Şimdi Ara

Cezaevleri Neden Bu Kadar Rahat? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
96
Cevap
0
Favori
9.012
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
89 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dix1

    İdam'a karşı değilim. Fakat her mahkuma aynı muamale yapılmasına karşıyım. Adam vergisel suçtan girmiş, tecavüzcü ile aynı şartlar sağlanmamalı. Adalet dediğin böyle bir şeydir. Öyle biri çukur kazsın diğeri doldursun diyerek bir yere varılmaz, herkes içeri düşebilir.. Kınamayın.

    Zaten öyle bir sistem var. Tecavüzcü ile adam yaralarayan aynı yere tıkılmıyor. Vergi suçundan hapis yatan yok zaten. Olsa mali suçlar ile birlikte yatar. Burada şöyle patlayan olur: örgütlü dolandırıcılık yapan adamın bir ihtimal mafya ile kucak kucağa hapis yatma ihtimali doğuyor falan...


    Bunun dışında zaten bir ayrım var. Özellikle küçük suçlarda yarı açık cezaevi konsepti var. Boğaza bıçak dayayıp gasp yapan adamla baklava çalan çocuk aynı yerde olmuyor genelde.


    Ama tabii ki geçişkenlik mevcut.

    --------

    İdama gelince de, önce hukugu adam edelim de, sonra tekrar bakın derim. Zaten fikriniz değişir. Değişmezse o zaman tartışırız. Şu anda tartışması bile absürt.


    Zira, balyoz davasından hüküm giymiş subaylarımız idam olsa şu anda asılmıştı. Suçsuz adama hüküm giydirebildiğin bir sistemde adamı astıktan sonra "pardon" diyemezsin. İnsanlardan çalınan yılların da hesabını veremezsin de, yanlış idamın geri dönüşü hiç yok. Şunu da hatırlatayım, suçsuz yere bilmem kaç yıl hapis yatmış emekli albaylar beylik tabancası ile darbe günü kaç fetocuyu maymun etti. İdam olsa asılmıştı.


    O yüzden önce işleyen bir hukuk olsun da, idam sonra tartışılır. İşleyen bir hukuk olursa zaten, içinizdeki öfke körelir, adalete inancınız artar, idam talebi ile gelmezsiniz. Gelirseniz de onu o gün tartışırız. Ama idam kesinlikle bugünün konusu değildir. Önce işleyen bir hukuk sistemi kurmayı becerelim de, sonra hep birlikte tartışırız.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 27 Ocak 2021; 16:19:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • becerip de işsizine iş bulamayan basiretsizlerden suçlulara iş bulmasını istiyorsunuz yani.

  • Şurayı okuyunca, bu ülke niye bu kadar kabız diye üzülmeyi bırakıyor insan.

    İki ayrı Türkiye var. Bir Türkiye'den bakınca Türkiye'nin haline üzülüyor insan. Bu kadar buyuk bir potansiyel nasıl değerlendirilemiyor diye hayiflaniyor ve üzülüyoruz. Bir diğer Türkiye daha var. Oradan bakınca içinde bulunduğumuz ortam çok bile. Şanslıyız yani. Çok daha kötü olabilirdik. Öyle bir potansiyel de mevcut.

    Kimi diyor işkence edelim. Kimi diyor zorunlu iş gücü... Kimi diyor angarya yükleyelim... pırıl pırıl kafalar. Umarım bu arkadaşlar genç ve hayata karşı nispeten tecrübesizdir. Biraz olgunlaşınca anlarlar inşallah. Yoksa bu fikirler tam manası ile olgun bireylerden çıkıyorsa zaten uğraşmaya gerek yok. Turist gibi yaşayıp, memleket boka sandığında uzamak lazım.

    Hangisi sizce? Ümidimi koruyayım mı? Ümidi keseyim mi?

    Anlıyorum, memlekette adalet yok. Hukuk yok. Anlıyorum çok sinirlisiniz. Ben sinirli değil miyim sanki? Bunun çözümü barbarlık mı? Önce sorunları doğru tespit edin ve sorunu çözmek için adım atalım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Psycho Cepkin P kullanıcısına yanıt
    Daha ben ödeyeni duymadım ve görmedim. Sadece koğuşta kullanılan elektrik faturası ödenmekte onuda koğuş toplu olarak öder çerez parası olur. Tahliye olduktan sonra cezaevinde kaldığı süre hesaplanır. İaşe bordrosu oluşturulur tahsil edilmek üzere adresine tebligat gönderilir. Cezaevinden yeni çıkan zaten işsiz olacağından ilk iş muhtarlığa giderek fakirlik kağıdı yoksulluk kağıda artık adına her ne derseniz bunu sunar tüm borçtan kurtulur. İaşe tahsil edilemediği için dosya gelen evrak ile kapatılır.
  • insan hakları evrensel bildirisi gibi bir çok anlaşmada Türkiyenin de imzası olduğu için. bunlar kötü şeyler mi dersen değil çünkü kısasa kısas hammurabi kanunlarını devleteler uygulamadan kaldıralı yüzyıllar geçti.

  • Düşündüğün kadar rahat bir yer değil diye biliyorum, bir kere birinden duymuştum adam tahliye oldu evine borç kağıdı geldi meğer cezaevinde yediği içtiği yattığının parasıymış devlet de işini biliyor sen merak etme.

  • Açılan konuya bak daha cezaevlerinin nasıl düzende olduğunu bilmiyor gelmiş burda saçmalıyor.
    2 gün cezaevinde kalsa dünya kaç bucakmış öğrenir.Tatil köyü falan sanıyor.Ağzı olan konuşuyor işte...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu nasıl bir kafadır ?
  • şah_ kullanıcısına yanıt
    Durumu yoktur belgesi alırsa ve üstüne kayıtlı bir şeyi yoksa ödemiyordu. Şimdi değişti maliye direk borçlandırıyor.
  • Cezaları ağırlaştırarak suçu azaltamazsın, insanları suç işleseler dahi köle olarak kullanamazsın, devletin adalet anlayışı intikam almak üzerine olmaz.
    Ülkede zaten hukuk düzgün işlemiyor, biraz daha içine etmeyelim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • braveheart92 kullanıcısına yanıt
    Çok saçma bence
  • şah_ kullanıcısına yanıt
    Son derece haklısın.
  • İnsanların haksız, hukuksuzca hapse atılmadığı, suçu olmadığı halde kaçma şüphesi var detip hapse atılmadığı, gerçek suçlularınsa hakimlerce salınmadığı adil bir hukuk düzeninde mahkumlara da yaptığı cürüme göre ceza verilirse farklı şeylerden bahsedilebilir.

    Başınıza gelmeden bilemezsiniz sadece konuşursunuz. Hiç suçu olmadan, delilsiz 7 sene hapis cezası alanların olduğu bir ülke burası. Ne 7ler ne 14ler.
  • Mahkumlar fabrikalarda insanlık dışı şartlarda çalıştırılmalı, teşekkürler
  • bozuk kod bozuktur, üçe beşi bilmem. imha edilmeliler.

  • En doğru tespit @The Imp arkadaşın tespiti.

  • cezaevlerinden her türlü hirsiz katil ve uyuşturucu satıcısı ile tecavüzcüleri en son bahçeli affıyla saldılar. türkiye hapishane cennetidir. sırrı sakık abisi şemdin sakık pkk lideriydi binlerce insan ve yüzlerce askeri öldürdü öldürttü. şemo en kıdemli mahkum banka hesabında milyonlarca lirası var. şemonun hapishanede kendine özel bilgisayarı, 4 çanaklı uydu alıcılı televizyonu var. hastaneye sevk olursa hemşireler onunla yakından ilgileniyorlar. şemonun 2 adet atölyesi var. şemo iki atölyenin kurulum masraflarını kendisi karşılamış.


    alaattin çakıcılar ve yandaşları hapishanelerde krallar gibi yaşıyorlar. her hafta sonu ev izini veriliyor. her türlü internete giriyor tivibu yayınlarını seyrediyorlar. müdürler yada gardiyanlarla tartışma çıkarsa çakıcılar affetmiyor, bahçeli affediyor.


    fetöcüler ve fetöcü gardiyanlar/müdürler hapishanelerde birlikte cemaatleştiler. çoğunu da zaten temizlenemeyen fetöcü hakim ve savcılar salıverdi.


    suçlulara merhamet masumlara, maktüllere, zarar görenlere, saldırıya uğrayanlara ihanettir.


    idam cezası ve kısasa kısas getirilmelidir. suçlulara mahkemede konuşma hakkı verilmemelidir. hırsızların elleri ayakları kesilmeli, katiller de öldürülmelidir. idam cezasının olduğunu bilen suç işleyemez.





  • Cezayla suçlar hafiflemez, ceza caydırıcı veya önleyici bir sistem olarak işe yaramaz. Boşta gezegen felsefe öğretmenlerini, din kültürü-hocalar kadar atadığın zaman suç bitmeye yönlenir. Ve din adamlarını da propaganda aracı olarak atamayacaksın. İnsan her hamlesini sorgular. Ancak bu sefer de, işini düzgün yapmıyor, bilmem ne kuşağına suç buluyor ve dış minnaklar dediğinde kimse yemez. Eğitim sistemiyle her sene oynanmasının, yıllardır felsefe hocalarının ve sanatın bu kadar ötekileştirilmesinin sebebi budur. Toplumun içindeki "edebiyat yapma, felsefe yapma" kafasının da etkisi var tabi.


    İstediğin kadar cezaevini rahat yapsan da, insanın özgürlüğünden kıymetli değil. Zaten cezaevlerinin tip tip olmasının sebebi, hata yapanla, gerçek suçluların bedellerinin farklı olması. F-tipi, c-tipi denilen şeyler, aslında o cezaevinin nitelik kodu gibi bir şey.


    Ama yasakla, cezayla suç bitmez. Empati, sempati ve etik. Çare bunlar.





  • Saf mısınız? Cezaevinde mahkumlara elektrik, su faturaları ve yemek ücretleri kesilmekte. Cezaevine girsen borçlu çıkıyorsun yani. Gazeteci Murat Ağırel cezaevinde kendisine kesilen elektrik faturasını paylaşmıştı.

  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.