Şimdi Ara

Ekstrasistol, Kalp Ritim Bozukluğu, Aritmi Yasayanlar (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
7 Misafir (2 Mobil) - 5 Masaüstü2 Mobil
5 sn
193
Cevap
7
Favori
176.846
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kasım 2019'da arkadaşlarda bir pazar kahvaltısını müteakip sonradan Ekstrasistol olduğunu anladığım atımlar oldu kalbimde. telaşlanıp ortamı terk ettim derhal. akşama kadar birkaç tane daha yaşadım. kabus o gün itibariyle başladı. ne oluyoruz dedim. yaklaşık 10 yıldır ağırlık sporu yapıyorum, gayet de şekilli bir vücut yapmışım. sporu bırakmak zorunda kalıcam, hayatım alt üst olacak deyip iki günde kendimi depresyona soktum. gece uykum bozuldu. sabaha kadar yatakta kıvranıp bir dakka bile dalamıyorum. normal şartlarda ikinci gün yatağa baygın gitmem gerekirken zombi gibi hiç yorgunluk alameti olmuyordu. üçüncü gün korkup doktordan uyku ilacı dilenmeye gittim. bir iki üç taneyle bir iki saat dalıp, Allahım yıllardır ezbere yaptığım bu uyku ne büyük nimetmiş dedim. bu arada çarpıntılar şimdi anladığım kadarıyla çoğu antidepresan olan bu uyku ilaçlarının da etkisiyle daha da artmıştı. üç dört gün göğsümde sebepsiz bir ağırlık, üzüntü, iştahsızlık gibi tipik depresyon belirtileri de tezahür etti. uyku ilaçlarıyla uyumaya başladım ama yatakta aklım fikrim kalpte olunca panik geçiriyorum ara ara. çok kötü bir durum allah düşmanıma vermesin. neyse uyku için didinirken, kalp için de tetkikler yaptırdım. herkesin söylediği gibi elektrolit, vitamin-mneral-troid-kalbin yapısal durumu, eforlu ekg gibi şeyler yaptırdım. halterde 350 ventriküler ekstra çıktı...alanında yetkin bir profa da gözüktüm. o da postaladı beni, bir şey yok diye. üç ay uyku ilaçlarıyla cebelleştim, baktım olamayacak bitkilere yönelip bir iki ay da papatya-melisa-kediotu vs bilumum uyku getirici bitkileri dönüşümlü şekilde kullanarak bazen yarım saat bazen bir saat uyumaya başladım. bu esnada sporumu da haftada 4 idman şeklinde aksatmıyorum. kullandığım izole protein tozu ve keratinden şüphelenip bir iki hafta kesmeme rağmen çarpıntılar yine devam edince bunları tekrar kullanmaya devam ettim. bir süre sonra bitkisiz de uyumaya çalıştım ve başardım. şu an itibariyle aradan beş ay geçmiş durumda ve uykum bazen geç dalmakla birlikte gayet iyileşti. depresyon belirtilerini zaten ilk birkaç günde atlatmıştım. ama ekstrasitol yok mu ekstrastol. ömrümü yedi. bazen bir tane bazen 10 tane. en çok sporda karşılaşıyorum. genelde de ilk yarım saatı müteakip ortaya çıkıyor. bazen bir iki, bazen 5-10 tane. nisan 22si itibariyle uzun süreliğine protein tozu ve kreatini bırakmaya karar verdim. bir iki haftadır çok azaldı. ama sporda bazen üç beş tane de olsa moralim çok bozuluyor. doktorlar kalpte yapısal bir şey yok diyor.. Ekstrasistol yaptığından şüphelendiğim şeyler, birincisi uyku bozukluğu ki bu başlamadan bazen boğulma hissiyle uyanıyordum. başladıktan sonra ise depresyona girip uykuyu daha beter bozdum ve yeni toparlıyorum. diğer bir etkenin protein tozu ve kreatin olduğunu düşünüyorum ki bir haftadır kestim. üçüncüsü reflü olabilir ki bende dönem dönem rahatsız ediyor. dördüncüsü stres ki buna gayet uygun bir kişiliğim var. aşırı sinirli biriyim. tüm bunlardan biri mi hepsinin mi katkısı var bilmiyorum ama o kadar bunaltıyor ki bir daha yüzünü görmeyeceğimi bileceğim bir devası olsa, kaf dağında olsa gider alırım..önerisi olan, kurtulan arkadaşlar Allah için bize de bir yol göstersin




