Ben bilirim Önce ben önce ben önce ben Ben doymadan sana nasıl ikram edeyim Önce ben, ene bilirim bu işleri... Nerede İbrehim Bin Ethem nerede ben Terketmiş taç taht bırakmışta sofi olmuş Bulduğunu dağıtır, bulamadığın da aç kalırmış Ya Aziz Mahmut Hûdayi, terketmiş Mürşit aşkına Kadılık makamını ciğer satmış Daha neleri var, uçamadığı için alınamayan dervişliğe Kaçamadığı için nefsinden alınamayan dergaha Ya Hallac-ı Mansura ne dersin Ene makamında takılı kaldı diye savurdular küllerini Kırbaçtan, cezacının kırbacından gelirdi enel Hak sesleri Külerinden gelirdi Enel hak sözleri Yetişemedi bu güne yetişemedi tariki Nakşiye Yetişseydi tek tövbeydi takıldığı makamın terbiyesi Tariki Nakşi Ebu Bekir'dendir herkes bilir Zikirleri gizlidir, gizlidir. O Ebû Bekir'dir O Sıtk'tır Varsa Bende Sıdk ne âlâ, başka neye gerek ola Yoksa bende sıdk, bağışlasam Onüç er çocuk Peygamber'e Bana ne faydası ola, ne faydası ola Vird, ola, hatme duası adabı ola, yav süper Mümin olam Neye yarar bende Sıdk yoksa Sıdk takvadır gizlidir derindir Melek bilmez yazamaz, şeytan bilmez bozamaz Kulda kim ola, kulu tartanın tartısı yerle bir ola. Elbet ehli vardır tartıcının terazicinin Ehline izinlisine demedim, o izinlidir tartıda Ben çıkmışım Şeyh Selahattin tartısına Vermiş beni yanında Seyyid Mehdi El- Haleli Sultana Herkesin terazisi ayrı, terazicisi ayrı Kadın aşkında, sözde nişanda gönül tartısı ayrı Gül , tek yada buket gül Çok çıktım o tartıya , indimde çıktım çıktımda indim Papatyayla kandırma. İlla gül illa gül, Kurusu da güldür, yaşıda gül Dikenliside güldir, Sarmaşığıda gül Sofisi güldür, Dervişi gül, İhvanı gül Ümmeti ümmeti güldür Seyyid Nesimi'den Allah razı olsun, diyor ki mısralarında Bugün ben şâhımı gördüm Çeşmi cemâli güldür gül Gül olanın aslı güldür Peygamberin nesli güldür gül Kurusu gül, yaşı güldür Toprağı gül, taşı güldür Girdim şahın bahçesine, Cümlesi aşı güldür gül Asmasında gül dalları, Kovanında gül balları Ağacında gül hâlleri, Servi pınarı güldür gül Arkı akar çarkı döner, Gülden değirmeni döver Yine gülden gül öğütür, Bendi ırmağı güldür gül Gülden terâzi yaparlar, Gül ile gülü tartarlar Gül alırlar gül satarlar, Çarşı pazarı güldür gül Açıl gel ey gonca gülüm, Ağlatma şeydâ bülbülün Bu inleyen garib dilin, Âh-u efgânı güldür gül Gel hâ gel ha gül Nesîmi, Geldi yine gül mevsimi Bu feryad bülbül sesimi Sesi feryâdı güldür gül. Seyyid Nesimi Haktır sözü, derindir ve sünneti Seniyyedir Hikmeti. Barış Sağlam |
Bildirim