Kilisenin papazı zangoçun karısına kötü gözle bakmaya başlar. Zangoç fark eder ama bir şey elinden gelmez. Papaz işi biraz ileri götürünce, zangoç dayanamaz ve papazın değerli şaraplarını içmeye başlar. Papaz bakar şaraplar eksiliyor, takip eder ve zangoçun yaptığını öğrenir. Seslenir.. - Zangoç efendi, uzun zamandır günah çıkartmıyorsun, (Zangoç kalsın ben almayım diyemez.) Doğrudur sayın peder işler işte der. Papaz - olmaz öyle, geç bakalım kafese. Papaz sorar: - Papazın şaraplarını kim içoor? - Duyulmoor. - Yahu nasıl duyulmaz? - Duyulmoor işte. Papaz daha yüksek sesle: Zangooç papazın şarapları kim içooor. - Duyulmooor. - Nasıl duyulmaz aramızda bir karış yok. - Buradan duyulmoor işte - Peki yer değiştirelim sen seslen bir de bakalım. Zangoç ve papaz yer değiştirirler. Zangoç ses denemesi için sorar: - Papaz efendi Zangoçun karısını kim götüroor? Papaz cevap verir - Hakket duyulmoor!..
Dört arkadas Barda muhabbete dalmistir . Içlerinden Biri tuvalete Gider . Üç arkad...as sohbetlerine devam ederler. Birinci adam oglundan söz eder, "Benim oglan araba yikamakla ise basladi. Bir baltaya sap olamayacagindan korkuyordum ama bir gün arabasini yikadigi adamlardan biri ona is teklif etmis. Sonra iyi bir araba saticisi oldu. Hatta o kadar iyi para kazandi ki geçenlerde bir arkadasinin dogum gününde ona Mercedes aldi !" Ikinci adam da mevzuya girer, "Benim oglum da biraz problemliydi. Büyük bir emlak sirketinde çalisirken inanilmaz bir is kapti ve ondan sonra ilerledi acayip zengin oldu. Çalistigi sirketi de satin aldi. Bir arkadasinin dogum gününde ona bir ev bile hediye etti." Digerlerini dinleyen üçüncü adam da heyecanla söz alir, "Aynen benimki de öyle. Ise bir borsa sirketinde temizlik elemani olarak basladi. Bir gün kendi kendine hesaplar yaparken patron tarafindan fark edilince broker oldu ve büyük basarilarla inanilmaz bir servete sahip oldu. Üstelik de en iyi arkadasina bir milyon dolarlik hisse senedi armagan etti !" Bu sirada dördüncü adam tuvaletten çikmis ve sohbete katilmistir. Digerleri ona çocuklarindan bahsettiklerini söyleyince adam içini çekerek konusmaya baslar, "Ehh...benim oglumun bir hayal kirikligi oldugunu itiraf etmeliyim. Dogru düzgün bir iste dikis tutturamadi, berber çirakligi falan yapti, eroine bulasti. Derken onun yoldan çikmis oldugunu fark ettim, maalesef homoseksüelmis ! Çok çok üzüldüm. Bir sürü erkekle birlikte oldugunu duydum." Adam, gülümsemeye çalisarak konusmasina devam eder, "Ama ise iyi tarafindan bakmaya çalisiyorum. Geçen dogum gününde bu homoseksüel arkadaslari ona bir Mercedes, bir ev ve bir milyon dolarlik hisse senedi hediye etmisler !"
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek yağmurlu havalarda bunu metallere sür pas yapmaz demiş.
Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Kız "Akşama doğru gel seni bize götürüp ailemle tanıştırayım. Hem de akşam yemeği yeriz." demiş ve bir hatırlatmada bulunmuş:
"Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan bulaşıkları yıkar..."
Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün, dağ taş her yer bulaşık.
Ulan bir konuşursak yandık demiş. Yemek yerken aklına "Ulan ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez" fikri gelmiş.
Kızın elini tutmuş kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş. Öpmüş gene çıt yok. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş, herkesin gözü önünde o iş olmuş ama gene çıt yok.
Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok.
Tam bu sırada dışarda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış:
"Tamam tamam, koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım!"
Babam öldü, demis Temel. ilyas sormus: - Neden öldü? - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü. - Eyvah parçalandi mi? - Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi. - Apartmana mi çarpti, nasil oldu? - Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü. - Orada mi öldü? - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden... - Peki sonra? - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu
Bir gün iki uzaylı dünyaya gelirler, ama her hazırlığı yaparlar da gelirler. erkek uzaylı gemiden iner ve temel’in yanına gider. temele der ki: temel biz dünyalıların nasıl çifleştiklerini merak ediyoruz. ben sana benim karımı vereyim, sen bana senin karını ver. temel olmaz demiş, uzaylı da ya bırak temel bunda kötü birşey yok falan derken temel kabul etmiş. Vermişler karılarını birbirlerine, biri bir odaya çekilmiş, biri bir odaya. temelin karısı fadime uzaylının malını görünce gülmüş demiş ki ya bizim çocuklarımızda bile daha büyük mal var. Sonra uzaylı kulağını bir çekmiş, malını kocaman yapmış. fadime de ooo bu çok büyük biraz küçültebilir misin demiş, uzaylı kulağını bir daha çekmiş küçültmüş. fadime biraz daha kalın demiş, uzaylı kulağını bir daha çekmiş kalınlaşmış. neyse sabah olmuş. bunlar odalarından çıkmış. fadime; çok mesudum da dün gecem çok iyi geçti. senin ki nasıl geçti. temel:ben hiç birşey anlamadum. kadın kulaklarımı çekip durdu.
Gayboldim Bir TV kanalı Güney Doğu illerine belgeselçekmeye gitmiş. İşte köy köy dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar. -Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti kuvvetli. "Amca demişler'' -Sen bize en mutlu günlerinden birini anlat, biz de kaydedelim. Âlem görsün ne mutlu günleriniz var!" Amca başlamış; -Bi gün Hamdo'nun eşegi gayboldi. Daga gittik, eşegi aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz eşegi s ...." -Yönetmen bir panik atlamış, -Kes, kes, kaydı kes!" Amcaya dönmüş -Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat" Amca başlamış; -Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.Daga gittik, gariyi aradık.Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz..." -Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu hikâyeleri, sen en iyisi bize En üzüldüğün hikâyeyi anlat!" -Bi gün daga gittim gayboldim
Bildiğim fıkralardı ama süper, temel uzaylı çok iyi
Teşekkürler,iki tanesini biliyordum.
bi kac tanesini biliyodum eline saglik
Hepsi güzel kardeşim, eline sağlık.
Güzeldi. Bir tanesini biliyorum.
quote:
Orijinalden alıntı: AKINLASINN Hepsi güzel kardeşim, eline sağlık.
Babam öldü, demis Temel. ilyas sormus: - Neden öldü? - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü. - Eyvah parçalandi mi? - Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi. - Apartmana mi çarpti, nasil oldu? - Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü. - Orada mi öldü? - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden... - Peki sonra? - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu
Güzelmiş
Diğerleri bilindikte uzaylı güzelmiş
3. fıkra qüzeLmişş
hehehe temel guzeldı
sonuncusu iyiydi.
Gayboldim Bir TV kanalı Güney Doğu illerine belgeselçekmeye gitmiş. İşte köy köy dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar. -Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti kuvvetli. "Amca demişler'' -Sen bize en mutlu günlerinden birini anlat, biz de kaydedelim. Âlem görsün ne mutlu günleriniz var!" Amca başlamış; -Bi gün Hamdo'nun eşegi gayboldi. Daga gittik, eşegi aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz eşegi s ...." -Yönetmen bir panik atlamış, -Kes, kes, kaydı kes!" Amcaya dönmüş -Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat" Amca başlamış; -Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.Daga gittik, gariyi aradık.Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz..." -Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu hikâyeleri, sen en iyisi bize En üzüldüğün hikâyeyi anlat!" -Bi gün daga gittim gayboldim
koptum buna :D:D:D
zuahahahah züleyhahahah puahahahha :)
quote:
Orijinalden alıntı: AKINLASINN
Hepsi güzel kardeşim, eline sağlık.
vazelinli olan güzel
quote:
Orijinalden alıntı: Emin Kara
Gayboldim Bir TV kanalı Güney Doğu illerine belgeselçekmeye gitmiş. İşte köy köy dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar. -Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti kuvvetli. "Amca demişler'' -Sen bize en mutlu günlerinden birini anlat, biz de kaydedelim. Âlem görsün ne mutlu günleriniz var!" Amca başlamış; -Bi gün Hamdo'nun eşegi gayboldi. Daga gittik, eşegi aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz eşegi s ...." -Yönetmen bir panik atlamış, -Kes, kes, kaydı kes!" Amcaya dönmüş -Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat" Amca başlamış; -Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.Daga gittik, gariyi aradık.Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle hepimiz..." -Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu hikâyeleri, sen en iyisi bize En üzüldüğün hikâyeyi anlat!" -Bi gün daga gittim gayboldim