Arkadaşlar, İki sorum var. 1. Belediyelerin kendilerine göre (devlete, muhtara vs... yani onların kayıtlarına vs...göre) fakir olduğunu düşündüğü kesimlere yardımda bulunmasını (kömür, yiyecek vb...) nasıl değerlendiriyorsunuz? 2. Su kıtlığı ile nasıl mücadele edilebilir? Benim cevaplarım kısaca,
1. Gerçek ihtiyaç sahiplerini ancak ve ancak toplum bilir. Osmanlı vakıfları, dernekleri bunun için kurmadı mı? Belediyeler bence bu düşüncesinden bir an önce vazgeçmelidir. Bu gelir transferinin ancak vatandaş, zengin kesim veya imkanı olan kişiler kendi rızasıyla yapmalıdır. 2. Kuraklık, su kıtlığı 1 senedir bilinen birşey. 2-3 yıldır küresel ısınma ile ilgili mailler size de ulaşmıştır. Bence son döneme kadar beklenip ikişer günlük kesintiye gidileceğine, bir yıl önceden katla su faturalarını 3'e, 5'e bak bakalım ev hanımları hergün balkon yıkayabiliyor mu? 5 tondan az harcayana da ödül olarak su faturasına borç olarak sıfır yaz. Hem de aldığın fazla tahsilatı da su getirme işinde kullan.
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir tane bile cevap yok mu? Yok mu hiç bu işlere meraklı, mürekkep yalamış bir arkadaş çok ilginç.