Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Boğaziçi Üni'deki tuhaf ekibin protestoya başlamalarının 4. yıldönümü bugünmüş. 1/4 Değerli Boğaziçi ailesi Boğaziçi Üni'deki tuhaf ekibin protestoya başlamalarının 4. yıldönümü bugünmüş. 4. yıldönümün şerefine, bu ekibin ne olduğunu daha iyi anlamanız için, kendi ağızlarından 4 tane videoyu ayrı ayrı twitlerde göstereceğim. Videolar 2 sene önce 32. gün isimli bir programdan. İlk portemiz uluslararası ilişkilerden prof Mine Eder. @MineEder
Videoyu sabırla izleyip, sonra bu satıra geri gelin sevgi pıtırcığı prof Mine'den saçmalıklar: "Bizim evimize (BÜ'yü kastediyor) geldiniz, işgal ettiniz. "önümüzdeki seçimin sonucuna göre ... ya siz gideceksiniz, ya biz. " (Kılıçtaroğlunun zort olduğu CB seçimini kastediyor. Bu seçimden hemen önce Yenildaroğlunu ziyaret edip ağlayan ekipteydi) "devran döndüğünde kimin ne yaptığı çok belli olacak ... o zaman karar vereceğiz" Sanki konuşan BÜ political science profu değil de mafya hanımağası! Bu ne ağız, bu ne üslup Mine ağa? Bu mafya ağzı maalesef, yasal karşılık bulmadığından, tuhaf ekibin ağzına pelesenk oldu. Bilgisayar profu Tuna Tuğcu da aynı seçimin hemen öncesi, yeni alınan hocaları Boğazın serin sularına gömmekle tehdit etmişti... BÜ nasıl senin evin oluyor? Nasıl, başka Türk vatandaşı hocalar işgalci oluyor la? Bunu bize political science açısından izah etsene. prof Mine. Sen sanırım BÜ'yü evin olarak değil de döşeğin olarak görüyorsun. EN SON YAYININ 2018'DE. YANİ 7 SENEDİR DÖŞEĞİ SERİP YATMIŞSIN! ! Bu iş ne iş? (Kaynak: Google Scholar) Prof Mine. Virginia Üni'de okumuşsun ama BÜ babanın çiftliği sanırım, BÜ'nün sen sahibi olmuşsun, başkalarını da işgalci ilan etmişsin. Bu mantığa göre BÜ senin evinse, demek ki sen, Virginia Üni'de işgalciydin? he mi? Prof Mine ağa. Virgina Üni rektör ve rektör yardımcıları seçimle değil atamayla geldi. Hatta rektör Clement Whittington, ulaştırma bakanlığı yapmış birisi. Yani akademi değil siyaset içinden gelmiş. Dur tahmin edeyim. ABD'de rektör seçimi isterim diye bıdı bıdı yapamıyorsunuz değil mi? Oradaki topluma yalan ve dedikodularınızı yayamıyor musunuz? kıyamaaaam. 4. yıldönümü şerefine kaldı 3 video... Gelecek inşallah 2/4 Değerli Boğaziçi ailesi Boğaziçi Üni'deki tuhaf ekibin protestoya başlamalarının 4. yıldönümü bugünmüş. 4. yıldönümün şerefine, bu ekibin ne olduğunu daha iyi anlamanız için, kendi ağızlarından 4 tane videoyu ayrı ayrı twitlerde gösteriyorum. Bu video ikincisi Videolar 2 sene önce 32. gün isimli bir programdan. İkinci portemiz sosyoloji bölümünden doçent Tuna Kuyucu Soldaki videoyu sabırla izleyip, sonra bu satıra geri gelin doçent Tuna ağa emlakçılığa soyunup inciler döküyor: "burayı satıp villa yapacaklar..." "Boğaziçi arazisinin mülkiyeti Türkiye Cumhuriyetinin değil, Robert College Foundation buranın sahibi, yani misyoner Amerikalılar... " peh peh peeeeh! "direneceğiz... gözümüzü kararttık" Burada bir ara verip kahkaha atacağım... puaahahahahaaaaa