Şimdi Ara

Elektrikli Araba fiyasko olacak ! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
42
Cevap
1
Favori
3.729
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Elektrikli araba alan vatandaşı benzindeki gibi dakika başı güncellemeye (!) bağlayamayacağını anlayan devlet-ü ali batarya kirası diye vatandaşı güncelliyor olmasın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sissil

    biri çıkmış antara reklamı yapmıs biri cıkmıs en iyi elektrikli motor hondanın demiş.. Nasıl bir tartışma bu çözemedim. Elmayla armut meselesi bu hybrit degil bu araç anlayabiliyorsanız.

    adam elektrikli 3 tane araç yapmıs bunlardan benim gözüme kestirdiğim zoe modeli. Ufak oldugu için şehir içinde kullanmalık tam istanbul arabası. İstedigim yere park ederim.

    Şimdi ikinci husus 150km yi gececek bi menzili adamın yapması için aracın bagajınıda akuyle kaplaması lazım ki menzili su an için arttırmanın ikinci yoluda nükleer enerji. başka çareside bence yok.

    ileride olacagıda soyleyeyim bu araclar satar ve ikame batarya üretilir öyle zor bişey degil bu yapan yapar ondan sonra zaten herkes kafasına göre biner. Öyle batarya fiyatları abartılacak bi durum yok ortada istemeyen çakmasını alır ileride.


    ampera, hibrit değil. içten yanmalı bir motoru yok. benzinle çalışan bir jenaratörü var. bu ekstra bir özellik. istersen o jenaratörü hiç kullanma al sana full elektrikli bir araç. jenaratör tamamı ile menzil korkusunun alternatifi olarak düşünülmüş, ekstra bir donanım.




  • iyilestirilirse güzel olur.
  • Ben zamanında kendi kullandığım Li-xxx pil grupları fiyatlarına bakarak basit bir hesap yapmıştım ve bu bataryaları Çinden çıkış fiyAtı 6.000 euro ya mal edilebileceğini hesaplamıştım, konteynırla nakil olsa 30 dolar falan tutar birinin kargosu, vergi cart curt ne olur bilmiyorum.
  • Gelin 1900'lu seneleri dusunelim. Icten yanmali motorlarin ufak ufak yayginlastigi zamanlar. Adamlar ilk arabalari buhar gucuyle calistirmayi denediler, haliyle buhar makinalari da pek bir agir ve hantal. O zamanlarda da donanimhaber olsa idi kesin bu yorumlar olurdu diye dusunuyorum.
    Sonra icten yanmali motorlar bulundu ama benzinli motorlu arabalarin bile makul olmalai kabaca 20-30 sene surdu.

    Siz daha ilk cikan elektrikli modellere bakip, olmaz, tutmaz diye hayiflanirken, adamlar batarya gelistirmek icin calisiyorlar.
    Gunumuz teknolojisindeki bataryalarla bu kadar oluyor ama kapasiteyi arttirip sarj surelerini kisalttiklari anda normal araba menzillerine cok rahat ulasir bunlar da. 160-180 km menzil ciddi guzel bir deger aslinda. Istanbul gibi bir yerde bile, kopruyu geciyorsaniz yapacaginiz maksimum yol 120-130 km.
    Gunluk kullanim icin fazlasiyla yeterli.

    Yok ben hergun sehirlerarasi yol yaparim, kontagi cevirdim mi 500 km'den once durmam diyorsaniz da o zaman elektrikli araba almayacaksiniz,
    sehir ici kullanan adama da yorum yapmayacaksiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SilverBlue -- 28 Aralık 2011; 9:40:43 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KarettaKerata

    quote:

    Orijinalden alıntı: ehed

    quote:

    Devlet vatandaş için yok bu ülkede.Vatandaş devlet için var.

    İşte bu :)))

    Alay mı ediyosun yoksa katılıyo musun ?

    Tamamıyla katılıyorum bu cümleye... Çok yerinde bir tespit tebrikler...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SilverBlue

    Gelin 1900'lu seneleri dusunelim. Icten yanmali motorlarin ufak ufak yayginlastigi zamanlar. Adamlar ilk arabalari buhar gucuyle calistirmayi denediler, haliyle buhar makinalari da pek bir agir ve hantal. O zamanlarda da donanimhaber olsa idi kesin bu yorumlar olurdu diye dusunuyorum.
    Sonra icten yanmali motorlar bulundu ama benzinli motorlu arabalarin bile makul olmalai kabaca 20-30 sene surdu.

