Şimdi Ara

Diyabeti nasıl yenebiliriz ..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
1
Favori
725
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ne yaparsam şeker 300 den aşağı düşmüyor...düşmesi ve dengelenmesi için ne yapmalı ne tüketmeli veya hangi ilaçları kullanmalı!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Benimde insülin direncim yuksek bu yüzden kilo veremiyorum ilaç kullanıyorum dün tv de dolanırken bu kadın programına denk geldim diyetisyen bilmem bir bayan konuşuyor şunu yapın bunu yapın gibi bir bilgi aktardı Hindistan'da hiç şeker hastası yokmuş dünyada bu kanıtlanmış nedenide zerdacal denilen baharat her yemeklerinde kullanıyorlarmis ve araştırmalarda bu baharatin böyle bir özelliği varmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: juhadante

    Benimde insülin direncim yuksek bu yüzden kilo veremiyorum ilaç kullanıyorum dün tv de dolanırken bu kadın programına denk geldim diyetisyen bilmem bir bayan konuşuyor şunu yapın bunu yapın gibi bir bilgi aktardı Hindistan'da hiç şeker hastası yokmuş dünyada bu kanıtlanmış nedenide zerdacal denilen baharat her yemeklerinde kullanıyorlarmis ve araştırmalarda bu baharatin böyle bir özelliği varmış.
    bende yeni bu zerdecalı kullanmaya başladım ...ayrıca ekmek yemeği azalttım..pirinç plavi yemeği bıraktım..
  • Merhabalar. Ben diyabet hastası olmamama rağmen, sağlıklı ve fit olabilmek adına tam bir diyabet hastası gibi beslenen biriyim. Kilom 72, şekerim düşük ama dengede. İnsülin direncim düşük.

    Herşeye 130 kilodayken yaptırdığım check-up ile başladım. Tahminen bundan 7 sene önce. Karaciğerimin yağlanmaya, şeker hastalığı başlangıcı olduğu söylendi. Yazılan ilaçların hiçbirini alıp kullanmadım.

    Bu süreçte neler yaptım;

    Basit karbonhidrat'ın ana temsilcisi sofra şekerini bütünüyle kestim. 5 ya da 6 ayda bir, çok özel bir zamanda tatlı ile beraber alıyorum.

    Alkol'den uzak duruyorum. Çok içilmesi gereken bir ortamın içine düştüysem, glisemik indeksi en düşük olan, saf damıtma içkilerini meyve susuz, herhangi bir şek eklemeden kullanıyorum. Genelde Vodka Shot, Viski gibi.

    Glisemik indeks tablosunda, mümkün mertebe 50 üzeri olan hiçbir şeyi tüketmiyorum. Siz şeker hastaları olarak muhtemelen Glisemik indeks diyetinden haberdarsınızdır. Ben örnek teşkil edebilecek bir tabloyu şuraya koyayım:http://www.diyetz.com/glisemik-indeks-tablosu/

    2 ana öğün besleniyorum. Genelde bu iki ana öğün çok dolu ve protein ağırlıklı oluyor. İlk öğünüm 11, 12 saatleri diğeri 7. arada şekerimi oynatabilecek hiçbirşey yok. Ne meyve suyu ne limonata hatta ayran! Sadece su, şekersiz çay, şekersiz kahve(damıtma,filtre) ve sade soda.

    Doğal fermante, pastörize edilmemiş Elma sirkesini, bol bol kullanmaya özen gösteriyorum.

    Doğal yağ, hayvansal yağ ve tereyağı tüketimim yüksek. Bunlar olmadan ne yemekten keyif alıyorum ne de sağlıklı olabiliyorum. Kan şekerimi liflerden ziyade bu sağlıklı yağların stabil tuttuğunu düşünüyorum. (İyi kolestrolüm çok iyi seviyede, kötü olan oldukça düşük durumda)

    Hiçbir tatlandırıcıyı kullanmamaya özen gösteriyorum. Kafayı bozarsam (:P) stevia kullanıyorum. O'da çok nadir. Bazen yulaf lapama ekliyorum.

