Şimdi Ara

Diyelim ki seninle çok iyi bir şey yapıyoruz ama sen ödül umarak yapıyorsun (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
59
Cevap
0
Favori
1.088
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY

    Bu eleman işine gelmeyen yerde böyle tepkiler verir. Çok önemsenecek biri değil.

    Şimdi bahsettiğimiz tanrının İslam Tanrısı olduğunu varsayarsak kendisine ortak koşulması konusunda son derece takıntılı. Yani onu inkar etmekten ziyade senden başka tanrılar da var deyince çok "öfkeleniyor". Şirk onun affetmeyeceği tek günah. Ayrıca inanmayanları da yakacağını söylüyor.
    İşin saçma kısmı şu. İslama göre tek bir tanrı var. Bu tanrı her şeye kadir ve hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor. Ancak insanlardan günde beş vakit namaz, yılda bir ay oruç gibi ibadetler talep ediyor. Neden?
    İnsan bu tanrı için basit bir yaratık. Bizi o yaratmış. Ancak bizimle sürekli bir çatışma içinde. Yani şunu yaparsan şu kadar milyon yıl yakarım, cehennemin şu katına gönderirim gibi tehditleri ve uyarıları var. Bizi yaratıyor, programlıyor, her şeyi önceden biliyor ama yaptığımız şeylerden yine biz sorumlu oluyoruz. Bir nevi kendi yaptığı şeye yine kendi kızıp öfkeleniyor. Bir mühendisin tasarladığı robotla kavga etmesi gibi ya da bir tasarımcının kodladığı oyundaki ana karakteri, öldürdüğü her adam için cezalandırması gibi. Üstelik senaryoyu kendisi yazmasına rağmen. Neden?

    Bu soruların cevapları çok klasik. İşin özü İslam eski Arap Paganizminin reforme edilmiş hali gibi duruyor.
    Üstteki iki soruyu salla onlar zaten hep sorulan şeyler. İşin goy goyu. İşte Allah varsa neden göremiyoz ayarında sorular onlar.

    Kısaca bir müslüman olarak neden ibadet etmek zorundasın? Buna mantıklı bir yanıtın var mı? Asıl önemli soru bu.
    Kul olduğumuzun bilincinde olmak ve bunu sürekli zihinde tutmak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • chtsydn kullanıcısına yanıt
    Eğer Allah'ın ibadet talebinin sebebi buysa günde beş vakit namaz kılmayan biri de zaten kul olduğunun bilincinde olabilir. Bunun için illa ibadet şart değil. Ama yapmazsan ceza çekeceksin. Bu mantıklı mı ? İnsan olarak zaten acizsin. Kul olduğunu sürekli hissettiriyor sana. Eğer inanıyorsan bu acziyetin her daim farkına varıyorsun. Zaten kul değilim, Allah yok diyen adamı da Allah konuşturuyor. Bu adamın ateist olacağı belli. Neden insan seçemediği bir hayat sürüp bunun sonucunda özgür olmayan iradesi nedeniyle ceza çekiyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY

    Eğer Allah'ın ibadet talebinin sebebi buysa günde beş vakit namaz kılmayan biri de zaten kul olduğunun bilincinde olabilir. Bunun için illa ibadet şart değil. Ama yapmazsan ceza çekeceksin. Bu mantıklı mı ? İnsan olarak zaten acizsin. Kul olduğunu sürekli hissettiriyor sana. Eğer inanıyorsan bu acziyetin her daim farkına varıyorsun. Zaten kul değilim, Allah yok diyen adamı da Allah konuşturuyor. Bu adamın ateist olacağı belli. Neden insan seçemediği bir hayat sürüp bunun sonucunda özgür olmayan iradesi nedeniyle ceza çekiyor?
    Özgür olmayan irade kısmına katılmıyorum. İnanıyorsan acziyetin her daim farkına varıyorsun kısmının da ters olduğu kanaatindeyim. Acziyetin her daim farkındaysan inanıyorsundur. Bu yüzden ibadet ilk şart olan kulluğu yani acziyeti sürekli güncel tutmaya yarayan bir uygulama.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • MANGUTAY kullanıcısına yanıt
    Kısaca bir müslüman olarak neden ibadet etmek zorundasın? Buna mantıklı bir yanıtın var mı? Asıl önemli soru bu.

    İnanmadığım zamanda dedim ki ha bu Muhammed ne diye bu çöl sıcağında Arabı aç susuz bıraktı? Bir adam neyi amaçlayabilir kandırıyorsa yanındakileri böyle g..nden ibadet uydurarak? Bu sorular bile mantıklı bir yanıta götürebilir insanı bir bakıma. Senin düşüncen nedir, neden Muhammed milleti sabahın köründe, gecenin bir bölümünde uykudan uyandırdı, neden çöl sıcağında savaşta bile aç susuz bıraktırdı? Zaten yapıyor muydu yoksa Araplar bunları?
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Benim bu konudaki fikrim şu;
    Peygamber çok idealist bir adamdı. Gençliğinden itibaren ticaretle uğraştığı için Araplardan daha üst medeniyetler de gördü. Çöl bedevilerinin potansiyeli vardı. Enerjisi vardı ancak disiplinleri yoktu. Bölük pörçük kabileler halinde birbirlerini öldürerek, çalarak, tecavüz ederek harcıyorlardı enerjilerini. Enerjiyi birleştirip tek bir noktaya kanalize etmesi gerekiyordu bu da ancak tek tanrı inancıyla mümkün olabilirdi. Eski düzenden memnun olmayan çok fazla ezilmiş kesim olduğundan ilk etapta destek göreceğini de biliyordu. Çünkü Allahın tekliğine inanan zengin, fakir, sakat, sağlıklı herkes eşit olacaktı. Kölelerin bile hukuku vardı. İlk hedefi Pagan tanrıları oldu. İlk iş tanrıları birleştirdi. Hepsini Allah kavramında toplayıp tek bir tanrı görüşünü ön plana çıkardı. Böylelikle farklı tanrıları yüceltmiş kabileler tek bir tanrı etrafında birleşebilecekti. Yeni ideolojinin sadece maddi değil manevi tarafı da vardı. Kendisine inanan zengin fakir herkesi birleştirip tek bir devlet kurdu. Ancak disiplin olmadan bu eski çapulcuları çok uzun süre bir arada tutamayacağından Allaha olan inancı sağlamlaştıracak uygulamalar gerekiyordu. İnsanlar çöl sıcağında savaşta bile oruç tuttular çünkü bu şekilde Allah'ın rızasını bütün zorluklara rağmen kazandıklarını düşündüler. Bu savaşan bir ordu için mükemmel bir motivasyon kaynağıydı. Allah yanlarındaysa sıkıntı yok demekti. İlk müslümanların motivasyonu kuvvetliydi. Allah ve onun elçisiyle direkt olarak muhatap olabiliyorlardı. Yine günde beş vakit namaz bir bedevinin para harcamadan Tanrıya gösterebileceği ve sevap kazanabileceği bir aktiviteydi. Yapılmaması haramdı çünkü Allah inancı zayıfladığında birlik de zayıflayacaktı. Mal ile yapılan ibadetler toplum içindeki yardımlaşma niteliğini arttırıp ekonomik eşitsizliği azaltacaktı. Bu da hırsızlık vb. gibi durumlara insanların tasallut etmemesi ve yine toplumdaki birliği geliştirecekti. Kısacası Peygamber o dönemde mükemmel bir beşeri sistem kurup çapulculuktan, yüksek bir medeniyete götürdü kendi halkını. Bütün bunlarda bir tanrının var olduğunu yani gerçekten işin içinde manevi bir boyut olduğunu sana düşündüren ne peki? Sen ne gördün de müslümanlığa döndün hocam?




  • MANGUTAY kullanıcısına yanıt
    Güzel ve birçok yönden tutarlı bir cevap. İnanmamak ayrı bir olgu ancak tarihsel bir kişi olarak Muhammed'in değerli birisi olduğunu görmek zorunluluğu var. Seni tebrik ederim objektif olmak zor bu devirde.

    Ben ne gördüm. Özeti bile uzun olacak yazayım. Ben 600 senesindeki bir Arabın bu kadar absürd bir kitap ile bu işleri başarabileceğine ikna olamadım. Kur'an hayatımda okuduğum en garip kitap.

