Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (7. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16.550
Cevap
398
Favori
955.757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
401 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • fırsat buldukça eşimi ve çocuğumu mutlu edecek sürprizler yapıyorum.eşimin en mutlu olduğu yer anne-babasının yanı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sg888

    Kadınlar bütün gün medyada , gazetede ne izliyor ne okuyor bir düşünün ;

    * aldatmayan erkek yoktur - kadınlar mutlu olma şansınız yok, kocanız mutlaka sizi aldatıyor!

    vay be bunu hep söylerim ama başka birinden ilk defa duyuyorum.

    dizilere bakn, bitane dizinin reklamını görmüştüm bi ara içerik aynen şu:

  • nişanlı bi çift var ve bi konu hakkında kavga derecesinde tartışıyolar
  • genç kız-erkek arkadaş var tartışıyolar
  • yaşlı bi amca ile eşi var, onlar da tartışıyolar
  • karı koca vardı bide onlar da kavga ediyolardı.

    işte dizilerin aşıladığı bu: EŞİNLE-ERKEK ARKADAŞINLA KAVGA ET!

    eski ev arkadaşım vardı, sözlüsü hergün kavga çıkarıyodu, ama ipe sapa gelmez nedenler (telefona neden 3 saniyede cevap vermedin de 7-8 saniyede cevap verdin diye bile kavga çıkarmıştı) sonra ayrıldılar.

    bunu kendi ablama sordum neden kızlar kavga çıkarmayı çok seviyolar diye, samimiyetle cevapladı: "iki nedeni var, birincisi kavga etmezsen erkek ezer, ikincisi kavgadan sonraki barışma anı romantik oluyo yoksa erkek romantiklik yapmıyo"



  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 6 Aralık 2012; 11:11:57 >




  • İşte böyle bişey!

     EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER
  • özellikle diziler eşlerin yada sevgililerin beklentilerini çok etkiliyor.yorumlarınıza katılıyorum.biz erkeklerin kadınları anlaması zor,karşı tarafa sorarsak bizim anlayışımız kıt olur
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Indigo

    quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Eli sopalı adamla evlenen karı muma dönüyorda medeni biriyle evlenen kadına rahat neden batıyor?

    bu soruyu aylarca sordum kendime, neden bu şekilde oluyor dedim, ama bir cevap bulamıyorum. bu rahat batan kadınlar eli sopalı birisiyle evlense ne olurdu diyorum

    Çok basit.Erkek sürekli alttan alırsa kadın tepesine biner.Erkek baskın olmalı erkek dediğin fırlama, baskın, kapıları çarpacak, kırıp dökecek.Alttan alırsan yönetimi kaptırırsın kadında yönetemez iş boşanmaya gider.Zaten sessiz durup herşeye evet dersen kadında sıkılır.Kadın dediğin 15 yaşında da aynı 25 yaşındada.Nasıl o yıllarda sesi çıkmayan çocuğun yanında bir tane kız yokken kavgacı lider tiplerin etrafında kızlar vardı, 30 yaşındaki adamında sesi çıkmazsa, sinerse onunda kadın durmaz.
    Dediklerime itiraz edenler olur ama benim yıllardır gördüğüm olay bu.

    eğer 22 yaşındayken falan bunları okumuş olsaydım seni bir sokak kabadayısı olarak görür ve sana ateş püskürürdüm.

    ama aradan geçen zamanda gerek kendi yaşadıklarım gerekse arkadaşlarımın yaşadıklarından gözlemlediklerim ile harfiyen katılıyorum ve ekliyorum:

    olay aynen şu: eğer iyi niyetli bi erkeksen ve eşini sevip adam yerine koyduğunu ona gösterebilmek için her isteğine hı deyip kavga çıkardığında da alttan alırsan eşin senin hakkında şunu düşünüyo: bu adam pasif, bu adamın bir fikri-rolü yok. ve kadın eşi hakkında bunu düşündüğü anda eşine olan saygısı sıfıra iniyo ve sınırsız kavga çıkarma süreci başlıyo.

    şuanda birlikte çalıştığım bi arkadaşım var, sözlüsü ile askerlik arkadaşıymış gibi konuşuyo mesela sözlüsü aramış ama arkadaş görmemişse 'ne ya görmedim işte allah allah' diyo, yani kıza hiçbir şekilde oyy canım cicim muamelesi yapmıyo, samimi bi arkadaşa nasılsa kıza da öyle. mesela bikere kıza telefonda yarım saat bişey anlattı ama kız anlamadı ve kıza kurduğu cümle aynen: "yav kızım yarım saatir deli ettin artık beni yeter yahu" ve sonuç: kız gıkını çıkarmıyo ve inanılmaz derecede rahat bi ilişkisi var arkadaşın.

    bi söz vardı: kadın yönetmek istediğini zanneden, ama yönettiğinde mutsuz olan, yönetildiğinde tamin olan bir varlıktır.

    ek: casper çizgi filminde bizim casper taş devrine gidiyodu ve mağara adamının kadını saçından tutup sürüklemesini görüyodu (kadın gülüyo bu arada) bunu görünce adama sinirlenip adamı korkutuyo ve hem adam hemde kadın koşarak kaçmaya başlıyolar. sonra kadın koşarken adamın elini alıp kendi saçını tutturuyo ve gene bilerek adamın kendisini sürüklenmesini sağlıyo ve sürüklenmeye başladığı anda tekrar gülümsemeye başlıyodu gayet de açıklayıcı bi çizgi film olduğunu küçükken anlayamamıştım




  • dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mur@t_fb -- 6 Aralık 2012; 12:08:02 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    aç ellerini dua et yaradana çok zevkli oluyor aradabi ağlayarak yapıyorum öyle rahatlatıcıki yaşaman lazım




  • Allah evli çiftlere geçim ve huzur versin arkadaşlar. DH bekarları bu konuyu görünce evlenmekten vazgeçeceklerdir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonS_oF_Liberty


    Allah evli çiftlere geçim ve huzur versin arkadaşlar. DH bekarları bu konuyu görünce evlenmekten vazgeçeceklerdir.

    ALLAH erkek kullarına sistemin işlemesi için şehveti vermiş bayan 5 ay yapmasa sorun olmaz hatta aklına bile gelmez ama erkek öyle değil zaten erkeklerin kadınlara katlanmasının tek nedeni bu

    işin özeti yaradan istediği gibi oynatıyor sen oyuncusun eşinde öyle hergün başka bir film çeviriyorsun yönetmeni mutlu edeceksin işin bu sonunda oda seni ebedi mutlu edecek
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    Güzel kardeşim, bahse konu geçen gayrimenkul anne - babanın, isteseler bu konuyu hiç laf arasına bile geçirmezlerdi, size gelmeden konu kapanırdı. Eşinizde belli ki hayal kırıklığı yaşamış, kirada oturmak zordur, eminim ki uyumadan bir gün önce ne çok mutludur eşiniz ev sahibi olacağıız için. Sonuçta büyük hayal kırıklığı yaşamıştır, onunda psikolojik olarak bu yansıtması gayet normal. Tatlı dillilikle gönlünü alın bence eşinizin, bugün olmazsa ileride mutlaka bu işin gerçekleşeceğini, sonuçta ailenizin satma niyetinin olduğunu belirtin, alıcı bugün olmazsa yarın brgün çıkacaktır. Böyle konular için üzmeye,üzülmeye, kalp kırılmaya gerek yok...

    Konunun geneli ile ilgili olarakta genel olarak biz Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu kadın ruhundan anlamıyoruz. Olaylara genellikle kendi penceremizden bakıyoruz. Boşanma konusunda ise işin içinde ihanet yoksa eften püften sebeplerden tartışarak bitirilmesine karşıyım. Gençlere vereceğim en büyük tavsiyem ise 30-35 aş arası apsınlar evliliklerini derim. Gayet ideal bir yaş.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zucchero

    Güzel kardeşim, bahse konu geçen gayrimenkul anne - babanın, isteseler bu konuyu hiç laf arasına bile geçirmezlerdi, size gelmeden konu kapanırdı. Eşinizde belli ki hayal kırıklığı yaşamış, kirada oturmak zordur, eminim ki uyumadan bir gün önce ne çok mutludur eşiniz ev sahibi olacağıız için. Sonuçta büyük hayal kırıklığı yaşamıştır, onunda psikolojik olarak bu yansıtması gayet normal. Tatlı dillilikle gönlünü alın bence eşinizin, bugün olmazsa ileride mutlaka bu işin gerçekleşeceğini, sonuçta ailenizin satma niyetinin olduğunu belirtin, alıcı bugün olmazsa yarın brgün çıkacaktır. Böyle konular için üzmeye,üzülmeye, kalp kırılmaya gerek yok...

