Şimdi Ara

Ceza İnfaz ve Güvenlik yazan var mı? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
91
Cevap
0
Favori
4.115
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Börü76 B kullanıcısına yanıt
    Çok şükür işsiz değilim hamdolsun. Uzun yıllar uzun uğraşlar sonucu bizde bir yere kapak attık. Kolay olmadı. Geç nasip oldu. Ama böyle daha hayırlıymış demek. Hocam zaten yapacak başka bir alternatifin yoksa git başvur oku. Ama varsa burayı 2. Plana at diyorum. Gerçekten 1. Plan olacak bir iş değil.

    Allah yar ve yardımcınız olsun. Birşey sakın çok istemeyin çünkü o asla olmaz. Olsada hayır görmezsin. O yüzden hayırlısı ise olsun diye dua edin. Hayırlı değilse uzak dursun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arifakinti -- 7 Ağustos 2017; 23:14:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arifakinti A kullanıcısına yanıt
    Ya nasip Ya kısmet, herkesin hakkında hayırlısı olsun bu işi yapacaksak demek ki fazlasını hak edecek emek sarf etmedik ki bu hallere düştük. Bugünlere de hamdolsun. Dağda taşta vatan kollayanlar var kötüye bakıp avutmam kendimi ama herkes bir işi yapacak bu işi yapıp para kazanacaksak artık katlanacağız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Börü76 -- 7 Ağustos 2017; 23:29:1 >
  • Börü76 B kullanıcısına yanıt
    Hocam yüreğimi parçaladın ya

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arifakinti A kullanıcısına yanıt
    Biraz dramatik oldu mesajı kırptım insanlar yanlış yönlenmesin benim yüzümden seven adam vardır belki. Ama işte hayat sallıyor seni bir yerlere bir bakmışsın nerelere gelmişsin ne olmuşsun. Nasip kısmet.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Börü76 -- 7 Ağustos 2017; 23:31:18 >
  • arifakinti A kullanıcısına yanıt
    Şimdi hocam, vardiya ya da gündüz çalışmak kişinin kendisine kalmış bir şey.

    Hani zorla kişiye sen vardiya da sen gündüz de çalışacaksın diye bir kural yok.

    Hani bilgisayarın iyidir, personel işlerini iyi bilirsin ya da muhasebe bilgin iyidir o zaman seni böyle yerlerde değerlendirirler.

    Zaten çoğu arkadaşta böyle yerleri tercih eder.

    Ama gündüzde yoğunluk vardır, sorumluluk fazladır.

    İş sürekli devam eder.

    Cezaevlerini de fabrika gibi düşünün.

    Oranında muhasebesi, bilgi işlemi, satın alması, saymanlık birimi, personel birimi, mahkumların ceza işleri ile ilgilenen infaz bölümü, revir bölümü mahkumların alışveriş yaptığı kantin birimi mevcut.

    Burada çalışan personeller çoğu zaman mahkum yüzü dahi görmez.

    Sabah gelir bilgisayar başına oturur işini yapar.



    Mahkumlar ile direk muhattap olan vardiya personeli ve ani müdahale ekibi vardır.



    İşte cezaevleri kapalı kutu olduğu için kimse içeriyi bilmez yatanlar ve çalışanlar dışında.

    Diziler de ve filimler de o izlediğiniz çoğu saçmalıklar cezaevlerinde olmaz yaşanmaz.

    Mahkumlar da, filmlerde ki gibi, anında kavga gürültüye gırtlak kesmeye amade bir şekilde değildirler.

    Öyle bir şey yok, katil de olsa hırsızda olsa, uyuşturucu, cinsel suçlar vs... hangi türden yatan mahkum olursa olsun içeride hepsi adam gibi kuzu gibi yatmaya mecburdur.

    Çünkü içeride en ufak taşkınlık yapsalar dahi, disiplin cezası alacaklarını bildikleri için hepsi mecburen kuzu gibi durur.

    Disiplin cezası da, telefon hakkının belli bir süre elinden alınması, ziyaret yasağı, mektup yasağı gibi şeylerdir. Bizim normalde elimizden düşürmediğimiz telefonlar ile yaptığımız görüşmeler yazışmalar bize gayet sıradan ve normal gelir mesela.

    Ama mahkum haftada bir kere o da 10 dakika telefonla görüşme yapabilir (ankesörlü telefon) bu mahkum için çok büyük bir nimettir.

    Bu cezalar mahkumun canına yeter de artar bile.

    Diyelim koğuşta iki mahkum tartıştı bağırdı çağırdı birbirlerine hatta ileri gitti kavga ettiler, sonuçta bunlar da insan duygu durumları herkesin değişir; anında disiplin cezası alırlar gerekirse hücre hapsi cezası alırlar anında akılları başlarına gelir, bu cezalar koğuştaki diğer mahkumlara da örnek olur, ona göre hareket etmesini bilirler.

