erkek egemen/ ataerkıl bı toplumda kadınlardan bılımsel calısmalarla ılgılenmesını beklemek sacma olurdu... kadının ınsan degıl kadın olarak dusunuldugu, toplumdakı ışlevı ev/tarla/cocuk bakımı vs. ve erkegının karısı-kadını olarak dusunuldugu toplumlarda kadınlar dusunsel olarak bırsey uretebılme fırsatı bulamazlar.dogdukları gunden ıtıbaren kız cocukları ınsan olarak degıl erkegın kadını olarak yetıstırılırler.yasamları erkege ve erkeklerın kurdukları duzene gore sekıllendırılır...boyle olunca da kadınların dusunsel/bılımsel uretım yapmaları beklenemez... fakat bu tarıhın her donemınde boyle olmamıstır...aılenın evrımı surecınde kadınların toplumun yonetımınde erkeklerden ustun oldugu anaerkıl toplumlar da var olmustur... eskı yunan uygarlıgı-felsefenın asıl gelısıp sıstematıze edıldıgı donem- donemı de dahıl olmak uzere hep erkek egemen toplum oldugu ıcın kadınlar bu konuda bırsey uretme fırsatı bulamadılar halıyle...bılımde de...guzel sanatlarda da...
yanı ınsanlık koca tarıhı boyunca -anaerkıl donem harıc- aslında hep erkeklerın dunyası olmus ve ınsanlıgın yarısı ve onun butun gucu-emegı heba edılmıstır.bız erkekler acısından da utanılası bır durum aslında... ılgınc bır dongudur kı, kızlarımızı hep ınsan gıbı degıl kadın gıbı yetıstırıp oyle olmalarını ıstıyoruz, bır yandan da akıllı ve zekı kız arkadas bulamamaktan sıkayet edıyoruz...kendı kuyumuzu kendımız mı kazıyoruz yoksa???...
Hiçbir yönlendirmenin henüz yapılmadığı, henüz zihnen tertemiz olan oyun çağlarındaki çocukları şöyle oturup bir inceleyin. Özellikle de anasınıfı ya da kreşleri tercih edin. Hatta büyük oyuncak mağazalarını tavsiye ederim gözlem için. Bakın bakalım otomobil, tank, dozer, tabanca, oyuncak bebek, çay-kahve takımı falan filan hangi oyuncaklara yöneliyor çocuklar. Uzun bir süre gözlem yaparsanız hiçbir yönlendirmeye gerek kalmadan o tertemiz zihinler belli bazı oyuncakları seçeceklerdir. Bir kız çocuğunun dozerle ya da tabancayla oynamak istediğine şahit olmanız imkansız olmasa da düşük bir ihtimaldir. Hepsi kendi tabiatlarına uygun olana yönelecektir. Tekrar gibi olacak ama insan doğasını ihmal etmemek lazım. Yani bazı doğal insan davranışlarını "yönlendirme, koşullama" şeklinde açıklamak çok zorlama bir şey gibime geliyor.
@feylesof
sufi abla küçük kız çocukları paralarını boşuna harcamıyorlar sadece kendi eğilimlerine uygun oyuncağı tercih ediyorlar. ( kızmazsın inşaallah.
quote:
Orjinalden alıntı: feylesof Uzun bir süre gözlem yaparsanız hiçbir yönlendirmeye gerek kalmadan o tertemiz zihinler belli bazı oyuncakları seçeceklerdir. Yani bazı doğal insan davranışlarını "yönlendirme, koşullama" şeklinde açıklamak çok zorlama bir şey gibime geliyor.
@feylosof, çocuklar taklit ederek öğrenir. Bir kız çocuğunun yemek takımı, bebek gibi oyuncakları seçmiş olması onun ya annesini ya da başka herhangi bir kadını (t.v.'de gördüğü) taklit etmesinden başka birşey değildir. Daha küçük yaşta bilir hangisinin kadın, hangisinin erkek işi olduğunu.
Oğlum 3 yaşındayken sayemde bilgisayarla tanıştı. 5-6 yıldır kullanıyor, forumlarda dahi yazıyor. Ama o dönemde çocuk benimle birlikte bilgisayar kullanır, bana özenir 'anne çekil bulaşıkları ben yıkayayım' derdi. Hatta ablasının eteklerini giyerdi:) (ayıptır söylemesi:)) Model olarak gördüğü annesi vardı. Abla kreşteydi, babayı akşamdan akşama görürdü. Sonra bir psikiyatra danıştığımda oğlumdan uzaklaşmamı, erkek işlerinin ne olduğunu babasından öğrenmesi gerektiğini söyledi. Ki eşim tamirattan falan hiç anlamazdı, sırf çocuğa model olabilmek için beraberce erkek işi yaptılar. Artık hangisinin kadın, hangisinin erkek işi olduğunu biliyor.
Yani diyeceğim o ki, tertemiz zihinler belli oyuncakları seçeceklerdir demişsin ya, o tertemiz zihinler aslında model aldıkları kişiye yakıştırdıkları oyuncakları seçmektedirler.
@Zengin.... ilahi, güldürdün beni.
bi kere bütün düşünürler erkektir diye bişey söyleyemeyiz eğer bunu söylüyorsak gözümüz kör olmuş demektir. mesela ben size bir örnek vereyim hayatımda okuduğum en güzel kitabın sahibi bir kadın ve objektivizmin kurucusu ayn rand dır. şu an dünyada objektivizm felsefesinde onun önüne geçebilmiş biri daha yoktur ve son kitabı atlas shruggered ise abd de entellektüel açıdan bir dönüm noktası olmuş ve 40 yılı aşkın süredir bestsellerdir. günümüzün uzmanları bu kitabın bir felsefi devrim olduğunu söylemektedir.objektivist etik özünde insanın kendi iyiliği için yaşadığını, kişisel mutluluğunun en yüksek ahlâkî amacı olduğunu ve ne kendini başkaları için ne de başkalarını kendisi için feda etmesi gerektiğini savunur.
bi de bi araştırma sonucu kadınların çok fazla bilim ve teknikte ilerleyememesinin nedeninin kadınlarn doğum yaptktan sonra görevini yerine getrdiğini düşünmesymş bunu bilinçli olarak yapmasa da içinde çok fazla üretme ihtiyacı olmuyormuş ve erkekler ise sırf kadınları geçmek onun çocuk doğurmasndan daha fevkaladae bir iş yapmak için sürekli yeni uğraşlar peşindelermiş. benim fikrim değil sadece duydum
quote:
Orjinalden alıntı: PiS_KeDi
günümüzün uzmanları ...
Hocam bu uzmanlar büyk ihtimalle erkektir. Sizin verdiğiniz örnek ise istisnai bir durumdur.
Düşüncemi tekrar ediyorum. Mevcut durum kadınların tamamen ilgileri ile alakalıdır. Yoksa olumsuz özellikleri ya da eksikliklerinden dolayı değil.
peki siz istisnai olduğunu neye dayanarak söylüyorsunuz?? bence kadınların kendini bu konularda çok fazla gösteremeyişlerinin nedeni toplumun onların üzerinde gördüğü ve sadece o kalıba uydurabildikleri düşünceleridir. bunlardan bazıları kadın evde oturur, çocuğuna bakar, yemek yapar.... yukarda bi arkadaşımız örnek vermişti kadınlar tarlada, bahçede çalışırken erkekler kahvede konuşurlar bence burda asıl gözümüze çarpması gereken başka bir şey var erkekler o kahvede felsefe değil geyik yapıyorlar. erkeklerin hepsi geyik yapıyo diyemem bi insanın bi konuda başarılı olmasının asıl nedeni o konuya duyduğu meraktır. mesela erkekler sayısal düşünmede daha başarılılar bunu kabul ediyorum çünkü kadınlardan daha meraklılarbu konuya kadınlar ise sınırsız konuşma gibi alanlarda daha yetenekliler ama herşeye rağmen hala diyorum ki kadın felsefeciler çok fazla göze batmasalar da azımsanmayacak derecede fazlalar
Demek ki ben sayı saymayı bilmiyorum
evet sanırım o konuda gayet iyi anlaşabiliriz
quote:
Orjinalden alıntı: emell
quote:
Orjinalden alıntı: su*fi
Yazıları okurken aklıma nedense Karadeniz bölgesi geldi. Haliyle o bölge aklıma gelince kadınların ormandan ağaç toplayıp sırtlanması, bağda, bahçede sırtına çocuğunu bağlayıp çalışması, çalışması hep çalışması geldi.
Kadınlar çalışırken erkekler nerede olabilir diye düşündüm.
