|
Çin, ilk 3. nesil nükleer reaktörünü şebekeye bağladı: 6 milyon eve elektrik!
-
-
Baz yük ihtiyacını çok rahat şekilde nükleer ile yapabiliyoruz. Birde sadece güneş ve rüzgar ile dünyanın ısınmasını önleyemeyeceğimiz kesin.
Elektrikli araçlar tüm petrolün enerjisi kadar elektrik tüketecek. Bir yandan doğalgaz kombileri kadar ısı poması elektrik çekecek.
Ama göya aslında şebekedeki kömür ve gaz santrallerini kapatmak için yola çıkmıştık. -
100 senelik teknoloji yok bizde santral kurabilecek yerli ve milli bir ekip -
ABD'de daha çok nükleer reaktör olabilir ama literatürün uzun zamandır parmak bastığı üzere Amerikan altyapıları eski ve yenilenmeleri muazzam bir tutara karşılık düşüyor. Buna karşılık Çin paraya kıyıp baştan kurduğu altyapılarını son nesil veya en azından daha çağdaş teknolojilerle yapıyor. Merkezi hükümetin hedeflerini tutturabilmek için eyaletler ve sermaye gerekirse büyük borçlara girme veya tartışmalı yatırımlar yapma pahasına harıl harıl çalışıyor. O sebeple şu an Çin'in bilhassa ulaştırma altyapısı ABD'ninkine nazarla daha yeni ve daha üstün görünüyor.
Çin yeşil enerjide zaten şu an açık ara dünya lideri. İronik biçimde demir çelik gibi gayri yeşil sektörlerde de dünya lideri. Onun için Çin'in yeşil dönüşümü çok paradoksal ve zorlu bir süreç. Diğer bir deyişle gezegeni aleyhimizde kirletmeye de, lehimizde temiz tutmaya da en meyilli ülke Çin. Bu vahşi kapitalizm ile bilimsel sosyalist ve aydınlanmacı ilerlemeciliği sentezleyen acayip sistemlerinin, yani devasa bir sermayenin ve rejim itibarıyla bu sermayeyle bütünleşik bir devletin küresel bağlamdaki bencil çıkarlarının oradaki yüksek eğitim kalitesi, yetiştirilmiş muazzam insan sermayesi, benciliğe karşı diğerkamcı ve kohezyoncu aydınlanma ve ilerleme vurgusu ile meydana getirdiği tezat bir tablo.
Ülkelerinde iyi ve kötü yönleriyle hem Batılı değer sistemleri hem de Asyatik, bilhassa - doğal olarak - Çin menşeili değer sistemleri empoze ediliyor. Çinliler dünyaya ilişkisel ve çok katmanlı bakıyor, olgusal ve kısa vadeli değil. İlişkiler ve hiyerarşiler dengeli sürdürülebileceği, "icat eden uygarlık" kimliklerini ve gururlarını milliyetçi bir bağlamda okşayacağı sürece Çinlilere her şeye OK. Bu gibi çeşitli sebeplerle kısa vadeli kar marjlarına veya hemen getiriler bekleyen hissedar heveslerine çok takılmadan başkalarının girmeye çekineceği - daha uzak vizyonlu - yatırımları yapmaya daha çok hevesleri var. Batılılar mesela otomotivde içten yanmalıya bu kadar takılı kalmışken hem de emisyon konusunda hile yapmaya bile yelteniyorken Çinlilerin elektrikli araç ve elektromobiliteye bu kadar yoğun bir şekilde kanalize olması bu duruma bir örnek olarak verilebilir.
Bu uzaktan bir gözlemci olarak naçizane yorumlarımdır ve düpedüz yanlış da olabilirler. En azından kaçırdığım bir değişken veya değişkenler - şüphesiz - mevcut olabilir.
-
Füzyon kullanılabilir hale gelene kadar en iyi enerji üretim yöntemi bu yapabilecek birşey yok. Ancak nükleer atıklardan nasıl kurtulunacağı ve Çernobil gibi bir felaketin tekrar yaşanmayacağı
konusunda daha büyük garantiler gerekiyor. Yeni nesilde Çernobil ve Fukuşima'dan ders çıkarıp aynı hatalara yol açmayacak reaktörler yapıyorlardır umarım.
-
Çin yalıtım felsefesi ve dedikleriz ile bana master of orion gibi oyunlarda karşılaştığımız garip ırklara benzemeye başladı.
Hani başarılı olmasalar kimse takmaz ama küreselleşen bir dünyadan bu kadar uzak bir güç tehlikeli mi yararlı mı zaman gösterecek.
Burada önemli olan batının ve bizim gibi arada kalmış ülkelerin ne öğrenebileceği. -
Medeniyetlerin gelişimi tüketilen enerji ile orantılıdır. Füzyon vb metodların devreye girmesi şart. Ya dünyayı iyice tüketeceğiz yada alternatif kaynakları hızlı bir şekilde geliştireceğiz. Yoksa kirlenmiş dünyayı fakirlerle paylaşmayacak zenginler gözünü Mars a dikecek ?
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X