Şimdi Ara

Burada ne denmek istemiş?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
10
Cevap
0
Favori
432
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Niki Lauda: Mutluluk en büyük düşman. İnsanı zayıflatır. Aklına şüpheler sokar. Bir anda kaybedecek bir şeyin olur.
    Marlene Lauda: Mutluluğa düşman dediğinde artık çok geç olmuştur.

    Ne için çok geç olmuş?



  • mutluluk evlat manasında kullanılmışa benziyor. mutlu ediyor ancak, insanı zayıflatan aklına şüpheler sokan kaybedecek bir değerin olarak ortaya çıkan şey de aynı zamanlı oluşuyor.

    ...................

    mutluluğa düşman demek evladın kadın açısından haram kılınması olmalıdır. evlat esasen eşin bir parçası olarak odur. ancak kadın bu gerçeği onu kendisine haram kılarak örter.

    mutluluğa düşman dediğinde ise yani evladın haram yönü ortaya çıktığında artık çok geç kalınmıştır. zira onu haram eden şeyin niteliği esasen bir anlatı içerir.

    .......................

    evlat erkeğin kendisidir aynı zamanda kadının da kendisidir.

    ortaya çıkan ürün bakımından kadın onun eşi olduğunu anlar ancak aynı zamanda kendisidir de ve düşünür aslında biz ( yani ebeveyn olarak da ) mı birbirimize haramdık der.

    ..........................

    kadının yaratılışı ile erilin yaratılışında bir amaç varsa ikisi de dişil olan bu varlığın en az birisinin gerçek manada eril olabilmesi gerekliliğidir. ancak bu durum sağlanamayınca mutluluk ortadan kalkıyor olabilir.




  • Objektivist için

    Ve kant reyis der ki bunlar ahlaksızdır

    Dipnot:Mutluluk kaybedilmez çünkü bizzat vakti değil belli bir sürecin üzerinden katlanan vaktin konusu olan bir kavramdır daha doğrusu meta kavramdır.Kaybedilen şey umuttur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 29 Kasım 2018; 19:56:38 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vamparf

    Yani mutluluğa düşman dediğinde artık çok geç olmuştur, kaybetmekten korktuğun o mutluluğu zaten kaybetmişsindir.

    Niki görmüş ki, sevince kaybetmek çok büyük bir dert. Şimdi, Niki neden böyle bir cümle kuruyor? Çünkü o, kaybetme derdinin olmadığı bir hayatı, daha güzel bir hayat olarak görmüş. Daha güzel bir hayat, bir bakıma daha mutlu bir hayattır da. (Daha az mutsuz bir hayat, görece olarak, daha mutlu bir hayattır.) Yani Niki'nin ulaşmak istediği nokta da aslında daha güzel, mutlu bir hayat.

    Niki'nin diğer bir çelişkisi daha var. Normalde bir insan, bir şeyle mutlu olduğunda, kaybedecek bir şeyi olur; değil mi? Niki de zayıflığı kötü bularak, aslında güçle mutlu oluyor. Kendisi de kaybedilecek bir şeye sahip oluyor artık bir bakıma. Kendi mantığına göre de Niki, gücü kaybettiği, şüphesizliğini kaybettiği, bağımsızlığını kaybettiği her an kahrolacak.



    Bütün olguları formal düalitenin nesneleri yaparak tıpkı frued gibi so called kuramcıların yolundan gittiğinin farkında mısın

    Muhtemelen evet bu arada hoşgeldin

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vamparf

    Hoşbulduk



    Bence hepimizin yaptığı şey açıklama bestelemek. Bestelenen, boyanmış açıklamalara bakıyoruz, bir de gerçekliğimize, yaşadıklarımıza bakıyoruz. Anlatılanla yaşanılan arasındaki uyum her ne kadar bir yapboz parçası gibi birbirine oturmuş gözüküyorsa, bizlere de o kadar gerçek hissettiriyor.



