Şimdi Ara

Beklenen 2015 ekonomik krizi (17. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3.616
Cevap
39
Favori
96.920
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ekonomik kriz sadece bizim ve maliye bakanının umurunda galiba :)

    diğerleri kendisine saraylar,uçaklar ,lüks araçlar aldığına göre ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemal1414

    ekonomik kriz sadece bizim ve maliye bakanının umurunda galiba :)

    diğerleri kendisine saraylar,uçaklar ,lüks araçlar aldığına göre ?

    Halkin bile umrunda degil hocam.

    Sastim bu ise

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar OVP’de 2017 yılı için açıklanan 2 trilyon 370 milyar lira yani dolar cinsinden 971 milyar dolarlık milli gelir hedeflendi.

    Dolar kuru ise 2.44 lira olarak belirlendi.


    Ayrıca ekonomik büyüklük nominal(cari fiyatlarla) , reel (sabit fiyatlarla) olarak iki şekilde hesaplanıyor.

    Bunları karıştıranlar var.

    Sabit fiyatlarla hesaplanırken belirli bir referans noktasına sıfırlanıp o yıldan itibaren enflasyon ve kur etkilerinden arındırılmış olarak en kısa ve öz tabiriyle mal ve hizmet alımında ki büyüme göz önüne alınır.

    Cari fiyatlarla ile ise enflasyon ve kur etkisi ihmal edilmez en kısa ve öz tabiriyle ülke içinde bir yılda dönen(harcanan) para göz önüne alınır.


    Benim önerim her zaman şu olmuştur.

    Vatandaş bazlı düşünürseniz reel , ülke bazlı düşünürseniz cari fiyatlar yapılan hesaplamaları göz önünde bulundurun.




  • Ali Babacan'ın açıklamaları.




    Babacan: 1 milyon 262 bin ek istihdam sağlandı

    Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yılın 6 ayında önemli ölçüde istihdam artışının gözlendiğini belirterek, "Temmuz ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 262 bin ilave istihdam sağlanmıştır" dedi.

    Babacan, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) 2015 yılı bütçelerinin görüşmeleri sırasında yaptığı sunumda, dünya ekonomisinde küresel kriz sonrası ılımlı büyüme eğiliminin devam etmekle birlikte henüz geneli kapsayan dengeli ve sürdürülebilir bir toparlanma sağlanamadığını belirtti.

    Küresel büyüme ve dünya ticaretindeki artışın kriz öncesi dönemin altında seyrettiğini dile getiren Babacan, son bir yıllık gerçekleşmelerin beklentilerin altında kaldığını söyledi.

    Ekonomik aktivitedeki toparlanma sürecinin bölgeler ve ülkeler arasında önemli farklılıklar gösterdiğini ifade eden Babacan, ABD ekonomisinde hızlı bir toparlanma görülürken Avro Bölgesi ve Japonya ekonomilerindeki büyümenin düzensiz ve yavaş seyrettiğini kaydetti.

    Gelişmiş ülkelerdeki para politikalarına da değinen Babacan, ABD'nin para politikasının normalleşme sürecinde olmasına karşın Avro Bölgesi ve Japonya'nın genişleyici para politikalarına devam ettiğini anımsattı.

    Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde genel olarak bir yavaşlama eğilimi olduğuna dikkati çeken Babacan, "2009 krizinden sonra küresel büyümeyi sürükleyen gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki dönemde küresel büyümeye daha sınırlı bir katkı sağlaması beklenmektedir" diye konuştu.

    - "1 milyon 262 bin ilave istihdam sağlandı"-

    Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Babacan, yılın ilk yarısında ekonominin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 büyüdüğünü hatırlattı.

    Yılın ikinci yarısına ilişkin öncü göstergelerin ekonomide ilk yarıya benzer bir büyüme eğiliminin devam ettiğine işaret ettiğini anlatan Babacan, bu yıl ekonominin yüzde 3,3 seviyesinde büyümesinin beklendiğini söyledi.