  • İlk olarak 2015te karşılaşmıştım bu durumla. Daha önce yazıldığı gibi muayenede bir şey çıkmamıştı. O dönem uykusuzluk ve stress sikintilari vardı tabi. Bu sorunlar ortadan kalkınca ekstrasistoller de kalkmıştı.
    Ara sıra çok yorgun, uykusuz olduğum zamanlarda tek tuk oluyordu ama rahatsız edici değildi.
    1 ay önce sigarayı bıraktım. Uyku düzenim alt üst oldu. Ve ardından ekstrasistoller... Uyku düzeninin büyük bir etkisi var.
  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mehmet kantarcı -- 10 Mayıs 2020; 20:57:52 >
  • Öncelikle tüm mesajları tek tek okudum, bu durumdan çoook uzun zaman çeken birisi olarak ben de edindiğim tecrübeleri ve durumları paylaşmak istedim.
    18 yaşımda kız arkadaşım 99 depreminde vefat edince psikolojik bunalım ile ölüm korkusu ve üzüntü hissi yaşamaya başladım. Herkes geçmişini kurcalasın kesinlikle ağır bir travma ile ilk tetik gelmiştir, hemen travma sonrası olacak diye birşey de yoktur, siz unutursunuz vücut unutmaz, kenara attığı kaygıyı hiç ummadığınız anda şak diye hatırlatır.
    Herkesin kalbi tıkır tıkır çalışırken sizinkinin bir anda teklemeye başlaması ve bu duruma müdahale edecek kudretinizin olmaması doğal olarak ilk başlarda (Hatta bazılarını yıllarca) paniğe sevk eder elbette, bende de böyle oldu. Yataktan fırlamalarım, acile gidişlerim, bazen otururken, bazen yemeklerden sonra, bazen uykusuzken, bazen de hiç sebep yokken, sebebini aradım yıllarca, yediğim bir şey mi, yaptığım bir şey mi? Neydi bu bazen 1-2 yıl kendini unutturup sonra tekrar sinir bozucu şekilde ortaya çıkan ekstrasistolün sebebi..
    Maalesef bulamadım, bir çok ilaç (İsimlerini arkadaşlar saymış) rthymonorm, concor, beloc, cipralex, coraspin vs vs hepsi test edildi, etkileri sadece kalbimi yavaşlatmak oldu, oysa ben bunu istemiyordum. 80 yaşında mıyım ben ki kalbim 45-50 atsın?
    Anjio oldum, eps oldum, ventrikülografi oldum, sayısız eko, ekg, holter, efor, tahlil
    Sonra sende birşey deyip salladılar hep.
    Burada önemli olan nokta şu;
    Ekstra atım hiç bir kalbi durdurmaz, hiç bir doktor bu durumu önemsemez.
    Sadece insanın canını sıkar, nefesini anlık keser, çok çok çok fazla ve uzuuuun yıllar sürerse kalp tam kasılamadığı için içindeki kanı da tam boşaltamaz ve bu durum da kalpte zamanla büyümeye sebep olabilir.
    Sakin olun buraya yazan kimsede bu kadar ağır ekstrasistol olduğunu sanmıyorum, varsa da doktor önemli değil demez, ablasyon veya farklı tedavi yollarına gider.
    Kalbinizden ne zaman korkmalısınız?
    Ekstra atımların yani düzensiz atımın ekstrasistol olduğunu söyledik, bir de taşikardi denen, istirahat halinde kalbin dakikada 110+ (Hızlı) attığı durumlarda şöyle bir risk var, bu durum fibrilasyon denen 4. Seviye ve kesinlikle şok harici dönüşü olmayan ritm bozukluğuna götürebilir kalbi. Kalp kasılamaz bilinç de kaybolur. Bir çeşit kriz de diyebiliriz. Oysa ki taşikardi denen hızlı atımların ablasyonla %90 oranında tedavisi vardır.
    Bizim ekstrasistol için böyle bir şeyi kafamıza takmamıza gerek yok. İnanın ekstrasistol den ölünseydi ben ölürdüm. Yaşım 40 a gidiyor. 22 yıldır gitleriyle gelleriyle bu meretle yaşıyorum. Hiiiiç takmıyorum. Rahatsız oluyorum elbette ama panik sıfır. Size de tavsiyem,

