YOLCULUK -Bavulu iyi bıraktın dimi? içinde kırılacak eşyalar vardı -artık yok merak etmeyin -hay..
-pardon bu koltuk arkaya yatmıyor -uykusu gelmemiştir daha hanımefendi
-bir krema daha alabilir miyim? -niye? -koyu oldu da... -niye? -krema az geldi sanırım… -belki kahve çok gelmiştir? -o kadar muavinden filozofuna çattık haa...
-pardon muavin bey mola yerine gelince uyandırır mısınız? -tabi efendim. Öperek mi uyandırayım yoksa çağrı mı atayım telefonunuza..
-pardon bir bardak su alabilir miyim? -babanın uşağı mı var lan! kalk al. -pardon sizi muavinle karıştırdım -sus gömmiyim koltuğa seni -pardon… Pardon...
-pardon yastık alabilir miyim -yorgan da vereyim mi? -yok o kalsın
-çay, kahve, meşrubat… Hangisini alırsınız efendim? -beş şubat alayım ben -hobaaa
-su verir misiniz beyefendi? -buyrun… afiyet olsun… -e ne bekliyorsunuz -400 kuruş beyefendi -ama ikram değil mi bu su -benden almazsanız şöför beyden isteyin. ama onda 700 kuruş -......
-Ankara’ya kaçta varırız abi? -valla bir İzmir'e varalım oradan kaçta bineceğine bağlı =] -ha...
-daha ne kadar var -na bu kadar var -hmm peki
-muavin bey şşşt -buyrun bacım -şu müziği değiştirebilir misiniz, daha güncel bir şeyler olsun please -abla otobüs müziği işte, güncel kim ola ki -Allah’ım ne olur bana güç verme,yoksa bu adamı öldürebilirim, vereceksen de helal et şu adamı öldüreyim
-SINAV-
Üniversitenin büyük amfisinde 800 kişinin katıldığı bir imtihan... Süre iki saat... Profesör son derece sert ve sürenin esnetilmesine imkân yok.
Cevapları yetiştiremeyen kalıyor. Bu yüzden bütün talebeler harıl harıl kâğıt dolduruyorlar. Ama birisi ağırdan gidiyor. Biraz düşünüyor biraz yazıyor. Hiç aceleci bir hâli yok.
Derken süre doluyor. "Getirin kâğıtları çocuklar" diyor profesör ve herkes bitirebildiği kadarıyla kâğıdını getirip masanın üzerine koyuyor. Veren çıkıyor, veren çıkıyor, masanın üzerindeki kâğıtlar birikiyor. Sınıfta hiç talebe kalmıyor. Bir kişi hariç. Bizim ağırdan giden talebe hiç istifini bozmadan yazmaya devam ediyor.
Böylece biraz daha zaman geçtikten sonra, bizimki kalkıp kürsüye gidiyor ve kâğıdını bir sonraki ders için hazırlıklarını tamamlamakta olan profesöre uzatıyor. Profesör kızarak: -Hayır! Çok geç kaldın. Artik senin kâğıdını alamam... Bizimki ters ters bakıyor: -Sen benim kim olduğumu biliyor musun? -Yoo, aslında bilmiyorum. Ne olacak? -iyi öyleyse, diyor bizimki ve yigili duran imtihan kâgitlarinin bir kismini kaldiriyor ve araya kendi kâgidini koyup kâgitlari tekrar düzeltiyor. Sonra da: -Iyi günler hocam, deyip profesörün saskin bakislari arasinda yürüyüp gidiyor. DOLMUŞ DİYALOGLARI Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp, 'Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp, - 'Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! İşte o an benim ve şoförün bittiği andır
----
- Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediine) Şöför kadını indirirken: - Buyrun size layık değil ama!
----
Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer; - Musait bi yerde iner misiniz? Şöför : - Niye sen mi kullancan ?
----
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla - Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?? Bizim soför olaya hakim: - Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi ?
