Şimdi Ara

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethederken kullandığı Kılıç! [SS] (17. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
372
Cevap
14
Favori
61.929
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben anlamıyorum söyle bir baktığımda herkesin kendine göre bir fikri var bu güzel bisey ama herkes kendi fikirlerini kabul ettirmeye çalışıyor. İste bu yüzden hala bazı seyleri aşamıyoruz millet olarak kimse birşeye tamam deyip doğru düzgün tartismayı bilmiyor. Tarihi cok severim ve yıllardır içli dışlıyımdır. Osmanlı padişahları sandığımız kadar basit insanlar değillerdir. En basit strateji Oyunları'nda bile zorlandığımız oluyor gercekte koskoca bir devleti yönetmeyi duşunun hiçbir şey bilgisayar oyunlari gibi degil kapatıp yeniden baslayamiyorsun. Lütfen yorum yaparken mantıklı yorumlar yapalım tarih insanların fikirlerine göre değişmez belgelere göre değişir. Tarih bir bilimdir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    osmanlı öyle çıkıpta meydanda cesurca kaç kez beklemiş ?

    büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız , bunu bir anlasa bu millet direk çağ atlıcaz ama hala atarlıyız

    Bir ilk okullu daha oyun oynamaktan beyninin son hücrelerinide kaybetmiş.Meydana çıkıp cesurca bekleyen bir toplum gordunmu ? Gidin biraz büyüyün gelin boş muhabbet yapmayın burada.

    Sırf bunu yazmak için lgiriş yaptırtın bana

    diğer toplumlar cesurca beklemiş mi dedim ? söylemek istediğimi anladın mı ki tepkilisin ?

    bu arada 88 liyim , lise1 de evime bilgisayar girdi

    Bende 93'lüyüm , 98de evime bilgisayar alındı.Boş konuşmayacaksın arakdaş 88 liyim diyorsun pek gelişememişsin o kesin yoksa böyle saçma bir yorum yazmazdın
    ''büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız''

    sen bana ilkokullu ve beyin hücrelerini kaybetmiş dediğin için 88 liyim vs. dedim , durup dururken değil ...

    ayrıca o tırnak işaretiyle yazdığımın neresi yanlış izah edermisin , ben onu yazdım çünkü yorumlarda cidden çok uçuk olanlar var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Devian

    Bi çok padish poposunu! kaldıramazdı bunu mu kaldıracak ? Bunlar hep o padişahların kudretlerini göstermek için onlara verilen hediyeler idi.

    yürügüt burdan
  • +9 dolunay var bende
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    osmanlı öyle çıkıpta meydanda cesurca kaç kez beklemiş ?

    büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız , bunu bir anlasa bu millet direk çağ atlıcaz ama hala atarlıyız

    Bir ilk okullu daha oyun oynamaktan beyninin son hücrelerinide kaybetmiş.Meydana çıkıp cesurca bekleyen bir toplum gordunmu ? Gidin biraz büyüyün gelin boş muhabbet yapmayın burada.

    Sırf bunu yazmak için lgiriş yaptırtın bana

    diğer toplumlar cesurca beklemiş mi dedim ? söylemek istediğimi anladın mı ki tepkilisin ?

    bu arada 88 liyim , lise1 de evime bilgisayar girdi

    Bende 93'lüyüm , 98de evime bilgisayar alındı.Boş konuşmayacaksın arakdaş 88 liyim diyorsun pek gelişememişsin o kesin yoksa böyle saçma bir yorum yazmazdın
    ''büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız''

    sen bana ilkokullu ve beyin hücrelerini kaybetmiş dediğin için 88 liyim vs. dedim , durup dururken değil ...

    ayrıca o tırnak işaretiyle yazdığımın neresi yanlış izah edermisin , ben onu yazdım çünkü yorumlarda cidden çok uçuk olanlar var



    Demek istedigim adamlar savasıyor oyun oynamıyor tabiki taktik uygulayacaklar.




  • Daha donunu temiz tutamayan çocuklar ecdadımıza laf atıyor.Bir öğretmen olarak Tarih öğretmenlerinizi tebrik ediyorum.Adam dünyanın en güçlü adamı bu ağırlığı kaldıramıyor diye söyleyerek Murat Han Hz. bunu yapamayacağını söylüyor.Neymiş 60 kg mış, bunu söyleyen kişi 2-3 sene uğraşsın kendisi de 60 kg da gürz sallamada usta olur.Sultan Murat Han savaş yetenekleri üstün olduğu gibi aynı zamanda nazenin bir şair ve aynı zamanda bir hattattır.Sorsalar onlıne oyun listelerinin silsilesini sayarsınız.Tamam sayın eyvallah bu konuda bilgilisiniz ama mevzu bahis ecdadınız.Atatürk ülkeyi aç susuz kurtardı dediklerinde hadi lan ordan koskoca Atatürk aç mı kaldı diyeceksiniz yakında.Öğretmenleriniz dersliklerden çıktıkdan sonra sizi sallamadıkları için bu tarz fikirlere yönelmeniz gayet doğal.Çocuk zaten internetten öğreneceğini öğreniyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berserker_58 -- 5 Temmuz 2012; 20:00:01 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AMDPhenom

    quote:

    Orijinalden alıntı: by_the_king

    quote:

    Orijinalden alıntı: AMDPhenom

    quote:

    Orijinalden alıntı: by_the_king

    quote:

    Orijinalden alıntı: AMDPhenom

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tutunamadi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cannibalz

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaioken

    4.muradın gürzünü bulabilecek varmı

    250kg falandı sanırım . Unutmuş olabilirim ama deli adamdı vesselam.

    bunlardan biri mi bilmiyorum ama bulunsun.


    "zamanında 4.murat kollarındaki pazı 'lardan dolayı elini ağzına götüremezmiş. adam yarım metre kaşıkla yemek yiyormuş"

    abartının bu kadarı tamam güçlü bir adamdır ama 250 kglık gürzle savaşmak nedir hadi ordan ronnie coleman eski vücut geliştirme dünya şampiyonu dünyanın takviyesini kullanıyor popodan basıyor steroidleri 300 kgmı ancak 4 kere kaldırabiliyor şimdi kimse gelipte tamamen doğal şekilde adamın 250 kglık gürzü sallaya sallaya savaştığını söylemesin kim inanır buna bunlar halk efsaneleri

    Kardeş biraz araştırma yapıp devrin kaynaklarından öğrenirseniz iyi olur

    Sultan IV. Murâd
    "İki Yüz Okkalık Topuz"u
    Gerçekten Kaldırabilmiş midir?

    Mevcut yazılı kaynaklara bakılarak tespit edilen "târihî" gerçekleri boş ve asılsız iddiâlarıyla "tahrif" etmeye çalışan, kendi zan ve kuruntularını "gerçek târih" diye halka yutturmaya kalkışan seviyesiz tahrifçiler, şimdi de Sultan IV. Murâd'ın 250 kiloluk bir topuzu tek başına kaldırabildiğini gösteren rivâyetleri dillerine dolayarak, bu târihî kayıtların "Aklın-mantığın kabul edeceği bir şey olmadığını" söyleyip "uydurma" olduğu yalanını ortaya atmışlardır.

    Hâlbuki Sultan IV. Murâd'ın 200 okka (256.589 kg.) ağırlığında bir topuzu kaldıracak derecede güçlü olduğu, bu devri bizzat idrâk etmiş olan Na'îmâ'nın "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn", ya da "Târîh-i Na'îmâ" adıyla bilinen meşhur vekâyî-nâmesinde açıkça zikredildiği gibi; yine pâdişâhı görmüş olan ünlü Türk seyyâhı Evliyâ Çelebi'nin "Seyâhat-nâme"sindeki kendi müşâhadesine dayanan tasvirleri ve Kâtib Çelebi'nin "Fezleke"sindeki nakilleriyle de kesin olarak tasdik görmektedir.

    Na'îmâ, Sultan Murâd'ın akıllara durgunluk veren bu yeteneğini "Menâkıb-ı Pâdişâh-ı nâm-dâr-ı merhûm-u mağfûr" adını verdiği bölümde,(1) doğrudan doğruya bir görgü şâhidinin rivâyetine, Sultan Murâd'ın hareminde bir müddet silâhtarlık yapmış olan Mûsâ Paşa'nın sözlerine dayanarak aktarır. On yedinci yüzyıl Osmanlı târihçiliğinin en esaslı ve orijinal kaynağı olduğunda hiç kimsenin şüphe etmediği bu eserinde Mustafa Na'îmâ, Dördüncü Murâd'ın yalnız topuz taşıma yeteneğinden değil, en az onun kadar dikkat çekici başka üstünlüklerinden de sözederek şöyle der:

    "Zamânumuzda ânlar kadar bir Pâdişâh-ı âlî-câh (yüksek makam sâhibi Pâdişah) görülmedi. Kuvvet-i yed ve şiddet-i batşda yegâne (el kuvvetinde ve gücünün şiddetinde benzersiz) ve isti'mâl-i silâh (silâh kullanma) ve darb-u harbde müfred-i zamâne (zamânının teki) idi.