    Size nacizane önerim (bir sağlık görevlisi değil, sadece bu konuda senelerce kafa yoran, Türkçe ve yabancı tüm kaynakları talan etmiş biri olarak) düşük glisemik indekse sahip herşeyi yiyin. Sınırsız yiyin. Ne kilo alabiliyorsunuz ne şekerinizi oynatıyor. Etten kaçmayın. Beyaz etler Türkiye'de pek güvenli değil. Dana'da bozulmaya başladı, mümkün olduğunca kuzu eti. Etin yağından kaçmayın, zeytinyağı, balıkyağı, hindistan cevizi yağı, tereyağı inanılmaz iyi. Şekeri stabil tutmanın anahtarı inanın bunlar. Posa ve protein, yağın ikinci planında kalan kısımdır.

    Sizleri seviyorum, siz de kendinizi sevin. Gencecik yaşlarında şeker yüzünden tanıdıklarımı, arkadaşlarımı kaybettim.

    İlaçlarla kendinizi harap edip, şeker dengenizi bozup psikolojinizi de bozmayın. İpin ucu asıl orda kopuyor. İşi çözer, metabolizmanızla anlaşabilirseniz canınız bir gram tatlı bir şey bile çekmeyecek. Size söz veriyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Solnishko

    Merhabalar. Ben diyabet hastası olmamama rağmen, sağlıklı ve fit olabilmek adına tam bir diyabet hastası gibi beslenen biriyim. Kilom 72, şekerim düşük ama dengede. İnsülin direncim düşük.

    Herşeye 130 kilodayken yaptırdığım check-up ile başladım. Tahminen bundan 7 sene önce. Karaciğerimin yağlanmaya, şeker hastalığı başlangıcı olduğu söylendi. Yazılan ilaçların hiçbirini alıp kullanmadım.

    Bu süreçte neler yaptım;

    Basit karbonhidrat'ın ana temsilcisi sofra şekerini bütünüyle kestim. 5 ya da 6 ayda bir, çok özel bir zamanda tatlı ile beraber alıyorum.

    Alkol'den uzak duruyorum. Çok içilmesi gereken bir ortamın içine düştüysem, glisemik indeksi en düşük olan, saf damıtma içkilerini meyve susuz, herhangi bir şek eklemeden kullanıyorum. Genelde Vodka Shot, Viski gibi.

    Glisemik indeks tablosunda, mümkün mertebe 50 üzeri olan hiçbir şeyi tüketmiyorum. Siz şeker hastaları olarak muhtemelen Glisemik indeks diyetinden haberdarsınızdır. Ben örnek teşkil edebilecek bir tabloyu şuraya koyayım:http://www.diyetz.com/glisemik-indeks-tablosu/

    2 ana öğün besleniyorum. Genelde bu iki ana öğün çok dolu ve protein ağırlıklı oluyor. İlk öğünüm 11, 12 saatleri diğeri 7. arada şekerimi oynatabilecek hiçbirşey yok. Ne meyve suyu ne limonata hatta ayran! Sadece su, şekersiz çay, şekersiz kahve(damıtma,filtre) ve sade soda.

    Doğal fermante, pastörize edilmemiş Elma sirkesini, bol bol kullanmaya özen gösteriyorum.

    Doğal yağ, hayvansal yağ ve tereyağı tüketimim yüksek. Bunlar olmadan ne yemekten keyif alıyorum ne de sağlıklı olabiliyorum. Kan şekerimi liflerden ziyade bu sağlıklı yağların stabil tuttuğunu düşünüyorum. (İyi kolestrolüm çok iyi seviyede, kötü olan oldukça düşük durumda)

    Hiçbir tatlandırıcıyı kullanmamaya özen gösteriyorum. Kafayı bozarsam (:P) stevia kullanıyorum. O'da çok nadir. Bazen yulaf lapama ekliyorum.

