Euro NCAP, yeni Dacia Jogger'a 1 yıldız verdi (3. sayfa)

Bizim millet istemeyebilir, bu insanlar 2000 yılına kadar otomatik cam, hidrolik direksiyonlu ve opsiyon klimalı yağ tenekelerine SLx yani süper lüks ekstra diye bindi hocam. Alttan eksantrikli 1940 ların teknolojisine sahip kara düzen motora ve şanzımandan tut frenlere kadar en adi ve dayanıksız, mühendislik adına utanç verici araçları hala sürmeye devam ediyorlar. Fransız devşirmesi markaları Amerika ülkeye dahi sokmuyor. Bizimkiler de kulu kölesi olup taparcasına biniyor. Merak etmeyin bu ülkede yüz binlerce alıcı bulacaktır

Arabanın şasisi oldukta sağlam , kırılan puanların bir önemi yok. adamlar ekonomik araba üretiyorlar.

çizgisini bozmuyor helal olsun

Euroncap nedir bilmeyen sanayici alivelinin sözleri.

daçyayı gısganıyürler yeenim.

fransız devşirmesi markaları almıyorlar demek.   "Antoine de La Mothe Cadillac" gibi değildir herhalde sokmadıkları ?  

dacia bu politikalarıyla kötü bir marka olabilir katılıyorum ama avrupa otomotiv endüstrisi ve amerikan otomotiv endüstrisi tarihi aslında sarmaşık gibidir. coğrafi ve ekonomik gerçekler; farklılıklar tabi regülasyonları değiştirmiş zamanla. farklılaşma çevreyle başlıyor yoksa seni istemiyoruz diyen olmamış, ülkelerin sınırlarını dinlemez üretim, sermaye; okyanusları aşmışlar, haritadaki sınırlarda mı takılacak. avrupa abd' de, abd de avrupa' da üretiyor, yarım asırdır.

İsimle yargılayacaksak smirnoff ta Rus markası hocam ama bakıldığında komünizm den kaçan bir Rus vatandaşın USA de üretimini yaptığı bir Amerikan İngiliz markası günümüz itibariyle. Seni istemiyoruz demeyi geçiyorum ama Amerika tarihi itibari ile zaten Fransız ları seven bir ülke değil. Kaldı ki Fransız markaları Amerika yol şartlarına uygun araç üretebilecek kapasiteye sahip değil. 1.2-1.4 motorlarla ancak çim biçersin o coğrafya da.. Toplam araç satışının %3 ünü oluşturan dizel araçlar konusuna hiç girmiyorum çünkü Amerikan lar, bizimkinin aksine dizel motora binmeyecek kadar vizyon sahibi bir millet. Doğusu ve kuzey doğusu, kış mevsiminde Antarktika ya yakın sıcaklıklara düştüğünü göz önüne alırsak 1.5 dci motoru adamlara teklif etmek bile kahkaha atmalarına sebep olur :)

kaçıp oraya yerleşmeler zaten amerika' yı kurmuş, aynı şeyi söylüyorum. sizce fransız kökenli otomobil üreticileri (psa, renault) abd' ye araç üretecek kapasiteye mi sahip değildir yoksa esas olarak abd pazarındaki rekabet onlara uygun mu değildir? bence bu net, bariz şekilde bir tercih meselesi gibi görünüyor. seçimi veya seçime yöneltmeyi kim yapıyor net olarak bilemeyiz ama geçmişte de girip çekilmişler.

fransız üreticiler, tabi ki temelde avrupa için üretiyor, eşyanın tabiatı gereği. regülasyon farklarıyla; yakıtın çok daha pahalı olması ve bir de şehirleşmenin birkaç yüzyıl tarih farkıyla genel olarak çok farklı yapıda olması da cabası, temel farkları oluşturmuş ürünlerde, bunu biliyoruz. abd' de premium hariç pazarda rekabet malum; vw' nin son denemesini gördük, çok hızlı başlayıp, sonra pek anlaşamadılar gibi. politik stratejik sebeplere de bakmak gerekir; abd devleti avrupa ile birlikte amerika pazarınının birlikte ele geçirilmesini istememiş gibiydi. hemen ardından tesla çıktı gidip o almanya' da fabrika açıyor şimdi. ama dikkat edersek aynı amerika' da bmw ve mercedes; münih merkezli bmw ile ispanyol isimli alman mercedes' ten bahsediyoruz; yani iki sapına kadar avrupa' lı üretici, premium segmentte yarım asırı aşkın süredir araç satıyor, premium pazarın kabaca yarısını elde tutuyorlar audi' yi de katınca, amerika'da. satmayı geç bmw ve mercedes 30-40 yıldır amerika' da araç üretiyor, fabrikaları var. oluyor yani, premium için bile üretebildikleri gibi seviliyorlar da. 2. dünya savaşında kanlı bıçaklı olduğu alman'ları sevip, fransız' ları mı sevmeyecekler.   ya da italya' nlar ile chrysler aynı çatıya girerken ...

