Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (8. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
16.680
Cevap
399
Favori
965.542
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
401 oy
Öne Çıkar
Popüler Konular listesinde
54. Sırada  bugün en iyi #17
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • nasıl insanlar var daha forumlar yetmez
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sinless34

    Eşini alıp aile terapistine gidin sorunlarınızı terapist yardımı ile çözün eğer çözülmeyecek büyük sorunlar ortaya çıkmış ise sizin mutsuzluğunuz o çocuğun gelecekteki mutsuzluğu olacağından anlaşmalı boşanın ilk önce terapist sayesinde tüm sorunlarınızı masaya yatırın geç olmadan.

    +1500
    Tebrik ederim en doğru cevabı vermişsiniz.
    Tamamen aynı fikirdeyim.
    Bazı insanlar mutsuz şekilde evli kalmaya çocuk için devam eder ama doğru olan bu değildir.
    Gerekirse boşanmak gerekir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zucchero

    bahse konu geçen gayrimenkul anne - babanın, isteseler bu konuyu hiç laf arasına bile geçirmezlerdi, size gelmeden konu kapanırdı. Eşinizde belli ki hayal kırıklığı yaşamış, kirada oturmak zordur,

    (yanlış mı anladım bilemiyorum ama) zaten satış sırasında aksilik çıkmamış olsa gayrimenkul çoktan satılmıştı (ki şuanda da satmaktan vazgeçtik demiyolar zaten) yani anne babasında bi art niyet göremedim.

    quote:

    eminim ki uyumadan bir gün önce ne çok mutludur eşiniz ev sahibi olacağıız için. Sonuçta büyük hayal kırıklığı yaşamıştır, onunda psikolojik olarak bu yansıtması gayet normal.

    daha çocukken babam bişeyi alacaz dese ve bi aksilik çıksa ve o gün alamayıp ertesi gün alacak olsak, çocuk aklımla ona bile çok sinirlenir ve anne babama trip yapardım.

    yani moral bozulmuş olabilir anlarım ama, satışı bir aksilik yüzünden son anda gerçekleşememiş olan bir gayrimenkul için 'annen zaten bilerek yaptı çünkü satmayı istemiyodu' demek de artık normal olmasın bizahmet, çocukken yapardık bu kendimiz bile inanmadığımız tripleri.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    quote:

    Orijinalden alıntı: zucchero

    Güzel kardeşim, bahse konu geçen gayrimenkul anne - babanın, isteseler bu konuyu hiç laf arasına bile geçirmezlerdi, size gelmeden konu kapanırdı. Eşinizde belli ki hayal kırıklığı yaşamış, kirada oturmak zordur, eminim ki uyumadan bir gün önce ne çok mutludur eşiniz ev sahibi olacağıız için. Sonuçta büyük hayal kırıklığı yaşamıştır, onunda psikolojik olarak bu yansıtması gayet normal. Tatlı dillilikle gönlünü alın bence eşinizin, bugün olmazsa ileride mutlaka bu işin gerçekleşeceğini, sonuçta ailenizin satma niyetinin olduğunu belirtin, alıcı bugün olmazsa yarın brgün çıkacaktır. Böyle konular için üzmeye,üzülmeye, kalp kırılmaya gerek yok...

    Konunun geneli ile ilgili olarakta genel olarak biz Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu kadın ruhundan anlamıyoruz. Olaylara genellikle kendi penceremizden bakıyoruz. Boşanma konusunda ise işin içinde ihanet yoksa eften püften sebeplerden tartışarak bitirilmesine karşıyım. Gençlere vereceğim en büyük tavsiyem ise 30-35 aş arası apsınlar evliliklerini derim. Gayet ideal bir yaş.

    ilk cümlede çok haklısınız. evi satıp bize para geldikten sonra haberimiz olsaydı hiç hayal kırıklığı yaşamazdık. fakat işin asıl sebebinin ne olduğunu bildiği halde bir insanı ( benim annemi ) fütursuzca eleştirmesi ister istemez üzüyor insanı.

    quote:

    ailenizin satma niyetinin olduğunu belirtin, alıcı bugün olmazsa yarın brgün çıkacaktır. Böyle konular için üzmeye,üzülmeye, kalp kırılmaya gerek yok...


    bu cümleyi ise gercekten güzel bir dille söyledim. aldığım cevap ; satsınlar o para bize gelsin o zaman görürüz ne kadar iyi niyetli olduklarını dedi.

    peki satılma işi gercekleşirse bu söylediklerinden dolayı özür dileyecekmisin benden diye sorduğumda ; özür diyelecek bir sey görmüyorum diye cevap veriyor

    ciddi soruyorum bu düşüncelerin aynısı size yansıtılsa yukarıda yazdıklarınız kadar ılımlı olup, '' gönlünü alır mısınız ? ''