    Yılın 6 ayında önemli ölçüde istihdam artışının gözlendiğinin altını çizen Babacan, "Temmuz ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 262 bin ilave istihdam sağlanmıştır" ifadesini kullandı.

    Babacan, istihdamdaki güçlü seyre rağmen iş gücüne katılım oranının artış eğilimini sürdürmesi sonucunda işsizlik oranının bu yıl yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti.

    - Enflasyon ve dış ticaret-

    Geçen yılın ortalarında başlayan döviz kuru hareketleri ve gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin 2014 yılı enflasyonu üzerinde olumsuz etkide bulunduğunu belirten Babacan, ekim ayında enflasyonun yüzde 8,96 seviyesinde gerçekleştiğini dile getirdi.

    Enflasyonun yıl sonu itibarıyla yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini anlatan Babacan, Merkez Bankasının, yıl sonu enflasyon oranının yüzde 8,4-9,4 arasında gerçekleşmesini beklediğini ifade etti.

    Bu yıl, Türkiye'nin ticaret ortaklarının beklenenden düşük seyreden büyüme eğilimlerine rağmen, pazar ve ürün çeşitlendirme politikaları neticesinde ihracatın olumlu bir performans sergilediğini belirten Babacan, yıl sonunda ihracatın yüzde 5,7 artarak 160,5 milyar dolar olmasını beklediklerini söyledi.

    Makro ihtiyati tedbirler ve altın ihracatının uzun dönem seyrine dönmesinin etkisiyle bu yıl ithalat artışının önemli ölçüde yavaşladığını anlatan Babacan, "Toplam ithalatın yüzde 3 azalarak 244 milyar dolar düzeyine gerilemesi tahmin edilmektedir" dedi.

    Geçen yıl 99,9 milyar dolar olan dış ticaret açığının bu yıl 83,5 milyar dolar seviyesine inmesinin beklendiğini kaydeden Babacan, dış ticaret açığındaki olumlu gelişmeye paralel olarak cari işlemler açığının bu yıl 19,1 milyar dolar azalarak 46 milyar dolar, milli gelire oranının da yüzde 5,7 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini dile getirdi.

    Babacan, altın dahil Merkez Bankası brüt döviz rezervlerinin, ihracat reeskont kredilerinin katkısıyla, bu yılın nisan ayı sonundan 24 Ekim tarihine kadar 3 milyar dolar artarak 132,7 milyar dolara ulaştığını belirtti.

    - "Dönüşüm programlarının uygulanması konusunda kararlıyız"-

    10. Kalkınma Planı ile gündeme alınan ve 25 alanda hazırlanan öncelikli dönüşüm programları ile ülkenin yapısal sorunlarına çözüm üretilmesi ve ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecine katkıda bulunmasının amaçlandığını ifade eden Babacan, "62. Hükümetimiz önümüzdeki dönemde 10. Kalkınma Planının daha etkin uygulanmasını sağlayacak olan dönüşüm programlarının hayata geçirilmesi konusunda kararlılık ve hassasiyet göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.

    Maliye politikasında önceki dönemlerde olduğu gibi sıkı duruşun devam ettirileceğine işaret eden Babacan, "2014 yılında yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenen merkezi yönetim bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının program dönemi boyunca kademeli olarak düşmesi ve 2017 yılında yüzde 0,3 olması hedeflenmektedir" dedi.

    Bu yıl Hazine Finansman Programı'nda beklenenden daha iyi bir performans gerçekleştiğini kaydeden Babacan, öngörülenden yüksek gerçekleşen faiz dışı fazla neticesinde 2014 yılı Hazine iç borçlanmasının öngörülen düzeyin altında kaldığını söyledi. Babacan, bu çerçevede, yılbaşında yüzde 86 olarak açıklanan toplam iç borç çevirme oranının yıl sonu itibariyle yüzde 81,6 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti.