----
Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle - "Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti. Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı
----
Şişli-Taxim dolmuşunda, kapıyı ermeni bir teyze actı, son derece belirgin bir ermeni aksanı ile: - Pardon şöför bey, acaba Harbiye'den geçeyooor ? şöför şöle bi koltuga kolunu atıp arkasını dondu ve aynen aksanı taklit ederek - Yok uçarak gideyooor !!! (Dip not: Sisli'den Taxim'de Harbiye'den gecmeyen bi hat yok )
----
İstanbul'dayiz ... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... Eleman hala bir umut sordu: - "Kaptan, yer var mi?". Şöför de arkasını dönüp cevap verdi: - "Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"
----
Trabzon- sürmene arasında çalışan dolmuştayız. İleride yol üstünde duran bir bayan dolmusa el kaldırdı, elinde çantaları vardı. dolmuş şoforu zaman kazanmak için kadının önünde durur durmaz arabadan indi ve dolmuşun arkasına bagajı açmak için yöneldi. bu sırada kadın dolmuşa bınmek için kapıyı açtı; -Aaa bu dolmuşun soforu yok.. deyıp bınmeden kapıyı kapattı.
----
Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı - Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
----
Mekan bornova-evka 4 otobüsü / izmir) otobüs tıklım tıklımdır ve arka kapıya kadar ilerlemek imkansızdır. şöförün insafına sığınıp ön kapıdan inmeye teşebbüs eder bir teyze... Şöför bey ön kapıyı açar mısınız? Niye hava mı alcaksınız ?
ÖRDEĞE BASMANIN CEZASI
> Üç kadın arkadaş bir kaza sonucu aynı anda hayatlarını kaybedip > cennete giderler. Cennetin kapısında onları karşılayan melek 'Bizim > burada uymanız gereken tek kural var.. O da ördeklere dikkat edin > sakın üstlerine > basmayın' der. Sonra kapı açılır üç kadın cennete girerler. Gerçekten > de etrafta ördek doludur. Üstlerine basmamak adeta imkansızdır. Dikkat > etmesine rağmen kadınlardan biri kazayla bir ördeğin üstüne basar. > Hemen Cebrail belirir. Yanında son derece çirkin bir adam vardır. > Kadını kolundan adama kelepçeler ve 'Ördeğin üstüne basmanın cezası > olarak sonsuza kadar bu çirkin adamla kelepçeli olarak yaşayacaksın' > der. İkinci gün > kadınlardan biri yine kazayla bir ördeğin üstüne basar ve Cebrail > anından yanında çok çirkin bir adamla gelip onları kadına ceza olarak > birbirlerine kelepçeler. Üçüncü kadının gözü bu olaylardan çok korkar. > Diğerlerinin > akıbetine uğramamak ve sonsuza kadar çirkin bir adama kelepçelenip > yaşamamak için her attığı adıma acayip dikkat etmeye başlar. Aradan > aylar geçer ve hiç bir ördeğin üstüne basmaz. Derken bir gün Cebrail > belirir. > Bu kez yanında boylu poslu inanılmaz derecede yakışıklı bir adam > vardır Cebrail hiçbir şey söylemeden yakışıklı adamla kadını > kelepçeler ve yine bir şey söylemeden çeker gider. Kadın artık > mutluluktan uçmaktadır. O > güne kadar gördüğü en yakışıklı adamla kelepçelenmiştir. Adama döner > ve: 'Ben acaba ne yaptım da sonsuza kadar senin gibi güzel bir adamla > birlikte olmayı hak ettim' der. Adam suratı asık bir şekilde yanıt > verir: "Vallahi seni bilmem ama ben az önce bir ördeğin üstüne bastım" FORD MİNÜBÜSÜNÜ BİLİR MİSİN?
