Şimdi Ara

Bir Hikaye ... Kısa ama çok enteresan mutlaka bakın!

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

1 Misafir - 1 Masaüstü

5 sn

33
Cevap

0
Favori

1.476
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

0 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa: 1 2

Giriş

Mesaj

Dünyamızda farklı özelliklere sahip insanlar yaşar.Hepsi yanımızdan geçer gider.Hiçbirinin neyin nesi
olduğunu anlayamayız.Hikayemiz bu insanlar hakkındaki bilgi ve bir çocuğun ailesi ile gittiği tatilde
yaşadıklarını anı anına anlatılması;

- Kimsenin uğramadığı afrikada yaşayan bazı beyazlar olur.Fotoğrafçı diye etrafta gezinirler.
Yaptıkları doğru dürüst bir iş yoktur.Sadece gezinirler sigaralarını içerler eğlenirler.

Şimdi size 1800 lü yıllarda yaşanan bi olayı anlatıcağım.
Bassettiğimiz bu insanların dünyamızda yaşamasını istemediğimizi düşünürsek,insanların
düşüncesi sizce ne olur = ölüm.Bi çağre yokki askerler toplumu bile ya onlara çalışmasını ve
böylece hayatta kalmasını söyler yada karşı gelmeleri sonucunda onları öldürmelerini ; Bu tür
olaylardan dolayı böyle özelliklere sahip olan birçok insan öldürülmüştür.

Bu olaylardan dolayı kaçan bir grup amerikalının, afrikanın en uğranılmayan yerlerinde yaşadığını
düşünün.Bu çocuk ailesi ile oraya tatile gidiyor...

(Konuşmaların hepsi bundan sonra çocuğun ağzından alınmıştır).
(Yemek eğlence parti türü şeyler silinmiştir).

