Şimdi Ara

ANIME CAFE (27. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
821
Cevap
14
Favori
28.930
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lazeran kullanıcısına yanıt
    Log horizon2 12. Bölümden sonra batırmıştı biraz sanki, düzeldi mi şu sıralar bölümler. Çok sıkıldım diğer bölümlerde çünkü. Türkçeyi katlettim gibi hissettim şu an.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Akuma_Blade kullanıcısına yanıt
    iyi hoş da sana oy vermek için girdim sadece overclock makinası diye birisi vardı oy sistemi biraz garip olmuş ya da ben anlamadım.
  • Litityum kullanıcısına yanıt
    bence düzelmedi halen sıkıcı ilerliyor bi örneğin parasyte the maxim'im verdiği keyfin 10da birini vermiyor ama başladık bi kere bitircem
  • Lazeran kullanıcısına yanıt
    Sezon bitsin ona göre devam ederim ben de.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  •  [sizer]ANIME CAFE




    TAIYO WO NUSUNDA OtOKO (WHO MAN STOLEN THE SUN)

    Dışarıdan sıradan bir lise öğretmeni olan Makoto Kido, aslında yaşadığı toplumu nükleer bir silahla sarsarak adam etmekten başka bşr umudu kalmamış bir sosyopattır. Uzun vadeli bir planla nükleer bir tesisten izotop çalmak ve evini minyatür bir nükleer sila laboratuvarına çevirmek için çalışmaya başlar. Bir adaya düzenlediği tek kişilik baskında izotopu çalmayı başarır da. Fakat bir okul gezisi sırasında imparatorla görüştürülebilmek için içinde bulunduğu okul otobüsünü rehin alan bir meczubu bir polis detektifi ile beraber alt etmesi aslında onun bu nükleer saldırı planını etkileyecek büyük plan değişikliklerine sebep olacaktır.

    Bir süre sonra bombayı hazırlar ve topluma kendini No 9 olarak deklare eder. 1979 yılında, dünyada nükleer silaha sahip 8 ülke vardır ve kendisi 9 numaradır.

    Bu noktadan sonra biri adaletin biri kaosun yolunda yürüyen iki adamın kişisel savaşı başlar. Ve bu savaşta tek bir kişi kazanabilir.

    Bir adam tüm hayatını neden bir amaca odaklar, yada bir adam yaşadığı topluma neden zarar vermek pahasına değiştirmek ister? Bu soruların yanıtlarını bulabileceğiniz alçakgönüllü, Hideaki Anno gibi pek çok sinemacıyı etkilemiş bir filmdir.




  • Akuma_Blade kullanıcısına yanıt
    zankyou no terror adlı animeye çok benzettim konuyu bir ilgi alaka var mı?
  • Arkadaşlar benim gibi aria serisini sevenler yok mu? forumda aramasını da yaptım üzerine çok az konuşulmuş bana göre aşırı underrated kalmış bir seri. Yakında tanıtım konusu açmayı düşünüyorum.
     [sizer]ANIME CAFE
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lazeran

    zankyou no terror adlı animeye çok benzettim konuyu bir ilgi alaka var mı?

    Doğrudan bir uyarlama sözkonusu değil ama ortak çok fazla nokta var, bu nedenle bu eserin serbest bir uyarlaması olduğunu kabul ediyorum şahsen.

    Bu arada Hideaki Anno bu filme saygısını, filmin tema müziklerinden birisini Rebuild of EVA'nın 2. filmine koyarak göstermiştir.








  • Akuma_Blade kullanıcısına yanıt
    Listeye aldım özellikle orijinal NGE serisinin ostlarını gündelik dinleyen biriyim bunun bu filmden geldiğini bilmiyordum.

    Tek bir sorum var japonların ne kadar iyi anime yapsalarda tam tersi çok kötü oyunculukları olduğuna dair bir önyargım var bununda sebebi bir zamanlar izlediğim GTO'nun dizi versiyonu bana göre animesi ile arasından dağlar kadar fark var. Ne diyorsunuz bu filmde japonlar kendilerini aşmışlar mı yoksa oyunculuk olarak diğerlerinden çok da bir farkı yok mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lazeran

    Listeye aldım özellikle orijinal NGE serisinin ostlarını gündelik dinleyen biriyim bunun bu filmden geldiğini bilmiyordum.

    Tek bir sorum var japonların ne kadar iyi anime yapsalarda tam tersi çok kötü oyunculukları olduğuna dair bir önyargım var bununda sebebi bir zamanlar izlediğim GTO'nun dizi versiyonu bana göre animesi ile arasından dağlar kadar fark var. Ne diyorsunuz bu filmde japonlar kendilerini aşmışlar mı yoksa oyunculuk olarak diğerlerinden çok da bir farkı yok mu?

    Dediğiniz dizi 1998 yapımı olan mı?
  • Madao kullanıcısına yanıt
    değildi sanırım müdürün araba cresta değil son model a4 idi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lazeran

    değildi sanırım müdürün araba cresta değil son model a4 idi

    O zaman izlediğiniz GTO live action ve animesini unutun animesinden daha önce yapılmış 1998 yapımlı bu GTO adaptasyonunu bir deneyin benim için her zaman özel bir yeri olan dramadır.

    http://asianwiki.com/GTO:_Great_Teacher_Onizuka_(1998-Japan-Fuji_TV)

    Seven Samurai 1954
    The Man Who Stole the Sun 1979
    Blue Blazes 2014
    Densha Otoko 2005 (TV serisini izleyiniz )
    Battle Royale
    Uchuu Senkan Yamato 2010 (eğer animesini izlemişseniz)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Madao -- 15 Mart 2015; 18:46:25 >




  • "Japonlar oyunculuk yapamıyor!" argümanıyla ne zaman karşılaşsam şu c/p'yı yaparım, her seferinde tekrar tekrar derdimi anlatmak beni yoruyor.

    Bunu aslında uzun zamandır yazmayacaktım ama artık söylemeliyim ki oldum olası Live Action, ondan ziyadesinde de Japon sineması/TV dizileri konusunda arkadaşlarda hep bir puristlik seziyorum. Sonuç olarak oyuncuları, senaristleri, yönetmeni vs seçenler de neticede orjinal serinin sahipleri ve onlar izin vermese zaten bir Live Action ortaya çıkamayacak ki. Yada aynı serinin Live Action'u Hollywood'dakiler yada Avrupa'dan tecrübesiz yönetmenler yapsa onu mu yeğ tutacaksınız? Live Action'lara herhangi bir fanatikliğim yok ama bu tür kraldan çok kralcı yaklaşımları doğru bulmuyorum. Bir Ichi The Killer, bir Battle Royale yada bir Lone Wolf and Cub eseri orjinalinden çoooooook daha geniş kitlelere yayabildiyse, bir GTO dizisi 90'ların en yüksek rating oranlarından birisini yakalama başarısı göstermişse, bir Yamato filmi Blu Ray'ı çıktığı ilk hafta en çok satanlar listesine bir numaradan giriş yapabiliyorsa, Rurouni Kenshin filmleri yurtdışında bile ilgi gördüyse, onu geçtim herhangi bir Kamen Rider filmi yılın box office listesinde yılın en yüksek bütçeli Hollwood filmleriyle kafa kafaya gidebiliyorsa bazı arkadaşların önyargıları yalama olmuş kanaatine varırım.

    Hayır yani, Oldboy filmindeki şiddet sahnelerini izlerken tabir-i caizse izlerken ağzınız kulaklarınızda, keyiften dört köşe izlediniz ama izlerken bu filmin aslında bir Manga adaptasyonu olduğu aklınıza gelmedi, değil mi? Edge of Tomorrow'u izlerken de bunun aslen bir Japon romanı olduğunu ve Manga'sının filmden daha önce çıktığını hiç aklınıza getirmediniz, değil mi?

    Saçı mavi yada sarı olmadığı için yada tiplerin Anime'ye göre boy farkı 20 cm farklı olduğu için Japon uyarlamalarına ateş püskürenlerin argümanlarının ne kadar yanlış olduğunu hiç düşünmediniz değil mi?

    Veya GTO'nun dizisini izlerken (hayır, 2012 yapımı olanı değil, 98 yapımı olan) aslında bunun derdinin Manga'yı yansıtmak değil, o fikri gerçek hayata yaklaştırmak olduğunu, dizideki Onizuka'nın daha 1. bölümden pedobear fantezisi yapmayan, nefsine hakim bir adam olduğunu, Manga'daki Onizuka'nın dizidekiyle kıyas kabul etmez şekilde aykırı bir tipleme olduğunu, 98 yapımı dizinin de bu yüzden sahip olduğu niteliği hiç tartmadınız, değil mi?

    Veya Güney Kore versiyonu da olan bir Japon filmi/dizisi (Crying for Love, In Center of World yada Hana Yori Dango gibi) izlediğinizde Güney Kore versiyonundaki sterillik sizi rahatsız etmiyor, değil mi?

    ekşi sözlük'den bir alıntı yapmam gerekirse:

    quote:

    kdrama gercekten cok sentetik bir his birakiyor doramalardan sonra. mermer gibi ciltler, mukemmel (gercekten mukemmel) erkekler, herkes cok guzel, mekanlar isil isil. sanki oyuncular saclari bozulacak, suratlari burusacak diye kendilerini tam salamiyorlar gibi. ekranda sanki hep toz pembe bir bulut oluyor. hep odakta su katilmamis romantizm var. konu bu odaktan cok fazla uzaklasamiyor, arkadaslik, aile gibi duygular cok fazla dahil olamiyor akisa. bu romatizm de bir sure sonra yavan gelmeye basliyor.

    oysa doramalarda oyuncular daha insan gibi gorunuyor, sims karakteri gibi degil. insan gibi uzuluyor, insan gibi seviniyorlar. ask odakta olmasina ragmen, arkadaslik ve aileye dair duygular cok guzel dahil edilebiliyor kurguya. daha gercekci, daha etkileyici geldi doramalar. gorsellikte koreliler seviyesinde degiller, bu yuzden ilk basta epey onyargili oluyor insan. ama asinca bunu, doramalarin yaninda kdrama'lar gozunuze cilali pembe dizi gibi gorunuyor. hepten cope atmayayim, cok guzel isler de yapiyorlar, ama doramalar benim icin bir tik daha ustte artik.


    Veya o beğenmediğiniz Death Note filmlerinin bile eserin ana hatları açısından değerlendirilirse -kanımca- küfür gibi yorumlanmış Güney Kore yapımı City Hunter yorumuna göre daha aslına sadık olduğu da aklınıza gelmedi, değil mi?

    Veya Marvel filmleri sinemaya çıktığı gün soluğu sinemada alan arkadaşların daha sinematik evren başlamadan yıllar yıllar önce Japon'ların bunu Kamen Rider külliyatı ile zaten yaptıklarını, Ironman'e hayran olan arkadaşların o stereotipteki neredeyse herşeyin zaten Kamen Rider'da olduğunu bilmemelerini de sayabiliriz, değil mi? Fate/Stay Night'ın yada Puella Magi Madoka Magica'nın içerisindeki Kamen Rider Ryuki intihallerini Urobuchi Gen'in bile kabul ettiğini, Sho Aikawa (Full Metal Alchemist), Gen Urobuchi (Fate/Zero, Psycho Pass, Madoka Magica), Yasuko Kobayashi (Attack on Titan) gibi senaristlerin en bilinen işleri arasında Tokusatsu'ların da yeraldığını da duymadınız, değil mi?

    Veya Blue Blazes'deki, Akihabara @ Deep'deki, Densha Otoko'daki vs ambians yaratma başarısından da haberiniz yok, değil mi?

    Ha, bir de "Japon'lar film/dizi yapmayı beceremez" yanılgısı var ki o apayrı bir olay. Onu ya "Kamen Rider'ı Power Rangers sanan gariban izleyici tipi" olmaya, Gojira'sız geçen şanssız bir çocukluk geçirmeye, ya hayata G. Kore dizileriyle başlayıp o formatla körleşmiş olmaya yada bundan rahatsız bile olmadan bugüne dek hayatında hiç Kurosawa / Ozu / Kitano filmi izlememiş olmaya bağlarım. Özetlemem gerekirse her ülke dizisi yada sinemasında olduğu gibi Japon dizi ve filmlerinin de başyapıtları, ağlatan anlar yaşatanları/defalarca izlenebilenleri, iyi vakit geçirtenleri, vasatları yada berbatları da vardır, ama birisi çıkıp da hayatında o ülkenin yapımlarından 10 dizi, 10 film izlemeden çıkıp bana Japon dizilerine, filmlerine laf saymaya gerek duymasın zira bu ne akılcı ne de adil bir bakış açısı değil. Hiç kimse kusura bakmasın, duruma bakış açım budur. Kısaca, nefret edecekseniz bile zaman ayırıp kendinize ait izlenimler edinerek, hala nefret etmek için sebebiniz kaldıysa nefret edin!














    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Arkadaşlar Fairy Tail'in manga başlığı var da anime başlığı yok mu? Arattım ama orda da sadece 1 sayfa konuşmuşlar başka başlıktan devam etmişler. O da 13 sayfa ama silinmiş.
  •  [sizer]ANIME CAFE

  • Sakurasou no pet no kanjo hakkında bilgisi olan var mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Litityum

    Sakurasou no pet no kanjo hakkında bilgisi olan var mı?

    Bu kadar:

     [sizer]ANIME CAFE
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rasyonal Sosyalist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Litityum

    Sakurasou no pet no kanjo hakkında bilgisi olan var mı?

    Bu kadar:

     [sizer]ANIME CAFE


    Yanlış anlamadıysam hikayenin %70 i anime olarak verildi, yeni sezon ancak hikayeyi yazan kişinin yazmasına bağlı mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Litityum


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rasyonal Sosyalist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Litityum

    Sakurasou no pet no kanjo hakkında bilgisi olan var mı?

    Bu kadar:

     [sizer]ANIME CAFE


    Yanlış anlamadıysam hikayenin %70 i anime olarak verildi, yeni sezon ancak hikayeyi yazan kişinin yazmasına bağlı mı?

    Evet.




  • 
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.