Anayasa Mahkemesi Kadının Evlendikten Sonra Erkeğin Soyadını Almasını İçeren Maddeyi İptal Etti (2. sayfa)

Bir sorunu çözüp çözmesi veya psikolojik sebeplerin olması Anayasa Mahkemesi'ni ve anayasayı ilgilendirmiyor. Siz kendi fikrinizce "daha fazla bizlik duygusu" yarattığını düşünüyorsunuz fakat davacı taraf böyle düşünmemiş ve aile mahkemesinde bunun anayasaya aykırı olduğunu belirttiğinde hakim de aynı görüşte olmuş ki AYM'ye başvurmuş.

İptalin sebebi, kadınların yüceltilmesi, erkeklerin aşağılanması veya birtakım olguları "kadının lehine" çevirmek değil. Anayasaya aykırı olduğunu düşünülen normu iptal etmektir. Kadınların bundan 50 yıl önce erkeklerin soyadını kullanmaları problem değilken şimdi problem olması değişen dünyanın bir işaretidir. TMK m.137, kadın ve erkeklerin eşitliği ilkesi göz önüne alınınca saçma bir maddeydi. Fakülteye girip aldığımız ilk derslerde de böyle olduğu söyleniyordu. Şimdiyse resmileşmiş oldu.

Kadınlar, TMK m.137 iptal edilmeden önce de yargıya başvurup kendi soyadlarını kullanabiliyordu. Bu iptal kararı, boş yere yapılan adli külfeti de kaldırmış oldu çünkü eşinin soyadını kullanmak istemeyen kadının soyadından KİME NE? Ayrıca şu belirttiğiniz, "kadının erkeğe dezavantajları" her niyeyse benim, "soyadı" altında bir çerçeveye oturtamadığım bir söylem. Soyadın, bir dezavantaj veya avantaj sağlaması gibi bir şey söz konusu değil. İnsanlar, kendi soyadlarını kullanmakta özgür olmalılar. Cinsiyetlerinden dolayı hüküm altına alınmış TMK m.137 kadın-erkek eşitliği açısından aykırılık taşıyordu.

SAHİP ? 

Tüm kadınlarda zaten evliyken başkaları ile birlikte olmaya çalışıyorlar dediği lafa bak.

Şu zamanda bile evliyken ne haltlar yiyen, kendi soyadını taşıdığında neler yapar sen düşün.Sahip kelimesine bu kadar takılmanız saçma.Sen evlendiğin kişiye sahip olamıyorsan kusura bakmada erkeğim diye dolaşma.Kadında kocasına sahiptir nokta.

iyi olmuş. saçma sapan bir işti. sırada zorunlu din derslerini kaldırmak var.

din dersi değil ilahiyat(teoloji) dersleri zorunlu olmalı. gerçi onu da bilen ne kadar varsa artık.

"Câhiliye, bir çağın adı olması yanında belli bir ahlâk ve zihniyet tarzının ifadesi olup her çağda varlığını hissettirebilir." - TDV İslâm Ansiklopedisi

Her ne kadar bugünkü Batı dünyası Romalılar'ı medeniyetin beşiği olarak görse de, Romalılar'ın birçok cahil ve sapık davranışları vardı.

Bankaların güvenlik sektörü yasta, en önemli güvenlik sistemi olan annenin kızlık soyadının 2. ve 3. harfi taca çıktı, eyvaaah ki ne eyvaah!

dinin her türlüsünü istemiyoruz, zorunlu olmamalı. din ile kafayı bozan isterse 7/24 din dersi alsın bizi ilgilendirmiyor. ama zorunlu olmamalı.

Yapacak olan yapar diye işin içinden sıyrılamazsın.Sen ona o tavizi verdikçe zaten yapar.Soyad tamamen korumasa da başka insanların yavşamasından az da olsa korur.Sırf soyadı farklı diye yürüyen tonla insan çıkar.Sen bunlara karşılık vermeyeceğinimi düşünüyorsun? Özellikle bu devirde.Sana yüzlerce kız yazsın seninde gönlün birine kayar.Kaymasa bile kendini yükseklerde görür.Sahiplik kelimesini başka tarafa çekiyorsunuz.Ben birbirlerine ait olduklarından bahsediyorum.

Burada yaptığın nesnel hukuki tanımlamaya dair bir itiraz olamaz zaten. Olaya eşitlik ilkesi açısından bakmak yerine niye dini veya örf ve adetleri aşağılayıp yargılıyonuz? Eşitlik ilkesinin örf ve adetlerden daha iyi olduğunu hangi ahlaki gerekçeye dayandırıyonuz? Benliğin doğru, bizliğin yanlış olduğunu niye iddia ediyonuz? teoride doğru gibi olanı pratikte mutlak doğru olduğunu hangi gerekçeye dayandırıyorsunuz. Burada tartışılması gereken devletin resmi evlilik akdi değil mi? Devletin kadın ve erkeğin evli olmasını resmi evlilik akdine neden dayandırıyor? Bu çağdışı değil mi? Olması gereken iş akdi sözleşmesi, borçlar kanunu sözleşmesi, iş akdi sözleşmesi, temel haklar, yani herkes için eşit haklara göre olması gerekmez mi? Sizin kadın erkek eşitliği altında savunduğunuz şey bu aslında. Soyadı olayını savunma motivasyonunuz doğru değil ki. Kadının erkeğin soyadını almasının eşitsizlik olduğunu hangi nesnel kanıtlara dayandırıyorsunuz? soyadı olgusunun eşitsizlik olduğu iddia edilen evlilik kurumunda daha ne olsun, örneğin nafaka diye bir gerçekliğin olduğu yerde soyadı tartışmasının doğruluğu nasıl olabilir?

Bütün olayı salt eşitliğe dayandırıp bunu mutlak doğru olarak dayatıyorsunuz ya? Örneğin kadın erkeğin mal varlığına eşit derecede ortaksa bu iş kanununun, borçlar kanununun yani ticari hayatın konusudur, evliliğin konusu neden oluyor? sözü daha fazla gevezelemenin anlamı yok, demek istiyorum ki RESMİ NİKAH saçmalığı neden var diyen bir kişi gördün mü? Şu devirde örneğin 25 yaşında bir erkek neden RESMİ NİKAH ile kendini riske atsın, Hem erkek için hem kadın için bu devirde evliliğin güvencesi RESMİ NİKAHTAN çıkıp diğer ticaret kanunlarının, genel kanunların kapsamına girmiştir. Evlilik sözleşmesi, iş akdi sözleşmesi ile evlilik bağı oluşturur, hem erkek için hem kadın için daha güvenli olur. RESMİ NİKAH yapmazsan soyadı sorunun da olmaz!

Senin anlamadığın konu şurası biri sırf senden korktuğundan yada adına ne dersen başka bir sebepten dolayı bir şey yapmak isteyip de yapamıyorsa (yapmıyorsa demiyorum özellikle yapamıyorsa) zaten ondan hayır gelmez. İyi insan kötülük yapmayan insan demek değildir yapabilecek imkanı ve fırsatı olsa bile yapmayan insandır. Kendini bilen ilkeleri olan her kişi kendi doğrularını yaşayabilir ona nasıl geldiklerinin bir önemi yok senin bu demen herkesin bir fiyatı vardır demek gibi bir şey...

Devletin kadın ve erkeğin evli olmasını bir akde dayandırması sizce doğru değilse yazın bir makale, yayımlayın. Kadının, erkeğin soyadını almasının eşitsiz olduğunu "nesnel kanıtlara" nasıl dayandıralım? Sosyal bilimler ve hukuk pozitif bilimlerden midir de size ispat sunmaya çalışalım? Bu kadar çok şey yazıp, bu kadar boş laflar nasıl yazabildiniz, anlayamadım doğrusu. Hukuk, nesnel, kanıtlı veya yanlışlanabilir bir pozitif bilim değildir. Dünyada, doktrin ve insanlık, kadın ve erkeğin eşit olduğu kanısında. Bundan dolayı da hukuk normları bu yönde yaklaşık yüz yıldır değiştiriliyor. Bu zorunuza gidiyorsa farklı bir hukuka sahip ülkeyi tercih etmenizi öneriyorum.

Anayasa Mahkemesi, gerekçesinde bunun eşitlik ilkesine neden aykırı olduğunu madde madde yazmış. Okumayı seviyorsanız sizi oraya yönlendireyim. Ya da ben basitçe yazayım, kadın erkeğin soyadını alıyor ama kendi soyadını kullanamıyor fakat erkek kendininkini kullanıyor. İşte burası eşitlik ilkesi aykırı. Resmi nikah yapmak istemiyorsanız partnerinizi ikna edin ve nikahsız yaşayın, buna kimsenin bir şey diyeceği yok.