    Dostum (az önce kardeşim dedim belki 37 den büyüksünüzdür kusura bakma), inan gönlünü alırdım. Yahu bizim evde bana göre yüzde yüz benim haklı olduğum konuda yine de benim alttan almam gereken durum olmuyor mu? ohooo hem de o kadar çok oluyor ki. Evlilik işte olur böyle şeyler. Orta noktada buluşuma, diplomatik olma sanatı. Yaşadığı hayal kırıklığını düşünün, çok fazla. Gayet normal, yazdıklarına göre de hakaret görünmüyor sadece hayal kırıklığı yaşamış bir daha yaşamak istemiyor, takılacak sözler değil. Siz de nacizane tavır yapmayıp daha fazla üzmeyin derim.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    quote:

    Orijinalden alıntı: kartalacar

    dostum beni bul sarılıp aglayalım dertleşelim :):)

    hiç fena olmaz valla.

    evlenmeden önce gelin-kaynana sorunları dinliyordum da, basit geliyordu bana. ama şimdi anladım ki ; arada kalacağıma bekar gezsem daha iyi olurdu.

    annem gercekten haksız olsa, dediği gibi art niyetli olsa ; eşimden önce ben müdahale ederim zaten. kesinlikle eşimi ezdirmem.

    ama işin aslı farklı işte. bu konuda haklı olduğunu düşünüyor

    arkadaşım kaç yıllık evli oldugunu bişmiyorum ama şaka bir tarfa herkes gibi bnde çok sıkıntılar çektim neredeyse 7/8 yıl sonra ancak bir şeyler düzene bindi. bir de kavga etmekten usandım kim nederse eyvallah diyorum :):) en iyisi bu bence




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kartalacar

    quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    quote:

    Orijinalden alıntı: kartalacar

    dostum beni bul sarılıp aglayalım dertleşelim :):)

    hiç fena olmaz valla.

    evlenmeden önce gelin-kaynana sorunları dinliyordum da, basit geliyordu bana. ama şimdi anladım ki ; arada kalacağıma bekar gezsem daha iyi olurdu.

    annem gercekten haksız olsa, dediği gibi art niyetli olsa ; eşimden önce ben müdahale ederim zaten. kesinlikle eşimi ezdirmem.

    ama işin aslı farklı işte. bu konuda haklı olduğunu düşünüyor

    arkadaşım kaç yıllık evli oldugunu bişmiyorum ama şaka bir tarfa herkes gibi bnde çok sıkıntılar çektim neredeyse 7/8 yıl sonra ancak bir şeyler düzene bindi. bir de kavga etmekten usandım kim nederse eyvallah diyorum :):) en iyisi bu bence

    farkında değilsin pişiyorsun yani bu olanlar çektiklerin hep senin olgunlaşman kemalata ermen için yaşım daha 25 dötümdeki kıl beyazladı

    Haktan gelen şerbeti içtik elhamdülillah
    Şol kudret denizini geçtik elhamdülillah
    Şol karşıki dağları meşeleri bağları
    Sağlık sefalık ile geçtik elhamdülillah

    Kuruyuduk yaş olduk ayak olduk baş olduk
    Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah
    Vardığımız illere şol sefa gönüllere
    Baba Tapduk ma'nisin saçtık elhamdülillah

    Beri gel barışalım yâd isen bilişelim
    Atımız eğerlendi eştik elhamdülillah
    İndik Rum'u kışladık çok hayr ü şer işledik
    Uç bahar geldi geri göçtük elhamdülillah

    Dirildik pınar olduk ırıldık ırmak olduk
    Aktık denize daldık taştık elhamdülillah
    Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda
    Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonS_oF_Liberty


    Allah evli çiftlere geçim ve huzur versin arkadaşlar. DH bekarları bu konuyu görünce evlenmekten vazgeçeceklerdir.

    aynen dehşetle okudum yazılanları manyakmıyım evlenim diye geçti aklımdan direk :)
  • Evlilik kumar işidir diyenler gerçekten haklılar. Ben evlendiğimde ilk zamanlar eşimle problemlerim oldu. Onun kıskançlıkları, benim ilk zamanlar hala bekar gibi davranmam vs. Zamanla ortaya yolu buluyorsunuz. Zaten bulamayanlar sıkıntı çekiyorlar. İki taraf da fedakarlık yapmalı. Aksi durumda mutsuzluk kaçınılmaz.
  • eğer gerçekten hazır olunmazsa evliliğe hüsranla sonuçlanabilir. getirdiği sorumluluklar ve eşinle olan uyumu bilmek çok önemli. zoraki olmuyor bu konular..
  • Evlilik kızın ana babasında başlar ve orada biter.
    Eğer kızı düzgün yetiştirmişler ise o evlilik iyi gider yok eğer saldım çayıra mevlam kayıra ise yandı gülüm keten helva.
    Bekar arkadaşlar evlenilecek kız düzgün aileden seçilir bunu yazın bir kenara.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Evlilik kızın ana babasında başlar ve orada biter.
    Eğer kızı düzgün yetiştirmişler ise o evlilik iyi gider yok eğer saldım çayıra mevlam kayıra ise yandı gülüm keten helva.
    Bekar arkadaşlar evlenilecek kız düzgün aileden seçilir bunu yazın bir kenara.

