Şimdi Ara

!!!Alkolden Ehliyet Kaptırmaya Son!!! (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
132
Cevap
2
Favori
33.473
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bence burada polisler Ece Erken'in herşeye karşı koyduğunu ve ölçüm yapılmasını kabul etmediğini, mukavemet gösterdiğini rapor etmediler. Tutanak tutmadılar veya eksik tuttular. Aksi halde kişinin tabi ki kendisine kan testi veya üflemeli testi yapılmasını kabul etmek gibi bir zorunluluğu yok, ancak sonuçlarına katlanacak.

    yani kan testi yaptırtmıyorum zorla mı diyene, haklısın zorla değil ama yaptırtmasan alkollü olduğun sonucu çıkar buradan denilir.


    Sakın bu haberin gazıyla böyle birşey yapmaya kalkışmayın, ehliyetten olursunuz
  • cezalar çok arttı içkili araç kulanmayın boş verin gerisini
  • herkese selamlar

    2 tane avukat yanına gittim 2 si de savcı dava açarsa ondan sonra bizde dava açarız dedi.şimdi kafam iyi ce karıştı ne yapmam gerekiyor savcı günü geldiğinde çağıracağını söledi ifademi verip cezayı yemekmi haksız yere birde dediğim gibi üflemiycem dedim tartışma yaşadık sonra hastaneye götürdüler ehliyetli arkadaş vardı araç başında ona vermediler çektirdiler aracımı bende kanvermek istemiyorum savcıyla görüşmek istiyorum dedim direk az alkollü raporu verdi doktor karkolda alkol aldınmı dediler almadım dedim ifademde tartışmadan ötürü üflemedim olay buraya geldi dedim.bu sırada e devlette 2 yıl ehliyet gitmiş.doktor tanıdık felan değil işlem yapan mmrun ismlerini bile bilmiyorum.savcı bana inanmıyor daha önce ehliyeti verdiğimden galiba başına böyle olay gelen varsa paylassın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sedat.


    elinize , kolunuza sağlık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kartalacar

    cezalar çok arttı içkili araç kulanmayın boş verin gerisini

    Sorun cezaların artması mı?Cezalar artmasa sorun değil yani?
  • slm yazmıyor test felan olmadı sadece doktor az alkollü yazmış onuda memr söledi imza felanda yok ama işlem var 48/5
  • quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Üflememe hakkınız var, üflemezseniz hastaneye götürülürsünüz ve kan değerlerinize bakarlar ancak hastaneye gidene kadar kanınızdaki alkol büyük oranda dağılır. Zil zurna sarhoşsanız zaten yapacak bir şey yok. Yani polis bir şekilde üfletir diye bir durum yok, istemezsem üflemem hastaneye giderim. Üzüm suyunun dahi alkol metreyi çıkarıcı etkisi var, saçma sebeplerden dolayı 6 ay ehliyetimden olamam zaten.

    siz kendınız kandırmaya devam edın ama bır gun bır alkollu bırı sıze veya yakınıza carparsa polis ve jandarma bırımlerını suclamayın.
  • Modern ülkeler dekı gıbı mesala Almanya kanunundakı gıbı ehlıyet alınırken alkolle ılgılı madde olması; kolluk kuvvetı alkol suphesı ıle durdurdugu zman surucu uflemeyı redederse alkollu gıbı ıslem gorur ve el konulur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali25

    quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Üflememe hakkınız var, üflemezseniz hastaneye götürülürsünüz ve kan değerlerinize bakarlar ancak hastaneye gidene kadar kanınızdaki alkol büyük oranda dağılır. Zil zurna sarhoşsanız zaten yapacak bir şey yok. Yani polis bir şekilde üfletir diye bir durum yok, istemezsem üflemem hastaneye giderim. Üzüm suyunun dahi alkol metreyi çıkarıcı etkisi var, saçma sebeplerden dolayı 6 ay ehliyetimden olamam zaten.

    siz kendınız kandırmaya devam edın ama bır gun bır alkollu bırı sıze veya yakınıza carparsa polis ve jandarma bırımlerını suclamayın.

