya girilmiş ise, yani en azından karşılıklı sevgi eksikliği belirtileri görülmeden birbirine aşık çiftler olarak (ya da o görüntü ile) olaya girilmiş ise. Bu durumda terkedip giden tamamen suçludur ve çok daha ağır bedel ödemek zorundadır.

    Ama her koşulda herkesin bırakıp gitme özgürlüğü vardır. Ama bedelini ödeyerek.

    Sonuçta bu insani bir hak. Kimse kimseyi kimseye mahkum edemez. Alkollu araç kullanmak gibi değil. Bedelini öderim ama alkollu araç kullanırım diyemezsiniz, bu kişisel özgürlük ve insan hakkı değildir. Ama bıkmak, bırakıp gitmek, başını alıp gitmek uzaklara, bir insani haktır.

    Benim şahsi fikirlerim böyle, ama bu tartışılır tabi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    yüzüstü bırakıp gideceğine dürüstlüğü terketmek daha iyidir manasını çıkardım.



    Aslında biraz tersini düşünmüştüm. Bana göre olayın etik yanı şöyle olmalı. Ama bu medeni kanunda böyle olmalı demiyorum o bambaşka bir alan ve başka kriterleri var. Ben sadece fikirlerimi söylüyorum. Bedelin ne olduğuna da ben karar veremiyorum para ya da başka birşey olabilir.

    Her insanın her koşulda bıkma ve bırakıp gitme özgürlüğü vardır ve olmalıdır diyorum. Ama öyle elini kolunu sallayarak değil. Duruma ve şartlara göre bedelini ödeyerek, cezasını ve tazminatını çekerek sonunda özgürlüğüne kavuşur. Özgürlüğüne kavuşmak deyince bu biraz yadırganabilir. "ne bu, hapisten mi kaçıyor" diyebilirsiniz.

    Şöyle bir giriş yapayım. En başından tek taraflı bir sevgi ile olaya girilmiş ise, taraflardan birisi karşı tarafın sevgisinin az olduğunu biliyor ise ve buna rağmen sırf kendi sevgisi için, duygu sömürüsü ile evlenmeye ikna etmiş ise bu bencillikten başka bir şey değildir ve ilerideki sonuçlarına katlanmak zorundadır. Diğer taraftan karşı taraf da bunu bile bile evlenmiş ise bencilliğe ortak olmuş demektir, onda da suçluluk payı vardır. Bu durumda ahlaki olarak iki taraf da suçludur. Bu durmda bırakıp giden az da olsa bir bedel ödemek zorundadır.

    Ama karşılıklı sevgi ile olaya girilmiş ise, yani en azından karşılıklı sevgi eksikliği belirtileri görülmeden birbirine aşık çiftler olarak (ya da o görüntü ile) olaya girilmiş ise. Bu durumda terkedip giden tamamen suçludur ve çok daha ağır bedel ödemek zorundadır.

    Ama her koşulda herkesin bırakıp gitme özgürlüğü vardır. Ama bedelini ödeyerek.

    Sonuçta bu insani bir hak. Kimse kimseyi kimseye mahkum edemez. Alkollu araç kullanmak gibi değil. Bedelini öderim ama alkollu araç kullanırım diyemezsiniz, bu kişisel özgürlük ve insan hakkı değildir. Ama bıkmak, bırakıp gitmek, başını alıp gitmek uzaklara, bir insani haktır.

    Benim şahsi fikirlerim böyle, ama bu tartışılır tabi.

    Alıntıları Göster
    bir tarafın bıkması yeterli, bedelini ödemek suretiyle çekip gidebilir, bu onun doğal bir hakkıdır diyebilirmiyiz sence kaotika? ki bu bedel, her halukarda maddi bir bedel olacaktır. ama bırakılan için çoğunlukla maddiyat yaraları saracak bir merhem olmaktan uzak olabilir.

    öyle ya, beraberlik için sözleştiğiniz bir insan sizi bırakıp gidiyor ve siz, onun sizi bırakmasını istememekle birlikte böyle bir deneyimi yaşamak zorunda bırakılıyorsunuz. bu, çok zor bir durum olsa gerek.

    peki bırakıp giden "ben seni terketmeliyim aksi taktirde aldatacağım ve dürüstlük namına bir şey kalmayacak. böyle olması daha mı iyi? en azından dürüstçe ayrılalım. gereken tazminatı ise ödeyeceğim" dese bile, diğerini mağdur etmiş olmayacak mı?

    şöyle bir soru da akla gelebilir; boşanma müessesesi var ve hukuken olsun dinen olsun bir haktır. bu durumda boşanmanın kötü bir şey olduğu iddia edilemez. tamam boşanmaya okey, ama sadece bıktığı ve yeni heyecanlar aradığı için bırakıp gitmek ne derece vicdani olur?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: C4

    bir tarafın bıkması yeterli, bedelini ödemek suretiyle çekip gidebilir, bu onun doğal bir hakkıdır diyebilirmiyiz sence kaotika? ki bu bedel, her halukarda maddi bir bedel olacaktır. ama bırakılan için çoğunlukla maddiyat yaraları saracak bir merhem olmaktan uzak olabilir.

    öyle ya, beraberlik için sözleştiğiniz bir insan sizi bırakıp gidiyor ve siz, onun sizi bırakmasını istememekle birlikte böyle bir deneyimi yaşamak zorunda bırakılıyorsunuz. bu, çok zor bir durum olsa gerek.

    peki bırakıp giden "ben seni terketmeliyim aksi taktirde aldatacağım ve dürüstlük namına bir şey kalmayacak. böyle olması daha mı iyi? en azından dürüstçe ayrılalım. gereken tazminatı ise ödeyeceğim" dese bile, diğerini mağdur etmiş olmayacak mı?

    şöyle bir soru da akla gelebilir; boşanma müessesesi var ve hukuken olsun dinen olsun bir haktır. bu durumda boşanmanın kötü bir şey olduğu iddia edilemez. tamam boşanmaya okey, ama sadece bıktığı ve yeni heyecanlar aradığı için bırakıp gitmek ne derece vicdani olur?

    Alıntıları Göster
    kadın aldatıyosa ,aldatmak fikri esının veya sevgılısının kendınısı beyenmedığını düşündüğü anda baslar. cekıcılığını dişiliğinı ispatlamak icin baskaları ile beraber olur ve kendıne olan güvenın tekrar geleceğinı sanır.bazende ortada hıcbır sebep yokken farklı heyecanlar icin aldatır tabanda cınsellık vardır genelde




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest7643

    kadın aldatıyosa ,aldatmak fikri esının veya sevgılısının kendınısı beyenmedığını düşündüğü anda baslar. cekıcılığını dişiliğinı ispatlamak icin baskaları ile beraber olur ve kendıne olan güvenın tekrar geleceğinı sanır.bazende ortada hıcbır sebep yokken farklı heyecanlar icin aldatır tabanda cınsellık vardır genelde

    Alıntıları Göster
    Ben aldatmanın sevgi azalması ile başlayacağını düşünüyorum (sevgi=aşk). karşıdaki insanın artık çekiciliğinin kalmaması ve cazip gelmemesi buna dahildir. Her ne kadar bunun aksini yazan köşeyazıları ve kitaplar okudum ise yine de fikrim bu şekilde. Seven insan aldatmaz. Şayet aldatıyorsa otomatikman sevmiyor oluyor. Sevgi sadece bir tutku ve ihtiras değil davranışların bütünüdür. Sadakat da buna dahil.

    Konu terkedip gitmekten açılmışken sebepsiz yere terkedip gitmek vicdani bir şey değil elbette, hele ortada çoluk çocuk varsa durum daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Ancak her şeye rağmen "aldatma" kültürü yerine terkedip gitme kültürünün yerleşmesi gerekir diye düşünüyorum. Aldatmak eninde sonunda anlaşılabilecek birşey ve çok daha onur kırıcı olacaktır.

    Terkedip gitme dedi isem öyle pat diye ortada bırakmak şeklinde olmamalı elbette. İlkönce karşıdaki insana ona karşı sevgi ve ilginin azaldığı ve cazip gelmediği muhakkak söylenmelidir. Bu doğrultuda o da gereken önlemleri alma konusunda zaman kazanmış olur. Bu aldatmaktan çok daha az onur kırıcı bir davranış olacaktır bence.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    Ben aldatmanın sevgi azalması ile başlayacağını düşünüyorum (sevgi=aşk). karşıdaki insanın artık çekiciliğinin kalmaması ve cazip gelmemesi buna dahildir. Her ne kadar bunun aksini yazan köşeyazıları ve kitaplar okudum ise yine de fikrim bu şekilde. Seven insan aldatmaz. Şayet aldatıyorsa otomatikman sevmiyor oluyor. Sevgi sadece bir tutku ve ihtiras değil davranışların bütünüdür. Sadakat da buna dahil.