    Hücre hapsi de, filmler deki gibi karanlık izbe rutubet içinde bir oda falan da değildir.

    Gayet tek kişilik, elektriği olan, soğuk suyu sıcak suyu olan tuvaleti olan tek kişilik odadır. 3 öğün yemeği de verilir.



    Diceksinki hiç mi olay olmaz sorun çıkmaz, evet ara sıra olay da olur sorunda çıkar, ama bu sorunlar mahkumlar arası olur, kesinlikle memura karşı bir harekette bulunamazlar bulunmaya da cesaret edemezler.

    Hiç mi memur sorun yaşamaz, evet ara da sırada memur da mahkum ile sorun yaşar, ama bu fiili saldırıya zarar vermeye geçme oranı da binde birdir.

    Zaten bu gibi mahkumları az çok memurlar bilir, o yüzden hiç bir zaman bu mahkumun yanında bir tane memur bulunmaz, birden çok memur olur ki, adamın bir şey yapacağı varsa bile cesaret edemez, çünkü etkisiz hale geleceğini bilir.

    Zaten mahkumlar, hastahane, mahkeme, telefon görüşü dışında kesinlikle koğuşlarından dışarı çıkamaz.



    Mesela bir koğuşta olay oldu, mahkumlar birbirlerine girdi hiç bir zaman tek başına bir memur kapıyı açıp içeri girmez. Ani müdahale ekibi gelir, koğuşa girilir, olaya karışanlar dışarı alınır, ceza yiyip koğuşları değişir.



    Ama dediğim gibi, bir cezaevinde sıkıntı sorun yaşanması çok enderdir.

    Mesela bir kaç ay önce yemek dağıtımı esnasında (yemekleri her koğuşa işçi koğuşunda çalışan mahkumlar dağıtır, bu çalışan mahkumlar da sigortalı ve devletten maaş alır. Maaş dediysek de 250-300 tl civarı sigara vs parası çıkar) bir koğuşta yemeği alan mahkum yemek az diye söylenmeye başladı. yemeği dağıtan mahkuma küfür etti. Bu mahkum'a hemen bir tutanak tutuldu. Mahkeme de dava açıldı. Ve küfür etmesi yüzünden 1 sene 2 ay hapis cezası aldı.

    İşte bu tür cezalar mahkumun üstünde son derece caydırıcı etkiye sahip.

    Son olarak diyeceğim şey; cezaevi ortamı hiç bir şekilde dizilerle filmlere uzaktan yakından benzemez.

    Bakmayın cezaevlerinde mahkumlarında rahatı iyidir.

    Her daim sıcak soğuk su, kışın kalorifer petekleri cayır cayır yanar, her koğuşta led tv, lig maçları dahil bir sürü kanal izlenir.

    Her koğuş her hafta bir gün spor salonunda maç yapar, mesleği olan mahkum, cezaevinde mesleği ile ilgili iş varsa orada isterse çalışır para kazanır. Mesela berber, fayans ustası, inşaat ustası terzilik, aşçılık gibi becerileri olan mahkumlar bu işlerde kendi istekleri doğrultusunda çalışır.

    Tabii iyi halli ve disiplin cezası almamış olan mahkumlar bu işlerden yararlanır.



    Sonuçta, dışarı da nasıl hayat devam ediyorsa içeri de de devam eden ve yaşanan bir hayat var.

    Her mahkum, cezasını bitirmenin ve dışarı çıkmanın peşindedir.

    Ne kadar da rahatları yerinde olsa da özgürlükleri yoktur, istediği zaman telefon edemezler, internet vs gibi iletişim hakları yoktur. Bunlar bir mahkum için en büyük elzemdir.

    bizler de bir nevi gönüllü mahkumuz, sonuçta iş, ekmek parası.

    Dışarı da da olsa bir işte çalışmak para kazanmak zorundasın belli saatler arasında mesai yapmak zorundasın, bizlerde mesaimizi böyle yapıyoruz.

    Ben vardiya çalışmayı seviyorum, çünkü kendime ve aileme daha çok vakit kalıyor, her sabah erken kalkmak durumunda değilim, tatilim çok, istediğim gibi gezip tozuyorum, herhangi bir işin olsa sırf cezaevi değil herhangi bir işte de olsan izin almak zorundasın. Vardiya da olunca böyle durumlarda izin almak zorunda kalmıyorsun, işlerini rahatça hallediyorsun.

    Mesela hafta sonları denize gitmek isteseniz her yer çok kalabalık olur plaj da yer bulamaz denizde yüzmeye yer kalmaz. Trafik de cabası, keza bir avm'ye gitsen hafta sonu insanları kürekle atmışlar gibi kalabalık olur her yer.

    Vardiya da denize hafta içi gidersin sakindir kalabalık değildir, avm'ye gidersin tenha tenha rahatça gezer alışverişini yaparsın. Pikniğe gidersin rahat rahat mangalını yaparsın vs...

