Arkadaşlar. Uzun zamandır bu işle ilgileniyorum. Çevreme gösterdim fakat ne kadar objektif yorumlar olduğu malum. Sizden eksiği, gediği ile yorumlarınızı bekliyorum. Birkaç tanesini koydum. Özel istekleriniz olursa PM kutumu canlandırırım, yardımcı olmaya çalışırım
Zamanın manifestosu
Düşünmeden harcanan dakikalar. Hiç ölmeyecek gibi harcıyoruz. Ruhumuz bizi uğurladığında gözleri dolar. Hiç bitmeyecek gibi koşuyoruz, koşuyoruz.
Sonu gelmeyen uçurumun sonunu bekliyoruz. Dürtülerimiz bizi kıskanıyor. Birkaç dakikalık zevklerin kurbanı oluyoruz. Artık kötülük bile arkasını dönüp gidiyor.
Bazıları en güzel yıllarımızı alıyor bizden. Cahilin bakmaktan başka ne gelir ki elinden? Sükutun derinliğinde mahvoluyoruz, korkuyoruz. Biz zamanı, hiç ölmeyecek gibi harcıyoruz.
Sanki birileri çok mutlu. Sanki birileri üzgün. Sanki birileri umuttu, Sanki birileri umutları kuruttu. Sanki birileri somurttu. Sanki.. Sanki birileri kaybetti, Birileri kazandı.. Sanki birileri öldü. Birileri hayattı..
Görmedim, duymadım, tanışmadım. Saklandım. Karanlık.. Zaman hızla süzülüyor yanaklarından Hissediyorum, seni varlığını fakat; Dokunamıyorum, kararıyorum. Sandığımdan, Çok ama çok zor.. Ama.. Ama.. Bitecek elbet tüm kıyamet, Erişeceğim yüreğine, kaybolacak Ruhum sende ancak ve.. Ölüm.
ben de uzun suredır bu ısın ıcındeyım dostum tarzına pek benzemese de kısısel yorurumu yapacağım ve şiirlerimden bir kaçını sizinle paylaşacağım.
Zamanın manifestosu adlı şiirin güzel anlatmak istediğini çok iyi bir şekilde aktarabilmişsin fakat kelime oyunlarıyla bunu biraz süsleyerek çok daha güzel hale getirebilirsin,2. şiirin yazmak için yazılmış gibi geldi bana k.bakma bu eleştirim için fakat şiirin duygu boşalması olduğunu düşündüğümden bunu söylüyorum güzel mi evet ama ben o düşünceye bürünemedim sanırsam özür dilerim bu yüzden,son şiirin içinse yoruma gerek yok muhteşem.
Devam etmelisin ve yanında her zaman kağıt kalem taşı bazen karalarken bile aklına cok guzel satırlar gelir fermuar gibidir şiir ilk satır geldimi arkası çorap söküğü gibidir sen de bilirsin. :)
Keşfedilmemiş bir kıtaydın benden uzakta Gözlerin bilmediğim bir renk aşka yakın Bir uçurumdu düşüncelerim seninle Ya da bir intihar Bilinmeyen bir mevsim kokusuydu ciğerime dolan Senin kıtandan gelen serin ama bir o kadar da içimi ısıtan Belki de rüyalardı sadece yaşadığım Düşlerde yaşarken gerçekte ölen Bir ben var senden uzakta Hani diyor ya Nazım 'Ne sen bunun farkındasın Ne de polis farkında'
Aniden gelen ayrılıklarla düşerdim düşlerinden, belki de üşürdüm yalnızlığında. Soruyorum bu derde düştüm düşeli, Nerden de öğrendi yüreğim okuyup yazmayı seni. Hani şimdi yüreğim nerde ? Bedenim benim bilmediğim, Benden uzak hangi illerde ? Adını duysam da bilmediğim dillerde Benim derdime çare bulunmaz, Ayak basmadığın yaban ellerde. Bırak tökezleyen yüreğimi belki ayağı takılır düşer, belki de vadesi yeter. Kurusa da dilim senin ismini söylerken, nefesim yetişir tutmaya ellerini. Buraya kadarmış ey Aslı'm, Her ne kadar olamasam da sana Kerem. Deldim ya dağ gibi yüreğimi Ferhad'ın burda senin.
quote:
Orijinalden alıntı: ashreff
ben de uzun suredır bu ısın ıcındeyım dostum tarzına pek benzemese de kısısel yorurumu yapacağım ve şiirlerimden bir kaçını sizinle paylaşacağım.
Zamanın manifestosu adlı şiirin güzel anlatmak istediğini çok iyi bir şekilde aktarabilmişsin fakat kelime oyunlarıyla bunu biraz süsleyerek çok daha güzel hale getirebilirsin,2. şiirin yazmak için yazılmış gibi geldi bana k.bakma bu eleştirim için fakat şiirin duygu boşalması olduğunu düşündüğümden bunu söylüyorum güzel mi evet ama ben o düşünceye bürünemedim sanırsam özür dilerim bu yüzden,son şiirin içinse yoruma gerek yok muhteşem.
Devam etmelisin ve yanında her zaman kağıt kalem taşı bazen karalarken bile aklına cok guzel satırlar gelir fermuar gibidir şiir ilk satır geldimi arkası çorap söküğü gibidir sen de bilirsin. :)
Keşfedilmemiş bir kıtaydın benden uzakta Gözlerin bilmediğim bir renk aşka yakın Bir uçurumdu düşüncelerim seninle Ya da bir intihar Bilinmeyen bir mevsim kokusuydu ciğerime dolan Senin kıtandan gelen serin ama bir o kadar da içimi ısıtan Belki de rüyalardı sadece yaşadığım Düşlerde yaşarken gerçekte ölen Bir ben var senden uzakta Hani diyor ya Nazım 'Ne sen bunun farkındasın Ne de polis farkında'
Aniden gelen ayrılıklarla düşerdim düşlerinden, belki de üşürdüm yalnızlığında. Soruyorum bu derde düştüm düşeli, Nerden de öğrendi yüreğim okuyup yazmayı seni. Hani şimdi yüreğim nerde ? Bedenim benim bilmediğim, Benden uzak hangi illerde ? Adını duysam da bilmediğim dillerde Benim derdime çare bulunmaz, Ayak basmadığın yaban ellerde. Bırak tökezleyen yüreğimi belki ayağı takılır düşer, belki de vadesi yeter. Kurusa da dilim senin ismini söylerken, nefesim yetişir tutmaya ellerini. Buraya kadarmış ey Aslı'm, Her ne kadar olamasam da sana Kerem. Deldim ya dağ gibi yüreğimi Ferhad'ın burda senin.
Sağol yorumun için. Ben şiirde kafiyeye çok önem vermiyorum, bence anlam bakımından yüklü olmalı. Nazım Hikmet gibi, Ahmet Haşim veya Atilla İlhan gibi. Tabii bu benim görüşüm. Bu arada paylaştığın şiir seninse çok güzel olmuş.
Teşekkür ederim,tarzının değişik olduğunu belirtmiştim anlam bakımından yüklü şiirler yazıyorsun yani hem fikiriz :)
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme