Şimdi Ara

AŞI GERÇEKLERİ.. [ MUTLAKA İZLEYİN ARKADAŞLAR ] (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
97
Cevap
7
Favori
2.728
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • madmahmutd kullanıcısına yanıt
    Aslında beslenme konusunda yeni birşey öğrenmeme gerek kalmadı cunku olayı çözdüm ki olay o kadar karışık da değil: Haftada en az birkaç gün bol peynir, tereyağ ve et yemek. Ancak et az pişirilmiş ve yağlı olmalı ve karaciger, kalp, böbrek, beyin gibi sakatat da arasıra yenilmeli yani et sadece kırmızı et olmamalı. Siyah (karaciger) mor (kalp) kahverengi (böbrek) gri (beyin) gibi farklı renklerde olmalı. Başka ifadeyle sadece kas değil, organ eti de olmalı. Fakat her kasapta sadece kas eti satılıyor sakatatcı bulmak zor. Pişirme konusunda ise lokantalar balık etini cok fazla pişirip kurutuyor. Kurutma demişken, coğu lokanta şoklanmış eti çözdürüp pişiriyor, o yüzden kuru tatsız ve tahminen besin değeri düşük et. Ben artık gitiğim her yeni lokantada şoklanmış çalışıyor musunuz diye soruyorum.

    Fakat anakonu aşıya dönecek olursak; aşı hergün binlerce insana yapılmaya devam ediliyor. Cocuklar yetişkinler yaşlılar.

    Öylesine aklıma geldi: Bu doktor takımı sağlığımıza madem bu kadar düşkün neden dizel araçlardan çıkan zehirli gazlara karşı hiçbir faaliyetleri yok? Veya sigaraya karşı özel bir faaliyet?




  • Hocam sayfamda eskiden şöyle bir şey yapmıştım, belki yardımcı olur..

    İnsanın gıdaları

    Yarı piramit ve onun dışındakiler bir hayvan türü olan insanın beslenmesi gereken gıdaları gösterir.

    Resimdeki yarı piramidin en alt kısmında
    The foundations yani temel gıdalar bulunmakta.
    Soldan sağa doğru gidersek.
    Çimle beslenen hayvan; et-kemik suyu, fermente gıdalar, nemlendirme ve çimlendirme, çiğ yemek, sebze suları, kaliteli su ve tuz ve takviyeler bulunmakta.
    Çimle beslenen hayvan; mümkün olduğunca doğal hayvanlardan beslenin deniliyor kısacası.Antibiyotik ve gdo ile beslenen bir hayvanın eti veya diğer bölümleri size yarardan çok zarar verebilir.
    Et- kemik suyu; olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi.(az pişicek. 4-10 saat).bol et ve biraz kemik
    Fermente gıdalar; probiyotik ve diğer yararlı maddeler açısından çok fonksiyonel gıdalardır.Mesela sauerkraut, kvass, kefir vb.. gibi.
    Süt ürünleri: Sadece fermente olan süt ürünleri tüketilmeli, kefir ve yoğurt gibi. a2 kazeinden olmalı, a1 kazein çok tehlikelidir.Şahsen süt ürünlerini pek önermiyorum çünkü içindeki kalsiyum kemik kırığını artırıyor ve başka sorunlara sebebiyet oluyor. ( http://www.beslenmebulteni.com/sut-iyi-bir-kalsiyum-kaynagi-midir/ )
    Nemlendirme ve çimlendirme; baklagiller, kuruyemişler, sebze tohumları vb.. buna benzer şeyleri çimlendirerek çok daha kolay sindirilebilir hale getirebilirsiniz.Mesela baklagillerde, kuruyemişlerde vb.. tohumlu gıdalarda bulunan nişasta, fitalat vs.. gibi maddeleri onları çimlendirerek yok edebilirsiniz. (türkiyede pek yapılmıyor, ben de yapmıyorum ve önermiyorum açıkçası)
    Çiğ yemek; mümkün olduğunca gıdanın işlem görmemiş bir şekilde tüketilmesi gerektiğini söyler.Yumurtadan ete, çiğ süt ile yapılmış fermente ürünlerden sebzeye kadar her şey için geçerlidir.
    Sebze suları; güzel detoks yapar.İçinden önemli mineralleri vücudumuza alabiliriz.genelde glisemik indeksi yüksek olur sebze sularının. Vüvudumuza herhangi bir sıkıntı yaşatmaması için içine bolca yağlı gıdalar (hindistan c. yağı, krema vs..gibi) ve yumurta sarısı veya tüm olarak atılır.Liflerden dolayı çok alamadığımız yararlı maddeleri kolaylıkla vücudumuza alabiliriz sebzelerin suyunu sıkarak. (yeşil yapraklı sebzeler sıkıntılıdır baya, içlerindeki oksalatlardan dolayı, meyve şekerden dolayı yasak, lahana gibi sebzeler de yine şekerli olduğundan dikkat edilmesi gerekir. bir gapsliye önermiyorum pek fazla)
    Kaliteli su ve tuz; suyumuz temiz olmalı tuzumuz ise doğal (kaya tuzu, deniz tuzu vb. gibi)
    Takviyeler; bazılarımızın vücudunda sorun büyük olabilir.Süreci hızlandırma açısından takviyeler bir kurtarıcı gibidir. Gaps diyeti çerçevesinde azami miktarda kullanılıp sonra yavaş yavaş kesilir.Unutulmamalıdır ki kullanacağınız takviyelerin içeriğinde size zarar verecek hiçbir şey olmamalı.

    Yarı piramidin 2. basamağında
    Hayvansal protein ve nişastasız sebzeler bulunmakta.

    Hayvansal protein; tek protein kaynağımız ve bize yaşamsal amino asitleri, vitaminleri vb. sağlayan gıdalar.Yumurta, her türlü hayvan sakatatı (ciğer, dalak vs) ve eti.
    Nişastasız sebzeler; glisemik indeksi yüksek olanlara dikkat etmeli.
    İçlerinde anti birçok madde barındırırlar.Bizleri mevsimlere hazırlıklı hale getirirler.Aynısı sebze suları içinde geçerli. Lektin içeren sebzelere (itüzümü ailesi) dikkat! (domates, patlıcan, biber vb.)

    Yarı piramidin üst kısmında.
    Enerji kaynağımız yağlar bulunmakta.

    Bitkisel yağlar; anti birçok madde içerirler.Hindistan cevizi yağında medium chain triglycerides yani mct bulunur ve sindirilmeden beyine enerji kaynağı olur. Omega 6 içeren yaplardan uzak durmanızı öneririm

    Hayvansal yağ; gün içerisinde tüketmezsek olmaz.Vücudumuz için en önemli yağ.İç yağları, kuyruk yağı vb.

    Yarı piramidin dışında;
    Baharatlar, şifalı otlar, güneş vs..

    Bu listedeki gıdalar GAPS protoklü izleninerek tüketilmeye başlanmalı.



    AŞI GERÇEKLERİ.. [ MUTLAKA İZLEYİN ARKADAŞLAR ]




  • madmahmutd kullanıcısına yanıt
    AŞI GERÇEKLERİ.. [ MUTLAKA İZLEYİN ARKADAŞLAR ]

    SiNAMEKi APSiS 'sin Trollüğüne uygun olacak şekilde içerik değiştirildi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuğkan-0153 -- 28 Haziran 2019; 2:4:12 >
  • Haklısınız. Benim de çiğ yediğim zamanlar oldu. Japonlar hele, çok fazla çiğ yiyolar.

    Tabi parazitti, odu budu var diyoruz ama belki de evrimimiz gereği yememiz lazım. Tabi japonların yaptığı gibi yanında acı birşeyler de yenilenilir.
    Zaten pastırma çiğ, sucukların bazıları da çiğ.
    Bunlar da çiğ et sayılır, hem de çok daha güvenliler zararlı organizmalar açısından.
    Ayrıyeten hayvan doğal beslenmiş olmalı, gezip tozmalı. Bir yerde tutulup uzun süre, gdolu şeyler verildiyse tüketmeyebilirim.

    Şu kanalı senelerdir takiip ederim. Adam çeşi çeşit çiğ et ve organ yiyordu. Bir de bu kavanozda aylarca eti oda sıcaj-klığında beklettikten sonra yiyodu.kanala bakmanızı tavsiye ederim


    https://www.youtube.com/user/sv3rige



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madmahmutd -- 13 Mart 2019; 9:43:31 >




  • madmahmutd kullanıcısına yanıt
    Çiğ et yenirse parazit çıkar, bağırsaklarında 50 metrelik kurt ürer vs hikayeler ile kandırıldık, alakası yok. 10 tane kadar çiğ kuzu kalbi yedim asla öyle birşey yok. Bu doktor takımı insanları virüs, bakteri ve parazit vs ile korkutup kendilerine muhtaç yapmaya calışıyor sadece. Tamamen korku belirsizlik ve aldanma üzerine kurulu bir örgüt gibiler.

    Linkteki kişiyi biliyorum, zaten çiğ et olayını tesadüfen ondan öğrendim :)

    Yanlız senin çiğ et yelpazen sucuk, pastırma ve Japon tarzı suşi gibi şeylerden mi ibaret? Eger öyleyse o beklenen tam faydayı göstermez. Benim yelpazede hiç işlenmemiş kuzu kalbi de var ve asıl tam faydayı o sağlıyor.
  • Tıp mensubu

    Bu konuyu okuyup yanlış etkilenecekler için uyarı amacıyla yazıyorum.
    Mutlaka aşı yaptırın.
    Internette yer alan kaynağı belirsiz veya saçmasapan birkaç kişinin adı geçen hiçbir bilgiye inanmayın.
    Kaynak arıyorsanız pubmed-nejm gibi yayınlar değerlidir .
    Aşının yararını gösteren yüzlerce yayın mevcut.

    Gerçek hayattan örnek:
    Ingiltere ve fransada geçmiş yıllarda sahte bir çalışmayla aşı karşıtlığı başlatılmıştı. Toplumdaki tüm salgın hastalıklar arttı ve halkın sağlığı bozuldu. Tekrar aşı yaptirilmasi konusunda birçok çalışma yapıldı .


    çocuğunuzu öldürmeyin aşı yaptırın

    Konu sahibini muhattap bile almıyorum çünkü böyle önemli konular alanında uzman kişilerin katıldığı uluslararasi kongrelerde tartışılır böyle forum köşelerinde ordan burdan toplanan yazılarla değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hocam bence dikkat edin biraz
    Tabi mide asidi güçlü olana belki pek sıkıntı çıkarmayabilir patojenler ama temkinli olmak lazım.
    Japonlardan örnek verirken çiğ etlerin yanında acı şeyler de yerler diye yazıcaktım unutmuşum.
    Sucuk fermente olduğu için baharatların, soğan, sarımsak ve tuzun da sayesinde zararlı mikroorganizmaların üremesi engelleniyor.
    Küçükbaş ve büyükbaşlara özel hastalıklar, çok değişik patojenler var. Günümüzde bu hastalıkların eskiye nazaran çok olduğunu düşünüyorum.
    Bu kanıya varmamın sebebi gdo ve antibiyotiklern hayvanlarda kullanılması.
    Mesela bazı parazit türleri var bu parazit salyangozdan hayvanın vücuduna geçiyo. Ben bizzat deneyimledim. Gidip satın aldığım taze ciğerlerin çoğunda bu parazitleden gördüm. Fena tırstım. Boyları 2 ile 6 mm arasında değişiyodu.
    Tabi görünürde, kokuda, tatta bir şey yoksa belki de yenebilir. Yanında Japolar gibi acı şeler yemek işi garantiye alabilir patojenler açısından.

    Buraya bakabilirsiniz belki yardımcı olur
    library.cu.edu.tr
    Redirecting to http://libratez.cu.edu.tr/tezler/5731.pdf
    http://library.cu.edu.tr/tezler/5731.pdf

    www.tarimkutuphanesi.com
    KOYUN VE KE��LERDE �� VE DI� PARAZ�TLER
    http://www.tarimkutuphanesi.com/KOYUN_VE_KECILERDE_IC_VE_DIS_PARAZITLER_00182.html



    Son linketi ilk resimdekine benzer bişey görmüştüm..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madmahmutd -- 13 Mart 2019; 23:51:33 >




  • BuI kullanıcısına yanıt
    "sahte bir çalışmayla aşı karşıtlığı başlatıldı" diyorsunuz fakat ben orada bahsettiğiniz "sahte çalışma" dolayı değil, direkt kendi vücudumda aşının yarattığı ağır tahribat dolayısıyla aşıdan sakınıyorum.

    Yani orada bahsettiğiniz çalışma 100% sahte olsa dahi, sonuçta bana bir günde vurulan 3 aşı (!) nın beynimde yarattığı tahribat 100% gerçek.

    Ayrıca bu bahsettiğiniz "sahte calışma" Adolf Hitler'in meclis binasını yaktırma çalışması gibi yani ilaç lobisinin bir işi de olabilir, değil mi :)
  • madmahmutd kullanıcısına yanıt
    Herşey vücudumuzun bağışıklık / dayanıklılık / bakımlılık durumuyla ilgili.

    Yıllar yılı süreekli ekmek fasulye meyve yiyerek vücudu bozulmuş kişi orada bahsettiğiniz patojenler, 2mm-6mm parazitler vs. hiçbiri olmasa bile hastalanır ve iyi yaşayamaz.

    Kuzu kalbi ilk olarak geçtiğimiz kışa girerken Kasım başlarında yemeye başladım. Ancak o esnada pek bir fark hissetmedim, birşey anlamadım ve 2-3-4 tane yedikten sonra bıraktım. Şubatta tekrar başladım. Fakat Şubatta aldıklarım, kasap derin dondurucudan çıkarmıştı yani taze değildi o yüzden hem tadı yavandı hem de etkisini görmedim. O yüzden yine bıraktım. Mart başında tekrar yemeye başladım bu seferkiler tazeydi ve bu seferkinde farkı bariz hissettim, kuzu kalbi yedikten sonra vücudum bariz sekilde güçlendi. Birkaç güç sonra 19lt damacanayı tek elimle kavrayıp kaldırdım. 10+ yıldır ağırlık sporu yapmayan, güçsüzleşmiş kendime şaşırdım ve sevindim. Güçsüzlükten kurtulup güçlü olunca kim sevinmez ki? Bu Mart 2 büyük kuzu kalbi yedim ve cok iyi kondisyondayım. Yüzümün sarı rengi gitti, hafif turuncu, kırmızımsı bir renk geldi. Şu anda sakatatçıya daha sık gidip, ürünlerini daha cok alarak, derin dondurucuya koyma ihtimalini azaltmayı düzenli alışveriş yapmayı sevmeyen bir insanım onu nasıl ayarlayacağımı düşünüyorum şu anda :)




  • Ilk mesajınızı okudum. 20 dozaj iğne demişsiniz sonra aşı demişsiniz.
    20 doz aşı olmaz zaten.
    Sağlık bakanlığı aşı takvimini açıp bakın.

    Ayrıca hangi iğne "belden" yapılıyormuş merak ettim.
    Bu olaylar yaşanırken yaşınız kaçtı sanki bilgi kirliliği var.

    Ilaç lobisi rutin aşılardan hiçbir sey kazanmıyor.
    Tetanoz aşısı olmayı reddeden hastanın tedavisi için 800k dolar harcandı daha yeni.
    O parayla birkaç milyonu aşılayabilirsiniz.