    Siz daha ilk cikan elektrikli modellere bakip, olmaz, tutmaz diye hayiflanirken, adamlar batarya gelistirmek icin calisiyorlar.
    Gunumuz teknolojisindeki bataryalarla bu kadar oluyor ama kapasiteyi arttirip sarj surelerini kisalttiklari anda normal araba menzillerine cok rahat ulasir bunlar da. 160-180 km menzil ciddi guzel bir deger aslinda. Istanbul gibi bir yerde bile, kopruyu geciyorsaniz yapacaginiz maksimum yol 120-130 km.
    Gunluk kullanim icin fazlasiyla yeterli.

    Yok ben hergun sehirlerarasi yol yaparim, kontagi cevirdim mi 500 km'den once durmam diyorsaniz da o zaman elektrikli araba almayacaksiniz,
    sehir ici kullanan adama da yorum yapmayacaksiniz.


    Bence 30 seneyi bulmaz.

    Çünkü mevcut teknolojiler cok hızlı ilerliyor.

    12-13 sene sonra oturmuş bir duruma geleceklerine eminim




  • DH araba otoriteleri yine uzman(?) yorumlara başladı.
    Bataryanın tipine polis ne karışsın, ne alaka?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ntquartex -- 28 Aralık 2011; 23:47:45 >
  • merhaba,

    renault fluence Z.E. konusunda altında yazdığım mesaja yakın bir mesaj yazacağım buraya da,

    bence elektrikli araçlar kullanıcı bakımından şimdilik "fiyasko" olabilir ancak üreticiler açısından hiç de öyle değil, kimse yüzyıllardır benimsediği ve para kazandığı teknolojiyi bir çırpıda rafa kaldırmaz,

    bu bir rekabet ve prestij mücadelesi artık markalar kartlarını oynayacak ve gelişmeler birbirini izleyecek....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Source



    Arabayı hondaya benzettim yalnız
  • bir kaç sene önceki pc leri hatırlayın.hatta zamanında ilk çıkan 128 mb lık flash disk alanlar ne hava basmıştı.15 sene önceki disketleri unuttuk bile.
    bu motorlarda çok çabuk gelişecektir.ebatları küçülecek,menzilleri artacak ama biraz zaman lazım.
  • Daha zaman ihtiyaci var bu sistemin ! 150 km menzil cok az en azindan 400 civari olmali..
  • FORD USAda şöye bir sistem var.
    Focus electric siparişi verene (eğer güneşin bol olduğu bir eyalette yaşıyor ise ) 10K $ karşılığında garajına güneş enerjisi şarj sistemi kuruyor. Gündüz güneş enerjisi sistemi elektriği bataryada depoluyor. Akşam eve geldiğinde oradan arabayı dolduruyorsun. Giderin 0 oluyor. Sabah işe gidip akşam gelmeye yetiyor.

    Bizim de en azından güney yüörelerimizde güneş enerjisi ile şarj üstünde durmamız lazım. Fakat onlarda herkesin evi müstakil arabaları için garajlar var. Biz 400-500 m2 yere 14 katlı apartmanı dikip 56 daire konduruyoruz. Oturanların da yaklaşık 110-150 civarı arabası oluyor hangi birini şarj edeceksin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SilverBlue

    Gelin 1900'lu seneleri dusunelim. Icten yanmali motorlarin ufak ufak yayginlastigi zamanlar. Adamlar ilk arabalari buhar gucuyle calistirmayi denediler, haliyle buhar makinalari da pek bir agir ve hantal. O zamanlarda da donanimhaber olsa idi kesin bu yorumlar olurdu diye dusunuyorum.
    Sonra icten yanmali motorlar bulundu ama benzinli motorlu arabalarin bile makul olmalai kabaca 20-30 sene surdu.

    Siz daha ilk cikan elektrikli modellere bakip, olmaz, tutmaz diye hayiflanirken, adamlar batarya gelistirmek icin calisiyorlar.
    Gunumuz teknolojisindeki bataryalarla bu kadar oluyor ama kapasiteyi arttirip sarj surelerini kisalttiklari anda normal araba menzillerine cok rahat ulasir bunlar da. 160-180 km menzil ciddi guzel bir deger aslinda. Istanbul gibi bir yerde bile, kopruyu geciyorsaniz yapacaginiz maksimum yol 120-130 km.
    Gunluk kullanim icin fazlasiyla yeterli.

    Yok ben hergun sehirlerarasi yol yaparim, kontagi cevirdim mi 500 km'den once durmam diyorsaniz da o zaman elektrikli araba almayacaksiniz,
    sehir ici kullanan adama da yorum yapmayacaksiniz.




    Hiç araştırmadan atıp tutuyoruz. Halit Bolkan'ın araştırması, okuyun bu teknoloji gerçekten yeni mi siz karar verin;



    Çoğu kişi elektrikli otoların yeni bir teknoloji olduğunu düşünüyor. Ancak, elektrikli otolar, içten yanmalı benzinli ve dizel otomobillerden daha eski. İlk elektrikli oto 1834'te yola çıktı

    Petrol kaynakları tükeniyor ve doğal olarak da fiyatı artıyor. Yıllar geçtikçe petrol fiyatları daha da artacak ve özellikle karayollarındaki araçların sahipleri için kullanım maliyetleri katlanarak artacak. Bu arada egzoz gazları nedeniyle kirlenen hava ve bozulmaya başlayan iklim düzeni de çözüm bekleyen sorunlar arasında. Bu sorunların çözümü ise yakıt tüketiminin ve bağlı olarak da egzoz emisyonunun düşürülmesi. Her ne kadar hibrit adı verilen hem içten yanmalı hem de elektrikli motoru birlikte kullanan sistemler çözümlerden biri gibi görünse de herkesin hayaliyse petrole bağımlılıktan kurtulmak. İşte bu noktada karşımıza elektrikli otomobiller çıkıyor.

    ELEKTRİKLİ OTO TEKNOLOJİSİ
    Son 20 yıldır otomobil fuarlarında elektrikli otomobillerle gittikçe daha yoğun bir şekilde karşılaşıyoruz. Önceleri sadece konsept otomobil olarak sergilenen bu araçlar gittikçe seri üretime yaklaştı ve artık içten yanmalı motorlara sahip kardeşleriyle birlikte showroomlarda yerini aldı. Elektrikli otomobilleri satın almak için doğru zaman mı ya da kullanım maliyetleri daha avantajlı mı kısmını bir kenara bırakalım. Otomobillerle ilgilenen çoğu kişi elektrikli otomobillerin çok yeni bir teknoloji olduğunu düşünüyor. Halbuki elektrikli otomobiller içten yanmalı yani benzinli ya da dizel otomobillerden daha eski. Otomobil olarak betimlemek doğru olmasa da elektrikli ilk kara taşıtı, 1834 yılında (Benz'in patentini aldığı "ilk otomobil"den 47 yıl önce), ABD'de Thomas Davenport tarafından raylar üzerinde hareket ettirilmiş. 1881 yılındaysa Fransız Gustave Touve, Paris sokaklarında 3 tekerlekli ve elektrikli aracıyla geziyordu. 1880'li yıllarda hızlı bir gelişim gösteren elektrikli otomobiller, aslında fayton demek daha doğru, 80 km menzile bile ulaşabiliyordu. Yüksek ağırlık yüzünden saatte 30 km hızı aşamasalar da o dönem için büyük başarıydı. Benzinli motora sahip otomobillere göre sessiz olmaları, çalıştırma zorluğu bulunmaması elektrikli otomobillere avantaj sağlıyordu. 1895 yılında ABD'deki otomobillerin yüzde 20'si benzinliyken yüzde 40'ı buharlı ve yüzde 40'ı da elektrikliydi. Elektrikli otomobillerin performansıyla ilgili atılımlar da devam ediyordu. 1899 yılında Camille Jenatzy, puro biçimindeki elektrikli otomobiliyle 100 km/s bariyerini geçti ve tam 105,88 km/s hıza ulaştı. Henüz akü teknolojisi istenilen seviyeye ulaşmamış olsa da, elektrikli otomobiller 1900 yılında iyice yaygınlaşmıştı ve gelişmeye de devam ediyordu. Tekerleklerin içine yerleştirilmiş elektromotorları yeni teknolojinin nimeti zannedenleri de hayal kırıklığına uğratalım. Bu teknolojiyi geliştiren Ferdinand Porsche'ydi, üstelik 1900 yılında. Genç bir mühendis olan Porsche, Lochner markası için elektrikli otomobilin yanı sıra hibrit teknolojisini de aynı yıllarda geliştirmişti.

