Assassin's Creed Valhalla (2020) [PC ANA KONU] (186. sayfa)

Oyunda oradan oraya gitmek uzun ve çoğu zaman sıkıcı. Çaresi var. Fling Trainer indiriyorsunuz. Orada gitmek istediğiniz yeri (noktayı) işaretleyip CTRL + NUM8 ile Teleport to Waypoint diyorsunuz ve hooop oraya ışınlanıyorsunuz. Böyle böyle ana hikayeyi normale göre yarı yarıya sürede bitirebilirsiniz. Sonrasında yine o tarihi mekanları gezme imkanı var. Hikayeyi öğreneyim ve de çok at üstünde dolaşmayayım diyorsanız CTRL + NUM8 ile Teleport to Waypoint çareniz

tr yama önerir misiniz? gördüğüm 2 adet var biri çeşitli sitelerde chat-gpt olarak geçiyor diğeri makine çeviri uygulaması üzerinden. hangisini tavsiye edersiniz? 1.7.0 sürümü ubisoft store

Makine çevirisi uygulaması üzerinden yükledim son sürüm complette edition 1.7.0 çokta başarılı sanki el çevirisi gibi olmuş

oyun baya güzeldi sarıyodu ingiltereye aşiret gibi yayılmaca ama 2/3lük kısımda hamptonscireden önce level istiyor ben 270te kaldım. hamptona 320 falan lazımdı yan görev kasılma yapmaya çok üşendim bir de basimle tatsız olaylar olunca bir yarı final havası oldu sanki oyun bitmiş gibi. motivasyonumu düşürdü. kolay level atlatıp hamptonu yapasım var ama nası yapıcaz?

onun dışında odysseyde baya yan görev zorunlu gibiydi burda ilk hiç zorunlu değildi ama birden 320 lvl isteyince toplu halde zorunlu oldu. 

Atladığın bölge vardır, bu oyunda yan görev yapmadan hikayeyi bitirmek mümkün. Mutlaka gözden kaçırdığın bir bölge vardır.

vallaha bidaha baktım yok   madalyonları tamamlamamışım gerçi

Garip gerçekten. Mitolojik haritaları tamamladınız mı? 2 tane vardı.

Herhalde tapınakçıları avlamadığınız için underlevel kaldı eğer yaptıysanız.

tapınakçı olarak da çoğunu avladım 4 5 tane mercenary gibi kaldı mitolojiyi de asgardla jotunheima gittim. o uykucu kadına da 320 falan diyodu görevine gene yüksek kalıyor

Ya Animus'un Türkçe yaması var mı? Siteleri patlamış. Dlclerin çevirisi yok galiba bu arada.

Sahi el cevirisi mi o? Dlcleri kapsiyor mu?

Başladım bakalım oyuna. Odyssey oyun sürem 200 saat görünüyor Steam'de, Valhalla düşünemiyorum bile. 

Oyunu DLC'leri vs dahil her şeyiyle geçtiğimiz hafta 170 saatte bitirdim. Çıktığı hafta sadece ana oyunu 100 saatte bitirmiştim ve adeta bir bug yuvasıydı oyun. Şu an final güncellemesi ile beraber söyleyebilirim ki oyun kritik birçok oyun kıran bug'ın dan arınmış ve çok daha performanslı çalışıyor. Hala birkaç bug var ama oyun kıran cinsten değil.

Sırayla söylemem gerekirse ana oyun cidden enfesti. Artık AC hikayesi olarak bakmayı bıraktığımdan oyunlardan çok daha zevk alıyorum ve Valhalla'da özellikle Ragnar sonrası İngiltere Viking dönemini anlatan tek ve kapsamlı oyun olabilir. Bu denli geniş olan bir Viking açık dünyası yok ve bu açıdan oyun oldukça iyi. Döneme ve dönemin tarihine ilgi duyan arkadaşlar içinde bulunmaz hazine benden demesi. Ubi özellikle AC serisinde bu tarih turizmi işini çok güzel bir noktaya getirdi ve sırf bu yüzden bile oynanır bu oyun.

Ana oyun dan bahsederken ilk başta hikayeye değinmem lazım çünkü hem AC lore'u için hem de Viking dönemi için güzel noktalar var hikayede ama maalesef akmıyor. Biraz kek hatta vasat olduğunu söylemem lazım. Gerek Eivor'un İngiltere destanı gerekse de Odin'in Ragnarok destanı oldukça ortalama ilerliyor. Oyunun ve hatta koca serinin kırılma noktasını da sadece oyunun son 2 saatine sıkıştırmış olmaları da apayrı saçmalıktı. Keşke oyun içine yaysalardı dedim. Görev tasarımı olarak ise ilk 10 saati keyifli olan oyun takdir edersiniz ki 170-200 saat oynanış sunarken pek çok defa tekrara düşüyor ve sıkıcılaşıyor. Buna rağmen yine de açık dünya da RDR2 ve GTA V de ki rastgele denk geldiğimiz ve o bölgeye/alana has birçok kendi has görevlerle oyun içindeki hazinelerini de açıyor. Bu görevlerde İngiltere'nin tarihi ve mitolojisi/efsaneleri hakkında da güzel bilgi edinebiliyorsunuz. Bu anlamda açık dünya güzel doldurulmuş. Haritanın ayrı bölgelere ayrılmış olması ve her bölgenin de kendine has bir topluluğu olması oldukça güzeldi.