    Kötü niyetli olduğunuzu sanmıyorum lakin burayı okuyup yanlış yönlendirdiginiz insanların vebali çok ağır olur.

    Tıp, fizik kimya matematik gibi bir bilimdir.
    Bilimsel çalışmalarla ilerler.
    Bilgiyi doğru kaynaktan alın ve araştırın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çiğ ette pişmiş ete nazaran daha fazla vitamin var. Amino asitler de bozulmuyor, sizde yaşanan bu iyi hissetme durumu bundan kaynaklanıyor.
    Sayenizde benim de canım çiğ et çekti şimdi


    Aşılara dönecek olursam eğer.
    Biz cahil insanlarız, onlar ise aydınlar. Biz ne söylersek söyleyelim hep onlar haklı çıkacaklar !

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BuI kullanıcısına yanıt
    1980'lerde cocuk iken vuruldu iğne serisi. Hah 20 değil 15, 12 'dir belki. Birkaç haftalar sürdü onu hatırlıyorum ve o yıllarda BELDEN vuruluyordu. Ne o önce aşı demişim sonra iğne demişim, aşı neyle veriliyor: İĞNE.

    İlaç lobisi aşılardan birşey kazanmasına gerek yok cunku o aşılar insanları hasta edip, hastanelere gitmesi ameliyat olması için veriliyor. Ameliyat sektörü TRİLYONLARCA dolar. Kaz gelecek yere bedava tavuk vermek gibi. Bak onu doğru söyledin.

    Ben kendimi bu düzenden kurtardım. Doktorların vücudumda yol açtığı tahribatı tamir etme yolunu dahi buldum. Ancak yüzbinlerce kişi bu sağlık tacirliğinin kurbanı oluyor. Hah, aşı olmadı 800 bin dolarlık masrafa yol açtı gibi medya konularıyla; ilaç, iğne, serum, ve ameliyat ile insanların burnuna sağlık tasması geçirilip sistemin oyuncağı oluyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuğkan-0153 -- 14 Mart 2019; 12:39:58 >
  • 12 dozluk hangi aşıymış merak ettim hocam söyle de biz de öğrenelim.
    Enjeksiyon yeri olarak bel tercih edilmez. Çünkü omuriliğe çok yakın.

    Her aşıda iğneyle verilmez. Iğne =aşı degil yani.
    Aşı sizi salgın hastalıklara karşı korur.
    Çok basit afrika ve abd nin salgın hastalik oranlarını ve masraflarini karşılaştırın . Cevabınızı alırsınız zaten.

    Aşı toplumsal bir sorun olmasa buraya yazı bile yazmazdım.

    Aşı ile ilgili daha çok merak edenler Pubmed-nejm üzerinden birçok bilgiye ulaşabilirler.

    Her prof olanın sözü bilgisi eşit değildir. Yaptıkları akademik çalışmalar onları değerli kılar. En iyi olanların çalışmaları ise pubmed nejm de yayınlanır. Bilgiyi en iyisinden öğrenin.

    Çünkü artık parayla bile profluk alıp televizyonda daha çok para kazanmak için şarlatanlık yapılıyor.

    En basit örnek tetanoz opistotonus yazıp çocuğunuz aşı olmazsa ne olacağını görebilirsiniz.

    Buraya okuyanlar bilgilensin diye bu kadar uzun yazdım.
    Sorusu olan pm atabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153


    SiNAMEKi APSiS 'sin Trollüğüne uygun olacak şekilde içerik değiştirildi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aşı ve ilaç satmak için yemedikleri halt kalmadı direkt Internetten resim fotoşoplayıp yığın medyadan servis ederken suçtüstü yakalandılar. Küçük bi iş kazası :::
    AŞI GERÇEKLERİ.. [ MUTLAKA İZLEYİN ARKADAŞLAR ]
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.