La emlakçı karagöz Tuna. (kendi diyor gözüm kara diye) dün gözü kararanın bugün belki yüzü kızarır diyeceğim ama sizin ekip için bu konuda pek ümitvar değilim. la karagöz Tuna. 2 sene geçti. Kampüste kaç tane villa yapılıp da satıldı la? 2 sene önce attığınız yalanın ardında durup da bizlere villa yapılıp satılan yerleri göstersene la. Tam tersine, sizin ekibin BÜMED aracılığıyla çöküp, tatil köyü ve düğün salonu yaptığı arazi okula kazandırıldı. La karagöz Tuna. Güya BÜ'de hocasın. Kendi okulunun tarihçesinden habersizsin olm. Şimdi sağdaki videoyu izle. Kalp krizi geçirmediysen, sonra bu satıra geri dön. 10 Eylül 1971'den beri kampüs Türk hükümetine ait. Yani misyoner Amerikalılardan medet ummayı bırak istersen. Karagöz Tuna. Son olarak: Uni Washington'da okumuşsun. UW rektörü de atanıyor la... Hem de sen talebeyken rektör olan şahıs spor camiasından atanmış. Ona ses çıkartmak yemedi, değil mi karagöz? 4. yıldönümü şerefine kaldı 2 video... Gelecek inşallah 3/4 (uyarı: bu video biraz korkunç. Küçük çocuk yanında izlemeyin) Değerli Boğaziçi ailesi Boğaziçi Üni'deki tuhaf ekibin protestoya başlamalarının 4. yıldönümü bugünmüş. 4. yıldönümün şerefine, bu ekibin ne olduğunu daha iyi anlamanız için, kendi ağızlarından 4 tane videoyu ayrı ayrı twitlerde gösteriyorum. Bu video üçüncüsü. Videolar 2 sene önce 32. gün isimli bir programdan. Üçüncü portemiz psikoloji bölümünden doçent Esra Mungan. Sanırım daha yeni emekli olmuş. Videoyu sabırla izleyip, sonra bu satıra geri gelin (Son 15 saniyeye dikkat!) Büyük stratejist! Esra, protesto ekibinin hangi stratejiyi uygulaması gerektiğini anlatıyor: "sınırları ufak ufak kaşıması lazım... ama kolay yem olmadan" "... çok akıllı ezber bozan şeylerle, bizim gücümüz de oradan geliyor ..." (kozmoz bir tek bunlara akıl vermiş, başka herkes salak ya, ondan bahsediyor) "burunlarından getirmek ... yani öyle yaşamaya ant içmiş haldeyim" (burada Esra'da kayış kopuyor -- hareketlere dikkat) Kısa tutmak için bu videoya almadım ama, aynı programın başka dakikalarında doçent Esra, vaktinde başörtülülerin haklarını da aradıkları yalanını utanmadan atıyor. Lafı uzatmadan söyleyeyim insanların burnundan getirerek yaşamaya ant içmek için nasıl bir psikolojide olmak lazım, onu psikiyatristler bilir. Normal bir insan yaşam gayesi olarak, yardımlaşmayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi, ne bileyim hiç olmadı iş kurup zengin olmayı, bir müzik aleti çalmayı, dünyayı gezmeyi filan hedefler. Bu bayan başkalarına eziyet etmeyi gaye edindiğini söylüyor. Düşünün, bu kafa yapısına senelerce kaç bin öğrenci ekspoze olmuş. Kaç öğrenciye takmış, notlarını sınavlarını, tezlerini zehir etmiş bilmemiz mümkün değil. Birisi yanımda bu tür tuhaf laflar söyleyip, anxiety belirtisi tuhaf gülmeler ve hareketler yapsa. Sonra da bana bir bardak su verse, çaktırmadan suyu yandaki saksının içine boşaltıp, içmiş gibi yaparım herhalde. Sonra da saksıdaki bitki solmaya filan başlarsa toprağını değiştirip bitkiyi kurtarmaya çalışırım. Komşum filan olsa, evin kapısına ekstra kilit, bir de alarm takarım. Başörtülü öğrencilerin hakları için mücadele ettiğini iddia eden doçent Esra Mungan, 2008 Şubat 13'de, "türbanlılar kamudan atılsın" diye bildiriye imza atan 119 akademisyenin arasında. (Bu serinin ilk videosundaki prof Mine Eder de imzacı) Yani, doçent Esra, başörtülü bayanlar üniversitede iş bulamasın, hoca olmasın mesela diye aktif olarak çalışmış. Bildirinin altında imzası var (Kaynak: https:// bianet.org/haber/bogazici -ogretim-uyeleri-turban-cozumu-sorunu-buyutecek-104871 … ) Fakat utanmadan, 2022'ye gelindiğinde, sayın Erdoğan sayesinde, başörtülü bayanların üniversiteden odunla kovalanmasının artık mümkün olmadığını anlayınca, bunun tam aksini iddia edip, baş örtüsü hakkını savunduğu yalanını atmakta bir beis görmüyor Bu noktada, Esra'nın küçük bir bilinç altı algı zırvasını da söylemeden geçemeyeceğim: - 2008'de başörtüsüne karşı savaşırken kullandığı kelime TÜRBAN - 2022'de sevgi pıtırcığı pozuna girip, başörtülü bayanları yanına çekmeye çalıştığında kullandığı kelime BAŞÖRTÜSÜ Yani ne oluyor? 28 şubat dönemini yaşayan benim jenerasyon ve üstü bilir. Azman sekülerist tipler, o dönem başörtülüleri dehumanize etmek (yani insan değil nefret edilebilir bir obje haline getirmek için) iki terimi şu şekile ayrı ayrı kullanmaya özen gösterdiler: - Türban: siyasal ve kötü insanlar takar - Başörtüsü: nenelerin ve tamizlikçi kadınların kullandığı, cahil ama zararsız insanlar takar. Ve sekülerist azman cahil taban bunu yedi tabiki. Sanki ikisi farklı terimlermiş gibi. Esra'nın eski sekülerist dil alışkanlığından dolayı 2008'de saldırırken türban kelimesi kullanması, 2022'de koruyucu melek rolündeyken başörtüsü kelimesi kullanması, bu bilinç altı ding dong tenekenin tınlamasından başka bir şey değildir bence. 4. yıldönümü şerefine kaldı 1 video daha... 4/4 Değerli Boğaziçi ailesi Boğaziçi Üni'deki tuhaf ekibin protestoya başlamalarının 4. yıldönümü bugünmüş. 4. yıldönümün şerefine, bu ekibin ne olduğunu daha iyi anlamanız için, kendi ağızlarından 4 tane videoyu ayrı ayrı twitlerde gösteriyorum. Bu video bu serinin sonuncusu. Videolar 2 sene önce 32. gün isimli bir programdan. Dördüncü portemiz prof. Üstün Ergüder. Bu videoda bir satış olayına şahit olacaksınız. Ama henüz izlemeyin. Okumaya devam... Amerika'da: last but not the least deriz. Yani, bu video serisinde sonuncu porte ama ekibin en önemsizi asla değil. Hatta, en önemlilerinden birisi. Kim bu Üstün Ergüder? Ekibin en ihtiyar ve en tecrübelilerinden. Zaten satış olayı da bu tecrübeden kaynaklanıyor. 