Dersim neresi, Amed neresi?..

Türkiye Mülki İdare Bölümleri Envanterine göre:

İl Sayısı:81 

Büyükşehir Belediyesi Sayısı:30 

İl Belediyesi Sayısı:51 

Büyükşehir İlçe Belediyesi Sayısı:519 

İlçe Sayısı:922 

Mahalle Sayısı:32261 

İlçe Belediyesi Sayısı:403 

Belde Belediyesi Sayısı:401      

Köy Sayısı:18256 

Bağlı Sayısı:23784 

Toplam Belediye Sayısı1404

Sayılar ve isim listeleri güncel olarak bu şekilde.

www.e-icisleri.gov.tr

Untitled Page

https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx

https://www.icisleri.gov.tr/kurumlar/icisleri.gov.tr/IcSite/illeridaresi/Bilgiler2/%C4%B0l%20ve%20%C4%B0l%C3%A7e%20Kurulu%C5%9F%20Tarihleri%202018.pdf

İllerin ilçelerin kuruluş tarihleri, hangi kanun numarası ile kuruldukları, kurulmalarına dair Resmî Gazete tarihi ve sayıları belliyken ısrarla farklı isimlendirmeler kullanmanın hizmet ettiği amaç ne olabilir?

Neden? CHP'nin 6 okundan bir tanesi "milliyetçilik" değil mi?

Onlar cevap veremez mi?  

Şehirlere farklı isimler verme ve bunu zikretme fikri ima ettiğiniz gibi Terör elebaşı Öcalan mı ait? Kaynak sunar mısınız? Fikir babası dediğiniz için soruyorum.

Apo doğmadan önce çok mu farklıydı zihniyet? Sizin bakışınıza göre öyle sanırım.

Bunu bende soruyorum bu hayali isimler nereden geliyor ?  

dersim amed osmanlı imparatorluğundaki adları galiba

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde öyle isimli yerler yok.

Kürdistan meraklıları yallah sınır dışına.

Yukarıdaki sivri zekalı buna da Yallah desin :)) Dikkat et gardaş Silivri soğuktur

İsimlerle ilgili hiçbir sorun bulunmuyor. Ancak bu isimlerin ya da şehirlerin kendi başkent ya da metropolleri olduğuna inanan ve bunu ifade eden kitlenin bu yerleri ve bunların isimlerini argüman olarak kullanıyor olmalarını sakıncalı görüyorum.

Trafik işaretlerinden "Dur" ya da "Önce Yaya" ifadelerinin asfalta farklı şekillerde yazılması örneği gibi.

O zaman kendimizi iyi ifade etmeliyiz. Orada yaşayan insan yaşadığı yere Amed diyorsa ya da demek istiyorsa bunda sıkıntı olamaz, Amed, dersim, norşin bu yerlerin eski bilinen adları.

Bu isimleri değiştirdiğimiz zaman birşey elde etmiyoruz, ya da sakıncalı gördüğümüz hususlar ortadan kalkmıyor. Gereksiz inatlaşma ve gerginlik oluyor. Bunu taviz gibi görmemeliyiz.

Reformlar, inkılaplar ya da ayrıcalıklar, özerklikler neyse; her iki taraflı değişiklikler neresinden bakarsak bakalım, köklü değişiklikler ümit edildiği için yapılmışlardır.

İnsanlık tarihinin izlediği yöntem buydu.

Kimi zaman gelişim kimi zaman değişim kimi zaman reform bazı zamanlarda da devrim... Bazen verilmiş ya da alınmış bazense ayrılmalar yaşanmış ve yeni haritalar çizilmiş. Kimi zaman diplomasiyle kimi zaman da kanla savaşla haritalar şekillenmiş.

Ancak bir değişiklik yapıldıysa ve makul ölçülerde kabul gördüyse bu kabullerin arkasından gelen sesler iyi niyetli olabilir mi?

"İstanbul demeyelim" denilse ya da "sadece belirli şehirlerin mi eski isimleri var" denilse konu daha da net anlaşılır olmaz mı?

Şimdi diyeceksiniz ki arz talep meselesi.

İnsanların yaşadıkları yerlere verdikleri isimler değil dikkat çekmek istediğim nokta. Bu ve buna benzer örnekleri köyümüzün bir mevki isimlendirmesinde de görebiliriz.

Sıkıntı arz eden ve tehlikeli olan husus bunun devlet organizmasına karşıt olarak kullanılıyor olması değil mi?

Bunu görmek yerine yine ve her zamanki gibi insan hakları eksininde evrensel değer yargıları ile ilişkilendirilmesi bile çok tehlikeli değil mi?

Desimlu aşireti varmış, dersim diye bir yer yokmuş normalde.

https://yolpedia.eu/wp-content/uploads/2019/12/Mehmet_Yildirim_-_Desimlu_Asiretinden_De.pdf

Tengri Allah Degildiryoutube

Dersim’in isim kökeni üzerine günümüzde kabul gören ortak görüş, kelimenin Farsça “der=kapı” ve “sim=gümüş” isimlerinden türemiş olduğu ve “Gümüşkapı” manasına geldiğidir. Aynı şekilde Dersim’in eski sınırlarının da doğuda Varto’dan kuzeyde İmranlı ve Zara’ya, batıda ise Malatya’ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsadığı sık tekrarlanan bir iddiadır. Gerek yöredeki sözlü anlatımlar, gerekse Osmanlı arşiv kayıtları, söz konusu iki iddianın da gerçeği yansıtmadığını bize göstermektedir. Tanzimat sonrası Dersim Sancağı’nın teşkil edilerek birçok kazanın bu sancağa bağlanması idari bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Sancak ismi ise yörede yerleşik olan Desimlu Aşireti’nden alınmıştır. Tanzimat öncesi Dersim diye bilinen geniş bir coğrafyanın varlığını gösteren bulgulara sahip değiliz. Öte yandan Desim adına “r” harfinin 1847’de eklenip Dersim’e dönüştüğü de belgelerden görülmektedir. Bunun bilinçli bir tercihten mi yoksa yazım hatasından mı kaynaklandığı yönünde kesin bir bulguya sahip olmasak da, bu çalışmada, kâtiplerin hatalı okumaları sonucu “r” harfinin eklenmiş olduğu ihtimali daha yüksek görülerek, arşiv belgeleri ışığında hatanın nereden kaynaklandığı tartışılmıştır. Çalışmada arşiv belgeleri yanında yerel halkın sözlü anlatımlarına da sıkça başvurulmuştur.

https://www.youtube.com/watch?v=rLS6xYcw79s&t

Bu yorum profildeki resimle hic uymamis.

Sadece bu da değil. RTE defalarca KK için tv ekranlarında "Dersimli Kemal" ifadesini kullanmıştır.