Adamın birisi şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanmak üzere Ford minibüs satın alır. İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır. Yolcuları tepelemeye doldurur ve yola çıkar. Fakat minibüsü öyle hızlı kullanmaktadır ki minibüsün en arka koltuğunda oturan 60 yaşlarında bir ihtiyar amca şoföre: - " Yavrum biraz yavaş gitsene kaza yapacaksın." deyince şoför heyecanla, - " Beybaba sen Ford minibüsü bilirmisin?" der. İhtiyar adam, - " Hayır bilmiyorum" deyince şoför, - " O zaman otur yerine bir daha işime karışma" der. Neyse seyahat bu şekilde devam eder. İleride keskin bir virajdan 120 Km hızla dönünce uçuruma yuvarlanmaktan son anda kurtulurlar. Bu arada minibüsteki yolculardan orta sıralarda oturmakta olan orta yaşlı bir kadın: - " Şoför bey rica ederim yavaş git, evde çoluk çocuğumuz bekliyor" deyince şoför kadına - " Abla sen Ford minibüsü bilirmisin?" deyince kadın, - " Hayır, nereden bileyim" der. Şoför bunun üzerine - " O zaman sus, bana müdahale etme" der. Yola devam ederler.Artık minibüs öyle süratli gitmektedir ki herkesin yüreği ağzında şoförün insafa gelmesini bekler. Şoförün sağında oturan adam heyecanla.. - " Şoför Bey, yavaş gitsene canına mı susadın" deyince şoför, - " Abi sen Ford minibüsü bilirmisin?" deyince, adam: - " Evet ulan biliyorum ne olacak! der. Bunun üzerine şoför heyecan içerisinde, -"İyi o zaman çabuk söyle bunun freni nerede ?
ÜNLÜLER GOOGLEDE NE ARAR?
Kadir İnanır: -Sestamikastosyon Google: -Aradığınız - Sestamikastosyon - terimlerini içeren herhangi bir belge bulunamadı. Öneriler: Tüm sözcükleri doğru yazdığınızdan emin olun. Başka anahtar sözcükler deneyin. Daha genel anahtar kelimeler deneyin... Kadir İnanır: -Bull hemen uleyyyynnnnnnn!!! Google: -Emrin olur abi.
********************
Yeliz yeşilmen: -empiüç ara Google: -Hınk!?!?!?! O ne lan?
********************
Emrah -Annem Aradığınız - Annem- terimlerini içeren herhangi bir belge bulunamadı.
Öneriler: Tüm sözcükleri doğru yazdığınızdan emin olun. Başka anahtar sözcükler deneyin. Daha genel anahtar kelimeler deneyin
Emrah -Benim hiç annem olmadı biliyooormusun Google abiyyy. Hiç acımadılar bana arasamda bulamadım abiiyy. Her kapı yüzüme kapatıldı.
Google -Tamam lan zırlama hemen Ananıda buluruz. Offf offf iş mi şimdi...!?!?!
********************
İbrahim Tatlıses -Asenayı getir baana hemen. Şoopppi şooppi
Google -Abi boş ver be hatun yolunu çizmiş bak elimde daha iyi dansözler var!
İbrahim Tatlı ses. -Aramam sormam bir daha yalvarsan bile allaha....
******************** Nuri Alço. -Bak yavrum hep biz arıyoruz birazda sen ara istersen aradığın şey bende var. İç bakalım şu kolayı.
Google -Nuri abiyy Sen coşmuşsun be.!?!?!?!
********************
Pamuk prensesteki cadı -Google google söyle bane var mı benden güzel başke.
Google Psikolojik yardım merkezleri. Psikolog adresleri DÖRT TEL SAÇ birgün bi adamın birinin 4 tel saçı varmış bi gün bu adam berbere gitmiş demişki benim saçlarımın birini öne birini arkaya birini sağa birinide sola tara demiş adam taramaya başlamış tararken bi tanesi kopmuş demişki bi tanesi koptu napayım
adam:birini öne birini sağa birinide sola tara demiş
berber tararken bi tel saç daha kopmuş berber demişki bi tel daha koptu napayım
adam:birini sağa birinide sola tara demiş
berber gene taramaya başlamış bi telsaç daha kopmuş napayım demiş
adam sinirlenmiş ve bırakkk dağınık kalsın demiş
SINIFTAN ATMA DİALOGLARI
hoca: oğlum! çık dışarı! öğrenci 1: yok yazcak mısınız hocam? hoca: yazıcam tabii, sallanma hadi... öğrenci 1: niye bi tek ben? tek başına mı konuşuyodum ben yani? deli miyim ben? hoca: lan fırlatacam şimdi anahtarlığı kafana, çıksana lan! öğrenci: basket topu kimdeydi lan, atsanıza, teneffüste de fazla sallanmayın potaya gelin. hoca: defol laan!!! numarası kaçtı bunun? öğrenci 2: 360 hocam! öğrenci 3: 1270! öğrenci 4: 647, hehe... öğrenci 5: 16! kikir kikir... hoca: allah belanızı versin hepinizin!
*****************
- siz konuşanlar dışarı. - biz mi hocam? - siz tabi. hayvan kadar oldunuz, bi susup oturamadınız. dinleyen arkadaşlarınızı da rahatsız ediyorsunuz. - hocam, atmayın ya. devamsızlığım dolmuş zaten. kalıyorum bi saat devamsızlıkta. - çık dışarı terbiyesiz herif, dersi bölme. yok yazmıycam. - o zaman çıkayım hocam, sağolun. ehe..görüşürüz beyler. benden bu kadar.
(arkalardan) - hocam ben konuşmuyodum gerçi ama yok yazmayacaksanız ben de çıkayım.
******************
- sen! - ben? - evet sen. kalk bakiim ayağa! - evet (kalkar) - niye yapmıyorsun bakiim sen? - neyi? (eğlenmek için salağa yatar) - .... (cevaba çok sinirlenmiştir) bak bakiim arkadaşların ne yapıyor! - .... (şöyle bi sınıfa göz gezdirir ve gayet lakayıt) oturuyolaar. - (öfke kırmızısı ile)! çıkdışarııı! - (gene sınıfa bakarak) yoksa oturmuyorlar mı? - çıkdışarııııı! disipline verecem seni! - iyi ama ne yaptım ki ben? - çıkdışarıııı dedim sanaaa! - iyi iyi tamam
Çocuk bilgisayar başındaki abisinin yanına yaklaşır ve pis pis klavyeye bakarak -Abi buna basabiliymiyim -Hayır -Peki buna basabiliymiyim -Hayır hiç birine basamazsın -Anneeaaa abeemm benii oynatmoooo.. ühü .................................
-Abi bu düymeye basabiyiymiyim -Hayır ama şuna basabilirsin -Banane ya o düyme güzey deyiy ................................
-Abi bu düyme ne.. (çat!! bilgisayar reset düğmesine basmıştır) -Aaa bilgisayay kapandı -Aannnee yaa al şunu yaaaa .................................
-Bende oynamak istiyoyum -Hayır sen daha oynayamazsın yaşın küçük -Oynayım işte -Oynayamazsın -Oynayım -Oynayamazsın ...... (sürer gider) ..................................
-Abi hani sen bugün arkadaşına gittiydin ya -Eee -İşte ben o zaman bilgisayayı açtım oynadım yaaa (Bilgisayar panikle açılır ve masaüstündeki herşeyin birbirine karıştığı ve bazılarının yok olduğu görülür) -ühüü ..................................
-Abi bak naaptım (sırıtarak elindeki çizikler içindeki, abinin en sevdiği oyun cd'sini göstererek) -Neeaaa naaptın cd'me yaa -Kiyliydi yıkadım. Güzel olmuş diymi -ühü ..................................
Küçük kızkardeş yaklaşır -Abi hadi bana barbikomu açsana -Hayır -Ya lütfen -Hayır silinmiş o -Aneeaa yaa abem barbikomu açmoo (anne gelir) -Oğlum açsana ne istiyosa birazda o oynasın -Hayır ya işim var başka zaman Anneniin bacağına sarılarak -Anne yaa açsın yaa -Oğlum yeter oynadığın sabahtan akşama kadar. Birazda kardeşin oynasın (abi olayın uzayacağına ve başının gittikçe ağrıyacağına kanaat getirir ve eli mahkum bi şekilde internet explorer'a yönelir) ...................................
Eve gelinmiştir. Heyecanla bilgisayarın başına yönelinir. Ve görülen manzara karşısında şok olunur. Çünkü klavye ve mouse çikolata içinde kalmıştır. -ühü ...................................