Sanırım kahvede felsefi konular üzerine derin bir muhabbete girmişlerdi.
benimde aklıma bursa köylerinden biri geldi gündüz kadınların daha ağırlıklı çalıştığı ve o arada erkeklerin kadınlara bolca felsefe yaptığı üzüm bağları ve domates tarlaları gördüm üstelik o kadar felsefe seviyorlar ki akşam hemcinsleriyle gece yarılarına kadar kahvede devam ediyorlardı..
haklısın emell soru cevabı budur zavallı erkekler düşünmekten başka bişey yapamıyollar ve vur emri vermekten
Alişya Rosenbaum; Ayn Rand,Objektivizm,felsefeci.Yeterli mi? tabi ki değil...Orana bakarsak bariz erkek üstünlüğü var :) Buradan şu kanı ortaya çıkabilir;erkekler kadınlara göre felsefeye daha çok ilgi duyuyorlar,somut veya soyut...Kim kimden ne kadar üstün derseniz(erkek-kadın) ,muallak bi durum istatistiki veri lazım.Ki gerekli de değil bence...Ancak şuan yaşadığımız dünya, erkek egemen bir dünya dır ... Sonuçları nedir derseniz :) ortada;savaşlar...bunda kadınların katkısı var mı?;elbette...Hayat müşterek.Kadınların hakim olduğu bir dünya ,daha mı barışçıl olurdu?bilinmez :) Biz erkeklerin pek barışçıl olduğu söylenemez..
Saygılarımla,
Düşündüm de... Biz kadınlara biçilmiş roller nelerdir? 1-Eş 2-Anne-çocuk bakıcısı 3-Evi çekip çeviren temizlikçi 4-Bulaşıkçı, aşçı, 5-İş kadını 6-Yuvayı ayakta tutan dişi kuş 7-Çocuklara ilk bilgileri veren öğretmen ve hayatlarındaki ilk eğitmen... 8-Eşlerimizin damsız giremeyeceği yerlerdeki 'dam'ları, arkadaşları, sırdaşları... vese (kulakları çınlasın vese'nin) :))
Bu kadar çok rolümüz varken bir de filozof olsak ne olmasak ne? Niçin bu konuda kendimizi savunma gereği duyduk ki... (ben de duydum ama şimdi gereksiz buldum) Hem felsefe o kadar zaruri bir ihtiyaç ve çok faydalı bir uğraş mıdır ki? 'Ne olacak bu memleketin hali' deyip sözde memleketi kurtarsak ne kurtarmasak ne?
Allah da seni güldürsün ablacım.
belkide geriye bakıp erkekle eşit olma mucadelesinde ki kadın herşeyde erkek imzasını görünce ezik hissediyordur ama bunu da yine kendi dışında bir sebebe bağlayarak avunmak istiyordur ne dersin
quote:
Orjinalden alıntı: zuga
felsefe tarihini belirleyenler erkek düşünürler olmuş hep,bunun nedeni kadının hem cinsel hem de düşünen bir varlık olarak ezilmiş olmasıdır.neden acaba ?
belkide geriye bakıp erkekle eşit olma mucadelesinde ki kadın herşeyde erkek imzasını görünce ezik hissediyordur ama bunu da yine kendi dışında bir sebebe bağlayarak avunmak istiyordur ne dersin
quote:
Orjinalden alıntı: zuga
felsefe tarihini belirleyenler erkek düşünürler olmuş hep,bunun nedeni kadının hem cinsel hem de düşünen bir varlık olarak ezilmiş olmasıdır.neden acaba ?
benliklerinden sıyrılamamaları egolarını bir köşeye atıp vazgecememeleri sebep olabilir.
sistem gereği insanlık iki cins olarak yaratılmıştır. kadın ve erkeğin eşit olmasından söz edilemediği gibi birinin diğerinden üstün olmasında da söz edilemez . her oluş zıtlığıyla varolmuş ve sitemin işleyişi bu şekilde sağlanmıştır. insan yarımdır evlendiği zaman tam olur.
kadınların beğenilme, hırs, kıskançlık, güzellik, fark edilme vb benlikleri, egoları erkeklere nazaran daha kuvvetlidir. sistem onu bu şekilde var etmiştir.
bayan filazof, şair, din insanı olamaması ve/veya az olasını benliklerinden kurtulup "öze" inemediklerine bağlıyorum.
quote:
Orjinalden alıntı: zargana benliklerinden sıyrılamamaları egolarını bir köşeye atıp vazgecememeleri sebep olabilir. bayan filazof, şair, din insanı olamaması ve/veya az olasını benliklerinden kurtulup "öze" inemediklerine bağlıyorum.
Eğer ki filozof olamamak benlikle ilgili bir sorun olsaydı, asıl BEN dürtüsü aşırı gelişmiş olanların (şişkin ego) sırf farkedilme, görülme, taktir edilme gibi dürtülerle FİLOZOF olmaları gerekirdi. Yoksa Filozofların daha çok erkeklerden çıkışının sebebi onlardaki BEN'lik duygusu mu? Kadına o kadar çok rol biçilmiş ki, daha önce de bahsettiğim gibi bunların içinde Filozof olmak da olmayıversin. Erkeklerin düşünceleriyle, erkeklerin yönettiği bir dünyada kadın olmak bazen çok zor. bilgi sahibi olmak, terfi etmek, yükselmek, yönetmek ego işi ise bu egoya en çok hangi cins sahip?
quote:
Orjinalden alıntı: su*fi
Düşündüm de... Biz kadınlara biçilmiş roller nelerdir? 1-Eş 2-Anne-çocuk bakıcısı 3-Evi çekip çeviren temizlikçi 4-Bulaşıkçı, aşçı, 5-İş kadını 6-Yuvayı ayakta tutan dişi kuş 7-Çocuklara ilk bilgileri veren öğretmen ve hayatlarındaki ilk eğitmen... 8-Eşlerimizin damsız giremeyeceği yerlerdeki 'dam'ları, arkadaşları, sırdaşları... vese (kulakları çınlasın vese'nin) :))
Bu kadar çok rolümüz varken bir de filozof olsak ne olmasak ne? Niçin bu konuda kendimizi savunma gereği duyduk ki... (ben de duydum ama şimdi gereksiz buldum) Hem felsefe o kadar zaruri bir ihtiyaç ve çok faydalı bir uğraş mıdır ki? 'Ne olacak bu memleketin hali' deyip sözde memleketi kurtarsak ne kurtarmasak ne?
2 nolu madde için ne söylense azdır... bilinç ve sorumluluk ufku, düşünce fırtınaları ile gelişmiş bir annenin bir milletin geleceğini şekillendireceğini düşününce annelerimizin en çok eğitime,bilgiye,ve düşünmeye ihtiyaçları var gibi.. idealist anne modeli değil hayalini kurduğum... şefkat kahramanı,fikir işçisi,gelecek planlayıcısı ,fazilet aşılayıcısı vb..düşünce ufku dünyaları ve zamanı aşmış ,çağlar sonrasına iz bırakan bir anne... sevgi kokan,sevgi fışkıran,sevgi ile yoğuran,sevgiyi yaşatan bir anne..... güzel annem ne diyeyim....
100 kadından 1 tanesi bilimle, felsefeyle ilgilenirken, 100 erkekten 10 tanesi bunlara ilgili. Haliyle kadınlar geride kalıyor. Yoksa 100 kadından 10 tanesi ilgilenmek istiyor, 9 tanesi erkekler yüzünden geride kalıyor değil.
Fakat kadını geride bırakan annelik vazifeleri de var. İş sadece çocuk doğurmakla kalmıyor, onu bir ömür büyütmek, kollamak gerekiyor. Kadının erkeğe göre kendine harcayacak vakti az oluyor. Bir de kadının mecburiyetleri az. Erkeğin mecburen bir iş bulması bunun için de bir meslek sahibi olması ve becerilerini geliştirmesi gerek. Aynı durum kadın için söz konusu değil.
Buradaki bayanlar haliyle hemcinslerini savunma ihtiyacı hissediyorlar ama diğer kadınları(oje, ruj muhabbetinden başka bir şey bilmeyeneleri) boşverip kendileri adına sevinmeliler, çünkü o yüzde birlik dilimin içindeler. Ve erkeklerin savunduğu tezi savunmak onları daha ayrıcalıklı yapar.
Ya aynı konuları tekrar tekrar konuşuyoruz. Tamamen aynı konuyu 2005 yazında konuştuk forumda. Şimdi gene aynı şeyler. Hiç uğraşamam valla ne okumaya nede yazmaya.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme