ERDOĞANDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİRİ VAR

http://www.hbrdr.com/m/?id=91&t=makale

Siyasal İslamcıların, Rahmetli Erbakan’a atfettikleri bir söz vardı:

‘ABD bile Adil Düzen’in, şeriat esaslarına göre bir yönetim şekli olduğunu anladı, Camideki Hacı Amcalar anlamadı’ diye.

Sayın Erbakan’ın böyle bir ifadesi oldu mu, bilemem.

Ama o da sade, basit, herkesin anladığı dilden konuşmayı tercih ederdi.

Kendilerine oy vermeyenlerin imanını sorgulamasaydı belki muhafazakar zümreyi kendi çatısı altında toplar
ve AKP’nin yakaladığı başarıyı yakalayabilirdi.

Erdoğan, Erbakan’ın talebesi.

Onun rahle-i tedrisatından geçmiş.

Milletin kafasını ve gönlünü okşayacak siyaset dilini iyi biliyor. Yalın, basit, sade konuşuyor.

Ayakkabı boyacısı, inşaat ustası, entelektüeli, akademisyeni, kadın, erkek, genç çocuk vs kim varsa istisnasız, Erdoğan’ın ne dediğini anlıyor.

Sokaktaki vatandaş, süslü ve akademik bir lisandan ziyade Erdoğan’ın basit ama anlaşılır uslubunu tercih etti.

Çünkü Erdoğan, vatandaşı var eden, ekonomik ve dini söylemlerin sırrını çözmüş ve bunu onların anladığı dilden resmetmenin cazibesini keşfetmişti.

Erdoğan, aydın, entelektüel, Beyaz Türk kategorisine girenlerin onu kaba ve softa olarak tanımlamasına aldırmadan, bu dili kullanmada ısrar ettikçe kazanan oldu.

'Ah benim analarım’

‘Hastane yoktu, eczane yoktu, kuyruk çoktu..’

‘Şimdi hepsini yaptık, kuyruk var mı, yoook..’

‘Ah benim bacılarım, size biz değer verdik’

‘Bizden önce sizin başörtülerinize birileri el atıyordu’

‘Benim bacımın başörtüsüne uzanan eli ne yaptık, biz kırdık, biz..’

‘Ey milletim, yol mu vardı, yaw, ne sıkıntılar çekiyordunuz..’

‘Ne yaptık duble yolları biz yaptık’

Bu söylemleri eylemler takip etti.

Taksi duraklarında çay içmeler.

Gecekonduları gecenin bir yarısı ziyaret etmeler.

Yer sofrasında bağdaş kurup oturmalar.

Cuma’ya geç gidip kapı ağzında saf tutmalar.

Güzel bir tilavetle Kur’an okumalar..

Ekonomik ve dini söylemlerin en yalın haliyle resmedildiği her türlü eylem de Erdoğan’da mevcuttu.

Erdoğan’ın, Koç ve Doğan grubunu meydanlarda yuhalatması, Erdoğan Demirören’i ağlatmış olması, muhafazakar orta sınıf nezdinde bırakın onu gözden düşürmeyi, aksine yüceltti.

Erdoğan, halkın genelinin anladığı eylem ve söylemlerle hareket ederek siyaset arenasında alternatifsiz kaldı.

Son zamanlarda Erdoğan’ın halk nezdindeki itibarını ve itibarın oya tahvilini olumsuz etkileyecek bir alternatifi çıktı.

Erdoğan kadar basit, yalın, anlaşılır ve herkesin dikkatini çekecek şekilde konuşuyor.

Erdoğan’ın söylemleri karşısında büyülenmiş olan kitlelerin üzerindeki algıları ağır ağır ortadan kaldıracak gibi duruyor.

Bu zat da tıpkı Erdoğan gibi, her gün ekranlardan konuşuyor.

Bütün ekranlar onun konuşmalarını yayınlamak zorunda.

AKP’lilerin sevdiği parti kurmaylarını -örneğin Gül ve Arınç gibi- dilediğinde sıfırlıyor..

Davutoğlu’nu bir solukta harcayacak gibi duruyor.

Erdoğan’ın, bütün kazanımlarını kayba dönüştürüyor.

Gecekonuduları değil Saray’ları tercih ediyor.

Etrafındaki herkes sayılı zenginler arasına girdi.

Ergenekon’un hamisi gibi davranıyor.

Çözüm Süreci’ni bitirmişe benziyor.

Merkez Bankası dahil kurumlara kafa tutarak ekonomik krizin tetikleyicisi oluyor.

Rejimi askıya aldığını açıklıyor.

Başkan olmak için her yolu deneyeceğini açıkça söylüyor.

Biat etmeyen yok olacak, diyor.

Soma’da madenci dövüyor, Batman’da taşeron işçileri azarlıyor.

Halkını aşağılayıcı yalın bir duruş sergiliyor.

Tarafsız olması gerekirken, Kılıçdaroğlu'nu, Demirtaş'ı hedef almaktan kaçınmıyor.

Hukuku katletme adına attığı her adımı, insanların gözüne sokacak şekilde atmaktan kaçınmıyor.

Ayda 30 milyon doları geçen iki gemi alırken, asgari ücreti bilmediği ortaya çıkıyor.

Evet, halk nezdinde kıymetli olan AKP Eski Genel Başkanı Erdoğan’ın tek alternatifi şu anda Cumhurbaşkanı olan Erdoğan.

Erdoğan’ın sürekli konuşması çok önemli.

Muhalefet, Erdoğan’ın konuşmasından rahatsızlık duymak yerine daha çok konuşması için zemin oluşturmalı.

AKP’nin oylarının an be an düşmesi için her konuda Erdoğan’a mikrofan uzatmalı.

Halkın içine daha çok çıkarılmalı.

Kafeteryada sigara içen gençlere herkesin içinde fırça attığı da Diyarbakır’da vatandaşa tatlı ikram ederken bile ‘Bak ama yiyeceksin onu’ diye tehditvari konuştuğunu da, herkes özellikle ondan büyülenenler görebilmeli ve görüyorlar.

Seçmenin çoğu pek anlam veremese de günden güne eriyen bir liderin varlığını kestirebiliyor.

Bırakın Erdoğan’ı, Erdoğan bitirsin.

SAİD SEFA / HABERDAR

ERDOĞANDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİRİ VAR

Benzer içerikler