    - Yurt dışından 10 ayda 2,3 milyar dolar finansman sağlandı-

    2014 yılında Dünya Bankası'ndan bütçe finansmanı amacıyla 367,4 milyon avro tutarında program kredisi sağlandığını bildiren Babacan, Avrupa Yatırım Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı'ndan toplam 275 milyon avro tutarında program kredisi temin edildiğini kaydetti.

    Hazine Müsteşarlığının yurt dışından sağladığı krediler ile tahsis, ikraz ve garanti yöntemlerini kullanarak altyapı projelerine finansman imkanı sunmakta ve KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırdığını anlatan Babacan, şu ifadeleri kullandı:

    "2014 yılı Ocak-Ekim döneminde muhtelif sektörlerde gerçekleştirilen projeler için yurt dışı kaynaklardan toplam 2,3 milyar dolar tutarında finansman sağlanmıştır. Bu dönemde finansman sağlanan önemli projeler arasında Doğalgaz Sektörünü Geliştirme Projesi, Marmaray Projesi ve Yenilenebilir Enerji Entegrasyonu Projesi bulunmaktadır. 2014 yılı sonu itibarıyla sağlanacak toplam proje finansmanı tutarının 4,1 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir."

    Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yıl sonu itibariyle bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısının 5 milyonu aşmasını beklediklerini belirtti.

    Babacan, Babacan, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) 2015 yılı bütçelerinin görüşmeleri sırasında yaptığı sunumda, Türkiye'nin, kaynak ilişkisini sonlandırdığı IMF'nin yönetiminde ilk defa 1 Kasım itibarıyla İcra Direktörlüğü düzeyinde temsil edildiğini söyledi.

    Ali Babacan, IMF bünyesinde Türkiye'nin oy gücünün yüzde 0,61'den 0,95'e yükseleceği, böylelikle Türkiye'nin fonun en büyük 20 üyesinden biri haline geleceği reform çalışmalarında da sürecin devam ettiğini dile getirdi.

    Dünya Bankası nezdinde 2014'de imzalanan yeni "Ülkeler Grubu Anlaşması" ile Türkiye'nin 2014-2016 yılları arasında İcra Direktörü Vekili, 2020-2024 yılları arasında ise İcra Direktörü görevini üstleneceğine işaret eden Babacan, böylelikle Türkiye'nin, IMF'nin ardından Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu'nda da ilk defa yer alacağını belirtti.

    G-20 Dönem Başkanlığı'nın 1 Aralık itibarıyla Türkiye tarafından üstlenileceğini anımsatan Babacan, bu kapsamda 2015 boyunca G-20 platformunda küresel ekonomi, yatırım, finans, kalkınma, istihdam ve enerji gibi birçok önemli alanda geliştirilecek politikaların Türkiye'nin belirlediği çerçevede ele alınacağını belirtti.

    Babacan, Türkiye'nin başkanlığının, 4 yıl boyunca küresel büyümede ilave 2 puanlık artış beklenen bir ortamda, küresel ölçekte kapsayıcı politikaların oluşturulduğu ve bütün çalışma alanlarında uygulamaların ön plana çıktığı bir dönem olacağını vurguladı. Babacan, bu dönemde küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve en az gelişmiş ülkelerin karşılaştığı sorunlara yönelik çözümler geliştirilmesinin temel öncelikleri arasında yer alacağını kaydetti.

    Türkiye'nin uluslararası donör profilinin, bölgesel kalkınma bankaları ve ikili işbirliği kapsamında arttığını, özellikle 2013'te gerçekleştirilen Afrika Kalkınma Bankası ve Afrika Kalkınma Fonu'na üyelikle birlikte Afrika'nın kalkınmasına ve insani gelişmişlik düzeyine ilişkin sağlanan kalkınma yardımlarının önemli ölçüde arttığını söyledi.


    - 3,3 milyar dolar resmi kalkınma yardımı-

    Türkiye'nin güçlenen uluslararası rolüyle paralel olarak son yıllarda kalkınma yardımları alanında görünürlüğünün oldukça arttığını ifade eden Babacan, resmi kalkınma yardımlarının 2013'te 3,3 milyar dolar olarak gerçekleştiği, bu rakamın 2012'ye kıyasla yüzde 30'luk bir artışı gösterdiği bilgisini verdi.

    Babacan, Türkiye'nin 2013'e ait resmi kalkınma yardımları içerisinde Hazine Müsteşarlığı tarafından sağlanan kalkınma yardımlarının tutarının ise 678 milyon dolar olduğunu belirtti.

    - Karlı, verimli KİT'ler-

    Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığı'nın pay sahipliği fonksiyonunu icra ettiği kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) karlılık, verimlilik ve kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak işletilmesinin temel hedefleri olduğunu vurguladı.

    KİT'lerde uluslararası standartlara uygun iç denetim birimleri oluşturulması ve iç kontrol sistemlerinin geliştirilmesi için gerekli adımların atıldığını dile getiren Babacan, 2015'te de sürecin devamlılığı için gerekli tedbirlerin alınacağını bildirdi. Babacan, 2015'ten itibaren KİT'lerin bağımsız denetime ilişkin gerekli tedbirleri alması ve Türkiye Muhasebe Standartları ile uyumlu finansal raporlama yapma hususunda gerekli kurumsal altyapıyı oluşturmasının sağlanacağını söyledi.

    Hazine Müsteşarlığı, portföyünde bulunan bazı KİT'lerin yatırım ve diğer finansman ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sermaye transferi gerçekleştirildiğine işaret eden Babacan, ayrıca KİT'lere sosyal, bölgesel ve sektörel amaçlarla verilen görevler nedeniyle oluşan zararların Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılandığını anımsattı. Babacan, şöyle konuştu:

    "KİT'lere yapılacak sermaye transferi tutarının 2014'te 5,1 milyar lira, 2015'te ise 5 milyar lira olması beklenmektedir. 2014'te 1,9 milyar lira olarak gerçekleşmesi beklenen KİT'lere yapılacak görev zararı ödemesinin, 2015 yılında da yaklaşık aynı tutarda gerçekleşmesi öngörülmektedir.

    2014'te KİT'ler, iştirakler ve kamu sermayeli bankalardan (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hariç) elde edilecek temettü gelirinin 5,9 milyar lira, KİT'lerden elde edilen hasılat payının ise 621 milyon lira olacağı tahmin edilmektedir. 2015'te KİT'ler, iştirakler ve kamu sermayeli bankalardan (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hariç) elde edilecek temettü gelirinin 2,6 milyar lira, KİT'lerden elde edilen hasılat payının ise 668 milyon lira olacağı öngörülmektedir."


    - 590 bin üreticiye düşük faizli kredi-

    Başbakan Yardımcısı Babacan, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından çiftçilere ve tarımsal üreticilere konularına göre halen yüzde 0 ile yüzde 8,25 arasında değişen faiz oranları ile sübvansiyonlu kredi kullandırıldığına değinerek, bu yılın eylül ayı itibarıyla Ziraat Bankasınca kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesinin 19,5 milyar liraya, Tarım Kredi Kooperatiflerince kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi ise yaklaşık 1,5 milyar liraya ulaştığını bildirdi. Babacan, yılın 9 ayında söz konusu uygulamadan yaklaşık 590 bin üreticinin faydalandığı bilgisini verdi.

    Çiftçilere düşük faizli kredi kullandırımı nedeniyle oluşan gelir kayıplarının karşılanması amacıyla yapılacak ödeme tutarının bu yıl 1,15 milyar lira olması beklendiğini dile getiren Babacan, bu amaçla 2015 bütçesinde ayrılan ödenek tutarının ise 1,3 milyar lira olduğunu söyledi.