    Konu terkedip gitmekten açılmışken sebepsiz yere terkedip gitmek vicdani bir şey değil elbette, hele ortada çoluk çocuk varsa durum daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Ancak her şeye rağmen "aldatma" kültürü yerine terkedip gitme kültürünün yerleşmesi gerekir diye düşünüyorum. Aldatmak eninde sonunda anlaşılabilecek birşey ve çok daha onur kırıcı olacaktır.

    Terkedip gitme dedi isem öyle pat diye ortada bırakmak şeklinde olmamalı elbette. İlkönce karşıdaki insana ona karşı sevgi ve ilginin azaldığı ve cazip gelmediği muhakkak söylenmelidir. Bu doğrultuda o da gereken önlemleri alma konusunda zaman kazanmış olur. Bu aldatmaktan çok daha az onur kırıcı bir davranış olacaktır bence.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ben aldatmanın sevgi azalması ile başlayacağını düşünüyorum (sevgi=aşk). karşıdaki insanın artık çekiciliğinin kalmaması ve cazip gelmemesi buna dahildir. Her ne kadar bunun aksini yazan köşeyazıları ve kitaplar okudum ise yine de fikrim bu şekilde. Seven insan aldatmaz. Şayet aldatıyorsa otomatikman sevmiyor oluyor. Sevgi sadece bir tutku ve ihtiras değil davranışların bütünüdür. Sadakat da buna dahil.

    Konu terkedip gitmekten açılmışken sebepsiz yere terkedip gitmek vicdani bir şey değil elbette, hele ortada çoluk çocuk varsa durum daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Ancak her şeye rağmen "aldatma" kültürü yerine terkedip gitme kültürünün yerleşmesi gerekir diye düşünüyorum. Aldatmak eninde sonunda anlaşılabilecek birşey ve çok daha onur kırıcı olacaktır.

    Terkedip gitme dedi isem öyle pat diye ortada bırakmak şeklinde olmamalı elbette. İlkönce karşıdaki insana ona karşı sevgi ve ilginin azaldığı ve cazip gelmediği muhakkak söylenmelidir. Bu doğrultuda o da gereken önlemleri alma konusunda zaman kazanmış olur. Bu aldatmaktan çok daha az onur kırıcı bir davranış olacaktır bence.

    haklısın ilişkı heyecanini yitirmişse her iki tarafında bunu konuşması gerekir ama genelde tarflardan biri bu durumu kurtarma cabasına girer ilişkı bır süre daha devam eder sevgıyle değil acıma duygusuyla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    Ben aldatmanın sevgi azalması ile başlayacağını düşünüyorum (sevgi=aşk). karşıdaki insanın artık çekiciliğinin kalmaması ve cazip gelmemesi buna dahildir. Her ne kadar bunun aksini yazan köşeyazıları ve kitaplar okudum ise yine de fikrim bu şekilde. Seven insan aldatmaz. Şayet aldatıyorsa otomatikman sevmiyor oluyor. Sevgi sadece bir tutku ve ihtiras değil davranışların bütünüdür. Sadakat da buna dahil.

    Konu terkedip gitmekten açılmışken sebepsiz yere terkedip gitmek vicdani bir şey değil elbette, hele ortada çoluk çocuk varsa durum daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Ancak her şeye rağmen "aldatma" kültürü yerine terkedip gitme kültürünün yerleşmesi gerekir diye düşünüyorum. Aldatmak eninde sonunda anlaşılabilecek birşey ve çok daha onur kırıcı olacaktır.

    Terkedip gitme dedi isem öyle pat diye ortada bırakmak şeklinde olmamalı elbette. İlkönce karşıdaki insana ona karşı sevgi ve ilginin azaldığı ve cazip gelmediği muhakkak söylenmelidir. Bu doğrultuda o da gereken önlemleri alma konusunda zaman kazanmış olur. Bu aldatmaktan çok daha az onur kırıcı bir davranış olacaktır bence.