    Kısacası insanlar çalışırken biz tatil yaparız.

    Üstelik vardiya da iki gün çalışıp, iki gün tatil yaparsın. Böyle olunca insanda ne iş stresi olur ne de senelik izin gelse de dinlensem tatil yapsam sıkıntısı olur.

    Şimdi diceksiniz ki hiç mi hafta sonu tatil denk gelmez, 2 hafta da bir Cumartesi Pazar'a denk geliyor vardiya tatilleri 😎

    Diyelim gece nöbetine gideceğin gün bir akrabanın düğünü var ya da önemli bir işin var. Böyle durumlar da da vardiya başmemuruna söyler durumu anlatırsın o gece nöbete gitmezsin izinli olursun.

    Hiç mi kötü tarafı yok vardiyanın, olmazmı mesela Bayram günü nöbetin olur, insanlar bayram yaparken sen işe gidersin.

    Neyse, biraz fazla uzun oldu. Ama arkadaşlara fikir vermek açısından biraz faydam olduysa ne mutlu bana...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • john mclane kullanıcısına yanıt
    Çok güzel yerinde açıklama olmuş elinize sağlık iyi bilgilendirme oldu. Hatta biraz tatlı geldi, mahkum olasım var şuan ekmek elden su gölden

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • john mclane kullanıcısına yanıt
    Abi sana ne kadar teşekkür etsem azdır bu kadar yazdın emek verdin bizi bilgilendirdin Allah senden razı olsun.
  • arifakinti A kullanıcısına yanıt
    Rica ederim hocam ne demek.

    Bilinmeyen bir meslek olduğu için herkes ön yargılı davranıyor bu mesleğe.

    Ben bile önceden preson break gibi bilirdim, asmalar kesmeler şişlemeler firar etmeler felan.

    Halbuki işin içine girince öğreniyor insan.

    Eskiden cahil eğitimsiz kişiler bu mesleği icra ederdi.

    Ama attık çağın koşullarına ayak uyduruldu herkes belli bir eğitim ve kültür seviyesinde olmak zorunda.

    Mahkum ile iletişim davranışlar hep önemlidir.

    Sonuçta mahkumda olsa o da bir insan. Yeri gelir mahkum ile oturur sohbet edersin, keyfi kaçıksa moral verirsin çay içersin. Akıl verirsin, şu şöyleydi şu böyleydi falan böyle davransan daha iyi olur gibi muhabbetler mahkum açısından da iyidir.

    İçeride mahkum senin arkadaşın gibi olur, maç muhabbeti işte şu yasa şu ceza var yok yakında af var yasa var tahliye var gibi gırgır şamata da yaparsın.

    Mahkum tahliye olur, cebinde memlekete gidecek parası yoktur, vardiya arasında para toplar mahkuma yol parası verir.

    Mahkum hastalanmıştır hali yoktur, ilgilenir gerekirse ambulans çağırır hastaneye gönderir tedavi ettirirsin.

    İnsan ilişkileri cezaevi ortamında çok önemlidir.

    zaten belli bir süre sonra insan sarrafı olur infaz koruma memuru.

    Hangi mahkum üç kağıtçı hangisi düzenbaz hangisi yalancı hangisi katakullici bilirsin.

    İnfaz koruma memurununda, kendi içinde odun olanı agresif olanı sinirli olanı art niyetli olanı da vardır. Bazıları mahkuma çok sert agresif kırıcı davranır, bir nevi mahkumu kışkırtır.

    Adamın yapısı budur değişmez.

    Ama bazı mahkumlar vardır sert konuşmaktan disiplinli davranmaktan anlar. Hani derler ya gözüne baktığı zaman senden korkacak, işte mahkum da memurun bir bakışından anlayacak neyin ne olduğunu.

    Son bir not: cezaevi sınırları içerisinde hiç bir şekilde cep telefonu kullanımı yasaktır, memurlar içeri telefon sokamaz.

    Bir yandan iyi oluyor, kendimizi sosyal medyaya fazla kaptırmıyoruz. Şu aradı şuna cevap vereyim derdi yok. Hatun zırt pırt arar derdi yok.

    Telefon etmen gerekiyorsa santralden istediğin yere bağlatıp konuşabiliyorsun.

    Acil durum oldu sana ulaşmaları gerekiyorsa onda da sorun yok, cezaevine telefon açıyorlar anında bulunduğun yere en yakın sabit telefona bağlayıp konuşuyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Börü76 B kullanıcısına yanıt
    👍👍 rica ederim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • john mclane kullanıcısına yanıt



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Börü76 -- 8 Ağustos 2017; 0:22:5 >
  • john mclane kullanıcısına yanıt
    Extra olarak telefon açık cezaevlerinde serbest hocam onu ekleyelim :)
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.