    Dolu mide ile yatağa girmeyin.
    Sinir stress yapmayın, kafanıza her şeyi takmayın.
    Uykunuza dikkat edin, düzensiz uyku uyumayın.
    Ekstrasistol ün size zarar vermeyeceğine inanın.
    Metabolizmayı aşırı etkikeyecek ani kilo verme ve alma, diyet, gıda kısıtlaması vb faaliyetleri yapmayın. Kilo vermeniz gerekiyorsa ayda %5 değil %1-2 verin sürekli aç kalmayın.
    Düşünmeyi bırakın farklı şeylere odaklanın, kendinizi dinlenmeyin.
    Kendinize hasta gözüyle bakmayın, az zamanı kalmış ölüyor muamelesi hiç yapmayın
    Hepimize geçmiş olsun.




  • Bende yaklaşık 14 yıldır var hep bir korku ile geçti. Çok kez doktora gittim tahliller, EKGler Ekolar.. doktorlar korkulacak bir şey yok herkeste olabilir dedi. Kimisi ileriki yaşlarda ilaca başlayabilirsiniz dedi. Benim elde ettiğim tecrübeleri yazmak istedim. Uzun yıllardır günde bir iki defa ya olur ya olmazdı hiç olmadığı zamanlar da oldu. Şu an hiç olmadığı kadar artmaya başladı günde kaç sefer oluyor sayamadım. Sebebi anneannemi kaybettik benim için üzüntülü, stresli, uykusuz günlerdir. Hastalığın çıkış noktası burası benim kanımca. Şu an eskiden kendime destek olduğum gibi tekrar durumu ele aldım.
    Nacizane önerim şunlar:
    1. Sigara alkol çay kahve uzak duracaksınız. (alkol hiç kullanmadım. Diğerlerini bırakalı çok oluyor zaten.)
    2. Stres, kaygı durum bozukluğundan kurtulmamız gerek. Her şeyi kafanıza takmayın, kayıtsız kalmayın hayata ama takılı kalmayın çünkü bu çok etkiliyor.
    3. Hayata güzel bakın, aklınızda güzel şeyler kurun. Yani içinizde kin nefret öfke barındırmayın.
    4. Ağır sporlardan ve ağır yemeklerden(yağlı, tuzlu, baharat) uzak durun.
    5. Halk müziği, türkü veya ney severseniz dinleyin. Çok iyi geliyor.
    6. Kitap okuyun.
    7. Kendinize gün içinde zaman ayırın, o saatte uzanın güzel şeyler düşünün müzik dinleyin yada kitap okuyun.
    Ben daha önce bu şekilde atlatmıştım neredeyse çok nadir haftada ayda bir olurdu. Dediğim gibi stres üzüntü uzak durun.
    8. Bitki çayı için (ada, papatya veya melisa vs. Her gün defalarca içmeye gerek yok ne demişler her şeyin fazlası zarar.)
    Not : Bu söylediklerim ileri derecede ablasyon gerektiren durumlarda etkisini azaltabilir ama ablasyon olmanız gerekiyorsa mutlaka olun. Ama doktor gerek yok diyorsa bu saydıklarımı deneyin. İnanın kendinize güvenin, artık düşmanınızı biliyorsunuz "stres, üzüntü, kaygı" üstesinden geleceğiz. Sağlıklı günler..




