Beyler eve hırsız girdi

quote:

Orijinalden alıntı: umtcmz

Kucuk suprizler yap

quote:

Orijinalden alıntı: *UmutSS

Kucuk suprizler yap

quote:

Orijinalden alıntı: Nipponese

Sopa mopa yokmu?

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Nipponese

Sopa mopa yokmu?

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Nipponese

Sopa mopa yokmu?

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Nétwork

Kedidir kedi.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Sokrates_

sinektir sinek

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: HeLLBoy1911

eve hırsız girdi beyler ben pc başındayken salonun sensörlü lambası yandı kendi kendine kapı kapalı lavuk muhtemelen içerde napmalıyım

quote:

Orijinalden alıntı: Mimar SaNAN

Bir ilk olması gerçeği insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsan sürekli bir öncesi olduğunu düşünür.İnsanın Allah tarafından yaratılması ya da hiçlikten gelmesi insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsanın hiçlikten gelmesi hiçlik açısından da açıklanamaz.Ancak insanın Allah tarafından yaratılması Allah tarafından açıklanabilecek bir durumdur.Sonsuzluk insan zihnini zorlayan bir kavramdır.Çünkü biz zamanı biliriz.İnsana her yerde olmak imkansızdır.Çünkü biz mekanda yaşarız.Ancak Einstein izafiyet teorisinde çok önemli bilgiler ortaya sunmuştur.Zaman değişkendir.Kütle, uzay, kara delikler ve ışık hızı.Işık hızına ulaşırsanız zamanı durdurabilirsiniz tabi kütleniz olmamalı.Özel görelilik madde enerji ve sonsuz kavramlarını açıklayabiliyor.İyi incelenirse de sonsuzluğun, madde enerji ilişkisinin kavranmasında pek sıkıntı yok.Burda bir zamanda yaşıyoruz diyelim zamanı gittikçe yavaşlatalım ve durduralım.Artık önce sonra yok.Sonsuz bir zamanda ve süreklilikte yaşamış oluyoruz.
Bir de alıntı yaptım aşağıda:

Einstein'ın teoremine rağmen, bir çok kişi ışık hızının aşılabileceğini düşünmekte ve bunun üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Üstelik bugüne kadar bir şeylerin ışıktan hızlı gittiği bazı olaylar öne sürülmüş ve bunlar fiziksel olarak deneylerle de saptanmıştır. Ancak bu deneylerdeki detaylı analizler sonunda bunların hiçbirisinin görelilik kuramına aykırı olmadığı ve olamayacağı saptanmış.

Işık hızının geçilemezliğini şu şekilde gösterebiliriz: Bir uzay gemisiyle uzak yıldızlardan birine bir sehayat planladığımızı varsayalım. Gemimizin hızının ışık hızını geçip geçemeyeceğini merak ediyoruz elbette. Buradaki olay, duran bir cismi hızlandırıp ışık hızını geçirmeye çalışmaktır. Uzay gemimizn motoru itme sağlarken aslında araca enerji kazandırmaktadır. Hareketten kaynaklanan bu enerjiye kinetik enerji diyoruz. Einstein'ın ünlü enerji-kütle bağıntısı yasasını gözönünde bulunduracak olursak (E=m*c2) enerjisi, yani hızı artan cismin kütlesinde de bir artış meydana gelecektir. Formüldeki "c" ışık hızı her zaman sabit olduğu için enerjinin artmasına karşılık kütlenin de artması zorunluluğu bulunduğu gayet açık görülmektedir. Fakat formülde, ışık hızının büyüklük bakımından enerji ve kütleye göre çok daha fazla baskın olması, düşük hızlarda çok büyük bir değişiklik gözlenmediği anlamına gelir. Bu durumda, kütledeki artış düşük hızlarda (relativistik olmayan hızlarda) ihmal edilebilir. Fakat ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) kütledeki artış ihmal edilemeyecek ölçüde belirginleşir. Öyle ki, ışık hızına ulaştığımızda maddenin enerjisi ve dolayısıyla kütlesi sonsuz olur. Görebildiğimiz evdende bile bütün bildiğimiz enerjilerin sonlu miktarda olduğunu düşünürsek, sonsuz miktarda enerjiden bahsetmek imkansızdır. Dolayısıyla Einstein'ın ünlü formülüne göre her şey ışık hızından yavaş hareket etmek zorundadır. Bir cismin durma konumunda başlayıp ışık hızına eşit ya da daha fazla hıza ulaşma imkanı yoktur.

quote:

Orijinalden alıntı: HeLLBoy1911

Bu mesaj silindi.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: WhammY*

quote: Orijinalden alıntı: Mimar SaNAN Bir ilk olması gerçeği insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsan sürekli bir öncesi olduğunu düşünür.İnsanın Allah tarafından yaratılması ya da hiçlikten gelmesi insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsanın hiçlikten gelmesi hiçlik açısından da açıklanamaz.Ancak insanın Allah tarafından yaratılması Allah tarafından açıklanabilecek bir durumdur.Sonsuzluk insan zihnini zorlayan bir kavramdır.Çünkü biz zamanı biliriz.İnsana her yerde olmak imkansızdır.Çünkü biz mekanda yaşarız.Ancak Einstein izafiyet teorisinde çok önemli bilgiler ortaya sunmuştur.Zaman değişkendir.Kütle, uzay, kara delikler ve ışık hızı.Işık hızına ulaşırsanız zamanı durdurabilirsiniz tabi kütleniz olmamalı.Özel görelilik madde enerji ve sonsuz kavramlarını açıklayabiliyor.İyi incelenirse de sonsuzluğun, madde enerji ilişkisinin kavranmasında pek sıkıntı yok.Burda bir zamanda yaşıyoruz diyelim zamanı gittikçe yavaşlatalım ve durduralım.Artık önce sonra yok.Sonsuz bir zamanda ve süreklilikte yaşamış oluyoruz. Bir de alıntı yaptım aşağıda: Einstein'ın teoremine rağmen, bir çok kişi ışık hızının aşılabileceğini düşünmekte ve bunun üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Üstelik bugüne kadar bir şeylerin ışıktan hızlı gittiği bazı olaylar öne sürülmüş ve bunlar fiziksel olarak deneylerle de saptanmıştır. Ancak bu deneylerdeki detaylı analizler sonunda bunların hiçbirisinin görelilik kuramına aykırı olmadığı ve olamayacağı saptanmış. Işık hızının geçilemezliğini şu şekilde gösterebiliriz: Bir uzay gemisiyle uzak yıldızlardan birine bir sehayat planladığımızı varsayalım. Gemimizin hızının ışık hızını geçip geçemeyeceğini merak ediyoruz elbette. Buradaki olay, duran bir cismi hızlandırıp ışık hızını geçirmeye çalışmaktır. Uzay gemimizn motoru itme sağlarken aslında araca enerji kazandırmaktadır. Hareketten kaynaklanan bu enerjiye kinetik enerji diyoruz. Einstein'ın ünlü enerji-kütle bağıntısı yasasını gözönünde bulunduracak olursak (E=m*c2) enerjisi, yani hızı artan cismin kütlesinde de bir artış meydana gelecektir. Formüldeki "c" ışık hızı her zaman sabit olduğu için enerjinin artmasına karşılık kütlenin de artması zorunluluğu bulunduğu gayet açık görülmektedir. Fakat formülde, ışık hızının büyüklük bakımından enerji ve kütleye göre çok daha fazla baskın olması, düşük hızlarda çok büyük bir değişiklik gözlenmediği anlamına gelir. Bu durumda, kütledeki artış düşük hızlarda (relativistik olmayan hızlarda) ihmal edilebilir. Fakat ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) kütledeki artış ihmal edilemeyecek ölçüde belirginleşir. Öyle ki, ışık hızına ulaştığımızda maddenin enerjisi ve dolayısıyla kütlesi sonsuz olur. Görebildiğimiz evdende bile bütün bildiğimiz enerjilerin sonlu miktarda olduğunu düşünürsek, sonsuz miktarda enerjiden bahsetmek imkansızdır. Dolayısıyla Einstein'ın ünlü formülüne göre her şey ışık hızından yavaş hareket etmek zorundadır. Bir cismin durma konumunda başlayıp ışık hızına eşit ya da daha fazla hıza ulaşma imkanı yoktur.

yok bu konu o konu değil burda eve hırsız giriyo

quote:

Orijinalden alıntı: baris195

ölü taklidi yap dokunmaz

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Mimar SaNAN
Bir ilk olması gerçeği insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsan sürekli bir öncesi olduğunu düşünür.İnsanın Allah tarafından yaratılması ya da hiçlikten gelmesi insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsanın hiçlikten gelmesi hiçlik açısından da açıklanamaz.Ancak insanın Allah tarafından yaratılması Allah tarafından açıklanabilecek bir durumdur.Sonsuzluk insan zihnini zorlayan bir kavramdır.Çünkü biz zamanı biliriz.İnsana her yerde olmak imkansızdır.Çünkü biz mekanda yaşarız.Ancak Einstein izafiyet teorisinde çok önemli bilgiler ortaya sunmuştur.Zaman değişkendir.Kütle, uzay, kara delikler ve ışık hızı.Işık hızına ulaşırsanız zamanı durdurabilirsiniz tabi kütleniz olmamalı.Özel görelilik madde enerji ve sonsuz kavramlarını açıklayabiliyor.İyi incelenirse de sonsuzluğun, madde enerji ilişkisinin kavranmasında pek sıkıntı yok.Burda bir zamanda yaşıyoruz diyelim zamanı gittikçe yavaşlatalım ve durduralım.Artık önce sonra yok.Sonsuz bir zamanda ve süreklilikte yaşamış oluyoruz.
Bir de alıntı yaptım aşağıda:

Einstein'ın teoremine rağmen, bir çok kişi ışık hızının aşılabileceğini düşünmekte ve bunun üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Üstelik bugüne kadar bir şeylerin ışıktan hızlı gittiği bazı olaylar öne sürülmüş ve bunlar fiziksel olarak deneylerle de saptanmıştır. Ancak bu deneylerdeki detaylı analizler sonunda bunların hiçbirisinin görelilik kuramına aykırı olmadığı ve olamayacağı saptanmış.

Işık hızının geçilemezliğini şu şekilde gösterebiliriz: Bir uzay gemisiyle uzak yıldızlardan birine bir sehayat planladığımızı varsayalım. Gemimizin hızının ışık hızını geçip geçemeyeceğini merak ediyoruz elbette. Buradaki olay, duran bir cismi hızlandırıp ışık hızını geçirmeye çalışmaktır. Uzay gemimizn motoru itme sağlarken aslında araca enerji kazandırmaktadır. Hareketten kaynaklanan bu enerjiye kinetik enerji diyoruz. Einstein'ın ünlü enerji-kütle bağıntısı yasasını gözönünde bulunduracak olursak (E=m*c2) enerjisi, yani hızı artan cismin kütlesinde de bir artış meydana gelecektir. Formüldeki "c" ışık hızı her zaman sabit olduğu için enerjinin artmasına karşılık kütlenin de artması zorunluluğu bulunduğu gayet açık görülmektedir. Fakat formülde, ışık hızının büyüklük bakımından enerji ve kütleye göre çok daha fazla baskın olması, düşük hızlarda çok büyük bir değişiklik gözlenmediği anlamına gelir. Bu durumda, kütledeki artış düşük hızlarda (relativistik olmayan hızlarda) ihmal edilebilir. Fakat ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) kütledeki artış ihmal edilemeyecek ölçüde belirginleşir. Öyle ki, ışık hızına ulaştığımızda maddenin enerjisi ve dolayısıyla kütlesi sonsuz olur. Görebildiğimiz evdende bile bütün bildiğimiz enerjilerin sonlu miktarda olduğunu düşünürsek, sonsuz miktarda enerjiden bahsetmek imkansızdır. Dolayısıyla Einstein'ın ünlü formülüne göre her şey ışık hızından yavaş hareket etmek zorundadır. Bir cismin durma konumunda başlayıp ışık hızına eşit ya da daha fazla hıza ulaşma imkanı yoktur.

quote:

Orijinalden alıntı: WhammY*

quote: Orijinalden alıntı: Mimar SaNAN Bir ilk olması gerçeği insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsan sürekli bir öncesi olduğunu düşünür.İnsanın Allah tarafından yaratılması ya da hiçlikten gelmesi insanın düz mantığıyla açıklanamaz.İnsanın hiçlikten gelmesi hiçlik açısından da açıklanamaz.Ancak insanın Allah tarafından yaratılması Allah tarafından açıklanabilecek bir durumdur.Sonsuzluk insan zihnini zorlayan bir kavramdır.Çünkü biz zamanı biliriz.İnsana her yerde olmak imkansızdır.Çünkü biz mekanda yaşarız.Ancak Einstein izafiyet teorisinde çok önemli bilgiler ortaya sunmuştur.Zaman değişkendir.Kütle, uzay, kara delikler ve ışık hızı.Işık hızına ulaşırsanız zamanı durdurabilirsiniz tabi kütleniz olmamalı.Özel görelilik madde enerji ve sonsuz kavramlarını açıklayabiliyor.İyi incelenirse de sonsuzluğun, madde enerji ilişkisinin kavranmasında pek sıkıntı yok.Burda bir zamanda yaşıyoruz diyelim zamanı gittikçe yavaşlatalım ve durduralım.Artık önce sonra yok.Sonsuz bir zamanda ve süreklilikte yaşamış oluyoruz. Bir de alıntı yaptım aşağıda: Einstein'ın teoremine rağmen, bir çok kişi ışık hızının aşılabileceğini düşünmekte ve bunun üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Üstelik bugüne kadar bir şeylerin ışıktan hızlı gittiği bazı olaylar öne sürülmüş ve bunlar fiziksel olarak deneylerle de saptanmıştır. Ancak bu deneylerdeki detaylı analizler sonunda bunların hiçbirisinin görelilik kuramına aykırı olmadığı ve olamayacağı saptanmış. Işık hızının geçilemezliğini şu şekilde gösterebiliriz: Bir uzay gemisiyle uzak yıldızlardan birine bir sehayat planladığımızı varsayalım. Gemimizin hızının ışık hızını geçip geçemeyeceğini merak ediyoruz elbette. Buradaki olay, duran bir cismi hızlandırıp ışık hızını geçirmeye çalışmaktır. Uzay gemimizn motoru itme sağlarken aslında araca enerji kazandırmaktadır. Hareketten kaynaklanan bu enerjiye kinetik enerji diyoruz. Einstein'ın ünlü enerji-kütle bağıntısı yasasını gözönünde bulunduracak olursak (E=m*c2) enerjisi, yani hızı artan cismin kütlesinde de bir artış meydana gelecektir. Formüldeki "c" ışık hızı her zaman sabit olduğu için enerjinin artmasına karşılık kütlenin de artması zorunluluğu bulunduğu gayet açık görülmektedir. Fakat formülde, ışık hızının büyüklük bakımından enerji ve kütleye göre çok daha fazla baskın olması, düşük hızlarda çok büyük bir değişiklik gözlenmediği anlamına gelir. Bu durumda, kütledeki artış düşük hızlarda (relativistik olmayan hızlarda) ihmal edilebilir. Fakat ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) kütledeki artış ihmal edilemeyecek ölçüde belirginleşir. Öyle ki, ışık hızına ulaştığımızda maddenin enerjisi ve dolayısıyla kütlesi sonsuz olur. Görebildiğimiz evdende bile bütün bildiğimiz enerjilerin sonlu miktarda olduğunu düşünürsek, sonsuz miktarda enerjiden bahsetmek imkansızdır. Dolayısıyla Einstein'ın ünlü formülüne göre her şey ışık hızından yavaş hareket etmek zorundadır. Bir cismin durma konumunda başlayıp ışık hızına eşit ya da daha fazla hıza ulaşma imkanı yoktur.

yok bu konu o konu değil burda eve hırsız giriyo

bu konuya girecen:http://forum.donanimhaber.com/m_50396455/tm.htm
bişey değil

quote:

Orijinalden alıntı: baris195

köpek sesi işe yarar

http://www.videoizlemex.net/araplardan-kopek-sesi.html