    Alıntıları Göster
    Şimdi eğer kişi aşık ise böyle bir şeyi yapmaz diye düşünüyorum. Çünkü aşk ile sevgi bence farklı şeyler, bu noktada kaotika'ya katılmıyorum, eğer varsayım olarak almadı ise. Aşk sevginin içinde ayrı bir grup gibi geliyor bana, yoksa böyle bir kelimeye ihtiyaç olmazdı.

    Bir de karşılıklı-karşılıksız sevgi olayları filan var tabi. Onlar ile de alakalı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kant -- 10 Mayıs 2007; 10:48:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kant

    Şimdi eğer kişi aşık ise böyle bir şeyi yapmaz diye düşünüyorum. Çünkü aşk ile sevgi bence farklı şeyler, bu noktada kaotika'ya katılmıyorum, eğer varsayım olarak almadı ise. Aşk sevginin içinde ayrı bir grup gibi geliyor bana, yoksa böyle bir kelimeye ihtiyaç olmazdı.

    Bir de karşılıklı-karşılıksız sevgi olayları filan var tabi. Onlar ile de alakalı.

    Alıntıları Göster
    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    napalım hocam evlenmeyelım mi yani




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest7643

    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    napalım hocam evlenmeyelım mi yani

    Alıntıları Göster
    Aşk geçici sevgi kalıcı bir olgudur kanımca.
    Sevginin temelinde de saygı yatar.
    Bir ilişki sağlam temellere oturtulmuşsa, iki taraf içinde aldatmanın söz konusu olduğunu düşünmemekteyim.
    Ancak konumuz aldatma. İllaki aldatılan bir taraf olması gerekiyorsa biraz daha esprili yaklaşayım.
    Erkeğin aldatması aldatma sayılmaz. Çünkü çok eşlilik erkeğin doğasında var. Erkeğin niyeti kötü değildir.
    Üriyelim çoğalalım ister. Bu onun genlerinde vardır. Kadın ise dişiliğini ön plana çıkartarak garibim erkeği
    kullanıp güven duygusunu körüklemek istemektedir aldatırken. Belkide egosunu tatmin etmektir olay iki taraf içinde.

    Tabiki bu işin espirisi. İnsan bu hatayı yapmadan önce kendini diğer kişinin yerine koymalıdır. Aldatmak ne kadar adi bir
    duygu ise sadık kalmak ta bir okadar asil bir duygudur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeWe®

    Aşk geçici sevgi kalıcı bir olgudur kanımca.
    Sevginin temelinde de saygı yatar.
    Bir ilişki sağlam temellere oturtulmuşsa, iki taraf içinde aldatmanın söz konusu olduğunu düşünmemekteyim.
    Ancak konumuz aldatma. İllaki aldatılan bir taraf olması gerekiyorsa biraz daha esprili yaklaşayım.
    Erkeğin aldatması aldatma sayılmaz. Çünkü çok eşlilik erkeğin doğasında var. Erkeğin niyeti kötü değildir.
    Üriyelim çoğalalım ister. Bu onun genlerinde vardır. Kadın ise dişiliğini ön plana çıkartarak garibim erkeği
    kullanıp güven duygusunu körüklemek istemektedir aldatırken. Belkide egosunu tatmin etmektir olay iki taraf içinde.

    Tabiki bu işin espirisi. İnsan bu hatayı yapmadan önce kendini diğer kişinin yerine koymalıdır. Aldatmak ne kadar adi bir
    duygu ise sadık kalmak ta bir okadar asil bir duygudur.

    Alıntıları Göster
    insanların keyif duyduğu şeylerin kendince belirlemiş olduğu limitleri vardır. iki kadın limiti bozar. iki kadından sonrakiler peşi sıra gelir. donanım forumu olduğu için, bir işlemci veya grafik kartını düşünelim. belli bir çalışma performansını kendi benliğine alınmış işlemcinin performansı daha üst seviyenin görülmesi ile veya kendi kullanmasa bile farkedilmesi veya direkt kullanımın dışında farkettirmesi artık standardı değiştirmiştir. kendi kullandığım grafik kartımın sistem değişikliğinde artık standardı, test skorlarının bir öncekine oranla daha yüksek olması ile ilgili. aldatma da bu şekildedir.. kendisinden daha fazlasını alınamayacak kadın artık değştirilme düşüncesi içine girilir.. bu kadın içinde geçerli.
    kendisinden daha güzel ve daha çekici bir kadının görülmesi bu eğilimi direkt olarak etkilemese bile, yakınlaşılması veya standardı değiştirebilecek işlevsellik artık seviyenin yükselmesi demektir..
    bu zavallı arkadaşı artık aldattığı kadın da kesmeyecektir. sonra onu da başka biri vs vs.. devam edip gider.

    sevmeden evlenme kısmına gelince, insanlar sevmeden evlenebilir. şöyle ki: ilk karşılaşma sırasında karşılıklı gönül sinmesi olayı vardır. kalpte ısınma meydana gelir. eğer bu olmuşsa karşılıklı bu işe mani olacak herhangi bir durum yoktur.
    Allah cc da bu konuda evlenen ve birbirini tanımayan iki kişiyi birbirlerine bağlayacağını bildiriyor..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    insanların keyif duyduğu şeylerin kendince belirlemiş olduğu limitleri vardır. iki kadın limiti bozar. iki kadından sonrakiler peşi sıra gelir. donanım forumu olduğu için, bir işlemci veya grafik kartını düşünelim. belli bir çalışma performansını kendi benliğine alınmış işlemcinin performansı daha üst seviyenin görülmesi ile veya kendi kullanmasa bile farkedilmesi veya direkt kullanımın dışında farkettirmesi artık standardı değiştirmiştir. kendi kullandığım grafik kartımın sistem değişikliğinde artık standardı, test skorlarının bir öncekine oranla daha yüksek olması ile ilgili. aldatma da bu şekildedir.. kendisinden daha fazlasını alınamayacak kadın artık değştirilme düşüncesi içine girilir.. bu kadın içinde geçerli.
    kendisinden daha güzel ve daha çekici bir kadının görülmesi bu eğilimi direkt olarak etkilemese bile, yakınlaşılması veya standardı değiştirebilecek işlevsellik artık seviyenin yükselmesi demektir..
    bu zavallı arkadaşı artık aldattığı kadın da kesmeyecektir. sonra onu da başka biri vs vs.. devam edip gider.

    sevmeden evlenme kısmına gelince, insanlar sevmeden evlenebilir. şöyle ki: ilk karşılaşma sırasında karşılıklı gönül sinmesi olayı vardır. kalpte ısınma meydana gelir. eğer bu olmuşsa karşılıklı bu işe mani olacak herhangi bir durum yoktur.
    Allah cc da bu konuda evlenen ve birbirini tanımayan iki kişiyi birbirlerine bağlayacağını bildiriyor..

    Alıntıları Göster
    Karşılıklı saygı ve İnsanı değerleri temel alan birliktelikler de,aldatmanın yeri olmaz diye düşünüyorum.
    Aldatma olgusu,insani bir değer değildir,ben senden soğudum,cinsel yönden artık çekici gelmiyorsun deyip,sırf cinsel dürtülerini tatmin etmek için,insanın kendisine olan saygısını yok etmek için giriştiği bu olguda,hem kendisine,hemde karşısında ki insana karşı ne gibi fayda sağlıyor olduğu tartışılır.

    @kaotikanın dediği gibi,anlaşıp çekip gitmek daha dürüstçe ve daha insani bana göre.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest7643

    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    napalım hocam evlenmeyelım mi yani

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: EsRa_


    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    napalım hocam evlenmeyelım mi yani


    Hayır tam tersi evlenmeli. Çünkü evlilik insana gaye veriyor. Ya da vermesi lazım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustafa_ogr

    quote:

    Orjinalden alıntı: EsRa_


    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    En başta bir noktaya dikkat çekmek lazım ki bence burada erkek temeldir.

    Evlilik çok önemlidir. Ve meyvesi "İnsan" dır. Yani evliliğin en temel maksadı aile olmaktır. Yoksa iki kişinin beraber yaşaması diye düşünülürse bu çok fazla sağlam olamaz.