    - 124 bin esnafa kredi desteği-

    Esnaf ve sanatkarlarımızın desteklenmesi amacıyla, Halk Bankası tarafından halen yüzde 4 ile yüzde 5 arasında değişen faiz oranları ile sübvansiyonlu kredi kullandırıldığını anımsatan Babacan, bu yılın eylül ayı itibarıyla bu kapsamda kullandırılan esnaf kredilerinin bakiyesinin 12 milyar liraya, bu krediden faydalanan esnaf sayısının 124 bine ulaştığını ifade etti.

    Babacan, bu kapsamda oluşan gelir kayıplarının karşılanması amacıyla bu yıl yapılacak ödeme tutarının 528 milyon lira olması beklendiğini, bu amaçla 2015 yılı bütçesinde ayrılan tutarın ise 600 milyon lira olduğunu belirtti.

    - 6 bin 355 firmaya finansmana erişim kolaylığı-

    Ali Babacan, Hazine destekli kefalet sistemi çerçevesinde Kredi Garanti Fonu üzerinden reel sektörün desteklenmesine de devam edildiğini, 2009'dan bu yana 6 bin 355 firmanın finansmana erişimi kolaylaştırılarak 3,8 milyar lira tutarındaki krediye kefalet desteği sağlandığını dile getirdi.

    - Katılım bankası çalışmaları-

    Kamu sermayeli bankalar tarafından katılım bankası kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğine değinen Babacan, şunları kaydetti:

    "Bu kapsamda, BDDK hakim kurucu ortak TC Ziraat Bankası AŞ ile bankanın iştirakleri olan diğer kurucu ortaklar tarafından Türkiye'de 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeli katılım bankası kurulmasına izin vermiştir. Katılım Bankasının kuruluş sermayesi olarak Ziraat Bankasına Hazine tarafından sermaye artırımı şeklinde aktarılmak üzere 2015 yılı bütçesinde 675 milyon lira ödenek teklif edilmiştir."

    - Sigortacılık ve özel emeklilik sektörü büyümeye devam ediyor-

    Mali sistemin önemli bileşenlerinden biri olan sigortacılık ve özel emeklilik sektörlerinin, 2013 yılı içerisinde de büyümeye devam ettiğini belirten Babacan, şöyle konuştu:

    "Sigortacılıkta 2013'te prim üretimi, 2012 yılına göre yüzde 22 artış göstermiştir. 2014 sonunda prim üretiminin yüzde 10 civarında artması ve 26,6 milyar liraya ulaşması tahmin edilmektedir.

    Yurt içi tasarrufların artırılması, ekonominin ihtiyaç duyduğu fonların vadesinin uzatılması ve vatandaşlarımıza emeklilik döneminde ilave gelir sağlanması bakımından bireysel emeklilik sisteminin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan 'devlet katkısı' teşviki, sistemin büyümesine önemli bir ivme sağlamıştır.

    2013'te katılımcı sayısı 1 milyon 50 bin kişi artarak yaklaşık 4 milyon 150 bine ulaşmıştır. 2014 yılında da katılımcı sayısındaki büyüme devam etmiş ve 9 ayda yaklaşık 700 bin kişi artarak 4 milyon 850 bine ulaşmıştır. Bu yılın 9 ayında, katılımcılar tarafından ödenen katkı paylarına karşılık olarak, katılımcılara yaklaşık 1 milyar 193 milyon lira devlet katkısı ödemesi yapılmıştır. Bu yıl sonu itibariyle bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısının 5 milyonu aşmasını bekliyoruz."

    - Sigortalı konut sayısı 6 milyon 700 bine ulaştı-

    Ali Babacan, 2012'de çıkartılan Afet Sigortaları Kanunu ile Zorunlu Deprem Sigortası kontrolü uygulamasının daha etkin hale getirildiğine işaret ederek, "Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan Ağustos 2012'de 4 milyon olan sigortalı konut sayısı 30 Ekim itibarıyla yaklaşık yüzde 68'lik artışla 6 milyon 700 bin seviyesine ulaşmış bulunmaktadır" dedi.

