Bildirim
Fragman (16. sayfa)
Under Armour Ücretli Takip 3 Büyük Logo Koşu Ayakkabısı Erkek : Amazon.com.tr: Moda
https://www.amazon.com.tr/dp/B0BGQMM9J6
8 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
The Irishman - 2019
Ülke : Amerika
Yer : Amerika
Dil : İngilizce/İtalyanca
Tür : Suç/Dram/Biyografi
Süre : 209 dk
Bütçe : 159 Milyon dolar
Gişe : 157 Bin dolar
Yönetmen : Martin Scorsese
Amerikan yapımı Mafya filmi. Ünlü yönetmen Martin Scorsese nin birçok kişi tarafından "Veda filmi" olarak nitelenen filmi. Bu "Veda" Scorsese nin "Son Filmi" olmasından değil. Kendi dahil , Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci gibi yaşı ilerlemiş ustaları bir daha bir arada görme ihtimalimizin az olmasından kaynaklanıyor. Ben de fırsatı kaçırmadım ve filmi izledim. Charles Brandt in aynı isimli biyografik kitabından uyarlanmış. "Irishman" lakaplı Mafya elemanı ve sendikacı Frank Sheeran ın hayatını anlatıyor. Konusu ; Sıradan bir kamyon şoförü olarak hayatına devam eden kahramanımız , "Yetenekleri" nin fark edilmesiyle kendisini Mafya organizasyonu içerisinde bulur. Ve işler , bu gün bile hala gizemini koruyan , ünlü sendika başkanı Jimmy Hoffa nın sır dolu kayboluşuna kadar gider. (Gerçi benim okuduğum yabancı kaynaklarda (filmden ayrı olarak) , Sheeran ın olayı itiraf ettiği , polisin de verdiği adreste olaya dair kanıtlar bulduğu yönünde bilgiler var ama neyse) Filmin en belirgin özelliklerinden biri uzun olması. Ama şaşırtıcı bir biçimde filmi bitirdiğinde "Şu sahne(Ler) fuzuli. Onlar gitse filmin bütünlüğü bozulmaz , ama en azından kısalır dı" (Bakınız bir önceki film "The Mule") diyebileceğiniz bir yer yok. Hikayeyi olması gereken sürede anlatmış. Fazla dramatize etmeden , ayrıntılarda boğulmadan , dışarıdan bakan bir göz gibi. Mafya/Siyaset/Sendika üçgeninde geçen olayları Amerikanın siyasi tarihini arka planına alarak aktarıyor. Amerikanın bugün bile gizemini koruyan iki büyük esrarına (Kennedy suikastı ve Hoffa olayı) bir nevi ışık tutuyor. Al Pacino ve Robert De Niro ikilisinin oyunculuğuna söyleyecek laf yok. İyiler. Ama Joe Pesci sanki bir adım öteye geçmiş. Martin Scorsese iyi bir iş çıkartmış ama sadece adının hürmetine değil , filmi iyi bir film olduğu için beğendim. Film bir de bize şunu göstermiş oldu ; "Deep Fake" böylesi bir filmde yer alacak kadar iyi sonuçlar vermiyor şimdilik. Belki filmle ilgili söyleyecek tek eksi nokta bu. Keşke "Yaş" sorununu makyaj gibi klasik bir yolla aşsalar mış. Çünkü çok yapay ve sahte duruyor (En azından benim gözümde) Ben beğendim.
Not : Söylemeyi unutmuşum ; Film bir Netflix filmi. "Adaylık" olaylarından dolayı sınırlı (Ya da sınırsız , o kadarını bilmiyorum) sinema salonunda gösterine girdi. Gişesinin düşüklüğü bundan dolayı. Ama Türkiye de durum farklı. Yeni çıkan sinema yasasında dolayı film sinema salonlarında gösterilmeden Netflix e gelecek (Ya da geldi, ne bileyim. Ben malum "Rüyaya yatma" yöntemiyle seyrettiğim için tam bilmiyorum)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 29 Kasım 2019; 22:35:32 >
-
In the Tall Grass - 2019
Ülke : Amerika
Yer : Kanada
Dil : İngilizce
Tür : Korku/Gerilim
Süre : 101 dk
Bütçe : -
Gişe : -
Yönetmen : Vincenzo Natali
Amerikan yapımı korku filmi. Konusu ; Yol kenarında durduklarında bir çocuğun yardım çığlığı üzerine girdikleri uzun otların arasında kabusu yaşayan kardeşlerin (Ve birkaç kişi daha) hikayesi. Stephen King ve oğlu Joe Hill in aynı isimli hikayesinden uyarlama bir Netflix filmi. Konu olarak değil ama atmosfer olarak Stephen King in "Children of the Corn" (Türkçeye "Mısır Tarlası Çocukları" olarak çevrilmişti) hikayelerine benziyor. (Hikayenin kısa (İlk) ve uzun versiyonları var. İkisi de filme aktarıldı. İlki kahraman açısından pek iyi bitmez. Uzun versiyon ise 1984 yılında sinema filmi olarak çekildi) Filme dönecek olursak , Olaya hızlı bir giriş yapıyoruz ve 6. dakikada kendimizi otların arasında buluyoruz. Başlarda Gerilim/Gizem dozu fena değil ancak sonra film sıradan bir "Netflix filmi" ne evriliyor. Üzücü olan ise "Cube-1997" ve "Cypher-2002" gibi filmlere imza atmış olan Vincenzo Natali nin son 6-7 senedir sadece televizyona iş çıkartması. Sonuç olarak ancak IMDb puanını hak eden "Netflix Filmi". Ben beğenmedim.
-
Ölümcül Labirent (Escape Room-2019)
Ülke : Amerika
Yer : Amerika
Dil : İngilizce
Tür : Gerilim/Gizem
Süre : 99 dk
Bütçe : 9 Milyon
Gişe : 155.7 Milyon dolar
Yönetmen : Adam Robitel
Amerikan yapımı bir gerilim filmi. Konusu ; Gönderilen bulmaca kutusundan çıkan bir davetiyeyle kendilerini bir "Kaçış Oyunu" içerisinde bulan 6 kişinin başlarından geçen olaylar. İyi iş , biraz bulmacalı "Kaçış Oyunu" ndan alalım , biraz "Last man standing" ekleyelim , üzerine "Running Man" de koyduk mu oldu. Bir de üzerine tüy dikip devam filmini de çektik mi tadından yenmez (Nitekim devamı çekiliyormuş. İyi bari seneye hangi filmi seyretmeyeceğimi biliyorum artık en azından) Oyunculuklar ortalama , konu çorba , "kaçış oyunu" olarak başlayan film , son ayakta kalanın kazandığı bir yarışmaya döner , bu yarışmayı zengin müşterilere yayınlayan "Evil corporation" ile mücadele de firmamızın ikramı. Ben beğenmedim.
-
Yıldızlara Doğru (Ad Astra-2019)
Ülke : Amerika
Yer : Amerika
Dil : İngilizce
Tür : Bilim-Kurgu/Dram
Süre : 123 dk
Bütçe : 87.5 Milyon
Gişe : 127 Milyon dolar
Yönetmen : James Gray
Amerikan yapımı Bilim-Kurgu/Dram filmi. Konusu ; Kahramanımız gizli bir görevle , yıllar öncesinde gönderildiği araştırma misyonunda kaybolan babasına mesaj göndermekle görevlendirilir. Zira babasının bulunduğu istasyonun Antimadde zımbırtısı dünya üzerindeki hayatı yok edebilecek akım dalgası yaymaktadır. Görünüşe bakılırsa kahramanımızın babası hayattadır ve bu durumdan bizzat sorumludur. Bilim-Kurgu meraklılarını tatmin edecek bir film değil. Dram ağırlıklı , uzun ve sıkıcı bir film. Ne "Ay Korsanları" ne de "Uzayda maymun saldırısı" bunu değiştiremiyor maalesef. Felsefe yapmaya çalışan filmleri pek sevmem. Herkes kendi işine baksın , yaşadığım hayattan , gördüklerimden , duyduklarımdan , okuduklarımdan ben gerekli dersleri çıkartırım merak etmesin. Benim açımdan yılın en balon filmi. Zannederim bütçesinin yarıdan fazlası da bu balonu şişirmeye , reklam ve propaganda ya harcanmış. Çünkü ortada bu parayı edecek görsellik te yok. Tommy Lee Jones ve Brad Pitt in oyunculuğuna birşey diyemem. Ancak , Donald Sutherland in kısa rolü ve figüran dan hallice Liv Tyler ı saymazsak doğru düzgün başka oyuncu da yok. Filmin çoğunda Brad Pitt in oturup felsefe üfürmesini seyrediyoruz. Ben beğenmedim.
-
Silence - 2016
Ülke : Amerika/İngiltere/Tayvan/Japonya/Meksika/İtalya
Yer : Tayvan
Dil : İngilizce/Japonca/Latince
Tür : Dram/Tarih
Süre : 161 dk
Bütçe : 46 Milyon dolar
Gişe : 23.7 Milyon dolar
Yönetmen : Martin Scorsese
Amerikan (Diyelim) yapımı dram filmi. Konusu ; 17.yy başlarında Portekizli iki cizvit papazı eski hocalarının dinden çıktığı haberi üzerine Japonya ya giderek işin aslını öğrenmeye karar verir. Bu hiç te iyi bir karar değildir , zira Japonya o dönemde Hristiyan lar için ölümcül derecede tehlikelidir. Japon yazar Endo Shusaku nın aynı isimli kitabından uyarlama. 16.yy ortalarında Portekizlilerin ticaret için Japonya ya gelmeleriyle Hristiyan misyonerlik faaliyetleri de başlamış oldu. Ancak çok geçmeden "Dış Etki" den hiç te hoşnut olmayan yönetimin başa gelmesiyle Hristiyanlık yasaklandı ve büyük bir kıyım ve baskı dönemi başlamış oldu. Daha önce bildiğim ve ilgimi çeken bu konu üzerine olduğu için seyretmek istedim. Film , "Saldırgan , istilacı ve toplumlara zararlı" olarak gördüğüm misyonerlik faaliyetlerinin Japonya da nasıl sert kayaya çarptığını gösteriyor bize. Bazıları "Hristiyan propagandası" diye yorum yapmış. Pardon? Japon bir Roma Katoliğinin yazdığı kitaptan uyarlanan filmden ne bekleyecektik? Yine de film , süresinin büyük bir kesiminde "Sessizlik" meselesini sorguluyor. Oyunculuklar iyi , görüntü kalitesi de. Yönetmen zaten Scorsese. Sonuç olarak ; Film herkese göre değil , uzun ve çoğu insana sıkıcı gelebilir. Benim anlattığı döneme ilgim olduğu için seyrettim. Ona rağmen "Pöh" dediğim zamanlar olmadı değil. "İyilik/Kötülük" derecesi konuya alaka düzeyine göre değişir.
-
Doktor Uyku (Doctor Sleep-2019)
Ülke : Amerika/İngiltere
Yer : Amerika
Dil : İngilizce
Tür : Korku/Gerilim
Süre : 152 dk
Bütçe : 45 Milyon dolar
Gişe : 70.2 Milyon dolar
Yönetmen : Mike Flanagan
Amerikan yapımı korku filmi. Stephen King in aynı isimli romanından uyarlama. Konusu ; Küçükken yaşadığı travmayı kolay atlatamayan kahramanımız , aynı güçlere sahip küçük bir kızı yine özel güçlere sahip çocukları avlayan bir gurup ölümsüz(mü?) yaratığın elinden kurtarmaya çalışır. (Kahramanımız kim? Ne gücü var? Neler yaşadı? diyenler için Bkz. "Cinnet-The Shining-1980") İlk olarak , devam Romanı/Filmi olarak görülse de bildiğimiz anlamda bir devam filmi değil. Stephen King tarzında konu içerisinde bize ana hatlarıyla öyküyü anlattığı için önceki hikayeyi görmemiz şart değil. Ama tabi ki "The Shining" gibi bir filmin izlenmesinde fayda var. Hikaye içerisinde Stephen King in birçok hikayesinden , romanından karakterler gördüm ben. Mesela "Needful Things" den Ruh toplayıcı , "Firestarter" dan İtici veya "NOS4A2" dan Strong Creative ler gibi (Her ne kadar "NOS4A2" yu King in oğlu Joe Hill yazsa da , birkaç ay arayla yayınlanan iki romanda da da benzer güçlere sahip karakterler olması ilginç bir tesadüf(?)) İzlemeyi sürekli ertelediğim bir filmdi. "The Shining" in verdiği tadı bozacağından korkuyordum. Ama öyle olmadı. Her ne kadar görsel işçiliği onun kadar iyi olmasa da müstakil bir film olarak gayet yeterli. Oyunculuklar iyi , hikaye güzel , boşa vakit harcatmadan ne anlatacak sa anlatıyor. 544 sayfalık bir Stephen King romanı daha kısa anlatılamazdı. Ben beğendim.
Film dün gece geç vakitte bittiği için kısa bir inceleme yazdım. Aslında hikaye incelemesi olarak biraz fazlası var. Bundan aşağısı komple film hakkında bilgiler içerir. Seyretmeyenler okumasa iyi olur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 13 Aralık 2019; 16:11:32 >
-
Look Away - 2018
Ülke : Kanada
Yer : Kanada
Dil : İngilizce
Tür : Korku/Gerilim
Süre : 103 dk
Bütçe : -
Gişe : 1.1 Milyon dolar
Yönetmen : Assaf Bernstein
Kanada yapımı bir korku(?) filmi. Konusu ; Asosyal , ezik karakterimiz aynada gördüğü , kendisiyle konuşan ve hayatını düzeltebileceğini iddia eden , doğumdan hemen sonra babası tarafından öldürülen ikiziyle öpüşünce kabus başlamış olur. Onun için değil bizim için. Gereksiz derecede uzun , temposu , gerilimi , korku düzeyi düşük , bol ergen sevişmeli , aynalı bir korku(?) filmi. Oyunculuklar ve çekim kalitesi çok kötü değil ama gerisi bana göre kötü. Eksik sahneler var , olması gereken sahneler (Mesela bacağını kırdığı çocuğa ne oldu? Öldü mü? Öldüyse neden kimse arayıp sormadı? Yaşıyorsa neden şikayetçi olup peşine düşmedi?) atılıp yerine bol bol sevişme sahnesi konulmuş. Falan filan. Neyse kısaca ben beğenmedim.
-
Villmark - 2003
Ülke : Norveç
Yer : Norveç
Dil : Norveççe
Tür : Gerilim
Süre : 85 dk
Bütçe : 700 Bin dolar
Gişe : 1.1 Milyon dolar
Yönetmen : Pål Øie
Norveç yapımı bir gerilim filmi. Konusu ; Bir televizyon projesi için bir araya gelen 5 kişilik gurup , dağ başında , ormanın içinde bir barakada birkaç gün kalacaklardır. Ancak yakında ki göletin kenarında terk edilmiş çadırı bulmalarıyla garip şeyler olmaya başlar. Oyunculuklar iyi , görüntü kalitesi yılını ve bütçesini göz önünde bulundurursak gayet iyi. Gerilim erken başlıyor ancak bu filmde bu durum biraz sorun teşkil ediyor , çünkü uzun süre gerilim dozu aynı seviyede devam ediyor. İkinci problem ise yönetmenin karakterlere kıyamaması. Sonundaki "Diğer adam" sahnesi gereksizdi bana kalırsa zira öyle bir şey varsa bu durum bir aksiyon gerektirir ve bütün filmi mantık hatalarıyla dolu bir hale getirir. Bütün bunlara rağmen ben beğendim.
Not : Aslında niyet "Villmark 2-2015" idi ancak öncesinde ilk filmi seyretmek istedim. Görünüşe bakılırsa asıl seyretmek istediğim filmi uzun süre bekleyeceğim.
-
Skjult - 2009
Ülke : Norveç
Yer : Norveç
Dil : Norveççe
Tür : Gerilim
Süre : 95 dk
Bütçe : 1.4 Milyon dolar
Gişe : 1.5 Milyon dolar
Yönetmen : Pål Øie
Norveç yapımı bir gerilim filmi. "Villmark 2" yi beklerken boş durmayalım , aynı yönetmen ve başrol oyuncusundan bir film ile arayı dolduralım dedik. Konusu ; Annesinin ölümüyle senelerce eziyetini ve işkencelerini çektiği eve geri dönen kahramanımızın geçmişiyle ve suçluluk duygusuyla yüzleşmesi. Oyunculuklar iyi , görüntü kalitesi normal , gerilim/korku düzeyi "eh işte". O yüzden ucuz "Jump scare" numaralarına başvuruyor. Konu fena değil ancak "Neden ?" gibi basit bir soruya doğru düzgün yanıt veremiyor. Bundan sonrası
o yüzden ben ortalama bir film olarak değerlendiriyorum. IMDb puanını (Belki biraz altı bile olabilir) hak eden bir film.
-
Dalga (The Wave - Bølgen-2015)
Ülke : Norveç/isveç
Yer : Norveç
Dil : Norveççe
Tür : Felaket
Süre : 105 dk
Bütçe : 6.7 Milyon dolar
Gişe : 13 Milyon dolar
Yönetmen : Roar Uthaug
Norveç yapımı bir felaket filmi. Konusu ; 1905 ve 1936 yıllarında Norveç te gerçekleşen heyelanlar sonrası yaşanan tsunami ler de 100 den fazla kişi ölmüştü. Film böyle bir felaketin günümüzde nasıl sonuçlar doğurabileceği anlatıyor. Kahramanımız , (tahmin edileceği üzere) bu felaketin gerçekleşmek üzere olduğunu böğüren yegane insandır. Onun ve ailesinin bu felaketten kurtulma çabasını izliyoruz. Hollywood felaket filmlerinin bazılarından daha gerçekçi bir senaryo üzerine kurulu. Ayrıca onların aksine heyecanı bölmek yerine bize bir ailenin macerasını gösteriyor. Oyunculuklar fena değil. Kristoffer Joner in izlediğim üçüncü filmi oldu bu. Görüntü kalitesi normal (Ey After Effects sen nelere kadirsin). Başlarda tempo biraz düşük ancak sonradan hızlanıyor. Gerilim düzeyi fena değil. İzlenebilir.
-
Zootropolis: Hayvanlar Şehri (Zootopia-2016)
Ülke : Amerika
Yer : Amerika
Dil : İngilizce
Tür : Komedi/Macera
Süre : 108 dk
Bütçe : 150 Milyon
Gişe : 1 Milyar dolar
Yönetmen : Byron Howard , Rich Moore
Disney yapımı bir animasyon. Konusu ; Hayallerinin peşinden koşup sonunda "Zootopia" nın ilk tavşan polis memuru olan kahramanımız , iz bırakmadan kaybolan hayvanların peşinde bir maceraya atılır. Bu macera da üçkağıtçı tilkiden başka kendisine yardım edecek kimse yoktur. Konu kötü değil , ancak öyle "Süper" de değil. Animasyon kalitesine gelecek olursak , işte orada işler değişiyor. Nispeten düşük çözünürlükte (1280-536) seyretmeme rağmen gördüğüm manzaralar beni memnun etti. Animasyon stüdyolarının ders olarak seyretmeleri lazım. Karakter yaratma gayet başarılı. Sonuç olarak Disney en iyi bildiği şeyi yapmış , "Çocukların da büyüklerinde seyredebileceği bir film" çıkartmayı başarmış. Ben beğendim. Ailece izlenebilecek bir film.
Not: Villmark 2 ne oldu? Geldi. Gelmez olaydı. Filmi bitirmeyi başaramadım. O derece. Devam filmi çekiyorsun , insan daha önce çektiği filmi izlemez mi? Ben ne anlatmışım , neler olmuş , nasıl bitmiş? diye. Neyse benim açımdan uzak durulacak bir film.
-
Deli ve Dahi (The Professor and the Madman-2019)
Ülke : İrlanda
Yer : İngiltere
Dil : İngilizce
Tür : Biyografi/Dram
Süre : 124 dk
Bütçe : 25 Milyon
Gişe : 5.7 Milyon dolar
Yönetmen : Farhad Safinia
İrlanda yapımı bir biyografik dram filmi. Simon Winchester'ın "The Surgeon of Crowthorne" isimli kitabından uyarlama. Konusu ; Yapımı 70 yıl süren Oxford İngilizce sözlüğün yazılması sırasında gelişen sıra dışı bir dostluğun ve aslında bir nevi sözlüğün hikayesi. Sözlüğün ana editörlüğünü üstlenen James Murray ve sözlüğe katkıda bulunan , cinayet ten hükümlü akıl hastası Doktor William Minor ın kendi hayat hikayelerine de yer veriyor. Sean Penn ve Mel Gibson ın oyunculukları iyi. Aslında bütün oyunculuklar iyi. Çekim kalitesi yerinde. Süresi biraz uzun ama sıkıcı sayılmaz. Ben beğendim.
-
In the Shadow of the Moon - 2019
Ülke : Amerika
Yer : Kanada
Dil : İngilizce
Tür : Bilim-Kurgu/Gerilim
Süre : 115 dk
Bütçe : -
Gişe : -
Yönetmen : Jim Mickle
Amerikan yapımı bilim-kurgu. Bir Netflix filmi. Konusu ; Tuhaf ölümleri araştıran bir polis memuru kovalamaca sonrası katilin ölümüne sebep olur. Ancak 9 yıl sonra aynı cinayetler tekrar başlar , işin ilginç tarafı görünüşe bakılırsa katil aynı kişidir. Filmden ziyade bir dizinin birleştirilmiş bölümlerini izliyoruz sanki. Dizisi yayınlanmaya başlarsa şaşırmam. Oyunculuklar , çekim kalitesi , senaryo klasik "Netflix filmi" ayarında. Netflix te belki seyredilebilir. Ancak seyretmek için ekstra bir çabaya değmez bana kalırsa.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 26 Aralık 2019; 2:10:50 >
-
The Room - 2019
Ülke : Fransa
Yer : -
Dil : İngilizce
Tür : Gerilim
Süre : 100 dk
Bütçe : -
Gişe : -
Yönetmen : Christian Volckman
Fransız (Lüksemburg ve Belçika dan var aslında) yapımı bir gerilim filmi. Konusu ; Yeni taşındıkları evde her dileği gerçekleştiren bir oda keşfeden çiftimiz işin fokunu çıkartmakta gecikmez. Filmin başında kendisine "Orijinal fikir bana ait" diye güzelleme yapan yönetmenimiz kusura bakmasın , fikir pek orijinal değil. Bunun "Çaydanlık" versiyonunu bile seyretmişliğim var (B sınıfı bir filmdi sanırım. Tv de denk gelince 5-10 dakika göz atmıştım) Bir Fransız filminde olaylar neden Amerika da , Amerikalı bir çiftin başından geçer anlamış değilim. Ayrıca benzete benzete "3D Printer" a mı benzettin? "5.Boyut , 7.Boyut , 12.Boyut" falan deseydin bari. En azından mantıklı saçmalamış olurdun. "Olga Kurylenko varsa güzeldir herhalde" diye ümitlenmiştim. Zira "Centurion-2010" da dikkatimi çektiğinden beri oyunculuğunu beğenirim. Ancak filmi o bile kurtaramamış benim gözümde. Ben beğenmedim.
-
Svaha: The Sixth Finger - 2019
Ülke : Güney Kore
Yer : Güney Kore
Dil : Korece
Tür : Gizem/Gerilim
Süre : 122 dk
Bütçe : -
Gişe : 17.6 Milyon dolar
Yönetmen : Jae-hyun Jang
Güney Kore yapımı bir Gizem/Gerilim filmi. Konusu ; Tek Tanrı lı dinlerde hepimizin bildiği gibi , iyi olan bir Tanrı ve karşısında kötü bir şeytan var. Zerdüştçülük ten beri bu böyle. Tanrı mutlak iyi , şeytan ise mutlak kötüdür. Ancak doğuya doğru gittiğimizde işler değişiyor. İnanış anlamında "Mutlak iyi , mutlak kötü" nün yerini "Hem iyi , hem kötü" alıyor. Film bu konu üzerine kurulu. Öldürülen kızların katilini ararken Doğu ve Batı dinleri arasında ki bu farkı da şey yapıyor ("İrdeliyor" demiycem işte. Fitil oluyorum). Hristiyan mitolojisiyle Budizm mitolojisini karşı karşıya getiriyor. Oyunculuklar , çekim kalitesi fena değil. Film başlarda çok ilgimi çekmedi ancak gittikçe açıldı. Sonlara doğru gelen twistler fena değildi. Ben beğendim.
-
Hardcore Henry - 2015
Ülke : Rus/Amerikan
Yer : Rusya
Dil : Rusça/İngilizce
Tür : Aksiyon
Süre : 96 dk
Bütçe : 2 Milyon dolar
Gişe : 16.8 Milyon dolar
Yönetmen : İlya Naishuller
Rus yapımı aksiyon filmi. Seyrettiğim ilk baştan sona FPS (First-person shooter) film. Daha önce bir örneği var mı bilmiyorum , varsa da ben seyretmedim , seyrettiysem de hatırlamıyorum. Konuya konuyu anlatmadan girdim , çünkü çok sıradan , basit bir konusu var. Film de mesele konu değil zaten , saf , katıksız aksiyon. Bir bilgisayar oyunu video su izler gibi seyrediyoruz. Binalardan atlıyoruz , çatışmalara giriyoruz , tanka helikoptere hatta ata biniyoruz (Gerçi binişimiz le inişimiz bir oluyor ama olsun) . Kısacası "Katil uşak mı?" diye düşünmeden veya "Dünyaya gök taşı düşecek bu kadar insan nereye saklanacak?" diye endişelenmeden yada "Tavşak palyaço şimdi nereden çıkacak?" diye korkmadan gönül rahatlığıyla aksiyonun tadını çıkartıyoruz. Tamam kabul , "konu boş" derken ha bire karşımıza çıkıp bize yardım eden dostumuz Jimmy nin ne ayak olduğunu da merak etmiyor değiliz. Teknik güzel kullanılmış , oyunculuklar iyi , fikir güzel , senaryo idare eder. Kafayı boşaltıp kendini aksiyona bırakmak için birebir. Ben beğendim. Ha bu arada cıbıldak kızlar ve bol vahşet var. Çoluk çocuk seyredilmese iyi olur.
-
Bıçaklar Çekildi (Knives Out-2019)
Ülke : Amerika
Yer : Amerika
Dil : İngilizce
Tür : Gizem
Süre : 130 dk
Bütçe : 40 Milyon dolar
Gişe : 251 Milyon dolar
Yönetmen : Rian Johnson
Amerikan yapımı Cinayet/Gizem filmi. Konusu ; Cinayet romanları yazarak zengin olan aile babasının gizemli ölümü , her biri problemli aile üyelerini zan altında bırakır. Konu ve senaryo gayet iyi. Oyuncu kadrosu Christopher Plummer , Daniel Craig , Chris Evans , Jamie Lee Curtis , Don Johnson gibi oyunculardan oluşuyor daha ne olsun. Bir çoğunu izlemeyi özlediğimi söyleyebilirim. Esas kızımız Ana de Armas tanıdığım bir oyuncu değil ama performansı gayet iyi. Çoğunlukla Agatha Christie uyarlamalarına benzese de arada aksiyon sahneleri de var. Filmin ilk yarısında cinayeti çözmeye ikinci yarısında çözmemeye uğraşıyoruz. Tam böyle gidecek derken işler daha da sarpa sarıyor. Benim açımdan 8.1 lik IMDb puanını hak ediyor. Ben beğendim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 12 Ocak 2020; 0:30:19 >
-
The Gangster, the Cop, the Devil - 2019
Ülke : Güney Kore
Yer : Güney Kore
Dil : Korece
Tür : Suç/Macera
Süre : 109 dk
Bütçe : -
Gişe : 26 Milyon dolar
Yönetmen : Won-Tae Lee
Kore yapımı bir Suç/Macera filmi. Konusu ; Şehir sokaklarında terör estiren seri katil yanlış adama çatar. Mafya babası , saldırısından sağ kurtulmak la kalmaz onu yaralar da. Şimdi polisin elinde katili yakalamak için bir şahit vardır. Polis ve mafya katili yakalamak için güçlerini birleştirir. Tabi ki her ikisi de katili kendisi istemektedir. Daha önce defalarca izlediğimiz ("48 Hrs.-1982" (1990 da devamı da çekildi) , "Red Heat-1988" aklıma ilk gelenler) bir konunu Kore versiyonu. Tamamen zıt karakterlere ve mesleklere sahip kişilerin ortak düşmana karşı giriştikleri maceralar sinema dünyasının sevdiği ve bol bol kullandığı materyaller. Konu her ne kadar sıradan olsa da çekim kalitesi iyi sayılır. Oyunculuklar iyi , özellikle mafya babasını oynayan Dong-seok Ma yı beğendim. Hatta şimdiye kadar seyrettiğim en iyi "Mafya babası karakteri" sıralamasına üst sıralardan giriş yaptı bile. Onun dışında orta halli bir macera. Tahmin edilebilir gidişata ve sona sahip. Seyredilebilir.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X