  • bendede oluyor ama ayda bir yada 2 ayda bir umarım kalp'lik bir durum yoktur
  • Farklı bir konuyu bugün açtım. Bu ay haziranın sonuna doğru ablasyon olacağım. Beyler demek istediğim ekstrasistollerin tedavisi kesin olarak operasyon sanırım. İlaçlar bile dirençli çıktı bende.
  • 24 saat geçmesine rağmen konuya cevap gelmemesi çok ilginç.
  • Konunun linkini buraya atar mısınız? Bu arada geçmiş olsun hocam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Enrique Iglesias07

    Farklı bir konuyu bugün açtım. Bu ay haziranın sonuna doğru ablasyon olacağım. Beyler demek istediğim ekstrasistollerin tedavisi kesin olarak operasyon sanırım. İlaçlar bile dirençli çıktı bende.
    Hocam biraz yanlış yönlendirmeniz var.

    Ekstrasistol kalpte "farklı bir noktadan daha" ilave atım uyarısı olunca oluyor. Eğer bu ilave atım tetiklemesi hep aynı noktadan kaynaklanırsa evet o nokta öldürülür, ablasyonla sorun çözülebilir. Ama genellikle ekstra atım tetiği kalbin sürekli farklı noktalarından gerçekleşirse burada hangi nokta yakılacak? Bu sebepten siz şanslı olan hastalardansınız.

    Geçmiş olsun.
  • MarquisDeSade kullanıcısına yanıt
    evet ben kuruyemiş fazla yedim son aylarda. ondan mı oluyor? nasıl bildiniz
  • Ekstrasistollerin çoğu zararsızdır. Reflü, mide, bağırsak sorunları olan kişilerde sıklıkla görülür. Toplumda ekstrasistollere sahip olan çok fazla insan var ve çoğu farkında değil. Kafanıza takmayın. Kalp teklediğinde ölmezsiniz. Özellikle acı yediğinizde, gazlı içecek içtiğinizde, sigara, alkol tükettiğinizde yani mideyi şişirdiğinizde ekstrasistollerin arttığını göreceksiniz. Bu yüzden bunlardan uzak durun. Bol spor, sağlıklı beslenme ve bel çevresindeki yağlardan kurtulmaya bakın. Stresli olmamaya özen gösterin ve kafanıza takmayın.

    Ekstrasistollerin sizin için tehlike oluşturup oluşturmayacağını anlamak için EKO yaptırıp, kalbinizin yapısına baktırabilirsiniz. Kalpte yapısal bir bozukluk yoksa ekstrasistoller problem teşkil etmez.
  • ya bide arkadaşlar hemen ameliyat diye düşünmeyin. bu vücuttaki elektrolit dengesi bozulunca bile oluyor. yani potasyum az yada çoksa, magnezyum kalsiyum aynı şekilde. birde şu var bende 2017de olmuştu. fazla potasyumdan. sonra artçıları 1 yıl kadar devam etti. yani şu yok "ben artık potasyumu normal seviyeye çektim neden oluyor" diye bişey yok. belli bir zamana kadar devam ediyor. ondan sonra hiç olmadı. ve birkaç aydır da kuruyemiş çok yiyorum. şimdi yine başladı. bir arkadaş soru sormuş konunun başında. "muz kuruyemiş ve domates yiyormusunuz" diye. çok haklı. önce yediklerinizi içtiklerinizi gözden geçirin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: celik_cansu

    ya bide arkadaşlar hemen ameliyat diye düşünmeyin. bu vücuttaki elektrolit dengesi bozulunca bile oluyor. yani potasyum az yada çoksa, magnezyum kalsiyum aynı şekilde. birde şu var bende 2017de olmuştu. fazla potasyumdan. sonra artçıları 1 yıl kadar devam etti. yani şu yok "ben artık potasyumu normal seviyeye çektim neden oluyor" diye bişey yok. belli bir zamana kadar devam ediyor. ondan sonra hiç olmadı. ve birkaç aydır da kuruyemiş çok yiyorum. şimdi yine başladı. bir arkadaş soru sormuş konunun başında. "muz kuruyemiş ve domates yiyormusunuz" diye. çok haklı. önce yediklerinizi içtiklerinizi gözden geçirin.
    aşırı fazla atım varsa, operasyonu doktor söylüyor zaten. kimse olmak istemez ama,
  • Ocean1983 O kullanıcısına yanıt
    bencede kesinlikle yediğimiz şeylerle ilgili. bunun sigara çay stresle falan ilgisi yok. ama kötü durum şu ki ne yediğimizde oluyor onu bulamıyoruz. benim yine başladı ve hiçbirşey yemiyorum nerdeyse. yemeden içmeden kesildim. yok devam ediyor. birde şu var tabi hemen bugün olunca bugün ne yedim diye değil son aylarda ne yiyorum diye düşünmek lazım
  • Enrique Iglesias07 kullanıcısına yanıt
    aşırı atım derken günde 10 bin atım varmı mesela?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: celik_cansu

    aşırı atım derken günde 10 bin atım varmı mesela?
    10 bin atım da fazla bana göre. tabi ki bunu en iyi doktor bilir. ne derse uymak zorundasın. ben gelecek hafta operasyon olacağım.
  • Herkese selamlar.

    Bu illet ekstrasistollar hayatıma lisede girdi. 2013 civarı. 17 yaşındayken. Bir gün baya hastalanmıştım bademciklerim şişip iltihaplanmıştı. Ateşim de baya yüksekti.

    Daha sonra göğüsümde feci şekilde yanma oldu. Hastaneye gittiğimde kalp kası iltihabı (miyokadrit) olmuşum. Yani bademciklerimin iltihaplanması kalbime enfeksiyon olarak yansımış.

    Çok şükür dinlenmeyle geçen bir olaymış. Çocukluğumdan beri bademciklerim ile hep sorunum vardı, aldırdım. Ve sonrasında bolca dondurma tabi.

    Gelelim asıl meseleye. Kalp kası iltihabını atlattıktan sonra ekstrasistoller oluşmaya başladı. İlk defa böyle bir duygu hissetmiştim.

    Hissettiğim olay tam şu şekilde; kalbimin içinde sanki bir boks yapan biri var ve kalbimin duvarlarına vurup antreman yapıyor...

    Çok korkmaya başlamıştım. Her ekstrasistol'da panikleyip ailemin beni acile götürmesini istiyordum. Sonuçlarda hiç bir şey çıkmıyordu, tertemiz.

    Artık ailem de bıkmıştı boşa endişelenip hastaneye gitmeye.

    EKG, EKO, anjiyo derken sonuçlar hala temiz.

    Bu ekstalardan sonra ne hayat neşem kaldı ne mutluluk. Stres yapma deyip durdular. E tamam da bunca yıl içinde çok mutlu olup sevinçten ağladığım günlerde bile oldu bu zıkkım.

    7 yıldır bununla yaşamaya alıştım. E illaki beni terk ettiği ve aylarca karşılaşmadığımız günler oldu. İnanın sürekli küsüp barışan sevgililer gibi olduk.

    Bazen günde defalarca ekstra yapan kalbim bazen hiç yüzüme bile bakmıyordu. Onunla yaşama o kadar çok alıştım ki psikolojim bozuldu artık kalbimle konuşmaya başladım.

    Uzun süre ekstra olmayıp birden yapınca "ne var la yine istiyorsun" falan diyorum.

    Ben zaten genel olarak heyecanlı, ufacık bir şeyi kafaya takan, hemen panikleyen ve paranoyak bir insanım. Psikolojinin hastalıklar üzerinde çok etkisi var cidden.

    Son zamanlarda ekstralarım bayağı azaldı kendi deneme yanılmalarımla.

    Artık baktım doktorlar hiç sallamayıp eve gönderiyor beni.

    EVET ŞİMDİ EKSTRASİSTOL'LARI YOK EDEMEDİĞİM AMA AZALTTIĞIM YÖNTEMLERİ ANLATACAĞIM.

    - Öncelikle es'lerin bilerek oluşmasını gerektirecek şeyler yaptım. (evet ters psikoloji, çünkü bir şeyi yok etmeden önce o şeyi var eden nedenleri bilmek lazım)

    - Mesela bi süre çok sigara ve alkol tükettim. Yağlı ve ağır yemekler yedim, hareketsiz kaldım moralimi bozacak şeyler yaptım, sağlıksız beslendim.

    - E.S'lere o kadar çok alıştım ki artık onun bana değil, benim ona hükmetme zamanım gelmişti.

    - Her neyse, sonuç ve analiz olarak ekstrasistol'ların 4 büyük nedeni;

    - 1) PSİKOLOJİK NEDENLER

    Stres kaynaklı şeyler, geçmişte yaşadığınız kötü bir olay veyahut sizi panik atak yaptırmış olan bir şey. Takıntılı olmak, sürekli kendini dinlemek, nabzını tutmak tansiyon ölçmek, e.s olduğu zaman endişeye kapılıp hemen hastaneye acile koşmak, kendine boğuluyormuş hissiyatı yaşatmak, kesin ölücem gibi düşünmek vs...
    Psikolojinin, hastalıklar üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Hatta bu gibi insanlara "hastalık hastası" deniyor. Sağlıklı ve sapasağlam olduğu halde kendini hastaymış gibi hissetmek.
    Bir zamanlar bende öyleydim. İnanın ekstasistol'ların 1 numaralı nedeni STRES, BİR ŞEYİ KAFAYA TAKMAK VE SÜREKLİ ENDİŞELENİP ÖLÜM KORKUSU YAŞAMAK. Biliyorum kalpteki o his çok kötü, yaşamayan bilemez. Birinci neden için tavsiyem; kendinize güzel bir müzik albümü yapın. Sevdiğiniz sizi dinlendiren huzur veren şarkıları liste yapıp geceleri uykuya yakın bir zamanda kulaklığınızı takıp dinleyin. Bazı geceler ılık bir duş aldıktan sonra boş mideyle meditasyon ve nefes egzersizleri yapın. Beyninizi boşaltın ve rahatlayın. Psikoloji beyindedir. Hiç bir şey düşünmeyin ve zamana bırakın.

    - 2) SAĞLIKSIZ ve DENGESİZ BESLENME

    - Ekstrasistol'ün bir diğer nedeni ise midedir arkadaşlar. Mide vücudumuzun en duygusal ponçik bir organıdır. Pek fazla kişi bunu bilmez ama midemizin de duyguları var. Sadece yediğimiz yemekleri öğütmek değildir işi yani. Üzüldüğü zaman basar asidi, basar asidi. Biz nasıl ağlıyorsak mide de asitliyor kendini. Stres, mide ve kalp birbirine çok bağlantılıdırlar. Aşırı derecede etkilenir kötü olaylardan midemiz. Ekstrasistol'e sahip bir insanın midesini üzmemek için yapması gerekenler.

    - Alkol çok fazla etki yapar ekstrasistol oluşmasına. Ben eskiden aşırı bira tüketiyordum ve bayağı oluyordu çarpıntı tekleme es falan. Tüm keyfim gidiyordu.
    - Yağlı yiyecekler..
    - Tuzlu yiyecekler. Tuz cidden çok kötü. Üstelik ekstrasistol'e sahip bir insan için felaket. Tuz tansiyon çıkarır, e tansiyon çıkarsa bide panik ataksa ver elini es'ler.. dım..dım.......DIIMMM
    - Akşamları ağır yemek yiyip dolu mideyle yatağa girmek. Böyle yaptığınız zaman midenizin üzülüp nasıl hissettiğini sizle örnek vereceğim;
    Vücudunuzu baştan aşağı koli bandıyla mumya gibi sarıp ve o esnada en tatlı esneme, sırt kaşıntısı ve gerilmelerinizin geldiğini düşünün..
    - Sigara zaten baş faktör kalp sağlığı için. Bunun konusuna bile girmiyorum.
    - En önemli olay ise KAN GRUBUNUZA GÖRE BESLENME YAPMAK. Bu internette vardır zaten araştırma yapmanız yeterlidir. Ama yine de beslenme uzmanına danışın.
    - Geniş çaplı kan tahlili yaptırıp neyiniz eksik neyiniz fazla baktırın.
    - Bende demir, çinko ve magnezyum eksik çıkmıştı. Bunlar genelde yeşil sebzelerde bulunur bolca tüketin. DEMİR-ÇİNKO-MAGNEZYUM çok ama çok önemlidir. Benim tavsiyem kapsül şeklinde almanız sabah ve akşam tok karnına 1'er adet yutmanızdan yanadır. Tabi ki her zaman ki gibi doktorunuza başvurun böyle şeyler için.

    - 3) KİLO

    Vücut için kilo normal bir insan için kötü, ekstrasistol sahibi bir insan için felakettir. İnternetten vücut kitle endeksinize baktırıp olmanız gereken kiloya düştüğünüz zaman teklemelerin %80'ninin gittiğini görebilirsiniz. Vücuda cidden çok etkileri var. Yani bedenine asılmış ve senin onu sürekli taşıman gerek bir sırt çantası gibi düşün. Hareketlilik, spor ve egzersiz en önemli şeylerden biridir.

    - 4) UYKU ve YORGUNLUK

    Eveet arkadaşlarr.. Son madde ama öyle böyle bir madde değil. Kendimi bilerek ekstrasistol'lere boğduğum zamanda fark ettiğim en önemli etkenlerden biri ise uykusuzluk ve yorgunluk. Lütfen an az 6 yada 8 saat uyuyun. 9 demiyorum 8 saat arkadaşlar. Yukarıda da dediğim gibi boş mide ile uyuyun yada yemeklerden 3 saat sonra. Asla uykusuz kalmayın.


    Evet arkadaşlar final sahnesine geldik. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendi tecrübelerimle bir şeyler yapmak adına bulduğum çözümleri size aktardım. Bu lanet olasıca ektrasistol'lerden biliyorum nefret ediyorsunuz belki de alışmak istiyorsunuz. Bizler bu durumu yaşamak için mi seçildik diye düşünüyorum . Ama tabiki ne yapıyoruz fazla düşünmeyip takmıyoruz bir şeyleri. Hayatın keyfini çıkarın arkadaşlar. Ekstrasistol'den siz değil, o sizden korksun. Fazla umursamayın atımlarını, kendi halinde geçip gider. Kalbiniz ferah mideniz boş kalsın. Dediğim gibi mide çok önemli fazla doldurmayın tıka basa.

    Kendinize çok çok dikkat edin, mutlu olun, sağlıklı yaşayın, ekstraları takmayın ve hep gülün. Saygılar..




  • merhaba, bu illetle 2008'den beri ( 12 senedir ) uğraşıyorum. ilk çocuğumun kronik uykusuzluğu dolayısıyla ortaya çıkmıştı. ilk başlarda gittiğim kardiyaloğun ikna edici konuşması ve ekstraların sayısının azlığından kafa çok takmıyordum. alışırsın takma gibi çokca terkinlerde bulundular ancak alışılacak bir şey değil. dinlenme halinde, mutlu bir anında , herhangi bir zamanda yoğun bir şekilde hissetirebiliyor. şu anda sigara kullanmıyorum, uylu düzenin yerinde, alkol deseniz yok gibi, işimin çok stresli olduğunu söyleyemem. çeşitli doktorlara gittim ekolar, eforlar, holterler defalarca testten geçtim ancak yapısal bir sorun yok ilaç kullanman daha kötü dediler. hayatına takmadan devam edecekmişim gelde sen et bakalım söylemesi kolay. ablasyon yapamayız dedi bir prof. çünü sayısı azmış. çok pahalı işlemler ama inanın parasında değilim. desin hemen yaptıracağım.


    bundan 6 ay önce ekstra vurular çok sıklaşmıştı bir atım bir ekstra şeklinde ve nabız yükselmişti, kendimi acile zor attım. 3 saatlik takibin (hiç bir ilaç ya da müdahale olmaksızın) sonucunda biraz yatışınca eve gönderilmiştim. sonrasında yine olacakmı kaygısıyla yemek bile yiyememiştim. her an tetikte panik haldeydim. psikatriste gittim ve bana cipralex vedi. uzun zamandır kullanıyorum ilacın bir etkisi yok bence. ama kendi terkinlerimle yine eski ekstalar dolu hayatıma geri döndüm. ama panik yapmadan.


    son bir kaç aydır özellikle öğleden sonra yatana kadar mideme kramp girermiş gibi sert ekstralarım bir normal bir sert vuruş şeklinde aşırı sıklaştı. bir atıyor bir duruyor gibi. işte en rahatsız eden durumda bu.


    bir 10-15 sene günde 3-4 tane sigara içtim. bazen bıraktım bazen tekrar tek tek içtim. 3 yıl önce düzenli olarak akşamları kefir soda, gün içinde melisa çayı, sinameki, rezene çayı içtim. bir şekilde azaldı ve neredeyse yok olmuştu. 2 senelik çok rahat bir dönem geçirdim.


    ne olduğunu bilmiyorum 2 senenin sonunda şikayetler hop tekrar çıkıverdi. ve eskisinden daha çok ve sert. 2009-2010 yıllarında günde 2-3 bin ekstra oluyordu. 2019 aralık ayında yine holter taktırdım bu sefer 100 civarı çıktı. ama şu anda günde en az 3-4 bin kere ve sert bir şekilde oluyor. bazen kaldin mideye yakın yerde (göğüs kafesinin birleştiği yerde) bazen kalbin üst kısmında oluyor. ama mide bölgesinde hissettiğim üst üste oluyor.


    bu sene yaklaşık 3-4 ay dideral kullandım ve kestim. kısmen etkili oldu. concor hemen etki ediyordu ama 3-4 gündür azaltmadı bile.magnezyum eksikliği ve elektrolit dengesi ile ilgili yazılar okudum. magnezyum takviyesi aldım. potasyum, magnezyum, insülin, kalsiyum, şeker , trioid ekstralarla ilgili olduğunu düşündüğüm bir çok tahlil yaptırdım sürpriz yok hepsi normal.


    doktorlar fizyolojik tarafıyla ilgileniyor ama psikolojik rahatsızlık yaratıyor bu durum. dolayısıyla yaşam kaliteniz acayip düşüyor ve fizyolojinizin de bozulması kaçınılmaz. mutluyum maddi manevi bir sorunum yok ama yine de bu ekstralar yakamı bırakmıyor. birileri kalıcı olarak bir çözüm bulabilse keşke.ah neler vermezdim?


    bu durumdaki arkadaşlarıma ve kendime acil şifalar diliyorum.





  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.