    Muhammed'in bir yardımcısı olamazdı, ne kadar yardımcısı olursa olsun bir şekilde iktidar kavgası olurdu o sebepten bu kitabı yazan kesinlikle Muhammed olmalıydı. Kitapta ise birden çok kişi kılığında bir adam gördüm, bir tane müthiş kibirli bir Allah var asıp kesiyor habire, bir de gariban Muhammed var. Bu Allah ifadelerinde çok kibirli ama sürekli de Muhammed'in başarılı olacağını iddia ediyor kime iddia ediyor Muhammed'e Seni bile yakarım bana itaat etmezsen diyor. Çok acayip bir üslup bu. Özellikle Mekki ayetleri okuduğunda bunu net görüyorsun. Medine'de iş değişiyor toplumsal haram helal vb. bir devlet uygulaması oluşuyor, sonunda da kitabı bitirdim diyor ve adam 2-3 ay sonra ölüyor.

    Kitap eğer Muhammed'dense diye sorular sormaya başladım ve tutarlı cevaplar veremedim. Çelişki gibi görünen ayetleri bir kenara ayırarak yaptım bunu çünkü kitap çok karışıktı detaylarda boğulmak istemedim. Dedim bunlara sonra bakacağım.
    Sonunda senin yazdıklarının benzeri bir senaryonun tutarlı gibi görünse de eksik olduğunu, bu adamın neden Yahudiler, Hristiyanlar, Araplar hatta tüm insanlara meydan okuduğu halde başarılı olduğunu açıklayamadığımı farkettim. Bu adam neden öldürülmemiş, neden bazı zorlukları çıkartmış, neden bu zorluklara rağmen çevresindeki insanlar sürekli artmış açıklayamadım. Farkettin mi bilmem kitaptaki Allah karakteri hep kendinden emindir, Muhammed ise onun kulu kölesi ve elçisi olmak zorundadır. Ha bu muhammed'den neden tarihte 1 tane var, bunun ne özelliği var da tarihte bir tek bu başarabilmiş din kitabı ile devlet başkanı olmayı açıklayamadım.

    Her ilginç ayette bakış açısı değişirse farklı bir şey görüleceğini farkettim. Kitap diyor ki, sen bu kitaba bakıp ister iman et ister etme benim hiç umrumda değil, kitap budur. Bir sürü bilimsel bilgiye atıf yapan da bir sürü ifade var. Bir sürü çelişki gibi görünen ama çelişki olmayan da ifade var. Düşündüm bu kitap neden bu kadar müteşabih? Çok bilinçli bir yazım tekniği var kitabın. Bir noktada pes ettim dedim bu kitabı Muhammed yazdı diye iddia edebilmem için sunabileceğim bir tutarlı tarafım yok gibi görünüyor ama ben sürekli nasıl inkar ederim onu araştırıyorum.

    Tanrı kavramına karşı Müslümanların ve dünyanın halinden dolayı öfkem çok fazla idi o sebepten kitabı Allah'ın değil, gelecekten geçmişe giden birisinin yazdırmış olma ihtimalini düşündüm, yok işin içinden çıkamadım, uzaylılar daha tutarlı bir iddia idi (bence en tutarlı iddia budur) bir süre bu düşüncedeydim ama Kur'an ın dediği gibi zan ile iddia sunuyordum, sırf inanmamak için. Ne inanabiliyorum ne de reddedebiliyorum.

    Ne zaman tam iman ettim aslında ben de bilmiyorum. Kalben imanım ile aklen imanım aynı anda olmadı bir tek onu biliyorum. Kalben 3-4 ay içinde ısındım ancak tam inandığımı düşünmem kalben de, aklen herhalde 2-3 sene geçmişti.

    Beni hangi ayetler sevketti inanmaya dersen öyle tek tek değil de çok fazla olmasından etkilendim demek doğru olur. Dediğim gibi ben bu kitabı 600 senesindeki çöl Arabının yazacağına ikna olamadım ve bakış açılarımı değiştirerek okuduğumda farklı, istersem de farklı anlamlar çıkartıp inanmanın da inanmamanın da mümkün olduğu bir kitapta ben inanma yolunu seçtim. Aksi iddia için yeterli argümana 10 yıldır rastlamadım. En fazla senin gibi objektife en yakın şekilde kabul edenleri gördüm.

    Ben apaçık bir şekilde Allah'ın kitabını okudum, sen apaçık bir şekilde Muhammed'in kitabını okudun. Bu kitap ilginç bir kitap.

    Ayet ayet ilerleyerek bir kitap yazmayı planlıyorum aslında, neden inandığımı onlar ile göstermek daha tatmin edici olacak inşallah.




  • Bu isler ne odul vaadlerine beklentilerine ne de korkutulan cezalarla OLMAZ!

    Olsa da samimi olmaz.

    Olsa da TEST sayilmaz ...

    O halde TEST diye birsey yoktur...

    Kim uydurdu o kitaplari ?

    Samimi Musluman obur alemdeki ceza ve mukafatlara bakmamali ... Inanmamali . O zaman da Musluman olunur mu ?
  • Bir tanrının varlığına inanıyorum ama o tanrının iyi bir varlık olduğuna inanmıyorum, kötü demiyorum ama iyi de değil.
    Güç onda olduğu için o ne derse o olacak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nidhoggr

    Hiç bir şey beklemeden bir şey yapmak diye bir şey yoktur. Motivasyonun neyse ödülün de odur.
    yarış düzenleyerek ödül dağıtan komitenin motivasyon için ödüle ihtiyacı olduğu sonucuna ulaşır mıyız..

    bu durumda allahın ibadetlere ihtiyacı vardır.(doğrudan dolaylı önemli değil)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chtsydn

    Özgür olmayan irade kısmına katılmıyorum. İnanıyorsan acziyetin her daim farkına varıyorsun kısmının da ters olduğu kanaatindeyim. Acziyetin her daim farkındaysan inanıyorsundur. Bu yüzden ibadet ilk şart olan kulluğu yani acziyeti sürekli güncel tutmaya yarayan bir uygulama.

    Alıntıları Göster
    tarihi okursan ahlaksızlığın artan ibadetle birlikte arttığı gerçeğini görürsün.

    demek ki ibadetler (ONU EMREDEN) bi halta yaramıyor..

    ha pardon dünyayı cehenneme çevirmeye yarıyor..




  • canım çikolatalı pasta çekti diye pastacılara muhtaç olacağımı zannetmiyorum. param cebimde, ister giderim ister gitmem. hele o pastacı yüzsüzce bana muhtaçın derse bir daha sokağından bile geçmem. benim görüşüm bu yönde.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    tarihi okursan ahlaksızlığın artan ibadetle birlikte arttığı gerçeğini görürsün.

    demek ki ibadetler (ONU EMREDEN) bi halta yaramıyor..

    ha pardon dünyayı cehenneme çevirmeye yarıyor..

    Alıntıları Göster
    "okusan bilirdin" kalıbının tartışmada kullanılması sence de çok anlamsız değil mi? Ben senin ne okuduğunu, okuduğundan ne anladığını bilemem. Okusan bilirdin söyleminden kasıt "ben okudum biliyorum" ise, bildiğin şeyi bize sunarsın biz de ona göre çıkarım yaparız. "Ben bir şey okudum bu yüzden x bilgisine sahibim ve bu bilgiden y çıkarımını yapıyorum." dersen olmaz.
    Ben de tarihi okudum ve ibadetler arttıkça ahlaksızlığın azaldığını gördüm diyebilirim. Bu bir dayanak değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nidhoggr

    canım çikolatalı pasta çekti diye pastacılara muhtaç olacağımı zannetmiyorum. param cebimde, ister giderim ister gitmem. hele o pastacı yüzsüzce bana muhtaçın derse bir daha sokağından bile geçmem. benim görüşüm bu yönde.
    beklentiminde üstünde tatmin edici cevap oldu..

    kadehimi cevabına pumpluyorum..
  • Eh, afiyet olsun diyelim.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • HIGHER kullanıcısına yanıt
    Arkadaşı bilmem ama dini duyguları zayıf biri olarak namazımı kılıyorum. Çünkü kılmadığım zaman kendimi kötü hissediyorum.

    İslam dininde samimiyet çok önemlidir. Samimi olduğun ölçüde Allah katında değerlisindir. Maneviyatı zayıf toplumdan hayır gelmez.

    Şimdi batı, bilim falan diyeceksiniz. Aytunç başkanın çevirisini yaptığı, büyük alim newtonun kutsal kitabın yorumu adlı eserini okuyun derim.


    Diyelim ki seninle çok iyi bir şey yapıyoruz ama sen ödül umarak yapıyorsun


    Newton ne buldumsa bu gizemli konularla uğraşmam sayesinde buldum diyor. Bilimi Tanrılaştırmıyor.

    Bu ülkede İngiltere tarihi gözlerden kaçırılır. O ülkenin tarihini de araştırın derim. Adamlarda laiklik yok, cumhuriyet yok. Ama fırsatını bulsa laik cumhuriyetin yılmaz bekçileri soluğu orda alır.



    İngilizleri iyi araştırın. Biz Fransayı örnek alıyoruz. Örnek alınması gereken yer İngiltere. Tabi ki bu coğrafyaya uyarlanarak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-681F960DF -- 5 Mayıs 2019; 23:35:26 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-681F960DF

    Arkadaşı bilmem ama dini duyguları zayıf biri olarak namazımı kılıyorum. Çünkü kılmadığım zaman kendimi kötü hissediyorum.

    İslam dininde samimiyet çok önemlidir. Samimi olduğun ölçüde Allah katında değerlisindir. Maneviyatı zayıf toplumdan hayır gelmez.

    Şimdi batı, bilim falan diyeceksiniz. Aytunç başkanın çevirisini yaptığı, büyük alim newtonun kutsal kitabın yorumu adlı eserini okuyun derim.




    Newton ne buldumsa bu gizemli konularla uğraşmam sayesinde buldum diyor. Bilimi Tanrılaştırmıyor.

    Bu ülkede İngiltere tarihi gözlerden kaçırılır. O ülkenin tarihini de araştırın derim. Adamlarda laiklik yok, cumhuriyet yok. Ama fırsatını bulsa laik cumhuriyetin yılmaz bekçileri soluğu orda alır.

    https://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=495561&gclid=EAIaIQobChMI5viP_uH34QIVWpnVCh1hWAE8EAQYAiABEgKhW_D_BwE

    İngilizleri iyi araştırın. Biz Fransayı örnek alıyoruz. Örnek alınması gereken yer İngiltere. Tabi ki bu coğrafyaya uyarlanarak.
    Bilimi tanrılaştırmıyor ama peygamberlerin yaşını toplayarak dünyanın yaşını hesaplamasını, yaptığı bilimden üstün tutuyor.




  • HIGHER kullanıcısına yanıt
    Kitabı daha okumadım. Aytunç başkan çevirdiyse önemli bir kitaptır, tüm kitapları gibi. Bütün kitaplarını okumak değil ezberlemek lazım. Çok sırra vakıf olunur.

    Rahmetli Ecevitin inançlara saygılı laiklik anlayışında bir insandı. O bunu dine dayalı dünyevileşme şeklinde ifadelendirdi.

    Oktay Sinanoğlu da hakikate bilim ve gönülle ulaşılır der, bu ikisini bir kuşun iki kanadı gibi görürdü. Kanatlardan biri olmadı mı kuş uçamaz benzetmesi yapardı.

    Dinin her ayrıntısının konuşulabildiği özgürlük ortamını bu ülkeye getirmeliyiz. Bunu yapmalıyız ki, kim nereyi tahrif ediyor görelim. Atatürk'ün de hedefi buydu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-681F960DF -- 6 Mayıs 2019; 0:13:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-681F960DF

    Kitabı daha okumadım. Aytunç başkan çevirdiyse önemli bir kitaptır, tüm kitapları gibi. Bütün kitaplarını okumak değil ezberlemek lazım. Çok sırra vakıf olunur.

    Rahmetli Ecevitin inançlara saygılı laiklik anlayışında bir insandı. O bunu dine dayalı dünyevileşme şeklinde ifadelendirdi.

    Oktay Sinanoğlu da hakikate bilim ve gönülle ulaşılır der, bu ikisini bir kuşun iki kanadı gibi görürdü. Kanatlardan biri olmadı mı kuş uçamaz benzetmesi yapardı.

    Dinin her ayrıntısının konuşulabildiği özgürlük ortamını bu ülkeye getirmeliyiz. Bunu yapmalıyız ki, kim nereyi tahrif ediyor görelim. Atatürk'ün de hedefi buydu.
    Başka bir yerde de din ile bilimi ayırırdı, mesela bu programda.https://www.youtube.com/watch?v=bGHOLzagjqQ
    Oktay Sinanoğlu'nun bir çok dediği şeye katılırım ama ortaya net bir şey koyamıyor, hep olabilirli konuşuyor.
    Celal Şengör'ü bu konuda çok seviyorum, adam bir şey söylüyor herkes oooo diyor, adam nedenini söyleyince cacık oluyor ooo yapanlar.
    Örnek bir durum.

    https://www.youtube.com/watch?v=JUD8XrqA_FU




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.