    Mûsâ Paşa'dan menkûldür (nakledilir) ki;

    'Harem-i hümâyûnlarında silâhdârluk hizmetinde iken nice def'a: 'Gel silâhdâr!' deyüp, sağ elleriyle kuşağumdan kaldurup, silâhdâr dahî bir 'azîm ve cesîm (büyük ve iri yapılı) pehlüvân yigid iken, bir elleriyle başları üzerinde tutup Hâs-oda'yı devr iderlerdi (dolaştırırlardı). Nice ref' iderlerse (yukarı kaldırırlarsa) yine öyle indürüp kollarına fütûr (gevşeklik) gelmezdi ve ok ve harbe ve cirid ile birkaç kalkanı delmek ve bir darbda (vuruşta) merkebi ikiye bölmek ve iki yüz vokiyye (okka) gürz-i girânı (ağır topuzu) salmak gibi zûr-âver hünerleri makdûr-ı beşer olmadan ziyâdedir (insan gücünün ötesindedir).'"(2)

    Asrın târihçilerinden olan Na'îmâ'nın bu sözleri, Sultan Murâd'ın gerçekten de iki yüz okkalık, yâni 256 buçuk kiloluk topuzu taşıyabildiğini ispat ettiği gibi, bundan daha üstün pek çok kâbiliyetlere de sâhip bulunduğunu göstermektedir. Ellerinde hiçbir delil olmadığı hâlde bu "târihî" gerçeği yok sayan "tahrifçi"ler neye dayanarak bunun aksini iddiâ etmektedir?

    "Topuz salmak"; bu "tahrifçi"lerin iddiâ ettiği gibi IV. Murâd'a isnad edilen uydurma bir icraat değildir; aksine bu fiil, Osmanlı pâdişahlarının ilk devirlerden beri tatbik ettikleri bir gövde gösterisidir. Nitekim Lâmi'î Çelebi'nin "Feth-nâmeé-i Kal'a'-i Motôn" adlı eserinin Konya Mevlânâ Müzesi'ndeki müstakil nüshasının baş tarafında, Sultan II. Bâyezîd'i ileri yaşta olmasına rağmen, kılıcının ucuyla ağır bir topuz kaldırırken gösteren minyatür bunun apaçık bir delilidir.(3)

    Sultan IV. Murâd'ı görmüş ve onunla hayli yakınlık kurmuş olan Evliyâ Çelebi de: "Her bâr (her defâ) dest-i yümnâları ile (kuvvetli elleriyle) iki yüz vokiyye (okka) seng-i zeytûnî (siyah taş) somakî pâre 'amûd gürzi (aşağı doğru dikilmiş topuzu), on iki hâne ve kırk bend üzre ol gürzi devrân itdürürdi (döndürürdü)." diyerek,(4) Na'îmâ'nın bahsettiği iki yüz okkalık topuzu Sultan Murâd'ın yalnız kaldırmakla kalmadığını, eliyle de defâlarca kez döndürdüğünü ortaya koyar.

    Zamâne "tahrifçi"leri "târihçi" sıfatı altında, ciddiyetsiz bir üslûpla, görgü şâhidlerinin rivâyetlerine dayanan ve doğruluğunda en küçük bir şüphe dahî bulunmayan bu "târihî" gerçekleri "tahrif" etmeye kalkışmakla, aslında cehâletlerini ortaya koymaktan başka hiçbir şey yapmamışlardır!

    Kâtib Çelebi "Fezleke"sinde Na'îmâ'nın, Sultan Murâd'ın Mûsâ Paşa'yı tek eliyle havaya kaldırıp başının üzerinde dolaştırdığını gösteren rivâyetini kelimesi kelimesine aktarırken;(5) Evliyâ Çelebi bizzat şâhid olduğu bu olay hakkında daha da ayrıntı vererek, pâdişâhın bir eliyle Melek Ahmed Ağa'yı, diğer eliyle Mûsâ Ağa'yı kemerinden sıkıca tutup, peşpeşe yedi-sekiz defâ indirip kaldırdığını söyler: "Bir gün Efendimüz (Sultan Murâd) Melek Ahmed Ağa'yı ve Silâhdâr Mustafâ Ağa'yı, ikisi birer âdem ejderhâları iken ikisinüñ kemerlerine birer ellerin sokup, mübârek ser-i sa'âdeti (saâdetli başı) üzerine kaldurup, Mûsâ Paşa'yı sol elinden bırağup, sağ eliyle Melek Ahmed Ağa'yı yedi-sekiz kerre gürz gibi devr itdürdi."(6) Silâhtarlar o kadar iri cüsseli ve heybetliydi ki, Evliyâ Çelebi pâdişâhın onları havaya kaldırıp dolaştırmasını, iki yüz okkalık topuzu havada tutmasından farksız görmektedir.