    yandı gülüm keten helva. çok pis güldüm

    ofistekiler böyle bakıyor

     EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Evlilik kızın ana babasında başlar ve orada biter.
    Eğer kızı düzgün yetiştirmişler ise o evlilik iyi gider yok eğer saldım çayıra mevlam kayıra ise yandı gülüm keten helva.
    Bekar arkadaşlar evlenilecek kız düzgün aileden seçilir bunu yazın bir kenara.

    sonuna kadar katılıyorum, aşkmış sevgiymiş elbette önemli ama ailesi kadar değil.. aile kötüyse arkaya bakmadan kaçmak gerek
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Evlilik kızın ana babasında başlar ve orada biter.
    Eğer kızı düzgün yetiştirmişler ise o evlilik iyi gider yok eğer saldım çayıra mevlam kayıra ise yandı gülüm keten helva.
    Bekar arkadaşlar evlenilecek kız düzgün aileden seçilir bunu yazın bir kenara.

    bizde sesli güldük resmen
  • Of fena konu olmuş..Bende biraz içimi dökeyim bari..

    35 Yaşındayım.Ve sırf evli arkadaşların burada anlattıkları problemleri daha evlenmeden sözlenme aşamasında yaşadığım için evlenmek istemiyorum.

    9 Yıl önce bir kadına aşık olmak gibi bir hataya düştüm.4 yıl süren ilişkimizin sonunda saçmasapan sebelerden dolayı ayrıldı hanımefendi benden.

    İnsanlar birlikte olur,ayrılır eyvallah.Bunlar normal şeyler..Televizyonda izlediğimiz Kadını hastanelik edenede kadar döven,veya kendisi ile birlikte olmadığı için "Ya benimsin,Ya kara toprağın" diye öldüren tiplerdende değilim.Gayet modern,anlayışlı biriyim.

    Ben istanbulda yaşıyorum.İlişkimiz Önce ankara sonra Çorluda devam etti.Tabi bu mesafeleri giden hep bendim.4 yıllık ilişki boyunca kilometrelerce yol kattettim her hafta.Bunun dışında ne zorluklar yaşadım saymakla bitmez.Ailesinin sırt çevirdiği dönemde maddi-manevi hertürlü yardımı yaptım.Kimse sahip çıkmazken ben sahip çıktım.
    Kavga etmeyi sevmeyen ben kızın başına bela olan,sürekli rahatsız eden eski sevgilisini (aynı zamanda uzaktan akrabası) tabiri caizzse eşşek sudan gelene kadar dövdüm.Ondan sonra kızın peşini bıraktı ama kızın bundan haberi yok tabi.Kendi konuşarak hallettiğini sanıyordur hala

    İlişkimizin 2.yılında babamın kanser olduğunu öğrendim.2 yıl boyunca gündüz işe gittim,akşam hastaneye,haftasonuda sevgilimi görmeye.Onuda yanlız bırakmak istemiyordum.Nerdeyse uyumuyordum bile.

    Ben bu zorluklar ile boğuşurken bana destek olacağına sürekli hayattan şikayet edip,sıkıldığını söyleyip duruyordu.Aldığı maaşı saçmasapan harcadığı için ay sonunu getiremiyordu.2 kez ev kirasını ödedim.Onun dışında harcadığımın hesabı yok tabi..

    Babamın tedavi süreci çok yorucu ve pahalıydı.Tüm birikimimi gözümü kırpmadan harcadım.(Yine aynı durumda kalsam yine yaparım)Kanserle 2 yıllık mücadelenin sonunda babamı kaybettik.

    Bu süreç sonunda 5 parasız ve acı dolu bir adamdım.Gerçi acımı bile doğru düzgün yaşayamadım.Annem,kardeşlerim perişandı ve birinin ayakta durup onları teselli etmesi,aileyi bir arada tutması gerekiyordu.Bu görevde bana düştü..

    Para olmayınca ne aşk kalıyor ne sevgi.Nitekim 3 ay sonra beni terketti.Sebeb olarak ailesinin Üniversite mezunu olmayan biri ile evlenmesine müsaade etmemesini gösterdi.Ailesinde beni gören,tanıyan yoktu.Bahaneydi yani kısaca..

    Çok sevdiğim Babamı kaybetmiştim,5 param yoktu,Evlenmeyi düşündüğüm kadın beni terketmişti.
    Hani şimdi liseli gençler acılar yaşadıkları düşünüp intihar etmeyi düşünüyorlarya işte gerçek acı bunlardır.Dibe vurmuştum..