    Allah korusun da, saçmalıyorsunuz söylediğim olayın alkolü içip, içip gezmekle alakası yok, yaftalamadan önce birkaç kez okumanızı öneririm bundan sonra cümleleri. Alkol metre denen absürd alet alkolü olmayan birinin ehliyetini 6 aylığına kaptırmasına sebep olabilen bir alet, portakal suyu içip bu metrede başına iş alan insanlar tanıdım. 6 ay kimsenin ekmeğiyle kimse oynayamaz, hastaneye gitmek temel haktır siz neden bahsediyorsunuz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: erain

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadirbilir81

    başlık son derece yanlış, istanbul medyasının reyting seviciliği uğruna verdiği abartılı haber başlıklarına benzemiş.

    işin aslı ece erken olayında, polislerin ihmali veya hatalı uygulaması vardır, kimsenin alkolmetreye üflememek gibi bir seçeneği yok sadece alkolmetrede çıkan sonuca itiraz ederek kan testi isteme hakkı vardır, olayda da anlaşılan ece erken alkolmetreye itiraz etmiş ve hastaneye götürülerek alkol için kan testi yaptırılması gerekmiş ancak buradaki görevli memur arkadaşlar hastaneye gidip neye dayandığı belli olmayan bir doktor raporu almışlar (gözleme dayalı hazırlanmış ve mahkeme önünde hiçbir anlam ifade etmeyen rapordur) emniyet yetkilileri de önlerine gelen binlerce davadan edindikleri tecrübe üzerine işlemin eksik ve hatalı yapıldığını anlayıp mahkeme safhasını uzatmadan ehliyeti iade etmiş.

    şimdi gelelim alkolmetreye üflemenin mecbur olup olmaması veya alkol için kan testi vermenin zorunluluğuna; yürürlükteki mevzuatımıza göre;

    1- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesinde ise, ALKOLLÜ İÇKİ, UYUŞTURUCU VEYA KEYİF VERİCİ MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME YASAĞI:

    Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır. (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.
    Tespit usulleri ve muayene şartları, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenlenir.
    Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur.

    2- 5271 Sayılı CMK'nın ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI başlıklı 75 inci maddenin yedinci fıkrası, “Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır”

    "Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinde yer alan “Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir. ” hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte,

    şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu'nun “Görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak MADDE 265. - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir.

    Alkol denetimi, tıbbi muayene işlemi olmayıp, teknik cihaza nefes üflemesi yoluyla yapılan bir tespit işlemidir. Alkol denetimleri, trafik güvenliğini sağlamak, can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla yapılmaktadır"

    kıssadan hisse, herkes alkolmetreye üflemek bu sonuca itirazı varsa alkol testi için kan vermek durumundadır, ehliyeti kaptırmayım derken altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmayın.

    Ortada bir çelişki var. Anayasanın 38. maddesine ve evrensel hukuk kurallarına göre hiç kimse kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.

    Alkol testi yapılmak üzere vücuttan kan alınması zaten rızaya bağlıdır. Çünkü kişinin vücut bütünlüğünü dokunulamaz. Dokunulması halinde hukuki karşılıkları vardır. Türkiye’de bu konuda yasal boşluk ve çözümsüzlük var.

    Olması gereken ise üflemeyi reddedene üflemeyi reddettiğine dair bir tutanak imzalatırsın bunuda yasalarla belirlersin ve imzaladığı anda alkollü olarak muamele görür ve ehliyetine el koyulur.

    Hocam peki olması gereken kısmında bahsettiğiniz yasayı düşünelim.
    Bu belgeyi imzalayınca alkollü olarak kabul ediliyoruz, aleyhimize delil olarak kullanılıyor.
    O zaman anayasaya göre bu belgeyi imzalamaya da zorlanamayız? Hadi bunu da imzalamadık diyelim, o zaman ne olacak?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SiNaPSiS

    quote:

    Orijinalden alıntı: erain

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadirbilir81

    başlık son derece yanlış, istanbul medyasının reyting seviciliği uğruna verdiği abartılı haber başlıklarına benzemiş.

    işin aslı ece erken olayında, polislerin ihmali veya hatalı uygulaması vardır, kimsenin alkolmetreye üflememek gibi bir seçeneği yok sadece alkolmetrede çıkan sonuca itiraz ederek kan testi isteme hakkı vardır, olayda da anlaşılan ece erken alkolmetreye itiraz etmiş ve hastaneye götürülerek alkol için kan testi yaptırılması gerekmiş ancak buradaki görevli memur arkadaşlar hastaneye gidip neye dayandığı belli olmayan bir doktor raporu almışlar (gözleme dayalı hazırlanmış ve mahkeme önünde hiçbir anlam ifade etmeyen rapordur) emniyet yetkilileri de önlerine gelen binlerce davadan edindikleri tecrübe üzerine işlemin eksik ve hatalı yapıldığını anlayıp mahkeme safhasını uzatmadan ehliyeti iade etmiş.

    şimdi gelelim alkolmetreye üflemenin mecbur olup olmaması veya alkol için kan testi vermenin zorunluluğuna; yürürlükteki mevzuatımıza göre;

    1- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesinde ise, ALKOLLÜ İÇKİ, UYUŞTURUCU VEYA KEYİF VERİCİ MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME YASAĞI:

    Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır. (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.
    Tespit usulleri ve muayene şartları, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenlenir.
    Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur.

    2- 5271 Sayılı CMK'nın ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI başlıklı 75 inci maddenin yedinci fıkrası, “Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır”

    "Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinde yer alan “Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir. ” hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte,

    şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu'nun “Görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak MADDE 265. - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir.

    Alkol denetimi, tıbbi muayene işlemi olmayıp, teknik cihaza nefes üflemesi yoluyla yapılan bir tespit işlemidir. Alkol denetimleri, trafik güvenliğini sağlamak, can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla yapılmaktadır"

    kıssadan hisse, herkes alkolmetreye üflemek bu sonuca itirazı varsa alkol testi için kan vermek durumundadır, ehliyeti kaptırmayım derken altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmayın.

    Ortada bir çelişki var. Anayasanın 38. maddesine ve evrensel hukuk kurallarına göre hiç kimse kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.

    Alkol testi yapılmak üzere vücuttan kan alınması zaten rızaya bağlıdır. Çünkü kişinin vücut bütünlüğünü dokunulamaz. Dokunulması halinde hukuki karşılıkları vardır. Türkiye’de bu konuda yasal boşluk ve çözümsüzlük var.

    Olması gereken ise üflemeyi reddedene üflemeyi reddettiğine dair bir tutanak imzalatırsın bunuda yasalarla belirlersin ve imzaladığı anda alkollü olarak muamele görür ve ehliyetine el koyulur.

    Hocam peki olması gereken kısmında bahsettiğiniz yasayı düşünelim.
    Bu belgeyi imzalayınca alkollü olarak kabul ediliyoruz, aleyhimize delil olarak kullanılıyor.
    O zaman anayasaya göre bu belgeyi imzalamaya da zorlanamayız? Hadi bunu da imzalamadık diyelim, o zaman ne olacak?

    Tutanak Düzenleyenlerin Yükümlülüğü

    Madde 162- Tutanak düzenleyenler;

    a) Tutanaklarla ilgili olarak;
    1) Tutanaklara bağlı olduğu birimin adı bulunan kaşe damgayı basmak, bastırmak ve birimin adını yazmak,
    2) Adını, soyadını, görev ünvanını ve sicil numarasını yazarak veya bu bilgiler bulunan kaşe damgayı her nüshasına basarak imza etmek,
    3) Tutanaklar, tebliğ yerine geçmek üzere, hakkında işlem yapılana imza ettirmek ve bir nüshasını vermek,
    4) Tutanakları imza etmekten kaçınanlar için imza etmedi,
    5) Tescil plakasına göre işlem için Kanunun 116 ncı maddesi,
    6) Zorunlu hallerde resmi ve özel kurum veya kuruluşların sorumluları için "gıyabında" yazarak kayıt koymak,
    7) Suça el koymaların birden fazla olması halinde mahkemelik suç tutanağını en az 2 görevli tarafından imzalamak,
    8) Yalnızca alındıların her sayfasını, bağlı olduğu kuruluşun resmi mührü ile mühürlemek,
    ile yükümlüdürler.


    Başka bir trafik cezasında da imza atmayabilirsiniz. İmza atmamanız cezanın kesilemeyeceği anlamına gelmez. İmzadan imtina halinde ceza tebliğ edilmiş sayılır(7201 sayılı Tebligat Kanunu).




  • quote:

    Orijinalden alıntı: erain

    quote:

    Orijinalden alıntı: SiNaPSiS

    quote:

    Orijinalden alıntı: erain

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadirbilir81

    başlık son derece yanlış, istanbul medyasının reyting seviciliği uğruna verdiği abartılı haber başlıklarına benzemiş.

    işin aslı ece erken olayında, polislerin ihmali veya hatalı uygulaması vardır, kimsenin alkolmetreye üflememek gibi bir seçeneği yok sadece alkolmetrede çıkan sonuca itiraz ederek kan testi isteme hakkı vardır, olayda da anlaşılan ece erken alkolmetreye itiraz etmiş ve hastaneye götürülerek alkol için kan testi yaptırılması gerekmiş ancak buradaki görevli memur arkadaşlar hastaneye gidip neye dayandığı belli olmayan bir doktor raporu almışlar (gözleme dayalı hazırlanmış ve mahkeme önünde hiçbir anlam ifade etmeyen rapordur) emniyet yetkilileri de önlerine gelen binlerce davadan edindikleri tecrübe üzerine işlemin eksik ve hatalı yapıldığını anlayıp mahkeme safhasını uzatmadan ehliyeti iade etmiş.

    şimdi gelelim alkolmetreye üflemenin mecbur olup olmaması veya alkol için kan testi vermenin zorunluluğuna; yürürlükteki mevzuatımıza göre;

    1- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesinde ise, ALKOLLÜ İÇKİ, UYUŞTURUCU VEYA KEYİF VERİCİ MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME YASAĞI:

    Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır. (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.
    Tespit usulleri ve muayene şartları, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenlenir.
    Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur.

    2- 5271 Sayılı CMK'nın ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI başlıklı 75 inci maddenin yedinci fıkrası, “Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır”

    "Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinde yer alan “Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir. ” hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte,

    şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu'nun “Görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak MADDE 265. - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir.

    Alkol denetimi, tıbbi muayene işlemi olmayıp, teknik cihaza nefes üflemesi yoluyla yapılan bir tespit işlemidir. Alkol denetimleri, trafik güvenliğini sağlamak, can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla yapılmaktadır"

    kıssadan hisse, herkes alkolmetreye üflemek bu sonuca itirazı varsa alkol testi için kan vermek durumundadır, ehliyeti kaptırmayım derken altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmayın.

    Ortada bir çelişki var. Anayasanın 38. maddesine ve evrensel hukuk kurallarına göre hiç kimse kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.

    Alkol testi yapılmak üzere vücuttan kan alınması zaten rızaya bağlıdır. Çünkü kişinin vücut bütünlüğünü dokunulamaz. Dokunulması halinde hukuki karşılıkları vardır. Türkiye’de bu konuda yasal boşluk ve çözümsüzlük var.

    Olması gereken ise üflemeyi reddedene üflemeyi reddettiğine dair bir tutanak imzalatırsın bunuda yasalarla belirlersin ve imzaladığı anda alkollü olarak muamele görür ve ehliyetine el koyulur.

    Hocam peki olması gereken kısmında bahsettiğiniz yasayı düşünelim.
    Bu belgeyi imzalayınca alkollü olarak kabul ediliyoruz, aleyhimize delil olarak kullanılıyor.
    O zaman anayasaya göre bu belgeyi imzalamaya da zorlanamayız? Hadi bunu da imzalamadık diyelim, o zaman ne olacak?

    Tutanak Düzenleyenlerin Yükümlülüğü

    Madde 162- Tutanak düzenleyenler;

    a) Tutanaklarla ilgili olarak;
    1) Tutanaklara bağlı olduğu birimin adı bulunan kaşe damgayı basmak, bastırmak ve birimin adını yazmak,
    2) Adını, soyadını, görev ünvanını ve sicil numarasını yazarak veya bu bilgiler bulunan kaşe damgayı her nüshasına basarak imza etmek,
    3) Tutanaklar, tebliğ yerine geçmek üzere, hakkında işlem yapılana imza ettirmek ve bir nüshasını vermek,
    4) Tutanakları imza etmekten kaçınanlar için imza etmedi,
    5) Tescil plakasına göre işlem için Kanunun 116 ncı maddesi,
    6) Zorunlu hallerde resmi ve özel kurum veya kuruluşların sorumluları için "gıyabında" yazarak kayıt koymak,
    7) Suça el koymaların birden fazla olması halinde mahkemelik suç tutanağını en az 2 görevli tarafından imzalamak,
    8) Yalnızca alındıların her sayfasını, bağlı olduğu kuruluşun resmi mührü ile mühürlemek,
    ile yükümlüdürler.


    Başka bir trafik cezasında da imza atmayabilirsiniz. İmza atmamanız cezanın kesilemeyeceği anlamına gelmez. İmzadan imtina halinde ceza tebliğ edilmiş sayılır(7201 sayılı Tebligat Kanunu).

    Bilgi için teşekkürler Yalnız yasalarımızın hepsi farklı bi açığa gidiyor.
    Madem imza atmasak da tebliğ edilmiş sayılıyor o zaman neden imza atıyoruz? İmzanın amacı orda bulunduğumuzu, cezanın doğru olduğunu ve bu cezayı kabul ettiğimizi kanıtlamak değil mi?
    İmzasız kabul oluyorsa trafik polisinin biri kafasına göre bassın imza etmedi mührünü, orda olan olmayan herkese yapıştırsın cezayı..

    Vsvs. gidiyor. 7/24 kamera olmadıkça hiçbir şeyi tam olarak kanıtlamak da mümkün değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SiNaPSiS
    ..

    İmzalarsan kabul etmiş sayılıyorsun. İmzalamadığında dava açıp cezaya itiraz ettiğinde cezanın iptal olma olasılığı var. Kamera konusunda haklısın çok büyük gereklilik.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erain -- 4 Ocak 2013; 23:37:28 >
  • Ben anlamıyorum arkadaş, Biri başına gelen bir olayı anlatıyor, Hemen alkollü araç kullanılmaz bilmiyormusun , beter ol, bide haklı duruma çıkmaya çalışıyorsun vs, Yazma yahu ,zorlamı yazıdırıyorlar size, sigara içmekte zararlı içme ,namaz kılmamakta günah kıl , sanane birader , soruya cevap verecek bilgin yoksa yazma!!!

    Arkadaşım geçmiş olsun bu arada
  • Paranın gücü konuşuyor.
  • Arkadaşlar bilgi edinmek isteyen olabilir diye yazıyorum
    Öncelikle polis memuruyum
    Konu şu şekilde
    Trafik uygulamalarında nefesten alkol ölçümü yapan cihazla ölçüm yapılır ama bir takım hallerde tıbbi muayenenin önü kanunda açıktır bunun nedeni ise astım dolayısıyla cihaza yeterli nefesi sağlayamayacak olanlar üflemek istemeyenler üfleyemeyecek durumda sarhoş veya yaralı veya bilincin kapalı olması vsvsvs.. Burada şahıs cihaza üflemek istememiş haliyle zorla nasıl üfletebilirsinki ikinci seçenek olan tıbbi muayene yoluna gidilmiştir.
    İşte film burada kopuyor.
    Şahıstan kan alınması cmk madde 75 de düzenlenmiştir bu madde aynen şöyle der
    Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç tükürük tırnak gibi örnekler alınabilmesine;
    Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle yada resen mahkeme tarafından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir.
    Cezası iki yılın altında olan suçlarda iç beden muayenesi yapılamaz der.
    Alkolden yapılan işlemin cezası iki yıl dan az olduğu için muayene yapılamıyor. Kanun her nekadar özel kanunlardaki durumlar ayrı tutulmak üzere desede trafik kanununa doğrudan bir atıfta bulunmadığı için burada bir açıklık var. Burada polis memuru doğal olarak doktordan alkollü olup olmadığını fiziki muayeneyle anlayıp anlayamayacağını soruyor (bu genelde yapılır) doktorda görünüş itibariyle alkollü diye rapor yazıyor. Polisin uygulaması sırasında hataları var ama hata kanunun uygulanışında değil aracın olay yerinde bırakılıp şahsın ekiple götürülmesi gerekirdi gibi.
    Sonuçta işini yapmaya çalışan iki polis memuruna sebep oldu.
    Siz yinede bu olaylara itibar etmeyin. Kurallara uyun ve alkollü araç kullanmayın.
    Benim şahsi fikrim kural ve kaidelerin en büyük bağlayıcılığının kişinin medeniyet derecesiyle alakalı olduğudur. Medeni bir birey kurallara uyar uygulayıcıya saygı duyup yardım eder.
    Unutmayalımki uygulanmayan kuralların cezasını bizler çekeriz. (Daha detaylı bilgi isteyen arkadaşım msj atarsa yardımcı olurum)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kadirbilir81

    başlık son derece yanlış, istanbul medyasının reyting seviciliği uğruna verdiği abartılı haber başlıklarına benzemiş.