    Bu muhteşem hâdiseyi bizlere aktaran Evliyâ Çelebi, aynı durumun bir defâsında kendi başına da geldiğini, okuyanlara zevk veren eşsiz üslûbuyla şöyle anlatır: "Bir gün sa'âdetle sarây hammâmından taşra Hâs-odaya 'arak-âlûd olup (terler içinde) çıkdukda, cümleye selâm virüp: 'Şimdi bir hammâm faslı eyledüm!' didükde, cümle: "Sahhan ve 'âfiyen (Sıhhat ve âfiyet olsun)!" didiler. Hakîr eyitdim (dedim): 'Hünkâr'um, pâk olub nûr olmuşsız, bugün artuk yağlanup güreş itmeñ! Zîrâ içerde salavâtsuz güleşüp, tamarıñuz kırılup kuvvetiniz kalmamışdur, hattât gibi, melek gibi hasmuñ vardur!' didüm. 'Yâ? Kuvvetüm kalmamış mıdur, gör imdi!' deyüp bu hakîri hemân kemerümden 'ukkâb-vâr (kuş gibi) kapup, doğancılar pefteresi ve sıbyân fırlağı gibi bu za'îfi (zayıfı) ser-i sa'âdeti (saâdetli başı) üzre fır-â-fır çevürüp devrân itdürürken hakîr eyitdim: 'Bre Hünkâr'um, bu du'âcuñı sakın yeñme ve koyvirüp düşürme!' didügümde hemân: 'Kendüñi pek ùut!' didi; 'Be-meded Hünkâr! Hemân Allâh duta, yohsa iş işden geçdi!' diyû feryâd ide-gördüm. Yine hakîri gürz gibi çevürüp: 'Bre Hünkâr'um, dönmeden göñlüm bulandı, kusacağum geldi! Edebde sekme saçarsun, bre Pâdişâh'um, bâşın-çün öde geldi!' deyince gülmeden bî-tâb ve bî-mecâl (mecâlsiz) olup, bu latîfeden safâ idüp hakîre kırk sekiz altun ihsân eyledi."(7)

    Bu "târihî" kayıtlar, Sultan Murâd'ın çeyrek tonluk topuzu tek eliyle kaldırabildiğini doğrularken, "tahrifçi"lerin ellerinde bunun aksini ispat edecek tek bir delil var mıdır?

    Halka "târihi sevdirdiklerini" iddiâ eden bu "tahrifçi"ler, aksine Türk milletinin ruh dinamizmini ayakta tutan en meşhur "târihî" gerçekler hakkında bile halkı şüpheye düşürmeye çalışmakta; kendi târihlerine kuşkuyla bakmalarına neden olacak yalan-yanlış iddiâlar ortaya atmaktadırlar.

    Nitekim, gerçek "târih"i "tahrif" etmeye yönelik bu gibi asılsız iddiâlara itibâr edilecek olursa, Çanakkale Savaşı'nın ölümsüz kahramanlarından olan ve 275 kilo ağırlığındaki gülleyi tek başına kaldırıp 2 metre yükseklikteki topun ağzına sürerek, İngiliz donanmasının kalbi mesâbesindeki Ocean zırhlısını batıran "Seyyid Çavuş"a da "uydurma bir halk kahramanı"(!) gözüyle bakmak gerekir. Ki Sultan Murâd'ın kaldırdığı topuz, Seyyid Çavuş'un taşıdığı gülleden daha ağır değildir!..



    IV. Murad'ın Eşsiz Kudretini İspatlayan
    Diğer Vak'alar:

    Osmanlı pâdişahlarının en güçlü ve en kudretlilerinden biri olan Sultan IV. Murâd'ın gözkamaştırıcı fiillerinin, yalnız "topuz kaldırma" hâdisesiyle sınırlı olmadığını belirtmiştik. Bu hasletinin yanısıra okçulukta ve atıcılıkta da hayli mahâret sâhibi olan Sultan Murâd, Evliyâ Çelebi ve Mustafa Kânî'nin ittifakla belirttiklerine göre;(8) bir defâsında Okmeydanı'nda 1070,5 gezlik, yâni yaklaşık 675 metrelik mesâfeye ok atarak hedefini ustalıkla vurmayı başarmış; okun düştüğü yere nişan olmak üzre bir taş dikilip, o havâlî daha sonra "Nişân-taşı" adını almıştır.

    Na'îmâ'nın ifâdesine göre ise Sultan Murâd, asrın Hindistan emîri Hurrem Şâh'ın mızrak ve kurşunla delinemeyeceğini iddiâ ettiği kalkanını, elçisi Mîr Zarîf'in gözleri önünde, küçük bir mızrak darbesiyle bir vuruşta delmişti: "Musul'da Hind ilçisi fîl kulağından gergedan postı kaplanmış bir siper getürüp: 'Ok ve tüfeng fındığı (kurşunu) kâr eylemez!' i'tikâdı ile lâf urmış idi. Karşularına getürüp evvelâ bir hışt zerk idüp (küçük bir mızrak saplayıp) taraf-ı âhara güzâr eyledi (öbür tarafından çıkardı), ba'de-hû (daha sonra) siper-i mezbûrı filori ile doldurub ilçiye gönderdiler. 'Ol siper hâlâ Pâdişâh-ı Hind sarâyı kapusında asılmış durur.' dirler."(9) Hâlbuki Hint kalkanlarının gücü ve dayanıklılığı herkesçe bilinmekteydi. Bu kalkan, Topkapı Sarayı Müzesi'nde bugün hâlâ teşhir edilmektedir.