    Devlet destekli tarım sigortalarında ise ekim ayı itibarıyla toplam poliçe sayısının 1 milyon 58 bin, sağlanan teminat tutarının ise 12,5 milyar liraya ulaştığını belirten Babacan, yıl içerisinde çeşitli bölgelerinde yaşanan doğal afetler nedeniyle sigortalı çiftçilere ödenen tazminat tutarının 402 milyon lira olduğu bilgisini verdi.

    Babacan, ekim ayı itibarıyla Türkiye'de 261 yatırımcının lisans aldığını ve 5 Bireysel Katılım Yatırımcısı ağının akredite edildiğini söyledi.

    Devlet Destekleri Bilgi Sistemi'ne ilişkin mevzuatın yayımlandığını anımsatan Başbakan Yardımcısı Babacan, 2015 başından itibaren sisteme ilgili kuruluşlar tarafından veri aktarımı başlayacağını ifade etti.

    Babacan, Türkiye'nin, demografik özellikleri, nitelikleri artan işgücü, sanayileşme deneyimi, geniş iç pazarı, gelişmiş pazarlara yakınlığı ve gelişmekte olan pazarlara erişim imkanı açısından yeni bir atılım yapma ve yüksek gelirli ülkeler arasında yer alma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, bu nedenle önümüzdeki dönemde, ekonominin dünya standartlarında üreten, değer zincirinin daha üst basamaklarında yer alan ve ithalat bağımlılığını azaltmış daha istikrarlı bir yapıya kavuşmasının önem arz ettiği belirtti. Babacan, Orta Vadeli Program ve 2015 Yılı Bütçesi'nin bu hedeflere yönelik hazırlandığını kaydetti.

    AA




  • Tipik Babacan incileri.

    Gunes'in altinda yeni bisey yok

    Dolar boyle giderse cok rahat ekonomimizi raydan cikarir.

    Enflasyon temiz %15 olur.

    Adamlara bak dolari 2.5 bekliyoruz diyorlar.

    Yahu biseyler yapsana!!!

    Dolar 5 lira mi olucak??

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thomassee


    quote:

    Orijinalden alıntı: kemal1414

    ekonomik kriz sadece bizim ve maliye bakanının umurunda galiba :)

    diğerleri kendisine saraylar,uçaklar ,lüks araçlar aldığına göre ?

    Halkin bile umrunda degil hocam.

    Sastim bu ise

    bu halk böyledir

    zamanında Ecevit hükümetini de yere göğe sığdıramıyorlardı ama bir anda sönüp gitti

    bizim insanımız normal hayattan hep geride kalır ,ne zaman ki kafasına tokmak tam iner işte o zaman akıllanır ama neye yarar ,atı alan Üsküdarı geçtikten sonra

    yıllarca çilesini çeker ama çok kısa sürede unutur ve dünya üzerinde nadir bulunan bir millet olduğumuz her halimizden belli




  • 2015 gelse de şu dört gözle bekleyenler ekonomik krizine kavuşsa artık. Tam bir komedi bu topic. Her gördüğümde gülüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chairman of the board

    2015 gelse de şu dört gözle bekleyenler ekonomik krizine kavuşsa artık. Tam bir komedi bu topic. Her gördüğümde gülüyorum.

    Burada kimse kriz çıksın diye beklemiyor ak kardeş. herkesin işi gücü var krizlerden belli bir kesim değil herkes etkilenir. Herkesin temennisi ekonomik istikrarın sürekliliği.
    Burada gündemde ekonomi ve finansal olayları tartışıyoruz. Dolar yükselmişse ne yapalım hayra mı yoralım? Kusura bakmayın ama büyümemizi çekemiyorlar, faiz lobisi yalanlarına inanmıyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bundeskanzler


    quote:

    Orijinalden alıntı: chairman of the board

    2015 gelse de şu dört gözle bekleyenler ekonomik krizine kavuşsa artık. Tam bir komedi bu topic. Her gördüğümde gülüyorum.