    işin aslı ece erken olayında, polislerin ihmali veya hatalı uygulaması vardır, kimsenin alkolmetreye üflememek gibi bir seçeneği yok sadece alkolmetrede çıkan sonuca itiraz ederek kan testi isteme hakkı vardır, olayda da anlaşılan ece erken alkolmetreye itiraz etmiş ve hastaneye götürülerek alkol için kan testi yaptırılması gerekmiş ancak buradaki görevli memur arkadaşlar hastaneye gidip neye dayandığı belli olmayan bir doktor raporu almışlar (gözleme dayalı hazırlanmış ve mahkeme önünde hiçbir anlam ifade etmeyen rapordur) emniyet yetkilileri de önlerine gelen binlerce davadan edindikleri tecrübe üzerine işlemin eksik ve hatalı yapıldığını anlayıp mahkeme safhasını uzatmadan ehliyeti iade etmiş.

    şimdi gelelim alkolmetreye üflemenin mecbur olup olmaması veya alkol için kan testi vermenin zorunluluğuna; yürürlükteki mevzuatımıza göre;

    1- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesinde ise, ALKOLLÜ İÇKİ, UYUŞTURUCU VEYA KEYİF VERİCİ MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME YASAĞI:

    Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır. (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.
    Tespit usulleri ve muayene şartları, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenlenir.
    Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur.

    2- 5271 Sayılı CMK'nın ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI başlıklı 75 inci maddenin yedinci fıkrası, “Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır”

    "Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinde yer alan “Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir. ” hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte,

    şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu'nun “Görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak MADDE 265. - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir.

    Alkol denetimi, tıbbi muayene işlemi olmayıp, teknik cihaza nefes üflemesi yoluyla yapılan bir tespit işlemidir. Alkol denetimleri, trafik güvenliğini sağlamak, can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla yapılmaktadır"

    kıssadan hisse, herkes alkolmetreye üflemek bu sonuca itirazı varsa alkol testi için kan vermek durumundadır, ehliyeti kaptırmayım derken altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmayın.

    Sizin yazdığınız mesajı görmeyerek daha az detaylı bir msj yazdım şimdi. Bu kadar detaylı bir anlatımı görseydim keşke boşa yazmazdım
    Bu arada bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemali44


    quote:

    Orijinalden alıntı: kadirbilir81

    b

    Sizin yazdığınız mesajı görmeyerek daha az detaylı bir msj yazdım şimdi. Bu kadar detaylı bir anlatımı görseydim keşke boşa yazmazdım
    Bu arada bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler

    rica ederim
    kolay gelsin,
    hayırlı mesailer.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Erniuif

    Bu kadar kafa yormayin boyle seylere bu ulkede arabasiyla yayaya carpip olduren futbolcu ceza almadi zamaninda. O yuzden çok takmamak lazim.

    Aynen ,
    Siyasilerden de örnekler çoğaltılabilir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Üflememe hakkınız var, üflemezseniz hastaneye götürülürsünüz ve kan değerlerinize bakarlar ancak hastaneye gidene kadar kanınızdaki alkol büyük oranda dağılır. Zil zurna sarhoşsanız zaten yapacak bir şey yok. Yani polis bir şekilde üfletir diye bir durum yok, istemezsem üflemem hastaneye giderim. Üzüm suyunun dahi alkol metreyi çıkarıcı etkisi var, saçma sebeplerden dolayı 6 ay ehliyetimden olamam zaten.

    Olsa ne olacak arkadaşım ve babası sürücü kursu çalıştırıyor 20 yıldır 7 yaşında direksiyona geçti şimdi 21 yaşında 14 yıldır ehliyetsiz geziyor bi kere polis çevirdi ondada kendisine çok benzeyen amca oğlunun ehliyetini gösterip geçmişti anlatmasına göre Türkiye burası kağıt parçasına takılmamak gerek diyenlere hak verir hale geldim.
    Not: Şuan ehliyeti var.




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.