    Konunun geneli ile ilgili olarakta genel olarak biz Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu kadın ruhundan anlamıyoruz. Olaylara genellikle kendi penceremizden bakıyoruz. Boşanma konusunda ise işin içinde ihanet yoksa eften püften sebeplerden tartışarak bitirilmesine karşıyım. Gençlere vereceğim en büyük tavsiyem ise 30-35 aş arası apsınlar evliliklerini derim. Gayet ideal bir yaş.

    ilk cümlede çok haklısınız. evi satıp bize para geldikten sonra haberimiz olsaydı hiç hayal kırıklığı yaşamazdık. fakat işin asıl sebebinin ne olduğunu bildiği halde bir insanı ( benim annemi ) fütursuzca eleştirmesi ister istemez üzüyor insanı.

    quote:

    ailenizin satma niyetinin olduğunu belirtin, alıcı bugün olmazsa yarın brgün çıkacaktır. Böyle konular için üzmeye,üzülmeye, kalp kırılmaya gerek yok...


    bu cümleyi ise gercekten güzel bir dille söyledim. aldığım cevap ; satsınlar o para bize gelsin o zaman görürüz ne kadar iyi niyetli olduklarını dedi.

    peki satılma işi gercekleşirse bu söylediklerinden dolayı özür dileyecekmisin benden diye sorduğumda ; özür diyelecek bir sey görmüyorum diye cevap veriyor

    ciddi soruyorum bu düşüncelerin aynısı size yansıtılsa yukarıda yazdıklarınız kadar ılımlı olup, '' gönlünü alır mısınız ? ''




  • sen donanimhaber'e kaldıysan senin iş bitmiş çoktan...
  • hani sole bi durum var ne kadarda yorum yapsakta bilmiyoruz ama bir piskologa gidin yada haniminiz sizden ilgi bekliyor olabilir evliligin ilk yillari sevgiyle ayakta kalir daha sonra duygular korelir artik hayat arkadasligina doner sizin yapmaniz gereken kenri sahsi fikrim doktor destegi almaniz ek olarak birazda ilgi alaka ve duygusal anlamda besleyin disari cikin yemek yiyin sosyal aktivitede bulunun gezin tozun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çocuğunun hayatı gibi senin hayatında önemli. Sanada yazık.

    Ayrılık çocuğunu yetiştirmene yada ilişkine engel değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb




    Bu eşinin önyargılarının hepsi önceden yaşanan problemlere dayanıyor ve bu durum aynı çığ gibi hergün katlanarak büyüyecektir.
    Allah sabır versin, sonunda huzura kavuşursun inşallah.
  • Çok korkunç tecrübeleriniz var Allah yardımcınız olsun. Özellikle "mehir" adı altında 500 gr altın istendiğini okudum gözlerim pörtledi yok artık...evli değilim ama uzak duracağım insan tipinin başını "facebookta durum güncellemeleri yapan fotografları olan" biri çeker.Mümkünse hayatımızda facebook olmasın..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: akrepyusuf

    quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    aç ellerini dua et yaradana çok zevkli oluyor aradabi ağlayarak yapıyorum öyle rahatlatıcıki yaşaman lazım

    gelinlerde hep kaynana takıntısı oluşuyor.kaynana ne kadar iyi de olsa,genelde kötü oluyor diye ön yargı ile yaklaşıyorlar.en ufak bir lafta hemen alınıyorlar,şaka bile yapsa bozuluyorlar.ben eşime her zaman diyorum ki,haklı bile olsan sesini çıkarma bana söyle.ben seni savunurum.araları açılmaması için elimden geleni yapıyorum.ben kötü olsam bile gelinlerinden soğumasınlar diye




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    dostum beni bul sarılıp aglayalım dertleşelim :):)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kartalacar

    dostum beni bul sarılıp aglayalım dertleşelim :):)

    hiç fena olmaz valla.

    evlenmeden önce gelin-kaynana sorunları dinliyordum da, basit geliyordu bana. ama şimdi anladım ki ; arada kalacağıma bekar gezsem daha iyi olurdu.

    annem gercekten haksız olsa, dediği gibi art niyetli olsa ; eşimden önce ben müdahale ederim zaten. kesinlikle eşimi ezdirmem.

    ama işin aslı farklı işte. bu konuda haklı olduğunu düşünüyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dün tartıştığımız bir olayı anlatacağım, siz kimin haklı olduğuna karar verin.