    Burada kimse kriz çıksın diye beklemiyor ak kardeş. herkesin işi gücü var krizlerden belli bir kesim değil herkes etkilenir. Herkesin temennisi ekonomik istikrarın sürekliliği.
    Burada gündemde ekonomi ve finansal olayları tartışıyoruz. Dolar yükselmişse ne yapalım hayra mı yoralım? Kusura bakmayın ama büyümemizi çekemiyorlar, faiz lobisi yalanlarına inanmıyoruz.

    blokla kurtul




  • WSJ Türkiye takip ettiğim güvenilir bi kaynaktı.

    Ama kapatma kararı vermişler.

    Yazık oldu
  • Ben savımı hala sürdürüyorum.

    Emtia fiyatlarındaki düşüş geçici değilde kalıcı olursa orta vadede kriz çok az etkileyecek.

    Euro/Dolar paritesi ve Avrupa'da ki durgunluk bir de FED konusu dış sorunlar...

    Şu an ki model ihracat kaynaklı büyüme bir süre sonra işlemez hale gelebilir. İşlemez demeyelim de durgunlaşabilir diyelim.

    Geriye ne kalıyor ekonomi canlı olabilmesi için iç tüketim..

    O vergiler inecek arkadaş başka yolu yok. 2015 seçimleri her şeye gebe........
  • Bir durgunluk yaşadığımız ortada. Bunu iş hayatında olanlar fark edeceklerdir.

    Fakat yaşadığımız durumu bir kriz olarak nitelendirmek için sansasyonel bazı gelişmeler olması lazım.

    Bunlara örnek vermek gerekirse devalüasyon yada İSO 500'deki bir kaç firmanın iflas erteleme istemesi.

    Bu ihtimalleri çok olası görmüyorum. Zaten seçimler yaklaştıkça ekonominin çok iyi olduğuna dair haberler servis edilecektir.

    Özetle 1-2 sene arası adı konmuş ekonomik kriz yerine 3-5 senelik bir durgunluk yaşayacağımızı düşünüyorum. Buda orta kesimi hissettirmeden etkileyecektir.
  • cHoSen1907 C kullanıcısına yanıt
    Durgunluk bariz hocam.

    Simdi butce geliyor.

    Ve daha sonra da secim ekonomisine girilicek.

    Bu yuzden herhangi bir reform olmaz.

    Bakalim nolucak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaslar bir kotu haber daha geldi.

    İssizlik cift hanede tekrar.

    Ozellikle genclerdeki issizlik oranina dikkat edin.

    http://m.radikal.com.tr/ekonomi/issizlik_cift_haneye_cikti-1233050

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu sefer de disardan kotu bir haber var.

    Japon ekonomisi resesyona girdi.

    2.ceyrekte %7 kuculen ekonomi bu ceyrekte de kuculerek teknik olarak resesyona girmis oldu.

    Shinzo Abe buyuk ihtimalle erken secim cagrisi yapicak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Thomassee kullanıcısına yanıt
    İşsizlik açıklan 10.1

    Suriyeliler ciddi anlamda iş hayatına girmeye başladı. Buda vasıfsız eleman piyasasını etkiliyor. İler ki aylarda daha da derinden etkileyecektir.

    Seçim ekonomisi bütçede açık demek. Ayrıca devlet de kritik yerlerde bulunan kesimlerin kendi işleri yerine siyaset ile ilgilenmesi demek ki bunların sonucu bütçe dengesinin bozulması demek.

    Fakat ele almamız gereken çok önemli bir gelişme var oda petroldeki ani düşüş.

    Cari açıkta işimize yarayan bir gelişme fakat orta vade de bizden götürüleri olacaktır.

    Bunlardan en önemlisi Rusya'daki inşaat piyasasının durgunluğa girmesi. Oradaki firmaların ve çalışanların sayısını azalması. Binlerce insan paralarını orada kazanıp Türkiye'de harcıyor.

    Ekonomisi Petrole dayanan Orta Asya ve Arap ülkelerinde de yaşanacak durgunluk bizi daha derinden etkileyecektir.

    Kısacası eski bildiğimiz krizler gibi bir gecede her şey olup bitmeyecek ama yavaş yavaş fakirleşeceğiz. Orta ölçekteki firmalardan mali durumu kötü olanlar batacak. İstanbul İnşaat çöplüğüne dönecek. Ama adı konmuş bir kriz olacağını söylemek oldukça zor olacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cHoSen1907

    İşsizlik açıklan 10.1

    Suriyeliler ciddi anlamda iş hayatına girmeye başladı. Buda vasıfsız eleman piyasasını etkiliyor. İler ki aylarda daha da derinden etkileyecektir.

    Seçim ekonomisi bütçede açık demek. Ayrıca devlet de kritik yerlerde bulunan kesimlerin kendi işleri yerine siyaset ile ilgilenmesi demek ki bunların sonucu bütçe dengesinin bozulması demek.

    Fakat ele almamız gereken çok önemli bir gelişme var oda petroldeki ani düşüş.

    Cari açıkta işimize yarayan bir gelişme fakat orta vade de bizden götürüleri olacaktır.

    Bunlardan en önemlisi Rusya'daki inşaat piyasasının durgunluğa girmesi. Oradaki firmaların ve çalışanların sayısını azalması. Binlerce insan paralarını orada kazanıp Türkiye'de harcıyor.

    Ekonomisi Petrole dayanan Orta Asya ve Arap ülkelerinde de yaşanacak durgunluk bizi daha derinden etkileyecektir.

    Kısacası eski bildiğimiz krizler gibi bir gecede her şey olup bitmeyecek ama yavaş yavaş fakirleşeceğiz. Orta ölçekteki firmalardan mali durumu kötü olanlar batacak. İstanbul İnşaat çöplüğüne dönecek. Ama adı konmuş bir kriz olacağını söylemek oldukça zor olacaktır.

    hocam krizin adı yok. ben ne bundan önceki krizlerde ne de başka bir zaman alım gücümün bu kadar düştüğünü hatırlamıyorum. ülke bir dönem zenginlik yaşadı ama gelir dağılımındaki adaletsizliğin hızlı artışı yüzünden biz orta direk zaten hiç pay alamadık bu işten. ne idüğü belirsiz, sıfatsız vasıfsız insanlar (amele müteaahitler) köşe oldu, bizde oturduğumuz yerden izledik. bundan sonrada iyiye gitmez artık, borç sarmalına girdik bir kez, tıpkı osmanlının lale devri gibi oldu.




  • Cok fazla haber gelmeye devam ediyor.

    Ekim ayinda butce acigi 3 milyar lira olmus.

    Ocak-Ekim doneminde ise 15 milyar lira.

    Butceyi yine tutturamadilar.

    2015 gercekten zor bir yil olucak bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • apulunas kullanıcısına yanıt
    Lale devri ornegi gercekten guzel bir benzetme.

    Tarihi olarak bakarsak son 10 yil aynen boyle bir surec oldu.

    Borcla gelen saadet.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • maliye bakanı resmen çırpınıyor ama onu bile acımasızca eleştiriyorlar ,bence o görevden alınırsa yavaş yavaş falan değil birden çakılacağız

    zaten yavaşı mı kaldı ,üflesen gidecek bir ekonomimiz oldu

    olsun ama artık dünyanın en büyük sarayı bizde ,diye sevinenler varken az bile ,beter olalım

    normal ülke insanı dürtmeden bile anlar ama bizimkilerin kafasına balyoz inmeden anlamazlar ,tabi birde işler kötüye gidince utanmadan meydanlara,tv. lere çıkıp feryat ederler

    sakız almaya parası olmayan insanların saraya sevindiği bir ülkeden daha ne bekliyorsunuz ?
  • 
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.