- İşte bugün arabadayız çok güzel jipimizle afrikanın sıcak susuz topraklarında geziyoruz.
Annem arabayı sürüyor abim müzik dinliyor ve bense etrafa bakınıyorum.
Sonunda geliyoruz geldiğimiz yere göre bakarsak burası çok güzel görünüyor.
Etrafta sıcak kurumuş topraklar yok.Ağaçlar görüyorum çok güzeller.
Ve işte odamıza geçiyoruz.Karşı dairede oturan bir çocuk bana bakıyor...
Diğer insanlar gibi değil o bir amerikalı bana çok sert bakıyor.Hemen arkamı dönüyorum.
Ve kapıyı o çocuk gücünü en sonuna kadar zorlasa bile kapatamıycağı sertlikte kapatıyor.
Odamıza geçiyoruz.Annem burayı beğendiğini ve kendisini 2 saat uykudan sonra dışarı gitmemizi söylüyor.
Abim uzanıp müziğini dinliyor.Ve bende sıkılıp dışarı çıkıyorum.O anda birini görüyorum ve konuşuyorum.
Yaşıtım aslında ve adıda Jack tanıştığıma memnun olduğumu söyleyip burayı bana gezdirmesini istiyorum.
Etrafta gezerken bana kıyının sonunda çok değişik insanların olduğunu ve insanların oraya uğramaktan
korktuğunu söylüyor.Ve bende macera yaşamak istediğimden onunla birlikte gidiyorum.Afrikanın hiç görme
diğim yerlerinden biri işte bir göl ilk defa görüyorum.Küçük bir botla yaklaşık 7 dakika boyunca gidiyoruz.
Ve inme zamanı geliyor.İşte küçük bir dere taşların üstünden basarak geçiyorum.Geldiğimiz yerde kutup
ayılarının olduğunu söylüyor bana Jack.Ama ben şaka yaptığını düşünerek devam ediyorum.
İşte karşımızda bir ev ama evin öbür tarafı neden bomba atılmış gibi yarık ve içerde parmaklıkların
arasında birileri var yukarı çıkıp bakıyorum.Ve beni gören birisi bana çığlık atarak sanki bir gorilmiş gibi
aynı tepkilerle bağırıyor ve elleriyle parmaklıkları ayırmaya çalışıyor.Hemen ardımdan soluma bakıyorum,
ve uyuyan bir insan görüyorum ona yaklaştığımda diğer bağıran adam dahada çok bağırıyor. Ben oradan
çıkamıycağını düşündüğüm için dahada yaklaşıyorum.Aman tanrım o adam parmaklıklarını ayırmayı başardı.
Burdan hemen gitmeliyiz.Diyerek koşuyorum ama arkamızdan gelen o adam o kadar hızlı koşuyorki şuan
ne yapıcağımı bilemiyorum.Jack'in ayağı taşa takılıyor ve o anda yere düşüyor ben o hassasiyetimle durup
önünde eğilircesine durup sağ elimi dizime koyuyorum sol elimide ona gösterek dur diyorum.Ve adam korkarcasına
koşarak geri dönüyor.Bu insanların neyi var hiç anlıyamamıştım.Jack'in kendine gelmesini akşama kadar bekledim.
Geldiğimiz zaman saat yaklaşık öğlenin 12siydi.Ama şimdi ise hava karardı saat 6 oldu.Geldiğimiz yollardan geri
dönüp odalarımıza dağılıyoruz.Gece yatıyorum.Tuvalet ihtiyacı gidermek için kalktığımda Jack in kapıda olduğunu
görüyorum.Ve yanına gidip ne istediğini soruyorum.Bana oraya tekrar gitmemizi söylüyor.Çok korkusuz biri olduğum
için hemen üstümü giyinip gidiyorum.Aynı yolları geçtikten sonra taşlı bölmedeki taşlar yok oluyor sabah gittigimizde
ve dönerken vardı ama şmdi neden yok...Geri dönmeye çalışırken aynı adamın bize doğru koşturduğunu hissediyorum...
Ve kaçmaya çalışıyorum ama ne yazıkki ayağım takılıyor ve düşüyorum.O anda bana doğru koşturduğunda tam dibime
gelirken Jack'in babası önümden bi anda çıkıyor.Ona sol elini uzatıyor ve gitmesini söylüyor.Ama adam dinlemeyip
ona saldırmaya çalışırken Jack'in babası karnına bir vuruş yapıyor ve aman tanrım o adam tam 40 metre uzağa uçuyor.
O anda bunu gördükten sonra bayılıyorum.Ertesi sabah yine kalkıp Jack'le botun yanına gidiyorum.Bir gün boyunca güzelce
etrafı sorunsuz yaşıyoruz ve akşam eve dönüyoruz.Eve döndüğümde abim ' Bu adamlar manyak anne burdan gitmemiz
lazım hepsi sinir hastası ben bu insanlarla aynı yerde durmam ' diyor.Annem ne dediğini anlıyamıyor ama ona tamam
diyerek yarın bakarız diyor ve uyuyoruz.Ertesi sabah yine jack'le botun oraya gidiyoruz bu sefer annem abim ve bir adam
(tekneci) da geliyor onlara kıyının oradan bakıyoruz ve izliyoruz.O sırada yukarıdan çok büyük bir masa onları aşarak
tekneye doğru geliyor ve tekne (yat) yığılıyor dengesini kaybediyor ve düşüyor.Annem ve abimin geldiği yoldan 2 adam
inanılmaz bir derecede koşarak buraya geliyor ve hepsi o amerikalılar (teknecide amerikalı) tekneci onları gördüğü anda
2sinide kafasından tutarak tam 50 metre uzağa fırlatıyor.Bunları gören annem bayılıyor ve abim onu Jack'in yanına götürüyor.
Bu sırada bende aşağıda neler oluyor diye bakarken insanların yaptıklarına bakıyorum bu insanlar ne yapıyor.??
Birisi arabayı diğerinin üstüne fırlatıyor aman tanrım bunlar nası şeyler.Öbürüsü saatte 80 km hızla hiç durmadan
koşuyor.Tekneci birkaçını engelledikten sonra hızlıca koşarak yedek bota binmemizi söylüyor ve abim annemi bota
taşıdıktan sonra Jack babasını görmek için koşarak ' baba ' diyerek yukarıdan bir bakış yapıyorki yaklaşk 50 adet asker
babasına silahlarıyla ateş ettiğini görüyor babası o anda yere yığılıyor ve diğer askerler hemen peşimizden geliyor.
O sırada ben Jack'e artık çok geç hemen atla diyerek gelmesini söylüyorum ama o anda bot çalıştığını için Jack'in artık
yetişemeyeceğini düşündüğüm anda Jack tam 10 metre uzağa zıplıyor ve o zıplayış çok değişik.Jack bota bindiği anda
ona neler olduğunu soruyorum ve bu yazının en başındaki şeyi anlatıyor bana...Uzun zaman sonra Amerika'ya geri dönüyoruz
ve bu olayı hiç kimseye bassetmiyoruz, Jack'te artık bizimle yaşıyor.

By FrozenThrone

Rock Lee

Yüzbaşı

484 Mesaj

Bir Hikaye ... Kısa ama çok enteresan mutlaka bakın!

Benzer içerikler