    Evliyâ Çelebi de Sultan Murâd'ın bir defâsında ciritle "tokuz kat incîr kökinden Arnavûd kalkanın" bir atışta ortadan ikiye ayırıp, şecaatini göstermek için "Mısır dîvânına" gönderdiğini;(10) yine aynı şekilde, onar deve derisinden yapılmış "Felemenk ve Nemse çâsârından gelme kalkanları" ise "ilçinüñ öñinde" mızrakla delerek gerisingeri iâde ettiğini kaydeder.(11) Müellif devamla, Mısır'daki kalkanın kendi zamânında hâlâ asılı olduğunu ve Budin'deki Beç kapısının kemeri altına asılan diğer kalkanlardan birini de kendisinin bizzat gördüğünü, üzerindeki mızrağın hâlâ durduğunu söyler.(12)

    Ok atma konusunda usta olduğu kadar, cirit sporunda da üstün bir mahârete sâhip olan Sultan Murâd, Na'îmâ'nın ve onu tâkip eden Kâtib Çelebi'nin ortak rivâyetlerine göre, bu alanda da benzeri görülmedik rekorlara imzâ atmıştı. Her iki müellif de eserlerinde buna işâret ederek: "Eski Sarây'dan atdukları cirîd Sultân Bâyezîd-i Velî minâresi dibine düşüb, Haleb kal'asından atdukları handeki geçüb Sarâç-hâne üzerine düşdi. İkisine dahî nişân diküp târîh yazdılar." der.(13) Sultan Murâd'ın bu derece yiğitlik ve mahâret sâhibi bir pâdişâh olması, iki yüz elli kiloluk topuzu da rahatlıkla kaldırabileceğini açıkça ispat eder!

    Eski saraydan atılan okun düştüğü yere beyaz mermerden bir anıt dikildiğini söyleyen Evliyâ Çelebi, asrın şâirlerinden Cevrî Çelebi'nin hâdiseye şu târihi düştüğünü kaydeder:

    "Sıdkıla Cevrî du'â idüp didi târîhini:

    Kuvvet-i bâzû-yı Sultân'ı kıla Mevlâ füzûn."(14)

    Halep kalesinden atılan ciritin ulaştığı noktaya ise yüksek bir sütun dikilerek, yine aynı şâir tarafından şu târih düşürülmüştür:

    "Didiler Cevrî gibi tahsîn idüp târîhini:

    Bâreke'llâh iy müsellem dâver-i sâhib-hüner."(15)

    Çoğu asrın müverrihlerinin gözleri önünde cereyân eden ve bizzat görgü şâhidleri tarafından tasdik gören bu rivâyetler, Sultan IV. Murâd'ın yalnız 200 okkalık topuzu kaldırmakla kalmayıp, aklın kavrayamayacağı daha pek çok rekora da imzâ attığını ispatlamakta; hiçbir delile dayanmadan konuşan "tahrifçi"lerin yalanlarını âdetâ yüzlerine vurmaktadır!

    Hâl böyleyken, "gerçek târih"i öğrenmek isteyen bir kimse; olayların görgü şâhitleri olan asrın "târihçi"lerinin rivâyetlerine mi bakacak, yoksa apaçık gerçekleri örtbas etmeye kalkışan şuursuz "tahrifçi"lerin hezeyanlarına mı inanacak?

    Sözün özü; "târih" bilgi ve belgeye dayanan bir ilimdir, bu iki esâsa dayanmayan asılsız iddiâlar "târih" değil, apaçık bir "tahrif"tir. Târih kaynaklarında yer alan ve bizzat görgü tanıkları tarafından doğrulanan bir gerçeğin aksini iddiâ eden kimse, kim olursa olsun ve sıfatı her ne olursa olsun, "târihçi" değil alenen bir "tahrifçi"dir!..

    Kaynak:

    (1) Mustafa Na'îmâ, "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn: Târîh-i Na'îmâ", c. 3, s. 453-455. bas.: Matba'a-i 'Âmire, İstanbul, 1280.

    (2) Na'îmâ, a.g.e., c. 3, s. 454.

    (3) Lâmi'î Çelebi, "Feth-nâmeé-i Kal'a'-i Motôn", Konya Mevlânâ Müzesi İhtisas Ktp. Mecmû'a, nr.: 2465/2, vr. 76b.

    (4) Evliyâ Çelebi, "Seyâhat-nâme", c. 1, TSMK, Bağdat Köşkü, nr.: 304, vr. 72b.

    (5) Kâtib Mustafa Çelebi (Hacı Halîfe), "Fezleke-i Kâtib Çelebî", c. 1, s. 320. bas.: İstanbul, 1286.

    (6) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 71b.

    (7) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 72a.

    (8) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 72b; Mustafa Kânî, "Telhîs-i Resâ'il-i Rummât", s. 248, bas.: İstanbul, 1263.

    (9) Na'îmâ, a.g.e., c. 3, s. 454-455.

    (10-12) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 72a.

    (13) Na'îmâ, a.g.e., c. 3, s. 454; Kâtib Çelebi, a.g.e., s. 320-321.

    (14) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 72b.

    (15) Evliyâ Çelebi, a.g.e., c. 1, vr. 72a.

    Bu adam daha fazla yaşayabilseydi şuan daha farklı konumda olabilirdik.

    inanmak istiyorsan inan ama ben o yazıyı okumaya hiç niyetli değilim yalan tarih pek ilgimi çekmiyor 60 kgma tamam ama 250 abartı

    Kardeş gerçeğin yalanı olmaz.

    Eski insanlar iri olurmuş.Hiç mi bilgin yok senin.Bunlar orjinal kaynaklardan alıntı.Kendim uydurmadım.

    Ona yalan buna yalan he ya ne güzel taktik bulmuşsunuz...Forumdaki kişiler inanmadıkları bilgilere yalan şöyle böyle.Oh.

    Kurtuluş Savaşınada inanma sen o zaman.

    eski insanlar daha güçlü kuvvetlidir doğru ama bu kadarda değil sen inan ben birşey demiyorum saçma sapan kaynaklar koyma bana şurda gir vikipediye bak ordan azcık mantığın varsa yalan olduğunu anlayabilirsin

    Wikipedi kutsal bilgi kaynağımız mı oldu?
    Arkadaş isim isim kaynakları vermiş ve sen hala okumayı reddedip bağnazlığını sürdürüyorsun.
    Aferin böyle devam edin. Balçıkla güneş sıvama çalışmalarında sona yaklaşıyorsunuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cowley

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yaktaver

    quote:

    Orijinalden alıntı: samplus

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gitizen


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yaktaver

    quote:

    Orijinalden alıntı: ahmedyücel

    quote:

    Orijinalden alıntı: ithal_et

    quote:

    Orijinalden alıntı: ahmedyücel

    Gövdesine gereksiz yük yapan nice başlar sermiştir yere...Rahmetle anıyoruz...

    kim bilir belki seninkiside gereksiz yük yapıyordur. kesilirse bakarız. bahsettiğimiz şeyler insan. tavuk değil.

    Haberin yok herhalde kılıclar ekmege yag sürmek icin uretilmiyor...Fatih Sultan HAN Türkiyemizin simge sehri İstanbulu Türk ve müslüman düsmanlıgı propagandası yapan zalimlerin elinden aldı ve bize emanet etti...Neden rahatsız etti Fatih Sultan'ın düsmanları bozguna ugratıp İstanbul'un gercek sahibi bizlere emanet etmesi anlayamadım...

    Gerçek sahibi

    Evet ne olduki ?

    trollüyor işte. Ölü taklidi yap gider.

    Yav he he , adamların yaşadığı şehri al burası bizimdi de, Adamların kutsal mekanını cami yap, Biri mekkeyi klise yapsa ne yapardınız acaba ?

    Neyse ben trolüm siz aynen devam edin.

    Sen bence git burdan söverler sana iyice bi.

    Küfür aciz insanların kendini ifade etme şeklidir, sıkıntı yok adam gibi bilgi paylaşmak isteyen, tartışmak isteyen gelsin, Diğerleri küfür etmiş, etmemiş umrumda olmaz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: berserker_58

    Daha donunu temiz tutamayan çocuklar ecdadımıza laf atıyor.Bir öğretmen olarak Tarih öğretmenlerinizi tebrik ediyorum.Adam dünyanın en güçlü adamı bu ağırlığı kaldıramıyor diye söyleyerek Murat Han Hz. bunu yapamayacağını söylüyor.Neymiş 60 kg mış, bunu söyleyen kişi 2-3 sene uğraşsın kendisi de 60 kg da gürz sallamada usta olur.Sultan Murat Han savaş yetenekleri üstün olduğu gibi aynı zamanda nazenin bir şair ve aynı zamanda bir hattattır.Sorsalar onlıne oyun listelerinin silsilesini sayarsınız.Tamam sayın eyvallah bu konuda bilgilisiniz ama mevzu bahis ecdadınız.Atatürk ülkeyi aç susuz kurtardı dediklerinde hadi lan ordan koskoca Atatürk aç mı kaldı diyeceksiniz yakında.Öğretmenleriniz dersliklerden çıktıkdan sonra sizi sallamadıkları için bu tarz fikirlere yönelmeniz gayet doğal.Çocuk zaten internetten öğreneceğini öğreniyor.

    Bu bilgiler gerçekten abartı değil hocam.
    4.Murad Han Hazretleri 14 yaşındayken tarakla taranacak kadar sakalı olan şehzade olarak yeniçerilerin kullandığı kahvelere tebdil olarak giren ve notlar alan ve bunu 14 yaşındaki bir çocuk yapıyor düşünün artık.
    Allahın hikmeti bu insan.
    O zamanki dönemde imparatorluk buhranlı günler geçiriyor buna ilave olarak sarayda sadrazam ve işbirlikçi yeniçerilerin dedikleri oluyor.
    Devleti o karışık halden kurtarıp bağdat'ı fetheden bu üstün insanla dalga geçiliyor gerçekten hayret ediyorum.
    yorumuna +1




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeadBull

    quote:

    Orijinalden alıntı: yakup13

    osmanlı öyle çıkıpta meydanda cesurca kaç kez beklemiş ?

    büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız , bunu bir anlasa bu millet direk çağ atlıcaz ama hala atarlıyız

    Bir ilk okullu daha oyun oynamaktan beyninin son hücrelerinide kaybetmiş.Meydana çıkıp cesurca bekleyen bir toplum gordunmu ? Gidin biraz büyüyün gelin boş muhabbet yapmayın burada.

    Sırf bunu yazmak için lgiriş yaptırtın bana

    diğer toplumlar cesurca beklemiş mi dedim ? söylemek istediğimi anladın mı ki tepkilisin ?

    bu arada 88 liyim , lise1 de evime bilgisayar girdi

    Bende 93'lüyüm , 98de evime bilgisayar alındı.Boş konuşmayacaksın arakdaş 88 liyim diyorsun pek gelişememişsin o kesin yoksa böyle saçma bir yorum yazmazdın
    ''büyük zaferlere bakın hepsinde teknik taktik üstünlüğüyle kazanmışız''

    sen bana ilkokullu ve beyin hücrelerini kaybetmiş dediğin için 88 liyim vs. dedim , durup dururken değil ...

    ayrıca o tırnak işaretiyle yazdığımın neresi yanlış izah edermisin , ben onu yazdım çünkü yorumlarda cidden çok uçuk olanlar var



    Demek istedigim adamlar savasıyor oyun oynamıyor tabiki taktik uygulayacaklar.

    e madem aynı şeyi söylüyoruz neyin artisliğindesin ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bayraak

    Eskiden savaşlar şimdiki gibi bir butona bakmıyordu. Aylar yıllar evvelde hazırlıklar yapılırdı. Tüm halk savaşa hazır bir şekilde cesurca beklerdi o günü. En önemlisi o zaman ki savaşlar Masada kazanılmıyordu !

    Adam bayrağı taşıyan bayrakçı bayrak
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Itzpapalotl

    4. muratı bilmem ama çoğu padişah savaşa 1. elden katılmaz katılsa bile arka saflarda yanında onun koruyan askerlerle birlikte gider. O hantal kılıcı taşımasının sebebide o. Çok seri hareketler yapması gerekmiyor. Öncü saflarda olsa o kılıçla çok rahat patates ederler adamı.
    Padişahlar ülke yönetir. Onların bu kullandığını sandığınız şeyler genellikle onların kudretini betimlesin diye onlara verilen hediyelerdir.

    Adam savaş yaşamış görmüş geçirmiş. Total War oynamış.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: berserker_58

    Daha donunu temiz tutamayan çocuklar ecdadımıza laf atıyor.Bir öğretmen olarak Tarih öğretmenlerinizi tebrik ediyorum.Adam dünyanın en güçlü adamı bu ağırlığı kaldıramıyor diye söyleyerek Murat Han Hz. bunu yapamayacağını söylüyor.Neymiş 60 kg mış, bunu söyleyen kişi 2-3 sene uğraşsın kendisi de 60 kg da gürz sallamada usta olur.Sultan Murat Han savaş yetenekleri üstün olduğu gibi aynı zamanda nazenin bir şair ve aynı zamanda bir hattattır.Sorsalar onlıne oyun listelerinin silsilesini sayarsınız.Tamam sayın eyvallah bu konuda bilgilisiniz ama mevzu bahis ecdadınız.Atatürk ülkeyi aç susuz kurtardı dediklerinde hadi lan ordan koskoca Atatürk aç mı kaldı diyeceksiniz yakında.Öğretmenleriniz dersliklerden çıktıkdan sonra sizi sallamadıkları için bu tarz fikirlere yönelmeniz gayet doğal.Çocuk zaten internetten öğreneceğini öğreniyor.

    .






  • Bir zamanlar dünyayı dize getiren ve İslam'ı yücelten devlet Osmanlıdır ve biz Atalarımızla ve Osmanlı Devleti ile GURUR duyuyoruz.
    Biz zaten Osmanlı kusursuzdur demiyoruz, herkes ve insanın yarattığı herşey muhakkak ki kusurludur.
    Osmanlının kusurları ile gelip günümüzde dahi böyle bir başlık altına Osmanlıya laf edenler muhakkak düşmandır ve kuyruk acıları büyüktür.
    Türk milleti kadar arkasından vurulan başka bir toplum da yoktur zaten..

    Türkler size dokunmadı,Harbetmediği sürece sakın sizde Türk'lere dokunmayınız
    (en-Nesei,Sünen en Nesei,4s:44)
    Hadis-i Şerif

    Sizler Türk'lerle Çarpışmadıkça Kıyamet Kopmayacaktır.(el-Buhari,4s:34,35,156,SAhih-iMüslim,17,s:3738)
    Hadis-i Şerif

    Allah'ın Doğuda bir ordusu vardır.Onun adını TÜRK koymuştır kendisine baş kaldıranı işte onlar vasıtasıyla intikam alır.(Hadisi nakleden Kazvini el-Kaşgarlı,Mahmud,Divanü'liLügat et-Türk İstanbuli1333,S:292)
    Hadis-i Şerif

    Türkler dünyaya 2 defa hükmedecektir.
    Hadis-i Şerif




  • Alın size kaynak. Kafadan atmandan önce 2 dakka okuyup bişey öğreninki lafınızın bi değeri olsun. boş konuşmayın

    http://www.hakikat.com/dergi/186/hyilmaz186.html
  • Seyahatname'yi doğruluğu kesin geçerli bir tarih kaydı olarak alıyor adamlar ya. Herodot da Termofil Savaşı'nda Pers ordusunun nerdeyse 3 milyon askerden oluştuğunu söyler. Spartalıların 3 milyon askeri durdurduğuna inananınız var mı? Yok. Doğruluğu kabul edilmiyor zaten.
    Bu 250 kg gürz olayı da aynı hesap, abartıyorlar sadece övmek için. Diğer arkadaşların dediği gibi, Sauron mu lan bu herif nasıl kullansın o gürzü?
  • Forumda nasil belli kimsenin kilic.gurz kullanmayi bilmedigi ahahahahha.

    bastard sword denen cihazi cift elle kullanir slash yapmak icin daha cok elde tutarsiniz. Yoksa o ustunuzde ki zirhla zaten hareket etmek mumkun degil adamlar ayakli tank yapmaya ugrasmis. Cift elle.ve birden fazla hedef icin yapilma bir.kilic 2.si o kiliclar agir degil bakir celik alasimi hafif kiliclar. Bkz:bastard sword.

    gurz.olayina gelelim gurz topuzu agir olmasi sebebi ile zaten kaldit savur ya da cevir vur amaci ile kullanilir. Yani bu da su demek oluyor eger ki muradin kullandigi gurz zincirli gurz ise 200kiloyada inanirim zira kaldir savur gurzudur. Normal gurz ise 60kiloluk gurz olarak geciyor buda mumkun zira burdur teffwnni gibi yerlerde ayaklarla traktor kaldirma yarismalari falan yapiliyor organik besin ve dogal sut kasi gelisimi ile mumkun.

    kisacasi gg wp

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hasaza

    Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm.

    Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim




    HOBBİT DEĞİLLERDİ TABİYKİ DE
  • burada bahsedilen şahıs tarihe gücüyle imzasını atmış bir kişi.. o traktör kaldıranların isimlerini say deseler bir tanesini sayamazsın, yolda yürüse anca cüssesine bakarlar kimse tanımaz bile.. ama bu şahsın gücü yüzyıllardır konuşulur... hala "bir insan onu kaldıramaz" vs demenin maksadı nedir, başka bir insan kaldırabilseydi adam bununla tarihe geçmezdi zaten, hani 5 saniye mantıklı düşünürseniz sonuç oraya çıkıyor bak kendiliğinden

    kaldıki sadece 4. Murad değil güçlü kuvvetli bir çok padişah, pehlivan gelmiş geçmiştir tarihte.. ama her zaman en iyinin en iyisi vardır.. o kadar basketbolcu geldi geçti ama Michael Jordan'dan iyisi gelmedi.. binlerce ünlü futbolcu geldi geçti ama Maradona gibisi gelmedi..

    yani burada bahsettiğimiz kişi böyle bir kişi, sen nasıl gidipte maradona ile arda'yı aynı kefeye koyamazsın, 4. Murad ilede traktör kaldıran adamı aynı kefeye koyamazsın

    "yok yeeaa ne alaka yeaa" "olur mu öyle, o gaynah değil ki bi kerem ona mı inanıyon yeeaa" gibi aklı başında mantıklı yorumlar yapmadan önce konuya böyle bakmak lazım

    kaynak var mı dediler kaynak gösterdik öyle kaynak mı olur diyorlar şimdi

    60 kiloluk gürz savaşta kullandığı gürzdür zaten, adam 250 kiloluk gürzle savaşa girmemiş, antremandan bahsediyoruz.. adam bunu kaldırabilmiş ki tarihe geçmiş zaten..

    ha inanmazsın o benim umrumda olmaz o ayrı.. bilmeyen merak eden arkadaşların kafasını karıştırmayın yeter, siz gidip istediğinize inanabilirsiniz umrumda değil.. sadece biraz araştırıp öyle konuşalım..

    kolay gele



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WolF-EyE -- 20 Mart 2014; 9:08:26 >




  • Ya hic mi mantiginiz calismaz? Hic mi bir insanoglu nasil olur da 250 kg'lik seyi degil kaldirmak savasirken bile kullanir diye dusunmez misiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.