-Abi mu ne -İşim var -Peki mu ne -Ya işim var gitsene sen -O zaman mu ne Kardeş dışarı çıkartılma çalışmalarına zorluk çıkarttığı için bacağından sürüklenerek oda dışına atılır
KOPYA İSTEME DİALOGLARI
mustafa 1. soruyu biliyonmu -bilmiyom -2. soruyu -bilmiyom -3 ile 4 ü -bilmiyom -o zaman ne halt yemeye benim önüme oturdun. *
* -ahmet kitabı ver şu soruların cevaplarını yazayım sen de benden yaz. -tamam al. -allah belanı versin ahmet yanlış kitabı getirmişin. *
* -aysun 1. sorunun cevabını söylesene. -önce sen 3 ü söyle ondan sonra. -pislik dur 3 ü selinden alayım. -selin üç üç. -tamam ama sen önce 2 yi söyle. -yaz okuluna kalasıca zilliler. *
* -murat 5. soruyu söylesene -söylerim ama bi şartla. -neymiş lan şartın. -ayşeden ayrılacan. -ırz düşmanı fırsatçı şerrefsizzz. *
* -yasin yaptın mı lan soruları. -yok lan nerdee. -olm dedim sana king oynarken molalarda çalışalım diye. *
* -sertaç olm ben soruları yapamadım gidiyom lan -nereye gidiyon olm -yaz okuluna nereye olacak. *
* -erdem 1. soruyu versene -yapamadım -2 yi ver ozaman -olm onuda yapamadım. -3 ve 4 ü ver ozaman. -onlarda yok. -o zaman 200 milyon borç ver bana. -ne alaka lan manyak. -olm çıkışta yaz okulunun parasını yatırayım bari. *
* -kazıım -ne vaar? -Bok var. Allah Allah *
* -seyithan bir iki soru söyle -yapamadım -hangilerini yapamadın. -hiçbirini -ulan bu soruların hiçbirini yapmadan nasıl her sınavdan 100 alıyon yalancı
KIZLARIN OKULDA YAPTIĞI 10 ŞEY:
1- yanında oturan arkadaşına sırf oyalanmak için " bugün ne yapıyorsun? , teneffüste kantine gidelim mi? " gibi saçma sapan notlar yazmak. 2- parmaklarıyla sırada ritim tutmak. 3- kıyafet kontrolü yapılacağı gün okula giderken otobüste veya serviste tırnağındaki ojeyi dişleriyle sıyırmak 4- yanında oturan kızın kulağına tahtaya kalkan başka bir kız için " kalçaları çok geniş, saçına yine fön çekmiş " gibi şeyler söylemek 5- derste sıkılınca defterin kenarlarına kalp falan çizmek ve kareli defterlerin karelerini dama tahtası şeklinde boyamak 6- tahtayı görmek için takmak zorunda olduğu gözlüğü her teneffüs başında çıkarıp her ders başında geri takmak ( gözlüklü kızlar için geçerli ) 7- önünde de kamera olan yada kamerası dönebilen bir telefonu varsa; kızlar tuvaletine gitmeye üşendiği zaman telefonunun kamerasını ayna olarak kullanmak. 8- derste sıkıldığında yanında ki, önünde ki, arkasındaki başka bir kızın kalemliğini almak ve karıştırmak 9- kızlar tuvaletinde aynaya karşı göbeğini içine çekip fotoğraf çektirir gibi pozlar vermek 10- yine derste sıkıldığında eline ve kollarına dövmeye benzer şekiller çizmek KARIŞIK DİALOGLAR.. 1- alo - alo - meteoroloji mi - evet - allah belanızı versin! - hoppalaa...n'oluyoruz yav? - bu ne sıcak kardesim? - biz sadece olcuyoruz beyefendi - kac derece simdi? - 38 - hay allah belanizi versin!
2-ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin önü..
doktor- bugün nurullah arkadaş andımızı okuyacak.. nurullah-türküm! topluluk- türküm! n- deliyim! t- deliyim! n- çelişkenim! t-çelişkenim! n-ali! t-ali! n- aliiiii! t- aliiiiii! n- aliiieee!! doktor- şş.. tamam bu kadar yeter..
3-- bakkal amca ölümden sonra hayat var mı? - yok, tadelle var veriyim mi? - ver hadi..
4-bir cenaze wardır ve ölenin yakınları mezar başında ağlamaktadırlar. andaval herifin biri gelir ve -"heeey! ağlamayın artık, veli burda olsaydı böyle üzülmemizi istemezdi" der ağlayanlardan bi tanesi döner ve: -"veli kim be?!" diye sorar a:bu veli kansoyun cenazesi deilmi? -hayır! bu murat şenışıkın cenazesi! a:hmm.. valla onu bilemem ama veli olsaydı üzülmemizi istemezdi -ne diyon ya!? aon bişey diyip gitcem. veli daha ölmedi, ben size şaka yaptım. -lan *ktr git be adam..!
