Bildirim
Fragman (2. sayfa)
Milka MMMAX Oreo Tablet Çikolata 300 gr : Amazon.com.tr: Gıda Ürünleri
https://www.amazon.com.tr/dp/B0D6WV648N?ref=ppx_yo2ov_dt_b_fed_asin_title
6 sa. önce paylaşıldı
Polhammobile Polham Katlanabilir Araç Lastik Kar, Çamur ve Kum Patinaj Kurtarma Aparatı, Patinaj Paleti : Amazon.com.tr: Elektronik
https://www.amazon.com.tr/dp/B0CL2J393N?ref=cm_sw_r_cso_cp_apin_dp_YAGZ9NH0NRTN2CZB0P4E&ref_=cm_sw_r_cso_cp_apin_dp_YAGZ9NH0NRTN2CZB0P4E&social_share=cm_sw_r_cso_cp_apin_dp_YAGZ9NH0NRTN2CZB0P4E&starsLeft=1&skipTwisterOG=1
12 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
Karabasan (The Babadook-2017)
Genç yaşta , uyumsuz ve problemli bir çocukla tekbaşına uğraşmak zorunda kalan dul bir kadının psikolojik durumunu gayet iyi anlatıyor. Yaşadıklarının kendisine ve oğluna geri dönüşü ise ; Babadook. Uzun zamandır böyle bir sona hasrettim doğrusu. Filmlerde devamlı "Arkası gelecek sonu" dediğim şeyi seyretmekten bıkmıştım. Sırf devamını çekebilmek için muğlak bırakılan film sonları baygınlık veriyor artık.
-
28 Gün Sonra (28 Days Later-2002)
Kendi türü içinde (Zombi filmleri) çığır açmış bir filmdir. Klasik "Uyuşuk Zombi" lerden gayet hızlı ve dinamik zombilere geçişi sağlamış , böylelikle zombi filmlerindeki atmosferi değiştirerek türe aksiyon katmıştır. Nitekim artık hiçbir Zombi eskisi gibi olmayacak. Hatta türün mimarlarından George A. Romero bile bu filme karşılık vermek zorunda kalmıştır. Ayrıca bu filme sadece "Korku" veya "Zombi" filmi demek haksızlık olur. İnsanoğlunun içindeki kötülüğüde anlatan bir filmdir. Zira an gelir "Yaşayan" ların "Zombi" lerden daha kötü olduğunu görürüz filmde.
-
28 Hafta Sonra (28 Weeks Later-2007)
Bir devam filmi olarak çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Seyredilemeyecek kadar kötü değil ama ilk filmin etkisi kesinlikle yok. İnsanlar da benim gibi düşünmüş olmalı ki , ilk film (28 Gün Sonra) 8 milyon dolar bütçeyle 84.7 milyon dolar hasılat yapmış olmasına rağmen ikinci Fim (28 Hafta Sonra) 15 milyon dolar bütçeyle 64.2 milyon dolar hasılatta kalmış.
-
Dünya Savaşı Z (World War Z-2013)
Zombilerden konu açıldı madem o kanaldan devam edelim. Bu Filmi de "28 Gün Sonra" ekolünün bir parçası olarak düşünürsek çok da haksız sayılmayız. Yine hızla dönüşen , hızlı ve öfkeli zombiler bizi bekliyor. Bu filmin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Aksine benim beğendiğim bir film. Kaynağı belli olmayan bir virüse karşı kovalamaca. Bu kez Zombilerle savaşmaktan çok tedaviyi bulmaya çalışıyoruz. Brad Pitt oyunculuğuna laf yok , en azından bu film için. Diğer oyuncular için de keza durum aynı.
-
Zombilerin Şafağı (Shaun Of The Dead-2004)
"En İyi Zombi Filmleri" sıralamasında yerli ve yabancı listelerin başlarında gelen bu Filmi ben birtürlü "Zombi Filmi" katagorisinde göremedim. Hatta "Korku Filmi" katagorisinde bile. Daha çok "Komedi Filmi" katagorisinde olabilir bana kalırsa. Hatta "Korku-Komedi" tarzı dersek daha iyi olur (Mesela "Haunted Honeymoon-1986" gibi) Filmi beğenerek , çok da gülerek izledim (Hatta birçok kere). Ama bana kalırsa ciddi ciddi "Zombi Filmleri" katagorisinde izlenecek bir film değil.
Not : Filmin sonunda , başına yaptığı gönderme (Aslında hayatlarımıza yaptığı gönderme desek daha doğru olur) deyim yerindeyse "Cuk oturmuş"
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 30 Nisan 2018; 20:27:2 >
-
15 DAKİKA ARA...
Tekrar Çekilmemesi Gereken Filmler :
1) Conan the Barbarian-1982 (Maalesef cekildi)
2) Conan the Destroyer-1984
3) Total Recall-1990 (Maalesef çekildi)
4) Starship Troopers-1997 (Serisi çekildi (2. sınıf film olarak) ve hala çekilmeye devam ediyor)
5) Yüzüklerin Efendisi Serisi
6) Terminator-1984 (Gittikçe kötüleşen Serisi çekildi)
7) Thing-1982 (2011 de yeni filmini çektiler. Ancak orada bir numara çevirdiler. İyi de yaptılar)
Bana göre tekrar çekilmemesi gereken filmlerin listesi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 1 Mayıs 2018; 21:52:48 > -
Cadı (The VVitch: A New-England Folktale-2015)
Korku filmi falan değil bu. Kendi söylediği gibi "A New-England Folktale" yani halk hikayesinden başka birşey değil. Korkanlar neresinden korktu anlamış değilim. Sonuna kadar seyretmemin tek sebebi "İntikam" dı. Film onu da seyircinin elinden alıp saçmasapan bir şekilde bitiyor. Ucuz bir film ; hem kelime anlamıyla hem mecazi olarak.
-
Rec: Ölüm Çığlığı ([Rec]-2007)
"Kan yoluyla bulaşan şeytani ruh". Nekadar saçma değilmi ? Üstelik Hollywood malı değil. Hatta Amerikan malı da değil. Hatta ve hatta dili İngilizce bile değil. Bir İspanyol korku filmi bu kadar sevilmesinin ve tutmasının bir anlamı olmalı. O da şu ; "İyi bir iş yaparsan karşılığını alırsın." Daha önce de kullanılan bir teknik olsa bile el kamerası ile çekim tekniğinin çok iyi kullanması , sanki tek planmış gibi kurgulanması ve bunu neredeyse mükemmel yapması belki de filmi bukadar iyi yapmıştır. Her nekadar Hollywood standartlarına göre az görülse de 32.5 milyon dolarlık ciroyu sadece 2 milyon dolarlık bir bütçeyle yapması (16 kat para kazandırmış demektir) neden devamı çekildi ? sorusuna yanıt verir sanırım. Türk sinemasının dünyada neden böyle bir başarı yakalayamadığına bahane olarak "Dil , bütçe , önyargı v.s" saçmalıklarını öne süren yapımcı-yönetmenlerimize ders olarak gösterilmeli.
Not : Serinin diğer filmlerini de seyrettim. Yorum yapmaya gerek görmüyorum (Kötüler yani ; hatta birtanesini ileri sararak seyretmeme rağmen sonuna kadar seyredemedim)
-
Kardan Adam (The Snowman-2017)
Güzel manzaralar , güzel oyunculuk , güzel film. Ben öyle "Vakit nakittir" deyip paldır küldür ilerleyen , daha karakteri tanımadan , anlamadan biten filmleri sevmiyorum. Fazladan bir iki sahne dışında film ne gereğinden fazla uzundu ne de kısa. Yanlız film de eksik birşey var. Adını tam koyamadım ama şu olabilir ; Bu tür polisiye filmlerde (ve kitaplarda) sonunda katil ortaya çıkınca , geriye bakıpta "Tabi ya , film (kitap) boyunca zaten ipuçları onu gösteriyordu" dersin. Bu filmde o yok. Katilin kimliğiyle ilgili yeteri kadar bilgi ve ipucu vermiyor. Bu da filmin sonunda pek keyif vermiyor. Bir ikinci itirazım ise Baba-Kız ın sonunun aynı olmasına.
Not : Norveçli polisiye yazarı, müzisyen ve futbolcu Jo Nesbø nun "Snømannen" isimli Romanında uyarlama.
-
Ruhlar Bölgesi (Insidious-2010)
Bir ateist hayalet filmi çekerse böyle birşey olur herhalde. Tanrı yı aradan çıkartıp işi evrene bağlama konusunda çok da yeterli bulmadım ben. İyi başlayıp iyi devam etse de , filmin başından beri dehşetle korkulan "Kötü" , karikatürize bir "Darth Maul" çakması çıkınca açıkcası korkmaktan çok güldüm. Bir de üstüne bu "Şeytani" karakter ağzının ortasına çakılan iki sümsükle bertaraf edilince Filmin oluşturulmaya çalışılan karizması yerle bir oldu gözümde.
-
Ruhlar Bölgesi 2 (Insidious Chapter 2-2013)
Filmin korkutucu olmasının tek sebebi karanlık çekilmesi. Onun dışında bir numarası yok. İş yaptı diye Seri olarak planlanmamış bir filmin ikincisi çekilirse , senaryosu böyle saçmalamaya başlıyor. Sanki senaryo daha hazır değilmişte filmi çekerken oluşturulmuş. Bir konu bulmuşlar çekmeye başlayınca ilk filmi tekrar izleyip İlk filme uydurmaya çalışmışlar gibi. Olayı "Psycho" ya bağlamak çok saçma ve yapmacık olmuş. Ancak Senaryoyu çok dert etmeden , senaryo tutarsızlıklarının dikkatinizi dağıtmasına izin vermeden seyredilebilir.
-
Ruhlar Bölgesi: Bölüm 3 (Insidious: Chapter 3-2015)
İlk iki filmde de rahatsız etmişti ama bu filmde daha bariz bir şekilde rahatsız edici abartılı oyunculuğu beni filmden soğuttu. Kim ? Medyum rolünü oynayan Lin Shaye. Madem bukadar korkuyorsun bu işi yapma. Ya oyuncunun tarzı bu (genelde Tiyatro kökenli oyuncularda görülür bu. Tiyatro sahnesinde , salonun diğer ucuna da duyguyu geçirebilmek için abartılı oynamak zorunda kalırsın) ya da yönetmenlerin. İlk üç filmde de "Kötü Karakter" ler fazla karikatürize ve zayıf. Velasıl Film kendi zannettiği kadar korkunç bir film değil. Bu arada Film ilk iki Filmin öncesini anlatıyor.
-
Kral: Arthur Kılıç Efsanesi (King Arthur: Legend of the Sword 2017)
Çok iyi bir film olmamasına rağmen ben beğendim. Guy Ritchie kendine has bir tarzla çekmiş. Kral Arthur zaten fantastik bir hikaye. Bu filmde de bu fantastik yönü öne çıkartılmış. Ben hem konusunu hem açılış sahnesini aşırı derecede Rus Filmi "Gece Nöbeti" (Nochnoy Dozor-2004) ne benzettim.
Not: Aklıma gelmişken "Nochnoy Dozor" a da bir yazı yazayım. Bilmeyen varsa öğrensin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 2 Mayıs 2018; 12:20:41 >
-
Gece Nöbeti (Night Watch/Nochnoy Dozor-2004)
Kazak asıllı Rus Yapımcı/Yönetmen Timur Bekmambetov un , Sergey Lukyanenko un aynı adlı Romanında uyarladığı Fantastik Rus Filmi. Benim beğendiğim bir Film. Amerikan Fantastik Filmlerinden bıkanlar için Rus Fantastik Filmi. Öncelikle şunu söyleyeyim , bu senaryoyu Hollywood çekseydi sonuç çok daha farklı olurdu. Kötü çekildiği için değil (bilakis iyi çekilmiş bir film) altında Made İn USA yazdığı için. Neyse konuya dönelim : "Işığın Koruyucuları"nın , İnsanların dünyasını "Karanlığın Savaşçıları"na karşı koruma çabası şeklinde özetleyebiliriz . Fantastik türün takipçilerine öneririm.
-
-
1408-(2007)
Stephen King in "Everything's Eventual" (Türkiyede "Karanlık Öyküler" adıyla piyasaya çıktı) kitabındaki 14 öyküden biri olan "1408" in aynı adla çekilen filmi. Beğenerek izlediğim bir Film. İyi olduğu dışında başka birşey söylemeyeceğim. Ben gözüme çarpan bazı detaylardan bahsedeceğim. Birincisi 1408 no lu odanın neden kötü olduğuyla alakalı. Açıkcası bir sebebi yok. sadece odanın "Doğuştan" kötü olduğunu biliyoruz. Tıpkı "Rose Red Konağı" gibi. İkincisi ise filme ismini veren oda numarasıyla alakalı. Otellerde oda numarasının başındaki rakamlar kat , sonundakilerde kattaki oda numarası şeklinde yazılır. Filmin başında otel müdüründen , otelin sahibi olan Japon şirketin 13. katın varlığını reddettiğini öğreniyoruz. Gerçek hayatta da aynı şekildedir , özellikle Amerika da. Bildiğim kadarıyla çoğu otelde 13. kat yok. Dolayısıyla aslında 13. kat 8 numaralı odada geçiyor olaylar. Ve 1408 numaralarını topladığımızda 13 sayısını veriyor bize.
Not : Eklemeyi unutmuşum , filmin 2-3 farklı sonu var. Ben iki ayrı sonlu versiyonlarını seyrettim , bakalım size hangisi denk gelecek.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 3 Mayıs 2018; 0:14:32 >
-
Yaratık: Covenant (Alien: Covenant-2017)
"Yönetmen Scott, geçtiğimiz haftalarda yaptığı son açıklamasında, 1979 yapımı Alien ile başlayan seride artık yaratık Xenomorph’un evriminin tamamlandığını ve yeni bir film çekilecekse bile bunun yapay zekaya odaklanması gerektiğini söylemişti."
"Alien :covenant" filmi bir Alien filmi değil bana kalırsa. Yukarıdaki açıklamada bunu doğrular nitelikte. Filmde birkaç sahne dışında , o sahnelerde de birkaç dakika haricinde , Alien filminde Alien den eser yok. Seri boyunca ölmek nedir bilmeyen Alien , neredeyse taşla öldürülebilir içleracısı bir hale dönmüş. Film boyunca David isimli yapay zekanın , zekasını kaçırmasını izliyoruz. Sonu ise sırf seriyi devam ettirebilmek için olmaması gereken birşekilde bitirilmiş.
-
Cehenneme Bir Adım (The Descent-2005)
Yerli ve yabancı (Özellikle yerli) "En İyi Korku Filmleri" listelerinde ismini üst sıralarda sıkça gördüğüm bir filmdi. İzledikten sonra düşündüğüm ise "Bumuymuş" oldu. Kötü olduğunu söyleyemem , ama o listelere üst sıralardan girmeyi haketmiyor. Konusu şu ; İnsan yiyen yaratıklarla dolu bir mağarada kadınların "Kocamla yattın" kavgası.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X