CHP'li Vekil Sezgin Tanrıkulu kaçak elektrik yüzünden trafoların sökülmesine karşı çıktı. (2. sayfa)

Bu adamın hala partide tutulması bile abes bana göre. Faydasından çok zararı var. KK gittiğinde gerçek değişim olduysa partiden şutlanmalıydı.

Ayak altından çektiler ama hala ortalarda dolanıyor. Oy kaybettirmekten başka bir işe yaradığı yok bu tip şeylerle.

sihalar uçmasın diyen birinden aksi bir söylem beklenemez herkes fıtratına uygun yaşıyor. 

Özelleştirme yapılırken öne sürülen gerekçelerden biri de "kaçak şirketin sorumluluğunda olacak, çaldırıyorsa kendi ödeyecek" deniyordu. Şirket çaldırıyorsa bana ne? Benim kaçak tespiti için yetkim var mı? Sorumluluğum var mı? Elektrik dağıtımı devletin elinde olsa, devlet bizim biz ödeyeceğiz de...

Atıyorum gittim spor salonuna üye oldum. Bir yıl için aidat ödedim. Salonda hırsızlık olsun, benim gibi üyelere bu salonu siz de kullanıyorsunuz deyip zarar ödettirilsin. Olur mu? Ne güzel iş, kar spor salonunun, zarar olursa ortağız, ortaklığı bırak üyeler ödeyecek. Bakalım ilerde yargı bu konuda ne diyecek?

Kaçak kullanım varsa sökülür. O elektrik oraya bedavadan, hokuspokusla, vahiyle gelmiyor. Yoktan var olmuyor. Enerji için bu ülke çok ciddi cari açık yaşıyor. Beylerimiz de çıkmış bu hırsızlık ve gasp için temel hak vs üfürüyor. Kardeş bedava diye bir şey yoktur. Sen pazara gittiğinde sana elmayı bedavaya mı veriyorlar? Halci bedavaya mı çalışıyor. Ev yapacağın zaman çimentoyu, demiri sana bedavaya mı veriyorlar? Nakliye araçları bedavaya mı üretiliyor, bedavaya mı çalışıyor, yakıt bedava mı? Örnekleri yaz yaz bitmez. Demek ki her şeyin bir bedeli, bir maliyeti var tıpkı elektrikte olduğu gibi. Kardeş kullanıyorsan ödeyeceksin ya işte bu kadar, pahalı geliyorsa enerji tasarrufu yapacaksın, tarifeli kullanacaksın, yasal olarak indirim hakkın, kampanyan devletin bazı özel şartlara göre -üretimi canlandırmak vs- sağlamış olduğu imtiyazların varsa bunları kovalayacaksın. Gerisi kaçaktır, gasptır, hırsızlıktır, eşkıyalıktır, suçtur dolayısıyla dini inanç varsa dinen de günahtır.

Tanrıkulu zaten bu ülkenin hayrına ne varsa onun karşısında, ülkeye neler kimler zararlıysa tam da onların yanında olur. İstisnaları varsa Tanrıkulu'nu bozmaz.

Hocam trafonun kendisi kaçak.

Bişdiğim kadarıyla devket özelleştirme yaparken ilk sattıgında yuzde 90 olan kaçağın her ilk başta tamamına yakını tokere ederken her yıl verdiği desteği düşürüyor. Özelleştirilmiş şirket ise mücadele yolu ile kaçak oranını yuzde 90lardan 50lerin altına indirdi.

Özellikle mücadele hırsızların artık çok canını yaktığı için DEM Parti ve diğer partiler deki Demli kriptolar bu kadar bagırıyor.

Özellikle kaçak trafo getirip sulamalı tarım yapılıyor ve elektrik kaçak oldugu için hem çok yuksek enerji tuketimibe hemde cok fazla su harcanması a yol alan salma sulamada kullanılıyor elektrik.

Halbuki suyun korunması için, elektrik tuketiminin verimli olması için damla sulama gerekli ancak kaçak olunca israf inanılmaz boyutta oluyor.

Ayrıca kaçak elektrik kullanımı yeraltı sularının jenaratörlervle kontrolsüz çekilmesine yol açtığı için doğal bir felakete neden oluyor öte yandan.

Bu kaçak elektrik sorunu yıllardır var. Bu sorunu çözmesi gereken hükumet. Özelleştirme yaptı diye sıyrılamaz. İstanbul'da biri elektrik faturasını geciktirse elektriği anında keserler, olmadı polis kapıya dayanır. Güneydoğu'nun ne ayrıcalığı var?

Okullarda hepimiz yapmasak da kitapta gördük... Tuzlu suyu kaynatıyorsun, su buharlaşıyor, tuz kalıyor... Fizik, Kimya,Biyoloji bende neredeyse yoktu lisede. Yine de bazı şeyler aklımda kalmış. Fırat, Dicle nehirlerinin suyunda da adı aklıma gelmiyor, tuz kesinlikle değil de tuz diyelim. Su buharlaşıyor, o tuz toprakta birikiyor. Sonra toprak tarıma elverişsiz hale geliyor.

Devlet oraya adam gönderip bunları tane tane anlatmıyorsa, bizzat deney yapıp göstermiyorsa... Yine devletin suçu. İnanılmaz bir sayı Türkiye'de 80 kişiden biri öğretmen. Hani ne işe yarıyorlar? Ne işe yarıyorlar derken öğretmenleri kastetmiyorum, öğretmen gidip de kendi başına kafasına göre köylüye ders veremez. Adam hadi desek devlete düşman, tarlasına da mı düşman? fazla sulama vahşi sulama olarak geçiyor, adam zararını bilse yapar mı? Köy Okulları işte köylüyü bu konularda eğitiyordu. Bugün AKP'ye oy verenlerin dedelerinin seçtiği Menderes o okulları kapattı.

% 90'dan (bana abartılı geldi, bilmem yine de) % 50'ye düşürmüşler asla başarı değil. Devlet bu işi yaparken olan teknolojiyi düşün bir de şimdiyi. En basiti drone diye bir şey yoktu.

Sezgin Tanrıkulu denen şahsın ne olduğu belli Y-CHP ye yakışır bir vekil.

Şunu sorayım kayıp kaçak bedelini faturaya gizleyen kim ? o da haksız buda haksız

bu adam neye dayanarak chp de duruyor anlamak mümkün değil. çok acayip gıcık oluyorum buna.

adam diyarbakır milletvekili, chp nasıl kovsun?

işte bu gibi olaylar sinsilesi 31 mart yerel seçimlerinde kazanılan başarıyı gölgelemeye başladı..

Son ORC anketine göre 31 martta %34.5 oyu olan CHP bugün AKP ile aynı oy oranına düştü. Özgür Özel mayıs ayına kadar "erken seçim yok" derken bugün erken seçim istiyorsa bu oy erimesini göz önüne alarak kaybedilen rüzgarı tekrar kazanmak istiyor ancak Erdoğan bu tabloyu net gördüğünden seçim filan yok diyor. Zaten CHP içinde şimdiden bir adaylık tartışmaları içten içe yaşanıyor. Halkın taleplerine karşılıkta CHP sokak köpeklerinden yana tavırda alınca ciddi bir kırılma yaşandı son dönemde.

2023 seçimleri Erdoğan'a EYT kazandırdı ama 31 marttaki seçimleride emeklilere zam yapmaması kaybettirdi..

CHP'de ise gidişat, bu oy erimesini hızlandıran süreç sokak köpekleri sorunu olmuş gibi görünüyor şuan. Yani artık CHP'nin kesesinde harcayacak emanetçi oy kalmadı. Böyle giderse CHP sene sonunda 2.parti konumuna gerilemesi muhtemel. Erken seçimde olmayacaksa bu sonucu halk CHP'ye mal eder zaten..Özgür Özel'de sözel olarak erken seçim desede fiiliyatta erken seçimi düşünmediğide çok net.

Adam 5-6 dönemdir milletvekili ama sürekli parti ismini lekeleyecek antipatik açıklamalarda bulunuyor. Ben CHP lideri olsam yolları ayırırdım.

Partiye direkt zararlı adam. Onun yerine gidip gidip Tanju Özcan'ı cezalandırıyorlar sürekli.

sezginin chp deki rolü dem partiyle olan ilişkilerde ön plana çıkıyor. chp ise dem parti ile ters düşmek istemiyor. KK zamanından bugünede değişen bir politika yok chp de. KK gitti Özel geldi ama dem parti mantalitesi aynı.

Hal böyle oluncada sezginin konumu hep sağlamda kaldı. zaten sezgin chp den daha çok dem partililerle iş gördüğüde bir gerçek.

tanju özcan gibi chp içindeki ulusalcı kanadın ise ağırlığı artık yok. baykalın düşürülmesinin ardından KK hanedanlığı ile birlikte chp içindeki ulusalcı grup zaman içinde tasviye edildi ve bastırıldı. en son KK ile özcan arasındaki gerilimde özel tarafını KK'dan yana kullandı ve özcan'ı uyardı. yani buradada bariz şekilde chp içindeki ulusalcı kanat bastırılmaya devam ediyor. Dolayıyla sezgin tanrıkulu gibi isimlerin partiden ayrılması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil.

Kürt sevicileri huylarından vazgeçemiyorlar.