5-- amca, ben sizi cok sevdim - ne oldu bana baba mı diyeceksin? - oo hemen dotun kalktı ha
6- -buyrun - merhaba..ben iş başvurusunda bulunmuştum da..biz sizi arariz demiştiniz... - evet - aramayinca korktum başiniza bişey geldi sandim.herşey yolunda mi? - yolunda..yolunda - oh..oh..yarin gelip başliim o zaman ben - hah..hah.hah..hasstir
7-kiz isteme merasimi:
kız babası: oğlumuz ne işle meşgul? oğlan: hiç. koltuğun kenarıyla oynuyorum.. kız babası: aferin aferin. kopardın mı orayı? oğlan: asılsam gelecek ama.. kız babası: asılmaya devam et evladım.. kız mız yok sana...
8-- mustafa abi müjde!!! enişten izafiyet teorisini bulmuş!!! - enişten değil einstein , einstein - yine de insan gurur duyuyo...
9-kafasına silah dayanmış ter içinde bir adam* telefondadir;
silahlı adam: sakın renk verme, gebertirim!
murat: a..alo...irfan...öhm...murat ben...benim dükkanın kasasındaki bütün parayı alıp buraya getirmeni istiyorum. irfan*: murat abi! başın mı belada? murat: öhm...dediğim gibi irfan... irfan: konuşamıyon heralde. eğer başın beladaysa "çükübik" de ben anlarım. murat: söylediğimi yap irfan... irfan: çükübik mi?.. murat: ulan hayvan doğru dürüst bi kelime bulamadın mı? irfan: bi de "fikibok" var... murat: her neyse tamam ondan işte!!! irfan: hangisi? çükübik mi, fikibok mu? murat: allah bin çeşit belanı versin.. (bu nasıl şey yaa koptum resmen )
10-bir derslik. kara tahtada "i didn't do that" yazısı var.) - tekrarlayın ismail bey. ay didınt du det... - ay dudınt di dört... - of ismail bey off!.. ingilizce öğrenmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?! - ya istemiyorum ya.. - e ne işin var burda? - çöpü almaya gelmiştim... - söylesene be adam!! - ay didn’t de do... - onu değil be! Neden geldiğini! - çöpü almaya! -defol gözüm seni görmesin...
ERKEKLERİN MELEK OLDUĞUNUN KANITI: Bir gün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düşürür. 'Aman tanrım' diye bağırdığında bir peri belirir ve 'Ne diye bağırıyorsun?' der >Ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler. Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. 'Baltan bu muydu?' diye sorar. >Ormancı 'hayır' diye cevaplar. Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar: 'Baltan bu muydu?' Ormancı yine 'hayır' diye cevaplar. Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar: 'Baltan bu muydu?' ormancı 'evet' der. Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir. >Ormancı mutlu bir şekilde evine döner. >Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düşer. Ormancı 'aman tanrım' diye bağırır. peri yine belirir ve sorar.'ne diye bağırıyorsun?' Ormancı 'karım suya düştü der. Peri suya dalar ve Jennifer Lopez ile birlikte geri döner. >'Senin Karın bu mu?' diye sorar. Ormancı 'evet' der. Peri sinirlenmiştir. 'Yalan söylüyorsun. Gerçek bu değil' der. > Ormancı 'özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlama söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer > Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, ona da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim. > Jennifer Lopez'e evet dememin sebebi budur. > Bu hikayeden alınacak ders : > Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir > nedeni > vardır ve bu başkalarının yararı içindir. > ' Kendileri için bir şey istiyorsalar ekmek çarpsın. > >>>>=)))
emeğine sağlıkk..okurken aklıma geldi bende paylaşayım dedim.. bikeresinde otobüsle sakaryaya gidiyordum.muavin yolcuların isteği üzerine kanal değiştirip duruyordu.bi kaç yolcuya sinirlendi tam yanımdan geçerken d smart var mı acaba diye sordum:) (gs nin maçı vardı) yolcular bi patladı gülmekten muavinde dayanamadı güldü:) bi d smartın eksik zaten dedi..
sinaw diyaloglari ve son yazı bitirdi beni jennifer
ewt sınaw süperdii
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme