Cezaevleri Neden Bu Kadar Rahat? (4. sayfa)

arjantinde mi brezilyada mı ne mahkumlar bisiklete benzer aletlerle elektrik üretiyordu/ürettiriliyordu. geçtiğimiz yıllarda haberlerde çıkmıştı. en azından bizde de bu tarz bişi olmalı artık. elektrik üretimi artık bizde de çok önemli.mahkumlar boş durmasa bence iyi olurdu.

çoğu vatandaş suç işlemekten,cezaevine girmekten çekinmiyor. olan doğru düzgün, dürüstçe yaşamaya çalışan sade vatandaşa oluyor.

idam konusunu zaten destekliyorum şahsen. ama bizde idam geri gelmesi çok zor görünüyor.

ancak tabi bunlar yetersiz,en önce ve çok küçüklükten çok sıkı eğitim gerekiyor bana göre.

ps. ayrıca ceza evlerinin dolup taştığı ve yer olmadığı son 2-3 yıldır yazılıp çiziliyor.ne kadar doğru bilemem ama durum buysa ceza evleri sayısı da arttırılmalı.

Söylediklerinize hak vermiyor değilim, lakin benim ''idam'' anlayışım zaten daha farklı 3-5 suç için geçerli suçlar.. Ama tabi ki dediğiniz gibi öncelikle adam gibi işleyen bir yargı sistemi olması gerekiyor. Vergi/mali suçlar konusunda da hapis yok demişsiniz de bilerek naylon fatura düzenleyen kişiye hapis cezası var..

Ben işin özüne gelecek olursam, cezaevleri bu kadar rahat denmesine karşıyım. Geçen cevabımda da dediğim gibi kimin ne zaman düşeceğini kimse bilemez.

Hapishaneyi daha vahşi bir yer yaparak caydırıcılık olmaz aksine yargı ve adalet sisteminde köklü bir reform ile caydırıcılık olur. En azından benim kanaatim bu yönde.

hıhıhıhı seni ulan :)

Sus sus twitter solcuları onlara kader mahkumu diyor =)

cezaevine girmemiş olanlar şu konuya entry girmesin.

haksız yere öldürülen her kişinin katili yargı olmadan idam edilmeli hatta suç akşam işlendiyse sabahı görmeden idam edeceksin.

Naylon fatura'dan bile hapis yatılmıyor. Vergi kaçakçılığına sebep olacak veya aracı olacak naylon faturadan yatılmıyor.

Naylon fatura ile hayali ihracat yapıp, hayali KDV'yi iade alıp yakalanırsan çok güzel hapis yatılır. Yani direkt devleti soymadığın sürece hapis yok. An itibari ile KDV iadesi konusu da acayip sıkı denetlenen bir konu. Naylon fatura ile hayali ihracat yapıp KDV iadesi alabilen varsa helal olsun. İmkansız desem yeri. Ben ihracatçıydım. Oradan biliyorum.

Vergi kaçakçılığı için pişmanlık yasası var. Vergisini gecikme faizi ile yansıtıyor. Üstüne de ciddi bir para cezasını kesiyor. Naylon fatura için de ek olarak kamu davası da söz konusu; ama paraya dönüyor. Aynı boku iki kere yiyen adam hapse girer mi? Bak işte onu bilmiyorum.

-----------------

Öncelikle suça niye ceza verdiğimizi hiç unutmamalıyız. Suça ceza verme amacımız "kişinin rehabilitasyonu ve topluma geri kazandırılması bık bık bık" değildir. Bu en fazla ikincil amaç olabilir. Cezanın amacı "göze göz, dişe diş, kana kan" da değildir. Ana amacı caydırıcılıktır. Toplum düzenini sağlamak ve suçun yaygın olmasını, toplum huzurunun kaçmasını engellemektir. İnsanın doğası gereği, suçun sıfıra indirilmesi mümkün değildir. Suç hep var olacaktır. Ancak, kabul edilebilir, düşük seviyelerde olmasıdır amaç. Cezanın amacı toplum yaşamını, birlikte yaşamı mümkün kılmaktır.

Bu sebeple de, "x suçuna idam versek bu suç düşecek mi?" diye bakmak lazım. O zaman da düşmediğini görüyorsun. Tecavüz de, adam öldürme de genelde ani kararla oluşan suçlar. Bu suçlara karışan kimse o anda lan bunun sonu idam diye düşünmüyor ve suçu gene işliyor. Dolayısı ile idamın bu tarz suçlarda bir caydırıcılığı olmuyor. Bu sebeple de suç oranlarını düşürmüyor. Planlanan suçlarda idamın varlığı suçun işlenmesini engelleyebilir. Darbe girişimi, vatana ihanet, vs.vs.vs. Bu konular da hukuğun olmadığı bizimki gibi ülkelerde masumları katakulliye getirip hapse tıkmak için araç için kullanılabildiğinden son derece sakat bir mevzudur.

Geriye bir tek "asmayalım da besleyelim mi?" sorunsalı kalıyor. Besleyelim aluminyum. Neleri besliyoruz. Bunu da besleyelim yani. Milletin gözüne niye batıyor anlamıyorum. "Toplumca katil olmamak için besliyoruz" gibi düşünmekte fayda var. Şirkete çaycı yapmayacağım adam kamunun imkanları ile A4'e binip cukkasına bakıyor. Onu da biz besliyoruz. Ona buna para saçılıyor. Gene biz besliyoruz. Katili de besleyiverelim yani. Elimizin kiri. Elimize kanı bulaşmasın. Gerçi geç dönem idamlarımız kansız. Boğmak veya boyun kırmak. Artık boynu ne kadar sağlamsa... Yani, gene de toplum olarak birinin nefesini kesmiş oluyoruz ki, bu durum beni rahatsız eder abi. Bu huzursuzluğu yaşamamamız için, üç kuruşumu daha al. Besle şu iti.

