Şimdi Ara

Almanca mı,Fransızca mı ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
17
Cevap
0
Favori
17.525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu dillerden hangisini öğrenmek daha yararlı olur hangisi daha kolaydır.Tarih öğrencisiyim bu dillerden birini öğrenmek istiyorum sizce hangisi bir türlü karar veremedim şu an için sadece ufaktan başlayacağım ama ileride kesin olarak öğreneceğim



  • almanca tabiiki. ukala fransızların dilini öğrenip de ne yapacaksın. hem fransızca konuşmak çok zor. telafuzda çok zorlanırsın. almanca öyle değil ingilizceden bile daha kolay telafuzu. ingilizceye göre kıyaslarsak yazıldığı gibi okunuyor diyebiliriz tabii önce kurallarını öğrenmek şartıyla. ben almanca biliyorum. kesinlike zor bir dil. ingilizceden almancayı daha çok seviyorum. çok mantıklı bir dil. grameri kapınca kolay kolay unutmuyorsun. ingilizceden biraz uzak durayım hemen unutuyorum ama almanca öyle değil. tam bir mantık dili.

    Bu arada sana artikellerden bahsedecekler çok zor falan. sakın bunlara kulak asma. 3 tane artikel var almancada. her ismin bir aritekleli var. inan bana artık karşıma hangi kelime çıkarsa çıksın artikelini gayri ihtiyarı söylüyorum. bilmiyorum nasıl ama oluyor işte yani bğtğn kelimeleri artikelleri nasıl ezberlicem diye korkma. kendiliğinden gelişiyor zaten sen bile anlamıyorsun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlleinMann -- 2 Ocak 2012; 2:41:17 >




  • Fransızca tabikide.Fransızca birçok dilin atasıdır.İngilizce'ye ve Türkçe'ye binlerce Fransızca kelime geçmiştir.Fransızca öğrendiğinde kafadan birçok dili anlayabileceksin.İtalyanca ve İspanyolca gibi çok önemli dilleri çok çok daha kısa bir sürede(bi kaç ay gibi ) öğrenebilirsin Fransızca bilerek.Fakat belirtmem gerek bir nokta var.Fransızca bilerek diğer dilleri öğrenmen oldukça kolay olacaktırda,Fransızca'yı öğrenmen çok zor olacaktır.Telafuzu ve grameri çok zor bir dildir.Almanca da Fransızca kadar geçerlidir ama mühendislik programlarında ağırlıklı olarak diye biliyorum ülkemiz şartlarında.Senin alanın için Fransızca daha iyi olur diye düşünüyorum.Ayrıca okuldaki hocalarınada bir danışmanı öneririm.Öğrenme şansın varsa ikisinide öğren fakat illa bir seçim yapacaksan Fransızca daha mantıklı olacaktır.
  • Almancayi sifirdan 3,5 senede ögrenmis ve hala gelistirmeye devam eden biri olarak kesinlikle Almanca derim. Fransizcaya da ilgim vardi, Almanca onu yendi.
  • Lise 3 de okuyoruz Almanca'da görüyorum abiler çok sıkıcı ya hem zor hem sıkıcı nasıl keyif alıyosunuz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: onur523

    Lise 3 de okuyoruz Almanca'da görüyorum abiler çok sıkıcı ya hem zor hem sıkıcı nasıl keyif alıyosunuz

    benim ilk öğrendiğim dil almancaydı. anadolu lisesi mezunuyum. 7 sene almanca gördüm (5.sınıfta sınava giriliyordu o zamanlar ) belki onun etkisi vardır bende. İngilizceyi bir türlü sevemedim. bilmiyorum sana şimdi almancayı sevmen için neler diceğimi ama gerçekten çok güzel ve mantıklı bir dil. en azından almanca-ingilizce gramerlerini karşılaştırın farkı anlayacaksınız. Birde şöyle derler İngilizce başlangıcı kolaydır ama derine girdikçe zorlaşır. almanca tam tersi size ilk başta zor gelir ama ilerledikçe mantığı oturtmaya başlayınca ileri seviyeli konuları ingilizceye göre çok daha kolaydır. almanca başlangıçtaki zorluklar sizi yıldırmasın. konular ilerledikçe daha zorlaşmacak bilakis size daha kolay gelmeye başlacak




  • entellektüel bir heyecanınız varsa kesinlikle Almanca.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    Bu dillerden hangisini öğrenmek daha yararlı olur hangisi daha kolaydır.Tarih öğrencisiyim bu dillerden birini öğrenmek istiyorum sizce hangisi bir türlü karar veremedim şu an için sadece ufaktan başlayacağım ama ileride kesin olarak öğreneceğim


    Dostum hangisini istediğini öncelikle kendin netleştirmen gerek... Herkesin öğrenme yetisi farklıdır bana kalsa fransızca derim ama seni görmemiş tanımamış biri olarak bunu söylemem yanlıştır... Mesela ben de ingilizceden sonra 2.dil olarak ispanyolcayı seçtim ama direk karar vermedim..Bunun dışında fransızca, italyanca ve rusça'yı da denedim hangisini daha kolay yapabilirim diye! Belki böyle bi metod denemen gerekebilir...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: esistmelih26

    quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    Bu dillerden hangisini öğrenmek daha yararlı olur hangisi daha kolaydır.Tarih öğrencisiyim bu dillerden birini öğrenmek istiyorum sizce hangisi bir türlü karar veremedim şu an için sadece ufaktan başlayacağım ama ileride kesin olarak öğreneceğim


    Dostum hangisini istediğini öncelikle kendin netleştirmen gerek... Herkesin öğrenme yetisi farklıdır bana kalsa fransızca derim ama seni görmemiş tanımamış biri olarak bunu söylemem yanlıştır... Mesela ben de ingilizceden sonra 2.dil olarak ispanyolcayı seçtim ama direk karar vermedim..Bunun dışında fransızca, italyanca ve rusça'yı da denedim hangisini daha kolay yapabilirim diye! Belki böyle bi metod denemen gerekebilir...

    Hocam ben de baktım diğer dillere,bana kalsa İspanyolca öğrenirim ama Fransızca ve Almanca benim için daha gerekli,sadece bunlar arasındaki farkları bilenlerdenden dinlemek istedim bu dilleri araştırdım ama bilenler daha iyi yardımcı olur diye konu açtım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    quote:

    Orijinalden alıntı: esistmelih26

    quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    Bu dillerden hangisini öğrenmek daha yararlı olur hangisi daha kolaydır.Tarih öğrencisiyim bu dillerden birini öğrenmek istiyorum sizce hangisi bir türlü karar veremedim şu an için sadece ufaktan başlayacağım ama ileride kesin olarak öğreneceğim


    Dostum hangisini istediğini öncelikle kendin netleştirmen gerek... Herkesin öğrenme yetisi farklıdır bana kalsa fransızca derim ama seni görmemiş tanımamış biri olarak bunu söylemem yanlıştır... Mesela ben de ingilizceden sonra 2.dil olarak ispanyolcayı seçtim ama direk karar vermedim..Bunun dışında fransızca, italyanca ve rusça'yı da denedim hangisini daha kolay yapabilirim diye! Belki böyle bi metod denemen gerekebilir...

    Hocam ben de baktım diğer dillere,bana kalsa İspanyolca öğrenirim ama Fransızca ve Almanca benim için daha gerekli,sadece bunlar arasındaki farkları bilenlerdenden dinlemek istedim bu dilleri araştırdım ama bilenler daha iyi yardımcı olur diye konu açtım

    Eğer ispanyolcaya meyilin varsa Fransızca'yı tavsiye ederim.. Ve tabii kelimeleri ve telaffuzlarını kavrama yeteneğine güveniyosan da... Bence gene de dediğim gibi bi süre ikisini de dene çünkü fransızcanın içinde ilginç detaylar var derler.. eğer tabi seçmek için vaktin varsa dene...




  • Almanca mı Fransızca mı konusu biraz tartışmalı olabilir çünkü senin hedeflediğin şeye göre değişkenlik gösterir.(Bugun Fransa batar Almanya çıkar. Yarın kimin ne olcağı belli olmaz)
    Ben, 2 sene 1. yabancı dil olarak Fransızca görmüş, 3 sene 2. yabancı dil olarak Almanca görmüş ve aynı 3 senedir İngilizce bölüm öğrencisi olarak şunu söyliyebilirim ki;

    Eğer İngilizcen yeterliyse Almanca öğrenmekte pek zorluk çekmezsin. Sonucta ikiside Cermenik dil ve ilerde bir dil daha eklemek istediğin zaman İskandinav dillerini çok rahatça öğrenebilirsin -Almancayla aralarında hiç bir fark yok gibi- İskandinav dillerini bildiğimden değil ama İsveçten gelmiş bir arkadaşım vardı ve Almanca derslerinde hiç zorlanmıyordu, Almanca İsveççeyle aynı dil ailesinden geldiği için.

    Ama Fransızcayı tercih edersen biraz sıkıntı çekebilirsin, fiil çekimleri biraz sorunludur ama alışırsın zamanla, zevk almaya başlarsın. Fransızca öğrendikten sonra başka bir dil eklemek istediğinde ise İspanyolca, İtalyanca gibi Romanik-Latin kökenli dilleri çok rahat kavrayabilirsin - ki bence İskandinav dillerinden daha yararlı olur -




  • Beyler herkese teşekkür ediyorum yardımları için iki dili de yorumlarınızdan esinlenerek inceleyeceğim ve zaman a göre birini seçeceğim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    Beyler herkese teşekkür ediyorum yardımları için iki dili de yorumlarınızdan esinlenerek inceleyeceğim ve zaman a göre birini seçeceğim

    hangisini seçtin
  • Almanca günümüzde daha önemli. Almanca genellikle refah seviyesi yüksek ülkelerde konuşulur, Fransızca ise sömürge ülkelerinde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehhiste

    Bu dillerden hangisini öğrenmek daha yararlı olur hangisi daha kolaydır.Tarih öğrencisiyim bu dillerden birini öğrenmek istiyorum sizce hangisi bir türlü karar veremedim şu an için sadece ufaktan başlayacağım ama ileride kesin olarak öğreneceğim

    Konudaki tüm mesajları okudum.
    Bence özellikle Tarih öğrencisi olduğunuz için Almanca önceliklidir.Ama Fransızca öğrenmek de mesleğinizi katkı sağlar.
    Zaten genelde tarihçiler İngilizce,Almanca,Fransızca veya Arapça dillerini öğreniyor.
    Her iki dilin zorluk seviyeleri aşağı yukarı aynı sayılır.
    Bence Almanca öğren.Belki ileri de Fransızca da öğrenirsin.Başarılar dilerim.




  • konu 2012'de açılmış ve konu sahibi çoktan kararını vermiştir, ama arama motorlarından arayıp buraya gelen birçok vatandaş vardır.

    öğrenilecek dil'i seçmeden önce iyi düşünmek gerekiyor, bu dili konuşan ülkelerin politik durumu, ekonomik durumu ve diğer ülkelere geçirebildikleri sözlerin oranına da dikkat etmek gerekiyor.

    yani dil deyip geçmemek gerekiyor, misal, kimse 10 veya 30 yıl sonra konuşulmayacak bir dil'i öğrenmek istemez veya daha avantajlı ve üstün olabilecek bir dil'i öğrenmek ister öyle değil mi?
    bu durumda almanya ve fransa ülkelerini incelemekle başlanmalı, aynı zamanda insanın bu seçip öğreneceğin dili nerede hangi alanda veya hangi ülke sınırları içerisinde kullanmak istediğine de bakmak gerekiyor.

    insanın hayat/yaşam serüveni yukarı doğru çıkan merdivenlerden oluşmalıdır, başarı, refah, huzur eşliğinde.

    şimdi fransızcayı ele alalım öncelikle;
    Yurt dışı ve Yurt içi olarak düşünelim bu opsiyonu.
    Türkiye'de yaşamayı düşünüp franzıca öğrenmenin ne gibi faydası olacaktır?

    Memurluktan başlayalım, 2016 şubat kpss sonucu başvurular ve atama oranı burada belirtilmiştir. "292 başvuru ve sadece 14 kişi atanmış". Kaç Üniversite'de kaç fransızca bölümü var ve bunların kontenjanı nedir, yani örneğin 10 yıl içinde kaç mezun veriyorlar ve bu mezunların kaçı atanıyor? Evet, aklınıza şu an geldiği gibi çok vasat bir durum. Yani memurluğu bir kenara koyduk.

    Özel sektör, hangi alanlarda fransızca bilen birine ihtiyaç duyuluyor?
    Turizm, ki turizm denilince rusça ve ingilizce'nin yanında fransızca çöp kalıyor.
    Dış Ticaret, Türkiye daha çok doğu ve asya ülkeleriyle iş yapmakta veya istisna olarak birkaç balkan ülkeleriyle. Yani burada da iş olanağınız veya fransızca bilmeniz size bir artı sağlamayacaktır.
    Çeviri/Çevirmenlik, kaç fransızın ülkemizde dava açtığını veya bu tip konular ile meşgul olduğunu gördünüz? Böyle bir ofis açsanız, bir yıl boyunca alacağınız dosya sayısı en fazla 3-5'i geçmez. Ki aç kalırsınız bu durumda. Kaldı ki gördüğüm kadarıyla çeviri işlerini milletimiz ya fransızca bilen akrabalarına ya da eşe dosta yaptırıyorlar(güven meselesi).

    Fransızca bilmeniz, fransaya gitmediğiniz sürece bu ülke'de size bir avantaj sağlamayacaktır kısacası, vakit kaybı olacaktır. Opsiyonel olarak 3. veya 4. dil olarak öğrenilebilinir. Ne de olsa 1 dil 1 insan, 2 dil 2 insan denmiş ve doğru da.
    Yaş 35'e kadar o merdivenleri hiç duraksamadan çıkmanız lazım, genelleme yapmayalım ama insanoğlunun büyük bir bölümü ilk 35 yıllık yaşam sürecinde şekillendiriyor geri kalan hayatında ne olacağını. Bu nedenle öğrenilecek ve yapılacak şeyler listenizi sağlam ve düzgün oluşturmalısınız. Öncelikleriniz olmalı her daim, ve bence eğer fransa'da çalışmayacaksanız ya da yaşamayacaksanız fransızca öğrenmek, öncelikler listenizde yer almamalı. Hayatınızı yoluna sokarsınız, kendinizi rahat ve huzurlu, endişesiz hissettiğiniz vakit hobi olarak öğrenebilirsiniz fransızcayı.




    Gelelim almanca'ya.

    Geçmişte Germenler ve Nazi almanyasının gücü sayesinde birçok yerde almanca konuşulmaktadır veya konuşanlara rastlanmaktadır. Örneğin; Belçika'nın bazı bölgeleri, Fransa'nın bazı bölgeleri, Amerika'nın bazı bölgeleri, Lüksemburg, Kanada'nın bazı bölgeleri ve en önemlisi de Avusturya. Tarih, Tıp, Mühendislik, Sanat.. Bunların gelişim gösterdiği ve hala gelişmeye devam ettiği bölgelerde özellikle almanca konuşulmuştur ve hala konuşulmaya da devam etmektedir. Yani bir gün bir konu hakkında araştırma yapmanız gerektiğinde, almanca bilmeniz size büyük avantaj sağlayacaktır o tozlu kütüphane arşivlerinde.

    Öncelikle Almanya'yı ele alalım, her ne kadar ordu olarak Fransa kadar büyük bir güc'e sahip olmasa da, sanayi ve ekonomik anlamda ilk 3'e girer dünya çapında. Bu da onu gelecekte potansiyel süper güç konumuna getirir, yani bir gün Hitler'in fethettiği topraklar tekrar şu anki demokrat almanya'nın eline geçerse hiç şaşırmam. Bu ihtimal her daim olacaktır. Sakın yanlış anlamayın, nazi veya hitler propagandası yapmıyorum veya sevdası içinde değilim. Sadece objektif değerlendirme yapmaya çalışıyorum. Bu ihtimali göz önünde bulundurduğumuzda, almanca bilmek bize 1 puan kazandıracaktır.

    Sıra geldi Turizm'e, istatistikleri şöyle bir yazayım, sonrasında siz kafanızda bir şablon oluşturun.
    Türkiye'ye hangi ülkeden kaç turist gelmiş;

    Rusya: 4,479.000~
    İngiltere: 2,600.000~
    Bulgaristan: 1,693.000~
    Almanya: 5,250.000~
    Fransa: 1,037.000~

    -Veriler 2014'den alınmıştır-

    Turizm sektöründe çalışmak mı istiyorsunuz? Almanca, Rusça, İngilizce, Bulgarca öğrenmeniz sizin faydanıza olacaktır, fransızca değil. Almanca bilmek bu alanda da 1 puan kazandırdı size.

    Memuriyet konusuna gelelim, diyelim ki öğretmen olacaksınız. "1310 başvuru - 208 atama". Fransızcaya oranla Almanca'dan atanmak için %200 daha fazla ihtimal var.

    Çeviri/Çevirmenlik mevzusu fransızca'dan farklı değil, koca bir yıl içinde 4-5 dosya ya gelir ya gelmez. Bu sektörde asıl para İngilizce de.

    Almanca bilen biri olarak özel sektöre el atacak olursak, sanayi ülkesi olduğu için ne tür vasıflarda bir çalışan kabul ettiklerini az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Tecrübeli pişmiş mühendis, ki almanyadaki mühendislerden bir tık fazla geliştirmeniz gerekiyor kendinizi.
    Ya da alt meslek dallarında uzman arıyorlar, örneğin; elektrik tesisatçısı, motor teknisyeni, döküm teknikeri gibi mesleki alanlarda uzman yetenekler.
    Dış ticaret için Almanya pek rekabet edilecek ülke değil malesef, anca oradaki Türklerle iş yapabilirsiniz. Bu konuda daha çok ufak ülkeleri tavsiye ederim, ve başarılı da olursunuz emin olun. Özellikle cam, tekstil ve sebze sektöründe :)
    Örneğin; Finlandiya, Polonya, Çek Cumh, Hırvatistan, Macaristan...




    Toplamak gerekirse, Almanca'nın konuşulduğu bölgeler elit ve gelişime açık kesimler. Fransızcanın konuşuldu bölgeler sefil ve sömürülmüş geleceği parlak olmayan kesimler.
    Yani şöyle düşünebilirsiniz; İngilizce öğrenmek mi avantaj sağlar hayatınızda, yoksa afrika'da ufak bir bölgenin dilini mi öğrenmek?

    Almanca biliyorsanız, ve yanına da orta derece ingilizce eklerseniz, ömrünüz boyunca aç kalmazsınız. Avrupa'da konuşabilirsiniz, Amerika'da konuşabilirsiniz... Ya Fransızca? Fransa'da ve afrika kabilelerinde :)
    Ne tavsiye ediyorum, İngilizce biliyorsanız yanına Almanca veya Rusça öğrenmelisiniz. Hedeflerinize ulaştınız mı? Refah ve huzur içindemisiniz? Kendinizi geri kalan hayatınız boyunca güvende mi hissedeceksiniz? İşte o zaman Fransızca öğrenebilirsiniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeathWing

    konu 2012'de açılmış ve konu sahibi çoktan kararını vermiştir, ama arama motorlarından arayıp buraya gelen birçok vatandaş vardır.

    öğrenilecek dil'i seçmeden önce iyi düşünmek gerekiyor, bu dili konuşan ülkelerin politik durumu, ekonomik durumu ve diğer ülkelere geçirebildikleri sözlerin oranına da dikkat etmek gerekiyor.

    yani dil deyip geçmemek gerekiyor, misal, kimse 10 veya 30 yıl sonra konuşulmayacak bir dil'i öğrenmek istemez veya daha avantajlı ve üstün olabilecek bir dil'i öğrenmek ister öyle değil mi?
    bu durumda almanya ve fransa ülkelerini incelemekle başlanmalı, aynı zamanda insanın bu seçip öğreneceğin dili nerede hangi alanda veya hangi ülke sınırları içerisinde kullanmak istediğine de bakmak gerekiyor.

    insanın hayat/yaşam serüveni yukarı doğru çıkan merdivenlerden oluşmalıdır, başarı, refah, huzur eşliğinde.

    şimdi fransızcayı ele alalım öncelikle;
    Yurt dışı ve Yurt içi olarak düşünelim bu opsiyonu.
    Türkiye'de yaşamayı düşünüp franzıca öğrenmenin ne gibi faydası olacaktır?

    Memurluktan başlayalım, 2016 şubat kpss sonucu başvurular ve atama oranı burada belirtilmiştir. "292 başvuru ve sadece 14 kişi atanmış". Kaç Üniversite'de kaç fransızca bölümü var ve bunların kontenjanı nedir, yani örneğin 10 yıl içinde kaç mezun veriyorlar ve bu mezunların kaçı atanıyor? Evet, aklınıza şu an geldiği gibi çok vasat bir durum. Yani memurluğu bir kenara koyduk.

    Özel sektör, hangi alanlarda fransızca bilen birine ihtiyaç duyuluyor?
    Turizm, ki turizm denilince rusça ve ingilizce'nin yanında fransızca çöp kalıyor.
    Dış Ticaret, Türkiye daha çok doğu ve asya ülkeleriyle iş yapmakta veya istisna olarak birkaç balkan ülkeleriyle. Yani burada da iş olanağınız veya fransızca bilmeniz size bir artı sağlamayacaktır.
    Çeviri/Çevirmenlik, kaç fransızın ülkemizde dava açtığını veya bu tip konular ile meşgul olduğunu gördünüz? Böyle bir ofis açsanız, bir yıl boyunca alacağınız dosya sayısı en fazla 3-5'i geçmez. Ki aç kalırsınız bu durumda. Kaldı ki gördüğüm kadarıyla çeviri işlerini milletimiz ya fransızca bilen akrabalarına ya da eşe dosta yaptırıyorlar(güven meselesi).

    Fransızca bilmeniz, fransaya gitmediğiniz sürece bu ülke'de size bir avantaj sağlamayacaktır kısacası, vakit kaybı olacaktır. Opsiyonel olarak 3. veya 4. dil olarak öğrenilebilinir. Ne de olsa 1 dil 1 insan, 2 dil 2 insan denmiş ve doğru da.
    Yaş 35'e kadar o merdivenleri hiç duraksamadan çıkmanız lazım, genelleme yapmayalım ama insanoğlunun büyük bir bölümü ilk 35 yıllık yaşam sürecinde şekillendiriyor geri kalan hayatında ne olacağını. Bu nedenle öğrenilecek ve yapılacak şeyler listenizi sağlam ve düzgün oluşturmalısınız. Öncelikleriniz olmalı her daim, ve bence eğer fransa'da çalışmayacaksanız ya da yaşamayacaksanız fransızca öğrenmek, öncelikler listenizde yer almamalı. Hayatınızı yoluna sokarsınız, kendinizi rahat ve huzurlu, endişesiz hissettiğiniz vakit hobi olarak öğrenebilirsiniz fransızcayı.




    Gelelim almanca'ya.

    Geçmişte Germenler ve Nazi almanyasının gücü sayesinde birçok yerde almanca konuşulmaktadır veya konuşanlara rastlanmaktadır. Örneğin; Belçika'nın bazı bölgeleri, Fransa'nın bazı bölgeleri, Amerika'nın bazı bölgeleri, Lüksemburg, Kanada'nın bazı bölgeleri ve en önemlisi de Avusturya. Tarih, Tıp, Mühendislik, Sanat.. Bunların gelişim gösterdiği ve hala gelişmeye devam ettiği bölgelerde özellikle almanca konuşulmuştur ve hala konuşulmaya da devam etmektedir. Yani bir gün bir konu hakkında araştırma yapmanız gerektiğinde, almanca bilmeniz size büyük avantaj sağlayacaktır o tozlu kütüphane arşivlerinde.

    Öncelikle Almanya'yı ele alalım, her ne kadar ordu olarak Fransa kadar büyük bir güc'e sahip olmasa da, sanayi ve ekonomik anlamda ilk 3'e girer dünya çapında. Bu da onu gelecekte potansiyel süper güç konumuna getirir, yani bir gün Hitler'in fethettiği topraklar tekrar şu anki demokrat almanya'nın eline geçerse hiç şaşırmam. Bu ihtimal her daim olacaktır. Sakın yanlış anlamayın, nazi veya hitler propagandası yapmıyorum veya sevdası içinde değilim. Sadece objektif değerlendirme yapmaya çalışıyorum. Bu ihtimali göz önünde bulundurduğumuzda, almanca bilmek bize 1 puan kazandıracaktır.

    Sıra geldi Turizm'e, istatistikleri şöyle bir yazayım, sonrasında siz kafanızda bir şablon oluşturun.
    Türkiye'ye hangi ülkeden kaç turist gelmiş;

    Rusya: 4,479.000~
    İngiltere: 2,600.000~
    Bulgaristan: 1,693.000~
    Almanya: 5,250.000~
    Fransa: 1,037.000~

    -Veriler 2014'den alınmıştır-

    Turizm sektöründe çalışmak mı istiyorsunuz? Almanca, Rusça, İngilizce, Bulgarca öğrenmeniz sizin faydanıza olacaktır, fransızca değil. Almanca bilmek bu alanda da 1 puan kazandırdı size.

    Memuriyet konusuna gelelim, diyelim ki öğretmen olacaksınız. "1310 başvuru - 208 atama". Fransızcaya oranla Almanca'dan atanmak için %200 daha fazla ihtimal var.

    Çeviri/Çevirmenlik mevzusu fransızca'dan farklı değil, koca bir yıl içinde 4-5 dosya ya gelir ya gelmez. Bu sektörde asıl para İngilizce de.

    Almanca bilen biri olarak özel sektöre el atacak olursak, sanayi ülkesi olduğu için ne tür vasıflarda bir çalışan kabul ettiklerini az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Tecrübeli pişmiş mühendis, ki almanyadaki mühendislerden bir tık fazla geliştirmeniz gerekiyor kendinizi.
    Ya da alt meslek dallarında uzman arıyorlar, örneğin; elektrik tesisatçısı, motor teknisyeni, döküm teknikeri gibi mesleki alanlarda uzman yetenekler.
    Dış ticaret için Almanya pek rekabet edilecek ülke değil malesef, anca oradaki Türklerle iş yapabilirsiniz. Bu konuda daha çok ufak ülkeleri tavsiye ederim, ve başarılı da olursunuz emin olun. Özellikle cam, tekstil ve sebze sektöründe :)
    Örneğin; Finlandiya, Polonya, Çek Cumh, Hırvatistan, Macaristan...




    Toplamak gerekirse, Almanca'nın konuşulduğu bölgeler elit ve gelişime açık kesimler. Fransızcanın konuşuldu bölgeler sefil ve sömürülmüş geleceği parlak olmayan kesimler.
    Yani şöyle düşünebilirsiniz; İngilizce öğrenmek mi avantaj sağlar hayatınızda, yoksa afrika'da ufak bir bölgenin dilini mi öğrenmek?

    Almanca biliyorsanız, ve yanına da orta derece ingilizce eklerseniz, ömrünüz boyunca aç kalmazsınız. Avrupa'da konuşabilirsiniz, Amerika'da konuşabilirsiniz... Ya Fransızca? Fransa'da ve afrika kabilelerinde :)
    Ne tavsiye ediyorum, İngilizce biliyorsanız yanına Almanca veya Rusça öğrenmelisiniz. Hedeflerinize ulaştınız mı? Refah ve huzur içindemisiniz? Kendinizi geri kalan hayatınız boyunca güvende mi hissedeceksiniz? İşte o zaman Fransızca öğrenebilirsiniz.
    Büyük bir önyargınız var Fransızcaya karşı, sizi yadırgıyorum ve size kızıyorum yanlış bilgilerinizle insanların gözünü boyadığınız için.

    İlk olarak Fransızca sadece Fransa ve Afrika ülkelerinde konuşulmuyor, aksine resmi dil olarak Almancaya nazaran daha geniş bir yelpazeye sahip ve en az Fransa ve Almanya kadar gelişmiş yerlerde konuşuluyor bu dil (Belçika, Quebec, İsviçre ve Lüksemburg). Yani sanılanın aksine çok daha fazla imkana sahip bir dil.

    Hukuk, tarih, tıp, edebiyat gibi alanların olmazsa olmazıdır. İngilizce nasıl ticarette 1 numaraysa bu alanlarda da Fransızcayı 1 numara olarak gösterebiliriz. Çevirmenlik konusunda oldukça avantajlıdır kısacası (hatta hukuk okuyan arkadaşlarınızın kimi notlarını çevirerek kendinize öğrencilik yıllarınızda ek gelir kaynağı dahi edinebilirsiniz). Tercümanlık konusunda ise kozmetik, sanat, spor, kimi ticaret alanları ve moda gibi ekonominin merkezi sayılabilecek alanlarda etkili ülkemizde. He, haklısınız devlette elçilikler dışında pek fazla iş imkanı yok, o yüzden memurluk düşünenler latin dillerinden ziyade almanca arapça ingilizce gibi dillere yönelebilirler.

    Çevirmenlik düşünenler için de özel bir not, Fransızca hemen hemen her kitabın çevirisinin yapılıp kendisini diğer dillerden ayırır. Yani önünüzde çevrilmesi bitmek bilmeyecek bir kitap zenginliği var, tek yapmanız gereken bir şekilde çevirmenlikte adınızı az da olsa duyurup büyük yayınevlerine kapağınızı atabilmekte.

    "Bu da onu gelecekte potansiyel süper güç konumuna getirir, yani bir gün Hitler'in fethettiği topraklar tekrar şu anki demokrat almanya'nın eline geçerse hiç şaşırmam. Bu ihtimal her daim olacaktır. Sakın yanlış anlamayın, nazi veya hitler propagandası yapmıyorum veya sevdası içinde değilim." derken gözümüze soka soka Hitler'in adını yeni duyup hayranı olan ergenler gibi anlatmışsınız Almanya'yı. Siyasi ve politik açıdan incelediğinizde AB yüzünden kendini zora sokan bir ülke ile karşılaşıyoruz İngiltere'nin aksine. Avrupa'da artan ekonomik kriz ve borçlanmalar yüzünden Almanya, Ukrayna gibi batı ve balkan ülkelerine yardım etmek zorunda kalıyor karşılığını bile alamadan çünkü kendilerini o cemiyetin babaları gibi görüyor diyebiliriz, ama De Gaulle'ün ve onun milliyetçilerinin "Büyük Avrupa" hayalini saymazsak Fransa'nın AB'de bulunması için pek de yeterli sebep yok.

    Son olarak, saygılı hazırlık hocam Yalçın Bey'in bahsettiği gibi, aynı dil ailesinden dilleri öğrenmek, hele birisinde uzmanlaşmadan diğerine başlamak sadece kafa karıştırıp öğrenmeyi güçleştirir. Kuralları, kelime benzerlikleri derken siz elma demek isterken ağzınızdan almak kelimesi çıkabilir. Kendisi Francophonie toplantılarında Japonundan Kenyalısına herkesin Fransızcayı adeta anadilleri gibi konuşmasının yanı sıra İspanyol ve İtalyan temsilcilerin ise kendi anadillerinin benzerliklerinden ötürü tuhaf bir aksan ve kimi fiillerin yanlış çekimlenmesi yüzünden ne dediklerinin net olarak anlaşılmadığını belirtmişti. Bunu anlattığından beri de Almanca ve özellikle İtalyancaya karşı ilgimi dizginledim.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.