SOFIA'nın Sönük Nesne Kızılötesi Kamerası’yla (FORCAST) yapılan gözlemler sonucunda Iris ve Massalia’nın yüzeylerinde su moleküllerinin varlığına işaret eden belirli bir dalga boyunda ışık yansıdı tespit edildi. Bilim insanları asteroitlerin önemli olduğunu zira geçmişe dair önemli bulguları barındırdıklarını söylüyor. Esasında asteroitler gezegen olamamış veya bu süreçten arta kalanlardır, haliyle bu nesnelerin bileşimleri suyun Dünya’ya veya diğer gezegenlere nasıl ulaştığına ışık tutabilir.
Yapılan açıklamaya göre Iris ve Massalia, Güneş’ten uzak oldukları için yüzeylerinde su barındırabiliyor. Güneş sisteminin iç kesimindeki asteroitlerde suya rastlanmıyor zira buradaki ısı, asteroitlerdeki suyu buharlaştırıyor. Öte yandan Iris ve Massalia, o kadar da uzakta değil. Dolayısıyla Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında suya sahip daha fazla asteroidin olabileceği düşünülüyor. Ek olarak asteroitlerin Dünya'nın suyunun birincil kaynağı olduğuna ve bildiğimiz yaşam için gerekli elementleri sağladığına inanılıyor.
Bununla birlikte asteroitlerden toplanan ve Dünya’ya getirilen örneklerde de su molekülleri tespit edilmiş olsa da, uzaydaki bir asteroitin yüzeyinde ilk kez su molekülleri bulundu. Daha önce yapılan ayrı bir çalışmada da SOFIA, Ay'ın güney yarımküresindeki en büyük kraterlerden birinde benzer su izleri bulmuştu. Bu çalışma da Ay araştırmasının bulgularına dayandırılarak gerçekleştirildi.