Loot işini ise oldukça unique bir hale getirmişler ve açıkçası bunu da sevemedim. Odyssey de sürekli akan lootlar 100.saatte bile sizi oyunda tutmayı başarıyordu. Valhalla da ise az loot ama değerli loot anlayışı benimsenmiş ama bu da oyunun akıcılığını bozmuş. Üstelik gerek grafikler, gerekse de renk paletinden midir nedir oyunda hiçbir zırh güzel değil. Grafik işine de gelirsem özellikle Odyssey sonrası geriye dönüş var gibime geliyor. Hadi renk paleti İngiltere olduğundan böyle bol kahverengi seçilmiş anlıyorum ama o karakter modellemeleri ve animasyonlar ne abi. Çok çok kötü. Oyunun müziklerini ise oldukça beğendiğimi söyleyebilirim.

Oyunumuz sadece İngiltere haritası ile göz dolduruyorken Ubi çalışanları kendilerini tutmamışlar ve en az 15 saatlik Asgard-Jotunheim ve Norveç içeriğini de direk oyuna eklemişler. Oyuna başladığımız harita olan Norveç oldukça iyi bir intro haritası ve sırf burada bir 10 saat harcıyorsunuz. Asgard ve Jotunheim ise keşfetmesi keyifli 10-12 saat süren içeriğe sahip Odin'in nasıl Ragnarok'a sebep olduğunu anlatan enfes bir içerik. Üstelik şöyle bir şey de söyleyeyim ki AC lore'una hakim olanlar bilirler ki Eivor Asgard ve Jotunheim sekansını kendi mitoloji süzgecinden geçirip öyle görüyor yani esasında Asgard ve Jotunheim da gördüğünüz hiçbir şey göründüğü gibi değil.  

DLC'lerden ilki olan Wrath of the Druids'den bahsetmem gerekirse Eivor'un irlanda macerasını anlatan bu DLC 15 saatlik süresi ile uzun bir DLC ama çok fazla getir götür yaptığımız ve sıkıcı olan bir DLC. Druid'ler oldukça ilgi çekici olsa da DLC bunu maalesef kötü işliyor.

DLC'lerden ikincisi olan Siege of Paris ise 6-7 saatlik oynanış süresi ile oldukça kısa ama hem enfes bir açık dünya hem de güzel bir hikaye sunuyor. Paris haritasını oyuna ekleyen bu DLC ile oyunun renk paleti de adeta canlanıyor diyebilirim. Adeta nefes alıyorsunuz oynarken. Hikaye olarak ise Şişman Karl'a karşı Paris direnişini desteklediğimiz güzel ve sürükleyici bir hikayesi var. Üstelik görev tasarımı olarakta özellikle Syndicate da hayran olduğum Black-Box görevleri de bu DLC ile geri geliyor. Black Box da yaptığınız şey esasında düz bir suikast yerine çok daha kurgulanmış ve enfes suikastler izleyebiliyorsunuz. Tabi bu da opsiyonel yani isterseniz dan dun da ilerleyebilirsiniz.

Season Pass alanlara verilmeyen son DLC olan Dawn of Ragnarok ise meh seviyesinde 15-20 saatlik bir DLC olmuş. Odin'nin en sevdiği çocuğu Baldur'un ateş devleri tarafından kaçırılmasını anlatan bu DLC ancak ana oyunda Odin severlerin hoşuna giden içeriklere sahip. Bu DLC ile eklenen Svartalfheim haritası ana oyunun %30'u kadar genişlikte ama içi adeta dopdolu diyebilirim. Mitoloji hakim olanlar için enfes görevler olmakla beraber renk paleti de rengarenk ve iç açıyor. Bu DLC'e özel gelen lavdan etkilenmeme, uçma ve buz güçleri ise kullanması güzel mekaniklerdi. Oyun sizi belli yerler hariç de çok bunları kullandırtmaya itmiyor bu arada ama güzel bir eklenti. Hikaye ise meh kıvamında.

Ana oyuna bedava güncelleme olarak eklenen ve adeta AC2 de ki mezar görevlerini hatırlatan Tombs of The Fallen mahzenleri de enfesti. Her mezar kendine has bulmacalara sahipti ve direk olup bitmiyordu. Sizi pek çok noktada uğraştırıyorda. İngilterenin savaş kahramanlarını tanıdığımız bu içerik oldukça güzeldi.

Yine ana oyuna güncelleme olarak gelen Shared History görev dizisi de kısa ama Mirage güzel bir kapı aralayan güzel bir içerikti. Mirage da gördüğümüz Basim'in akıl hocası olan Roshan ile tanıştığımız bu görev serisinde yine tapınakçı üstadını Black Box görevi ile alt ediyoruz.

Son olarak ise oyuna son noktayı koyan ve Valhalla'yı Mirage'a bağlayan Last Chapter güncellemesine geldi. Özellikle oyunda tanıdığımız pek çok karaktere son noktayı koyan bu güncelleme özellikle Eivor ve Odin arasındaki ilişkiye de ne olduğuna dair güzel ve etkileyici bir cevap veriyor. Mirage'a ise kısa bir sahne ile bağlanıyor oyun ve Valhalla defterini 170 saat ile kapatıyoruz.

Dawn of Ragnarok sonrasını anlatan ve ana oyuna güncelleme olarak eklenen Forgotten Saga içeriğine de 1-2 saat oynanış dışında pek bakmadım çünkü bu içerik roguelike bir içerik ve sürekli ölüp ölüp gelişmeniz gereken bir içerik. Hikaye anlamında bir iki sahne dışında pek bir şey sunmadığından tamamlamadım bile.

Discovery Tour: Viking Age ise özellikle döneme ilgi duyanlar için adeta hazine değerinde olan güzel bir mod. Bu mod sayesinde Viking dönemine daha detaylı bakıyorsunuz ve bu sefer Odyssey ve Origins'e nazaran bu mod güzel bir hikaye de size sunuyor. Kesinlikle bakmadan geçmeyin.

Son olarak ise biriciğimiz Kassandra'yı gördüğümüz Fated Encounter içeriği ise yine ana oyuna güncelleme olarak gelen ve 2-3 saat sürek enfes bir görev dizisi idi. Bu görev sayesinde Skye adasını keşfediyor ve eski dost Kassandra ile yeni bir Apple of Eden'ı ele geçirmeye çalışıyoruz. Bu içerik sanırım oyunda ki favori görevlerimdendi.

Gördüğünüz üzere oyun özellikle çıkışından sonra single player olmasına ve bu yönden desteklenmesine rağmen muazzam güncelleme ve içerik aldı. Kimisi iyiydi, kimisi tırttı, kimisi ise baya etkileyiciydi ama sonunda Eivor'un Viking destanına tanık olmak muazzamdı. Odyssey'e nazaran pek çok noktada geriye düşselerde yine de sevdim şahsen. Hele ki Vikings dizisini 4 sezon izleyip onun gazıyla bu oyuna giriştiğinizde çok daha üst bir keyif alıyorsunuz.

Ubisoft'un son dönemde çıkan FC6 ve Immortals oyunları gibi Valhalla da esasında tüm hazinesini sadece ana oyunda barındırıyor ve DLC'leri anca oyunu çok sevenlerin almasını gerektiriyor. Şahsen direk ana oyunu alın geçin diyorum, almayı düşünen varsa.

Kısa sürede bitirmişsin benim 222 saatimi aldı bu oyun sabır taşı gibiydim artık eninde sonunda bitecek diye diye arada sıkılıp çıka çıka bitirdim 1 2 ay öncesinde.

Orijinal tarafında 3 tane mücadele kaldı biri bug oluşmasından paris dlc yi bitirmiş olmama rağmen saymadı.

Biri fishblade yi edinme ki aşırı derece uğraş gerektiren bir şey balıkçıya gidip istediği balıkları getircez de fishbladeyi alcaz ölme eşeğim ölme.

Biri de zar oyunları bu oyunda o zar oyununu beceremiyordum bir türlü öyle böyle 2 3 tane kazanmıştım.

Açık dünya gereksiz büyük sonraki çıkacak yani mirageden sonra çıkacak oyunun mapini düşünemiyorum.

Dlc ler ana oyunun uzunluğunu kaldıran adam almalı bence de yoksa gereksiz para bi druidlerin gazabı dlc si farklı bir hava katmış diğer dlc ler aynı mantık değişiklik yok fazla.

Hikaye desen basit bulunduğumuz yerde barınmak güvenlik sağlamak için ittifak kuruyor amelelik yapıyoruz.

Hikaye konusuna bakarak ne çıkar ki bundan denilebilir ama cidden baya baya çıkartmışlar bisiler ve tabiki oyunu aşırı derecede uzatmışlar. Oyunu oynayan adam bir daha açık dünya rpg tarzına bulaşmaz kolay kolay.

Bu uzunluk konusunda bi kısaltmalar yapmaları lazım bence çoğu kişi kaldıramaz o süreyi çoğu kişi de bundan dolayı bırakmıştı oyunu.

İnceleme de güzel olmuş eline sağlık.