Dersim neresi, Amed neresi?.. (2. sayfa)

Apoyu meclise davet edenlere sormak lazım Amed ve Dersim neresi. Onlar kesinlikle daha iyi bilir.  

Kafatasci oldugumu acikca itiraf etmeden belli etmeye calisiyorumdur.. 

Neden?

benim dersim matematik

lan amed nerdesin

Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde bu isimler kullanıldı mı diye merak edip baktım:

"Osmanlı yönetiminde 1847 yılında, Hozat merkez olmak üzere “Dersim Livası” adıyla sancak yapılarak Erzurum'a bağlanmıştır. 1879 yılında da Farsça "Gümüş Kapı" anlamına gelen “Dersim” adıyla ayrı bir il olan Tunceli, 1892 yılında tekrar sancak yapılarak Mamurat-ül Aziz (Elazığ) iline bağlanmıştır."

"11. yüzyılda yöreye gelen Türkmenler de, şehirdeki yapılarda kullanılan siyah renkli taşlardan dolayı şehre "Kara Amid" demişlerdir. Müslüman Arapların egemenliği sırasında buraya yerleşen Bekr (بکر) kabilesinden dolayı Diyâru Bekr (ديار بكر, "Bekr kabilesinin yurdu") olarak kayıtlara geçmiştir."

Ayrıca güya "Osmanlı Alevileri katletti" diye propaganda yapan kimi Alevilerin ve özellikle Tuncelililer'in Chp'li Kemalist olması da anlaşılması zor bi çelişki.

Gözünü sevdiğimin Osmanlısı, kimsenin kültürüne, kimliğine, dinine karışmamış, elinde imkan olmasına rağmen yok etmemiş ama yine de "her şeyin suçlusu" olmuş, "zalim sömürgeci" olmuş, "dinci, yobaz, geri kafalı" olmuş...

Samsun Trabzon ismi olabilir ama Dersim, Amed olamaz. Neden acaba? Mutlaka bir açıklaması vardır. Bir ara İçel diye uydurma bir şehir adı vardı, tutmayınca tekrar Mersin'e geçildi.

Dersim ve Amed ismi bölücülük çağrıştırdığı için bu isimlere karşı bir direnç var. Geçmişte belki bir anlamı vardı ama günümüzde çok saçma bir saplantı. Şehir adlarına göre ülke bütünlüğü neden tehlikeye girsin? Örneğin İstanbul'un resmi adı Osmanlı'da olduğu gibi Kostantiniye olsaydı bile bir tehlike filan olmazdı. En milliyetçi insanların yaşadığı Trabzon'da bile hiç kimse Trabzon adını değiştirelim deme saçmalığını göstermez.

Binlerce yıllık yer adlarının kültürel ve toplumsal bir değeri vardır. Onları değiştirip saçma sapan öz Türkçe adlar kullanmak köksüzlüğe, kültürsüzlüğe neden olur. Samsun veya Trabzon adının değiştirilmemesi hem kültürel anlamda hem uygarlık anlamında bir değerdir.

Türkiye'de pek çok şehrin kadim ismi değişikliğe uğrayarak bugüne gelmiştir. Bir şehrin isminin kökünü araştırdığımızda o isim üzerinden şehrin kültürel geçmişinin izlerini buluyoruz. Ama örneğin Tunceli deyince köksüz bir kültürel geçmiş ile karşılaşıyoruz. Ama Dersim deyince kadim bir geçmiş kültür ile karşılaşıyoruz.

Şehir adları üzerinden saçma bir milliyetçilik anlayışı deniyoruz. Örneğin Yunanlılar İstanbul'a Konstantinopolis deyince kızıyoruz. Ama biz Yunan şehirlerine kendi adları ile değil, kendi ürettiğimiz adlarla sesleniyoruz. İşin en ilginci Yunanlılar bize Türk diyor, biz ise onlara Helen değil Yunan diyoruz. Onlar bizim ülkemizin adını söylüyor, biz ise onlara kendi uydurduğumuz özel adla yani Yunanistan diyoruz.

Her konuda olduğu bu konuda da yine biz Türkler haklıyız. Ama Yunanlılar haksız, tüm dünya da haksız. Ne acayip bir milletiz, hep biz haklıyız, doğruyuz; tüm dünya haksız ve yanlışta. Kürtler için ise haklılık diye bir kelimeden bahsetmek bile imkansız. Hep Türk haklı, hep Türk doğru, Türk, Türk ve Türk... İki Türk'ün olduğu bir yerde bile diğer Türk öbür Türk'e göre haksız ve yanlış.

chp artık demle birleşmeli milleti daha nekadar uyutabilirler.