    önce tartışmaya sebep olan olayı anlatayım ;

    4-5 ay önce babam memleketteki evi satacaklarını ve parasını ev almamız bize vereceğini söyledi. annem bizim kirada kalmamıza dayanamamış ve babama söylemiş, babam da uygun görüp satmaya karar vermiş.

    almanyada yaşayan bir akrabamız ile 55.000TL ye anlastık. cuma günü geleceğini ve satış işlemlerini yapıp geri döneceğini söyledi. cuma günü sabah memlekete gittik ve satış için tapuya geçtik. tapuda birkaç ufak prüz çıktı, onları hallettik ve şansımızdan mı nedir elektrikler kesildi. elektriklerin öğleden sonra 3de geleceğini öğrendikten sonra eve geçtik ve beklemeye basladık. evi satacağımız kişi acil işinin çıktığını, ev işini bir dahaki geldiğinde halletmemizi ve gitmesi gerektiğini söyledi. ısrar etsek de dinlemeyip gitti.

    geçen hafta beni aradı ve vazgeçtiğini söyledi. sebebi ise; bir başkasına evi 30 bin TL ye teklif edip, buna 55 binden satıyormuşuz, ben kerizmiyim diyip vazgectim dedi. öyle bir sey olmadığını, o evin 30bin civarı etmesi halinde satmayacağımızı kendi aramızda konuştuk zaten dedim.

    olayın aslı ise ; 2003 yılında annemin memlekette bir komşu ile arasında '' madem ankaraya taşındınız, satsanıza evi '' annem: iyi 30 ver satalım. yalnız olay 2003 de oluyor, yaklaşık 10 yıl geçmiş aradan. yani anlayacağınız lüzumsuzun birisi işi bozmaya çalıştı ve başardı. bu olayı evi alacak kişiye anlatmama rağmen kafasındaki karışıklığı gideremedim.

    şimdi tartıştığımız konuya geliyorum.

    dün babam bizdeydi, ev hakkında konuştuk. satılsaydı şimdi evi almıştık size diye söyledi babam. ardından da '' annen orayı çok sevdiği için satılmadığına bir anlamda sevindi '' dedi. sonra da devam etti ;'' sonuçta 24-25 yıl o evde yaşadık beraber, elbette biraz üzüntüsü olacaktı, ama siz ev aldığınız için seviniyordu '' dedi

    babam gittikten sonra suratını astı ve bir sey konuşmuyor. üsteledim ve baklayı çıkardı ; '' gör işte annenin neler yaptığını, bizim ev almamızı istemiyor, satılmadığına sevinmiş '' diye söylenmeye başladı. '' ev almamızı istemese evin satılma fikrini neden ortaya atsın'' diyorum. hikaye anlatma bana bal gibi istemiyor işte diye dırdır etmeye basladı.

    olayı iyice abartıp, '' annen işin bozulması için gidip birine 30binliraya teklif etmiştir '' diye sacma sapan cümleler kurdu. '' yahu yok öyle bir sey 10 yıl önce konuşulmuş bir fiyatı gündeme getirenlere ben gerizekalı diyorum, sen ise bu gerizekalılarla aynı fikirdesin '' dediğimde ise evet ben gerizekalıyım diyip trip atmaya basladı düşünce özgürlüğü denilen bir sey var, istediğimi düşünürüm diye söylene söylene sürdürdü tartışmayı.

    kadınların genelinde vardır bu hastalık ; kafasında bir seyler kuruyor, o kurduğu şeylerin doğru olduğuna kendini inandırıp, bizimle tartışmaya giriyorlar.

    annem ve babamın ise bu tartışmadan haberleri yok, eve müşteri arayıp duruyorlar, sırf bizim kiradan kurtulmamız için

    biraz uzun oldu ama, siz söyleyin ben ne yapayım ?



    Hocam hakkaten üzüldüm. Benim eşim allahıma binlerce kez şükürler olsun mantıklı, arada sapıtmıyor değil ama cidden mantıklı. Allah yar ve yardımcın olsun.




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.