    Size nacizane önerim (bir sağlık görevlisi değil, sadece bu konuda senelerce kafa yoran, Türkçe ve yabancı tüm kaynakları talan etmiş biri olarak) düşük glisemik indekse sahip herşeyi yiyin. Sınırsız yiyin. Ne kilo alabiliyorsunuz ne şekerinizi oynatıyor. Etten kaçmayın. Beyaz etler Türkiye'de pek güvenli değil. Dana'da bozulmaya başladı, mümkün olduğunca kuzu eti. Etin yağından kaçmayın, zeytinyağı, balıkyağı, hindistan cevizi yağı, tereyağı inanılmaz iyi. Şekeri stabil tutmanın anahtarı inanın bunlar. Posa ve protein, yağın ikinci planında kalan kısımdır.

    Sizleri seviyorum, siz de kendinizi sevin. Gencecik yaşlarında şeker yüzünden tanıdıklarımı, arkadaşlarımı kaybettim.

    İlaçlarla kendinizi harap edip, şeker dengenizi bozup psikolojinizi de bozmayın. İpin ucu asıl orda kopuyor. İşi çözer, metabolizmanızla anlaşabilirseniz canınız bir gram tatlı bir şey bile çekmeyecek. Size söz veriyorum.
    güzel öneriler teşekkürler..ekmek kesinlikle yasak diyor bir arkadaşım ekmeği kestikten sonra şekeri fazla yükselmiyormuş...pilav ve hamur işinide yemiyormuş..




  • hocam siteyi incelerken denk geldim de gerçi 3 yıl geçmiş aradan ama:))şu anki durumun nasıl?...ben tip 2 yim şu an ve 3 yıldır diamicron kullanıyorum ben de baya etkili oluyor baya bi düşürdüm açlık 90-130 arası tokluk da 180-230 arası şu an ama tokluk 200 altında olması daha iyi...bu arada kilonu yaşını falan bilmiyorum ama hareket yürüyüş özellikle tip 2 de inanılmaz etkili hemen hissediyorsun şeker dengelenmesini ve tabii ki şekersiz ve bol taze sebze ve meyve de çok önemli..çok geçmiş olsun kardeşim umarım okursun bir şekilde:))?

  • deathless73 kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler..yemek kısıp hareket çoğalınca daha iyi olduk..açlık 120-140 Tokluk 170_230 arası ama ilaç en alt seviyede..

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Tip 2 diyabetten yani daha çok çevresel koşullarla oluşmuş diyabetten bahsedecek olursak bu savaşı kazanmak çok mümkün değil .

    Çünkü diyabet tanısı aldığınızda dün birtakım şeyler olmuş neticesinde diyabet olmuşsunuz gibi bir sonuç olmuyor . Şöyle örnek verelim . Mesela bir kişi kafasını duvara vurursa oluşan sıkıntı o anki darbeyle alakalıdır . Fakat bir kişi her gün 5 paket sigara içerse oluşan sonuç bilmem kaçıncı gün içtiği paketle sınırlandırılamaz . Senelerce oluşan maruziyetle alakalı bir şey olur .

    Diyabet de aynı bu sigara örneğine benzer diyebiliyoruz . Tabi burada çevresel koşullar dışında genetiğin de etkisi var malum ama o da anlattığımız durumu çok değiştirmiyor .

    Hayat koşullarında değişiklik , sağlıklı beslenme , kullanılan ilaçlar kan şekerini belirli seviyelerde tutmaya yarar . Hatta teorik olarak varolan durumu ortadan kaldırabilir fakat bu pratikte pek mümkün olmaz . Fakat glikoz testleri bozulmuş glukoz toleransı sınırları içerisindeyse sağlam bir değişimle beraber bu iş kontrol altına alınabilir .

    O iş çoktan geçtiyse tüh ya yapacak bir şey yok dememek lazım . Neticede ilacı var . Retinopati , nefropati , nöropati gibi komplikasyonlarla baş başa kalmamak adına gene aynı değişiklikler yapılıp ilaç kullanılmalı .

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • Yusuf Yahya Y kullanıcısına yanıt

    Çok geçmiş olsun hocam sana da,açlık tokluk değerlerimiz aynıymış ama ben mecburiyetten şeker tansiyon ilaçlarına devam ediyorum hâlen.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sizede geçmiş olsun.Mersin'de bir doktor varmış tedavi ediyormuş galiba sen duydunmu?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.