    Bence eğer evlilik sırf karşı cinsin dış görünüşüne dayanarak başladıysa o ilişkinin akibeti hüsran olabilir. Çünkü dış güzellik geçicidir ... E kimsenin nefsi karısının çirkin olmasını istemez. Evlendikten sonra zamanla karısının çirkinleşmesi nefsine zor gelecektir... Ve eğer adamın ulvi bir beklentisi yoksa evlilikten, başka kapılara gitmek ister....

    Ayrıca Acaba kaç tane erkek karısından güzelini görmüyordur? Veya kadın için de aynı şey söylenebilir. Aşık olmuşsa belki kör olmuşitur ondan göremeyebilir ... Fakat evliliğin aşkı bitirdiği çok vukuatlarla sabittir...

    napalım hocam evlenmeyelım mi yani


    Hayır tam tersi evlenmeli. Çünkü evlilik insana gaye veriyor. Ya da vermesi lazım.

    Alıntıları Göster
    nasıl gayeler mesela




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest7643

    nasıl gayeler mesela

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: EsRa_

    nasıl gayeler mesela



    En başta sorumluluktur. Çocuğu olan arkadaşlardan duydum ki "Ya hu mustafa yaptığın herşeyde önce çocuğu düşünüyorsun. Adeta kendini unutuyorsun." Bu çok yüksek bir fedakarlıktır gayedir.

    Mesela evlilikten önce bakarsın insan vaktini hep boş geçirir. Ama evlilikle beraber daha düzenli olur.

    Hem insanın sorumluluğu altındaki insanların nasıl olmasını istiyorsa kendisi de öyle olmalıdır. Yani kendisi yaşayarak göstermelidir.

    Bakın ben daha evlenmeden bunları sıralayabiliyorum .. Evli abilerimizin de söyleyecekleri vardır herhalde.. Di mi @was abi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustafa_ogr

    quote:

    Orjinalden alıntı: EsRa_

    nasıl gayeler mesela



    En başta sorumluluktur. Çocuğu olan arkadaşlardan duydum ki "Ya hu mustafa yaptığın herşeyde önce çocuğu düşünüyorsun. Adeta kendini unutuyorsun." Bu çok yüksek bir fedakarlıktır gayedir.

    Mesela evlilikten önce bakarsın insan vaktini hep boş geçirir. Ama evlilikle beraber daha düzenli olur.

    Hem insanın sorumluluğu altındaki insanların nasıl olmasını istiyorsa kendisi de öyle olmalıdır. Yani kendisi yaşayarak göstermelidir.

    Bakın ben daha evlenmeden bunları sıralayabiliyorum .. Evli abilerimizin de söyleyecekleri vardır herhalde.. Di mi @was abi?

    Alıntıları Göster
    Evlilik müessesiyle gayri meşru birliktelikleri karıştırmamak lazım!

    Şayet çeşitli sebeplerden mütevellit bir huzursuzluk vaki olmuşsa evvela eşler kendi aralarında bu mes'eleyi çözmelidirler.Anlaşamadıkları takdirde en son çare olarak boşanma düşünülebilir.Ama farklı bir yola tevessül etmek ve bu yolların en alçaklarından birisi olan 'aldatma' gibi bir yola sapılmışsa şayet son derece çirkin bir davranıştır.

    Eşini beğenmeyebilirsin ama her beğenmediğin insanın muhakkak bir iyi yönü de vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fahreddin

    Evlilik müessesiyle gayri meşru birliktelikleri karıştırmamak lazım!

    Şayet çeşitli sebeplerden mütevellit bir huzursuzluk vaki olmuşsa evvela eşler kendi aralarında bu mes'eleyi çözmelidirler.Anlaşamadıkları takdirde en son çare olarak boşanma düşünülebilir.Ama farklı bir yola tevessül etmek ve bu yolların en alçaklarından birisi olan 'aldatma' gibi bir yola sapılmışsa şayet son derece çirkin bir davranıştır.

    Eşini beğenmeyebilirsin ama her beğenmediğin insanın muhakkak bir iyi yönü de vardır.

    Alıntıları Göster
    Evliliğin tadı yok ama çocuk sahibi olmak çok güzel. Yakında baba olucam. Mustafa ogr çatlasın.
    Düzeltme: Tebrikler PM'den yapılsın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dor Niro -- 10 Mayıs 2007; 15:21:13 >




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.