Merhaba dostlarım, ben hem üniversiteyi bitirmiş hem iş hayatını deneyimlemiş kardeşinizim. Sizlere birkaç tavsiyede bulunacağım belki işinize yarar belki de yaramaz. Zamanında bize bulunan pek olmadı, toz pembe yaşadık hayatı biraz. Öncelikle bahsetmeliyim ki bu ülkeye yapılmış en büyük kötülük "her ile bir üniversite" projesidir. Bende 2006'den sonra açılmış bir üniversitenin lisans mezunuyum. Özetle ortalama bile sayılamayacak bir üniversite. Sıralamam eşit ağırlıkta 200k civarıydı. Bugün o okuduğum bölüm 400k'ları geçmiş. Yani sınava girip sallayan girer herhalde :) Mezun olduktan sonra askere gidip geldim, çeşitli yerlerde iş tecrübelerim berbat geçti, sonra çare de ailemizin küçük bir işletmesi var orada çalışmaya başladım fakat son yıllarda gerek maliyetlerin artması gerek başka konulardan ötürü bu işte şuan batık hale geldi ve son demlerini yaşıyor. Her neyse, yıllarca bize ailemiz tarafından baskı yapıldı, yok okumazsan sürünürsün, şöyle olursun, böyle olursun 2000'lerin gençliği olarak başımızın eti yenildi. Bu kafada olan devlet ise her yere üniversite açtı ve barajı geçebilen üniversite okumaya hak kazandı. Geçtiğimiz ay işin iyice cılkı çıktı yani baraj puanları bile kalktı. En geri zekalı biri bile sınava girse rastgele bir yere yerleşiyor, eskiden en azından bu adamlar barajı geçemiyordu. Gelelim asıl tavsiyeme, eğer başarılı bir öğrenci değilseniz ilk 50k'ya giremiyorsanız veya okuldan çıktığınızda kpss'den 85-90 puanları alacak kapasiteniz yoksa üniversite okumayı önermiyorum. Bugün sanayide onlarca zanaat dalında usta eksiği var, kaportacı, motorcu, marangoz, ön takımcı ve sayamadığım alan. Ve işin garibi bu adamlar 6 yıl tıp okumuş doktorlar kadar para kazanıyor veya geçiyor bile :) ve hakkı da. Beyaz yakalının ise çalışabileceği alan çok daraldı, bankacılık sektörü her geçen gün eriyor. Şube sayısı ve çalışan sayısı her geçen yıl düşüyor. Zaten şu saatten sonra girseniz bile yükselme ihtimaliniz bile yok. Ha yönetici yardımcısı veya müfettiş olarak girerseniz orası ayrı ama onun için yine bankaların düzenlediği sınavlarda Türkiye genelinde ilk 100'e 200'e girmeniz lazım :). Eskisi gibi gişe memuru olarak başladım müdür olarak emekli oldum dönemleri bitti. Satış pazarlama işleri var şuanda popüler olan. Takım elbise geziyorsunuz, elinizde çanta, altınızda şirket arabası. Dışarıdan çok havalı görünüyor dimi :) ama o işlerde çok basit işler değil. Hedef baskısı, beş kuruş etmeyen insanlara bir şeyler satmaya çalışmak, satamadın mı bir üstünüzden fırça yemek vs. Yani onuru olan bir insanın yapamayacağı bir iş. Ayrıca bir çoğunun maaşı asgari ücret + prim. Çalışanda max 2 yıl dayanıyor. Hadi senden bir b*k olmadı sınıf arkadaşların ne yaptı diye sorarsanız. 60 kişilik sınıftan %80'i bölümüyle alakasız işlerde çalışıyor, birkaçı iyi sayılabilecek bir işte çalışıyor. Torpili olan devlet kurumuna girmiş. Kızların güzel olanlarının %90'ı zengin ve kendisinden yaşça büyük adamlarla evlenmiş vs. Evet b*ktan bir üniversite okusanız bile size yine de çok şey katar ama günümüzde üniversiteler boş bir hal aldı. Önüne gelen boş beleş yayınlar yaptı akademisyen oldu. Üniversitelerde torpil zaten had safhada. İlkokul arkadaşımın biri ben okumayacağım dedi liseyi bitirmedi ve berberin yanına çıraklığa girdi ve şuan işinde bayağı iyi biri. 22 yaşında dükkanını açtı 30'a varmadan evini arabasını aldı. Yine lisede bir arkadaş ben üniversite falan okumam dedi babasının kaportacı dükkanında çalışmaya başladı ve onunda işleri iyi. Altında 500 bin liralık bmw var :) Başka bir arkadaşım boyacı olmuş, evet bildiğiniz boyacı. Geçen ne kadara yapıyorsun dediğim 1 evi 1000-2000 lira arasına boyuyorum dedi(boya hariç). Sıra var 30 gün boyunca çalışıyorum işler yetişmiyor diyor. Yani kazandığı parayı düşünün :) Bizim mahallede parke, fayans, su tessisat işleri yapan bir usta var, adamın eskiden bir şeyi yoktu şuan 3 dairesi 2 tanede dükkanı var kirada :) Bizler üniversite rüyasıyla 25-26 yaşlarına kadar uyutulduk, sizler uyumayın dostlar. Sağlıcakla kalın :) |
Başarılı Olmayan Öğrenciler İçin Üniversite Eğitiminin Önemi
Akademik başarısızlık, üniversite eğitiminizi sorgulamanıza neden olabilir. Ancak, "başarılı" kavramının yalnızca not ortalaması ile sınırlı olmadığını unutmamak gerekir. Üniversite, akademik performansın ötesinde, kişisel ve mesleki gelişim için değerli fırsatlar sunar.
Eğer "üniversite okumak istemiyorum" düşüncesiyle boğuşuyorsanız veya "çocuğum üniversite okumak istemiyor" endişesi duyuyorsanız, üniversite eğitiminin sağlayabileceği faydaları göz önünde bulundurmalısınız:
-
Kişisel Gelişim: Üniversite, eleştirel düşünme, problem çözme ve iletişim becerilerini geliştirmek için benzersiz bir ortamdır. Bu beceriler, her kariyer yolunda ve yaşamın tüm alanlarında çok önemlidir.
-
Mesleki Fırsatlar: Üniversite diploması, iş piyasasında rekabet avantajı sağlar. Birçok işveren, belirli beceri ve bilgi setlerini gerektiren pozisyonlar için üniversite mezunlarını tercih etmektedir.
-
Kariyer Değişikliği: Kariyerinizde bir değişiklik düşünüyorsanız, üniversite eğitimi size yeni beceriler edinme ve farklı alanlarda çalışma fırsatı sunabilir.
-
Ağ Oluşturma: Üniversite, gelecekteki işverenler, meslektaşlar ve akıl hocaları ile bağlantı kurmak için mükemmel bir platformdur. Bu bağlantılar, kariyeriniz boyunca faydalı olabilir.
-
Finansal Faydalar: Araştırmalar, üniversite mezunlarının lise mezunlarına göre daha yüksek maaşlar kazandığını göstermiştir. Uzun vadede, üniversite eğitimine yapılan yatırım finansal olarak faydalı olabilir.
Elbette üniversite herkes için uygun değildir. Ancak, "başarısız" bir öğrenci olsanız bile, üniversite eğitiminin sağlayabileceği çok sayıda faydayı göz önünde bulundurmalısınız. Alternatif yolları araştırın, mesleki eğitimi veya çıraklığı düşünün. Size uygun en iyi eğitim seçeneğini bulmak için zaman ayırın ve kararınızı dikkatlice verin.