    2-3 ay yoğun alkol ve uyku ilaçları sayesinde uyuyabiliyordum.Günde 2 bazen 3 paket sigara içiyordum.Aklımda tek bir soru vardı..

    NEDEN?

    Nedeni basit.PARA...

    Para yoksa aşk,sevgi,huzur hiçbiri yok..Günümüz kadınları hayatı dizilerden ibaret sandıkları ve cinselliği kullanarak güçlü olduklarını düşünerek para yoksa hiçbirşey yoktur diye düşünüyorlar.

    Neyse sonra toparlandım.Çok şükür durumum iyi şimdi.İyi bir işim ve hayatım var.Günübirlik veya kısa süreli bir sürü ilişki yaşadım ama aşık olmadım.Midemi öylesine ağrıtacak,canımı yakacak bir kadın çıkmadı henüz karşıma.Gerçi yaşadığım acılardan sonra kimse canımı yakamaz o kesin..

    Hanfendiye gelince benden ayrıldıktan 6 ay sonra kel,fodul,hayat görüşleri asla uyuşmayan ama parası olan ve uzaktan akrabası olan biri ile evlendi.Sonradan öğrendimki benden ayrılmadan 1-2 ay önce bu herifle görüşüyormuş.Birde boynuz yedik yani

    Bu herif ile nişanlıyken sanırım pişman oldu.Ayrıldıktan 3 ay sonra bana e-mail attı."Nasılsın seni merak ettim vs"içeriğinde bir maildi.Bu maili yollama sebebi evlendiği adama aşık olmaması benden bir ışık beklemesi.Tabi cevap bile vermedim.Benim için biten bitmiştir..

    Birde bu kadar salaklar işte.Hem para hem aşk hem rahat yaşamak hepsini istiyorlar.

    İnsan salak yerine koyulduğuna yanıyor sadece başka birşeye değil.Bu ülkede erkeğin aşık olması keriz-enayi olması ile eşanlamlı maalesef.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheNorth



    Gerçi yaşadığım acılardan sonra kimse canımı yakamaz o kesin.. abi işte bunu dedin olmadı ne oldum deme ne olacam de!

    anlattığın acıları bende annemde yaşadım yaklaşık 10 ay oldu vefaat edeli 25 yaşındayım 5 yıl annem ile illet hastalığı kanseri beraber çektik gözümün önünde eridi 2 yıl öncede benim gözümde vefaat etti hastalık kötü huyluydu ve ilaçlar tepki vermiyordu ecel 10.02.2012 de ayırdı bizi gözümden bir damla yaş akmadı 2 yıl hergün ağlıyodum akacak yaş kalmadı

    önemli olan nerden gelip nereye gideceğini bilmek bu yazıyı yazdım ama çişim var wc gidebilecekmiyim belli değil
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheNorth

    Of fena konu olmuş..Bende biraz içimi dökeyim bari..

    35 Yaşındayım.Ve sırf evli arkadaşların burada anlattıkları problemleri daha evlenmeden sözlenme aşamasında yaşadığım için evlenmek istemiyorum.

    9 Yıl önce bir kadına aşık olmak gibi bir hataya düştüm.4 yıl süren ilişkimizin sonunda saçmasapan sebelerden dolayı ayrıldı hanımefendi benden.

    İnsanlar birlikte olur,ayrılır eyvallah.Bunlar normal şeyler..Televizyonda izlediğimiz Kadını hastanelik edenede kadar döven,veya kendisi ile birlikte olmadığı için "Ya benimsin,Ya kara toprağın" diye öldüren tiplerdende değilim.Gayet modern,anlayışlı biriyim.

    Ben istanbulda yaşıyorum.İlişkimiz Önce ankara sonra Çorluda devam etti.Tabi bu mesafeleri giden hep bendim.4 yıllık ilişki boyunca kilometrelerce yol kattettim her hafta.Bunun dışında ne zorluklar yaşadım saymakla bitmez.Ailesinin sırt çevirdiği dönemde maddi-manevi hertürlü yardımı yaptım.Kimse sahip çıkmazken ben sahip çıktım.
    Kavga etmeyi sevmeyen ben kızın başına bela olan,sürekli rahatsız eden eski sevgilisini (aynı zamanda uzaktan akrabası) tabiri caizzse eşşek sudan gelene kadar dövdüm.Ondan sonra kızın peşini bıraktı ama kızın bundan haberi yok tabi.Kendi konuşarak hallettiğini sanıyordur hala

    İlişkimizin 2.yılında babamın kanser olduğunu öğrendim.2 yıl boyunca gündüz işe gittim,akşam hastaneye,haftasonuda sevgilimi görmeye.Onuda yanlız bırakmak istemiyordum.Nerdeyse uyumuyordum bile.

    Ben bu zorluklar ile boğuşurken bana destek olacağına sürekli hayattan şikayet edip,sıkıldığını söyleyip duruyordu.Aldığı maaşı saçmasapan harcadığı için ay sonunu getiremiyordu.2 kez ev kirasını ödedim.Onun dışında harcadığımın hesabı yok tabi..

    Babamın tedavi süreci çok yorucu ve pahalıydı.Tüm birikimimi gözümü kırpmadan harcadım.(Yine aynı durumda kalsam yine yaparım)Kanserle 2 yıllık mücadelenin sonunda babamı kaybettik.

    Bu süreç sonunda 5 parasız ve acı dolu bir adamdım.Gerçi acımı bile doğru düzgün yaşayamadım.Annem,kardeşlerim perişandı ve birinin ayakta durup onları teselli etmesi,aileyi bir arada tutması gerekiyordu.Bu görevde bana düştü..

    Para olmayınca ne aşk kalıyor ne sevgi.Nitekim 3 ay sonra beni terketti.Sebeb olarak ailesinin Üniversite mezunu olmayan biri ile evlenmesine müsaade etmemesini gösterdi.Ailesinde beni gören,tanıyan yoktu.Bahaneydi yani kısaca..

    Çok sevdiğim Babamı kaybetmiştim,5 param yoktu,Evlenmeyi düşündüğüm kadın beni terketmişti.
    Hani şimdi liseli gençler acılar yaşadıkları düşünüp intihar etmeyi düşünüyorlarya işte gerçek acı bunlardır.Dibe vurmuştum..

    2-3 ay yoğun alkol ve uyku ilaçları sayesinde uyuyabiliyordum.Günde 2 bazen 3 paket sigara içiyordum.Aklımda tek bir soru vardı..

    NEDEN?

    Nedeni basit.PARA...

    Para yoksa aşk,sevgi,huzur hiçbiri yok..Günümüz kadınları hayatı dizilerden ibaret sandıkları ve cinselliği kullanarak güçlü olduklarını düşünerek para yoksa hiçbirşey yoktur diye düşünüyorlar.

    Neyse sonra toparlandım.Çok şükür durumum iyi şimdi.İyi bir işim ve hayatım var.Günübirlik veya kısa süreli bir sürü ilişki yaşadım ama aşık olmadım.Midemi öylesine ağrıtacak,canımı yakacak bir kadın çıkmadı henüz karşıma.Gerçi yaşadığım acılardan sonra kimse canımı yakamaz o kesin..

    Hanfendiye gelince benden ayrıldıktan 6 ay sonra kel,fodul,hayat görüşleri asla uyuşmayan ama parası olan ve uzaktan akrabası olan biri ile evlendi.Sonradan öğrendimki benden ayrılmadan 1-2 ay önce bu herifle görüşüyormuş.Birde boynuz yedik yani

    Bu herif ile nişanlıyken sanırım pişman oldu.Ayrıldıktan 3 ay sonra bana e-mail attı."Nasılsın seni merak ettim vs"içeriğinde bir maildi.Bu maili yollama sebebi evlendiği adama aşık olmaması benden bir ışık beklemesi.Tabi cevap bile vermedim.Benim için biten bitmiştir..

    Birde bu kadar salaklar işte.Hem para hem aşk hem rahat yaşamak hepsini istiyorlar.

    İnsan salak yerine koyulduğuna yanıyor sadece başka birşeye değil.Bu ülkede erkeğin aşık olması keriz-enayi olması ile eşanlamlı maalesef.








    ya birde evledikten sonra yaşasaydın bunları birde çocuk olsaydı işin içinde sen kaybetmemişsinki kazanmuışsın asıl kaybeden o bence..




  • Şaka maka harika bir konu oldu. Resen terapi gibi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sg888

    quote:

    Orijinalden alıntı: zero01

    Hocam 2 yıl Amerikada kaldım.
    1960lı yıllardan sonra Avrupada ve Amerikada evlilik kavramı yok oldu.

    Sıra Türkiyede.
    Tv programları, medya, globalleşen dünya, sosyal ağlar bunun önünü açtı artık.
    Kısacası kapitalizm bizim bekar olmamızı istiyor.

    Üzülerek söylüyorum.
    Çevremdeki 30 evlilikten 29unda aynı sorun var.
    Muhafazakarında da, Solcusunda da...


    Önemsemiyoruz dalga geçiyoruz ama bu konuda çok çok haklısınız,

    maalesef kapitalizm gerçekten ayrılmamızı - mutsuz olmamızı istiyor, çünkü "mutsuz insan" daha çok alışveriş yapar, bekar insan daha çok gezer - para harcar, 2 kişinin tek evde aynı makineleri TV - buzdolabı kullanması yerine "2 ayrı ev, 2 şer ayrı TV vs". satın alınması kapitalist düzen için daha iyidir.

    Kadınlar bütün gün medyada , gazetede ne izliyor ne okuyor bir düşünün ;

    * aldatmayan erkek yoktur - kadınlar mutlu olma şansınız yok, kocanız mutlaka sizi aldatıyor!
    * kariyer de yap- bebek de (eve ve çocuğa bağlı kalma )
    * kadın erkek eşitliği = ( evlilikte ve beraberlikte kadın erkek rollerini unutturma yayınları)
    * kendini şımart - mutlu et ,sen buna layıksın, alışveriş yap , tarzını yarat, tarzını değiştir, " ihtiyaç için değil zevk için" alışveriş yap.. gibi gibi...

    Bu ve benzeri alt mesajlar toplumumuzda kadınların beyinlerine yıllardır artan bir şekilde kodlanıyor, çevreleri tarafından ise bilinçsizce tekrarlanıyor. (aman kızım kendini ezdirme)

    Kadınlarımızın da fazla suçu yok, bu dünya düzenini ve bu oyunu anlayabilmek ve karşı koymak kolay değil, özellikle kitap okumanın bile unutturulduğu , popüler kültür ile beyinlerimizi meşgul ederek cahilliğin pompalandığı bu dönemde...

    bu sebeple sabahtan akşama "evi -karısı - çocuğu için" para kazanmak amacı ile kim bilir hangi iş yerinde kimlere kölelik yapan , "gerektiğinde patrona kendini ve gururunu ezdiren" kocaya eve gelince "çocuğu çişe götür" kavgası yapılabiliyor.

    amacım ortalığı kızıştırmak değil, huzurlu bir ilişki arıyorsak (ki erkek olarak hepimizin amacı budur) bunun çözümü için sorunu tam anlamak adına yazıyorum.

    erkek milletinin evi = kalesi gibidir, evlilikte de heyecandan çok bu sığınacak kalenin huzurlu olmasını ister, tüm gün dışarıda avlandıktan , para kazanmak için yorulduktan sonra kalesine sığınıp huzur içinde dinlenip ailesi ile vakit geçirmek , mutlu olmak ve ertesi güne hazırlanmaktır amacı...

    maalesef günümüzde yukarıdaki sebeplerden dolayı, bu huzur kadınlarımıza yetmiyor, onlar sürekli "hala kendilerini sevip sevmediğimizden" emin olmak için veya "kendilerini değerli hissetmek" için arayış durumunda oluyorlar, çünkü huzur ve sakinlikte eksiklik hissediyorlar , ilgilenilmek istiyorlar, "emin değiller" ne sizden, ne ilişkinizden aslında ne de kendilerinden... aslında sözde ezilmemek için uğraşıyorlar ama bazen yavaş yavaş üste çıkıyorlar.. biz erkekler de huzursuzluğu sevmediğimizden dolayı alttan alıp bu ortamı hazırlayabiliyoruz.

    burada "alttan almak" yanlış değil, sakın öyle anlaşılmasın, alttan alıp o anda sorunu büyütmemek ama daha sonra uygun zamanlarda konuyu konuşarak olması gerektiği halini (bazen çaktırmadan bilinç altına işleyebilmek) anlatabilmek gerekiyor. Kolay değil, karşımızda da bilinç altına bir yığın olumsuz mesajlar yüklenmiş bir kızcağız var.

    zaman zaman düzenli olarak övgü ve sevgi gösterisi ile maalesef kaba tabirle "gazını almak " işin olmazsa olmazı... ama haftada bir bu gaz alma sonrasında her konuşmada o bilinç altı mesajları yıkmaya çalışmak önemli..

    evlilik hazırlığında bunları sık sık konuşmak, evlilikte eşlerin görevlerinden bahsetmek önemli, hatta eş dost sohbetlerinde bile genel muhabbetler arasında bunları konuşabilmek önemli..

    doğada değişmeyen kurallar var, kadının doğurganlığı, erkeğin çalışma ve avlanma yeteneği, bu varoluştan beri bu şekilde, günümüzde değişkenlikleri olsa da temelde aynı.. yuvayı dişi kuş yapar, adam da çalışır harcını koyar..

    bugün modern ilişkilerin sorunlarının en büyük kaynağı budur. (modern olmayan ilişkilerde zaten tekme tokatlar konuşuyor- orası konumuz dışı)

    evlilikler keşke bitirilmese, o çocuklar mutsuz büyümese, her "ayrılık mağduru çocuk" maalesef yine ilerde mutlu ilişkiler kuramayan birey adayı oluyor.

    bu gidişatı değiştirebilecek bilinç, sabır ve sağlıcakla...



    Ağzınıza sağlık.
    Bende evlilik mağduru erkeklerden birisiyim. Ustelik 6 yaşında bir kız bir erkek çocuğum var. Şu an baba evine geri döndüm. Kendime tek oda hazırladım ve liseli gençlerin kaldığı gibi 36 yaşında adam bu odada kalıyor.

    6 ay oldu evden ayrılalı. Bi nevi kovuldum aslında. O kadar değiştiki karşımdaki insan artık tanıyamayacak vaziyete geldim. Onun gözünde ben hiçbir konuda güvenilmeyecek, kültürsüz bir insanmışım.Dedim ya herşey şaka gibi. Rüyamda görsem inanmayacağım şeyler yaşadım. Tabii bunda kız tarafının mali durumlarının çok iyi olmasının rolu var. Seni öyle bir hayatta yasamayı zor tutuyorlarki normalde benim aldığım maaşla geçinebilecek iken ikimizin kazancı artık yetemez oldu. iflasın eşiğine geldik.Bu durum benim ailedeki değerimi düşürdü.Onun gözünde evdeki bir eşyadan farkım kalmadınetekim eskiye bir eşya gibi kapı önüne konulduk. Ve ipler koptu.Zor günler gecirdim ama gelceğe güvenle bakıyorum. Tek üzüldüğüm 6 yaşında 2 yavru. Ne kadar annesi babası kızın evinde kalsada bi babanın verdiği şevkati veremezler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheNorth

    Of fena konu olmuş..Bende biraz içimi dökeyim bari..

    35 Yaşındayım.Ve sırf evli arkadaşların burada anlattıkları problemleri daha evlenmeden sözlenme aşamasında yaşadığım için evlenmek istemiyorum.

    9 Yıl önce bir kadına aşık olmak gibi bir hataya düştüm.4 yıl süren ilişkimizin sonunda saçmasapan sebelerden dolayı ayrıldı hanımefendi benden.

    İnsanlar birlikte olur,ayrılır eyvallah.Bunlar normal şeyler..Televizyonda izlediğimiz Kadını hastanelik edenede kadar döven,veya kendisi ile birlikte olmadığı için "Ya benimsin,Ya kara toprağın" diye öldüren tiplerdende değilim.Gayet modern,anlayışlı biriyim.

    Ben istanbulda yaşıyorum.İlişkimiz Önce ankara sonra Çorluda devam etti.Tabi bu mesafeleri giden hep bendim.4 yıllık ilişki boyunca kilometrelerce yol kattettim her hafta.Bunun dışında ne zorluklar yaşadım saymakla bitmez.Ailesinin sırt çevirdiği dönemde maddi-manevi hertürlü yardımı yaptım.Kimse sahip çıkmazken ben sahip çıktım.
    Kavga etmeyi sevmeyen ben kızın başına bela olan,sürekli rahatsız eden eski sevgilisini (aynı zamanda uzaktan akrabası) tabiri caizzse eşşek sudan gelene kadar dövdüm.Ondan sonra kızın peşini bıraktı ama kızın bundan haberi yok tabi.Kendi konuşarak hallettiğini sanıyordur hala

    İlişkimizin 2.yılında babamın kanser olduğunu öğrendim.2 yıl boyunca gündüz işe gittim,akşam hastaneye,haftasonuda sevgilimi görmeye.Onuda yanlız bırakmak istemiyordum.Nerdeyse uyumuyordum bile.

    Ben bu zorluklar ile boğuşurken bana destek olacağına sürekli hayattan şikayet edip,sıkıldığını söyleyip duruyordu.Aldığı maaşı saçmasapan harcadığı için ay sonunu getiremiyordu.2 kez ev kirasını ödedim.Onun dışında harcadığımın hesabı yok tabi..

    Babamın tedavi süreci çok yorucu ve pahalıydı.Tüm birikimimi gözümü kırpmadan harcadım.(Yine aynı durumda kalsam yine yaparım)Kanserle 2 yıllık mücadelenin sonunda babamı kaybettik.

    Bu süreç sonunda 5 parasız ve acı dolu bir adamdım.Gerçi acımı bile doğru düzgün yaşayamadım.Annem,kardeşlerim perişandı ve birinin ayakta durup onları teselli etmesi,aileyi bir arada tutması gerekiyordu.Bu görevde bana düştü..

    Para olmayınca ne aşk kalıyor ne sevgi.Nitekim 3 ay sonra beni terketti.Sebeb olarak ailesinin Üniversite mezunu olmayan biri ile evlenmesine müsaade etmemesini gösterdi.Ailesinde beni gören,tanıyan yoktu.Bahaneydi yani kısaca..

    Çok sevdiğim Babamı kaybetmiştim,5 param yoktu,Evlenmeyi düşündüğüm kadın beni terketmişti.
    Hani şimdi liseli gençler acılar yaşadıkları düşünüp intihar etmeyi düşünüyorlarya işte gerçek acı bunlardır.Dibe vurmuştum..

    2-3 ay yoğun alkol ve uyku ilaçları sayesinde uyuyabiliyordum.Günde 2 bazen 3 paket sigara içiyordum.Aklımda tek bir soru vardı..

    NEDEN?

    Nedeni basit.PARA...

    Para yoksa aşk,sevgi,huzur hiçbiri yok..Günümüz kadınları hayatı dizilerden ibaret sandıkları ve cinselliği kullanarak güçlü olduklarını düşünerek para yoksa hiçbirşey yoktur diye düşünüyorlar.

    Neyse sonra toparlandım.Çok şükür durumum iyi şimdi.İyi bir işim ve hayatım var.Günübirlik veya kısa süreli bir sürü ilişki yaşadım ama aşık olmadım.Midemi öylesine ağrıtacak,canımı yakacak bir kadın çıkmadı henüz karşıma.Gerçi yaşadığım acılardan sonra kimse canımı yakamaz o kesin..

    Hanfendiye gelince benden ayrıldıktan 6 ay sonra kel,fodul,hayat görüşleri asla uyuşmayan ama parası olan ve uzaktan akrabası olan biri ile evlendi.Sonradan öğrendimki benden ayrılmadan 1-2 ay önce bu herifle görüşüyormuş.Birde boynuz yedik yani

    Bu herif ile nişanlıyken sanırım pişman oldu.Ayrıldıktan 3 ay sonra bana e-mail attı."Nasılsın seni merak ettim vs"içeriğinde bir maildi.Bu maili yollama sebebi evlendiği adama aşık olmaması benden bir ışık beklemesi.Tabi cevap bile vermedim.Benim için biten bitmiştir..

    Birde bu kadar salaklar işte.Hem para hem aşk hem rahat yaşamak hepsini istiyorlar.

    İnsan salak yerine koyulduğuna yanıyor sadece başka birşeye değil.Bu ülkede erkeğin aşık olması keriz-enayi olması ile eşanlamlı maalesef.
    benım de bir önceki sözlüm kendisinden tam 20 yaş büyük, büyük ihtimalle müdürü ile geçen ay nişanlanmış:) kadınlar ne yazık ki duygularını ve değerlerini kaybetmişler.. elbet sözüm meclisten dışarı ama kadınlar aşktan sevgiden önce güvenliğe bakıyorlar, kendimi sağlama alayım iç güdüsü ile hareket ediyorlar.. sonraki önceliği ailesi, sonra ise eger sıra gelirse aşk meşk geliyor.

    ve bir de üzülerek söylüyorum, eskiden bayanlar namusları, şerefleri, onurları için hareket eder sevdikleri erkeğe o değerler dahilinde bağlanırlarmış- ana babamızdan büyüklerimizden duydugum-

    şimdi ise bayanlar çok rahat herşeyi herkesle yaşayıp, bunu bile kabullenen adama saygısızlık yapabiliyorlar. kısacası dokunduğu, sevdiği kadına "eşim" diyerek namusu bilen erkekler bayanın namusuna sahip çıkarken, onlar için bu değerler çabuk terkedilebilen önemsiz safsatalar olarak kalıyor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dennisrodman -- 6 Aralık 2012; 17:07:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akrepyusuf

    quote:

    Orijinalden alıntı: TheNorth



    Gerçi yaşadığım acılardan sonra kimse canımı yakamaz o kesin.. abi işte bunu dedin olmadı ne oldum deme ne olacam de!

    anlattığın acıları bende annemde yaşadım yaklaşık 10 ay oldu vefaat edeli 25 yaşındayım 5 yıl annem ile illet hastalığı kanseri beraber çektik gözümün önünde eridi 2 yıl öncede benim gözümde vefaat etti hastalık kötü huyluydu ve ilaçlar tepki vermiyordu ecel 10.02.2012 de ayırdı bizi gözümden bir damla yaş akmadı 2 yıl hergün ağlıyodum akacak yaş kalmadı

    önemli olan nerden gelip nereye gideceğini bilmek bu yazıyı yazdım ama çişim var wc gidebilecekmiyim belli değil

    Kimse derken kardeşim kadınları kastetmiştim..Onun dışında ölüm hastalık tabi yakar canımızı..Başın saolsun annen için üzüldüm.Bugünde benim babamın Vefat yıldönümü.Zamanlar alışıyor insan acılara..

    @kartalacar

    Kesinlikle öyle.Zamanında birine iyilikmi yaptım,sadakamı verdim bilemiyorum ama Yüce Rabbim korumuş resmen beni..Evlenseydim sanırım metris dolaylarında küçük bir hücrem olurdu

    10 yıl önce evlenmek için deli divane oluyordum.Şimdi ise korkudan başka birşey değil.
    Sadece yaşadıklarımda evlenmeme sebebim değil.
    Mesela en yakın arkadaşım 3.evliliğini yaptı.Sigara bile içmeyen bir adam bu.Ve evlendiği eşlerini hep güzel yaşattı ne istediyse almıştır.Senede en az 2-3 kez tatile götüren veya akşamları çıkartan bir adamdır.Lakin kadınlara rahat batıyor sanırım..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheNorth -- 6 Aralık 2012; 17:13:25 >




  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.