    Bir şeyi açıklarken hepimizin yaptığı tek şey aslında kuram yaratmak. Örneğin sen ilk önce bir insan olarak bir şeyler yaşarsın. Daha sonra bu yazdıklarımı okursun. Hem kendi hislerine hem de burada yazılanlara bakınca, mevcut durumu açıklamak için bir kuram, bir açıklama üretirsin. Mesela benim "olguları formal düalitenin nesneleri yaparak so called kuramcıların yolundan gitmem" de bir kuramdır, bende var olan bir gerçekliği açıklama girişimidir. Hatta şu an benim, senden için kuram üretmişsin demem de bir kuramdır. Önce kuram denen şeyin nasıl olduğunu öğrenirim, daha sonra bu yazanları okurum, "biz insanlar mevcut durumu açıklamak için kuram yapıyoruz" kuramını böylece üretirim.



    Yani aslında mesele kimin yolundan gittiğimizden öte, neyden bahsediyor olduğumuz. Bahsettiğimiz bu şeyi açıklama şeklimiz, bir başkasının açıklama şekliyle uyumsuzsa, olayı daha bir 'var olana uygun şekilde' anlamanın yegane yolu, bu spesifik açıklamamızdaki hangi kısmın, nasıl yanlış olduğunu göstermek, ifade etmektir. Analitikten tut, romantiklere kadar bütün düşüncelerde bu böyle. Mesela romantik insan nasıl oluyor da başkalarının gerçek dışı bulduğu o açıklamaya tabi oluyor? Duyduğu o açıklamanın, halihazırda hissettiği bir duyguyu (olguyu) karşıladığını düşünerek.

    1-Hayır,oturmuş gözüktüğünden değil gerçekliğin koşulu olduğundan.Burada kalkış noktamız şeylerin kendileri değil insandır.Ki bu iki farklı şey uzlaşılmaz değil sadece gerçekliğin iki farklı tarzıdır

    2-Literatürde bir fikrin kuram olması için tam teşekküllü bir yola sahip olması gerekiyor.Schopenhauerın yaptığı gibi aaaaa düşünüyorum bu düşünüşün nesnesi bedendir dolayısıyla bunların hepsine tasarım diyeyim demek bilme pek yer bırakmayan(nedensellik anlayışından ötürü) pratik bir yönelimdir.Pek çoklarının aldırış etmediği şey felsefenin de kümülatif olması.Dolayısıyla majör sistemlerin ve bütün olguları bir nosyonun etrafına dolayıp aşırı indirgeme yapan sistemlerin o zaman ki gibi anlaşılmaması gerekiyor

    3-Söylemde mi uyuşmazlık yoksa dilde mi yoksa niceliksel bir açmaz mı söz konusu ? Mesele bir ortak dil inşaa edebilmek yoksa kişinin duyguları subjektivitenin alanındadır ve bu oyuna ''benim'' dahil olmamla mesele ''benim'' anlamak isteyip istememle alakalı hale gelir.Ki bunun ceremesini şimdilerde çekiyoruz zaten

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • "Mutluluğa düşman dediğinde"
    Farkındalığı yüksek olan biri için bu dünyada hayat son bulabilir. Mutluluğun sadece bilinçaltında hormon salgılatılmasıyla yani aslında mecburen mutlu olduğumuzun farkına varıyoruz. Her şey aslında kendi kararımız gibi gözüksede bilinçaltının bilincine yaptığı r oyun, bu organizmanın sağlıklı yaşaması için gerekli olan bir oyun. Bunun farkında olmak bilincin bilinçaltı tarafından kontrol kaybına uğratır çünkü bilinç bilinç altından üstün geldiğinde beynin sağlıklı çalışması sona erebilir, kişi hayatının aslında kendi istediği gibi değil genlerin istediği gibi yaşadığının farkında olması sonucunda aldatılmış hissedebilir ve yaşama son verebilir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    BU NE DEMEK
    geçen yıl açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.