1992-2000 arası Boğaziçi rektörü olarak görev yapmış. Tuhaf ekibin, Harry Potter kıyafetleriyle toplandıkları rektörlük önündeki meydanın isim babası: Üstün Ergüder meydanı. Şimdi, bu şahsı biraz tanıdığımıza göre aşağıdaki videoyu izleyip, sonra bu satıra geri dönelim Eski rektör Üstün Ergüder ne diyor: "Rektörü her kim ATIYORSA, nasıl ATANIYORSA... o üniversiteye danışma mekanizması lazım" "Cumhurbaşkanı atayamaz, ya da yukarıdan atama yapılamaz diye bir şey YOK" Zurna zırt dediii! Harry Poter kılıklı protestocu ekip satışa uğradı. Geçmiş olsun. Güvendikleri dağa kar yağdı. Tutundukları dal kırıldı!! Yani, neymiş? Protesto ekibinin ak saçlı lideri Üstün Ergüder, protesto ekibinin en temel argümanı olan "rektör seçilmeli" lafını kamera karşısında reddediyor! - prof Mine Eder, Lale Akarun, Cem Say, Tuna Tuğcu, Ünal Zenginobuz, Taner Bilgiç, şu, bu... Protesto edecem diye komik duruma düşen tipler. Ne oldu canlarım? Ne oldu iki gözlerim? Aha eski rektörünü, kayıt altında saçmalayıp kendini rezil etmemek için, yaramaz evlatlarını reddetti. Bir türlü beğenemediğiniz prof Tamer hoca ile neredeyse aynı şeyi azıcık kıvırtarak söylüyor. Rektörün atanabileceğini söylüyor. Harry Potter kılıklı ekip. Eski rektörünüze var mı bir çift lafınız? Sizi sattı. Boğaziçi'ne yüksek puanla giren talebelerden kendini solcu olarak hissedenler. Size sesleniyorum. LYS, ÖSS filan, artık ismi ne olduysa, sınavda çoktan seçmeli soru çözmeyi bilirsiniz. Size sorayım: Üstün Ergüder, bu paragrafta rektör atanırsa olur mu olmaz mı diyor? Yaşlı kurt prof Üstün Ergüder'in lafı dolandırdığı ve yanılgıya yol açmaya çalıştığı (yani ne tarafa çekersen çek tarzı ile yanlışa kapı açtığı) iki yer var. Ben o iki kısmı da düzelteyim. "Üniversiteye danışma mekanizması olması lazım" diyor. Doğrusu, üniversitedeki danışılan birileri olsa bile, danışma statüsünden bir adım ilerisi olmaz. Yani danışılan kişi veya kişilerin sözlerinin, rektörü atayan kuruma karşı hiç bir bağlayıcı gücü olamaz. Hele hele, son 3 senenin toksik, son onlarca senenin inbreeding ürünü BÜ ortamında yapılan önerinin hiç bir bağlayıcılığı olmaz. Utanmadan, "burnunuzdan getireceğiz", "boğazın serin sularına gömeceğiz", "hesaplaşacağız" vs vs diye göğüslerini yumruklayıp çığlık çığlığa bağıran hocaların cirit attığı bir yerin vereceği tavsiyeye güvenmektense, paramı çiftlik bankın tosun CEO'suna yatırırım... "CB rektör atayamaz, yukarıdan atanamaz diyemeyiz" diyor Bu ifade ile Harry Potter ekibi yalanlanmış olsa bile, zayıf bir ifade. Öyle de olur, böyle de, gibi bir anlam taşıyor. Doğrusu, "seçimle rektör atamak bir felakettir. Üniversiteyi siyasallaştırır. CHP belediyeleri gibi çiftlik haline getirir." gibi güçlü ve net olması gerekirdi. Son olarak prof Üstün Ergüder'e bir sorum olacak. Bilmediğimden soruyorum: Boğaziçi Üni rektörlük önündeki meydanın ismi neden Üstün Ergüder meydanı? Normalde, bir bina, meydan, lab vs'ye isim vermek için yüklü bir bağış yapmak gerekir. Siz ne bağışladınız da, meydana isminiz verildi? Sadece rektörlük görevinizi onore etmek için isminiz verildiyse, sayın Naci hoca da rektör olarak hizmet veriyor. Hem de sizden çoook daha zor bir ortamda. |
En Beğenilen Resimler
Tüm Yanıtları Genişlet
headdhunterr
kullanıcısına yanıt
kullanıcısına yanıt
Hızlı 
Bildirim