-----------------

Aynı suçu tekrar tekar işleyip, adam öldürüp, her seferinde 5 yıl yatıp çıkan; ama ömrünün 30 yılını hapiste geçiren ve toplamda 6 adam öldüren psikopatlar falan var. Sanıyorum sizin idam fikriniz bu adamların bu durumundan gelmekte. Bu durumda, o adamı her seferinde 5 yıl yatıran, tecavüzcüye kravat taktı diye 2 yıl indirim veren sistemi sorgulasak daha doğru olur. Halka malum olmuş, ortaya saçılmış bir bilgiyi tekrar paylaştı diye tutuklu yargılanan gazeteci bir tarafta, tecavüz ettiği kadının darp raporu ve hatta meni raporu olmasına rağmen tutuksuz yargılanan tecavüz sanığı öbür tarafta. Tutuklu yargılanma ne için? Yurtdışına kaçış riski ve topluma karşı risk teşkil etme durumuna karşı... Lan gazeteci toplum zararlısı mı?!?! Özetle, kin ve nefretle doluyoruz hepimiz. İstiyoruz ki tecavüzcünün çükünü koparsınlar. Gazeteciyi de tutuksuz yargılasınlar. İdamı getirsek, tecavüzcü değil, çok muhtemelen gazeteci okka altına gidecek. Çünkü sistem bozuk.

Normalde biz, konu ile ilgili teknik bilgisi son derece kısıtlı olan kişilerin yargı ve hukuk hakkında ahkam kesmesi de çok yanlış. Yüzlerce, binlerce yıllık bir bilgi birikimi neticesinde oluşmuş çok ince nüanslar, çok ince detaylar var çünkü. Ama ülkedeki durum artık o kadar aşikar ki yargı konusunda, konuşmadan edemiyoruz. İçimizde biriken öfkeyi kini dökmemiz gerekiyor. Normalde çok yanlış yani yaptığımız da, ne yapalım arkadaş? Biz de insanız yani.

Konuyla alakalı değil belki fakat benim de şu anda devam eden bir davam var. Hoş artık danıştay safhasına kadar geldi (karar,istinaf lehime çıktı) 2016 yılında yapmış olduğum ihracatın kdv iadesi için başvuruda bulunmuştum, mal aldığım firma düzenleyici olarak teknik rapor yazılmış, ödemelerim, gümrük beyannemesi vs herşey sundum fakat sürekli inceleniyorum. VUK 359'a göre, defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, 18 aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılırlar. Üstüne 3 katı para cezası, evet bir suçtan iki kere ceza alınamaz karinesi aykırı ama oluyor bu memlekette. Hoş şirket üstüne kapandığı için yeminli raporu da artık düzenlenemiyor, ancak danıştaydan da karar lehime çıkarsa mahsup edebileceğim bir iadem olmuş olacak. Kısacası hukuk herkese eşit davranmıyor..

Eğerki hala birisi “paşalar gibi yatarım” diyebiliyorsa cezalar caydırıcı değildir. Bu yüzden bazı suçların cezası fiziksel olmalıdır. Yani eşşek gibi poposundan ter akıtana kadar çalıştırılmaları lazım.

Uluslar arası anlaşmalar var :D öyle kafana göre yok ben mahkumu idam ederim yok ben, işkence ederim , çalıştırırım diyemezsin... He yapamazsın degil, yaparsan herşeyin bedeli var avrupa birligi seni tanımaz idam gelsin diyosun idam mı gelsin ? ab ye mi gireceksin gibi gibi gerçi hoş idam kalktı da ne oldu bi dünya da reform yaptılar hala ab ye giricek türkiye güyaaa...

Ceza evlerinde zaten mahkum çalıştırıyorlar kimisi bulaşık :) kimi aşcı :) kimi garson gibi gibi kimi iyi halden sabah salıyorlar adliyede çay getir götür akşam geri cezaevine giriyor :))

O sizin gir çık diye kast ettiginiz suçluluları da angarya koşturuyorlar örnek teemizlik, inşaat işçiligi vs :)

Ayrıca ceza evinde yedigin ekmeğin parasını bile senden istiyor devlet, çıkıyosun tahliye olmuşsun evine kağıt gelmiş parayı de öde hesabı...

Adam haklı,

3 gün, girdi çıktı ile açık cezaevi yattım. Suçsuz yere.

3 gün diyoruz ya su gibi geçer, içerdekilerden tanıdığım çıktığı halde geçmek bilmedi günler saatler. 2. Gün yemekhanede işe başladım zaman geçsin diye. Öyle oturup boş boş sigara içerim muhabbet ederim dışarıyı izlerim diye bişey yok dostum. Düşmüşsün, düşenlerin yüzleriylesin. Kapana kısılmışsın ve tek temennin çıkabilmek. Benimkisi açık cezaevi anısıydı. Ya kapalı cezaevi ?

Herşey insan hakları ile başladı.

Genel olarak düşünce;

Yiyoz, içiyoz, yatıyoz.

Benim anam ağlayacağına onun anası ağlasın.

Toprağın altına giren çıkmıyor ama cezaevine giren geri geliyor. vs vs.

Şu anda adaletten yoksun bu ülkede bir de haksız yere içeri girmiş insanları köle gibi mi kullansınlar. Önerin gerçekten efsane, tebrik ederim seni; buradan öneri sunmak kolay ki hiçte rahat olduğunu söyleyemem tıka basa dolu cezaevleri yatacak yer yok millet yerde uyuyor o yüzden yeni cezaevleri projeleri çiziliyor :/ .