regülasyon ve fiziki şartlar meselesi var, devletlerin sosyo-ekonomik stratejik tercihleri var ve hepsiyle birlikte şekillenen nihayetinde sermayenin de karlılık tercihleri var. almanların da, fransızların da, japonların da ve artık abd' lilerin de otomobil endüstrisi tarihine katkıları çok ve hepsi de bekleneceği gibi birbiriyle iç içe geçmiş, arap saçı. teknik anlamda beceremeyecekleri birşey de yok bunların pek, yazılım ve yeni yeni batarya kısmını çıkarsak, "otomobil" teknolojik bir ürün bile sayılmaz artık bugün, o da ayrı konu. 100 yıllık bir üründen bahsediyoruz ve bu üründe ustalaşmış yüz yıllık üretici markalar için işten değil regülasyonları karşılamak, koreli, alman, fransız, amerikan, italyan vs. hepsinin "her yerde" fabrikası var bugün.  

Uzak doğu araçları, Amerika binek taşıtlarının çok büyük bir kısmını oluşturuyor. Amerika da bulunduysanız eğer binbir çeşit markanın binbir çeşit farklı model aracını yollarda görebilirsiniz. Özellik le Toyota ve Honda markaları dikkatinizi çeker neden? Çünkü oradaki insanlar güvenilir mekanik aksamı olan, sürekli problem çıkarmayacak araçlara binmeyi tercih ediyor. Hal böyle olunca en ucuz üretim maliyeti uğruna beş para yaramaz malzemeden üretilen ve sürekli sıkıntı çıkaran, yol tutuşu berbat olan, elektronik arızalarıyla meşhur Fransız araçlarını tercih etmiyorlar. Aynı şeyi Amerikan lar GMC için denedi, sonucu hüsran ile bitti, hisse senetleri ve yıllık satış oranları çok berbat bir düşüş yaşadı. Adamlar bizim gibi tofaşlara şükür ederek bir yerlere gelmediler, bugün 67 yılında tasarladıkları gt 500 Eleanor bugünün şartlarında üretilen araba tasarımlarını dahi kıskandırır. Uzun lafın kısası adamlar malzemeden anlıyor, verdiği paranın kuruşuna kadar hak etmesini talep ediyor ve sonuna kadar haklılar. Fransızlar, Amerika pazarına dahil edebilecekleri bir araç tasarlamayı başaramadılar. Siz ne düşünürseniz düşünün..

Ben ne düşünürsem düşünürüm zaten, tarihiyle, kültürüyle araştırarak konuşuyorum. niye cevap yazıyorsunuz ilgilenmiyorsanız? Komik. Tartışma ve fikir alışverişi kültürü sizde yeterince oturmamış. Biraz daha gayret. Olacaktır …

sormuşsunuz, Amerika’da 2014 ten beri her sene 4 ay kadar vakit geçiriyorum, işim gereği. orada aracım da oldu, çok da araç kiraladım. siz orada mısınız, yaşıyor musunuz? Ya da düzenli gidiyor musunuz? Ben de merak ettim. Sizin var mı başka cevabıyla ilgilenmediğiniz sorunuz.  

Çok uzun bir süre yaşadım, vatandaşlığım da mevcut. İlk cevabım verdiğiniz yanıta olan saygımdandı hocam, cevaplarınız şahsi fikirlerinize dönüştüğünde ilgilenmediğini belirttim. 2006 mustang fastback ten 2014 Zl1 e kadar bir çok aracı şahsi title ile garajıma koyma şerefine ve 1/4 mile trophylerimi dolabımda sergileme başarısına eriştim. Ben size herhangi bir soru yöneltmedim lakin vereceğiniz cevabın benim için herhangi bir hükmü yok.  

Şu arabanın fiyatı uygun olsa kaç yıldız aldığına bakmadan direkt alırım.

Ama 400.000TL gibi uçuk rakamlar vermek israf olur bu araca.

siz bana soru yönelttiniz beyefendi, farkında değilsiniz demek ki. önemli değil. konu hakkındaki fikrinizi çok sığ ve sıradan buluyorum açıkçası ama her fikre saygım var. iyi akşamlar.