    BENZİNLİYE TALEP ARTTI
    Elektrikli otomobillerin kaderini değiştirense Charles Kettering oldu. Kettering, 1912 yılında elektrikli marş motorunu icat etti ve benzinli motoru çalıştırmak için kullanılan krank mili çevirme kolunu ortadan kaldırdı. Bu kol yüzünden sakatlanmalar hatta ölümler yaşanıyordu. Benzinli otomobiller de gelişmiş ve hızlanmıştı. Bu avantajlara düşük yakıt fiyatları da eklenince benzinli otomobillere olan talep arttı. Akü teknolojisinin gelişimi benzinli motorlara yetişemeyince elektrikli otomobiller tarih sahnesinden çekilmek zorunda kaldı. Son seri üretim elektrikli otomobil 1931 yılında Detroit'te Typ 99 adıyla banttan indi. 1970'li yıllardaki petrol krizi daha az yakıt tüketen otomobillere olan ihtiyacı sert bir şekilde hatırlatmıştı. 1990'lı yıllardaki hava kirliliğinin ulaştığı boyut da benzer bir etki yaptı ve firmalar elektrikli otomobili tekrar hayata döndürmek için çalışmaya başladılar. Nissan Leaf, Mitsubishi i-Miev, Türkiye'de seri üretimi için gün sayan Renault Fluence ZE gibi otomobillerin başarısı elektrikli otomobillerin geleceğini şekillendirecek.




  • Muhterem sen de atip tutuyorsun, aku teknolojisi henuz gelismemisken diye de yoruma eklemissin.
    Biz arabayi 1970'lerin sonlarinda gorduk, Murat, Renault 12 olarak ilk. Elektrikli arabalar yaygin miydi bu kadar?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SilverBlue

    Muhterem sen de atip tutuyorsun, aku teknolojisi henuz gelismemisken diye de yoruma eklemissin.
    Biz arabayi 1970'lerin sonlarinda gorduk, Murat, Renault 12 olarak ilk. Elektrikli arabalar yaygin miydi bu kadar?

    O yazıdan bir şey anlamışsın ama onu da yanlış anlamışsın.

    Birşeyi hiç anlamamaktansa yanlış anlamakta (iyi olmamakla beraber) bir gelişmedir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi simsek07 -- 3 Ocak 2012; 16:34:29 >
  • Bir laptop veya telefon aldığınızda bile çok iyi paketlemelerine rağmen kargo kutusu üzerinde dikkat batarya patlayıcı madde içerir zarar vermeyiniz yazıyor.

    Büyük bir kazada araba sağlam olsa bile aradan alınan bataryayı ciddi tahrip edici bir durumda o araçtakilere ne olacak? Bu konuda çalışmaları neler?
    Araç kaza anında batarya ve çevresini soğutacak içeride bulunan kişilere kazadan değil de bataryadan koruyacak bir sistem geliştirdiler mi ? ya da bir teknoloji?

    Bu yönden çin işi çok riskli.

    Bir çok araba arkadan kazalarda büyük darbeler alıyor. kabine gelmeden biten darbeler. Bagajda bulunan batarya o aradan büyük bir çarpmadan ne olacak acaba? Öyle dut yemiş bülbül gibi duracak mı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sadece Sürücü -- 3 Ocak 2012; 16:43:44 >
  • artık muayenden geçerken pil kontrolü olur.. bu pil çin malı muayeneden geçemez bu araç.. Yada bataryanın ömrü azalmış değişte gel
  • Elektrikli aracı satarken : Araç önden hafif kazalı ama batarya zarar görmedi diye belirtiriz :D
  • unutmayalim ki cep telefonuda ilk çıktığında telefon fiyatina hat satıyorlar dı bugun ne oldu hatta bedava nerdeyse telefonda. Bu araçlarda pazara girdikçe inanin ne o fahiş fiyatlı bataryalar nede o bataryalardan kira isteyen birileri kalir.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.